Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Tüm dünyanın ortak dili haline gelen İngilizcenin Anadolu'da doğduğu ortaya çıktı.
Yeni Zelanda'nın Auckland Üniversitesi'nden Remco Bouckaert önderliğindeki bilim adamları, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Farsça, Hintçe ve Yunanca gibi 100 kadar dilin, Batı Anadolu'da konuşulan bir dilden türediği sonucuna vardı. Farklı dillerdeki benzer kelimeleri karşılaştırarak Hint-Avrupa dil ailesinin anavatanını belirleyen araştırmacılar, bu dillerde en çok kullanılan 200 kelimeyi ele aldı. Bilim adamlarına göre ayrıca, Hint-Avrupa ailesine mensup tüm dillerin geçmişi 8 bin ila 9 bin 500 yıl öncesine dayanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Tüm dünyanın ortak dili haline gelen İngilizcenin Anadolu'da doğduğu ortaya çıktı.
Yeni Zelanda'nın Auckland Üniversitesi'nden Remco Bouckaert önderliğindeki bilim adamları, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Farsça, Hintçe ve Yunanca gibi 100 kadar dilin, Batı Anadolu'da konuşulan bir dilden türediği sonucuna vardı. Farklı dillerdeki benzer kelimeleri karşılaştırarak Hint-Avrupa dil ailesinin anavatanını belirleyen araştırmacılar, bu dillerde en çok kullanılan 200 kelimeyi ele aldı. Bilim adamlarına göre ayrıca, Hint-Avrupa ailesine mensup tüm dillerin geçmişi 8 bin ila 9 bin 500 yıl öncesine dayanıyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 25 Ağustos 2012 12:28
Gösterim: 1910
66 ayını doldurmuş çocuklarını okula yollamak istemeyen aileler rapor peşinde
66 ayını doldurmuş çocuklarını okula yollamak istemeyen ailelerden "zihnen ve bedenen yetersiz" raporu isteniyor. Aileler rapor peşinde. Raporu veren uzmanlara sorduk. İşte bir çocuğun okula gidemeyeceğini gösteren kanıtlar: Sıçrayamamak, düğmesini ilikleyememek, iki kolu, iki bacağı olan adam çizememek, düz çizgi üzerinde yürüyememek
4+4+4 eğitim yasasına göre 30 Eylül'de 66 ayını dolduracak çocuklarını okula yollamak istemeyen ailelerin önünde tek seçenek var. Çocuklarının "Bedenen ve zihnen gelişmemiştir" ibareli sağlık raporu almak. Bu raporun da adresini önce Sağlık Bakanlığı, ardından da 16 Temmuz'da illere gönderilen yazıda Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı. Rapor, Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastaneleri ve eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerindeki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile çocuk psikiyatri uzmanlarından alınacak. Ayrıca zorunlu hallerde tetkikler ve konsültasyonlar yapılmak üzere ilgili hekim tarafından tek hekim raporu tamamlanacak. Yani ihtiyaç durumunda tek hekimin de raporu geçerli olacak.
Çocuklarını okula göndermek istemeyen aileler hastanelerden bu raporu alabilmenin peşinde. Biz de bu "yetersiz" raporunun nasıl verildiğini, çocukların okula gidemeyeceğine hangi testler yapılarak karar verildiğini öğrenmek istedik. Sağlık Bakanlığı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Gelişim Uzmanı Sezen Aksu sorularımızı yanıtladı.
TEST 30 DAKİKA SÜRÜYOR
Rapor vermek için 0-6 yaş arası çocuklara uygulanan gelişim tarama testi "Denver II'yi kullandığını anlatan Aksu, bu testi ve yaptığı muayeneleri anlattı:
"Testle çocukların sosyal duygusal, dil, bilişsel, zihinsel, küçük ve büyük kas motor gelişimlerine bakıyorum. Sosyal duygusal gelişimde çocuğun yardımsız giyinmesi, adını soyadını sorulduğunda söylemesi, düğmelerini iliklemesi, karşısındaki kişiyle karşılıklı diyologa geçmesi gerek. Dil gelişimi olarak sorulan sorulara doğru yanıt verebilmesine, bu konuyu düşünebilmesine bakıyoruz.
Bilişsel gelişimde basit matematik işlemlerine bakıyoruz. Örneğin iki tane küp ver, 5 tane küp ver gibi, 10'a kadar saymak gibi. Bunları yapabiliyor mu? Küçük kas motor gelişiminde kalemi doğru tutabilme, kare, daire, veya + işareti gibi şekillerle 6 kısımlı bir adam çizebilmeli. Yani adamın iki kolunu, iki bacağını, iki gözünü, burnunu, ağzını, çizebilmeli. Büyük motor kas gelişiminde örneğin tek ayak üzerinde dengesini sağlayarak 10 saniye durabilmesi, tek ayak üzerinde sıçraması, çizgi üzerinde yürüyebilmesine bakıyoruz. Adımlarını gözlüyoruz. Bunları yapamıyorsa anasınıfı için rapor veriyorum. "
ZİHİNSEL GELİŞMEMİŞ DİYEMEM
Aksu, çocuk doktorunun da onayladığı raporu verirken de "Bedenen ve zihnen gelişmemiş" tanımını kullanmadığını söyleyerek, raporda şunları yazdığını söylüyor: "Denver II gelişim testi ve okul olgunlugu ölçeği sonucunda A.C'nin sosyal, duygusul ,dilsel, bilişsel, küçük ve büyük kas motorlarında yaş gelişim düzeyinin altında, akademik becerileri açısından yetersiz görülmüştür. Bu gelişimi gösteremediği için ilköğretime değil, anaokulan gitmesi uygun görülmüştür."
Aksu, "Bedensel ve zihinsel gelişmemişlik ayrı bir şeydir. Çocuklara bunu yazamayız. Akademik açıdan ilköğretime gidemeyeceklerini söyleriz" dedi.
TEMİZLİĞİNİ YAPAMADIĞINDAN ENDİŞELİLER
Rapor almak için gelen ailelerle ilgili izlenimlerini Aksu, şu sözlerle anlattı: "Aile çocuğun özbakımını yapamadığını, tuvalet temizliğini gerçekleştiremediğini söylüyor. Ancak bunu raporlayamıyoruz. Bunları ölçemem, bunları raporlayamıyorum."
ÇOCUĞUNUZ OKULA HAZIR MI?
Prof. Dr. Ayla Oktay
Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
BİR ETKİNLİKLE EN AZ 20 DAKİKA UĞRAŞMALI
* Çocuk kendi başına ne kadar süre bir etkinlikle uğraşabiliyor? Bu süre 20 dakikanın altında ise risk olabilir., Annesi olmadan yabancı bir yetişkinle rahatca kalabiliyor mu? Burada yetişkin bir bakıcı veya öğretmen olabilir. Yemek yemek, giyinmek, tuvalete gitmek el yıkamak, pabuçlarını giymek gibi işleri başarı ile yapabiliyor mu? Diğer çocuklarla olumlu ilişkiler kurabiliyor mu? Burada paylaşma, sırasını bekleme, arkadaşları için kendi isteklerini erteleyebilme önemlidir. Kendini rahatça ifade edebiliyor mu? Renkler, sayılar, seslerle ilgili sorulara uygun cevaplar verebiliyor mu?
Prof. Dr. Ali Baykal
Eski Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı
KURALLI OYUNLAR OYNAYABİLMELİ
* Yorulunca dinlenmeye, acıkınca doymaya yönelebiliyor mu?
* Fiziksel varlığını bağımsız sürdürebiliyor mu? Çantasını taşıyabiliyor mu? Kalem, makas, çatal-kaşık tutabiliyor mu?
* Toplumsal yetileri yeterli düzeye gelmiş mi? İşbirliği yapabiliyor mu? Akranlarıyla ilişki kurabiliyor mu? Yetişkinlerle ve akranlarıyla karşılıklı sorumlu ve saygılı etkileşim kuracak özdenetim sağduyusu yerleşmiş mi?
* Kurallı oyunlar oynayabiliyor mu? Kuralsız oyunlarda rol alabiliyor mu?
* Dikkatli dinleyebiliyor, özenli çalışabiliyor mu?
* Duygusal olgunluğa erişmiş mi? İnsanlarla tanışma ve yardımlaşma davranışları gelişmiş mi?
* Öfkelenince ve korkunca nasıl davranıyor?
* Sorunlar karşısındaki tepkilerinde saldırganlık ve çekingenlik kutupları arasında koşullara uygun kıvamı tutturabiliyor mu?
* Dikkatini sürdürebiliyor, dağılınca toparlayabiliyor mu?
* Bir olayı, bir öyküyü anlatabiliyor mu? Anlatılanları anlayabiliyor mu? Kendi diliyle özetleyebiliyor mu?
Doç. Dr. Günseli Girgin
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi
Okulöncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı
ÖZBAKIM BECERİLERİ ÖNEMLİ
Okul olgunluğu, genel olarak çocuğun bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal anlamda ilköğretimin gerekliliklerini karşılamaya hazır olmasıdır. Örneğin kalem tutma becerisi, dinlediğini ve gördüğünü anlatma becerisi, dilbilgisi kurallarına uygun konuşma becerisi, kendi başına giyinme, soyunma, yeme, temizlik gibi, özbakım becerilerinin gelişimi, yaşıtlarıyla olumlu ilişkiler kurma, kurallara uyma, dikey yatay çizgiler çizme, basit geometrik şekilleri çizme, 1 den 10'a kadar rakamları kopya edebilme, zıt anlamlı sözcükleri anlayabilme gibi beceriler. Bunlar aileler için kabaca fikir verebilecek başlıklardır ama asla kesin karar için sadece yeterli değildir, gelişim alanlarının tümü değerlendirilmeli.
Doç. Dr. Selçuk Şirin,
New York Üniversitesi öğretim üyesi
Bahçeşehir Üniversitesi misafir öğretim üyesi
Duygusal ve Sosyal Gelişim Özellikleri: Yeni girdiği bir ortamda anne-babasından ayrılabiliyor mu?, Diğer çocukların oynadıkları oyunlara rahatça katılabiliyor mu? Paylaşıp, yardımlaşıyor mu? Dikkat Gelişimi ve Konsantrasyonu: Dış uyaranlardan etkilenmeden yapacağı çalışmaya odaklanabiliyor mu?, Verilen işleri tamamlayabiliyor mu? İnce-Motor Kas Gelişimi: Kalemi doğru tutabiliyor mu?, Daire, kare vb. temel şekilleri çizebiliyor mu?, Makası amacına uygun ve düzgün kullanabiliyor mu?, Başı, gövdesi, kolları, bacakları, el ve ayakları olan bir insan çizebiliyor mu?, Yemeğini kendi yiyebiliyor mu?, Düğmelerini ilikleyip açabiliyor mu? Kaba-Motor Kas Gelişimi: Önce topuk sonra ayak ucu olarak düzgün adım atabiliyor mu?, Rahat koşabiliyor ve zıplayabiliyor mu? Topu atabiliyor ve kendisine atılan topu tutabiliyor mu?, Merdivenlerden rahat inip çıkabiliyor mu?
Dil ve Kavram Gelişimi: Tam anlaşılır konuşabiliyor mu?, Okunan bir hikâye ile ilgili sorulan soruları yanıtlayabiliyor mu?, Başına gelmiş bir olayı anlatabiliyor mu?, Renkleri, temel şekilleri isimlendirebiliyor mu?, Anlatılan bir durumda bir arkadaşının nasıl tepki vereceğini tahmin edebiliyor mu?, 6-6 kelimeden daha uzun cümleler kurabiliyor mu?, 10'a kadar olan sayıları biliyor mu? Öz Bakım Becerileri: Tuvaletini kendi başına yapabiliyor mu?, Kendi başına ellerini yıkayıp kurutabiliyor mu?, Kendi başına yemeğini yiyebiliyor mu?, Anne-babadan fazla yardım almadan ya da kendi başına giyinebiliyor mu?
AYRI BİR BÖLÜM OLARAK GÖRELİM
"Okul başlama yaşı
eğitim sorunudur sağlık değil'
Okula başlayacak 66 aylık çocukların tümüne sembolik rapor veren Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Türkiye Genç ve Çocuk Psikiyatri Derneği okula başlamayla ilgili bu tartışmanın bir eğitim sorunu olduğunu belirterek, "Ancak sağlık sorunu haline getirildi. Çocuğun okula başlayıp, başlamayacağına akademisyenler ve ailesi karar verir" diyor. TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, "Bu soruna bizimle değil, eğitimcilerle çözüm bulunmalı. Hekimlik meselesi haline getirilmesi çok hata. SBS'ye ÖSS'ye girecek öğrenciler rapor peşindeydi. Bir de bu çıktı" diye konuşuyor.
Türkiye Genç ve Çocuk Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu, ""Hekimlerden medet ummadan MEB, bu sorunu çözsün. Hastanelerde psikaytri tedavileri aksatacak bir uygulama yapıyor. Hastenelerin ve doktorların üzerine gereksiz yük verildi" diyor.
OKUL OLGUNLUĞU İÇİN HANGİ TESTLER KULLANILIYOR?
30 ile 45 dakika süren bu testlerin en fazla kullanılan bazıları:
Eğitsel Gelişim Göstergeleri (EDI)) Testi: 16 alt boyutta okul olgunluğunu belirlemek için kullanılıyor.
Lollipop Testi: Renk ve şekilleri, görsel ve uzamsal algılamayı, rakamları tanıma ve sayma becerilerini; harfleri tanıma ve yazma becerilerini ölçerek okula hazır bulunuşluk düzeyini ölçüyor.
Denver II Testi: 0-6 yaş arası çocuklara uygulanan gelişim tarama testi. Çocukların sosyal duygusal, dil, bilişsel, zihinsel, küçük ve büyük kas motor gelişime bakılır.
Metropolitan Okul Olgunluğu Testi: Öğrencilerin; öğrenme stilleri, zeka ve sosyo-duygusal gelişimleri ve psikolojik ihtiyaçları tespit ediliyor. Test 6 bölümden oluşuyor. Testin ilk 4 bölümü, öğrencinin sözel gelişimini, işitsel dikkatini, görsel dikkatini ve mantık becerilerini ölçer. Öğrencinin ilk 4 alandan aldığı toplam puan, okuma olgunluğu olarak değerlendirilir. Testin 5. bölümü matematik becerilerini, 6 bölümse kopya etme becerilerini değerlendirir.
Marmara Üniversitesi İlköğretime Hazır Oluş Ölçeği: Doç. Dr. Özgül Polat tarafından geliştirilen ölçek 74 maddede zihinsel ve dil, 40 maddelde sosyal-duygusal, 23 maddede fiziksel, 16 maddede ve öz bakım becerilerini ölçüyor. 74'ü şekilli 153 sorudan oluşuyor.74 resimli soru bulunmaktadır.
(habertürk)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
66 ayını doldurmuş çocuklarını okula yollamak istemeyen aileler rapor peşinde
66 ayını doldurmuş çocuklarını okula yollamak istemeyen ailelerden "zihnen ve bedenen yetersiz" raporu isteniyor. Aileler rapor peşinde. Raporu veren uzmanlara sorduk. İşte bir çocuğun okula gidemeyeceğini gösteren kanıtlar: Sıçrayamamak, düğmesini ilikleyememek, iki kolu, iki bacağı olan adam çizememek, düz çizgi üzerinde yürüyememek
4+4+4 eğitim yasasına göre 30 Eylül'de 66 ayını dolduracak çocuklarını okula yollamak istemeyen ailelerin önünde tek seçenek var. Çocuklarının "Bedenen ve zihnen gelişmemiştir" ibareli sağlık raporu almak. Bu raporun da adresini önce Sağlık Bakanlığı, ardından da 16 Temmuz'da illere gönderilen yazıda Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı. Rapor, Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastaneleri ve eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerindeki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile çocuk psikiyatri uzmanlarından alınacak. Ayrıca zorunlu hallerde tetkikler ve konsültasyonlar yapılmak üzere ilgili hekim tarafından tek hekim raporu tamamlanacak. Yani ihtiyaç durumunda tek hekimin de raporu geçerli olacak.
Çocuklarını okula göndermek istemeyen aileler hastanelerden bu raporu alabilmenin peşinde. Biz de bu "yetersiz" raporunun nasıl verildiğini, çocukların okula gidemeyeceğine hangi testler yapılarak karar verildiğini öğrenmek istedik. Sağlık Bakanlığı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Gelişim Uzmanı Sezen Aksu sorularımızı yanıtladı.
TEST 30 DAKİKA SÜRÜYOR
Rapor vermek için 0-6 yaş arası çocuklara uygulanan gelişim tarama testi "Denver II'yi kullandığını anlatan Aksu, bu testi ve yaptığı muayeneleri anlattı:
"Testle çocukların sosyal duygusal, dil, bilişsel, zihinsel, küçük ve büyük kas motor gelişimlerine bakıyorum. Sosyal duygusal gelişimde çocuğun yardımsız giyinmesi, adını soyadını sorulduğunda söylemesi, düğmelerini iliklemesi, karşısındaki kişiyle karşılıklı diyologa geçmesi gerek. Dil gelişimi olarak sorulan sorulara doğru yanıt verebilmesine, bu konuyu düşünebilmesine bakıyoruz.
Bilişsel gelişimde basit matematik işlemlerine bakıyoruz. Örneğin iki tane küp ver, 5 tane küp ver gibi, 10'a kadar saymak gibi. Bunları yapabiliyor mu? Küçük kas motor gelişiminde kalemi doğru tutabilme, kare, daire, veya + işareti gibi şekillerle 6 kısımlı bir adam çizebilmeli. Yani adamın iki kolunu, iki bacağını, iki gözünü, burnunu, ağzını, çizebilmeli. Büyük motor kas gelişiminde örneğin tek ayak üzerinde dengesini sağlayarak 10 saniye durabilmesi, tek ayak üzerinde sıçraması, çizgi üzerinde yürüyebilmesine bakıyoruz. Adımlarını gözlüyoruz. Bunları yapamıyorsa anasınıfı için rapor veriyorum. "
ZİHİNSEL GELİŞMEMİŞ DİYEMEM
Aksu, çocuk doktorunun da onayladığı raporu verirken de "Bedenen ve zihnen gelişmemiş" tanımını kullanmadığını söyleyerek, raporda şunları yazdığını söylüyor: "Denver II gelişim testi ve okul olgunlugu ölçeği sonucunda A.C'nin sosyal, duygusul ,dilsel, bilişsel, küçük ve büyük kas motorlarında yaş gelişim düzeyinin altında, akademik becerileri açısından yetersiz görülmüştür. Bu gelişimi gösteremediği için ilköğretime değil, anaokulan gitmesi uygun görülmüştür."
Aksu, "Bedensel ve zihinsel gelişmemişlik ayrı bir şeydir. Çocuklara bunu yazamayız. Akademik açıdan ilköğretime gidemeyeceklerini söyleriz" dedi.
TEMİZLİĞİNİ YAPAMADIĞINDAN ENDİŞELİLER
Rapor almak için gelen ailelerle ilgili izlenimlerini Aksu, şu sözlerle anlattı: "Aile çocuğun özbakımını yapamadığını, tuvalet temizliğini gerçekleştiremediğini söylüyor. Ancak bunu raporlayamıyoruz. Bunları ölçemem, bunları raporlayamıyorum."
ÇOCUĞUNUZ OKULA HAZIR MI?
Prof. Dr. Ayla Oktay
Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
BİR ETKİNLİKLE EN AZ 20 DAKİKA UĞRAŞMALI
* Çocuk kendi başına ne kadar süre bir etkinlikle uğraşabiliyor? Bu süre 20 dakikanın altında ise risk olabilir., Annesi olmadan yabancı bir yetişkinle rahatca kalabiliyor mu? Burada yetişkin bir bakıcı veya öğretmen olabilir. Yemek yemek, giyinmek, tuvalete gitmek el yıkamak, pabuçlarını giymek gibi işleri başarı ile yapabiliyor mu? Diğer çocuklarla olumlu ilişkiler kurabiliyor mu? Burada paylaşma, sırasını bekleme, arkadaşları için kendi isteklerini erteleyebilme önemlidir. Kendini rahatça ifade edebiliyor mu? Renkler, sayılar, seslerle ilgili sorulara uygun cevaplar verebiliyor mu?
Prof. Dr. Ali Baykal
Eski Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı
KURALLI OYUNLAR OYNAYABİLMELİ
* Yorulunca dinlenmeye, acıkınca doymaya yönelebiliyor mu?
* Fiziksel varlığını bağımsız sürdürebiliyor mu? Çantasını taşıyabiliyor mu? Kalem, makas, çatal-kaşık tutabiliyor mu?
* Toplumsal yetileri yeterli düzeye gelmiş mi? İşbirliği yapabiliyor mu? Akranlarıyla ilişki kurabiliyor mu? Yetişkinlerle ve akranlarıyla karşılıklı sorumlu ve saygılı etkileşim kuracak özdenetim sağduyusu yerleşmiş mi?
* Kurallı oyunlar oynayabiliyor mu? Kuralsız oyunlarda rol alabiliyor mu?
* Dikkatli dinleyebiliyor, özenli çalışabiliyor mu?
* Duygusal olgunluğa erişmiş mi? İnsanlarla tanışma ve yardımlaşma davranışları gelişmiş mi?
* Öfkelenince ve korkunca nasıl davranıyor?
* Sorunlar karşısındaki tepkilerinde saldırganlık ve çekingenlik kutupları arasında koşullara uygun kıvamı tutturabiliyor mu?
* Dikkatini sürdürebiliyor, dağılınca toparlayabiliyor mu?
* Bir olayı, bir öyküyü anlatabiliyor mu? Anlatılanları anlayabiliyor mu? Kendi diliyle özetleyebiliyor mu?
Doç. Dr. Günseli Girgin
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi
Okulöncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı
ÖZBAKIM BECERİLERİ ÖNEMLİ
Okul olgunluğu, genel olarak çocuğun bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal anlamda ilköğretimin gerekliliklerini karşılamaya hazır olmasıdır. Örneğin kalem tutma becerisi, dinlediğini ve gördüğünü anlatma becerisi, dilbilgisi kurallarına uygun konuşma becerisi, kendi başına giyinme, soyunma, yeme, temizlik gibi, özbakım becerilerinin gelişimi, yaşıtlarıyla olumlu ilişkiler kurma, kurallara uyma, dikey yatay çizgiler çizme, basit geometrik şekilleri çizme, 1 den 10'a kadar rakamları kopya edebilme, zıt anlamlı sözcükleri anlayabilme gibi beceriler. Bunlar aileler için kabaca fikir verebilecek başlıklardır ama asla kesin karar için sadece yeterli değildir, gelişim alanlarının tümü değerlendirilmeli.
Doç. Dr. Selçuk Şirin,
New York Üniversitesi öğretim üyesi
Bahçeşehir Üniversitesi misafir öğretim üyesi
Duygusal ve Sosyal Gelişim Özellikleri: Yeni girdiği bir ortamda anne-babasından ayrılabiliyor mu?, Diğer çocukların oynadıkları oyunlara rahatça katılabiliyor mu? Paylaşıp, yardımlaşıyor mu? Dikkat Gelişimi ve Konsantrasyonu: Dış uyaranlardan etkilenmeden yapacağı çalışmaya odaklanabiliyor mu?, Verilen işleri tamamlayabiliyor mu? İnce-Motor Kas Gelişimi: Kalemi doğru tutabiliyor mu?, Daire, kare vb. temel şekilleri çizebiliyor mu?, Makası amacına uygun ve düzgün kullanabiliyor mu?, Başı, gövdesi, kolları, bacakları, el ve ayakları olan bir insan çizebiliyor mu?, Yemeğini kendi yiyebiliyor mu?, Düğmelerini ilikleyip açabiliyor mu? Kaba-Motor Kas Gelişimi: Önce topuk sonra ayak ucu olarak düzgün adım atabiliyor mu?, Rahat koşabiliyor ve zıplayabiliyor mu? Topu atabiliyor ve kendisine atılan topu tutabiliyor mu?, Merdivenlerden rahat inip çıkabiliyor mu?
Dil ve Kavram Gelişimi: Tam anlaşılır konuşabiliyor mu?, Okunan bir hikâye ile ilgili sorulan soruları yanıtlayabiliyor mu?, Başına gelmiş bir olayı anlatabiliyor mu?, Renkleri, temel şekilleri isimlendirebiliyor mu?, Anlatılan bir durumda bir arkadaşının nasıl tepki vereceğini tahmin edebiliyor mu?, 6-6 kelimeden daha uzun cümleler kurabiliyor mu?, 10'a kadar olan sayıları biliyor mu? Öz Bakım Becerileri: Tuvaletini kendi başına yapabiliyor mu?, Kendi başına ellerini yıkayıp kurutabiliyor mu?, Kendi başına yemeğini yiyebiliyor mu?, Anne-babadan fazla yardım almadan ya da kendi başına giyinebiliyor mu?
AYRI BİR BÖLÜM OLARAK GÖRELİM
"Okul başlama yaşı
eğitim sorunudur sağlık değil'
Okula başlayacak 66 aylık çocukların tümüne sembolik rapor veren Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Türkiye Genç ve Çocuk Psikiyatri Derneği okula başlamayla ilgili bu tartışmanın bir eğitim sorunu olduğunu belirterek, "Ancak sağlık sorunu haline getirildi. Çocuğun okula başlayıp, başlamayacağına akademisyenler ve ailesi karar verir" diyor. TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, "Bu soruna bizimle değil, eğitimcilerle çözüm bulunmalı. Hekimlik meselesi haline getirilmesi çok hata. SBS'ye ÖSS'ye girecek öğrenciler rapor peşindeydi. Bir de bu çıktı" diye konuşuyor.
Türkiye Genç ve Çocuk Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu, ""Hekimlerden medet ummadan MEB, bu sorunu çözsün. Hastanelerde psikaytri tedavileri aksatacak bir uygulama yapıyor. Hastenelerin ve doktorların üzerine gereksiz yük verildi" diyor.
OKUL OLGUNLUĞU İÇİN HANGİ TESTLER KULLANILIYOR?
30 ile 45 dakika süren bu testlerin en fazla kullanılan bazıları:
Eğitsel Gelişim Göstergeleri (EDI)) Testi: 16 alt boyutta okul olgunluğunu belirlemek için kullanılıyor.
Lollipop Testi: Renk ve şekilleri, görsel ve uzamsal algılamayı, rakamları tanıma ve sayma becerilerini; harfleri tanıma ve yazma becerilerini ölçerek okula hazır bulunuşluk düzeyini ölçüyor.
Denver II Testi: 0-6 yaş arası çocuklara uygulanan gelişim tarama testi. Çocukların sosyal duygusal, dil, bilişsel, zihinsel, küçük ve büyük kas motor gelişime bakılır.
Metropolitan Okul Olgunluğu Testi: Öğrencilerin; öğrenme stilleri, zeka ve sosyo-duygusal gelişimleri ve psikolojik ihtiyaçları tespit ediliyor. Test 6 bölümden oluşuyor. Testin ilk 4 bölümü, öğrencinin sözel gelişimini, işitsel dikkatini, görsel dikkatini ve mantık becerilerini ölçer. Öğrencinin ilk 4 alandan aldığı toplam puan, okuma olgunluğu olarak değerlendirilir. Testin 5. bölümü matematik becerilerini, 6 bölümse kopya etme becerilerini değerlendirir.
Marmara Üniversitesi İlköğretime Hazır Oluş Ölçeği: Doç. Dr. Özgül Polat tarafından geliştirilen ölçek 74 maddede zihinsel ve dil, 40 maddelde sosyal-duygusal, 23 maddede fiziksel, 16 maddede ve öz bakım becerilerini ölçüyor. 74'ü şekilli 153 sorudan oluşuyor.74 resimli soru bulunmaktadır.
(habertürk)
Son Güncelleme: Cumartesi, 25 Ağustos 2012 12:07
Gösterim: 2981
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yoğunluk olan okulların diğer okullara dağıtılabileceğini belirtti
İstanbul'da 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. 373 bin öğrencinin 1. sınıfa kaydı yapıldı
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni düzenlemeyle 1227 ilkokul, 1105 ortaokul, 85 de imam hatip ortaokulu oluşturulduğunu belirterek, ''Bu yılki yasal değişiklikten sonra 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. Adrese dayalı sisteme göre toplamda 373 bin öğrencinin birinci sınıfa kaydı yapıldı'' dedi.
Yıldız, bu yıl eğitim ve öğretim sisteminde zorunlu eğitim 12 yıla çıkması ve eğitimin kademelendirilmesinin en temel değişiklik olduğunu belirterek, ''İstanbul'da 1450'ye yakın ilköğretim okulu vardı. 1227 ilkokul, 1105 ortaokul, 85 de imam hatip ortaokulu oluşturuldu. Liselerde okulların dönüştürülmesi anlamında değişiklik olmadı, ama geçmişte lise zorunlu olmadığı için okullaşma oranımız yüzde 82 civarındaydı'' dedi.
Okula başlama yaşının 60 aya çekilmesinin yüzde 70 oranında öğrenci artışına neden olduğunu ifade eden Yıldız, ''Bu yılki yasal değişiklikten sonra 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. Adrese dayalı sisteme göre toplamda 373 bin öğrencinin birinci sınıfa kaydı yapıldı. Ancak 60-66 ay arasındaki çocukları veli isterse okula gönderebilir" dedi.
80 kişilik 1. sınıflar için çözüm
Yıldız, yoğunluk olan okulların diğer okullara dağıtılabileceğini anlattı. Yıldız, 80 kişilik gibi birinci sınıfta yığılma olan yerlerde, devam eden diğer 2-3-4 sınıflardaki ortalamayı 45'ten 50'ye çıkararak, yeni şubeler açıp birinci sınıfların şube sayının artırılabileceğini vurguladı.
Okuma-yazma 2. dönem
Yıldız, 60-66 ay ile 66 ay-72 aylık gruplara göre birinci sınıflar için şubeler oluşturulabilineceğine işaret ederek, bunun okulların fiziksel imkanınına, gelen taleplere göre belirleneceğini, ancak sadece yaş grubunun dikkate alınamayacağını söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yoğunluk olan okulların diğer okullara dağıtılabileceğini belirtti
İstanbul'da 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. 373 bin öğrencinin 1. sınıfa kaydı yapıldı
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni düzenlemeyle 1227 ilkokul, 1105 ortaokul, 85 de imam hatip ortaokulu oluşturulduğunu belirterek, ''Bu yılki yasal değişiklikten sonra 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. Adrese dayalı sisteme göre toplamda 373 bin öğrencinin birinci sınıfa kaydı yapıldı'' dedi.
Yıldız, bu yıl eğitim ve öğretim sisteminde zorunlu eğitim 12 yıla çıkması ve eğitimin kademelendirilmesinin en temel değişiklik olduğunu belirterek, ''İstanbul'da 1450'ye yakın ilköğretim okulu vardı. 1227 ilkokul, 1105 ortaokul, 85 de imam hatip ortaokulu oluşturuldu. Liselerde okulların dönüştürülmesi anlamında değişiklik olmadı, ama geçmişte lise zorunlu olmadığı için okullaşma oranımız yüzde 82 civarındaydı'' dedi.
Okula başlama yaşının 60 aya çekilmesinin yüzde 70 oranında öğrenci artışına neden olduğunu ifade eden Yıldız, ''Bu yılki yasal değişiklikten sonra 60-66 ay arası adres sistemine göre 114 bin öğrenci kaydoldu. Adrese dayalı sisteme göre toplamda 373 bin öğrencinin birinci sınıfa kaydı yapıldı. Ancak 60-66 ay arasındaki çocukları veli isterse okula gönderebilir" dedi.
80 kişilik 1. sınıflar için çözüm
Yıldız, yoğunluk olan okulların diğer okullara dağıtılabileceğini anlattı. Yıldız, 80 kişilik gibi birinci sınıfta yığılma olan yerlerde, devam eden diğer 2-3-4 sınıflardaki ortalamayı 45'ten 50'ye çıkararak, yeni şubeler açıp birinci sınıfların şube sayının artırılabileceğini vurguladı.
Okuma-yazma 2. dönem
Yıldız, 60-66 ay ile 66 ay-72 aylık gruplara göre birinci sınıflar için şubeler oluşturulabilineceğine işaret ederek, bunun okulların fiziksel imkanınına, gelen taleplere göre belirleneceğini, ancak sadece yaş grubunun dikkate alınamayacağını söyledi.
Son Güncelleme: Cuma, 24 Ağustos 2012 14:14
Gösterim: 2372
İller, ücretli öğretmen almak için ilana çıkmaya başladı.
Milli Eğitim bakanlığı hala 2012 yılında hangi ile, hangi branşlarda öğretmen alınacağını açıklamadı.
Ancak bazı il milli eğitim müdürlükleri ücretli öğretmen duyurularını yayımlamaya başladı. Aşağıda Çorum ve Gümüşhane il milli eğitim müdürlüklerinin duyuruları yer almaktadır.

Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İller, ücretli öğretmen almak için ilana çıkmaya başladı.
Milli Eğitim bakanlığı hala 2012 yılında hangi ile, hangi branşlarda öğretmen alınacağını açıklamadı.
Ancak bazı il milli eğitim müdürlükleri ücretli öğretmen duyurularını yayımlamaya başladı. Aşağıda Çorum ve Gümüşhane il milli eğitim müdürlüklerinin duyuruları yer almaktadır.

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 Ağustos 2012 10:24
Gösterim: 3302
Geride kalan eğitim-öğretim döneminde 784 okulda 12 bin 724 öğretmen denetlenirken, hakkında rapor düzenlenen öğretmen olmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2011 faaliyet raporundan derlenen bilgilere göre, 2009'da 986 okul denetlendi. Bu sayı 2010'da 957'e, 2011 yılında 741'e kadar düştü. Denetlenen özel okulların sayısı ise 2009'da 109, 2010'da 76 ve 2011'de 43 oldu. Geçen yıl toplam 784 okul denetlendi.
Bakanlık tarafından denetlenen özel dershane sayısı ise 2009'da 300'ü bulurken bir sonraki yıl sadece 8 oldu. 2011 yılında özel dershanelerden 125'i denetlendi.
İl ve ilçe Mesleki Eğitim Merkezleri (MEM) de denetlendi. Buna göre, 2009'da 375, 2010'da 559 ve geçen yıl 247 MEM'e denetleme uygulandı. Denetlemeler sonucunda hakkında rapor düzenlenen öğretmen sayısı 2009'da 163 oldu. Bir sonraki yıl 136 öğretmen için rapor düzenlenirken, 2011'de bu sayı 0'da kaldı.
Denetime uğradığı halde hakkında rapor düzenlenmeyen öğretmen sayısı da 2009'a göre düşüş gösterdi. 2009 yılında 19 bin 542 öğretmen denetlenirken bunlardan 19 bin 379'u için rapor hazırlanmadı. Denetlenen öğretmen sayısı 2010'da 15 bin 865 olurken, 2011'de 12 bin 724'e kadar geriledi.
Denetleme sayısında yıllara göre düşüş
Geçen yıl sadece öğretmenler denetlenmedi. Okul ve kurum yöneticilerinin bin 637'si denetim geçti. Bu sayı 2010 yılında 2 bin 854, 2009 yılında 4 bin 134 olmuştu.
Raporda, 2011 yılında bir önceki yıla göre denetlenen okul sayısı bin 33'ten 784'e, denetlenen kurum sayısı 567'den 372'ye, denetlenen öğretmen sayısı 15 bin 865'ten 12 bin 724'e ve denetlenen yönetici sayısının 2 bin 854'ten bin 637'ye düştüğü belirtildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Geride kalan eğitim-öğretim döneminde 784 okulda 12 bin 724 öğretmen denetlenirken, hakkında rapor düzenlenen öğretmen olmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2011 faaliyet raporundan derlenen bilgilere göre, 2009'da 986 okul denetlendi. Bu sayı 2010'da 957'e, 2011 yılında 741'e kadar düştü. Denetlenen özel okulların sayısı ise 2009'da 109, 2010'da 76 ve 2011'de 43 oldu. Geçen yıl toplam 784 okul denetlendi.
Bakanlık tarafından denetlenen özel dershane sayısı ise 2009'da 300'ü bulurken bir sonraki yıl sadece 8 oldu. 2011 yılında özel dershanelerden 125'i denetlendi.
İl ve ilçe Mesleki Eğitim Merkezleri (MEM) de denetlendi. Buna göre, 2009'da 375, 2010'da 559 ve geçen yıl 247 MEM'e denetleme uygulandı. Denetlemeler sonucunda hakkında rapor düzenlenen öğretmen sayısı 2009'da 163 oldu. Bir sonraki yıl 136 öğretmen için rapor düzenlenirken, 2011'de bu sayı 0'da kaldı.
Denetime uğradığı halde hakkında rapor düzenlenmeyen öğretmen sayısı da 2009'a göre düşüş gösterdi. 2009 yılında 19 bin 542 öğretmen denetlenirken bunlardan 19 bin 379'u için rapor hazırlanmadı. Denetlenen öğretmen sayısı 2010'da 15 bin 865 olurken, 2011'de 12 bin 724'e kadar geriledi.
Denetleme sayısında yıllara göre düşüş
Geçen yıl sadece öğretmenler denetlenmedi. Okul ve kurum yöneticilerinin bin 637'si denetim geçti. Bu sayı 2010 yılında 2 bin 854, 2009 yılında 4 bin 134 olmuştu.
Raporda, 2011 yılında bir önceki yıla göre denetlenen okul sayısı bin 33'ten 784'e, denetlenen kurum sayısı 567'den 372'ye, denetlenen öğretmen sayısı 15 bin 865'ten 12 bin 724'e ve denetlenen yönetici sayısının 2 bin 854'ten bin 637'ye düştüğü belirtildi.
Son Güncelleme: Cuma, 24 Ağustos 2012 13:51
Gösterim: 1772

