Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
MEB, öğrencilerin küçük yaşlarda temel programlama yetenekleri kazanması ve yazılım geliştirilebilmesi amacıyla "Alice eğitim programını" hizmete sundu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin küçük yaşlarda temel programlama yetenekleri kazanması ve yazılım geliştirilebilmesi amacıyla, "Alice eğitim programını" hizmete sundu. Öğrenciler, Eğitim Bilişim Ağı (EBA), üzerinden indirdikleri programla üç boyutlu animasyonlar hazırlayabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, bir otelde gerçekleştirilen Alice Java ve Veri Tabanı Geliştirme ve Eğitim Platformu tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Fatih Projesi kapsamında 700 bin tablet dağıtıldığını belirtti.
Donanımın Fatih Projesi'nin sadece bir bileşeni olduğunu, içeriğin de önemine işaret eden Ateş, Türkiye'nin okullarda kurulan bilişim teknolojileri alt yapısı bakımından dünyanın en iyi ülkesi konumuna getirildiğini anlattı.
Bilgisayar teknolojileriyle bilgisayar okuryazarlığını geliştirmek ve üretim gerçekleştirmek istediklerini vurgulayan Dinçer Ateş, bu üretimlerin de eğitim ortamını şekillendirecek ve destekleyecek derslerle uyumlu hale gelmesini ümit ettiklerini kaydetti.
Yazılımların sadece ileri düzey yazılımcılar tarafından yapılacağı şeklinde bir algının bulunduğunu aktaran Ateş, "Hayır, öyle değil. Alice programıyla, aslında yazılımlardaki kodlarla nesneleri, kod tümceleriyle nesneleri örtüştürerek, 3 boyutlu nesneler üzerinden de öğrencilere kendi yazılımlarını yaptırabiliriz" diye konuştu.
Böylece yazılımın mantığını, mantalitesini, temel felsefesini ve sistematiğini öğrencilere üniversite öncesinde öğretme amacında olduklarını açıklayan Ateş, Alice programının 8-10 yaş aralığındaki çocuklar için üretildiğini ancak 5 yaşından itibaren de tüm çocukların kullanabileceği bilgisini paylaştı.
Çocukların yazılımın ABC'sini öğreten Alice programıyla yazılımdan korkmalarına gerek kalmayacağına vurgu yapan Ateş, öğrencilerin programla kendi yazılımlarını, videolarını ve sunumlarını yapabileceğini, kutlama mesajlarını hazırlayabileceğini belirtti.
Bu sayede öğrencinin programlayıcı olabileceğini de anlatan Dinçer Ateş, programın Türkçeleştirilerek öğrencilere kazandırıldığını, programın EBA'dan hizmete sunulduğunu ve sitede bir eğitim programının da yer aldığını sözlerine ekledi.
Alice nedir?
Alice ile öğrencilerin üç boyutlu animasyonları hazır java kodlarını bir araya getirerek kendi kendilerine oluşturabildikleri, ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir görsel eğitim aracı.
Bu eğitim programı, öğrencilerin kendileri için 3 boyutlu oyun geliştirmelerini dakikalar seviyesine indirebilecek basitlikte ve Java diliyle nesne tabanlı programcılığın gerektirdiği analitik kabiliyetleri eğlendirerek kazandıracak şekilde hazırlandı.
Ayrıca öğrencilerin yazılım geliştirmeye merakını artırmak amacıyla yaşlarına uygun 3 boyutlu Java eğitim programı da Türkçe dil desteği ile öğrencilere sağlanacak.
Müfredat ile entegrasyon sağlanarak öğrencilerin yaratıcılık, analitik düşünme, takım çalışması ve bilişim teknolojisi okuryazarlığı yetenekleri geliştirilerek genç yaşlarda yazılım üretebilmeleri mümkün olacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB, öğrencilerin küçük yaşlarda temel programlama yetenekleri kazanması ve yazılım geliştirilebilmesi amacıyla "Alice eğitim programını" hizmete sundu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin küçük yaşlarda temel programlama yetenekleri kazanması ve yazılım geliştirilebilmesi amacıyla, "Alice eğitim programını" hizmete sundu. Öğrenciler, Eğitim Bilişim Ağı (EBA), üzerinden indirdikleri programla üç boyutlu animasyonlar hazırlayabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, bir otelde gerçekleştirilen Alice Java ve Veri Tabanı Geliştirme ve Eğitim Platformu tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Fatih Projesi kapsamında 700 bin tablet dağıtıldığını belirtti.
Donanımın Fatih Projesi'nin sadece bir bileşeni olduğunu, içeriğin de önemine işaret eden Ateş, Türkiye'nin okullarda kurulan bilişim teknolojileri alt yapısı bakımından dünyanın en iyi ülkesi konumuna getirildiğini anlattı.
Bilgisayar teknolojileriyle bilgisayar okuryazarlığını geliştirmek ve üretim gerçekleştirmek istediklerini vurgulayan Dinçer Ateş, bu üretimlerin de eğitim ortamını şekillendirecek ve destekleyecek derslerle uyumlu hale gelmesini ümit ettiklerini kaydetti.
Yazılımların sadece ileri düzey yazılımcılar tarafından yapılacağı şeklinde bir algının bulunduğunu aktaran Ateş, "Hayır, öyle değil. Alice programıyla, aslında yazılımlardaki kodlarla nesneleri, kod tümceleriyle nesneleri örtüştürerek, 3 boyutlu nesneler üzerinden de öğrencilere kendi yazılımlarını yaptırabiliriz" diye konuştu.
Böylece yazılımın mantığını, mantalitesini, temel felsefesini ve sistematiğini öğrencilere üniversite öncesinde öğretme amacında olduklarını açıklayan Ateş, Alice programının 8-10 yaş aralığındaki çocuklar için üretildiğini ancak 5 yaşından itibaren de tüm çocukların kullanabileceği bilgisini paylaştı.
Çocukların yazılımın ABC'sini öğreten Alice programıyla yazılımdan korkmalarına gerek kalmayacağına vurgu yapan Ateş, öğrencilerin programla kendi yazılımlarını, videolarını ve sunumlarını yapabileceğini, kutlama mesajlarını hazırlayabileceğini belirtti.
Bu sayede öğrencinin programlayıcı olabileceğini de anlatan Dinçer Ateş, programın Türkçeleştirilerek öğrencilere kazandırıldığını, programın EBA'dan hizmete sunulduğunu ve sitede bir eğitim programının da yer aldığını sözlerine ekledi.
Alice nedir?
Alice ile öğrencilerin üç boyutlu animasyonları hazır java kodlarını bir araya getirerek kendi kendilerine oluşturabildikleri, ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir görsel eğitim aracı.
Bu eğitim programı, öğrencilerin kendileri için 3 boyutlu oyun geliştirmelerini dakikalar seviyesine indirebilecek basitlikte ve Java diliyle nesne tabanlı programcılığın gerektirdiği analitik kabiliyetleri eğlendirerek kazandıracak şekilde hazırlandı.
Ayrıca öğrencilerin yazılım geliştirmeye merakını artırmak amacıyla yaşlarına uygun 3 boyutlu Java eğitim programı da Türkçe dil desteği ile öğrencilere sağlanacak.
Müfredat ile entegrasyon sağlanarak öğrencilerin yaratıcılık, analitik düşünme, takım çalışması ve bilişim teknolojisi okuryazarlığı yetenekleri geliştirilerek genç yaşlarda yazılım üretebilmeleri mümkün olacak.
Son Güncelleme: Cuma, 29 May 2015 18:22
Gösterim: 1357
Milli Eğitim Bakanı Avcı, "Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak artırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak artırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler" dedi.
Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden TEOG sınavlarındaki 6 derse ilişkin kazanım testleri yayımladıklarını anlatan Bakan Avcı, bu testlerin büyük rağbet gördüğünü ve 2 milyonun üzerinde kişinin bilgisayarına indirdiğini belirtti.
Kazanım testlerini Eylül ayından itibaren ortaokul son sınıflar ve liseden başlayarak bütün kademelere yönelik hazırlayacaklarını bildiren Nabi Avcı, şunları kaydetti: "Artık Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz 'deneme sınavı' yapabilecek duruma da geldi. Dolayısıyla öğrencilerimiz sene içinde yapacağımız bu tür deneme sınavlarıyla kendi durumlarını ölçüp, o kazanım testlerinden nasıl daha iyi yararlanabileceklerini görmüş olacaklar. Mezun öğrencilerimiz için de aynı şekilde kazanım testlerini geliştiriyoruz. Onlar da yine elektronik ortamdan ücretsiz olarak indirilebilecek, indirilmeye başlandı zaten.
Mezun öğrencilerimize yönelik deneme testlerini 'e-sınav sistemi' üzerinden yapabilecek hale geldik. Onu da önümüzdeki dönem yapacağız. Ayrıca, Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak arttırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler. MEB sitesinden, hem öğrenciler hem de mezun öğrenciler, kazanım testlerine ve deneme sınavlarına ulaşabilecekler. Deneme sınavları da 'e-sınav' şeklinde gerçekleştirilecek. Böylece mezun öğrenciler de nerede eksiklikleri olduğunu görebilecekler ve ona göre çalışmalarını da aldıkları takviye kursu da o doğrultuda zenginleştirebilecekler."
Dershanelerin dönüşümü
Özel okula dönüşüm sürecinde, üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğindeki dershanelerin 1 Eylül 2015 itibarıyla faaliyetlerine son verileceğini hatırlatan Bakan Avcı, Bakanlığına, bazı kurumların 'bu tarihten sonra da faaliyet göstereceklermiş gibi' senet imzalattıklarına ve peşinat aldıklarına dair bilgiler ulaştığını bildirdi.
Bu iddialara ilişkin soruşturma yaptıklarını belirten Avcı, "Velilerimizi bir kez daha uyarmak istiyorum. Katiyen senetler imzalamasınlar, herhangi bir ödeme yapmasınlar, 1 Eylül 2015 tarihinden sonrası için herhangi bir taahhütte bulunmasınlar. Çünkü, 1 Eylül 2015'ten sonra böyle bir kurum olmayacak ya da özel okula dönüşecekler. Zannediyorum bu tür yollara başvuranların bir kısmı kötü niyetli, belki kapatacak, 'kapatmadan önce ne koparabilirsem kardır' gibi böyle kötü niyetli bir girişimde olabilir, onun için velilerimizin bu konuda bir kez daha uyarmak istiyorum" diye konuştu.
Dershanelerin dönüşümünde denetimleri arttıran bir genelge yayımladıklarını aktaran Nabi Avcı, "Valiliklerde, illerde bununla ilgili komisyonlar kuruyoruz, kurduk ve o komisyonlar bunları yakından takip edecekler" ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, "Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak artırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak artırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler" dedi.
Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden TEOG sınavlarındaki 6 derse ilişkin kazanım testleri yayımladıklarını anlatan Bakan Avcı, bu testlerin büyük rağbet gördüğünü ve 2 milyonun üzerinde kişinin bilgisayarına indirdiğini belirtti.
Kazanım testlerini Eylül ayından itibaren ortaokul son sınıflar ve liseden başlayarak bütün kademelere yönelik hazırlayacaklarını bildiren Nabi Avcı, şunları kaydetti: "Artık Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz 'deneme sınavı' yapabilecek duruma da geldi. Dolayısıyla öğrencilerimiz sene içinde yapacağımız bu tür deneme sınavlarıyla kendi durumlarını ölçüp, o kazanım testlerinden nasıl daha iyi yararlanabileceklerini görmüş olacaklar. Mezun öğrencilerimiz için de aynı şekilde kazanım testlerini geliştiriyoruz. Onlar da yine elektronik ortamdan ücretsiz olarak indirilebilecek, indirilmeye başlandı zaten.
Mezun öğrencilerimize yönelik deneme testlerini 'e-sınav sistemi' üzerinden yapabilecek hale geldik. Onu da önümüzdeki dönem yapacağız. Ayrıca, Halk Eğitim Merkezlerini hem kapasite hem eğitici olarak 'beşeri kapasite' olarak arttırıyoruz. Mezun öğrencilerimiz de takviye kurslarını buralardan alabilecekler. MEB sitesinden, hem öğrenciler hem de mezun öğrenciler, kazanım testlerine ve deneme sınavlarına ulaşabilecekler. Deneme sınavları da 'e-sınav' şeklinde gerçekleştirilecek. Böylece mezun öğrenciler de nerede eksiklikleri olduğunu görebilecekler ve ona göre çalışmalarını da aldıkları takviye kursu da o doğrultuda zenginleştirebilecekler."
Dershanelerin dönüşümü
Özel okula dönüşüm sürecinde, üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğindeki dershanelerin 1 Eylül 2015 itibarıyla faaliyetlerine son verileceğini hatırlatan Bakan Avcı, Bakanlığına, bazı kurumların 'bu tarihten sonra da faaliyet göstereceklermiş gibi' senet imzalattıklarına ve peşinat aldıklarına dair bilgiler ulaştığını bildirdi.
Bu iddialara ilişkin soruşturma yaptıklarını belirten Avcı, "Velilerimizi bir kez daha uyarmak istiyorum. Katiyen senetler imzalamasınlar, herhangi bir ödeme yapmasınlar, 1 Eylül 2015 tarihinden sonrası için herhangi bir taahhütte bulunmasınlar. Çünkü, 1 Eylül 2015'ten sonra böyle bir kurum olmayacak ya da özel okula dönüşecekler. Zannediyorum bu tür yollara başvuranların bir kısmı kötü niyetli, belki kapatacak, 'kapatmadan önce ne koparabilirsem kardır' gibi böyle kötü niyetli bir girişimde olabilir, onun için velilerimizin bu konuda bir kez daha uyarmak istiyorum" diye konuştu.
Dershanelerin dönüşümünde denetimleri arttıran bir genelge yayımladıklarını aktaran Nabi Avcı, "Valiliklerde, illerde bununla ilgili komisyonlar kuruyoruz, kurduk ve o komisyonlar bunları yakından takip edecekler" ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Cuma, 29 May 2015 15:00
Gösterim: 1204
Karaman Valiliği, öğrencilerin başından para saçan okul müdürü hakkında soruşturma başlattı.
Karaman Valiliği, Başyayla ilçesinde başarılı öğrencilerin başından para saçan okul müdürü hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, 2014-2015 eğitim öğretim yılı 1. dönem sonunda Başyayla İlkokulu Müdürü Ümit İbrahim Öztürk'ün "başarılı öğrencileri başlarından para saçarak ödüllendirdiğine" yönelik yerel ve ulusal basında yazılı ve görüntülü haberler yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, Öztürk hakkında valilik tarafından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Karaman Valiliği, öğrencilerin başından para saçan okul müdürü hakkında soruşturma başlattı.
Karaman Valiliği, Başyayla ilçesinde başarılı öğrencilerin başından para saçan okul müdürü hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, 2014-2015 eğitim öğretim yılı 1. dönem sonunda Başyayla İlkokulu Müdürü Ümit İbrahim Öztürk'ün "başarılı öğrencileri başlarından para saçarak ödüllendirdiğine" yönelik yerel ve ulusal basında yazılı ve görüntülü haberler yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, Öztürk hakkında valilik tarafından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 May 2015 11:05
Gösterim: 1046
ÖSYM'den, adayları bilgilendirme amacıyla oluşturulan branş bazındaki sıralamaların, adayların başarı durumlarını daha gerçekçi ve güncel bilgiler ışığında değerlendirmelerine imkan veren bir hizmet olduğu bildirildi.
ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan duyuruda, 2014-KPSS branş bazında sıralamalar ile ilgili olarak Merkeze yapılan başvurular nedeniyle açıklama yapılmasına gerek duyulduğu ifade edildi.
2014 -KPSS lisans sınavına giren adayların sınav sonuçlarına göre branş bazında sıralamalarının, 11 Ağustos 2014'teÖSYM Aday İşlemleri Sistemine yansıtılarak adayların bilgilendirildiği hatırlatılan duyuruda, branş bazında sıralamaların, adayların Aday İşlemleri Sisteminde yer alan lisans alanlarına göre belirlendiğinden Aday İşlemleri Sistemindeki eğitim bilgilerinde yapılan ekleme ve güncelleme işlemlerinin, adayların branş bazında sıralamalarını değiştirmediği belirtildi.
2015-KPSS başvuruları sırasında, 2014-KPSS'ye de giren yaklaşık 5 bin adayın, başvuru merkezlerine yeni belgeleri ile başvurarak sistem üzerinde bulunan lisans eğitim bilgilerini güncellediği kaydedilen duyuruda, bu bilgilerin çift ana dalda ve özellikle açık öğretim olmak üzere ikinci bir lisans programında öğrenimine devam eden, öğrenimini tamamlayan adaylar tarafından yapılan yeni bildirimler sonucu güncellendiği aktarıldı.
Bu bildirimler sonucu oluşan branş bazındaki sıralamaların, 2015-KPSS başvuruları tamamlandıktan sonra 22 Mayıs 2015'te, Aday İşlemleri Sistemine güncel haliyle yansıtıldığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Öğrenim bilgilerindeki yeni bildirimlerin, branş bazında sıralamaları değiştirmesi sınav sonucu oluşan puanlarını etkilemediğinden 2014-KPSS değerlendirme işlemleri tamamlandıktan sonra adaylara duyurulan sınav puanlarında hiçbir aday için herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
Branş bazında sıralamalar, adayları bilgilendirme amacıyla oluşturulmuş, kendileri ile aynı alanda sınava giren diğer adaylar arasında kendi başarı durumlarını daha gerçekçi ve güncel bilgiler ışığında değerlendirmelerine imkan veren bir hizmettir. Yerleştirme ve atama süreçlerinde ilgili alanda sınava giren tüm adayların değil sadece mezun olanların puanlarının dikkate alındığı göz önünde bulundurulmalıdır."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM'den, adayları bilgilendirme amacıyla oluşturulan branş bazındaki sıralamaların, adayların başarı durumlarını daha gerçekçi ve güncel bilgiler ışığında değerlendirmelerine imkan veren bir hizmet olduğu bildirildi.
ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan duyuruda, 2014-KPSS branş bazında sıralamalar ile ilgili olarak Merkeze yapılan başvurular nedeniyle açıklama yapılmasına gerek duyulduğu ifade edildi.
2014 -KPSS lisans sınavına giren adayların sınav sonuçlarına göre branş bazında sıralamalarının, 11 Ağustos 2014'teÖSYM Aday İşlemleri Sistemine yansıtılarak adayların bilgilendirildiği hatırlatılan duyuruda, branş bazında sıralamaların, adayların Aday İşlemleri Sisteminde yer alan lisans alanlarına göre belirlendiğinden Aday İşlemleri Sistemindeki eğitim bilgilerinde yapılan ekleme ve güncelleme işlemlerinin, adayların branş bazında sıralamalarını değiştirmediği belirtildi.
2015-KPSS başvuruları sırasında, 2014-KPSS'ye de giren yaklaşık 5 bin adayın, başvuru merkezlerine yeni belgeleri ile başvurarak sistem üzerinde bulunan lisans eğitim bilgilerini güncellediği kaydedilen duyuruda, bu bilgilerin çift ana dalda ve özellikle açık öğretim olmak üzere ikinci bir lisans programında öğrenimine devam eden, öğrenimini tamamlayan adaylar tarafından yapılan yeni bildirimler sonucu güncellendiği aktarıldı.
Bu bildirimler sonucu oluşan branş bazındaki sıralamaların, 2015-KPSS başvuruları tamamlandıktan sonra 22 Mayıs 2015'te, Aday İşlemleri Sistemine güncel haliyle yansıtıldığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Öğrenim bilgilerindeki yeni bildirimlerin, branş bazında sıralamaları değiştirmesi sınav sonucu oluşan puanlarını etkilemediğinden 2014-KPSS değerlendirme işlemleri tamamlandıktan sonra adaylara duyurulan sınav puanlarında hiçbir aday için herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
Branş bazında sıralamalar, adayları bilgilendirme amacıyla oluşturulmuş, kendileri ile aynı alanda sınava giren diğer adaylar arasında kendi başarı durumlarını daha gerçekçi ve güncel bilgiler ışığında değerlendirmelerine imkan veren bir hizmettir. Yerleştirme ve atama süreçlerinde ilgili alanda sınava giren tüm adayların değil sadece mezun olanların puanlarının dikkate alındığı göz önünde bulundurulmalıdır."
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 May 2015 15:44
Gösterim: 1261
Milli Eğitim Bakanı Avcı "Dönüşüm programına alınmayan dershanelerle gerekli standartları sağlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri 1 Eylül 2015 tarihi itibarıyla sonlanacaktır" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Green Park Otel'de düzenlenen "Dershanelerin Dönüşüm Süreci" toplantısında, dershanelerin dönüşüm sürecinde önemli mesafe aldıklarını söyledi. Yoğun sınav koşullarının bir sonucu olarak ortaya çıkan dershaneciliğin, bütün müktesebatıyla özel öğretim kurumuna çevrilmesine, Milli Eğitim Bakanlığı olarak en başından itibaren ''dönüşüm'' adını verdiklerini anımsatan Bakan Avcı, şöyle konuştu:
''Yani bu bir 'kilit vurma' değil, dönüştürme kararıydı. 'Kast-ı mahsus' ile mesele çığırından çıkarılmaya çalışıldı. Neyse ki sonunda aklıselim galip geldi. Özel öğretim kurumlarımızın pek çoğu bizim niyetimizi doğru okudu ve sürece destek verdi. Ümidim odur ki, bu dönüşümle özel öğretim sektörü dünden daha güçlüdür ve eğitimimize daha fazla hizmet etme imkanına kavuşmuştur. Bizim için dershane meselesi üzerinden koparılan tartışmalar geride kalmıştır. Artık dershanecilik üzerinden elde edilmiş birikimi, özel okul alanına en iyi şekilde aktarmaya yoğunlaşmalıyız. Dönüşen okullarımızın daha güçlü ve nitelikli kurumlar olması için gayret sarf etmeliyiz. Özel öğretim kurumlarının genel eğitim sistemimize katkıları artarak sürecektir. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak sektöre verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Yasalarla belirlenmiş çerçevede ülkemizin geleceğine birlikte katkı sunmaya devam edeceğiz."
Avcı, dönüşüm için müracaat eden bütün kurumlara kolaylıklar sağladıklarını, bundan sonra da işbirliğini yüksek düzeyde devam ettirerek dönüşüm programını birlikte sonuçlandıracaklarını aktardı. 22 Mayıs 2015 tarihi itibarıyla 2 bin 240 dershanenin, dönüşüm programına müracaat ettiğini ifade eden Avcı, şöyle devam etti:
"Bunlardan 2 bin 195'i dönüşüm programına kabul edildi. Dönüşüm programına başvurular 1 Eylül 2015 tarihine kadar devam edecektir. Yine aynı tarih itibarıyla 249'u temel lise olmak üzere, 276 dershaneye özel okul ruhsatı düzenlenerek dönüşüm işlemleri tamamlanmıştır. Dönüşüm programına alınan diğer kurumların özel okul açma işlemleri, 1 Eylül 2015 tarihine kadar tamamlanacaktır. Dönüşüm programına alınmayan dershanelerle gerekli standartları sağlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri, 1 Eylül 2015 tarihi itibarıyla sonlanacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği 14 Mart 2014 gününden 22 Mayıs 2015 tarihine kadar, 401 dershane de kendi isteğiyle faaliyetine son vermiştir. Dönüşüm sürecinde yoğun gayret gösteren ve eğitim sistemimizdeki büyük bir meselenin suhuletle halledilmesine destek veren bütün kurumlarımıza, süreci yöneten bakanlığımızın mensuplarına teşekkür ediyorum.''
Özel öğretim kurumlarından Bakan Avcı’ya teşekkür
Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Başkanı Hami Koç, ´´Dershanelerin dönüşüm sürecinde Bakanımızın kadirşinas yaklaşımı ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu yaklaşımla eğitim sistemimiz evrensel boyuta taşınacaktır. Bakanımızın ve ekibinin yaklaşımlarıyla yakın gelecekte eğitim sistemimiz bölgenin eğitim üssü konumuna gelecektir. Buna inanıyorum´ dedi.
Toplantıda konuşan Tüm Özel Eğitim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, Türkiye eğitimi için önemli bir toplantıda bir araya geldiklerini ifade ederek, “Amacımız, ülkemiz ve eğitim sistemimiz için sağlıklı nesiller için olumlu adımlar atmaktır. Bu sürecin mutlaka ve mutlaka başarılı olacağı kanısındayız´´ değerlendirmesinde bulundu.
Özel Dershaneler ve Özel Eğitim Kurumları Birliği Derneği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü ise 1 Eylül 2015’ten itibaren ülkede artık dershanelerin olmayacağını ifade etti.
Mevlana´nın ´´Dün dünde kaldı cancağızm, yeni şeyler söylemek lazım´´ sözünü anımsatan Köprülü, şunları söyledi:
´´Özellikle bir konunun altını çizmek istiyorum. Bunun için Bakanımıza teşekkür ediyorum. Dönüşüm sürecinde zaman istedik. Bu konuda bakanlığın bize olumlu katkıda bulunması ve zaman tanıması sektör için hayati önem taşıdı. Bunun için teşekkür ediyoruz Bakanımıza. Yıllarca dershanecilik yaptık. Dönüşüm sürecinin ardından okullu olacağız.´´
Bakanlık yetkililerinin sorunlarına olumlu yaklaşmalarının kendilerini sevindirdiğini ve rahatlattığını belirten Köprülü, dönüşüm sürecinin tüm millî eğitim camiasına, velilere, öğrenci ve öğretmenlere hayırlı olmasını diledi.
Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Başkanı Ahmet Akça da sürecin sağlıklı geçmesinin endişelerini giderdiğini ifade ederek, ´´Ümitlerimiz büyüdü. Sürecin sonunda yaklaştık. Hiçbir alanda görmediğimiz, bütün aşamalardaki desteklerinden dolayı sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Biz dershane sektöründen geliyoruz. Şimdi hepimiz okullu olduk. Bundan sonra okullu gibi davranacağımız için söz veriyoruz Sayın Bakanımıza. Bu yolda Sayın Bakanımızın bize vereceği desteğin sürmesini istiyoruz´´ dedi.
Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Başkanı Hami Koç ise ´´Bu süreçte Bakanımızın kadirşinas yaklaşımı ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu yaklaşımla eğitim sistemimiz evrensel boyuta taşınacaktır. Bakanımızın ve ekibinin yaklaşımlarıyla yakın gelecekte eğitim sistemimiz bölgenin eğitim üssü konumuna gelecektir. Buna inanıyorum´´ diye konuştu.
Eğitimde kalitenin yükseltilmesindeki en önemli faktörün sınıf mevcutlarının sayısının azaltılmasından geçtiğini anımsatan Koç, ´´Eğitim sistemindeki reformlarla okullarımızdaki öğrenci sayısı ortalaması 29,7´ye indi. Yakın gelecekte bu sayının 20’lere ineceğine inanıyorum´´ ifadelerini kullandı.
"50 yıllık dershanecilik tabusu yıkılıyor"
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan da eğitim alanındaki gelişmeleri ve değişimi değerlendirdi.
Ülkede 12 yıllık zorunlu eğitimin hayata geçirilmesinin önemine değinen Gülan, şunları söyledi:
´´OECD ülkelerinde zorunlu eğitim ortalaması 11,4 yıl iken, ülkemiz şu an 6,4 yıl. Bu sürenin her geçen gün artacağına inanıyorum. Okul kitaplarının ücretsiz dağıtımı çok önemliydi. Dünyanın birçok ülkesinde özel okula giden öğrenciler desteklenmektedir. Sonunda Türkiye´de de bu gerçekleşti. Bu ayrımcılık ortadan kalktı. TEOG sistemine başta tedirginlikle başlamıştık. Daha sonra çok başarılı olduğunu gördük. 50 yıllık bir dershanecilik tabusu yıkılıyor. Dershaneler özel okula dönüştü.´´
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı "Dönüşüm programına alınmayan dershanelerle gerekli standartları sağlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri 1 Eylül 2015 tarihi itibarıyla sonlanacaktır" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Green Park Otel'de düzenlenen "Dershanelerin Dönüşüm Süreci" toplantısında, dershanelerin dönüşüm sürecinde önemli mesafe aldıklarını söyledi. Yoğun sınav koşullarının bir sonucu olarak ortaya çıkan dershaneciliğin, bütün müktesebatıyla özel öğretim kurumuna çevrilmesine, Milli Eğitim Bakanlığı olarak en başından itibaren ''dönüşüm'' adını verdiklerini anımsatan Bakan Avcı, şöyle konuştu:
''Yani bu bir 'kilit vurma' değil, dönüştürme kararıydı. 'Kast-ı mahsus' ile mesele çığırından çıkarılmaya çalışıldı. Neyse ki sonunda aklıselim galip geldi. Özel öğretim kurumlarımızın pek çoğu bizim niyetimizi doğru okudu ve sürece destek verdi. Ümidim odur ki, bu dönüşümle özel öğretim sektörü dünden daha güçlüdür ve eğitimimize daha fazla hizmet etme imkanına kavuşmuştur. Bizim için dershane meselesi üzerinden koparılan tartışmalar geride kalmıştır. Artık dershanecilik üzerinden elde edilmiş birikimi, özel okul alanına en iyi şekilde aktarmaya yoğunlaşmalıyız. Dönüşen okullarımızın daha güçlü ve nitelikli kurumlar olması için gayret sarf etmeliyiz. Özel öğretim kurumlarının genel eğitim sistemimize katkıları artarak sürecektir. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak sektöre verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Yasalarla belirlenmiş çerçevede ülkemizin geleceğine birlikte katkı sunmaya devam edeceğiz."
Avcı, dönüşüm için müracaat eden bütün kurumlara kolaylıklar sağladıklarını, bundan sonra da işbirliğini yüksek düzeyde devam ettirerek dönüşüm programını birlikte sonuçlandıracaklarını aktardı. 22 Mayıs 2015 tarihi itibarıyla 2 bin 240 dershanenin, dönüşüm programına müracaat ettiğini ifade eden Avcı, şöyle devam etti:
"Bunlardan 2 bin 195'i dönüşüm programına kabul edildi. Dönüşüm programına başvurular 1 Eylül 2015 tarihine kadar devam edecektir. Yine aynı tarih itibarıyla 249'u temel lise olmak üzere, 276 dershaneye özel okul ruhsatı düzenlenerek dönüşüm işlemleri tamamlanmıştır. Dönüşüm programına alınan diğer kurumların özel okul açma işlemleri, 1 Eylül 2015 tarihine kadar tamamlanacaktır. Dönüşüm programına alınmayan dershanelerle gerekli standartları sağlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri, 1 Eylül 2015 tarihi itibarıyla sonlanacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği 14 Mart 2014 gününden 22 Mayıs 2015 tarihine kadar, 401 dershane de kendi isteğiyle faaliyetine son vermiştir. Dönüşüm sürecinde yoğun gayret gösteren ve eğitim sistemimizdeki büyük bir meselenin suhuletle halledilmesine destek veren bütün kurumlarımıza, süreci yöneten bakanlığımızın mensuplarına teşekkür ediyorum.''
Özel öğretim kurumlarından Bakan Avcı’ya teşekkür
Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Başkanı Hami Koç, ´´Dershanelerin dönüşüm sürecinde Bakanımızın kadirşinas yaklaşımı ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu yaklaşımla eğitim sistemimiz evrensel boyuta taşınacaktır. Bakanımızın ve ekibinin yaklaşımlarıyla yakın gelecekte eğitim sistemimiz bölgenin eğitim üssü konumuna gelecektir. Buna inanıyorum´ dedi.
Toplantıda konuşan Tüm Özel Eğitim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, Türkiye eğitimi için önemli bir toplantıda bir araya geldiklerini ifade ederek, “Amacımız, ülkemiz ve eğitim sistemimiz için sağlıklı nesiller için olumlu adımlar atmaktır. Bu sürecin mutlaka ve mutlaka başarılı olacağı kanısındayız´´ değerlendirmesinde bulundu.
Özel Dershaneler ve Özel Eğitim Kurumları Birliği Derneği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü ise 1 Eylül 2015’ten itibaren ülkede artık dershanelerin olmayacağını ifade etti.
Mevlana´nın ´´Dün dünde kaldı cancağızm, yeni şeyler söylemek lazım´´ sözünü anımsatan Köprülü, şunları söyledi:
´´Özellikle bir konunun altını çizmek istiyorum. Bunun için Bakanımıza teşekkür ediyorum. Dönüşüm sürecinde zaman istedik. Bu konuda bakanlığın bize olumlu katkıda bulunması ve zaman tanıması sektör için hayati önem taşıdı. Bunun için teşekkür ediyoruz Bakanımıza. Yıllarca dershanecilik yaptık. Dönüşüm sürecinin ardından okullu olacağız.´´
Bakanlık yetkililerinin sorunlarına olumlu yaklaşmalarının kendilerini sevindirdiğini ve rahatlattığını belirten Köprülü, dönüşüm sürecinin tüm millî eğitim camiasına, velilere, öğrenci ve öğretmenlere hayırlı olmasını diledi.
Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Başkanı Ahmet Akça da sürecin sağlıklı geçmesinin endişelerini giderdiğini ifade ederek, ´´Ümitlerimiz büyüdü. Sürecin sonunda yaklaştık. Hiçbir alanda görmediğimiz, bütün aşamalardaki desteklerinden dolayı sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Biz dershane sektöründen geliyoruz. Şimdi hepimiz okullu olduk. Bundan sonra okullu gibi davranacağımız için söz veriyoruz Sayın Bakanımıza. Bu yolda Sayın Bakanımızın bize vereceği desteğin sürmesini istiyoruz´´ dedi.
Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Başkanı Hami Koç ise ´´Bu süreçte Bakanımızın kadirşinas yaklaşımı ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu yaklaşımla eğitim sistemimiz evrensel boyuta taşınacaktır. Bakanımızın ve ekibinin yaklaşımlarıyla yakın gelecekte eğitim sistemimiz bölgenin eğitim üssü konumuna gelecektir. Buna inanıyorum´´ diye konuştu.
Eğitimde kalitenin yükseltilmesindeki en önemli faktörün sınıf mevcutlarının sayısının azaltılmasından geçtiğini anımsatan Koç, ´´Eğitim sistemindeki reformlarla okullarımızdaki öğrenci sayısı ortalaması 29,7´ye indi. Yakın gelecekte bu sayının 20’lere ineceğine inanıyorum´´ ifadelerini kullandı.
"50 yıllık dershanecilik tabusu yıkılıyor"
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan da eğitim alanındaki gelişmeleri ve değişimi değerlendirdi.
Ülkede 12 yıllık zorunlu eğitimin hayata geçirilmesinin önemine değinen Gülan, şunları söyledi:
´´OECD ülkelerinde zorunlu eğitim ortalaması 11,4 yıl iken, ülkemiz şu an 6,4 yıl. Bu sürenin her geçen gün artacağına inanıyorum. Okul kitaplarının ücretsiz dağıtımı çok önemliydi. Dünyanın birçok ülkesinde özel okula giden öğrenciler desteklenmektedir. Sonunda Türkiye´de de bu gerçekleşti. Bu ayrımcılık ortadan kalktı. TEOG sistemine başta tedirginlikle başlamıştık. Daha sonra çok başarılı olduğunu gördük. 50 yıllık bir dershanecilik tabusu yıkılıyor. Dershaneler özel okula dönüştü.´´
Son Güncelleme: Salı, 26 May 2015 16:15
Gösterim: 1430