Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin devamsızlık süresini 20 günden 45 güne çıkardı. 45 günü aşan öğrenci sınıf tekrarı yapacak.

okula devamsızlıkMEB'in 20'den 45 güne çıkardığı devamsızlık süresi bir kırmızı çizgi. 45 günü aşan öğrenci raporlu bile olsa sınıfı tekrar edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2012-2013 öğretim döneminde öğrencilerin okula devamı konusunda yeni düzenlemeler gidiyor. MEB, raporlu bile olsa toplamda 45 günden fazla okula gelmeyen öğrenciyi otomatik sınıf tekrarına bırakacak. Mazeretsiz devamsızlığı mevzuattan tamamen çıkaran bakanlık, öğrencinin "Bugün canım okul gitmek istemiyor, devamsızlık hakkımdan kullanayım" şeklinde bir gün bile devamsızlık yapmasına müsaade etmeyecek. Öğrencinin devamsızlık yapabilmesi için velinin yazılı izni istenecek.

VELİDEN YAZILI İZİN

Ortaöğretim Yönetmelik Taslağında devamsızlık hakkını 20 günden 45 güne çıkaran Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencinin okula gelmediği gün velisinden yazılı izin isteyecek. Yani çocuğunu okula göndermeyen veli, gerekçesini okul yönetimine aynı gün içinde bildirecek. Veli çocuğunu gerekçesiz okula göndermezse günlük 15 TL ceza ödeyecek. Daha önce var olan ancak uygulanmayan para cezası yeni dönemle birlikte uygulanmaya başlayacak.

AYAĞI KIRILSA DA...

Sağlık raporuyla izinlere de sınırlama geliyor. Öğrenci, bir dönemde eğitim-öğretim döneminin üçte birlik kısmından yani 45 günden fazla devamsızlık yaparsa her halükarda sınıf tekrarı yapacak. Raporlu bile olsa durum değişmeyecek. Örneğin ayağı kırılan bir öğrenci dönemin üçte birinden fazla okula devam edemezse sınıf tekrarı yapacak. MEB yetkilileri, bu kararın öğrencinin faydası düşünülerek alındığını belirtiyorlar. Uzun süreli rapor almak zorunda kalan öğrencinin zaten eğitimden koptuğunun altını çiziyor.

(sabah)

> Okula devamsızlıkta öğrencilere 45 gün sınırı

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin devamsızlık süresini 20 günden 45 güne çıkardı. 45 günü aşan öğrenci sınıf tekrarı yapacak.

okula devamsızlıkMEB'in 20'den 45 güne çıkardığı devamsızlık süresi bir kırmızı çizgi. 45 günü aşan öğrenci raporlu bile olsa sınıfı tekrar edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2012-2013 öğretim döneminde öğrencilerin okula devamı konusunda yeni düzenlemeler gidiyor. MEB, raporlu bile olsa toplamda 45 günden fazla okula gelmeyen öğrenciyi otomatik sınıf tekrarına bırakacak. Mazeretsiz devamsızlığı mevzuattan tamamen çıkaran bakanlık, öğrencinin "Bugün canım okul gitmek istemiyor, devamsızlık hakkımdan kullanayım" şeklinde bir gün bile devamsızlık yapmasına müsaade etmeyecek. Öğrencinin devamsızlık yapabilmesi için velinin yazılı izni istenecek.

VELİDEN YAZILI İZİN

Ortaöğretim Yönetmelik Taslağında devamsızlık hakkını 20 günden 45 güne çıkaran Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencinin okula gelmediği gün velisinden yazılı izin isteyecek. Yani çocuğunu okula göndermeyen veli, gerekçesini okul yönetimine aynı gün içinde bildirecek. Veli çocuğunu gerekçesiz okula göndermezse günlük 15 TL ceza ödeyecek. Daha önce var olan ancak uygulanmayan para cezası yeni dönemle birlikte uygulanmaya başlayacak.

AYAĞI KIRILSA DA...

Sağlık raporuyla izinlere de sınırlama geliyor. Öğrenci, bir dönemde eğitim-öğretim döneminin üçte birlik kısmından yani 45 günden fazla devamsızlık yaparsa her halükarda sınıf tekrarı yapacak. Raporlu bile olsa durum değişmeyecek. Örneğin ayağı kırılan bir öğrenci dönemin üçte birinden fazla okula devam edemezse sınıf tekrarı yapacak. MEB yetkilileri, bu kararın öğrencinin faydası düşünülerek alındığını belirtiyorlar. Uzun süreli rapor almak zorunda kalan öğrencinin zaten eğitimden koptuğunun altını çiziyor.

(sabah)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:57

Gösterim: 1916

Türkiye genelindeki 3 bin 961 dershaneden 263’ünün özel okula uygun olduğu ortaya çıktı. Bu sayı, detaylı incelemeyle daha da azalabilir.

dershaneler okul olacakBaşbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershaneler kapanacak” sözleri üzerine Milli Eğitim Bakanlığı özel okul olmaya uygun dershanelerle ilgili çalışmayı hemen başlattı. 24 Nisan’da Valiliklere e-posta gönderilerek fiziki şartları Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nde belirtilen koşullara ve özel okul olmaya uygun olan özel dershanelerin tespit edilmesi istendi. Yapılan çalışmayla dershanelerin bina, bahçe, kitaplık, derslik, uygulama sınıfı, konferans salonu gibi özellikleri ile okul standartlarına uygun olup olmadığı tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hürriyet’e açıkladığı sonuçlara göre, Bakanlık’a bağlı faaliyet gösteren 3 bin 961 dershaneden sadece 263’ü, yani yaklaşık yüzde 6’sı özel okul olmaya uygun. Fiziki koşulları nedeniyle özel okul olmaya uygun olmayan dershanelerin sayısı ise 3 bin 698 olarak bildirildi. Verilen bilgiye göre bu sayı, daha detaylı inceleme yapıldığı takdirde aşağı inebilir.  Milli Eğitim Bakanlığı, Standartlar Yönergesi’nde belirtilen şartları taşımayan ve özel okul olamayacak dershanelerin şu anda faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak, “Dershanelerin kapatılması ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” açıklamasını da yaptı.                   

Kapatma stratejisi belirlemedik

Alpaslan Alemdar (Uğur Dershaneleri Genel Müdürü)  263 çok düşük bir sayı, yüzde 10’u bile değil. Dershanelere “koşullarınız uygun mu?” diye sorulmuştur, ona göre bir sonuca varılmıştır. Dershanelerin özel okul olması konusunda şu andaki yönetmelik üzerinden gidilecek olursa kontenjan sorunu çıkabilir. Özel okul olacak dershane yeterli öğrenci kontenjanı alabilecek mi? Aldıkları kontenjanlar oluşan yeni okulların eğitimini sürdürmesine yetecek mi? gibi sorunlar çıkabilir. Bu durumda yeni yönetmelik gerekecek gibi görünüyor. Şu andaki yönetmeliğe göre yeterli kontenjan alamayabilirler, bu da varlığını sürdürmesine engel olabilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi mümkün değil elbette. Öyle dershaneler var ki okul olmaya asla uygun değil. Biz özel okul açsak bile dershaneleri sürdürmeye çalışırız. Şu anda dershaneleri kapatmak yönünde bir strateji belirlemiş değiliz. Dershaneler olması gereken tamamlayıcı eğitimi verecek kurumlardır.

Popülist yaklaşım

Metin Özer (Sınav Dershaneleri Yönetim Kurulu Başkanı) Ben bu 263 dershane arasında bile okul olmaya yetersiz kalacak dershaneler biliyorum. Diyelim ki uygun olsa bile, bu dershanelerin okul olmak gibi bir arzuları yok. Okul olmak isteseler zaten açarlar. Açmıyorlarsa potansiyeli yoktur.  Öğrenci dershanede aldığı derslerden, devam ettiği okulda muaf olsun. O dersleri almasın ama okulunun sınavlarına girsin, notlarını ona göre alsın. Bu çıkış yolu olabilir. Dershanelerin şu andaki altyapısıyla, “okul olsun” demekle olamazlar. Bu oldukça popülist bir yaklaşımdır. Bugün büyük dershanelerde bile 20-25 sınıf var. Bunların hepsi dolu olsa bile 500 öğrenci alır. Bu durumdaki bir dershaneyi de okul bazında işletmek mümkün değil. Dershaneler bütün dünyada olan, özel okula gidemeyenler, özel ders alamayanlar için çıkış yoludur, eğitimde fırsat eşitliği sunan kurumlardır. Hükümet ısrar ederek kendi sosyolojik tabanına da ters düşecek bir iş yapmış oluyor aslında.

(hürriyet)

> Özel okul olamayan dershaneler ne olacak?

Türkiye genelindeki 3 bin 961 dershaneden 263’ünün özel okula uygun olduğu ortaya çıktı. Bu sayı, detaylı incelemeyle daha da azalabilir.

dershaneler okul olacakBaşbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershaneler kapanacak” sözleri üzerine Milli Eğitim Bakanlığı özel okul olmaya uygun dershanelerle ilgili çalışmayı hemen başlattı. 24 Nisan’da Valiliklere e-posta gönderilerek fiziki şartları Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nde belirtilen koşullara ve özel okul olmaya uygun olan özel dershanelerin tespit edilmesi istendi. Yapılan çalışmayla dershanelerin bina, bahçe, kitaplık, derslik, uygulama sınıfı, konferans salonu gibi özellikleri ile okul standartlarına uygun olup olmadığı tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hürriyet’e açıkladığı sonuçlara göre, Bakanlık’a bağlı faaliyet gösteren 3 bin 961 dershaneden sadece 263’ü, yani yaklaşık yüzde 6’sı özel okul olmaya uygun. Fiziki koşulları nedeniyle özel okul olmaya uygun olmayan dershanelerin sayısı ise 3 bin 698 olarak bildirildi. Verilen bilgiye göre bu sayı, daha detaylı inceleme yapıldığı takdirde aşağı inebilir.  Milli Eğitim Bakanlığı, Standartlar Yönergesi’nde belirtilen şartları taşımayan ve özel okul olamayacak dershanelerin şu anda faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak, “Dershanelerin kapatılması ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” açıklamasını da yaptı.                   

Kapatma stratejisi belirlemedik

Alpaslan Alemdar (Uğur Dershaneleri Genel Müdürü)  263 çok düşük bir sayı, yüzde 10’u bile değil. Dershanelere “koşullarınız uygun mu?” diye sorulmuştur, ona göre bir sonuca varılmıştır. Dershanelerin özel okul olması konusunda şu andaki yönetmelik üzerinden gidilecek olursa kontenjan sorunu çıkabilir. Özel okul olacak dershane yeterli öğrenci kontenjanı alabilecek mi? Aldıkları kontenjanlar oluşan yeni okulların eğitimini sürdürmesine yetecek mi? gibi sorunlar çıkabilir. Bu durumda yeni yönetmelik gerekecek gibi görünüyor. Şu andaki yönetmeliğe göre yeterli kontenjan alamayabilirler, bu da varlığını sürdürmesine engel olabilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi mümkün değil elbette. Öyle dershaneler var ki okul olmaya asla uygun değil. Biz özel okul açsak bile dershaneleri sürdürmeye çalışırız. Şu anda dershaneleri kapatmak yönünde bir strateji belirlemiş değiliz. Dershaneler olması gereken tamamlayıcı eğitimi verecek kurumlardır.

Popülist yaklaşım

Metin Özer (Sınav Dershaneleri Yönetim Kurulu Başkanı) Ben bu 263 dershane arasında bile okul olmaya yetersiz kalacak dershaneler biliyorum. Diyelim ki uygun olsa bile, bu dershanelerin okul olmak gibi bir arzuları yok. Okul olmak isteseler zaten açarlar. Açmıyorlarsa potansiyeli yoktur.  Öğrenci dershanede aldığı derslerden, devam ettiği okulda muaf olsun. O dersleri almasın ama okulunun sınavlarına girsin, notlarını ona göre alsın. Bu çıkış yolu olabilir. Dershanelerin şu andaki altyapısıyla, “okul olsun” demekle olamazlar. Bu oldukça popülist bir yaklaşımdır. Bugün büyük dershanelerde bile 20-25 sınıf var. Bunların hepsi dolu olsa bile 500 öğrenci alır. Bu durumdaki bir dershaneyi de okul bazında işletmek mümkün değil. Dershaneler bütün dünyada olan, özel okula gidemeyenler, özel ders alamayanlar için çıkış yoludur, eğitimde fırsat eşitliği sunan kurumlardır. Hükümet ısrar ederek kendi sosyolojik tabanına da ters düşecek bir iş yapmış oluyor aslında.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:44

Gösterim: 3129

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında 'ana dil' sürprizi.

19 mayis törenleri19 Mayıs etkinlikleri kapsamında bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek etkinlikte Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Çerkesçe, Boşnakça, Arapça, Lazca, Süryanice gibi ülkemize ait dillerle şiir dinletisi düzenlenecek

Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce, bugün başlayan ve 21 Mayıs'a kadar sürecek 'Gençlik Haftası' etkinlikleri kapsamında 'Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi' adlı bir program da yer aldı.

Türkçe, kürtçe, çerkesçe

Akşam'da yer alan habere göre; Yarın saat 16.00'da Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenecek etkinlik çerçevesinde, Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Çerkesçe, Boşnakça, Arapça, Lazca, Süryanice gibi ülkemizde konuşulan dillerde gençler şiirler okuyacak. Türkiye'nin tüm bölgelerini temsil edecek büyük bölümü öğrencilerden oluşan gençler, anadillerinde yazılmış şiirleri veya yine anadillerinde kaleme aldıkları kendi şiirlerini okuyacaklar.

'Kardeşliğe vesile'

Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Şevki Akkaya, 'Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi'nin ayrıntılarını AKŞAM'a anlattı. Programın, ülkemizde konuşulan tüm dilleri içerdiğini vurgulayan Genel Müdür Akkaya, şunları söyledi:

'Bu yıl Gençlik Haftası'nda böyle bir program yapmayı uygun gördük. Türkçe, Çerkezce, Kürtçe, Süryanice, Arapça, Lazca aklınıza ne kadar dil geliyorsa onları içeriyor. Türkiye'nin her bölgesinden gençler çıkıp, kendi ana dillerinde amatörce şiirler okuyacaklar. Bu etkinlikle, güzel coğrafyamızda konuşulan ve kültürel zenginliğimizi oluşturan dilleri bir araya getirmeyi hedefledik. Projeyi oluştururken amaçladığımız tek hedef ise bu topraklarda yaşayan herkesin kardeşliğini vurgulamak oldu. 16 Mayıs günü gerçekleştirilecek Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi'nin kardeşliğin pekişmesine, birlik ve beraberliğin güçlenmesine vesile olmasını umuyorum.'

Akkaya, Şiir Dinletisi'nin sunuculuğunu da TRT de görevli Boşnak kökenli bir sunucu tarafından yapılacağını bildirdi.

Sadece eğlence yok

Gençlik Haftası'nın sadece dinleti, eğlence ve sportif faaliyetlerden ibaret olmayacağını da vurgulayan Akkaya, 'Hafta kapsamında gençlikle ilgili bir dizi panel ve seminerler de düzenlenecek. Gençleri tehdit eden uyuşturucu tehlikesini mercek altına alıp, mücadele yollarını masaya yatıracağız. Sokak çocukları ve engelli gençlerin sıkıntıları ve bu sıkıntıların aşılması konusundaki projeler de tartışma programlarıyla irdelenecek' dedi.

Gençlik Haftası etkinliklerine ülkemizin gençlerinin yanı sıra, çeşitli ülkelerden gençler de katılacağını ifade eden Akkaya, 5 kıtayı temsilen 35 ülkeden davet edilen katılımcıların konuk edileceğini de vurguladı.

Mehter gösterisi de var matrak da

19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı'nı organizasyonla görevlendirilen Gençlik ve Spor Bakanlığı, birbirinden ilginç programlar hazırladı. 15-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 'Gençlik Haftası' programı çerçevesinde boks gösterisi de bulunuyor bilek güreşi de. Yine 'taekwondo ve vücut geliştirme' gibi etkinliklerin yer aldığı programda 'asker tankının' yerini de sivil gençlerin yapacağı 'mekanik tabanca atış gösterisi' de olacak. Programdaki ilginç gösteriler şunlar: Matrak, boks, wushu, muay thai wai-kru, kata, muaythai müzik ve savaş sanatları, yağlı güreş, taekwondo vücut geliştirme.

(enson haber)

> 19 Mayıs kutlamalarında bir ilk

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında 'ana dil' sürprizi.

19 mayis törenleri19 Mayıs etkinlikleri kapsamında bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek etkinlikte Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Çerkesçe, Boşnakça, Arapça, Lazca, Süryanice gibi ülkemize ait dillerle şiir dinletisi düzenlenecek

Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce, bugün başlayan ve 21 Mayıs'a kadar sürecek 'Gençlik Haftası' etkinlikleri kapsamında 'Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi' adlı bir program da yer aldı.

Türkçe, kürtçe, çerkesçe

Akşam'da yer alan habere göre; Yarın saat 16.00'da Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenecek etkinlik çerçevesinde, Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Çerkesçe, Boşnakça, Arapça, Lazca, Süryanice gibi ülkemizde konuşulan dillerde gençler şiirler okuyacak. Türkiye'nin tüm bölgelerini temsil edecek büyük bölümü öğrencilerden oluşan gençler, anadillerinde yazılmış şiirleri veya yine anadillerinde kaleme aldıkları kendi şiirlerini okuyacaklar.

'Kardeşliğe vesile'

Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Şevki Akkaya, 'Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi'nin ayrıntılarını AKŞAM'a anlattı. Programın, ülkemizde konuşulan tüm dilleri içerdiğini vurgulayan Genel Müdür Akkaya, şunları söyledi:

'Bu yıl Gençlik Haftası'nda böyle bir program yapmayı uygun gördük. Türkçe, Çerkezce, Kürtçe, Süryanice, Arapça, Lazca aklınıza ne kadar dil geliyorsa onları içeriyor. Türkiye'nin her bölgesinden gençler çıkıp, kendi ana dillerinde amatörce şiirler okuyacaklar. Bu etkinlikle, güzel coğrafyamızda konuşulan ve kültürel zenginliğimizi oluşturan dilleri bir araya getirmeyi hedefledik. Projeyi oluştururken amaçladığımız tek hedef ise bu topraklarda yaşayan herkesin kardeşliğini vurgulamak oldu. 16 Mayıs günü gerçekleştirilecek Dillerin Kardeşliği Şiir Dinletisi'nin kardeşliğin pekişmesine, birlik ve beraberliğin güçlenmesine vesile olmasını umuyorum.'

Akkaya, Şiir Dinletisi'nin sunuculuğunu da TRT de görevli Boşnak kökenli bir sunucu tarafından yapılacağını bildirdi.

Sadece eğlence yok

Gençlik Haftası'nın sadece dinleti, eğlence ve sportif faaliyetlerden ibaret olmayacağını da vurgulayan Akkaya, 'Hafta kapsamında gençlikle ilgili bir dizi panel ve seminerler de düzenlenecek. Gençleri tehdit eden uyuşturucu tehlikesini mercek altına alıp, mücadele yollarını masaya yatıracağız. Sokak çocukları ve engelli gençlerin sıkıntıları ve bu sıkıntıların aşılması konusundaki projeler de tartışma programlarıyla irdelenecek' dedi.

Gençlik Haftası etkinliklerine ülkemizin gençlerinin yanı sıra, çeşitli ülkelerden gençler de katılacağını ifade eden Akkaya, 5 kıtayı temsilen 35 ülkeden davet edilen katılımcıların konuk edileceğini de vurguladı.

Mehter gösterisi de var matrak da

19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı'nı organizasyonla görevlendirilen Gençlik ve Spor Bakanlığı, birbirinden ilginç programlar hazırladı. 15-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 'Gençlik Haftası' programı çerçevesinde boks gösterisi de bulunuyor bilek güreşi de. Yine 'taekwondo ve vücut geliştirme' gibi etkinliklerin yer aldığı programda 'asker tankının' yerini de sivil gençlerin yapacağı 'mekanik tabanca atış gösterisi' de olacak. Programdaki ilginç gösteriler şunlar: Matrak, boks, wushu, muay thai wai-kru, kata, muaythai müzik ve savaş sanatları, yağlı güreş, taekwondo vücut geliştirme.

(enson haber)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:18

Gösterim: 1861

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından atanamayan öğretmenlere müjde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak. Pilot uygulaması başlayan çalışmada hedef, yoksulluğu azaltmak, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip etmek

Aile bütünlüğünün korunması, aile içi şiddetin önlenmesi ve yardıma muhtaç ailelere düzenli destek sağlanması amacıyla "her aileye bir sosyal danışman" sloganıyla hayata geçirilen programın ayrıntıları belli oldu. 2012-2017 yılları arasında 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu alımlarda önceliği atanamayan öğretmenlere, iletişim fakültesi mezunlarına ve sosyoloji, psikoloji gibi alanları bitirenlere verecek. Danışmanlar, ortalama 2 bin lira maaş alacak.

İKİ İLDE PİLOT UYGULAMA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nce alt yapısı tamamlanan Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile aile hekimliği uygulamasına benzer bir yapıda vatandaşlara "hane" odaklı sosyal danışmanlık sağlanacak. Bu kapsamda ilk pilot uygulama Kırıkkale ve Karabük'te hayata geçirildi. Hacettepe Üniversitesi'nde eğitim alan yaklaşık 400 danışman, durumu "riskli" olarak belirlenen ailelerle görüşmeye başladı.

30 BİN DANIŞMAN

ASDEP ile birlikte başta atanamayan öğretmenler olmak üzere çok sayıda kişiye de istihdam kapısı aralanacak. Aile Bakanlığı, ihtiyaçlar doğrultusunda 2017 yılı sonuna kadar 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefliyor. Bakanlık, aile danışmanlarını öğretmenler, iletişim fakültesi mezunları ile sosyoloji, psikoloji, iktisat gibi alanları bitirenler arasından seçecek. KPSS puanlarına göre alınacak danışmanlar öncelikle teorik ve pratik eğitime tabi tutulacak. Aile Danışmanları yaklaşık 2 bin lira maaşla göreve başlatılacak.

600 aileye bir danışman

Her bir aile sosyal danışmanı ilk etapta 600 aileden sorumlu olacak. Aileler için tek tek formlar tutacak olan danışmanlar, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip edecek. Özellikle yoksulluğu tespit edilen aileyle ilgili bildirimleri de üstlenecek olan danışmanlar, hak temelli, düzenli, süreli, geçici yardımlar olarak çeşitlendirilen sosyal yardımların, aileye istihdam sağlandıkça kademeli azaltılmasını sağlayacak. Aile içinde yaşanan sorunlarda yol gösterici olmakla beraber, aile fertlerinin geçim durumları, içinde yaşadığı şartlar da düzenli olarak izlenecek. İşsiz olanlara İŞKUR ortaklığında istihdam olanaklarının yaratılması sağlanacak.

613 BİN AİLE RİSKLİ GRUPTA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün saptamalarına göre, sosyal yardım alan 3 milyon ailenin 613 binine "yoğun hizmet" götürülmesi gerekiyor. İlk etapta başlayacak olan aile sosyal destek uzmanlarının da birinci önceliğini bu 613 bin aile oluşturacak. Her gün ilgilenilmeyi gerektiren ailelerin sayısı ise 70-100 arasında hesaplandı.

(sabah)

> Atanamayan öğretmenler aile danışmanı oluyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından atanamayan öğretmenlere müjde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak. Pilot uygulaması başlayan çalışmada hedef, yoksulluğu azaltmak, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip etmek

Aile bütünlüğünün korunması, aile içi şiddetin önlenmesi ve yardıma muhtaç ailelere düzenli destek sağlanması amacıyla "her aileye bir sosyal danışman" sloganıyla hayata geçirilen programın ayrıntıları belli oldu. 2012-2017 yılları arasında 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu alımlarda önceliği atanamayan öğretmenlere, iletişim fakültesi mezunlarına ve sosyoloji, psikoloji gibi alanları bitirenlere verecek. Danışmanlar, ortalama 2 bin lira maaş alacak.

İKİ İLDE PİLOT UYGULAMA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nce alt yapısı tamamlanan Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile aile hekimliği uygulamasına benzer bir yapıda vatandaşlara "hane" odaklı sosyal danışmanlık sağlanacak. Bu kapsamda ilk pilot uygulama Kırıkkale ve Karabük'te hayata geçirildi. Hacettepe Üniversitesi'nde eğitim alan yaklaşık 400 danışman, durumu "riskli" olarak belirlenen ailelerle görüşmeye başladı.

30 BİN DANIŞMAN

ASDEP ile birlikte başta atanamayan öğretmenler olmak üzere çok sayıda kişiye de istihdam kapısı aralanacak. Aile Bakanlığı, ihtiyaçlar doğrultusunda 2017 yılı sonuna kadar 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefliyor. Bakanlık, aile danışmanlarını öğretmenler, iletişim fakültesi mezunları ile sosyoloji, psikoloji, iktisat gibi alanları bitirenler arasından seçecek. KPSS puanlarına göre alınacak danışmanlar öncelikle teorik ve pratik eğitime tabi tutulacak. Aile Danışmanları yaklaşık 2 bin lira maaşla göreve başlatılacak.

600 aileye bir danışman

Her bir aile sosyal danışmanı ilk etapta 600 aileden sorumlu olacak. Aileler için tek tek formlar tutacak olan danışmanlar, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip edecek. Özellikle yoksulluğu tespit edilen aileyle ilgili bildirimleri de üstlenecek olan danışmanlar, hak temelli, düzenli, süreli, geçici yardımlar olarak çeşitlendirilen sosyal yardımların, aileye istihdam sağlandıkça kademeli azaltılmasını sağlayacak. Aile içinde yaşanan sorunlarda yol gösterici olmakla beraber, aile fertlerinin geçim durumları, içinde yaşadığı şartlar da düzenli olarak izlenecek. İşsiz olanlara İŞKUR ortaklığında istihdam olanaklarının yaratılması sağlanacak.

613 BİN AİLE RİSKLİ GRUPTA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün saptamalarına göre, sosyal yardım alan 3 milyon ailenin 613 binine "yoğun hizmet" götürülmesi gerekiyor. İlk etapta başlayacak olan aile sosyal destek uzmanlarının da birinci önceliğini bu 613 bin aile oluşturacak. Her gün ilgilenilmeyi gerektiren ailelerin sayısı ise 70-100 arasında hesaplandı.

(sabah)

Son Güncelleme: Cuma, 14 Eylül 2012 10:35

Gösterim: 3709

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde, Fatih İlköğretim Okulu 8’inci sınıf öğrencisi Kader Demiroğlu (14), iddiaya göre cep telefonuna mesaj atan inşaat işçisi Metin Abacı’nın (51) isteği üzerine dün saat 10.55 sıralarında, teneffüste okul dışına çıktı.

pompalı tüfek cinayetiBu sırada bir kişi, Demiroğlu’na av tüfeği ile ateş ederek kaçtı. Hastaneye kaldırılan Demiroğlu, kurtarılamadı. Polis, ateş açan kişinin Metin Abacı olduğunu belirledi.

‘Metin amca çağırıyor’

Abacı’nın saklandığı bir yakınına ait evde gözaltına alındı. Arkadaşları, Kader Demiroğlu’nun teneffüste telefonla konuştuktan sonra, “Metin amca çağırıyor” diyerek bir kız arkadaşıyla dışarıya çıktığını, sonra silah sesi duyduklarını söyledi.

Cinayetle ilgili açıklama yapan Devrek Kaymakamı Hüseyin Öner, “Gönül ilişkisi ve kıskançlığa bağlı bir olay gibi görünüyor” dedi. Öner,  Demiroğlu’nun 4 yıl önce de cinsel istismara uğradığını söyledi.

(hürriyet)

> Tüm Türkiye bu cinayeti konuşuyor

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde, Fatih İlköğretim Okulu 8’inci sınıf öğrencisi Kader Demiroğlu (14), iddiaya göre cep telefonuna mesaj atan inşaat işçisi Metin Abacı’nın (51) isteği üzerine dün saat 10.55 sıralarında, teneffüste okul dışına çıktı.

pompalı tüfek cinayetiBu sırada bir kişi, Demiroğlu’na av tüfeği ile ateş ederek kaçtı. Hastaneye kaldırılan Demiroğlu, kurtarılamadı. Polis, ateş açan kişinin Metin Abacı olduğunu belirledi.

‘Metin amca çağırıyor’

Abacı’nın saklandığı bir yakınına ait evde gözaltına alındı. Arkadaşları, Kader Demiroğlu’nun teneffüste telefonla konuştuktan sonra, “Metin amca çağırıyor” diyerek bir kız arkadaşıyla dışarıya çıktığını, sonra silah sesi duyduklarını söyledi.

Cinayetle ilgili açıklama yapan Devrek Kaymakamı Hüseyin Öner, “Gönül ilişkisi ve kıskançlığa bağlı bir olay gibi görünüyor” dedi. Öner,  Demiroğlu’nun 4 yıl önce de cinsel istismara uğradığını söyledi.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:15

Gösterim: 2002


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.