Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Küçük oyuncu Emir Berke Zincidi'nin okul notları sosyal medyada ifşa edilince ailesi savcılığa başvurdu.
emir_berke_zincidiKüçük Ağa rolü ile ünlenen TV dizilerinin sevilen ismi Emir Berke Zincidi'nin babası Berkant Zincidi, savcılığa başvurarak oğlunun e-okul sistemindeki kişisel bilgilerinin ifşa olduğunu kaydetti. Baba Zincidi şikâyet dilekçesinde, 22 Ocak'ta Milli Eğitim Bakanlığı'nca oğlu Emir'e tahsis edilmiş olan e-okul sayfasına izinsiz şekilde girildiğini kaydetti. TC kimlik numarası, okul numarası ve şifre gibi sisteme giriş için gerekli olan bilgilere ne şekilde ulaşıldığını anlamadığını kaydeden baba, bu bilgilerin bir de sosyal medyada paylaşıldığını belirtti. Baba Zincidi; "Ali Türk" rumuzlu kullanıcı tarafından izinsiz olarak yayımlanan video ile oğluna ait özel hayatın alenen ifşa edildiğini ileri sürdü. Savcılık, Berkant Zincidi'nin şikâyeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlattı.

Medyaradar

> Küçük oyuncunun ders notları ifşa oldu

Küçük oyuncu Emir Berke Zincidi'nin okul notları sosyal medyada ifşa edilince ailesi savcılığa başvurdu.
emir_berke_zincidiKüçük Ağa rolü ile ünlenen TV dizilerinin sevilen ismi Emir Berke Zincidi'nin babası Berkant Zincidi, savcılığa başvurarak oğlunun e-okul sistemindeki kişisel bilgilerinin ifşa olduğunu kaydetti. Baba Zincidi şikâyet dilekçesinde, 22 Ocak'ta Milli Eğitim Bakanlığı'nca oğlu Emir'e tahsis edilmiş olan e-okul sayfasına izinsiz şekilde girildiğini kaydetti. TC kimlik numarası, okul numarası ve şifre gibi sisteme giriş için gerekli olan bilgilere ne şekilde ulaşıldığını anlamadığını kaydeden baba, bu bilgilerin bir de sosyal medyada paylaşıldığını belirtti. Baba Zincidi; "Ali Türk" rumuzlu kullanıcı tarafından izinsiz olarak yayımlanan video ile oğluna ait özel hayatın alenen ifşa edildiğini ileri sürdü. Savcılık, Berkant Zincidi'nin şikâyeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlattı.

Medyaradar

Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Şubat 2016 16:05

Gösterim: 3629

Çocukların çizgi film izleme saatlerinin, onlarla birlikte geçirilecek nitelikli zamanlar olarak görülmesinin önemine değinen İzmir Üniversitesi akademisyenleri Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis ve Öğretim Görevlisi Aynur Işık, çocukların giyim, kuşam ve beslenmesiyle olduğu gibi medya ürünlerini nasıl tükettikleri konusunda da ilgili olunması gerektiğini vurguladı.

cocuk_cizgi_filmİzmir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis, hedef kitlesi 6-12 yaş arası çocuklar olan Pepee, Dede Korkut Hikâyeleri ve Keloğlan isimli yerli yapım çizgi filmlerin aktardığı toplumsal değerleri inceledi. Bilis, çocukları eğlendiren ve beğenilerini kazanacak şekilde kurgulanan Türk yapımı çizgi filmlerin, roller, görevler, sorumluluklar, ilişkiler ve değerlerin aktarımı konusunda önemli bir paya sahip olduğunu dile getirdi. Çocukların izledikleri çizgi filmlerin, kendi yaş gruplarına yönelik olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Bilis, üst yaş grubuna yönelik çizgi filmlerin çocukların olumsuz değer ve yönelimlere ilgi göstermesine sebep olabileceğini hatırlattı. Medya ve değer ilişkisini çizgi filmler çerçevesinde değerlendiren Ali Emre Bilis, “Çocuklar, izledikleri çizgi filmler ile gerçek hayatı karşılaştırıyor ve birbirini destekleyen değerleri, rolleri daha kolay benimsiyor. Çocuk, çizgi filmlerdeki bir değer ile gerçek hayatta yakınlarının benimsediği değerler arasında çatışma fark ettiğinde ise bu durumu sorguluyor” dedi.

Çizgi film seçimini çocuğunuzla birlikte yapın

Aileler için çizgi filmlere çoğu zaman bir kurtarıcı gözüyle bakıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Bilis, çocuğun yemek yemesi, çevreye zarar vermemesi veya ebeveynleri rahatsız etmemesi için özellikle okul öncesi dönemde çizgi filmlerden yararlanıldığını söyledi. Çizgi filmlerin okul dönemindeki çocukların eğitim başarısını olumsuz etkileyebileceğine de değinen Bilis, ailelerin küçük yaştaki çocuklarının izlediği çizgi filmleri kontrol etmesi gerektiğini ancak bunun çoğu zaman gözden kaçtığını söyledi. Bunun çocukların nasıl değerler edindiğinin fark edilememesine yol açtığını belirten Bilis, “Bu durumu engellemek için çocuklar ile iletişim içerisinde olunması, izledikleri çizgi filmlerin neyi anlatmak istediğinin çocuklara sorulması, aktarılan değerlerin çocuklarla birlikte tartışılması gerekiyor. Ebeveynler, çocuklarının giyim kuşamı ve beslenmesi ile ilgilendikleri gibi medya ürünlerinin tüketilmesiyle de ilgilenmeli ve bu konuda bilinçli olmalı” açıklamasında bulundu.

Çocuğun dünyasını paylaşabilirler

İzmir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Aynur Işık da, ailelerin çocuklarının çizgi film izleme saatlerini kendi özel işlerini tamamlama ya da dinlenme zamanı olarak görmek yerine çizgi film saatini çocuğun ailesiyle geçirebileceği nitelikli zamanlar olarak değerlendirmesini tavsiye etti. Aynur Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ailenin çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun olarak daha önceden belirlemiş olduğu çizgi filmler arasından çocukla birlikte bir seçim yapılıp, bu çizgi film çocukla birlikte izlenebilir. Böylece aile çocuğun dünyasını onunla birlikte paylaşmış olur.”

> Çocuklar hangi çizgi filmleri izlemeli?

Çocukların çizgi film izleme saatlerinin, onlarla birlikte geçirilecek nitelikli zamanlar olarak görülmesinin önemine değinen İzmir Üniversitesi akademisyenleri Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis ve Öğretim Görevlisi Aynur Işık, çocukların giyim, kuşam ve beslenmesiyle olduğu gibi medya ürünlerini nasıl tükettikleri konusunda da ilgili olunması gerektiğini vurguladı.

cocuk_cizgi_filmİzmir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis, hedef kitlesi 6-12 yaş arası çocuklar olan Pepee, Dede Korkut Hikâyeleri ve Keloğlan isimli yerli yapım çizgi filmlerin aktardığı toplumsal değerleri inceledi. Bilis, çocukları eğlendiren ve beğenilerini kazanacak şekilde kurgulanan Türk yapımı çizgi filmlerin, roller, görevler, sorumluluklar, ilişkiler ve değerlerin aktarımı konusunda önemli bir paya sahip olduğunu dile getirdi. Çocukların izledikleri çizgi filmlerin, kendi yaş gruplarına yönelik olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Bilis, üst yaş grubuna yönelik çizgi filmlerin çocukların olumsuz değer ve yönelimlere ilgi göstermesine sebep olabileceğini hatırlattı. Medya ve değer ilişkisini çizgi filmler çerçevesinde değerlendiren Ali Emre Bilis, “Çocuklar, izledikleri çizgi filmler ile gerçek hayatı karşılaştırıyor ve birbirini destekleyen değerleri, rolleri daha kolay benimsiyor. Çocuk, çizgi filmlerdeki bir değer ile gerçek hayatta yakınlarının benimsediği değerler arasında çatışma fark ettiğinde ise bu durumu sorguluyor” dedi.

Çizgi film seçimini çocuğunuzla birlikte yapın

Aileler için çizgi filmlere çoğu zaman bir kurtarıcı gözüyle bakıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Bilis, çocuğun yemek yemesi, çevreye zarar vermemesi veya ebeveynleri rahatsız etmemesi için özellikle okul öncesi dönemde çizgi filmlerden yararlanıldığını söyledi. Çizgi filmlerin okul dönemindeki çocukların eğitim başarısını olumsuz etkileyebileceğine de değinen Bilis, ailelerin küçük yaştaki çocuklarının izlediği çizgi filmleri kontrol etmesi gerektiğini ancak bunun çoğu zaman gözden kaçtığını söyledi. Bunun çocukların nasıl değerler edindiğinin fark edilememesine yol açtığını belirten Bilis, “Bu durumu engellemek için çocuklar ile iletişim içerisinde olunması, izledikleri çizgi filmlerin neyi anlatmak istediğinin çocuklara sorulması, aktarılan değerlerin çocuklarla birlikte tartışılması gerekiyor. Ebeveynler, çocuklarının giyim kuşamı ve beslenmesi ile ilgilendikleri gibi medya ürünlerinin tüketilmesiyle de ilgilenmeli ve bu konuda bilinçli olmalı” açıklamasında bulundu.

Çocuğun dünyasını paylaşabilirler

İzmir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Aynur Işık da, ailelerin çocuklarının çizgi film izleme saatlerini kendi özel işlerini tamamlama ya da dinlenme zamanı olarak görmek yerine çizgi film saatini çocuğun ailesiyle geçirebileceği nitelikli zamanlar olarak değerlendirmesini tavsiye etti. Aynur Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ailenin çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun olarak daha önceden belirlemiş olduğu çizgi filmler arasından çocukla birlikte bir seçim yapılıp, bu çizgi film çocukla birlikte izlenebilir. Böylece aile çocuğun dünyasını onunla birlikte paylaşmış olur.”

Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Şubat 2016 11:15

Gösterim: 3659

Konya'nın Sarayönü ilçesinde ilkokul birinci sınıf öğrencileri, çikolata ve simit paralarını Suriyeli arkadaşlarına yardım amacıyla biriktiriyor.

 

arife_yalcinkaya_konyaSuriye'de yaklaşık 5 yıldır süren iç savaş nedeniyle milyonlarca kişi, ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. Türkiye'de kampların yanı sıra çeşitli il ve ilçelerde kiraladıkları evlerde barınan sığınmacıların ihtiyaçları, sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra duyarlı vatandaşların desteğiyle karşılanmaya çalışılıyor.

 

Sarayönü'nün Ladik Mahallesi'ndeki Halıcı İlkokulu 1-B sınıfı öğretmeni Arife Yalçınkaya da okula kayıt yaptıran Suriyeli öğrenciler için yardım kampanyası başlatmaya karar verdi. Yalçınkaya, bu fikrini paylaştığı, çoğu dar gelirli ailelere mensup öğrencileriyle "Harçlığından 1 lira getir ve Suriyeli arkadaşına yardım et" kampanyası düzenledi. Öğrenciler, sınıf kumbarasına attıkları 1 liralarla, Suriyeli arkadaşlarına destek olmaya çalışıyor.

 

"Kampanyayı bütün okula ve ilçeye yaymak istiyoruz"

 

İlçede yaklaşık 2 yıldır öğretmenlik yapan Arife Yalçınkaya, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye yerleşen birçok ailenin çocuklarını okullara kaydettiğini söyledi. Eğitim öğretim döneminin başlamasıyla, bulunduğu okula da Suriyeli öğrencilerin kaydının yapıldığını anlatan Yalçınkaya, şöyle devam etti: "Okulumuzda yardıma muhtaç öğrencilerimiz elbette var ama sığınmacıların durumu çok daha kötü. Şu an okulda 5 Suriyeli öğrenci var. Sınıfıma Hasan adında bir öğrenci geldi. Ona yardım yapmaya karar verdik. Birinci sınıf öğrencilerimizde Suriyeli kardeşleri için farkındalık oluşturmak amacıyla 'Harçlığından 1 lira getir ve Suriyeli arkadaşına yardım et' kampanyası başlattık. Maddi durumu iyi olmayan öğrencilerimiz bile hemen 1 lirasını getirip kumbaraya attı. Çocuklarımızın bu işe çok büyük destekle gönül vermesi, bizi gerçekten duygulandırdı." Öğrencilere yardım duygusunu aşılamayı amaçladıklarını dile getiren Yalçınkaya, "Kampanyaya 1-A ve 1-B sınıfları da dahil oldu. İlerleyen zamanda bunu bütün okula ve ilçeye yaymak istiyoruz" diye konuştu.


> Öğrencilerin 'çikolata parası' Suriyeli kardeşlerine

Konya'nın Sarayönü ilçesinde ilkokul birinci sınıf öğrencileri, çikolata ve simit paralarını Suriyeli arkadaşlarına yardım amacıyla biriktiriyor.

 

arife_yalcinkaya_konyaSuriye'de yaklaşık 5 yıldır süren iç savaş nedeniyle milyonlarca kişi, ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. Türkiye'de kampların yanı sıra çeşitli il ve ilçelerde kiraladıkları evlerde barınan sığınmacıların ihtiyaçları, sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra duyarlı vatandaşların desteğiyle karşılanmaya çalışılıyor.

 

Sarayönü'nün Ladik Mahallesi'ndeki Halıcı İlkokulu 1-B sınıfı öğretmeni Arife Yalçınkaya da okula kayıt yaptıran Suriyeli öğrenciler için yardım kampanyası başlatmaya karar verdi. Yalçınkaya, bu fikrini paylaştığı, çoğu dar gelirli ailelere mensup öğrencileriyle "Harçlığından 1 lira getir ve Suriyeli arkadaşına yardım et" kampanyası düzenledi. Öğrenciler, sınıf kumbarasına attıkları 1 liralarla, Suriyeli arkadaşlarına destek olmaya çalışıyor.

 

"Kampanyayı bütün okula ve ilçeye yaymak istiyoruz"

 

İlçede yaklaşık 2 yıldır öğretmenlik yapan Arife Yalçınkaya, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye yerleşen birçok ailenin çocuklarını okullara kaydettiğini söyledi. Eğitim öğretim döneminin başlamasıyla, bulunduğu okula da Suriyeli öğrencilerin kaydının yapıldığını anlatan Yalçınkaya, şöyle devam etti: "Okulumuzda yardıma muhtaç öğrencilerimiz elbette var ama sığınmacıların durumu çok daha kötü. Şu an okulda 5 Suriyeli öğrenci var. Sınıfıma Hasan adında bir öğrenci geldi. Ona yardım yapmaya karar verdik. Birinci sınıf öğrencilerimizde Suriyeli kardeşleri için farkındalık oluşturmak amacıyla 'Harçlığından 1 lira getir ve Suriyeli arkadaşına yardım et' kampanyası başlattık. Maddi durumu iyi olmayan öğrencilerimiz bile hemen 1 lirasını getirip kumbaraya attı. Çocuklarımızın bu işe çok büyük destekle gönül vermesi, bizi gerçekten duygulandırdı." Öğrencilere yardım duygusunu aşılamayı amaçladıklarını dile getiren Yalçınkaya, "Kampanyaya 1-A ve 1-B sınıfları da dahil oldu. İlerleyen zamanda bunu bütün okula ve ilçeye yaymak istiyoruz" diye konuştu.


Son Güncelleme: Cumartesi, 20 Şubat 2016 15:40

Gösterim: 1998

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki terör mağduru çocuklar ile ülkelerindeki iç savaştan kaçarak aileleriyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli akranları, yaşamları ve hayallerini tuvale yansıttı.

 

sahika_caglarDiyarbakır'da, Sur ilçesindeki terör mağduru çocuklar ile ülkelerindeki iç savaştan aileleriyle kaçan Suriyeli akranları, barış ve geleceğe dair hayallerini resmetti. Özel bir eğitim kurumunda sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde "Biz Kardeşiz Paylaşıyoruz" sloganıyla düzenlenen "Hayallerim ve Geleceğin Dünyası" konulu etkinliğe, terör mağduru ve Suriyeli 50 çocuk katıldı. Müzik eşliğinde renk renk boyalarla resim yapan çocuklardan bazıları eserlerine "barış", bazıları da "huzur" ismini verdi.

 

Çocuklara, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü öğrencileri de destek oldu. Okulun eğitim öğretim koordinatörü Şahika Çağlar, etkinliği sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi. Surlu ve Suriyeli çocukların benzer hayatlar yaşadığını ifade eden Çağlar, şöyle konuştu: "Bu çocukların ortak durumları var. Hepsi yaşadıkları alanlardan başka mahallelere, semtlere göçtü. Bu onlar için ortak sorun. Çocukları rehabilite ederek, yaşadıkları çatışma ortamını ve silah seslerini unutturarak renklerin dünyasında gezdirmeyi amaçladık. Bu çocuklar belki birbirlerini hiç tanımıyorlar ama geleceğin ülkelerine yön veren insanları olacaklar. Belki büyükleri bir araya gelemiyor ama onlar bir araya gelmeyi belki de burada öğrenecekler."

 

Çocukların tuvallere yaşamlarını ve hayallerini yansıttığını anlatan Çağlar, bazı çocukların ev, güneşli bir dünya, gökyüzü ve göçmen kuş çizdiğini dile getirdi. Çağlar, etkinlik sonunda çocukların, tuvallerde asılı kalp şeklindeki kağıtlara dileklerini yazıp, balonlarla gökyüzüne uçurduğunu belirtti. Başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerinde sergilenecek resimlerin satışa sunulacağını bildiren Çağlar, gelirin, eserin sahibi çocuklara verileceğini kaydetti


> 'Barışın çocukları' hayallerini resmetti

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki terör mağduru çocuklar ile ülkelerindeki iç savaştan kaçarak aileleriyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli akranları, yaşamları ve hayallerini tuvale yansıttı.

 

sahika_caglarDiyarbakır'da, Sur ilçesindeki terör mağduru çocuklar ile ülkelerindeki iç savaştan aileleriyle kaçan Suriyeli akranları, barış ve geleceğe dair hayallerini resmetti. Özel bir eğitim kurumunda sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde "Biz Kardeşiz Paylaşıyoruz" sloganıyla düzenlenen "Hayallerim ve Geleceğin Dünyası" konulu etkinliğe, terör mağduru ve Suriyeli 50 çocuk katıldı. Müzik eşliğinde renk renk boyalarla resim yapan çocuklardan bazıları eserlerine "barış", bazıları da "huzur" ismini verdi.

 

Çocuklara, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü öğrencileri de destek oldu. Okulun eğitim öğretim koordinatörü Şahika Çağlar, etkinliği sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi. Surlu ve Suriyeli çocukların benzer hayatlar yaşadığını ifade eden Çağlar, şöyle konuştu: "Bu çocukların ortak durumları var. Hepsi yaşadıkları alanlardan başka mahallelere, semtlere göçtü. Bu onlar için ortak sorun. Çocukları rehabilite ederek, yaşadıkları çatışma ortamını ve silah seslerini unutturarak renklerin dünyasında gezdirmeyi amaçladık. Bu çocuklar belki birbirlerini hiç tanımıyorlar ama geleceğin ülkelerine yön veren insanları olacaklar. Belki büyükleri bir araya gelemiyor ama onlar bir araya gelmeyi belki de burada öğrenecekler."

 

Çocukların tuvallere yaşamlarını ve hayallerini yansıttığını anlatan Çağlar, bazı çocukların ev, güneşli bir dünya, gökyüzü ve göçmen kuş çizdiğini dile getirdi. Çağlar, etkinlik sonunda çocukların, tuvallerde asılı kalp şeklindeki kağıtlara dileklerini yazıp, balonlarla gökyüzüne uçurduğunu belirtti. Başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerinde sergilenecek resimlerin satışa sunulacağını bildiren Çağlar, gelirin, eserin sahibi çocuklara verileceğini kaydetti


Son Güncelleme: Cumartesi, 20 Şubat 2016 15:43

Gösterim: 2082

Gaziantep'teki güzel sanatlar lisesi öğrencileri, duvarlarına çizdikleri resimlerle, sınıflarını adeta üç boyutlu sinema sahnesine dönüştürdü.

 

mehmet_ozcan_gaziantepGaziantep'teki güzel sanatlar lisesi öğrencileri, duvarlarına çizdikleri resimlerle,sınıflarını adeta 3 boyutlu sinema sahnesi haline getirdi. Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet Özcan, sınıfın açılışı dolayısıyla düzenlenen törende gazetecilere yaptığı açıklamada, 10-R sınıfı öğrencilerinin talebi üzerine, hayal ettikleri sınıfta yaşayabilecekleri ortamı oluşturmak için harekete geçtiklerini söyledi.

 

Çalışma kapsamında velilerin katkıları ve yetenekli öğrencilerin çalışmaları sonucunda 10-R sınıfının boyanmaya başlandığını anlatan Özcan, "Şimdi projeyi biraz daha genişletmek istiyoruz. Bu kapsamda AB projesi üzerine yoğunlaştık. Bu tarz çalışmalar yapan 9 ülkeden okullarla çalışmaya başladık. Hep birlikte proje hazırlayıp, Ulusal Ajansa başvuracağız" dedi. Projenin kabul görmesi halinde 30 öğrencinin yurt dışına gitme imkanı yakalayacağını dile getiren Özcan, tüm Avrupa'da böyle güzel sınıfların olmasını sağlayacaklarını kaydetti.


> Sınıflarını üç boyutlu sinema sahnesine çevirdiler

Gaziantep'teki güzel sanatlar lisesi öğrencileri, duvarlarına çizdikleri resimlerle, sınıflarını adeta üç boyutlu sinema sahnesine dönüştürdü.

 

mehmet_ozcan_gaziantepGaziantep'teki güzel sanatlar lisesi öğrencileri, duvarlarına çizdikleri resimlerle,sınıflarını adeta 3 boyutlu sinema sahnesi haline getirdi. Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet Özcan, sınıfın açılışı dolayısıyla düzenlenen törende gazetecilere yaptığı açıklamada, 10-R sınıfı öğrencilerinin talebi üzerine, hayal ettikleri sınıfta yaşayabilecekleri ortamı oluşturmak için harekete geçtiklerini söyledi.

 

Çalışma kapsamında velilerin katkıları ve yetenekli öğrencilerin çalışmaları sonucunda 10-R sınıfının boyanmaya başlandığını anlatan Özcan, "Şimdi projeyi biraz daha genişletmek istiyoruz. Bu kapsamda AB projesi üzerine yoğunlaştık. Bu tarz çalışmalar yapan 9 ülkeden okullarla çalışmaya başladık. Hep birlikte proje hazırlayıp, Ulusal Ajansa başvuracağız" dedi. Projenin kabul görmesi halinde 30 öğrencinin yurt dışına gitme imkanı yakalayacağını dile getiren Özcan, tüm Avrupa'da böyle güzel sınıfların olmasını sağlayacaklarını kaydetti.


Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Şubat 2016 11:04

Gösterim: 1925


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.