Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB, özel okullara eğitim öğretimde devlet desteği kapsamında verilen teşvikin ilk taksiti olarak 407 milyon 752 bin 401 lira gönderildi.

ozel okulMEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2015-2016 öğretim yılında özel okullara, teşvik almaya hak kazanan her bir öğrenci için okul öncesinde 2 bin 680, ilkokulda 3 bin 220, ortaokul ve liselerde 3 bin 750 ve temel liselerde 3 bin 220 lira eğitim ve öğretim desteği veriliyor.

Bu kapsamda eğitim öğretim desteğinin birinci taksit tutarı olan yüzde 35'lik dilim öğrenciler adına özel okullara gönderildi. Uygulamanın ikinci yılında okul öncesindeki 19 bin 524 öğrenci için 18 milyon 313 bin 512 lira, ilkokuldaki 87 bin 332 öğrenci için 98 milyon 423 bin 164 lira, ortaokuldaki 91 bin 695 öğrenci için 120 milyon 349 bin 687 lira 50 kuruş ödeme yapıldı. Ortaöğretim kademesinde ise liselerdeki 68 bin 379 öğrenci için 89 milyon 747 bin 437 lira 50 kuruş, temel liselerde okuyan 71 bin 800 öğrenci için de 80 milyon 918 bin 600 lira gönderildi.

Bu ödemelerle, ilk kez geçen yıl destek alan öğrenciler de dahil bu yıl eğitim öğretim teşvikinden faydalanan 338 bin 731 öğrenci için özel okullara, teşvikin ilk taksiti olarak 407 milyon 752 bin 401 lira aktarılmış oldu.

Eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrencilerin tespitinde, öğrencinin akademik ve sosyal başarı durumu, ailesinin aylık geliri, ailede öğrenim gören kardeş sayısı, anne babanın durumu, öğrencinin aldığı disiplin cezaları gibi faktörler belirleyici oldu. Eğitim ve öğretim desteği verilebilecek özel okulların tespitinde ise yürürlükteki mevzuat hükümlerince değerlendirme yapıldı.

> Özel okullara verilen desteğin ilk taksiti ödendi

MEB, özel okullara eğitim öğretimde devlet desteği kapsamında verilen teşvikin ilk taksiti olarak 407 milyon 752 bin 401 lira gönderildi.

ozel okulMEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2015-2016 öğretim yılında özel okullara, teşvik almaya hak kazanan her bir öğrenci için okul öncesinde 2 bin 680, ilkokulda 3 bin 220, ortaokul ve liselerde 3 bin 750 ve temel liselerde 3 bin 220 lira eğitim ve öğretim desteği veriliyor.

Bu kapsamda eğitim öğretim desteğinin birinci taksit tutarı olan yüzde 35'lik dilim öğrenciler adına özel okullara gönderildi. Uygulamanın ikinci yılında okul öncesindeki 19 bin 524 öğrenci için 18 milyon 313 bin 512 lira, ilkokuldaki 87 bin 332 öğrenci için 98 milyon 423 bin 164 lira, ortaokuldaki 91 bin 695 öğrenci için 120 milyon 349 bin 687 lira 50 kuruş ödeme yapıldı. Ortaöğretim kademesinde ise liselerdeki 68 bin 379 öğrenci için 89 milyon 747 bin 437 lira 50 kuruş, temel liselerde okuyan 71 bin 800 öğrenci için de 80 milyon 918 bin 600 lira gönderildi.

Bu ödemelerle, ilk kez geçen yıl destek alan öğrenciler de dahil bu yıl eğitim öğretim teşvikinden faydalanan 338 bin 731 öğrenci için özel okullara, teşvikin ilk taksiti olarak 407 milyon 752 bin 401 lira aktarılmış oldu.

Eğitim ve öğretim desteği verilebilecek öğrencilerin tespitinde, öğrencinin akademik ve sosyal başarı durumu, ailesinin aylık geliri, ailede öğrenim gören kardeş sayısı, anne babanın durumu, öğrencinin aldığı disiplin cezaları gibi faktörler belirleyici oldu. Eğitim ve öğretim desteği verilebilecek özel okulların tespitinde ise yürürlükteki mevzuat hükümlerince değerlendirme yapıldı.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 12:08

Gösterim: 1705

İzmir Fatih Koleji öğrencisi Serra Doğanata projesiyle Brezilya’dan Dünya Birinciliği getirdi. Fizik - Matematik kategorilerinde birincilik alan Serra, Türk katılımcılar arasında da “En iyi Proje” ödülünün ve bütün kategorilerde "Uluslararası En İyi Proje" ödülünü kazandı.

ifk serraBrezilya’da gerçekleşen MOSTRATEC Uluslararası Proje Yarışması’nda Ulusal ve Uluslararası 376 proje ile yarışan Serra Doğanata üç ödül birden kazandı. Fizik - Matematik kategorilerinde birincilik alan Serra, Türk katılımcılar arasında da “En iyi Proje” ödülünün ve bütün kategorilerde "Uluslararası En İyi Proje" ödülünü kazandı.

Proje danışman öğretmeni Meltem Gönülol Çelikoğlu ile Brezilya’dan “Dünya Şampiyonluğu” getiren Serra Doğanata, “Fotonik Kristal Fiber İle Gaz Sensörü Uygulamaları ve Karbondioksit Sensörü Tasarımı” adlı projesiyle optik yöntem kullanarak gaz sensörü tasarladı. Fotonik Kristal Fiber denilen ve içinde çok küçük hava delikleri içeren bir fiber malzeme kullanarak ortamda farklı bir gaz bulunduğunda Fotonik Kristal Fiberin hava boşluklarına gaz dolması ve ışık geçirgenliğinin değişimiyle gazı algılayan bir sistem oluşturdu ve maliyeti düşürmek, kullanımını kolaylaştırmak için karbondioksit sensörü olarak özelleştirdi.

Öğrencimizin geleceğin bilim insanı olacağından eminiz

Yurt içinde ve yurt dışında birçok ödüller kazanan Serra Doğanata, gelecekte bilim insanı olmak istediğini belirtti. İzmir Fatih Fen Lisesi öğrencisi Serra Doğanata, Brezilya’da projesiyle büyük ilgi gördü ve jürinin takdirini topladı. İzmir Özel Fatih Koleji Projelerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Ümit Karademir, “Öğrencimiz Serra Doğanata’yı ve proje danışmanı Meltem Gönülol Çelikoğlu’nu ülkemizi ve okulumuzu en iyi şekilde temsil ettikleri için tebrik ederim. Serra, ortaokuldan beri projeler yaptı ve TÜBİTAK dahil ulusal ve uluslararası alanda dereceler kazandı. Öğrencimizin geleceğin bilim insanı olacağından eminiz. Ülkemize daha nice başarılar getireceğine inancımız tamdır” dedi.  

> İFK öğrencisi Brezilya’da dünya birincisi oldu

İzmir Fatih Koleji öğrencisi Serra Doğanata projesiyle Brezilya’dan Dünya Birinciliği getirdi. Fizik - Matematik kategorilerinde birincilik alan Serra, Türk katılımcılar arasında da “En iyi Proje” ödülünün ve bütün kategorilerde "Uluslararası En İyi Proje" ödülünü kazandı.

ifk serraBrezilya’da gerçekleşen MOSTRATEC Uluslararası Proje Yarışması’nda Ulusal ve Uluslararası 376 proje ile yarışan Serra Doğanata üç ödül birden kazandı. Fizik - Matematik kategorilerinde birincilik alan Serra, Türk katılımcılar arasında da “En iyi Proje” ödülünün ve bütün kategorilerde "Uluslararası En İyi Proje" ödülünü kazandı.

Proje danışman öğretmeni Meltem Gönülol Çelikoğlu ile Brezilya’dan “Dünya Şampiyonluğu” getiren Serra Doğanata, “Fotonik Kristal Fiber İle Gaz Sensörü Uygulamaları ve Karbondioksit Sensörü Tasarımı” adlı projesiyle optik yöntem kullanarak gaz sensörü tasarladı. Fotonik Kristal Fiber denilen ve içinde çok küçük hava delikleri içeren bir fiber malzeme kullanarak ortamda farklı bir gaz bulunduğunda Fotonik Kristal Fiberin hava boşluklarına gaz dolması ve ışık geçirgenliğinin değişimiyle gazı algılayan bir sistem oluşturdu ve maliyeti düşürmek, kullanımını kolaylaştırmak için karbondioksit sensörü olarak özelleştirdi.

Öğrencimizin geleceğin bilim insanı olacağından eminiz

Yurt içinde ve yurt dışında birçok ödüller kazanan Serra Doğanata, gelecekte bilim insanı olmak istediğini belirtti. İzmir Fatih Fen Lisesi öğrencisi Serra Doğanata, Brezilya’da projesiyle büyük ilgi gördü ve jürinin takdirini topladı. İzmir Özel Fatih Koleji Projelerden Sorumlu Müdür Yardımcısı Ümit Karademir, “Öğrencimiz Serra Doğanata’yı ve proje danışmanı Meltem Gönülol Çelikoğlu’nu ülkemizi ve okulumuzu en iyi şekilde temsil ettikleri için tebrik ederim. Serra, ortaokuldan beri projeler yaptı ve TÜBİTAK dahil ulusal ve uluslararası alanda dereceler kazandı. Öğrencimizin geleceğin bilim insanı olacağından eminiz. Ülkemize daha nice başarılar getireceğine inancımız tamdır” dedi.  

Son Güncelleme: Cuma, 06 Kasım 2015 14:13

Gösterim: 1776

Adını 1928’de açılan Millet Mektepleri’nden alan Mektebim, 35 kampüste 100’ün üzerinde okulu ile eğitim öğretime devam ediyor. Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, Atatürk’ün kurmuş olduğu Millet Mektepleri’nin okur-yazarlığı yayma prensibinden hareketle kariyer okur-yazarlığı, bilim okur-yazarlığı, sanat okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığının arttırılmasına yönelik özgün modeller benimsediklerini belirtiyor.

umit kalkoMektebim nasıl doğdu? Okulun tarihçesini ve kuruluş hikâyesini anlatabilir misiniz?

Mektebim’in temelini ilk olarak 2011-2012 eğitim öğretim yılında Büyükçekmece’de açtığımız Anadolu Sağlık Meslek Lisesi ve Anaokulu ile attık. Açtığımız okulların kontenjanlarının ilk yıl %100 dolmasından güç alarak daha sonra diğer okullarımızı faaliyete geçirdik ve Mektebim markasını eğitim sektörü içerisinde iddialı bir konuma getirdik. Yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor. 2013’te 8 okul yatırımı ile 15 kampüse ulaştık. Kampüslerin sayısı arttıkça İstanbul’un dışına da çıkmaya başladık. Özellikle Tekirdağ ve Balıkesir’de yatırımlarımızı artırdık. 2014’te ise 5 okul yatırımı daha yaparak 20 kampüse ulaştık. 2015’te ise Ankara, Adana, Yalova, İzmir, Yozgat, Adana gibi farklı illerde ve İstanbul’un farklı ilçelerinde okul yatırımlarımıza devam ederek 35 kampüs ve 100’ü aşkın okula ulaştık. 2011’den bugüne kadar yaklaşık 100 kat büyüdük.

Mektebim, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liseleriyle 35 Kampüste 100’ün üzerinde okulu ile eğitim öğretime devam ediyor. İstanbul’da Silivri, Büyükçekmece, Bahçeşehir, Fatih, Bahçelievler, Beylikdüzü, Beykent, Bakırköy gibi lokasyonlarda kampüsleri olan Mektebim Koleji’nin, Çorlu, Tekirdağ ve Edremit’te de kampüsleri bulunuyor. Mektebim Koleji’nin 2015-2016 eğitim öğretim yılında İstanbul Bahçeşehir ve Ümraniye, Ankara İncek, Etimesgut ve Batıkent, İzmir Çiğli, Yozgat, Adana ve Yalova Kampüsleri eğitim öğretim faaliyetine başladı.

Okulun kuruluş aşamasında eğitimdeki hedeflerinizi nasıl belirlediniz? Bu hedeflere nasıl ilerlediniz?

Okul yatırımına başlarken, önümüze birtakım anayasal kriterler ve prensipler koyduk. En öncelikli prensibimiz, Mektebim olarak toplumun her kesimine eşit mesafede durmak. Atatürk’ü seven, çağdaş, modern,  iyi insan yetiştirmeye özen gösteren ve iyi insanlarla çalışan bir eğitim kurumu olmaktı. Bu nedenle de adımızı aslında modernleşmenin bir sembolü haline gelen 1928’de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Millet Mektepleri’nden alarak Mektebim’i kurduk. Biz eğitimden kazandığımızı eğitime yatırdık. Mektebim olarak doğru lokasyonlarda, son derece inovatif ve çağdaş eğitim sistemleriyle beslenen, yabancı dile önem veren, öğrenci koçluğuyla çocuklarımızın eğitim-öğretim süreçlerine yön veren ve onların hayatlarını etkileyecek tüm süreçleri gözetim altında tutan bir sistem kurduk. İleri eğitim teknolojileriyle öğrencileri geleceğe en iyi şekilde hazırlayan bir eğitim modeline yatırım yaparak önemli bir başarı kazandık. Öğrencilerin sanatsal, sportif ve bilimsel açıdan gelişebilmelerine yön verecek tüm süreçleri, teknolojik yeniliklerden de yararlanarak kendi eğitim sistemimizde harmanladık.

En büyük hedefimiz ilk etapta Türkiye’nin en büyük eğitim kurumu olmak. 3 yıl içinde 100 kampüse ulaşıp yaklaşık 100 bin öğrenciye eğitim vermeyi planlıyoruz. Mektebim Üniversitesi ile eğitim seferberliğimizi anaokulundan üniversiteye kadar ulaştırmayı ve bir şehir üniversitesi kurmayı hedefliyoruz. Yurt dışı okul yatırımlarına başlayıp büyüterek, bir Türk eğitim markasını dünyaya duyurmak istiyoruz.

ÖĞRENCİ MERKEZLİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞI BENİMSİYORUZ

Mektebim eğitimde nasıl bir misyon üstleniyor? Uyguladığınız eğitim anlayışının temelini hangi değerler oluşturuyor? Bu değerleri öğrencilerinize nasıl aktarıyorsunuz?

mektebim ogrenciMektebim, çağdaş ve modern eğitim ortamlarında son teknolojiyi kullanarak dünya standartlarında eğitim imkânı sunmaktadır. Öğrencilerimiz, öz disiplini ve benlik saygısı gelişmiş, toplumda birey olarak yer aldığının farkında olan, paylaşımcı, kendini ifade edebilen, sorumluluk sahibi, kendi haklarını korurken başkalarının haklarına saygı gösteren, gelenek- göreneklerimize karşı duyarlı, tabiatı koruyan, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı bireyler olarak yetişmektedir.

Mektebim’de Atatürk’ün kurmuş olduğu Millet Mektepleri’nin okur-yazarlığı yayma prensibinden hareketle kariyer okur-yazarlığı, bilim okur-yazarlığı, sanat okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığının arttırılmasına yönelik özgün modeller benimsedik. Öğrencilerimizi temel yetkinlikler kazandırarak, inisiyatif alabilen, problem çözebilen, liderlik yönü güçlü, teknolojiyi yakından takip ederek uygulayabilen bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Dünyada ülkemizin adını duyurmak için hangi çalışmalara imza atıyorsunuz?

Uluslararası fen ve matematik yarışmalarında çeşitli Türkiye derecelerinin yanında spor dalında okçuluk, voleybol, futbol alanlarında Türkiye derecelerimiz mevcut. İtalya’da düzenlenen Uluslararası GEF Global Education Festival’de yarışan Mektebim öğrencileri, Kısa Film Kategorisinde Dünya Birinciliğiyle yurda döndü. 20 ülkenin ve 53 filmin yarıştığı (GEF) Global Education Festivali’ne iki farklı film ile katılan Mektebim öğrencileri “All the Colors of the World” adlı kısa film projeleriyle Dünya Birinciliğine layık görüldü. Mektebim’in yeni eğitim modeli M-Lead, uluslararası bir topluluk EBES (Avrasya İşletme ve Ekonomi Topluluğu) tarafından güvence altına alındı.  M-Lead, öğrencilere geniş bir yükseköğrenim kurumları ağı sunmasına ek olarak dünya kalitesinde eğitim almalarını garantileyecek.

State University of New York at Albany (SUNY) ile önemli bir anlaşmaya imza attık. Anlaşmanın içeriğinde, Mektebim liselerinden mezun olan öğrencilerin üniversiteye sınavsız geçiş yaparak ve indirimlerden faydalanarak ABD’de okuyabilecekleri de yer alıyor. Ayrıca yaz okulu, ortak yabancı dil eğitimi, öğrenci ve öğretmen değişimi gibi konular da işbirliğimiz kapsamında. Yale Üniversitesi’nin Mezunlar Derneği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile bir işbirliği başlattık. Yale Üniversitesi ve yetkililerinden birçok alanda mentorluk hizmeti alacağız. Bu ve benzeri birçok üniversite ile işbirliği çalışmalarımız devam edecek.

Cumhuriyet ve eğitim hakkında düşüncelerinizi iletebilir misiniz?

Eğitim millî olmalıdır. Millî eğitimde öğretim birliği ilkesine uyulmalıdır. Kız ve erkek çocukların eşit şekilde eğitilmesine önem verilmelidir. Eğitimin yaygınlaştırılması, bilgisizliğin yok edilmesi şarttır. Eğitimde fikir ve hareket birliğine, uygulamaya önem verilmelidir. Millî eğitim sistemi bilime dayalı olmalıdır. Millî eğitimde disiplin esas ve öğretmenlik mesleği çekici olmalıdır. Mektebim olarak Cumhuriyetin tüm değerlerine sahip çıkan, çağdaş eğitim ortamlarında çocuklarımızın tamamına en iyi şekilde kaliteli eğitim sunabilmek için çalışıyoruz. Bizim tek işimiz eğitim ve bizim eğitim anlayışımızda hiçbir siyasi, dini ve etnik görüşe yer yok. Biz herkese eşit mesafedeyiz. Modern eğitim ortamlarını ve kaliteli eğitim anlayışını, ülkenin her köşesine ulaştırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte eğitimde gerçekleştirilen devrimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte eğitim sistemimizde gerçekleştirilen devrimler, Dünyada eşine az rastlanır niteliktedir. Oldukça kısa bir sürede, tarih yeniden yazılmış ve eğitimde önemli değişiklikler yapılmıştır. Bir milletin yeniden doğuşunu simgeleyen Cumhuriyet’le birlikte birçok yenilik yapılmış ve hayat geçirilmiştir. Laik bir eğitimin benimsenmiş olması, harf devrimi, okuma yazma seferberlikleri, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve hayata katılmaları eğitim konusunda atılmış önemli adımlardır. Yine öğretmen okullarının arttırılması ve köy enstitülerinin açılması Cumhuriyet döneminin önemli eğitim devrimleridir. Latin alfabesine geçilmesi, farklı kaynakların araştırılmasına olanak sağlamış ve bilimsel çalışmaların önünü açmıştır.

EĞİTİM, GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE REVİZE EDİLMELİ

Cumhuriyetin başlangıcında eğitimde gerçekleştirilen reformların bugüne yansıması hakkında neler düşünüyorsunuz? Günümüzde eğitimde yaşanan öncelikli sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapılmalı?

Eğitim, günün şartlarına göre revize edilmeli, geliştirilmeli ve yenilenmelidir. Cumhuriyetle birlikte eğitimde yapılan devrimler o günün şartlarına göre düzenlenmiş ve uygulanmıştır. Günümüz dünyasında bilim ve teknoloji de görülen gelişmelerle birlikte eğitim sistem ve modelleri de değişime uğramaktadır. Önemli olan toplumun yapısına, ilke ve değerlerine uygun, bilimi ve teknolojiyi yakından takip eden özgün sistemler yaratmak ve bunları uygulamaktır. Günümüzde, okul öncesi eğitim bilindiği üzere eğitimin temeli ve en önemli kademesidir. Çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve psikomotor gelişimlerinin en hızlı olduğu, kişiliğin %70’inin tamamlandığı bu dönemin eğitime kazandırılması gerekir. Çoğu zaman bu kademeye gerekli önem verilmeye çalışılmışsa da maalesef devamı getirilememiştir. Okul öncesi eğitimin gelişmiş ülkelerde okullaşma oranı %90-100’dür. Türkiye’nin de gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmesi için okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi gerekir. 5 yaş grubu okullaşma oranı %100’e, 3-4 yaş okullaşma oranı da %80’e çıkarılmalıdır. Ayrıca her öğrencinin yetenek, ilgi ve becerilerinin bilimsel testlerle belirlenmesi ve eğitim hayatlarının çıkan sonuçlara göre planlanması gerekir.

> Mektebim, Millet Mektepleri’nin misyonunu üstleniyor

Adını 1928’de açılan Millet Mektepleri’nden alan Mektebim, 35 kampüste 100’ün üzerinde okulu ile eğitim öğretime devam ediyor. Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, Atatürk’ün kurmuş olduğu Millet Mektepleri’nin okur-yazarlığı yayma prensibinden hareketle kariyer okur-yazarlığı, bilim okur-yazarlığı, sanat okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığının arttırılmasına yönelik özgün modeller benimsediklerini belirtiyor.

umit kalkoMektebim nasıl doğdu? Okulun tarihçesini ve kuruluş hikâyesini anlatabilir misiniz?

Mektebim’in temelini ilk olarak 2011-2012 eğitim öğretim yılında Büyükçekmece’de açtığımız Anadolu Sağlık Meslek Lisesi ve Anaokulu ile attık. Açtığımız okulların kontenjanlarının ilk yıl %100 dolmasından güç alarak daha sonra diğer okullarımızı faaliyete geçirdik ve Mektebim markasını eğitim sektörü içerisinde iddialı bir konuma getirdik. Yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor. 2013’te 8 okul yatırımı ile 15 kampüse ulaştık. Kampüslerin sayısı arttıkça İstanbul’un dışına da çıkmaya başladık. Özellikle Tekirdağ ve Balıkesir’de yatırımlarımızı artırdık. 2014’te ise 5 okul yatırımı daha yaparak 20 kampüse ulaştık. 2015’te ise Ankara, Adana, Yalova, İzmir, Yozgat, Adana gibi farklı illerde ve İstanbul’un farklı ilçelerinde okul yatırımlarımıza devam ederek 35 kampüs ve 100’ü aşkın okula ulaştık. 2011’den bugüne kadar yaklaşık 100 kat büyüdük.

Mektebim, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liseleriyle 35 Kampüste 100’ün üzerinde okulu ile eğitim öğretime devam ediyor. İstanbul’da Silivri, Büyükçekmece, Bahçeşehir, Fatih, Bahçelievler, Beylikdüzü, Beykent, Bakırköy gibi lokasyonlarda kampüsleri olan Mektebim Koleji’nin, Çorlu, Tekirdağ ve Edremit’te de kampüsleri bulunuyor. Mektebim Koleji’nin 2015-2016 eğitim öğretim yılında İstanbul Bahçeşehir ve Ümraniye, Ankara İncek, Etimesgut ve Batıkent, İzmir Çiğli, Yozgat, Adana ve Yalova Kampüsleri eğitim öğretim faaliyetine başladı.

Okulun kuruluş aşamasında eğitimdeki hedeflerinizi nasıl belirlediniz? Bu hedeflere nasıl ilerlediniz?

Okul yatırımına başlarken, önümüze birtakım anayasal kriterler ve prensipler koyduk. En öncelikli prensibimiz, Mektebim olarak toplumun her kesimine eşit mesafede durmak. Atatürk’ü seven, çağdaş, modern,  iyi insan yetiştirmeye özen gösteren ve iyi insanlarla çalışan bir eğitim kurumu olmaktı. Bu nedenle de adımızı aslında modernleşmenin bir sembolü haline gelen 1928’de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Millet Mektepleri’nden alarak Mektebim’i kurduk. Biz eğitimden kazandığımızı eğitime yatırdık. Mektebim olarak doğru lokasyonlarda, son derece inovatif ve çağdaş eğitim sistemleriyle beslenen, yabancı dile önem veren, öğrenci koçluğuyla çocuklarımızın eğitim-öğretim süreçlerine yön veren ve onların hayatlarını etkileyecek tüm süreçleri gözetim altında tutan bir sistem kurduk. İleri eğitim teknolojileriyle öğrencileri geleceğe en iyi şekilde hazırlayan bir eğitim modeline yatırım yaparak önemli bir başarı kazandık. Öğrencilerin sanatsal, sportif ve bilimsel açıdan gelişebilmelerine yön verecek tüm süreçleri, teknolojik yeniliklerden de yararlanarak kendi eğitim sistemimizde harmanladık.

En büyük hedefimiz ilk etapta Türkiye’nin en büyük eğitim kurumu olmak. 3 yıl içinde 100 kampüse ulaşıp yaklaşık 100 bin öğrenciye eğitim vermeyi planlıyoruz. Mektebim Üniversitesi ile eğitim seferberliğimizi anaokulundan üniversiteye kadar ulaştırmayı ve bir şehir üniversitesi kurmayı hedefliyoruz. Yurt dışı okul yatırımlarına başlayıp büyüterek, bir Türk eğitim markasını dünyaya duyurmak istiyoruz.

ÖĞRENCİ MERKEZLİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞI BENİMSİYORUZ

Mektebim eğitimde nasıl bir misyon üstleniyor? Uyguladığınız eğitim anlayışının temelini hangi değerler oluşturuyor? Bu değerleri öğrencilerinize nasıl aktarıyorsunuz?

mektebim ogrenciMektebim, çağdaş ve modern eğitim ortamlarında son teknolojiyi kullanarak dünya standartlarında eğitim imkânı sunmaktadır. Öğrencilerimiz, öz disiplini ve benlik saygısı gelişmiş, toplumda birey olarak yer aldığının farkında olan, paylaşımcı, kendini ifade edebilen, sorumluluk sahibi, kendi haklarını korurken başkalarının haklarına saygı gösteren, gelenek- göreneklerimize karşı duyarlı, tabiatı koruyan, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı bireyler olarak yetişmektedir.

Mektebim’de Atatürk’ün kurmuş olduğu Millet Mektepleri’nin okur-yazarlığı yayma prensibinden hareketle kariyer okur-yazarlığı, bilim okur-yazarlığı, sanat okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığının arttırılmasına yönelik özgün modeller benimsedik. Öğrencilerimizi temel yetkinlikler kazandırarak, inisiyatif alabilen, problem çözebilen, liderlik yönü güçlü, teknolojiyi yakından takip ederek uygulayabilen bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Dünyada ülkemizin adını duyurmak için hangi çalışmalara imza atıyorsunuz?

Uluslararası fen ve matematik yarışmalarında çeşitli Türkiye derecelerinin yanında spor dalında okçuluk, voleybol, futbol alanlarında Türkiye derecelerimiz mevcut. İtalya’da düzenlenen Uluslararası GEF Global Education Festival’de yarışan Mektebim öğrencileri, Kısa Film Kategorisinde Dünya Birinciliğiyle yurda döndü. 20 ülkenin ve 53 filmin yarıştığı (GEF) Global Education Festivali’ne iki farklı film ile katılan Mektebim öğrencileri “All the Colors of the World” adlı kısa film projeleriyle Dünya Birinciliğine layık görüldü. Mektebim’in yeni eğitim modeli M-Lead, uluslararası bir topluluk EBES (Avrasya İşletme ve Ekonomi Topluluğu) tarafından güvence altına alındı.  M-Lead, öğrencilere geniş bir yükseköğrenim kurumları ağı sunmasına ek olarak dünya kalitesinde eğitim almalarını garantileyecek.

State University of New York at Albany (SUNY) ile önemli bir anlaşmaya imza attık. Anlaşmanın içeriğinde, Mektebim liselerinden mezun olan öğrencilerin üniversiteye sınavsız geçiş yaparak ve indirimlerden faydalanarak ABD’de okuyabilecekleri de yer alıyor. Ayrıca yaz okulu, ortak yabancı dil eğitimi, öğrenci ve öğretmen değişimi gibi konular da işbirliğimiz kapsamında. Yale Üniversitesi’nin Mezunlar Derneği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile bir işbirliği başlattık. Yale Üniversitesi ve yetkililerinden birçok alanda mentorluk hizmeti alacağız. Bu ve benzeri birçok üniversite ile işbirliği çalışmalarımız devam edecek.

Cumhuriyet ve eğitim hakkında düşüncelerinizi iletebilir misiniz?

Eğitim millî olmalıdır. Millî eğitimde öğretim birliği ilkesine uyulmalıdır. Kız ve erkek çocukların eşit şekilde eğitilmesine önem verilmelidir. Eğitimin yaygınlaştırılması, bilgisizliğin yok edilmesi şarttır. Eğitimde fikir ve hareket birliğine, uygulamaya önem verilmelidir. Millî eğitim sistemi bilime dayalı olmalıdır. Millî eğitimde disiplin esas ve öğretmenlik mesleği çekici olmalıdır. Mektebim olarak Cumhuriyetin tüm değerlerine sahip çıkan, çağdaş eğitim ortamlarında çocuklarımızın tamamına en iyi şekilde kaliteli eğitim sunabilmek için çalışıyoruz. Bizim tek işimiz eğitim ve bizim eğitim anlayışımızda hiçbir siyasi, dini ve etnik görüşe yer yok. Biz herkese eşit mesafedeyiz. Modern eğitim ortamlarını ve kaliteli eğitim anlayışını, ülkenin her köşesine ulaştırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte eğitimde gerçekleştirilen devrimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte eğitim sistemimizde gerçekleştirilen devrimler, Dünyada eşine az rastlanır niteliktedir. Oldukça kısa bir sürede, tarih yeniden yazılmış ve eğitimde önemli değişiklikler yapılmıştır. Bir milletin yeniden doğuşunu simgeleyen Cumhuriyet’le birlikte birçok yenilik yapılmış ve hayat geçirilmiştir. Laik bir eğitimin benimsenmiş olması, harf devrimi, okuma yazma seferberlikleri, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve hayata katılmaları eğitim konusunda atılmış önemli adımlardır. Yine öğretmen okullarının arttırılması ve köy enstitülerinin açılması Cumhuriyet döneminin önemli eğitim devrimleridir. Latin alfabesine geçilmesi, farklı kaynakların araştırılmasına olanak sağlamış ve bilimsel çalışmaların önünü açmıştır.

EĞİTİM, GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE REVİZE EDİLMELİ

Cumhuriyetin başlangıcında eğitimde gerçekleştirilen reformların bugüne yansıması hakkında neler düşünüyorsunuz? Günümüzde eğitimde yaşanan öncelikli sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapılmalı?

Eğitim, günün şartlarına göre revize edilmeli, geliştirilmeli ve yenilenmelidir. Cumhuriyetle birlikte eğitimde yapılan devrimler o günün şartlarına göre düzenlenmiş ve uygulanmıştır. Günümüz dünyasında bilim ve teknoloji de görülen gelişmelerle birlikte eğitim sistem ve modelleri de değişime uğramaktadır. Önemli olan toplumun yapısına, ilke ve değerlerine uygun, bilimi ve teknolojiyi yakından takip eden özgün sistemler yaratmak ve bunları uygulamaktır. Günümüzde, okul öncesi eğitim bilindiği üzere eğitimin temeli ve en önemli kademesidir. Çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve psikomotor gelişimlerinin en hızlı olduğu, kişiliğin %70’inin tamamlandığı bu dönemin eğitime kazandırılması gerekir. Çoğu zaman bu kademeye gerekli önem verilmeye çalışılmışsa da maalesef devamı getirilememiştir. Okul öncesi eğitimin gelişmiş ülkelerde okullaşma oranı %90-100’dür. Türkiye’nin de gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmesi için okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi gerekir. 5 yaş grubu okullaşma oranı %100’e, 3-4 yaş okullaşma oranı da %80’e çıkarılmalıdır. Ayrıca her öğrencinin yetenek, ilgi ve becerilerinin bilimsel testlerle belirlenmesi ve eğitim hayatlarının çıkan sonuçlara göre planlanması gerekir.

Son Güncelleme: Perşembe, 22 Ekim 2015 15:59

Gösterim: 2986

Mektebim tarafından bu yıl uygulamaya giren Yoga Kids dersi, 3-6 yaş arası çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen Yoga Kids’e yoğun ilgi gösteren çocuklar, spor yaparken eğlenceli dakikalar yaşıyor.

mektebim yoga dersiÇocuklara doğru nefes almayı, hayal güçlerini kullanarak hem yoga duruşlarını uygulamayı hem de var olan beden esnekliklerini korumayı öğreten Mektebim’in özgün dersi Yoga Kids, Kosmos ve Etik dersleriyle birlikte okulların açılmasıyla hayata geçti.

Tüm kampüslerde anaokulu öğrencilerine uygulanan çocuk yogası, kas gelişimini destekleyerek konsantrasyonu ve odaklanmayı arttırıyor. Nefes çalışmaları, oyunlar ve hikâyeler eşliğinde uygulanan Yoga Kids, beden, zihin ve ruh uyumunu dengeleyerek çocukların güne zinde başlamasını sağlıyor. Klasik Yoga duruşlarının çocuklara uygun şekilde tasarlanmasıyla hayata geçen Yoga Kids, eğlence, disiplin, kendine güven ve sorumluluk duygusunu arttırarak gün içerisinde enerjinin doğru şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren Yoga Kids ile uykuya dalmaları kolaylaşan çocukların hayal güçleri ve yaratıcılıkları da gelişiyor.

Mektebim tarafından bu yıl uygulamaya giren ders, 3-6 yaş arası çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen Yoga Kids’e yoğun ilgi gösteren çocuklar, spor yaparken eğlenceli dakikalar yaşıyor. 

> Mektebim’in özgün yoga dersiyle çocuklar rahatlıyor

Mektebim tarafından bu yıl uygulamaya giren Yoga Kids dersi, 3-6 yaş arası çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen Yoga Kids’e yoğun ilgi gösteren çocuklar, spor yaparken eğlenceli dakikalar yaşıyor.

mektebim yoga dersiÇocuklara doğru nefes almayı, hayal güçlerini kullanarak hem yoga duruşlarını uygulamayı hem de var olan beden esnekliklerini korumayı öğreten Mektebim’in özgün dersi Yoga Kids, Kosmos ve Etik dersleriyle birlikte okulların açılmasıyla hayata geçti.

Tüm kampüslerde anaokulu öğrencilerine uygulanan çocuk yogası, kas gelişimini destekleyerek konsantrasyonu ve odaklanmayı arttırıyor. Nefes çalışmaları, oyunlar ve hikâyeler eşliğinde uygulanan Yoga Kids, beden, zihin ve ruh uyumunu dengeleyerek çocukların güne zinde başlamasını sağlıyor. Klasik Yoga duruşlarının çocuklara uygun şekilde tasarlanmasıyla hayata geçen Yoga Kids, eğlence, disiplin, kendine güven ve sorumluluk duygusunu arttırarak gün içerisinde enerjinin doğru şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren Yoga Kids ile uykuya dalmaları kolaylaşan çocukların hayal güçleri ve yaratıcılıkları da gelişiyor.

Mektebim tarafından bu yıl uygulamaya giren ders, 3-6 yaş arası çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen Yoga Kids’e yoğun ilgi gösteren çocuklar, spor yaparken eğlenceli dakikalar yaşıyor. 

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Kasım 2015 15:12

Gösterim: 1652

İçinde yaşadığın toplumun dününü ve bugününü bilmenin yarına ışık tutacağının bilinci içinde olduklarını söyleyen Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, “Bu açıdan öğrencilerimizin tarih bilincine erişmesini istiyoruz. Demokrasiyi özümsemiş bireyler olmalarını arzu ediyoruz” diyor.

salim unsalKültür Temel Liseleri, 1979 yılında eğitim öğretim faaliyetlerine başlayan Kültür Dershaneleri’nin en eski ve aynı zamanda en yeni üyesi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerin Temel Liseye dönüşüm kararından sonra eğitim öğretim faaliyetlerini lise olarak devam eden öncü kurumlardan biri olduklarını belirten Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, şu an Türkiye genelinde 50’nin üzerinde okulu ile gençlere hem iyi bir lise eğitimi sunduklarını, hem de kariyerli bir üst okula hazırlık süreçlerini yürüttüklerini sağlıyor.

Kültür Temel Liseleri olarak çağdaş Türkiye ideallerine ulaşmak için gerçekleştireceğiniz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Biz ülkemizdeki demokrasi ve özgürlüklerin eğitimle istenilen noktaya geleceğine inanıyor ve gençlerimizi bu ideale ulaşmak adına eğitmeye çalışıyoruz. Düşünen, üreten, etik ve estetik değerleri yüksek, özgüvenli bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Okul, bir toplumun gelişim ve değişim sürecinde çok önemli bir misyonu üstleniyor. Çocuklar aile bireylerinden çok bizlerle birlikte. Onlara değerli zamanlar yaşatmanın çabası içindeyiz. Bir taraftan temel bilimlerdeki akademik yeterliliklerini artırmaya çalışırken, diğer yandan çağdaş Türkiye idealine ulaşmanın temel değerlerini kazandırmaya özen gösteriyoruz. 

Eğitimdeki hedefleriniz neler? Bu hedefleri nasıl belirlediniz?

Eğitimin, ölçülebilir ve gözlenebilir davranış değişikliği yaratan temel bir görevi var. Aslında ana hedefimiz bu görevi layıkıyla yerine getirmek. Çağımızda öğrenci ve genç olmak eskiye oranla çok daha zorlayıcı. Çocuklar artık daha çok uyaranın olduğu sabahlara uyanıyorlar. Hangi uyarıcıya gün içinde nasıl tepki verecekleri konusunda standartlaşmış bir bilgi ve deneyime de sahip değiller. Amacımız doğru tepki ve davranışları pekiştirip, yanlış ve istikrarsız tepkileri de giderici çalışmalar yapmak. Buradaki doğru ve yanlış kavramından kastımız evrensel anlamda doğru ve yanlışlar. Yoksa bir ideoloji ve bir zihniyetten bahsetmiyorum. Onlara özgür bireyler olduklarını hissettirebilmek ve kendi kararlarını kendilerinin verebilmelerine olanak sunmak. İyi bir gelecek ve kariyer planı günümüz çocuklarının en önemli beklentisi. Bu beklentiyi karşılayacak süreçleri de eğitimin bir parçası olarak düşünüyor ve programlarımızı bireysel ayrılıkları dikkate alarak bu doğrultuda hazırlıyoruz.

TARİH BİLİNCİNE ERİŞMİŞ BİREYLER YETİŞTİRECEK

Kültür Temel Liseleri eğitimde nasıl bir misyon üstlenecek? Uygulayacağınız eğitim anlayışının temelini hangi değerler oluşturuyor? Bu değerleri öğrencilerinize nasıl aktaracaksınız?

Çocuklara onlarca farklı değer ve bilgi yükleyebilirsiniz. Önemli olan bunların ne ölçüde kabul gördüğü, ne ölçüde uygulanabildiği ve yaşama entegre edilebildiği. Bunlardan birkaç tanesini sayarsak, Kültür Temel Liseleri’nde çocuklar farkındalık yaşasın istiyoruz. Hem kendilerinin ve yapabildiklerinin farkına varsınlar, hem de kendileri dışında bir dünyayı fark etsinler istiyoruz. Öz saygı ve saygı bir başka değerimiz. Kişi narsizme sapmadan kendi benliğine saygı duysun ama aynı zamanda kendi dışındaki insanlara da saygılı olsun istiyoruz. İçinde yaşadığın toplumun dününü ve bugününü bilmesinin yarına ışık tutacağının bilinci içindeyiz. Bu açıdan öğrencilerimizin tarih bilincine erişmesini istiyoruz. Demokrasiyi özümsemiş bireyler olmalarını arzu ediyoruz. Hepsinden önemlisi insanlık adına güzel izler bırakacak bir birey olmasını, kendisi, ailesi ve ülkesi için gelecekte güzel şeyler yapmasını arzu ediyor ve çalışmalarımızı genel olarak bu değerler üzerinden yürütüyoruz.

Kültür Temel Liseleri’nde Cumhuriyetin değerleri genç nesillere nasıl aktarılacak?

Çocuklar her ne kadar ortaöğretimin son kademesinde bizde olsalar da daha kişilik gelişimlerini tamamlamış değiller. Gençlerin yaşamlarında örnek aldıkları çeşitli karakterler yani fenomenleri vardır. Öğretmen bu açıdan örnek alınan önemli fenomenlerden biridir. İşte biz bu değerleri öncelikle örnek öğretmen profilimizle sağlamaya çalışıyoruz. Bunun dışında özel günlerde bir takım sosyal ve kültürel etkinliklerle Cumhuriyetimizin temel değerlerini kazandırma çabası içindeyiz.

HARF DEVRİMİ DOĞRU BİR KARARDI

Cumhuriyet, Atatürk ve eğitim hakkında düşüncelerinizi iletebilir misiniz?

Halk egemenliğine dayalı Demokratik Cumhuriyet bizim en vazgeçilmezimiz. Bir eğitimcinin demokrasi ve cumhuriyet kavramlarını içselleştirmemiş olması beklenebilir mi? Çağdaş, müreffeh bir toplum olmanın yegane ön koşulu bu iki kavram. Bugün dünya üzerinde temel insan hakları konusunda gelişmiş, bilimsel ve teknolojik devrimlerini gerçekleştirmiş yegane topluluklar bu iki kavramın yaşam alanı bulduğu toplumlar. Mustafa Kemal Atatürk bunu yıllar önce görmüş ve o dönemin koşullarında uygulamaya geçirmiş önemli bir deha ve devlet adamı. Atatürk’ün eğitim konusuna ve genç nesle ne kadar önem verdiğinin bilincindeyiz. Bugün hala onun öngördüğü ilkeler ışığında hareket ediyor ve devrimlerindeki evrenselliğe bir kez daha şahit oluyoruz. 

Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte eğitimde gerçekleştirilen devrimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? O dönemde getirilen değişikliklerden sizce en önemlileri hangileriydi, neden?

Bilimsel ve laik eğitim anlayışına geçmek en temel değişikliklerin başında geliyor. Harf devrimi belki o dönemde en çok eleştiri alan değişikliklerden biri olarak algılansa bile bugün evrensel anlamda ne kadar doğru bir karar olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Cinsiyetçi yaklaşımlardan vazgeçilip herkesi kuşatan bir eğitim anlayışına geçilmesinin de büyük faydaları olduğuna inanıyoruz. Bu değişimin toplumsal dinamizme olumlu yansımalarını bugün daha net görüyoruz. Hemen her alanda, her sektörde çok yetenekli kadınlarımızın olması bunun bir sonucu.

SINAV ODAKLI EĞİTİM ANLAYIŞI EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ

 Günümüzde eğitimde yaşanan öncelikli sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapılmalı?

Cumhuriyetin temel kazanımlarını eğitimde kullanmamış olsaydık yakın coğrafyamızda yaşanan pek çok sorunu bizler yaşıyor olacaktık. Eğitimde temel sorunlarımızı tamamen hallettiğimiz elbette söylenemez. Ancak en azından evrensel değerlere ait bilgi, ders ve kavramların müfredat içine alınmış olması çok önemli bir ayrıcalık.  Günümüzde eğitim sisteminin en önemli sorunlarının başında sınav odaklı bir anlayış geliyor. Bütün sistemi yılda bir veya birkaç kez yapılan sınava odakladığınızda sistemin kazandırmaya çalıştığı pek çok kazanımı göz ardı edebiliyorsunuz. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Elbette sınavlar ve ölçme değerlendirme eğitim sisteminin olmazsa olmazlarından birisi. Ancak ana aktör haline gelmemeli. Bu konuda zamanla daha rasyonel çözümler üretileceği kanaatindeyim. 

> Öğrencilerimizin demokrasiyi özümsemelerini istiyoruz

İçinde yaşadığın toplumun dününü ve bugününü bilmenin yarına ışık tutacağının bilinci içinde olduklarını söyleyen Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, “Bu açıdan öğrencilerimizin tarih bilincine erişmesini istiyoruz. Demokrasiyi özümsemiş bireyler olmalarını arzu ediyoruz” diyor.

salim unsalKültür Temel Liseleri, 1979 yılında eğitim öğretim faaliyetlerine başlayan Kültür Dershaneleri’nin en eski ve aynı zamanda en yeni üyesi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerin Temel Liseye dönüşüm kararından sonra eğitim öğretim faaliyetlerini lise olarak devam eden öncü kurumlardan biri olduklarını belirten Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, şu an Türkiye genelinde 50’nin üzerinde okulu ile gençlere hem iyi bir lise eğitimi sunduklarını, hem de kariyerli bir üst okula hazırlık süreçlerini yürüttüklerini sağlıyor.

Kültür Temel Liseleri olarak çağdaş Türkiye ideallerine ulaşmak için gerçekleştireceğiniz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Biz ülkemizdeki demokrasi ve özgürlüklerin eğitimle istenilen noktaya geleceğine inanıyor ve gençlerimizi bu ideale ulaşmak adına eğitmeye çalışıyoruz. Düşünen, üreten, etik ve estetik değerleri yüksek, özgüvenli bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Okul, bir toplumun gelişim ve değişim sürecinde çok önemli bir misyonu üstleniyor. Çocuklar aile bireylerinden çok bizlerle birlikte. Onlara değerli zamanlar yaşatmanın çabası içindeyiz. Bir taraftan temel bilimlerdeki akademik yeterliliklerini artırmaya çalışırken, diğer yandan çağdaş Türkiye idealine ulaşmanın temel değerlerini kazandırmaya özen gösteriyoruz. 

Eğitimdeki hedefleriniz neler? Bu hedefleri nasıl belirlediniz?

Eğitimin, ölçülebilir ve gözlenebilir davranış değişikliği yaratan temel bir görevi var. Aslında ana hedefimiz bu görevi layıkıyla yerine getirmek. Çağımızda öğrenci ve genç olmak eskiye oranla çok daha zorlayıcı. Çocuklar artık daha çok uyaranın olduğu sabahlara uyanıyorlar. Hangi uyarıcıya gün içinde nasıl tepki verecekleri konusunda standartlaşmış bir bilgi ve deneyime de sahip değiller. Amacımız doğru tepki ve davranışları pekiştirip, yanlış ve istikrarsız tepkileri de giderici çalışmalar yapmak. Buradaki doğru ve yanlış kavramından kastımız evrensel anlamda doğru ve yanlışlar. Yoksa bir ideoloji ve bir zihniyetten bahsetmiyorum. Onlara özgür bireyler olduklarını hissettirebilmek ve kendi kararlarını kendilerinin verebilmelerine olanak sunmak. İyi bir gelecek ve kariyer planı günümüz çocuklarının en önemli beklentisi. Bu beklentiyi karşılayacak süreçleri de eğitimin bir parçası olarak düşünüyor ve programlarımızı bireysel ayrılıkları dikkate alarak bu doğrultuda hazırlıyoruz.

TARİH BİLİNCİNE ERİŞMİŞ BİREYLER YETİŞTİRECEK

Kültür Temel Liseleri eğitimde nasıl bir misyon üstlenecek? Uygulayacağınız eğitim anlayışının temelini hangi değerler oluşturuyor? Bu değerleri öğrencilerinize nasıl aktaracaksınız?

Çocuklara onlarca farklı değer ve bilgi yükleyebilirsiniz. Önemli olan bunların ne ölçüde kabul gördüğü, ne ölçüde uygulanabildiği ve yaşama entegre edilebildiği. Bunlardan birkaç tanesini sayarsak, Kültür Temel Liseleri’nde çocuklar farkındalık yaşasın istiyoruz. Hem kendilerinin ve yapabildiklerinin farkına varsınlar, hem de kendileri dışında bir dünyayı fark etsinler istiyoruz. Öz saygı ve saygı bir başka değerimiz. Kişi narsizme sapmadan kendi benliğine saygı duysun ama aynı zamanda kendi dışındaki insanlara da saygılı olsun istiyoruz. İçinde yaşadığın toplumun dününü ve bugününü bilmesinin yarına ışık tutacağının bilinci içindeyiz. Bu açıdan öğrencilerimizin tarih bilincine erişmesini istiyoruz. Demokrasiyi özümsemiş bireyler olmalarını arzu ediyoruz. Hepsinden önemlisi insanlık adına güzel izler bırakacak bir birey olmasını, kendisi, ailesi ve ülkesi için gelecekte güzel şeyler yapmasını arzu ediyor ve çalışmalarımızı genel olarak bu değerler üzerinden yürütüyoruz.

Kültür Temel Liseleri’nde Cumhuriyetin değerleri genç nesillere nasıl aktarılacak?

Çocuklar her ne kadar ortaöğretimin son kademesinde bizde olsalar da daha kişilik gelişimlerini tamamlamış değiller. Gençlerin yaşamlarında örnek aldıkları çeşitli karakterler yani fenomenleri vardır. Öğretmen bu açıdan örnek alınan önemli fenomenlerden biridir. İşte biz bu değerleri öncelikle örnek öğretmen profilimizle sağlamaya çalışıyoruz. Bunun dışında özel günlerde bir takım sosyal ve kültürel etkinliklerle Cumhuriyetimizin temel değerlerini kazandırma çabası içindeyiz.

HARF DEVRİMİ DOĞRU BİR KARARDI

Cumhuriyet, Atatürk ve eğitim hakkında düşüncelerinizi iletebilir misiniz?

Halk egemenliğine dayalı Demokratik Cumhuriyet bizim en vazgeçilmezimiz. Bir eğitimcinin demokrasi ve cumhuriyet kavramlarını içselleştirmemiş olması beklenebilir mi? Çağdaş, müreffeh bir toplum olmanın yegane ön koşulu bu iki kavram. Bugün dünya üzerinde temel insan hakları konusunda gelişmiş, bilimsel ve teknolojik devrimlerini gerçekleştirmiş yegane topluluklar bu iki kavramın yaşam alanı bulduğu toplumlar. Mustafa Kemal Atatürk bunu yıllar önce görmüş ve o dönemin koşullarında uygulamaya geçirmiş önemli bir deha ve devlet adamı. Atatürk’ün eğitim konusuna ve genç nesle ne kadar önem verdiğinin bilincindeyiz. Bugün hala onun öngördüğü ilkeler ışığında hareket ediyor ve devrimlerindeki evrenselliğe bir kez daha şahit oluyoruz. 

Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte eğitimde gerçekleştirilen devrimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? O dönemde getirilen değişikliklerden sizce en önemlileri hangileriydi, neden?

Bilimsel ve laik eğitim anlayışına geçmek en temel değişikliklerin başında geliyor. Harf devrimi belki o dönemde en çok eleştiri alan değişikliklerden biri olarak algılansa bile bugün evrensel anlamda ne kadar doğru bir karar olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Cinsiyetçi yaklaşımlardan vazgeçilip herkesi kuşatan bir eğitim anlayışına geçilmesinin de büyük faydaları olduğuna inanıyoruz. Bu değişimin toplumsal dinamizme olumlu yansımalarını bugün daha net görüyoruz. Hemen her alanda, her sektörde çok yetenekli kadınlarımızın olması bunun bir sonucu.

SINAV ODAKLI EĞİTİM ANLAYIŞI EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ

 Günümüzde eğitimde yaşanan öncelikli sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için neler yapılmalı?

Cumhuriyetin temel kazanımlarını eğitimde kullanmamış olsaydık yakın coğrafyamızda yaşanan pek çok sorunu bizler yaşıyor olacaktık. Eğitimde temel sorunlarımızı tamamen hallettiğimiz elbette söylenemez. Ancak en azından evrensel değerlere ait bilgi, ders ve kavramların müfredat içine alınmış olması çok önemli bir ayrıcalık.  Günümüzde eğitim sisteminin en önemli sorunlarının başında sınav odaklı bir anlayış geliyor. Bütün sistemi yılda bir veya birkaç kez yapılan sınava odakladığınızda sistemin kazandırmaya çalıştığı pek çok kazanımı göz ardı edebiliyorsunuz. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Elbette sınavlar ve ölçme değerlendirme eğitim sisteminin olmazsa olmazlarından birisi. Ancak ana aktör haline gelmemeli. Bu konuda zamanla daha rasyonel çözümler üretileceği kanaatindeyim. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Ekim 2015 17:50

Gösterim: 1749


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.