Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde okullarda devamsızlık yapan öğrenci ve öğretmenleri araştıracak, yapılacak inceleme sonucu hazırlanacak rapor, Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e sunulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)'na girecek öğrencilerin eğitim öğretim saatleri içerisinde dershaneye gitmelerini ve devlet okullarında görevli öğretmenlerin de dershanelerde çalışmalarını inceleme altına aldı.
MEB, haziran ayında gerçekleştirilecek SBS ile LYS öncesinde, öğrencilerin okullara devamsızlığını önlemek için harekete geçti.
Bakanlıkça, illere gönderilen yazıda, mevzuata ilişkin bilgi verilerek, Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'ne göre öğrencilerin okula devam etmelerinin zorunlu olduğu anımsatıldı.
Ders yılı içinde toplam 20 gün okula özürsüz devam etmeyen öğrencilerin, notlarının ne olursa olsun başarısız sayılacağı belirtilerek, özürlü ve özürsüz devamsızlıklarla okul yönetimine verilen izinlerin toplamının 45 günü aşamayacağı kaydedildi.
81 ilde, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı'nca görevlendirilecek Milli Eğitim Denetçileri'nce inceleleme yapılacağı, gerektiğinde mevzuata uygun olmayan fiilleri ortaya çıkan personel hakkında da soruşturma yapılacağı kaydedildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde okullarda devamsızlık yapan öğrenci ve öğretmenleri araştıracak, yapılacak inceleme sonucu hazırlanacak rapor, Milli Eğitim Bakanı Dinçer'e sunulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)'na girecek öğrencilerin eğitim öğretim saatleri içerisinde dershaneye gitmelerini ve devlet okullarında görevli öğretmenlerin de dershanelerde çalışmalarını inceleme altına aldı.
MEB, haziran ayında gerçekleştirilecek SBS ile LYS öncesinde, öğrencilerin okullara devamsızlığını önlemek için harekete geçti.
Bakanlıkça, illere gönderilen yazıda, mevzuata ilişkin bilgi verilerek, Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'ne göre öğrencilerin okula devam etmelerinin zorunlu olduğu anımsatıldı.
Ders yılı içinde toplam 20 gün okula özürsüz devam etmeyen öğrencilerin, notlarının ne olursa olsun başarısız sayılacağı belirtilerek, özürlü ve özürsüz devamsızlıklarla okul yönetimine verilen izinlerin toplamının 45 günü aşamayacağı kaydedildi.
81 ilde, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı'nca görevlendirilecek Milli Eğitim Denetçileri'nce inceleleme yapılacağı, gerektiğinde mevzuata uygun olmayan fiilleri ortaya çıkan personel hakkında da soruşturma yapılacağı kaydedildi.
Son Güncelleme: Salı, 22 May 2012 13:49
Gösterim: 2048
Hükümetle toplu sözleşme masasında anlaşamayan memurlar, tepkilerini eylemlerle gösterecek.
Yarın KESK ve Kamu-Sen konfederasyonlarının yapacağı işe gitmeme eylemine; Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen Sendikası da katılacak. Böylece öğretmenlerin örgütlü olduğu Eğitim-Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim-Bir-Sen ilk kez birlikte eylem yapmış olacak.
Kamu-Sen ve KESK’in daha önceden duyurduğu yarınki eyleme Memur-Sen 'resmen' katılmazken; kendisine bağlı sendikaları eyleme katılma konusunda serbest bıraktı.
Böylece Memur-Sen’e bağlı 11 sendika yarınki eyleme katılıp katılmama kararını kendi yönetimlerinde karara bağlayacak. Memur-Sen’e bağlı sendikaların toplam 500 binin üzerinde üyesi bulunuyor.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hükümetle toplu sözleşme masasında anlaşamayan memurlar, tepkilerini eylemlerle gösterecek.
Yarın KESK ve Kamu-Sen konfederasyonlarının yapacağı işe gitmeme eylemine; Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen Sendikası da katılacak. Böylece öğretmenlerin örgütlü olduğu Eğitim-Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim-Bir-Sen ilk kez birlikte eylem yapmış olacak.
Kamu-Sen ve KESK’in daha önceden duyurduğu yarınki eyleme Memur-Sen 'resmen' katılmazken; kendisine bağlı sendikaları eyleme katılma konusunda serbest bıraktı.
Böylece Memur-Sen’e bağlı 11 sendika yarınki eyleme katılıp katılmama kararını kendi yönetimlerinde karara bağlayacak. Memur-Sen’e bağlı sendikaların toplam 500 binin üzerinde üyesi bulunuyor.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Salı, 22 May 2012 12:30
Gösterim: 1724
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Statükocu zihniyet Milli Eğitim Bakanlığı'nı büyük bir torna tezgahı gibi algılıyor. Tornanın ayarını kendileri yapacaklar. Milli Eğitim Bakanı da tornacı başıdır" dedi.
Çelik, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde 'Küreselleşme Sürecinde Türkiye' konulu konferans verdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin medeni dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorunda olduğunu belirterek, "Avrupalılarla iyi geçinmemiz Araplarla kavga etmemizi, Araplarla iyi geçinmemiz Türk dünyasıyla kötü olmamızı gerektirmez. Hepsiyle iyi olacağız. Kendi içimizde de iyi olacağız" dedi.
Toplumsal kimliğin farklı özelliklerin biraraya gelmesiyle oluştuğunu belirten Hüseyin Çelik, Türk dünyasının bir üyesi olmakla İslam aleminin bir parçası olmanın birbirinin alternatifi olamayacağını dile getirdi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz medeni dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız. Atalarımız 'Ağaçtan kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder' demişler. Biz bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak 75 milyon insanıyla medeni dünyanın bir parçası olmak zorundayız. Dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız. Avrupalılarla iyi geçinmemiz Araplarla kavga etmemizi, Araplarla iyi geçinmemiz Türk dünyasıyla kötü olmamızı gerektirmez. Hepsiyle iyi olacağız. Kendi içimizde de iyi olacağız. Ne yazık ki bizim toplumumuzda statükocu zihniyet bizi tek tipleştirmek için bugüne kadar çaba harcamış. İnsanları sayı çokluğu olarak görmüş. Bizi birey olarak değil güruh olarak görmüşler.
Niçin tek tip?
Ben Milli Eğitim Bakanlığı'na başladığım zaman şunu anladım; statükocu zihniyet Milli Eğitim Bakanlığı'nın büyük bir torna tezgahı gibi algılıyor. Tornanın ayarını kendileri yapacaklar, Milli Eğitim Bakanı da tornacı başıdır. Eğitilmesi gereken 20 milyon insan kitlesini de tenzih ediyorum, kereste gibi görüyorlar. Bu malzemeyi bu tornadan geçirecek tek tip, tek ebat, tek desen malzeme üretecek bir adam lazım. Ben ilk günden 'Niçin tek tip?' diye sordum."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Statükocu zihniyet Milli Eğitim Bakanlığı'nı büyük bir torna tezgahı gibi algılıyor. Tornanın ayarını kendileri yapacaklar. Milli Eğitim Bakanı da tornacı başıdır" dedi.
Çelik, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde 'Küreselleşme Sürecinde Türkiye' konulu konferans verdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin medeni dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorunda olduğunu belirterek, "Avrupalılarla iyi geçinmemiz Araplarla kavga etmemizi, Araplarla iyi geçinmemiz Türk dünyasıyla kötü olmamızı gerektirmez. Hepsiyle iyi olacağız. Kendi içimizde de iyi olacağız" dedi.
Toplumsal kimliğin farklı özelliklerin biraraya gelmesiyle oluştuğunu belirten Hüseyin Çelik, Türk dünyasının bir üyesi olmakla İslam aleminin bir parçası olmanın birbirinin alternatifi olamayacağını dile getirdi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz medeni dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız. Atalarımız 'Ağaçtan kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder' demişler. Biz bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak 75 milyon insanıyla medeni dünyanın bir parçası olmak zorundayız. Dünyayla yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız. Avrupalılarla iyi geçinmemiz Araplarla kavga etmemizi, Araplarla iyi geçinmemiz Türk dünyasıyla kötü olmamızı gerektirmez. Hepsiyle iyi olacağız. Kendi içimizde de iyi olacağız. Ne yazık ki bizim toplumumuzda statükocu zihniyet bizi tek tipleştirmek için bugüne kadar çaba harcamış. İnsanları sayı çokluğu olarak görmüş. Bizi birey olarak değil güruh olarak görmüşler.
Niçin tek tip?
Ben Milli Eğitim Bakanlığı'na başladığım zaman şunu anladım; statükocu zihniyet Milli Eğitim Bakanlığı'nın büyük bir torna tezgahı gibi algılıyor. Tornanın ayarını kendileri yapacaklar, Milli Eğitim Bakanı da tornacı başıdır. Eğitilmesi gereken 20 milyon insan kitlesini de tenzih ediyorum, kereste gibi görüyorlar. Bu malzemeyi bu tornadan geçirecek tek tip, tek ebat, tek desen malzeme üretecek bir adam lazım. Ben ilk günden 'Niçin tek tip?' diye sordum."
Son Güncelleme: Salı, 22 May 2012 11:49
Gösterim: 1569
Türkiye'deki bin 118 kütüphane, geçen yıl toplam 18 milyon 826 bin 715 okuyucuya hizmet verdi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'de geçen yıl, 43'ü gezici, toplam bin 118 kütüphane okuyuculara hizmet verdi.
Toplam 15 milyon 621 bin 478 kitabın okuyucularını beklediği kütüphanelere, 1 milyon 105 bin 600 yeni kitap satın alındı.
Abone olunan süreli yayın sayısının 248 olduğu kütüphanelerde, derlenen kitap sayısı 44 bin 635'i, derlenen süreli yayın sayısı 12 bin 555'i, cilt atölyesinde ciltlenen kitap sayısı 3 bin 751'i buldu.
Geçen yıl kütüphaneye giden toplam okuyucu sayısı ise 18 milyon 826 bin 715 oldu. Buna göre resmi tatiller ve pazar günleri hariç açık olan kütüphaneler, günlük ortalama 55 okuyucuyu ağırladı.
Kayıtlı 753 bin okur
Yerleşik kütüphanelerde kayıtlı üye sayısının 753 bin 378'e ulaştığı kütüphanelerden ödünç verilen materyal sayısı ise 6 milyon 215 bin 605 oldu.
Kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapan kütüphanelerde, geçen yıl düzenlenen 3 bin 646 kültürel etkinlikten 781 bin 228 kişi yararlandı.
Toplam 43 gezici kütüphaneyle ise 737 noktaya hizmet götürüldü. Okuyucuların 99 bin 468 kitaptan yararlanabileceği gezici kütüphaneler ise 234 bin 236 okuyucuya hizmet verdi.
Kayıtlı üye sayısının ise 29 bin 485 olduğu gezici kütüphanelerden, 244 bin 323 kitap ödünç verildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye'deki bin 118 kütüphane, geçen yıl toplam 18 milyon 826 bin 715 okuyucuya hizmet verdi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'de geçen yıl, 43'ü gezici, toplam bin 118 kütüphane okuyuculara hizmet verdi.
Toplam 15 milyon 621 bin 478 kitabın okuyucularını beklediği kütüphanelere, 1 milyon 105 bin 600 yeni kitap satın alındı.
Abone olunan süreli yayın sayısının 248 olduğu kütüphanelerde, derlenen kitap sayısı 44 bin 635'i, derlenen süreli yayın sayısı 12 bin 555'i, cilt atölyesinde ciltlenen kitap sayısı 3 bin 751'i buldu.
Geçen yıl kütüphaneye giden toplam okuyucu sayısı ise 18 milyon 826 bin 715 oldu. Buna göre resmi tatiller ve pazar günleri hariç açık olan kütüphaneler, günlük ortalama 55 okuyucuyu ağırladı.
Kayıtlı 753 bin okur
Yerleşik kütüphanelerde kayıtlı üye sayısının 753 bin 378'e ulaştığı kütüphanelerden ödünç verilen materyal sayısı ise 6 milyon 215 bin 605 oldu.
Kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapan kütüphanelerde, geçen yıl düzenlenen 3 bin 646 kültürel etkinlikten 781 bin 228 kişi yararlandı.
Toplam 43 gezici kütüphaneyle ise 737 noktaya hizmet götürüldü. Okuyucuların 99 bin 468 kitaptan yararlanabileceği gezici kütüphaneler ise 234 bin 236 okuyucuya hizmet verdi.
Kayıtlı üye sayısının ise 29 bin 485 olduğu gezici kütüphanelerden, 244 bin 323 kitap ödünç verildi.
Son Güncelleme: Salı, 22 May 2012 12:13
Gösterim: 1595
Milli Eğitim Bakanlığı, OECD ülkeleri arasında öğretmene en yüksek maaş veren 2. ülke olduklarını belirten bir açıklama yaptı.
MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’e verilen soru önergesi cevaplandı.
MEB soru önergesine verdiği cevapta, "Öğretmen maaşlarının kişi başına düşen Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranına bakıldığında Türkiye, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır." dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, OECD ülkeleri arasında öğretmene en yüksek maaş veren 2. ülke olduklarını belirten bir açıklama yaptı.
MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’e verilen soru önergesi cevaplandı.
MEB soru önergesine verdiği cevapta, "Öğretmen maaşlarının kişi başına düşen Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranına bakıldığında Türkiye, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır." dedi.
Son Güncelleme: Salı, 22 May 2012 11:22
Gösterim: 1446