Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
İlk ve orta öğretim kurumlarında yılsonu yaklaşırken, mezuniyet eğlencelerini ranta çevirmek isteyenler okul önlerinde adeta öğrenci avına başladı.
Okul idarelerinden ve aile birliklerinden habersiz balolar tertip eden bazı kişiler, anlaştıkları öğrencilerle organize çalışıyor. Sınıflarındaki arkadaşlarını baloya katılması için ikna eden öğrencilerden para almayan organizatörler, gelen istekler doğrultusunda program çeşitliliği sağlıyor. Aynı kişiler, sanal ortamda da farklı alternatif balo programları düzenliyor. Bunlardan en çok tercih edileni, denetimlerin yapılamadığı tekne organizasyonları. Eğitimciler, ailelere çağrıda bulunuyor: 'Çocuklarınıza sahip çıkın.'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın gönderdiği mezuniyet törenlerinin aşırıya kaçmadan toplumun ahlaki yapısına uygun düzenlenmesi talimatını dikkate alan Ankara, İstanbul ve Bursa Milli Eğitim müdürleri, okul müdürlüklerini uyardı. Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, mezuniyet etkinliklerinin okul tarafından organize edilip velilerin aşırı yükten korunmasını istedi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız imzasıyla yayınlanan 'Okul Öğrenci Güvenliği ve Yıl Sonu Faaliyetleri' uyarı yazısında ise "5 yıldızlı oteller yerine okul bahçelerini tercih edin. Velileri sıkıntıya sokmayın. Törenler müdürlerin bilgi, denetim, gözetiminde yapılıp toplumun ahlak anlayışı, gelenek ve göreneklerine uygun olmalı." uyarısı yapıldı. Bursa Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar da, yılsonu eğlencelerinin okul bahçelerinde yapılmasını istedi.
Sanal ortam balo ilanlarıyla dolu
Memur Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, otellerde ve teknelerde yapılan mezuniyet gecelerinin pedagojik olmadığı gibi, ailelere de büyük yük getirdiğini ifade ediyor. Okulda kutlama yapılmasının daha doğru olacağına dikkat çeken Özer, "Mezun öğrencilere güzel mesaj verip, yeni hayatlarında başarılar dilemek, gelecek kuşaklara güzel örnek olacak programda sakınca yok. Ama mezuniyet gecelerini sadece çalgılı, çengili bir eğlence olarak algılamak çok yanlış olur." diye konuşuyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsan Yıldız da, "Ülkemizde bu tür abartılan birçok kutlama var. Her şey usulüne göre yapılmalı." dedi.
Okulların kapanmasına kısa bir süre kala vitrinlerde ve sanal ortamda balo ilanları arttı. Şirketler öğrencilerin ekonomik durumlarına göre farklı alternatifler sunuyor. İnternette ise daha çok 'teknede balo' ilanları mevcut. Reklamlarda balo programı yemek, müzik ve alkolsüz içki olarak belirtiliyor. Ancak bedeli ödenirse alkollü içecekler ve oryantal temin edilebileceği not olarak düşülüyor. Teknelerde kişi başı ücret (grup bulmak kaydıyla) 30 liradan başlıyor, talebe göre fiyat artıyor. Lokanta ve restoranlarda 20-100, otellerde ise 60-150 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Buralarda da yemek, müzik ve alkolsüz içki fiks menü. Alkol, oryantal ve diğer istekler talebe göre karşılanıyor. Polis ise bu tür eğlencelere karşı aileleri uyarıyor. Çocukların arkadaş ortamından çabuk etkilendiğine dikkat çeken emniyet yetkilileri, hayatında hiç alkol kullanmayanların bile bu tür organizasyonlarda içki içebileceğine işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl teknelerde düzenlenen bazı eğlencelerde çocukların içki kullandığının ortaya çıkması üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü bazı tedbirler almıştı. Zaman'da yayınlanan 'Liseliler tekne partisinde alkol komasına girdi' başlıklı haber ve fotoğraflar üzerine harekete geçen polis özellikle Haliç, İstanbul Boğazı ve Marmara'daki adaların bazı kısımlarında denetimleri artırmış, mezuniyet partilerinin yapıldığı tekneleri sıkı takibe almıştı.
Öğrencilerin psikolojisi bozulur
Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimlerini Bölüm Başkanı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, bu programlarda çıtanın iyi ayarlanması gerektiğini vurguluyor. Ekonomik gerekçelerle törene katılamayan öğrenciler olduğuna dikkat çeken Akbaba, "Bu kutlamalar astronomik rakamlara ulaşırsa o zaman sıkıntı doğurur. Bu durum bazı öğrencilerin boynunun bükük kalmasına yol açabilir." uyarısı yapıyor. Etkinlikleri yasaklamanın çözüm olmadığına işaret eden Akbaba, şunları söylüyor: "Önemli olan dozunun iyi ayarlanması ve kültürümüz ile bezenmesidir. Avrupai tarzda bir balo şekline dönüştürülmemeli. Özellikle son zamanlarda Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi yeni âdetler çıktı. Bunlar bir tür tüketim çılgınlığı. Küreselleşmenin getirdiği durumlardan biri. Bunu yasaklamak yerine kendi kültürümüzle bu rüzgârının önüne geçebiliriz."
Balo fiyatları el yakıyor
Mezuniyet baloları öğrencilere verdiği zararın yanında ailelere de büyük yük getiriyor. Ekonomik gücü iyi olan öğrenciler oteller ve tekneleri tercih ediyor. Düğün salonları, lokaller ve restoranlar ise alternatif mekanlar. Okul bahçesinde yapmanın maliyeti de azımsanmayacak derecede. Mezuniyet törenlerinin olmazsa olmazı kep ve cübbenin fiyatı 50 liradan başlıyor. Kiralanırsa fiyat 20 TL'ye düşüyor. Öğrenci, törende gece kıyafeti veya takım elbise giyecekse maliyeti 100-500 lira arasında değişiyor. Ayakkabı 50-250 TL arasında. Farklılık olsun diye halk oyunları kıyafetiyle geceye katılmak isteyenlere kiralama alternatifi mevcut, 20 liradan başlayıp 100 liraya kadar değişiyor. Satın almak isterseniz 90 TL'den başlayıp 2 bin TL'ye kadar varan faturayı kabullenmeniz gerekiyor. Animasyon giysileri ise 20 TL'den kiralanabiliyor. Kiralanan elbiseler programdan bir gün önce alınıp ertesi gün teslim ediliyor.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İlk ve orta öğretim kurumlarında yılsonu yaklaşırken, mezuniyet eğlencelerini ranta çevirmek isteyenler okul önlerinde adeta öğrenci avına başladı.
Okul idarelerinden ve aile birliklerinden habersiz balolar tertip eden bazı kişiler, anlaştıkları öğrencilerle organize çalışıyor. Sınıflarındaki arkadaşlarını baloya katılması için ikna eden öğrencilerden para almayan organizatörler, gelen istekler doğrultusunda program çeşitliliği sağlıyor. Aynı kişiler, sanal ortamda da farklı alternatif balo programları düzenliyor. Bunlardan en çok tercih edileni, denetimlerin yapılamadığı tekne organizasyonları. Eğitimciler, ailelere çağrıda bulunuyor: 'Çocuklarınıza sahip çıkın.'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın gönderdiği mezuniyet törenlerinin aşırıya kaçmadan toplumun ahlaki yapısına uygun düzenlenmesi talimatını dikkate alan Ankara, İstanbul ve Bursa Milli Eğitim müdürleri, okul müdürlüklerini uyardı. Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, mezuniyet etkinliklerinin okul tarafından organize edilip velilerin aşırı yükten korunmasını istedi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız imzasıyla yayınlanan 'Okul Öğrenci Güvenliği ve Yıl Sonu Faaliyetleri' uyarı yazısında ise "5 yıldızlı oteller yerine okul bahçelerini tercih edin. Velileri sıkıntıya sokmayın. Törenler müdürlerin bilgi, denetim, gözetiminde yapılıp toplumun ahlak anlayışı, gelenek ve göreneklerine uygun olmalı." uyarısı yapıldı. Bursa Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar da, yılsonu eğlencelerinin okul bahçelerinde yapılmasını istedi.
Sanal ortam balo ilanlarıyla dolu
Memur Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, otellerde ve teknelerde yapılan mezuniyet gecelerinin pedagojik olmadığı gibi, ailelere de büyük yük getirdiğini ifade ediyor. Okulda kutlama yapılmasının daha doğru olacağına dikkat çeken Özer, "Mezun öğrencilere güzel mesaj verip, yeni hayatlarında başarılar dilemek, gelecek kuşaklara güzel örnek olacak programda sakınca yok. Ama mezuniyet gecelerini sadece çalgılı, çengili bir eğlence olarak algılamak çok yanlış olur." diye konuşuyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsan Yıldız da, "Ülkemizde bu tür abartılan birçok kutlama var. Her şey usulüne göre yapılmalı." dedi.
Okulların kapanmasına kısa bir süre kala vitrinlerde ve sanal ortamda balo ilanları arttı. Şirketler öğrencilerin ekonomik durumlarına göre farklı alternatifler sunuyor. İnternette ise daha çok 'teknede balo' ilanları mevcut. Reklamlarda balo programı yemek, müzik ve alkolsüz içki olarak belirtiliyor. Ancak bedeli ödenirse alkollü içecekler ve oryantal temin edilebileceği not olarak düşülüyor. Teknelerde kişi başı ücret (grup bulmak kaydıyla) 30 liradan başlıyor, talebe göre fiyat artıyor. Lokanta ve restoranlarda 20-100, otellerde ise 60-150 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Buralarda da yemek, müzik ve alkolsüz içki fiks menü. Alkol, oryantal ve diğer istekler talebe göre karşılanıyor. Polis ise bu tür eğlencelere karşı aileleri uyarıyor. Çocukların arkadaş ortamından çabuk etkilendiğine dikkat çeken emniyet yetkilileri, hayatında hiç alkol kullanmayanların bile bu tür organizasyonlarda içki içebileceğine işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl teknelerde düzenlenen bazı eğlencelerde çocukların içki kullandığının ortaya çıkması üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü bazı tedbirler almıştı. Zaman'da yayınlanan 'Liseliler tekne partisinde alkol komasına girdi' başlıklı haber ve fotoğraflar üzerine harekete geçen polis özellikle Haliç, İstanbul Boğazı ve Marmara'daki adaların bazı kısımlarında denetimleri artırmış, mezuniyet partilerinin yapıldığı tekneleri sıkı takibe almıştı.
Öğrencilerin psikolojisi bozulur
Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimlerini Bölüm Başkanı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, bu programlarda çıtanın iyi ayarlanması gerektiğini vurguluyor. Ekonomik gerekçelerle törene katılamayan öğrenciler olduğuna dikkat çeken Akbaba, "Bu kutlamalar astronomik rakamlara ulaşırsa o zaman sıkıntı doğurur. Bu durum bazı öğrencilerin boynunun bükük kalmasına yol açabilir." uyarısı yapıyor. Etkinlikleri yasaklamanın çözüm olmadığına işaret eden Akbaba, şunları söylüyor: "Önemli olan dozunun iyi ayarlanması ve kültürümüz ile bezenmesidir. Avrupai tarzda bir balo şekline dönüştürülmemeli. Özellikle son zamanlarda Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi yeni âdetler çıktı. Bunlar bir tür tüketim çılgınlığı. Küreselleşmenin getirdiği durumlardan biri. Bunu yasaklamak yerine kendi kültürümüzle bu rüzgârının önüne geçebiliriz."
Balo fiyatları el yakıyor
Mezuniyet baloları öğrencilere verdiği zararın yanında ailelere de büyük yük getiriyor. Ekonomik gücü iyi olan öğrenciler oteller ve tekneleri tercih ediyor. Düğün salonları, lokaller ve restoranlar ise alternatif mekanlar. Okul bahçesinde yapmanın maliyeti de azımsanmayacak derecede. Mezuniyet törenlerinin olmazsa olmazı kep ve cübbenin fiyatı 50 liradan başlıyor. Kiralanırsa fiyat 20 TL'ye düşüyor. Öğrenci, törende gece kıyafeti veya takım elbise giyecekse maliyeti 100-500 lira arasında değişiyor. Ayakkabı 50-250 TL arasında. Farklılık olsun diye halk oyunları kıyafetiyle geceye katılmak isteyenlere kiralama alternatifi mevcut, 20 liradan başlayıp 100 liraya kadar değişiyor. Satın almak isterseniz 90 TL'den başlayıp 2 bin TL'ye kadar varan faturayı kabullenmeniz gerekiyor. Animasyon giysileri ise 20 TL'den kiralanabiliyor. Kiralanan elbiseler programdan bir gün önce alınıp ertesi gün teslim ediliyor.
(zaman)
Son Güncelleme: Perşembe, 17 May 2012 09:07
Gösterim: 1723
Başlangıçta okul sütü projesinin dışında bırakılan azınlık okullarına süt dağıtımı dün itibariyle başladı.
Okul sütü projesinde tepki toplayan uygulamadan geri dönüldü.
Özel okullarla birlikte proje dışında bırakılan azınlık okullarına dün itibariyle süt dağıtımı başladı.
Yaklaşık 30 Ermeni ve Rum okulunda okuyan 3 binin üzerindeki öğrenciye süt verilirken, özel okullardaki yaklaşık 500 bin öğrenci ise hala proje dışında tutuluyor.
"Okul yöneticilerinin 'devlet evlatları arasında ayrım yapar mı?" sitemi sonrası, anasınıfı da dahil ilk 5 sınıfta okuyan öğrencilere süt verilirken, 2 Mayıs'ta başlatılan proje kapsamında 7.2 milyon öğrenciye süt dağıtımı sürüyor.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başlangıçta okul sütü projesinin dışında bırakılan azınlık okullarına süt dağıtımı dün itibariyle başladı.
Okul sütü projesinde tepki toplayan uygulamadan geri dönüldü.
Özel okullarla birlikte proje dışında bırakılan azınlık okullarına dün itibariyle süt dağıtımı başladı.
Yaklaşık 30 Ermeni ve Rum okulunda okuyan 3 binin üzerindeki öğrenciye süt verilirken, özel okullardaki yaklaşık 500 bin öğrenci ise hala proje dışında tutuluyor.
"Okul yöneticilerinin 'devlet evlatları arasında ayrım yapar mı?" sitemi sonrası, anasınıfı da dahil ilk 5 sınıfta okuyan öğrencilere süt verilirken, 2 Mayıs'ta başlatılan proje kapsamında 7.2 milyon öğrenciye süt dağıtımı sürüyor.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 17 May 2012 09:01
Gösterim: 1644
İstanbul Üniversitesi'nin (İÜ) Beyazıt yerleşkesindeki Hukuk Fakültesi'nde kadınlar tuvaletine bombayı yerleştirenlerin üniversitede öğrencisi oldukları anlaşıldı.
İstanbul Üniversitesi'nin (İÜ) Beyazıt yerleşkesinde 8 Mayıs günü Hukuk Fakültesi kadınlar tuvaletine yerleştirilen, maytap tozu kullanılan el yapımı basınç etkili bombayla ilgili yürütülen soruşturmada, üniversitenin güvenlik kamera kayıtlarından tespit edilen İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi iki kadın ile erkek arkadaşları oldukları öğrenilen iki kişi gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen öğrenciler S.E. ve M.K. tutuklanırken, diğer iki şüpheli serbest bırakıldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul Üniversitesi'nin (İÜ) Beyazıt yerleşkesindeki Hukuk Fakültesi'nde kadınlar tuvaletine bombayı yerleştirenlerin üniversitede öğrencisi oldukları anlaşıldı.
İstanbul Üniversitesi'nin (İÜ) Beyazıt yerleşkesinde 8 Mayıs günü Hukuk Fakültesi kadınlar tuvaletine yerleştirilen, maytap tozu kullanılan el yapımı basınç etkili bombayla ilgili yürütülen soruşturmada, üniversitenin güvenlik kamera kayıtlarından tespit edilen İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi iki kadın ile erkek arkadaşları oldukları öğrenilen iki kişi gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen öğrenciler S.E. ve M.K. tutuklanırken, diğer iki şüpheli serbest bırakıldı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 21:07
Gösterim: 2718
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okula başlama yaşı ile ilgili düzenlemesi nasıl işleyecek ve bu sisteme göre çocuklar nasıl bir eğitim görecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimde 4+4+4 düzenlemesine ilişkin yayımladığı genelgeye göre, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66 ayını tamamlayan çocukların okul kayıt işlemlerinin e-okul sistemi üzerinden merkezi olarak yapılması, 60-66 ay arasındaki çocukların ise velisinin yazılı isteği ile gelişim yönünden hazır olduğu anlaşılanların ilkokula devamlarının sağlanması kararlaştırıldı.
Bahçeşehir Kolejleri, Yeni Eğitim Sistemine göre hizmet verdiği tüm illerde 60 ayını dolduran çocuklara 1.sınıfa hazırlanmaları için hazırlık okulları açıyor. Anne babaları da bilinçlendirmek için 'Çocuğum Okula Başlıyor' başlıklı seminerler düzenliyor. Bahçeşehir Kolejleri, Harvard Üniversitesi, New York Üniversitesi, Virginia Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi'nden oluşan bir grup akademisyenle birlikte 5 yaşa özel bir müfredat hazırlıyor. Bahçeşehir Kolejleri Genel Müdürü Psikolog Demet Köklü şöyle bilgi verdi: 'Öğrenciler için Mayıs ayında '1. Sınıfa Hazırlık Bahar Okulu', Haziran ve Temmuz Aylarında da 1.sınıfa Hazırlık Yaz Okulu programları hazırladık. 5 haftadan oluşan Bahar Okulu programımız cumartesi günleri 2 saat olarak yürütülecek. Rehberlik servisimiz tarafından 'Çocuğum İlkokula Hazır mı?' rehberlik tanıma çalışması uygulanacak.'
Harvard’dan eğitim
Çalışma, Virginia Üniversitesi'nden Curry Eğitim Okulu Dekanı Prof.Dr. Robert Pianta ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Joseph Allen, New York Üniversitesi'nden Uygulamalı Psikoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Joshua Aronson, Prof. Dr. Scott Barry Kaufman, öğrenme ve okul psikolojisi bölümünden Prof. Dr. Selçuk Şirin ve Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Şimşek yönetiminde yapılacak.
Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Uluslararası Eğitim Politikaları Direktörü Prof. Dr. Fernando Reimers, Bahçeşehir Kolejleri ile birlikte, okullarda yirmi birinci yüzyıl yetenek ve becerilerinin müfredata entegresi, fiziksel yapıların yenilenmesi ve öğretmen gelişimlerine dair çeşitli atölye çalışmaları yapacak, seminerler verecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okula başlama yaşı ile ilgili düzenlemesi nasıl işleyecek ve bu sisteme göre çocuklar nasıl bir eğitim görecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimde 4+4+4 düzenlemesine ilişkin yayımladığı genelgeye göre, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla 66 ayını tamamlayan çocukların okul kayıt işlemlerinin e-okul sistemi üzerinden merkezi olarak yapılması, 60-66 ay arasındaki çocukların ise velisinin yazılı isteği ile gelişim yönünden hazır olduğu anlaşılanların ilkokula devamlarının sağlanması kararlaştırıldı.
Bahçeşehir Kolejleri, Yeni Eğitim Sistemine göre hizmet verdiği tüm illerde 60 ayını dolduran çocuklara 1.sınıfa hazırlanmaları için hazırlık okulları açıyor. Anne babaları da bilinçlendirmek için 'Çocuğum Okula Başlıyor' başlıklı seminerler düzenliyor. Bahçeşehir Kolejleri, Harvard Üniversitesi, New York Üniversitesi, Virginia Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi'nden oluşan bir grup akademisyenle birlikte 5 yaşa özel bir müfredat hazırlıyor. Bahçeşehir Kolejleri Genel Müdürü Psikolog Demet Köklü şöyle bilgi verdi: 'Öğrenciler için Mayıs ayında '1. Sınıfa Hazırlık Bahar Okulu', Haziran ve Temmuz Aylarında da 1.sınıfa Hazırlık Yaz Okulu programları hazırladık. 5 haftadan oluşan Bahar Okulu programımız cumartesi günleri 2 saat olarak yürütülecek. Rehberlik servisimiz tarafından 'Çocuğum İlkokula Hazır mı?' rehberlik tanıma çalışması uygulanacak.'
Harvard’dan eğitim
Çalışma, Virginia Üniversitesi'nden Curry Eğitim Okulu Dekanı Prof.Dr. Robert Pianta ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Joseph Allen, New York Üniversitesi'nden Uygulamalı Psikoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Joshua Aronson, Prof. Dr. Scott Barry Kaufman, öğrenme ve okul psikolojisi bölümünden Prof. Dr. Selçuk Şirin ve Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Şimşek yönetiminde yapılacak.
Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Uluslararası Eğitim Politikaları Direktörü Prof. Dr. Fernando Reimers, Bahçeşehir Kolejleri ile birlikte, okullarda yirmi birinci yüzyıl yetenek ve becerilerinin müfredata entegresi, fiziksel yapıların yenilenmesi ve öğretmen gelişimlerine dair çeşitli atölye çalışmaları yapacak, seminerler verecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 17 May 2012 08:42
Gösterim: 2640
TBMM Üstün Yeteneklileri Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Dönmez, ''Türkiye'de çok sayıda üstün yetenekli çocuk dünyaya geliyor, ancak özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyor.Üstün yetenekli bazı çocuklara 'zihinsel engelli' tanısı bile koyuyorlar'' dedi.
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Baykoç Dönmez, Türkiye'de çok sayıda üstün yetenekli çocuğun dünyaya geldiğini belirterek, ''Ancak küçük yaşlarda fark edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyorlar'' dedi.
''Üstün Yetenekli Çocukların Keşfi, Eğitimleriyle İlgili Sorunların Tespiti ve Ülkenin Gelişimine Katkı Sağlayacak Etkin İstihdamlarının Sağlanması'' amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara başkanlığında çalışmalarını sürdürüyor.
Komisyonun bugünkü toplantısında, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Dönmez ''Çocuk gelişimi ve dünyada uygulanan modeller'' konulu bir sunum yaptı.
Üstün yetenekli bazı çocuklara ''zihinsel engelli'' tanısı bile konuyor
Dönmez, üstün yetenekli çocukların küçük yaşlarda fark edilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Ne yazık ki ülkemizde çok sayıda üstün yetenekli çocuk dünyaya geliyor, ancak küçük yaşlarda fark edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyorlar. Üstün yetenek için genetik bir kapasite gerekir elbette, fakat daha sonra bunların belirli bir program dahilinde yetiştirilmesi de gerekir'' diye konuştu.
Dönmez, üstün yetenekli bazı çocuklara ''zihinsel engelli'' tanısının bile konulduğunu belirterek, kendisini ifade edecek eğitim ortamının ve sosyal çevrenin oluşturulmaması durumunda, bu çocukların üstün yeteneklerini köreltmeye dönük hareketlerin meydana gelebildiğini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TBMM Üstün Yeteneklileri Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Dönmez, ''Türkiye'de çok sayıda üstün yetenekli çocuk dünyaya geliyor, ancak özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyor.Üstün yetenekli bazı çocuklara 'zihinsel engelli' tanısı bile koyuyorlar'' dedi.
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Baykoç Dönmez, Türkiye'de çok sayıda üstün yetenekli çocuğun dünyaya geldiğini belirterek, ''Ancak küçük yaşlarda fark edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyorlar'' dedi.
''Üstün Yetenekli Çocukların Keşfi, Eğitimleriyle İlgili Sorunların Tespiti ve Ülkenin Gelişimine Katkı Sağlayacak Etkin İstihdamlarının Sağlanması'' amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara başkanlığında çalışmalarını sürdürüyor.
Komisyonun bugünkü toplantısında, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Dönmez ''Çocuk gelişimi ve dünyada uygulanan modeller'' konulu bir sunum yaptı.
Üstün yetenekli bazı çocuklara ''zihinsel engelli'' tanısı bile konuyor
Dönmez, üstün yetenekli çocukların küçük yaşlarda fark edilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Ne yazık ki ülkemizde çok sayıda üstün yetenekli çocuk dünyaya geliyor, ancak küçük yaşlarda fark edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyorlar. Üstün yetenek için genetik bir kapasite gerekir elbette, fakat daha sonra bunların belirli bir program dahilinde yetiştirilmesi de gerekir'' diye konuştu.
Dönmez, üstün yetenekli bazı çocuklara ''zihinsel engelli'' tanısının bile konulduğunu belirterek, kendisini ifade edecek eğitim ortamının ve sosyal çevrenin oluşturulmaması durumunda, bu çocukların üstün yeteneklerini köreltmeye dönük hareketlerin meydana gelebildiğini söyledi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 16:30
Gösterim: 3702

