Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) için 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlükleri açık tutulacak.

ÖSYM, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans Adayları için önemli bir duyuru yaptı.
ÖSYM, 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans’a katılacak adaylardan nüfus cüzdanı olmadığı veya nüfus cüzdanında T.C. Kimlik Numarası, fotoğrafı bulunmadığı veya soğuk damgası belirsiz hale geldiği için sınava katılamayacak durumda olabilecek adayların mağdur olmamaları amacıyla; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin açık tutulacağını bildirdi. Bu nedenle sınava girecek adayların ÖSYM'nin sınava giriş için belirlediği kriterlerde nüfus cüzdanlarını ve süresi geçerli pasaportlarını sınava gelirken yanlarında bulundurmaları gerektiği, bu belgeleri ibraz etmeyen adayların ise kesinlikle sınava alınmayacağı belirtildi.
İşte ÖSYM’den yapılan açıklama;
26/09/2012 tarihli ve 28423 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adayların ve Sınav Görevlilerinin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik gereğince adayların sınavlara alınmalarında Sınava Giriş Belgesi ile birlikte Nüfus Cüzdanı veya süresi geçerli pasaport bulundurulması zorunludur. Bunların dışında bir özel kimlik belgesi geçerli değildir. Ancak bu durum, sınavdan bir gün önce nüfus cüzdanını kaybeden adaylar için sorun oluşturmakta, bu durumdaki adayların, hafta sonu tatili olması nedeniyle yeniden nüfus cüzdanı edinemedikleri için sınava girmeleri mümkün olmamaktadır.
Başkanlığımız tarafından, 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans’a katılacak adaylardan nüfus cüzdanı olmadığı veya nüfus cüzdanında T.C. Kimlik Numarası, fotoğrafı bulunmadığı veya soğuk damgası belirsiz hale geldiği için sınava katılamayacak durumda olabilecek adayların mağdur olmamaları amacıyla; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin bu durumda olan ve elinde ilgili sınava ait Sınava Giriş Belgesi bulunan adaylara sınava girmek için gerekli olan Nüfus Cüzdanı vermek için açık tutulması talep edilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce bu talebimize olumlu görüş bildirilerek, sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde bu tarihlerde İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin açık tutulacağı belirtilmiştir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) için 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlükleri açık tutulacak.

ÖSYM, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans Adayları için önemli bir duyuru yaptı.
ÖSYM, 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans’a katılacak adaylardan nüfus cüzdanı olmadığı veya nüfus cüzdanında T.C. Kimlik Numarası, fotoğrafı bulunmadığı veya soğuk damgası belirsiz hale geldiği için sınava katılamayacak durumda olabilecek adayların mağdur olmamaları amacıyla; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin açık tutulacağını bildirdi. Bu nedenle sınava girecek adayların ÖSYM'nin sınava giriş için belirlediği kriterlerde nüfus cüzdanlarını ve süresi geçerli pasaportlarını sınava gelirken yanlarında bulundurmaları gerektiği, bu belgeleri ibraz etmeyen adayların ise kesinlikle sınava alınmayacağı belirtildi.
İşte ÖSYM’den yapılan açıklama;
26/09/2012 tarihli ve 28423 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adayların ve Sınav Görevlilerinin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik gereğince adayların sınavlara alınmalarında Sınava Giriş Belgesi ile birlikte Nüfus Cüzdanı veya süresi geçerli pasaport bulundurulması zorunludur. Bunların dışında bir özel kimlik belgesi geçerli değildir. Ancak bu durum, sınavdan bir gün önce nüfus cüzdanını kaybeden adaylar için sorun oluşturmakta, bu durumdaki adayların, hafta sonu tatili olması nedeniyle yeniden nüfus cüzdanı edinemedikleri için sınava girmeleri mümkün olmamaktadır.
Başkanlığımız tarafından, 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak 2014 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Ortaöğretim/Ön Lisans’a katılacak adaylardan nüfus cüzdanı olmadığı veya nüfus cüzdanında T.C. Kimlik Numarası, fotoğrafı bulunmadığı veya soğuk damgası belirsiz hale geldiği için sınava katılamayacak durumda olabilecek adayların mağdur olmamaları amacıyla; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde 27 Eylül 2014 Cumartesi ile 28 Eylül 2014 Pazar günü saat 07.00-09.45 saatleri arasında İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin bu durumda olan ve elinde ilgili sınava ait Sınava Giriş Belgesi bulunan adaylara sınava girmek için gerekli olan Nüfus Cüzdanı vermek için açık tutulması talep edilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce bu talebimize olumlu görüş bildirilerek, sınavın yapılacağı sınav merkezlerinde bu tarihlerde İl/İlçe Nüfus Müdürlüklerinin açık tutulacağı belirtilmiştir.
Son Güncelleme: Cuma, 26 Eylül 2014 10:29
Gösterim: 1618
Sürücü kurslarında, görgü kurallarının anlatılacağı "trafik adabı" dersini geçemeyenlere, ehliyet verilmeyecek
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sürücü kurslarında trafikte adabımuaşeretin anlatılacağı trafik adabı dersinin içeriğiyle ilgili çalışma başlattı. Kurslarda, trafik adabı dersini geçemeyenler, ehliyet alamayacak.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafikte sürücülerden yayaya kadar herkesin trafik adabıyla ve genel görgü kurallarıyla ilgili problemler yaşadığına dikkati çekti.
Hakkı olmadığı halde birbirinin önüne geçen, sinyal vermeden şerit değiştiren, emniyet şeridi ihlal eden, kavşakta sıra bekleyen aracın önüne geçen bir çok sürücü bulunduğunu dile getiren Yelkenci, "İnsanların birbirine saygı göstermedikleri, birbirlerinin haklarını çiğnedikleri, nezaket kurallarını hiçe saydıkları bir trafiğin içinde seyahat ediyoruz ve sürücü olan veya olmayan herkes evine zihinsel yorgunlukla dönüyor. Bunun sebebi insanların trafikte sürekli hakkını korumak için mücadele etmek zorunda kalması" dedi.
Yelkenci, insanların haklarını korumak için trafikte sürekli teyakkuz halinde bulunduğunu belirtti.
"Trafiğin bu hali bize yakışmıyor" diyen Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğan Cüceloğlu'nun çok güzel bir tanımlaması var. 'Bir milletin nasıl bir millet olduğunu anlamak istiyorsanız, trafiğine bakın' diye. Eğer bizim milletimizi trafiğin durumuna göre değerlendirecek olursak, sınıfta kaldığımızı söyleyebiliriz. İnsanlarımız kuralları biliyorlar. İşte kırmızı ışıkta geçmemeleri ve emniyet şeridini kullanmamaları gerektiğini, takip mesafesini... Ama bunları uygulamıyorlar. Bize göre uygulamaların en önemli sebebi motivasyon eksikliği. Bunu sağlayacak motivasyon da trafik adabıdır. Kuralı bilmek önemlidir ama trafik adabını edinmiş olmak o kuralı uygulamayı getirir. "
Sürücülerin trafik adabına sahip olduğunda insan haklarına ve diğerinin hakkına saygıyı da edineceklerini belirten Yelkenci, trafik adabının mutlaka sürücü eğitimlerinin içinde yer alması gerektiğini dile getirdi.
Sürücü eğitimleriyle ilgili son dönemde saatlere ve eğitimlerin şekline yönelik bir çok değişiklik yaptıklarını anımsatan Yelkenci, muhtevayla ilgili çalışmalar da yapılması gerektiğini söyledi.
4 saatlik bir ders olacak
Bu kapsamda Eskişehir'de iki günlük "Trafik Adabı Dersi İçerik Geliştirme Çalıştayı" yapacaklarını kaydeden Yelkenci, "Sürücü kurslarında, uygulamalı derslerin yanında trafik psikoloji, mevzuatı, trafik kazaları, cezaları, kusurlu davranışlar, araçların tescili, muayeneleri, teknik şartları ve çevre diye 16 saatlik teorik derslerimiz var. Sürücü kurslarında verilen teorik derslere trafik adabı dersini de ekleyeceğiz. Bu dersi geçemeyenler, kursu bitiremeyecek ve dolayısıyla ehliyet de alamayacak. 10 saat olan trafik mevzuatı dersinin 6 saati yine mevzuat olarak kalacak, 4 saatini trafik adabı dersine ayıracağız" diye konuştu.
Yelkenci, dersin içeriği belirlenirken sektörün aktörleriyle, derneklerle, akademisyenlerle çalışacaklarının altını çizdi.
Çalıştaylarla dersin içeriğinin, kazanımlarının neler olması gerektiğinin belirleneceğini aktaran Yelkenci, daha sonra bunun bir program haline getirerek Talim Terbiye Kuruluna sunulacağını ifade etti. Dersin onaylanmasının ardından sürücü kurslarında verilecek dersler arasına konulacağını dile getiren Yelkenci, trafik adabı dersinin bir sihirli değnek vazifesi görmeyeceğini vurguladı.
Dersin içinin boşalmaması için bütün ilgili sivil toplum kuruluşlarının, kamuoyunun, medyanın bir seferberlik yaparak bu konuyu gündeme taşımaları gerektiğinin altını çizen Yelkenci, medyanın trafikte adaba yönelik programlar yapması, trafik kuralların ihlal edildiği sahneler içeren filmler yerine trafik adabına uyan insanların yer aldığı film ve dizilerin çekilmesi gerektiğini söyledi.
Bu tip zor işlerin sadece bir cepheyle hallolmayacağını vurgulayan Yelkenci, katkısı olan bütün unsurların harekete geçmesiyle trafikte yaşanan sorunların çözülebileceğini vurguladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Sürücü kurslarında, görgü kurallarının anlatılacağı "trafik adabı" dersini geçemeyenlere, ehliyet verilmeyecek
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sürücü kurslarında trafikte adabımuaşeretin anlatılacağı trafik adabı dersinin içeriğiyle ilgili çalışma başlattı. Kurslarda, trafik adabı dersini geçemeyenler, ehliyet alamayacak.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafikte sürücülerden yayaya kadar herkesin trafik adabıyla ve genel görgü kurallarıyla ilgili problemler yaşadığına dikkati çekti.
Hakkı olmadığı halde birbirinin önüne geçen, sinyal vermeden şerit değiştiren, emniyet şeridi ihlal eden, kavşakta sıra bekleyen aracın önüne geçen bir çok sürücü bulunduğunu dile getiren Yelkenci, "İnsanların birbirine saygı göstermedikleri, birbirlerinin haklarını çiğnedikleri, nezaket kurallarını hiçe saydıkları bir trafiğin içinde seyahat ediyoruz ve sürücü olan veya olmayan herkes evine zihinsel yorgunlukla dönüyor. Bunun sebebi insanların trafikte sürekli hakkını korumak için mücadele etmek zorunda kalması" dedi.
Yelkenci, insanların haklarını korumak için trafikte sürekli teyakkuz halinde bulunduğunu belirtti.
"Trafiğin bu hali bize yakışmıyor" diyen Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğan Cüceloğlu'nun çok güzel bir tanımlaması var. 'Bir milletin nasıl bir millet olduğunu anlamak istiyorsanız, trafiğine bakın' diye. Eğer bizim milletimizi trafiğin durumuna göre değerlendirecek olursak, sınıfta kaldığımızı söyleyebiliriz. İnsanlarımız kuralları biliyorlar. İşte kırmızı ışıkta geçmemeleri ve emniyet şeridini kullanmamaları gerektiğini, takip mesafesini... Ama bunları uygulamıyorlar. Bize göre uygulamaların en önemli sebebi motivasyon eksikliği. Bunu sağlayacak motivasyon da trafik adabıdır. Kuralı bilmek önemlidir ama trafik adabını edinmiş olmak o kuralı uygulamayı getirir. "
Sürücülerin trafik adabına sahip olduğunda insan haklarına ve diğerinin hakkına saygıyı da edineceklerini belirten Yelkenci, trafik adabının mutlaka sürücü eğitimlerinin içinde yer alması gerektiğini dile getirdi.
Sürücü eğitimleriyle ilgili son dönemde saatlere ve eğitimlerin şekline yönelik bir çok değişiklik yaptıklarını anımsatan Yelkenci, muhtevayla ilgili çalışmalar da yapılması gerektiğini söyledi.
4 saatlik bir ders olacak
Bu kapsamda Eskişehir'de iki günlük "Trafik Adabı Dersi İçerik Geliştirme Çalıştayı" yapacaklarını kaydeden Yelkenci, "Sürücü kurslarında, uygulamalı derslerin yanında trafik psikoloji, mevzuatı, trafik kazaları, cezaları, kusurlu davranışlar, araçların tescili, muayeneleri, teknik şartları ve çevre diye 16 saatlik teorik derslerimiz var. Sürücü kurslarında verilen teorik derslere trafik adabı dersini de ekleyeceğiz. Bu dersi geçemeyenler, kursu bitiremeyecek ve dolayısıyla ehliyet de alamayacak. 10 saat olan trafik mevzuatı dersinin 6 saati yine mevzuat olarak kalacak, 4 saatini trafik adabı dersine ayıracağız" diye konuştu.
Yelkenci, dersin içeriği belirlenirken sektörün aktörleriyle, derneklerle, akademisyenlerle çalışacaklarının altını çizdi.
Çalıştaylarla dersin içeriğinin, kazanımlarının neler olması gerektiğinin belirleneceğini aktaran Yelkenci, daha sonra bunun bir program haline getirerek Talim Terbiye Kuruluna sunulacağını ifade etti. Dersin onaylanmasının ardından sürücü kurslarında verilecek dersler arasına konulacağını dile getiren Yelkenci, trafik adabı dersinin bir sihirli değnek vazifesi görmeyeceğini vurguladı.
Dersin içinin boşalmaması için bütün ilgili sivil toplum kuruluşlarının, kamuoyunun, medyanın bir seferberlik yaparak bu konuyu gündeme taşımaları gerektiğinin altını çizen Yelkenci, medyanın trafikte adaba yönelik programlar yapması, trafik kuralların ihlal edildiği sahneler içeren filmler yerine trafik adabına uyan insanların yer aldığı film ve dizilerin çekilmesi gerektiğini söyledi.
Bu tip zor işlerin sadece bir cepheyle hallolmayacağını vurgulayan Yelkenci, katkısı olan bütün unsurların harekete geçmesiyle trafikte yaşanan sorunların çözülebileceğini vurguladı.
Son Güncelleme: Perşembe, 25 Eylül 2014 11:56
Gösterim: 1245
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında sınava giren öğrencilerin nakil çilesi devam ederken, liselerde ara sınıflardaki nakillerde de sessiz sedasız değişiklik yapıldığı ortaya çıktı.
13 Eylül Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te yer alan madde ortalığı karıştırdı. Hürriyet Gazetesi’nden Gönül Koca’nın haberine göre, yayımlanan yönetmelikte yer alan ilgili maddeye göre 10, 11 ve 12’nci sınıfların nakilleri için okullarda taban puan şartı aranmıyor, puanı kaç olursa olsun nakil yaptırabiliyor. Nakillerde tek engel hazırlık sınıfı olan okullar. Bu okullara da boş kontenjan olduğu takdirde, dil yeterlilik sınavından başarılı olanlar geçebiliyor. Galatasaray, İstanbul Lisesi, Kabataş Lisesi gibi hazırlık sınıfı olan okullarda ara sınıflardaki boşluk için puan değil, dil yeterliliği sınavını aşmak gerekiyor. Diğer okullarda hiçbir şart yok. 10,11 ve 12’inci sınıflarda boş kontenjan olması yeterli. Başvuru sırasına göre yapılacak sıralama ile arada 100 puan fark olsa bile istenilen okulda okumak artık çok zor değil.
Asıl tehlikenin hazırlık sınıfı olmayan okullarda olduğuna dikkat çeken eğitimciler ise, taban puan şartı kalktığı için ara sınıfta başvuru yapan öğrencilerin puanı kaç olursa olsun nakil yaptırabileceğine dikkat çekiyor.
-2013’te SBS’ye girerek bir okula yerleşen öğrenci bu yıl 10’uncu sınıfta okuyacak. 2013 SBS sonuçlarına göre 9’uncu sınıfa 477,808 taban puanla öğrenci alan Kartal’daki Burak Bora Anadolu lisesi’nin 10’uncu sınıf nakilleri için Fransızca bölümünün taban puanı 337,946, İngilizce bölümünün ise 423,820 oldu.
-Üsküdar İlçesi’ndeki Haydarpaşa Lisesi 2013 SBS sonuçlarına göre taban puanı 473,311 iken şu anda 10’uncu sınıf taban puanı 352,432 boş kontenjanı ise 22 görünüyor.
-Bahçelievler’deki önemli liselerden Adnan Menderes Anadolu Lisesi ise 2013 SBS sonuçlarına göre, 479,252 taban puanla öğrenci aldı. Bu yıl ise 10’uncu sınıf taban puanı 378,328 oldu.
-Beşiktaş’taki Atatürk Anadolu Lisesi’nin geçen yılki taban puanı 478,432 iken bu yıl 10’uncu sınıf açık kontenjanı 86, nakil için taban puanı ise 350,333.
-Fatih’teki Şehremini Anadolu Lisesi 2013 SBS sonuçlarına göre 469,556 taban puanla öğrenci aldı. Bu yıl okulun 10’uncu sınıfları için taban puanı 321,666’ya düştü, boş kontenjanı ise 13.
Öğrenci başarısız olur
Eğitimciler ise geçen yıllarda bu okullara giremeyen öğrencilerin, 10, 11 veya 12’nci sınıfta nakil yaptırmasının doğru olmadığını savunarak şunları söyledi: “Bu öğrenciler yapamaz. Psikolojik olarak bunalıma girerler. 450-480 puanla öğrenci almış okullara 300-350 puanlı öğrenciler giderse çok zorluk yaşarlar. Başarısız olurlar. Bu her şeyden önce öğrencinin moralini bozar, psikolojik olarak yıpratır. Veliler çocuklarının iyi okullarda okumasını ister elbette ama onun altyapısını düşünmesi gerekiyor. Öğrenciyi bu okullara gönderip mutsuz etmek doğru değil. Bu durumda okulların rehberlik servislerine büyük iş düşüyor. Durumu velilere anlatmalılar. Hazırlık sınıfı olan liseler dil yeterlilik sınavı yapıyor. Düşük puanlı öğrencilerin bu sınavı geçmesi mümkün değil, kontenjan olsa bile kayıt yapılmaz. Ancak, dil yeterlilik sınavını geçen öğrenci sınav puanı düşük olsa da nakil yaptırabilir.”
Hazırlık sınıfı olan okullarda yeterlilik sınavı var
İstanbul’da toplam 7 okulda hazırlık sınıfı var. Galatasaray, Kabataş Erkek Lisesi (Almanca ve İngilizce), İstanbul Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi, Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nin hazırlık sınıfı bulunuyor. Bu okulların 10, 11 ve 12’nci sınıflarına nakil yaptırmak isteyenlerin yabancı dil yeterlilik sınavını geçmesi gerekiyor. Sınavı geçenler puanı ne olursa olsun nakil yaptırabiliyor. Sınavı geçemeyenler ise kayıt yaptıramıyor. Yeni yönetmeliğe göre, kaç puan alırsa alsın öğrencilerin bu okullara nakil başvurusunda bulunma hakkı var.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında sınava giren öğrencilerin nakil çilesi devam ederken, liselerde ara sınıflardaki nakillerde de sessiz sedasız değişiklik yapıldığı ortaya çıktı.
13 Eylül Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te yer alan madde ortalığı karıştırdı. Hürriyet Gazetesi’nden Gönül Koca’nın haberine göre, yayımlanan yönetmelikte yer alan ilgili maddeye göre 10, 11 ve 12’nci sınıfların nakilleri için okullarda taban puan şartı aranmıyor, puanı kaç olursa olsun nakil yaptırabiliyor. Nakillerde tek engel hazırlık sınıfı olan okullar. Bu okullara da boş kontenjan olduğu takdirde, dil yeterlilik sınavından başarılı olanlar geçebiliyor. Galatasaray, İstanbul Lisesi, Kabataş Lisesi gibi hazırlık sınıfı olan okullarda ara sınıflardaki boşluk için puan değil, dil yeterliliği sınavını aşmak gerekiyor. Diğer okullarda hiçbir şart yok. 10,11 ve 12’inci sınıflarda boş kontenjan olması yeterli. Başvuru sırasına göre yapılacak sıralama ile arada 100 puan fark olsa bile istenilen okulda okumak artık çok zor değil.
Asıl tehlikenin hazırlık sınıfı olmayan okullarda olduğuna dikkat çeken eğitimciler ise, taban puan şartı kalktığı için ara sınıfta başvuru yapan öğrencilerin puanı kaç olursa olsun nakil yaptırabileceğine dikkat çekiyor.
-2013’te SBS’ye girerek bir okula yerleşen öğrenci bu yıl 10’uncu sınıfta okuyacak. 2013 SBS sonuçlarına göre 9’uncu sınıfa 477,808 taban puanla öğrenci alan Kartal’daki Burak Bora Anadolu lisesi’nin 10’uncu sınıf nakilleri için Fransızca bölümünün taban puanı 337,946, İngilizce bölümünün ise 423,820 oldu.
-Üsküdar İlçesi’ndeki Haydarpaşa Lisesi 2013 SBS sonuçlarına göre taban puanı 473,311 iken şu anda 10’uncu sınıf taban puanı 352,432 boş kontenjanı ise 22 görünüyor.
-Bahçelievler’deki önemli liselerden Adnan Menderes Anadolu Lisesi ise 2013 SBS sonuçlarına göre, 479,252 taban puanla öğrenci aldı. Bu yıl ise 10’uncu sınıf taban puanı 378,328 oldu.
-Beşiktaş’taki Atatürk Anadolu Lisesi’nin geçen yılki taban puanı 478,432 iken bu yıl 10’uncu sınıf açık kontenjanı 86, nakil için taban puanı ise 350,333.
-Fatih’teki Şehremini Anadolu Lisesi 2013 SBS sonuçlarına göre 469,556 taban puanla öğrenci aldı. Bu yıl okulun 10’uncu sınıfları için taban puanı 321,666’ya düştü, boş kontenjanı ise 13.
Öğrenci başarısız olur
Eğitimciler ise geçen yıllarda bu okullara giremeyen öğrencilerin, 10, 11 veya 12’nci sınıfta nakil yaptırmasının doğru olmadığını savunarak şunları söyledi: “Bu öğrenciler yapamaz. Psikolojik olarak bunalıma girerler. 450-480 puanla öğrenci almış okullara 300-350 puanlı öğrenciler giderse çok zorluk yaşarlar. Başarısız olurlar. Bu her şeyden önce öğrencinin moralini bozar, psikolojik olarak yıpratır. Veliler çocuklarının iyi okullarda okumasını ister elbette ama onun altyapısını düşünmesi gerekiyor. Öğrenciyi bu okullara gönderip mutsuz etmek doğru değil. Bu durumda okulların rehberlik servislerine büyük iş düşüyor. Durumu velilere anlatmalılar. Hazırlık sınıfı olan liseler dil yeterlilik sınavı yapıyor. Düşük puanlı öğrencilerin bu sınavı geçmesi mümkün değil, kontenjan olsa bile kayıt yapılmaz. Ancak, dil yeterlilik sınavını geçen öğrenci sınav puanı düşük olsa da nakil yaptırabilir.”
Hazırlık sınıfı olan okullarda yeterlilik sınavı var
İstanbul’da toplam 7 okulda hazırlık sınıfı var. Galatasaray, Kabataş Erkek Lisesi (Almanca ve İngilizce), İstanbul Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi, Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi’nin hazırlık sınıfı bulunuyor. Bu okulların 10, 11 ve 12’nci sınıflarına nakil yaptırmak isteyenlerin yabancı dil yeterlilik sınavını geçmesi gerekiyor. Sınavı geçenler puanı ne olursa olsun nakil yaptırabiliyor. Sınavı geçemeyenler ise kayıt yaptıramıyor. Yeni yönetmeliğe göre, kaç puan alırsa alsın öğrencilerin bu okullara nakil başvurusunda bulunma hakkı var.
Son Güncelleme: Perşembe, 25 Eylül 2014 10:17
Gösterim: 2892
MEB eğitim ve öğretim desteği yerleştirme sonuçları açıklandı
2014-2015 eğitim-öğretim yılı için özel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek MEB eğitim ve öğretim desteği 2. yerleştirme sonuçları açıklandı.
Eğitim öğretim desteği yerleştirme sonucunuzu öğrenmek için Tıklayın
Kesin kayıtlar 30 Eylül’e kadar devam edecek
Yerleştirme sonuçlarının ilanı ile birlikte kesin kayıtlar 25-30 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Okul öncesi özel kurumlara gidecek öğrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gideceklere 3 bin, özel ortaokul ve liselere gideceklere yıllık 3 bin 500 lira eğitim öğretim desteği verilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB eğitim ve öğretim desteği yerleştirme sonuçları açıklandı
2014-2015 eğitim-öğretim yılı için özel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek MEB eğitim ve öğretim desteği 2. yerleştirme sonuçları açıklandı.
Eğitim öğretim desteği yerleştirme sonucunuzu öğrenmek için Tıklayın
Kesin kayıtlar 30 Eylül’e kadar devam edecek
Yerleştirme sonuçlarının ilanı ile birlikte kesin kayıtlar 25-30 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Okul öncesi özel kurumlara gidecek öğrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gideceklere 3 bin, özel ortaokul ve liselere gideceklere yıllık 3 bin 500 lira eğitim öğretim desteği verilecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 25 Eylül 2014 11:58
Gösterim: 1883
Okullarda 5. sınıftan itibaren artık öğrenciler başörtüsü takabilecek. Kamuoyunda bu konuda farklı görüşler yer alıyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan da okullarda başörtüsü serbestisini bugünkü köşesine taşıdı. İşte Ahmet Hakan’ın yazısı;
Özgürlük olsun diye mi başörtüsü serbest oldu?
ORTAÖĞRETİMDE başörtüsünün serbest olması iki meseleyi ortaya çıkardı:
BİR: Reşit olmayan çocukların nasıl giyineceklerine kim karar verecek meselesi...
İKİ: Ortaöğretimdeki başörtüsü serbestisinin yaratacağı mahalle baskısı meselesi...
Ben bu iki meseleye şöyle bakıyorum:
BİRİNCİ MESELE: Tabii ki ebeveynler, çocukları üzerinde her hakka sahip değildirler. Mesela çocuklarına fiziki ve psikolojik zarar veremezler. Fiziki ve psikolojik zarar söz konusu olduğunda kamu devreye girer ve müdahale eder.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Okullarda 5. sınıftan itibaren artık öğrenciler başörtüsü takabilecek. Kamuoyunda bu konuda farklı görüşler yer alıyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan da okullarda başörtüsü serbestisini bugünkü köşesine taşıdı. İşte Ahmet Hakan’ın yazısı;
Özgürlük olsun diye mi başörtüsü serbest oldu?
ORTAÖĞRETİMDE başörtüsünün serbest olması iki meseleyi ortaya çıkardı:
BİR: Reşit olmayan çocukların nasıl giyineceklerine kim karar verecek meselesi...
İKİ: Ortaöğretimdeki başörtüsü serbestisinin yaratacağı mahalle baskısı meselesi...
Ben bu iki meseleye şöyle bakıyorum:
BİRİNCİ MESELE: Tabii ki ebeveynler, çocukları üzerinde her hakka sahip değildirler. Mesela çocuklarına fiziki ve psikolojik zarar veremezler. Fiziki ve psikolojik zarar söz konusu olduğunda kamu devreye girer ve müdahale eder.
Son Güncelleme: Perşembe, 25 Eylül 2014 09:37
Gösterim: 1469

