Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Nazlı Öztarhan'ın ODTÜ sorusunu Başbakan Erdoğan'ı sinirlendirdi

erdogan ntvBen bu üniversitenin yönetimini anlayabilmiş değilim, bunlar samimi değiller. Yine aynı şekilde bir toplantı sırasında, öğrenciler toplantı mahaline gelerek taşlamaya başladılar. Bu son olay ise bunun çok çok ötesinde. Polis oraya neden geldi? Kampüse sırt çantalarında bulunan molotoflarla gelen kişiler, eylem sırasında bunları yaktılar ve bunun üzerine polis destek istedi.

Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde lastik yakıp eylem yapıyor. Sonra neymiş protesto için derse girmiyorlarmış. Böyle üniversite öğretim görevlisi olsa ne olur olmasa ne olur.

Polisi savundu

Sonra bakıyoruz medya bu insanları sahipleniyor. Her olay polise fatura ediliyor. Orada lastik yakılmamış olsa molotof atılmamış olsa polis oraya neden girsin?

> Erdoğan ODTÜ'ye ateş püskürdü

Nazlı Öztarhan'ın ODTÜ sorusunu Başbakan Erdoğan'ı sinirlendirdi

erdogan ntvBen bu üniversitenin yönetimini anlayabilmiş değilim, bunlar samimi değiller. Yine aynı şekilde bir toplantı sırasında, öğrenciler toplantı mahaline gelerek taşlamaya başladılar. Bu son olay ise bunun çok çok ötesinde. Polis oraya neden geldi? Kampüse sırt çantalarında bulunan molotoflarla gelen kişiler, eylem sırasında bunları yaktılar ve bunun üzerine polis destek istedi.

Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde lastik yakıp eylem yapıyor. Sonra neymiş protesto için derse girmiyorlarmış. Böyle üniversite öğretim görevlisi olsa ne olur olmasa ne olur.

Polisi savundu

Sonra bakıyoruz medya bu insanları sahipleniyor. Her olay polise fatura ediliyor. Orada lastik yakılmamış olsa molotof atılmamış olsa polis oraya neden girsin?

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Aralık 2012 11:34

Gösterim: 1232

İÜ'de rektör adayı seçiminin galibi Söylet olurken, ikinci olan Tükel'in çekilmesiyle ortaya ilginç bir tablo çıktı.İÜ nün halihazırdaki rektörü Yunus Söylet, adaylık sandığından açık ara farkla birinci çıktı.

rektor secimiİstanbul Üniversitesi’nde önceki gün yapılan rektör adayı belirleme seçiminde 12 aday arasından mevcut rektör Prof.Dr. Yunus Söylet’in 1207 oy alarak açık ara farkla birinci çıktığı yarışın ardından ilginç bir tablo ortaya çıktı. Oylamada 631 oyla ikinci gelen ve örgütlü-demokrat kesimin adayı olarak görülen Prof. Dr. Raşit Tükel “En çok oyu alan rektör olmalı” diyerek kendi kararıyla adaylıktan çekildi. Bu durumda YÖK üyesi Prof. Dr. Harun Cansız 431 oy ile üçüncülükten ikinci sıraya yükseldi. Şimdi gözler YÖK’ün Cumhurbaşkanlığ’ına sunacağı üç kişilik listede.

‘4 yıl önce ikinci sıradan atandı’

4 yıl önce rektörlük koltuğuna oturan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yunus Söylet, adaylık seçiminde en çok oyu alan ikinci aday olmasına karşın YÖK’ün listesinde ilk sıradan Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmişti. Söylet’in oyu o dönem birinci olan Prof. Dr. Ali Akyüz’den 16 oy eksikti.

Söylet, önceki gün yapılan seçimlerde ise 12 aday arasından büyük fark ile birinci çıktı. Söylet’i 631 oy ile Prof. Dr. Raşit Tükel takip etti. Prof. Dr. Harun Cansız 431 oy alırken, Prof. Dr. İbrahim Keleş 107 oy aldı. Prof. Dr. Faruk Erzengin’in 80 oy aldığı seçimlerde sosyal bilimci aday Prof. Dr. Mehmet Canatar 13 oy aldı.

YÖK’e gönderilecek listeden dün bir adayi eksildi. Demokrat kesimin adayı Tükel, çekildi. Tükel, “Demokrasi anlayışım gereği en çok oy alanın rektör olarak atanması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Kulislerde Tükel’in en çok oyu alsa dahi Cumhurbaşkanı tarafından atanamayacağı görüşü üzerine liberal ve demokrat kesimden pek çok öğretim üyesinin “İstikrar devam etsin” diyerek Söylet’e oy verdiği iddiaları konuşuluyor. Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere’ye göre bu durum, öğretim üyelerine kendi seçtikleri kişilerin atanamayacak olması duygusunun yerleştiğini gösteriyor.

‘Oy farkı önemli değil çünkü orantısız yarıştı’

Seçim sürecinde adaylar birbirlerini isim vermeden eleştirdi. Söylet, 4 yıl önce rektörlüğe aday olduktan sonra YÖK üyeliğinden istifa ettiğini hatırlatarak, Cansız’ın istifa etmemesini sert bir dille eleştirdi. Cansız’a göre ise yeniden aday olan Söylet’in rektörlük imkânlarıyla seçim çalışması yapması esas eleştirilmesi gerekendi.

Cansız, “Eğer birinci olan arkadaş rektör değil de başka biri olsa ben de en çok oyu almadığım için çekilirdim. Ancak eleştirdiğimiz bir yönetim süreci var” diye konuştu.

Kulisler de yansıyan iddialara göre ‘4 yıl önce Söylet’in AKP ’ye yakınlığı nedeniyle rahatsız olan öğretim üyeleri bile, Söylet’in rektörlük döneminde tedirginliklerinin boşa çıktığını gördü. Cansız ise belirli kesimin adayı olmadığını vurgulamasına rağmen bazı hocaların onu dindar, muhafazakâr milliyetçi kesimin adayı olarak duyurması üniversite camiasında tedirginlik yarattı. Cansız’ın YÖK üyeliğinden istifa etmemesi sorgulandı. Yeşildere’ye göre bu Cansız’ın liberal kesimden oy alamamasına neden oldu. Akademisyenler, ‘denenmiş olanla’ istikrarlı davranmayı tercih etti. Söylet’e göre ise sonuçlar 4 yılda yapılan 90 projeye desteği ve devamına olan isteği gösterdi.

> İÜ rektör seçimlerinden sonra tablo karıştı

İÜ'de rektör adayı seçiminin galibi Söylet olurken, ikinci olan Tükel'in çekilmesiyle ortaya ilginç bir tablo çıktı.İÜ nün halihazırdaki rektörü Yunus Söylet, adaylık sandığından açık ara farkla birinci çıktı.

rektor secimiİstanbul Üniversitesi’nde önceki gün yapılan rektör adayı belirleme seçiminde 12 aday arasından mevcut rektör Prof.Dr. Yunus Söylet’in 1207 oy alarak açık ara farkla birinci çıktığı yarışın ardından ilginç bir tablo ortaya çıktı. Oylamada 631 oyla ikinci gelen ve örgütlü-demokrat kesimin adayı olarak görülen Prof. Dr. Raşit Tükel “En çok oyu alan rektör olmalı” diyerek kendi kararıyla adaylıktan çekildi. Bu durumda YÖK üyesi Prof. Dr. Harun Cansız 431 oy ile üçüncülükten ikinci sıraya yükseldi. Şimdi gözler YÖK’ün Cumhurbaşkanlığ’ına sunacağı üç kişilik listede.

‘4 yıl önce ikinci sıradan atandı’

4 yıl önce rektörlük koltuğuna oturan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yunus Söylet, adaylık seçiminde en çok oyu alan ikinci aday olmasına karşın YÖK’ün listesinde ilk sıradan Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmişti. Söylet’in oyu o dönem birinci olan Prof. Dr. Ali Akyüz’den 16 oy eksikti.

Söylet, önceki gün yapılan seçimlerde ise 12 aday arasından büyük fark ile birinci çıktı. Söylet’i 631 oy ile Prof. Dr. Raşit Tükel takip etti. Prof. Dr. Harun Cansız 431 oy alırken, Prof. Dr. İbrahim Keleş 107 oy aldı. Prof. Dr. Faruk Erzengin’in 80 oy aldığı seçimlerde sosyal bilimci aday Prof. Dr. Mehmet Canatar 13 oy aldı.

YÖK’e gönderilecek listeden dün bir adayi eksildi. Demokrat kesimin adayı Tükel, çekildi. Tükel, “Demokrasi anlayışım gereği en çok oy alanın rektör olarak atanması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Kulislerde Tükel’in en çok oyu alsa dahi Cumhurbaşkanı tarafından atanamayacağı görüşü üzerine liberal ve demokrat kesimden pek çok öğretim üyesinin “İstikrar devam etsin” diyerek Söylet’e oy verdiği iddiaları konuşuluyor. Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere’ye göre bu durum, öğretim üyelerine kendi seçtikleri kişilerin atanamayacak olması duygusunun yerleştiğini gösteriyor.

‘Oy farkı önemli değil çünkü orantısız yarıştı’

Seçim sürecinde adaylar birbirlerini isim vermeden eleştirdi. Söylet, 4 yıl önce rektörlüğe aday olduktan sonra YÖK üyeliğinden istifa ettiğini hatırlatarak, Cansız’ın istifa etmemesini sert bir dille eleştirdi. Cansız’a göre ise yeniden aday olan Söylet’in rektörlük imkânlarıyla seçim çalışması yapması esas eleştirilmesi gerekendi.

Cansız, “Eğer birinci olan arkadaş rektör değil de başka biri olsa ben de en çok oyu almadığım için çekilirdim. Ancak eleştirdiğimiz bir yönetim süreci var” diye konuştu.

Kulisler de yansıyan iddialara göre ‘4 yıl önce Söylet’in AKP ’ye yakınlığı nedeniyle rahatsız olan öğretim üyeleri bile, Söylet’in rektörlük döneminde tedirginliklerinin boşa çıktığını gördü. Cansız ise belirli kesimin adayı olmadığını vurgulamasına rağmen bazı hocaların onu dindar, muhafazakâr milliyetçi kesimin adayı olarak duyurması üniversite camiasında tedirginlik yarattı. Cansız’ın YÖK üyeliğinden istifa etmemesi sorgulandı. Yeşildere’ye göre bu Cansız’ın liberal kesimden oy alamamasına neden oldu. Akademisyenler, ‘denenmiş olanla’ istikrarlı davranmayı tercih etti. Söylet’e göre ise sonuçlar 4 yılda yapılan 90 projeye desteği ve devamına olan isteği gösterdi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Aralık 2012 10:50

Gösterim: 1687

ODTÜ'de Başbakan Erdoğan'ı protesto eden öğrenciler hakkında savcılık, örgüt üyesi olabilecekleri gerekçesiyle 'terör' soruşturması başlattı.

odtu eylemÇin’den fırlatılan ‘Göktürk-2 Uydusu’ için ODTÜ’de 18 Aralık günü düzenlenen törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ı, öğrenciler protesto etmek istemişti. Protestoya polis sert müdahale etmiş, çok sayıda öğrenci yaralanmıştı.

Olayların ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü, kimliği tespit edilen 12 öğrenci hakkında soruşturma açılması için savcılığa başvurdu. Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’ncu maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, öğrenciler hakkında “Terör örgütü üyeliği”, “Mala zarar verme” ve “Polise mukavemet” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında protesto gösterisine katılan ve kimliği tespit edilen 12 kişi için gözaltı kararı çıkartıldı. Protesto gösterisinde çekilen fotoğrafların dedilil sayıldığı soruşturma kapsamında öğrencilerin evlerine baskınlar düzenlendi.

Çantalara da bakın

Savcı Sadık Bayındır, kamuoyunda ‘özgürlük hakimi’ olarak bilinen hakimliğe başvurarak, öğrencilerin konutlarında arama ve haklarında gözaltı kararı aldırdı. Savcılığın başvurusunu değerlendiren TMK 10. Madde ile görevli Ankara 1 Nolu Hakimliği verdiği arama kararında, öğrencilerin ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü önünde “Bilimi Satan Emperyalist Savaş Çığırtkanı Tayyip ODTÜ’den Defol” yazılı pankartın arkasında toplanarak çeşitli sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtikleri belirtilerek “Güvenlik güçlerinin tüm ikazlarına rağmen dağılmayan grup tanınmamak için yüzlerinin bir kısmını kapatıp taşlı ve sapanlı saldırıya geçmesi üzerine güvenlik güçlerince müdahale edildi. Eylemci grup, sert cisimler atmak suretiyle görevli emniyet mensuplarına saldırılarına devam etti” denildi. Olayda 15 polisin yaralandığı, kamu kurumlarına ait binalara ve bankalara zarar verildiği de belirtildi.

Kararda ayrıca “Şüphelilerin tespit edilen adresinde ve müştemilatlarında, ikamette bulunan diğer şahısların üzerinde, çantalarında, varsa araçlarında da arama yapılsın. Örgütsel dokümanlara el konulsun” denildi. Savcılık ise emniyete gönderdiği yazıda şunları istedi: “Şüphelilerin terör örgütleriyle irtibatlarının bulunup bulunmadığının kapsamlı bir şekilde araştırılması, kullandıkları telefon numaraları üzerinde HTS, mesaj ve baz verilerin incelenmesi, rica olunur.”

Alınan karar üzerine öğrencilere yönelik operasyon başladı. Polisler önceden belirlenen adreslere operasyon düzenlendi.

Önce gözaltı sonra delil

Soruşturma dosyasındaki tek delil ise ODTÜ’deki protesto gösterisinde polis tarafından çekilen fotoğraflar. Savcılık kaynakları, öğrenciler hakkında daha öncesine dair herhangi bir dinleme ve teknik takip kararı bulunmadığını ifade ederken, ‘ev aramasında ulaşılan delilerin soruşturmaya yön vereceğine’ vurgu yapmaları dikkat çekti.

Av malzemesine el konuldu

Gözaltına alınan ODTÜ Jeoloji Bölümünde okuyan Musatfa Bozkurt’un yapılan ev aramasında babası Binali Bozkurt’un av malzemelerine el konulduğunu öğrenildi. Baba Bozkurt, “ Evimde meraktan bulundurduğum iki tane kuru sıkı tabancam da polislerce alındı. Benim 30 sene önce aldığım ve Kızıldere olayının anlatıldığı kitaplara da el konuldu. Ayrıca oğlum kullandığı ve Jeoloji çekicini de almak istediler ” diye konuştu.

50 kişilik liste var

Gözaltına alınan 10 öğrenci sorguları yapılmak üzere Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyetin elinde 50 kişinin yer aldığı bir listenin bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınan öğrencilerin avukatlar ise gözaltına alınan öğrencilerin neyle suçlandıklarını bilmediklerini ve kendilerine bilgi sverilmediğini öne sürdüler.

> ODTÜ'deki protestoya terör soruşturması

ODTÜ'de Başbakan Erdoğan'ı protesto eden öğrenciler hakkında savcılık, örgüt üyesi olabilecekleri gerekçesiyle 'terör' soruşturması başlattı.

odtu eylemÇin’den fırlatılan ‘Göktürk-2 Uydusu’ için ODTÜ’de 18 Aralık günü düzenlenen törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ı, öğrenciler protesto etmek istemişti. Protestoya polis sert müdahale etmiş, çok sayıda öğrenci yaralanmıştı.

Olayların ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü, kimliği tespit edilen 12 öğrenci hakkında soruşturma açılması için savcılığa başvurdu. Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’ncu maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, öğrenciler hakkında “Terör örgütü üyeliği”, “Mala zarar verme” ve “Polise mukavemet” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında protesto gösterisine katılan ve kimliği tespit edilen 12 kişi için gözaltı kararı çıkartıldı. Protesto gösterisinde çekilen fotoğrafların dedilil sayıldığı soruşturma kapsamında öğrencilerin evlerine baskınlar düzenlendi.

Çantalara da bakın

Savcı Sadık Bayındır, kamuoyunda ‘özgürlük hakimi’ olarak bilinen hakimliğe başvurarak, öğrencilerin konutlarında arama ve haklarında gözaltı kararı aldırdı. Savcılığın başvurusunu değerlendiren TMK 10. Madde ile görevli Ankara 1 Nolu Hakimliği verdiği arama kararında, öğrencilerin ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü önünde “Bilimi Satan Emperyalist Savaş Çığırtkanı Tayyip ODTÜ’den Defol” yazılı pankartın arkasında toplanarak çeşitli sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtikleri belirtilerek “Güvenlik güçlerinin tüm ikazlarına rağmen dağılmayan grup tanınmamak için yüzlerinin bir kısmını kapatıp taşlı ve sapanlı saldırıya geçmesi üzerine güvenlik güçlerince müdahale edildi. Eylemci grup, sert cisimler atmak suretiyle görevli emniyet mensuplarına saldırılarına devam etti” denildi. Olayda 15 polisin yaralandığı, kamu kurumlarına ait binalara ve bankalara zarar verildiği de belirtildi.

Kararda ayrıca “Şüphelilerin tespit edilen adresinde ve müştemilatlarında, ikamette bulunan diğer şahısların üzerinde, çantalarında, varsa araçlarında da arama yapılsın. Örgütsel dokümanlara el konulsun” denildi. Savcılık ise emniyete gönderdiği yazıda şunları istedi: “Şüphelilerin terör örgütleriyle irtibatlarının bulunup bulunmadığının kapsamlı bir şekilde araştırılması, kullandıkları telefon numaraları üzerinde HTS, mesaj ve baz verilerin incelenmesi, rica olunur.”

Alınan karar üzerine öğrencilere yönelik operasyon başladı. Polisler önceden belirlenen adreslere operasyon düzenlendi.

Önce gözaltı sonra delil

Soruşturma dosyasındaki tek delil ise ODTÜ’deki protesto gösterisinde polis tarafından çekilen fotoğraflar. Savcılık kaynakları, öğrenciler hakkında daha öncesine dair herhangi bir dinleme ve teknik takip kararı bulunmadığını ifade ederken, ‘ev aramasında ulaşılan delilerin soruşturmaya yön vereceğine’ vurgu yapmaları dikkat çekti.

Av malzemesine el konuldu

Gözaltına alınan ODTÜ Jeoloji Bölümünde okuyan Musatfa Bozkurt’un yapılan ev aramasında babası Binali Bozkurt’un av malzemelerine el konulduğunu öğrenildi. Baba Bozkurt, “ Evimde meraktan bulundurduğum iki tane kuru sıkı tabancam da polislerce alındı. Benim 30 sene önce aldığım ve Kızıldere olayının anlatıldığı kitaplara da el konuldu. Ayrıca oğlum kullandığı ve Jeoloji çekicini de almak istediler ” diye konuştu.

50 kişilik liste var

Gözaltına alınan 10 öğrenci sorguları yapılmak üzere Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyetin elinde 50 kişinin yer aldığı bir listenin bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınan öğrencilerin avukatlar ise gözaltına alınan öğrencilerin neyle suçlandıklarını bilmediklerini ve kendilerine bilgi sverilmediğini öne sürdüler.

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Aralık 2012 10:21

Gösterim: 1667

Karaman'da bir proje kapsamında 100 öğrencinin aynı anda bayılması vatandaşlar arasında şaşkınlığa yol açtı.

karaman ogrenci bayılmasıAnadolu Sağlık Meslek Lisesi'nde öğrenim gören 4 öğrenci, “Flash Mob” olarak nitelendirilen kalabalık bir grubun toplu haldeki ani hareketine karşı, halkın tepkisini ölçemeye yönelik proje hazırladı.

Yarışma projesini kentin en işlek sokaklarında uygulayan yarışmacı öğrenciler, destek aldıkları okuldaki 100 arkadaşıyla birlikte, yolda adres sordukları kişilerin karşısında aynı anda bayılarak yere yığıldı.

İki farklı noktada 5 kez gerçekleşen “Flash Mob”da, öğrencilerin bu hareketi karşısında adres sordukları kişiler ile çevredeki vatandaşlar büyük şaşkınlık yaşadı.

Vatandaşlardan bazıları ne olduğunu anlamaya çalışırken, bazıları bayılma rolü yapan öğrencilere müdahale etti. Bazıları da gülerek öğrencilerin yanından ayrıldı.

1 Ocak'ta sonuçlanacak yarışmada yurt genelinden katılıp dereceye girecek grubun 4 üyesine birer bilgisayar, okula da 15 bin lira ödül verileceği belirtildi. 

> 100 öğrenci aynı anda bayıldı!

Karaman'da bir proje kapsamında 100 öğrencinin aynı anda bayılması vatandaşlar arasında şaşkınlığa yol açtı.

karaman ogrenci bayılmasıAnadolu Sağlık Meslek Lisesi'nde öğrenim gören 4 öğrenci, “Flash Mob” olarak nitelendirilen kalabalık bir grubun toplu haldeki ani hareketine karşı, halkın tepkisini ölçemeye yönelik proje hazırladı.

Yarışma projesini kentin en işlek sokaklarında uygulayan yarışmacı öğrenciler, destek aldıkları okuldaki 100 arkadaşıyla birlikte, yolda adres sordukları kişilerin karşısında aynı anda bayılarak yere yığıldı.

İki farklı noktada 5 kez gerçekleşen “Flash Mob”da, öğrencilerin bu hareketi karşısında adres sordukları kişiler ile çevredeki vatandaşlar büyük şaşkınlık yaşadı.

Vatandaşlardan bazıları ne olduğunu anlamaya çalışırken, bazıları bayılma rolü yapan öğrencilere müdahale etti. Bazıları da gülerek öğrencilerin yanından ayrıldı.

1 Ocak'ta sonuçlanacak yarışmada yurt genelinden katılıp dereceye girecek grubun 4 üyesine birer bilgisayar, okula da 15 bin lira ödül verileceği belirtildi. 

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Aralık 2012 10:33

Gösterim: 1555

Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde, çoğunlukla Roman öğrencilerin gittiği okulda yaşanan devamsızlık sorunu, ''Müziğin Ritmi'' projesiyle sona erdi.

tekirdağda okulHayrabolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Besim Dede, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak, onları okula kazandırmak ve devamsızlıkları önlemek amacıyla Gazi İlkokulu yönetiminin proje geliştirdiğini söyledi.

Projenin hayata geçirilebilmesi için TKA'ya başvurulduğunu anlatan Dede, ''Trakya Kalkınma Ajansı tarafından proje değerlendirildi ve bu çocuklarımızın yetenekli olup ileride topluma yararlı bireyler olmalarını sağlamak amacıyla bu desteği sağladılar'' dedi.

Dede, okulda öğrencilerin devamsızlık sorunu olduğunu ancak ''Müziğin Ritmi'' projesi ile bu sorunun aşıldığını belirterek, projeyle çocukları okula kazandırmak ve onların okul ortamında bulunmalarını sağlayarak kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçladıklarını kaydetti.

Proje kapsamında, okula ''Müziğin Ritmi'' sınıfı kurduklarını ve birçok enstrümanı çocukların kullanımına sunduklarını anlatan Dede, burada çocukların hem müzik eğitimi gördüklerini hem de yeteneklerini ortaya çıkardıklarını ifade etti.

Dede, başlattıkları proje sonrasında çocukların devamsızlığının azaldığını dile getirerek, ''çocukların hepsinin yetenekli birer cevher olduğunu ve projeyle bu cevherleri ortaya çıkardıklarını'' bildirdi.

Müzik Öğretmeni Binnaz Andaç da çocukların yaşıtlarından farklı olarak daha enerjik, coşkulu ve müziğe karşı çok yetenekli olduklarına dikkati çekerek, onları müzikle beraber okula bağlamak, okuldaki sorunlarını müzik aşkıyla gidermek ve ileride müziği meslek edinmelerini sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

> Okulda devamsızlığa son veren uygulama

Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde, çoğunlukla Roman öğrencilerin gittiği okulda yaşanan devamsızlık sorunu, ''Müziğin Ritmi'' projesiyle sona erdi.

tekirdağda okulHayrabolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Besim Dede, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak, onları okula kazandırmak ve devamsızlıkları önlemek amacıyla Gazi İlkokulu yönetiminin proje geliştirdiğini söyledi.

Projenin hayata geçirilebilmesi için TKA'ya başvurulduğunu anlatan Dede, ''Trakya Kalkınma Ajansı tarafından proje değerlendirildi ve bu çocuklarımızın yetenekli olup ileride topluma yararlı bireyler olmalarını sağlamak amacıyla bu desteği sağladılar'' dedi.

Dede, okulda öğrencilerin devamsızlık sorunu olduğunu ancak ''Müziğin Ritmi'' projesi ile bu sorunun aşıldığını belirterek, projeyle çocukları okula kazandırmak ve onların okul ortamında bulunmalarını sağlayarak kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçladıklarını kaydetti.

Proje kapsamında, okula ''Müziğin Ritmi'' sınıfı kurduklarını ve birçok enstrümanı çocukların kullanımına sunduklarını anlatan Dede, burada çocukların hem müzik eğitimi gördüklerini hem de yeteneklerini ortaya çıkardıklarını ifade etti.

Dede, başlattıkları proje sonrasında çocukların devamsızlığının azaldığını dile getirerek, ''çocukların hepsinin yetenekli birer cevher olduğunu ve projeyle bu cevherleri ortaya çıkardıklarını'' bildirdi.

Müzik Öğretmeni Binnaz Andaç da çocukların yaşıtlarından farklı olarak daha enerjik, coşkulu ve müziğe karşı çok yetenekli olduklarına dikkati çekerek, onları müzikle beraber okula bağlamak, okuldaki sorunlarını müzik aşkıyla gidermek ve ileride müziği meslek edinmelerini sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Aralık 2012 10:03

Gösterim: 1358


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.