Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi

burak_kilancDeğerli Okurlarımız,
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka (YZ) uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Bu sayımızda, Yapay Zeka konusunda ortaokul seviyesinde düzenlenebilecek bir kurs programının müfredatı, sunum içerikleri, ödevleri, duyuru metni ve görsellerinin oluşturulması ile ilgili görev verdik yapay zeka’ya. Kim bilir, bu yazımızı okuyan bazı öğretmenlerimiz, yapay zeka konusunda bir kurs programı oluşturmaya sıcak bakabilirler.
İletiler ChatGPT 4.0’a İngilizce verilmiş, yanıtlar İngilizce alınmış, sonrasında Türkçe’ye tercüme yine YZ’den istenmiştir.

I am a science teacher in a private secondary school in Istanbul. Our school has as a dadicated computer lab. Almost every one of our students owns a mobile phone, tablets and/or a computers. The majority of our pupils' parents are middle-class or mid-to-upper-class white collar workers. Our students are typical members of late-z and/or alpha-generation cohorts. The school principal asked me to design an online “after-school” course on “introduction to AI and how to use it effectively as a student”. Target audiance of the course will ve 5th-6th-7th graders. (We do not anticipate that the eighth graders will be interested in the course, as they are concentrating on their national core examinations.). The course will be offered in twelve weekly sessions of three hours each, ideally on Saturdays. The course will be a paid one (not for free). At the end of the course, the students will receive a certificate that indicate their “participation” or “successfully completed" status. Please help me to prepare/offer/design:

* Detailed syllabus (weekly) of the course.

 

The content of  presentation slides that I can use in each session
* Hands-on” practices/tasks that I can use during the sessions
* Weekly assignments/projects that I assign to the students,
* Announcement/advertisement text for the course that will be sent to parents (emphasizing the necessity of developing AI skills for future success)
* A logo and three illustrations to be used for announcement/advertisement.

Please list me resources that I can use/study to prepare myself for tutoring in this course.

 

İstanbul'da özel bir ortaokulda fen bilgisi öğretmeniyim. Okulumuz, öğrencilere adanmış bir bilgisayar laboratuvarına sahiptir. Öğrencilerimizin neredeyse her biri bir cep telefonu, tablet ve/veya bilgisayara sahiptir. Öğrencilerimizin çoğunun ebeveynleri orta sınıf veya orta-üst sınıf beyaz yakalı çalışanlardır. Öğrencilerimiz, geç Z kuşağı ve/veya alfa kuşağı kohortlarının tipik üyeleridir. Okul müdürü, öğrencilere “yapay zekaya giriş ve bunu bir öğrenci olarak nasıl etkili kullanacakları” konusunda çevrimiçi bir “okul sonrası” kursu tasarlamamı istedi. Kursun hedef kitlesi 5., 6. ve 7. sınıf öğrencileri olacak. (Sekizinci sınıf öğrencilerinin kursa ilgi göstermeyeceklerini öngörüyoruz, çünkü ulusal temel sınavlarına odaklanıyorlar.) Kurs, ideal olarak Cumartesi günleri olmak üzere, her biri üç saatlik on iki haftalık oturumlar halinde sunulacak. Kurs ücretli olacak (ücretsiz değil). Kursun sonunda, öğrencilere “katılım” veya “başarıyla tamamlandı” durumlarını belirten bir sertifika verilecek. Lütfen hazırlamama/yapmama/tasarlamama yardımcı olun:
* Kursun detaylı müfredatı (haftalık).
* Her oturumda kullanabileceğim sunum slaytlarının içeriği.
* Oturumlar sırasında kullanabileceğim “uygulamalı” pratikler/görevler.
* Öğrencilere atayacağım haftalık ödevler/projeler.
* Kursun duyurusu/reklamı için ebeveynlere gönderilecek metin (yapay zeka becerilerinin gelecekteki başarı için geliştirilmesinin gerekliliğini vurgulayarak).
* Duyuru/reklam için kullanılacak bir logo ve üç ilüstrasyon.

Bu kursa hazırlanmam için kullanabileceğim/kaynak olarak inceleyebileceğim materyalleri listeleyin lütfen.

 

 

Müfredat/Sunum İçerikleri/Etkinlikler/Ödevler

Hafta 1: Yapay Zeka'ya Giriş

  • Slayt 1: Hoş Geldiniz & Kursa Genel Bakış
  • Slayt 2: Yapay Zeka Nedir? - Tanımlar ve kapsam.
  • Slayt 3: Yapay Zeka'nın Kısa Tarihi - Turing'den bugüne ana kilometre taşları.
  • Slayt 4: Yapay Zeka Türleri - Dar Yapay Zeka ile Genel Yapay Zeka örnekleri.
  • Slayt 5: Yapay Zeka Nasıl Çalışır - Algoritmalar ve makine öğrenmesinin temel kavramı.
  • Slayt 6: Yapay Zeka'nın Önemi - Yenilikte ve karmaşık sorunların çözümünde rolü.
  • Etkinlik Slaytı: Etkileşimli Anket - "Sizce yapay zeka ne yapabilir?"
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka'nın tanımını yapın ve günlük hayatta karşılaşılan üç farklı Yapay Zeka uygulamasını araştırın. Bulduğunuz uygulamaların nasıl çalıştığını ve insanlar için nasıl bir yarar sağladığını kısaca açıklayın.

yapay_zekaHafta 2: Yapay Zeka'nın Günlük Hayatımıza Etkileri

  • Slayt 1: Günlük Hayatta Yapay Zeka
  • Slayt 2: Akıllı Cihazlardaki Yapay Zeka - Akıllı telefonlar, akıllı evler ve yardımcılar.
  • Slayt 3: Eğlence Sektöründeki Yapay Zeka - Akış hizmetleri, oyunlar ve içerik oluşturma.
  • Slayt 4: Eğitimde Yapay Zeka - Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğretmen botlar ve eğitim uygulamaları.
  • Slayt 5: Yapay Zeka'nın Geleceği
  • Etkinlik Slaytı: Grup Tartışması - "Günlük rutininizde bir yapay zeka etkisi belirleyin."
  • Ödev/Proje: Kendi yaşamınızda Yapay Zeka'nın etkilerini gözlemleyin. Bir hafta boyunca kullandığınız akıllı cihazları, uygulamaları ve servisleri not alın. Her biri için, Yapay Zeka'nın nasıl bir rol oynadığını ve yaşamınızı nasıl kolaylaştırdığını tartışın.

Hafta 3: Veriyi Anlama

  • Slayt 1: Yapay Zeka'da Verinin Rolü
  • Slayt 2: Veri Kaynakları - Verinin nasıl toplandığı ve kullanıldığı.
  • Slayt 3: Veri İşleme - Veri temizleme ve hazırlığına giriş.
  • Slayt 4: Gizlilik ve Güvenlik - Veri korumanın önemi.
  • Slayt 5: Etik Veri Kullanımı - Yapay Zeka'da veriyi sorumlu bir şekilde kullanmak.
  • Etkinlik Slaytı: Vaka Çalışması - "Veri gizliliğinin önemi."
  • Ödev/Proje: Bir veri toplama projesi tasarlayın. Sınıfınızdaki öğrencilerin çeşitli özelliklerini (örneğin, en sevdikleri renk, spor dalı, kitap türü vb.) anket kullanarak toplayın. Topladığınız verileri nasıl işleyeceğinizi ve bir sonuca nasıl ulaşacağınızı açıklayın.

Hafta 4: Makine Öğrenmesi Temelleri

  • Slayt 1: Makine Öğrenmesi Nedir?
  • Slayt 2: Makine Öğrenmesi Türleri - Gözetimli ve gözetimsiz öğrenme.
  • Slayt 3: Algoritmalar ve Modeller - Algoritmaların nasıl öğrendiğine basit bir bakış.
  • Slayt 4: Makine Öğrenmesinin Uygulamaları
  • Slayt 5: Makine Öğrenmesi ve Yapay Zeka - İlişkinin anlaşılması.
  • Etkinlik Slaytı: Etkileşimli Quiz - Makine öğrenmesi temellerinizi test edin.
  • Ödev/Proje: Basit bir makine öğrenmesi problemi seçin (örneğin, meyve resimlerini sınıflandırmak). İnternetten toplayabileceğiniz kısıtlı sayıda veri ile bir sınıflandırma kılavuzu hazırlayın ve bu verileri nasıl kullanabileceğinizi açıklayın.

yapay_zekaHafta 5: Basit Yapay Zeka Modelleri Oluşturma

  • Slayt 1: Yapay Zeka Modelleri Oluşturmaya Giriş
  • Slayt 2: Başlangıç Seviyesi Araçlar - Scratch for AI, Google'ın Teachable Machine gibi.
  • Slayt 3: Adım Adım Model Oluşturma - Basit bir rehber.
  • Slayt 4: İlk Modelinizi Eğitme - Veri setlerini kullanarak AI'nızı eğitmek.
  • Slayt 5: Modelleri Test Etme ve İyileştirme
  • Etkinlik Slaytı: Pratik Egzersiz - Temel bir AI modeli oluşturun.
  • Ödev/Proje: Google'ın Teachable Machine'ını kullanarak kendi basit Yapay Zeka modelinizi oluşturun. Modelinizin ne yapabileceğini (örneğin, el hareketlerini tanıma, ses tonunu ayırt etme) seçin ve eğitim sürecini belgeleyin.

Hafta 6: Yaratıcı Sanatlar ve Oyunlarda Yapay Zeka

  • Slayt 1: Yaratıcılıkta Yapay Zeka
  • Slayt 2: Sanatta Yapay Zeka - Yapay zeka üretilmiş sanatı keşfetmek.
  • Slayt 3: Müzikte Yapay Zeka - Yapay zekanın nasıl müzik bestelediği.
  • Slayt 4: Video Oyunlarında Yapay Zeka - Oynanışı ve geliştirmeyi nasıl geliştirdiği.
  • Slayt 5: Yaratıcı Yapay Zeka Projeniz - Öğrencilerde yaratıcılığı teşvik etmek.
  • Etkinlik Slaytı: Grup Aktivitesi - "Bir yapay zeka üretilmiş sanat eseri oluşturun."
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka kullanarak bir sanat eseri veya müzik parçası oluşturun. Bu projede kullanabileceğiniz çeşitli araçları (örneğin, DeepArt, Jukedeck) araştırın ve oluşturduğunuz eseri sınıfla paylaşın.

Hafta 7: Sorun Çözmede Yapay Zeka

  • Slayt 1: Sorun Çözücü Olarak Yapay Zeka
  • Slayt 2: Sağlıkta Yapay Zeka - Tanı, tedavi planları ve araştırma.
  • Slayt 3: Çevre Biliminde Yapay Zeka - İklim değişikliği, koruma çabaları.
  • Slayt 4: Akıllı Şehirlerde Yapay Zeka - Trafik yönetimi, güvenlik ve hizmetler.
  • Slayt 5: Yapay Zeka ile Sorun Çözme - Sorunlara yapay zeka kullanarak nasıl yaklaşılacağı.
  • Etkinlik Slaytı: Sorun Çözme Meydan Okuması - "Yerel bir sorun için yapay zeka çözümü tasarlayın."
  • Ödev/Proje: Yerel veya küresel bir sorunu seçin ve Yapay Zeka'nın bu sorunu nasıl çözebileceği üzerine bir fikir geliştirin. Çözümünüzü destekleyen araştırmaları ve Yapay Zeka teknolojilerini kullanma planınızı detaylandırın.

Hafta 8: Robotik ve Yapay Zeka

  • Slayt 1: Robotiğe Giriş
  • Slayt 2: Robotları Nasıl Yapay Zeka Sürer - Endüstri, sağlık hizmetleri ve evde örnekler.
  • Slayt 3: Basit Robotlar Yapımı - DIY robotik kitleri hakkında genel bakış.
  • Slayt 4: Robotik ve Yapay Zeka'nın Geleceği
  • Slayt 5: Robotikte Etik Düşünceler
  • Etkinlik Slaytı: Demontrasyon - "Basit bir robot görevi programlama."
  • Ödev/Proje: Basit bir robotik proje tasarlayın. Projenizin amacını, kullanmayı planladığınız bileşenleri ve robotunuzun nasıl Yapay Zeka ile hareket edeceğini açıklayın.

Hafta 9: Etik ve Yapay Zeka

  • Slayt 1: Yapay Zeka'da Etik Önemi
  • Slayt 2: Yapay Zeka'da Önyargı - Önyargının nasıl oluştuğu ve etkileri.
  • Slayt 3: Yapay Zeka Karar Alma - Etik düşünceler.
  • Slayt 4: Sorumlu Yapay Zeka Kullanımı - Etik YZ geliştirme ve kullanımı için rehberlik.
  • Slayt 5: Yapay Zeka Etiklerinin Geleceği
  • Etkinlik Slaytı: Grup Tartışması - "YZ senaryolarındaki etik ikilemleri değerlendirme.”
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka'nın etik sorunlarına dair bir araştırma makalesi yazın. Özellikle, önyargı, gizlilik ve otomasyonun etkileri gibi konulara odaklanın. Bulduğunuz örnek olayları ve potansiyel çözümleri tartışın.

Hafta 10: Yapay Zeka'nın Geleceği

  • Slayt 1: Yapay Zeka'nın Geleceğine Bakış
  • Slayt 2: Gelişmekte Olan YZ Teknolojileri - Önümüzdeki yıllarda bizi neler bekliyor?
  • Slayt 3: Yapay Zeka ve İş Dünyası - Gelecekteki kariyer yolları.
  • Slayt 4: Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik - YZ'nin gezegenimizi koruma potansiyeli.
  • Slayt 5: Yapay Zeka ve Eğitim - Gelecekteki öğrenme yöntemleri.
  • Etkinlik Slaytı: Fikir Alışverişi - "Gelecekte yapay zekanın rolü sizce ne olacak?"
  • Ödev/Proje: Gelecekte Yapay Zeka'nın nasıl gelişeceğine dair bir tahminde bulunun. Özellikle eğitim, sağlık hizmetleri veya çevre koruma gibi bir alanı seçin ve Yapay Zeka'nın bu alanda nasıl bir etkisi olabileceğini araştırın.

Hafta 11: Proje Çalışması

  • Slayt 1: Final Projelerine Giriş
  • Slayt 2-5: Proje Planlama ve Geliştirme - Öğrencilerin kendi YZ projelerini planlama ve geliştirme süreci.
  • Etkinlik Slaytı: Proje Danışmanlığı - Öğrencilere bire bir geri bildirim ve yönlendirme.
  • Ödev/Proje: Kurs boyunca öğrendiklerinizi kullanarak kendi Yapay Zeka projenizi geliştirin. Projenizin amacını, kullanacağınız teknolojileri ve beklenen sonuçları açıklayın. Projeyi planlama ve geliştirme sürecini adım adım belgeleyin.

Hafta 12: Sunum ve Mezuniyet

  • Slayt 1: Proje Sunumlarına Giriş
  • Slayt 2-4: Öğrenci Projeleri - Öğrenciler, projelerini sınıf önünde sunar.
  • Slayt 5: Kurs Değerlendirmesi ve Geri Bildirim - Kurs boyunca öğrenilenlerin gözden geçirilmesi.
  • Etkinlik Slaytı: Sertifika Töreni - Başarıyla tamamlayan öğrencilere sertifikaların verilmesi. 

Duyuru Metni ve Görselleri

Yapay Zeka'nın Potansiyelini Keşfedin: 5., 6. ve 7. Sınıflar İçin Okul Sonrası Kursu

Çocuğunuzun geleceğini bu keskin zekâ kursu ile hazırlayın! 5. 6. ve 7. sınıf öğrencilerine yönelik tasarlanmış bu 12 haftalık program, yapay zekâ dünyasına derinlemesine bir dalış sunuyor; temel kavramlardan etik düşüncelere, günlük yaşamımızı nasıl dönüştürdüğüne kadar her yönüyle ele alıyor. Katılımcı çocuklar, sadece yapay zekâyı anlamakla kalmayacak, aynı zamanda onu etkin bir şekilde nasıl kullanacaklarını da öğrenecekler. Etkileyici uygulamalı aktiviteler, haftalık ödevler ve final projesi ile çocuğunuzun dijital çağda başarılı olması için gereken becerilerle donatılmasını sağlayın. Şimdi kaydolun ve çocuğunuza yapay zekâ becerileri geliştirmenin önemi konusunda benzersiz bir fırsat sunun. Tamamlama sertifikaları verilecektir. Sınırlı kontenjan mevcuttur!

Hazırlık İçin Faydalanabileceğiniz Kaynaklar
Online Kurslar:
Coursera, edX, and Khan Academy offer introductory courses on AI and machine learning basics.
Kitaplar: "Artificial Intelligence: A Guide for Thinking Humans" by Melanie Mitchell for a layman's overview; "AI Superpowers" by Kai-Fu Lee for understanding AI's impact.
Web Siteleri: Machine Learning for Kids (https://machinelearningforkids.co.uk/), Google's AI Experiments (https://experiments.withgoogle.com/collection/ai), and Scratch (https://scratch.mit.edu/) for practical tools.
Dergiler : "MIT Technology Review" and "Nature Machine Intelligence" takip edin.

 

 

 

> Yapay Zekâdan Yapay Zekâ Kursu

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi

burak_kilancDeğerli Okurlarımız,
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka (YZ) uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Bu sayımızda, Yapay Zeka konusunda ortaokul seviyesinde düzenlenebilecek bir kurs programının müfredatı, sunum içerikleri, ödevleri, duyuru metni ve görsellerinin oluşturulması ile ilgili görev verdik yapay zeka’ya. Kim bilir, bu yazımızı okuyan bazı öğretmenlerimiz, yapay zeka konusunda bir kurs programı oluşturmaya sıcak bakabilirler.
İletiler ChatGPT 4.0’a İngilizce verilmiş, yanıtlar İngilizce alınmış, sonrasında Türkçe’ye tercüme yine YZ’den istenmiştir.

I am a science teacher in a private secondary school in Istanbul. Our school has as a dadicated computer lab. Almost every one of our students owns a mobile phone, tablets and/or a computers. The majority of our pupils' parents are middle-class or mid-to-upper-class white collar workers. Our students are typical members of late-z and/or alpha-generation cohorts. The school principal asked me to design an online “after-school” course on “introduction to AI and how to use it effectively as a student”. Target audiance of the course will ve 5th-6th-7th graders. (We do not anticipate that the eighth graders will be interested in the course, as they are concentrating on their national core examinations.). The course will be offered in twelve weekly sessions of three hours each, ideally on Saturdays. The course will be a paid one (not for free). At the end of the course, the students will receive a certificate that indicate their “participation” or “successfully completed" status. Please help me to prepare/offer/design:

* Detailed syllabus (weekly) of the course.

 

The content of  presentation slides that I can use in each session
* Hands-on” practices/tasks that I can use during the sessions
* Weekly assignments/projects that I assign to the students,
* Announcement/advertisement text for the course that will be sent to parents (emphasizing the necessity of developing AI skills for future success)
* A logo and three illustrations to be used for announcement/advertisement.

Please list me resources that I can use/study to prepare myself for tutoring in this course.

 

İstanbul'da özel bir ortaokulda fen bilgisi öğretmeniyim. Okulumuz, öğrencilere adanmış bir bilgisayar laboratuvarına sahiptir. Öğrencilerimizin neredeyse her biri bir cep telefonu, tablet ve/veya bilgisayara sahiptir. Öğrencilerimizin çoğunun ebeveynleri orta sınıf veya orta-üst sınıf beyaz yakalı çalışanlardır. Öğrencilerimiz, geç Z kuşağı ve/veya alfa kuşağı kohortlarının tipik üyeleridir. Okul müdürü, öğrencilere “yapay zekaya giriş ve bunu bir öğrenci olarak nasıl etkili kullanacakları” konusunda çevrimiçi bir “okul sonrası” kursu tasarlamamı istedi. Kursun hedef kitlesi 5., 6. ve 7. sınıf öğrencileri olacak. (Sekizinci sınıf öğrencilerinin kursa ilgi göstermeyeceklerini öngörüyoruz, çünkü ulusal temel sınavlarına odaklanıyorlar.) Kurs, ideal olarak Cumartesi günleri olmak üzere, her biri üç saatlik on iki haftalık oturumlar halinde sunulacak. Kurs ücretli olacak (ücretsiz değil). Kursun sonunda, öğrencilere “katılım” veya “başarıyla tamamlandı” durumlarını belirten bir sertifika verilecek. Lütfen hazırlamama/yapmama/tasarlamama yardımcı olun:
* Kursun detaylı müfredatı (haftalık).
* Her oturumda kullanabileceğim sunum slaytlarının içeriği.
* Oturumlar sırasında kullanabileceğim “uygulamalı” pratikler/görevler.
* Öğrencilere atayacağım haftalık ödevler/projeler.
* Kursun duyurusu/reklamı için ebeveynlere gönderilecek metin (yapay zeka becerilerinin gelecekteki başarı için geliştirilmesinin gerekliliğini vurgulayarak).
* Duyuru/reklam için kullanılacak bir logo ve üç ilüstrasyon.

Bu kursa hazırlanmam için kullanabileceğim/kaynak olarak inceleyebileceğim materyalleri listeleyin lütfen.

 

 

Müfredat/Sunum İçerikleri/Etkinlikler/Ödevler

Hafta 1: Yapay Zeka'ya Giriş

  • Slayt 1: Hoş Geldiniz & Kursa Genel Bakış
  • Slayt 2: Yapay Zeka Nedir? - Tanımlar ve kapsam.
  • Slayt 3: Yapay Zeka'nın Kısa Tarihi - Turing'den bugüne ana kilometre taşları.
  • Slayt 4: Yapay Zeka Türleri - Dar Yapay Zeka ile Genel Yapay Zeka örnekleri.
  • Slayt 5: Yapay Zeka Nasıl Çalışır - Algoritmalar ve makine öğrenmesinin temel kavramı.
  • Slayt 6: Yapay Zeka'nın Önemi - Yenilikte ve karmaşık sorunların çözümünde rolü.
  • Etkinlik Slaytı: Etkileşimli Anket - "Sizce yapay zeka ne yapabilir?"
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka'nın tanımını yapın ve günlük hayatta karşılaşılan üç farklı Yapay Zeka uygulamasını araştırın. Bulduğunuz uygulamaların nasıl çalıştığını ve insanlar için nasıl bir yarar sağladığını kısaca açıklayın.

yapay_zekaHafta 2: Yapay Zeka'nın Günlük Hayatımıza Etkileri

  • Slayt 1: Günlük Hayatta Yapay Zeka
  • Slayt 2: Akıllı Cihazlardaki Yapay Zeka - Akıllı telefonlar, akıllı evler ve yardımcılar.
  • Slayt 3: Eğlence Sektöründeki Yapay Zeka - Akış hizmetleri, oyunlar ve içerik oluşturma.
  • Slayt 4: Eğitimde Yapay Zeka - Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğretmen botlar ve eğitim uygulamaları.
  • Slayt 5: Yapay Zeka'nın Geleceği
  • Etkinlik Slaytı: Grup Tartışması - "Günlük rutininizde bir yapay zeka etkisi belirleyin."
  • Ödev/Proje: Kendi yaşamınızda Yapay Zeka'nın etkilerini gözlemleyin. Bir hafta boyunca kullandığınız akıllı cihazları, uygulamaları ve servisleri not alın. Her biri için, Yapay Zeka'nın nasıl bir rol oynadığını ve yaşamınızı nasıl kolaylaştırdığını tartışın.

Hafta 3: Veriyi Anlama

  • Slayt 1: Yapay Zeka'da Verinin Rolü
  • Slayt 2: Veri Kaynakları - Verinin nasıl toplandığı ve kullanıldığı.
  • Slayt 3: Veri İşleme - Veri temizleme ve hazırlığına giriş.
  • Slayt 4: Gizlilik ve Güvenlik - Veri korumanın önemi.
  • Slayt 5: Etik Veri Kullanımı - Yapay Zeka'da veriyi sorumlu bir şekilde kullanmak.
  • Etkinlik Slaytı: Vaka Çalışması - "Veri gizliliğinin önemi."
  • Ödev/Proje: Bir veri toplama projesi tasarlayın. Sınıfınızdaki öğrencilerin çeşitli özelliklerini (örneğin, en sevdikleri renk, spor dalı, kitap türü vb.) anket kullanarak toplayın. Topladığınız verileri nasıl işleyeceğinizi ve bir sonuca nasıl ulaşacağınızı açıklayın.

Hafta 4: Makine Öğrenmesi Temelleri

  • Slayt 1: Makine Öğrenmesi Nedir?
  • Slayt 2: Makine Öğrenmesi Türleri - Gözetimli ve gözetimsiz öğrenme.
  • Slayt 3: Algoritmalar ve Modeller - Algoritmaların nasıl öğrendiğine basit bir bakış.
  • Slayt 4: Makine Öğrenmesinin Uygulamaları
  • Slayt 5: Makine Öğrenmesi ve Yapay Zeka - İlişkinin anlaşılması.
  • Etkinlik Slaytı: Etkileşimli Quiz - Makine öğrenmesi temellerinizi test edin.
  • Ödev/Proje: Basit bir makine öğrenmesi problemi seçin (örneğin, meyve resimlerini sınıflandırmak). İnternetten toplayabileceğiniz kısıtlı sayıda veri ile bir sınıflandırma kılavuzu hazırlayın ve bu verileri nasıl kullanabileceğinizi açıklayın.

yapay_zekaHafta 5: Basit Yapay Zeka Modelleri Oluşturma

  • Slayt 1: Yapay Zeka Modelleri Oluşturmaya Giriş
  • Slayt 2: Başlangıç Seviyesi Araçlar - Scratch for AI, Google'ın Teachable Machine gibi.
  • Slayt 3: Adım Adım Model Oluşturma - Basit bir rehber.
  • Slayt 4: İlk Modelinizi Eğitme - Veri setlerini kullanarak AI'nızı eğitmek.
  • Slayt 5: Modelleri Test Etme ve İyileştirme
  • Etkinlik Slaytı: Pratik Egzersiz - Temel bir AI modeli oluşturun.
  • Ödev/Proje: Google'ın Teachable Machine'ını kullanarak kendi basit Yapay Zeka modelinizi oluşturun. Modelinizin ne yapabileceğini (örneğin, el hareketlerini tanıma, ses tonunu ayırt etme) seçin ve eğitim sürecini belgeleyin.

Hafta 6: Yaratıcı Sanatlar ve Oyunlarda Yapay Zeka

  • Slayt 1: Yaratıcılıkta Yapay Zeka
  • Slayt 2: Sanatta Yapay Zeka - Yapay zeka üretilmiş sanatı keşfetmek.
  • Slayt 3: Müzikte Yapay Zeka - Yapay zekanın nasıl müzik bestelediği.
  • Slayt 4: Video Oyunlarında Yapay Zeka - Oynanışı ve geliştirmeyi nasıl geliştirdiği.
  • Slayt 5: Yaratıcı Yapay Zeka Projeniz - Öğrencilerde yaratıcılığı teşvik etmek.
  • Etkinlik Slaytı: Grup Aktivitesi - "Bir yapay zeka üretilmiş sanat eseri oluşturun."
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka kullanarak bir sanat eseri veya müzik parçası oluşturun. Bu projede kullanabileceğiniz çeşitli araçları (örneğin, DeepArt, Jukedeck) araştırın ve oluşturduğunuz eseri sınıfla paylaşın.

Hafta 7: Sorun Çözmede Yapay Zeka

  • Slayt 1: Sorun Çözücü Olarak Yapay Zeka
  • Slayt 2: Sağlıkta Yapay Zeka - Tanı, tedavi planları ve araştırma.
  • Slayt 3: Çevre Biliminde Yapay Zeka - İklim değişikliği, koruma çabaları.
  • Slayt 4: Akıllı Şehirlerde Yapay Zeka - Trafik yönetimi, güvenlik ve hizmetler.
  • Slayt 5: Yapay Zeka ile Sorun Çözme - Sorunlara yapay zeka kullanarak nasıl yaklaşılacağı.
  • Etkinlik Slaytı: Sorun Çözme Meydan Okuması - "Yerel bir sorun için yapay zeka çözümü tasarlayın."
  • Ödev/Proje: Yerel veya küresel bir sorunu seçin ve Yapay Zeka'nın bu sorunu nasıl çözebileceği üzerine bir fikir geliştirin. Çözümünüzü destekleyen araştırmaları ve Yapay Zeka teknolojilerini kullanma planınızı detaylandırın.

Hafta 8: Robotik ve Yapay Zeka

  • Slayt 1: Robotiğe Giriş
  • Slayt 2: Robotları Nasıl Yapay Zeka Sürer - Endüstri, sağlık hizmetleri ve evde örnekler.
  • Slayt 3: Basit Robotlar Yapımı - DIY robotik kitleri hakkında genel bakış.
  • Slayt 4: Robotik ve Yapay Zeka'nın Geleceği
  • Slayt 5: Robotikte Etik Düşünceler
  • Etkinlik Slaytı: Demontrasyon - "Basit bir robot görevi programlama."
  • Ödev/Proje: Basit bir robotik proje tasarlayın. Projenizin amacını, kullanmayı planladığınız bileşenleri ve robotunuzun nasıl Yapay Zeka ile hareket edeceğini açıklayın.

Hafta 9: Etik ve Yapay Zeka

  • Slayt 1: Yapay Zeka'da Etik Önemi
  • Slayt 2: Yapay Zeka'da Önyargı - Önyargının nasıl oluştuğu ve etkileri.
  • Slayt 3: Yapay Zeka Karar Alma - Etik düşünceler.
  • Slayt 4: Sorumlu Yapay Zeka Kullanımı - Etik YZ geliştirme ve kullanımı için rehberlik.
  • Slayt 5: Yapay Zeka Etiklerinin Geleceği
  • Etkinlik Slaytı: Grup Tartışması - "YZ senaryolarındaki etik ikilemleri değerlendirme.”
  • Ödev/Proje: Yapay Zeka'nın etik sorunlarına dair bir araştırma makalesi yazın. Özellikle, önyargı, gizlilik ve otomasyonun etkileri gibi konulara odaklanın. Bulduğunuz örnek olayları ve potansiyel çözümleri tartışın.

Hafta 10: Yapay Zeka'nın Geleceği

  • Slayt 1: Yapay Zeka'nın Geleceğine Bakış
  • Slayt 2: Gelişmekte Olan YZ Teknolojileri - Önümüzdeki yıllarda bizi neler bekliyor?
  • Slayt 3: Yapay Zeka ve İş Dünyası - Gelecekteki kariyer yolları.
  • Slayt 4: Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik - YZ'nin gezegenimizi koruma potansiyeli.
  • Slayt 5: Yapay Zeka ve Eğitim - Gelecekteki öğrenme yöntemleri.
  • Etkinlik Slaytı: Fikir Alışverişi - "Gelecekte yapay zekanın rolü sizce ne olacak?"
  • Ödev/Proje: Gelecekte Yapay Zeka'nın nasıl gelişeceğine dair bir tahminde bulunun. Özellikle eğitim, sağlık hizmetleri veya çevre koruma gibi bir alanı seçin ve Yapay Zeka'nın bu alanda nasıl bir etkisi olabileceğini araştırın.

Hafta 11: Proje Çalışması

  • Slayt 1: Final Projelerine Giriş
  • Slayt 2-5: Proje Planlama ve Geliştirme - Öğrencilerin kendi YZ projelerini planlama ve geliştirme süreci.
  • Etkinlik Slaytı: Proje Danışmanlığı - Öğrencilere bire bir geri bildirim ve yönlendirme.
  • Ödev/Proje: Kurs boyunca öğrendiklerinizi kullanarak kendi Yapay Zeka projenizi geliştirin. Projenizin amacını, kullanacağınız teknolojileri ve beklenen sonuçları açıklayın. Projeyi planlama ve geliştirme sürecini adım adım belgeleyin.

Hafta 12: Sunum ve Mezuniyet

  • Slayt 1: Proje Sunumlarına Giriş
  • Slayt 2-4: Öğrenci Projeleri - Öğrenciler, projelerini sınıf önünde sunar.
  • Slayt 5: Kurs Değerlendirmesi ve Geri Bildirim - Kurs boyunca öğrenilenlerin gözden geçirilmesi.
  • Etkinlik Slaytı: Sertifika Töreni - Başarıyla tamamlayan öğrencilere sertifikaların verilmesi. 

Duyuru Metni ve Görselleri

Yapay Zeka'nın Potansiyelini Keşfedin: 5., 6. ve 7. Sınıflar İçin Okul Sonrası Kursu

Çocuğunuzun geleceğini bu keskin zekâ kursu ile hazırlayın! 5. 6. ve 7. sınıf öğrencilerine yönelik tasarlanmış bu 12 haftalık program, yapay zekâ dünyasına derinlemesine bir dalış sunuyor; temel kavramlardan etik düşüncelere, günlük yaşamımızı nasıl dönüştürdüğüne kadar her yönüyle ele alıyor. Katılımcı çocuklar, sadece yapay zekâyı anlamakla kalmayacak, aynı zamanda onu etkin bir şekilde nasıl kullanacaklarını da öğrenecekler. Etkileyici uygulamalı aktiviteler, haftalık ödevler ve final projesi ile çocuğunuzun dijital çağda başarılı olması için gereken becerilerle donatılmasını sağlayın. Şimdi kaydolun ve çocuğunuza yapay zekâ becerileri geliştirmenin önemi konusunda benzersiz bir fırsat sunun. Tamamlama sertifikaları verilecektir. Sınırlı kontenjan mevcuttur!

Hazırlık İçin Faydalanabileceğiniz Kaynaklar
Online Kurslar:
Coursera, edX, and Khan Academy offer introductory courses on AI and machine learning basics.
Kitaplar: "Artificial Intelligence: A Guide for Thinking Humans" by Melanie Mitchell for a layman's overview; "AI Superpowers" by Kai-Fu Lee for understanding AI's impact.
Web Siteleri: Machine Learning for Kids (https://machinelearningforkids.co.uk/), Google's AI Experiments (https://experiments.withgoogle.com/collection/ai), and Scratch (https://scratch.mit.edu/) for practical tools.
Dergiler : "MIT Technology Review" and "Nature Machine Intelligence" takip edin.

 

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Mart 2024 09:12

Gösterim: 1323

Yavuz Kara - Eğitim Yöneticisi / Eğitim Fütüristi

 

yavuz_kara_Fütürizm, gelecek hakkındaki “oluşmuş bir gelecek vardır veya biz ona gideriz ya da onu tahmin ederiz” şeklindeki yaygın ve edilgen algıyı değiştirmeyi hedefleyen bakış açısıdır. Fütürizm çoklu disipliner yaklaşımla, uzgörülü (uzak, uzmanlıkla, uzlaşmacı), yenilikçi, stratejik ve sürdürülebilir senaryolar geliştirme çabasıdır.
Fütüristler, basit anlatımla “gelecek senaryoları üzerine düşünen ve geleceğe dair uzgörülerde (uzgörü: uzak, uzman, uzlaşmacı) bulunan kişiler, gelecekçiler” olarak tanımlanmaktadır. Fütürist olmak için özel eğitim almak gerekmemekle birlikte gelecek için bol bol senaryo yaratmak, hayaller kurmak ve olumlu gelecek tasarımı yapmak “Fütürist” olmak için yeterlidir. İşte bu noktada eğitimciler olarak bizler iyi birer fütürist olma çabasında olmalıyız. Çünkü işimiz öğrencileri geleceğe hazırlamak bu noktada öğrencileri gelecek ile ne kadar erken tanıştırır ve onları, gelecek için gerekli olan beceri ve yetkinlikler ile donatırsak o kadar faydamız olur. İsterseniz gelin şimdi Eğitimde Fütürizm nedir ve geleceği şekillendiren yenilikçi yaklaşımlar neler olmalıdır? Hep birlikte inceleyelim.
Bildiğiniz gibi, geleneksel eğitim modelleri, hızla değişen dünya ile başa çıkmakta zorlanıyor. Teknolojik ilerlemeler, kültürel dönüşümler ve ekonomik değişimler, eğitim sistemlerimizi gözden geçirmemizi ve geleceği şekillendiren fütüristik yaklaşımlara yönelmemizi gerektiriyor. İşte bo noktada; Eğitimde fütürizm, geleneksel öğretim modellerinin ötesine geçerek, geleceğin eğitim ve öğretim yöntemlerini keşfetmeyi hedeflemektedir. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde fütüristik eğitim yaklaşımları, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha etkili ve yenilikçi bir şekilde cevap verebilecek stratejilere odaklanır.

Fütürizmin Temel İlkeleri
Özgürlük ve Yenilikçilik: Fütürizm, geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak özgürlüğe ulaşmayı hedefler. Eğitimde bu, yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi ve öğrenme süreçlerinin esnekliğini artırması anlamına gelir.
Değişime Açıklık: Fütürist bir bakış açısıyla, eğitimdeki değişimleri kabul etmek ve bu değişimlere uyum sağlamak önemlidir. Teknoloji, öğrenme yöntemleri ve müfredat sürekli olarak evrilmektedir.
Planlama ve Öngörü: Fütürist bir düşünce, geleceği planlamayı içerir. Eğitimde bu, öğrenci başarısını artırmak için uzun vadeli hedefler belirlemeyi ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirmeyi içerir.

Eğitimde Fütürizmin Uygulanması
Teknoloji Odaklı Eğitim: Dijital araçlar ve çevrimiçi platformlar, öğrencilere daha etkili ve kişiselleştirilmiş bir eğitim sunma potansiyeline sahiptir. Sanal gerçeklik, yapay zeka ve diğer teknolojiler, sınıf içi deneyimleri dönüştürebilir.
Esnek Öğrenme Ortamları: Fütürist bir yaklaşımla, öğrencilere esneklik sağlayan öğrenme ortamları oluşturulmalıdır. Uzaktan eğitim, hibrit modeller ve bireysel öğrenme planları bu esnekliği destekler.
İş Dünyası İle İşbirliği: Eğitim kurumları, iş dünyası ile işbirliği yaparak öğrencilere gelecekteki iş becerilerini kazandırmalıdır. Stajlar, mentorluk programları ve endüstri ile ilişkiler bu alanda önemlidir.

Okulöncesi Eğitim: Oyunla Geleceği Keşfetmek
Okul Öncesi dönem, çocukların dünyayı keşfettikleri ve temel becerileri geliştirdikleri kritik bir aşamadır. Fütüristik okul öncesi eğitim, oyun tabanlı öğrenme, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojik araçlarla çocukların merakını ve yaratıcılığını desteklemeli ayrıca bu aşamada, öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimine odaklanan interaktif öğrenme ortamları sunmalıdır. Ayrıca öğretmenler, öğrencilerin bireysel öğrenme ihtiyaçlarına odaklanarak özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sağlamalıdır.

İlkokul: STEM , Kodlama, Robotik ve Yapay Zeka ile Bilgiye Yolculuk
İlkokul seviyesinde fütüristik eğitim, STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) odaklı öğrenmeyi vurgular. Öğrencilere bilimi, teknolojiyi, mühendisliği ve matematiği öğretmek, onları geleceğin teknolojik çağında başarılı olmaları için hazırlar. Kodlama, robotik ve yapay zeka gibi konular, öğrencilere problem çözme becerileri kazandırarak geleceğin teknoloji ortamına hazırlar. Ayrıca interaktif eğitim materyalleri, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirir ve yaratıcılıklarını teşvik eder. Kültürlerarası anlayış ve dijital vatandaşlık konuları da Fütüristlik eğitim yaklaşımın temel öğelerinden biridir.

Ortaokul: Proje Tabanlı Öğrenme ve Sosyal Sorumluluk
Ortaokul seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere derinlemesine konu anlama ve eleştirel düşünme becerileri kazandırmayı amaçlar. fütüristik eğitim proje tabanlı öğrenme ve sosyal sorumluluk projelerine odaklanır. Öğrenciler, gerçek dünya sorunlarına çözüm arayışında kendi projelerini geliştirir ve sosyal sorumluluk bilinci kazanırlar. Proje tabanlı öğrenme, sanal sınıflar ve öğrenci merkezli değerlendirme yöntemleri bu aşamada önem kazanır. Ayrıca, öğrencilerin meslek odaklı becerilerini geliştirmelerine yönelik programlar da dikkate alınmalıdır.

Lise: Mesleki Beceriler ve Endüstri 4.0'a Hazırlık
Lise seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere meslek odaklı beceriler kazandırmayı ve onları iş dünyasına hazırlamayı amaçlar. Endüstri 4.0'a uygun eğitim programları, öğrencilere dijital yetkinlikler kazandırır ve teknoloji odaklı kariyerler için hazırlar. Staj ve işbirliği projeleri, öğrencilerin gerçek dünya deneyimi kazanmalarını sağlar.

Üniversite: Disiplinlerarası Çalışma ve Küresel Vatandaşlık
Üniversite seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere disiplinler arası çalışma, problem çözme yetenekleri ve girişimcilik ruhu kazandırmayı hedefler. Sanal laboratuvarlar, uzaktan eğitim ve küresel işbirlikleri, öğrencileri küresel sorunlara çözüm bulma konusunda teşvik eder.

Sonuç olarak; Fütüristik Eğitimle Öğrencileri Geleceğe Hazırlanmalıyız
Eğitimde fütürizm, öğrencileri geleceğe hazırlamak ve onları değişen dünya ile uyumlu kılmak için önemli bir araçtır. Eğitimde fütürizm, öğrencileri geleceğe hazırlamak için dinamik ve özelleştirilmiş bir yaklaşım sunar. Okul Öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde uygulanan fütüristik eğitim modeli, öğrencilere sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda onları eleştirel düşünceye teşvik eder ve onlara hayatları boyunca süren öğrenme yetenekleri kazandırır. Eğitimde fütürizm, öğrencileri sadece bugünkü dünyaya değil, aynı zamanda gelecekteki belirsizliklere ve değişimlere de hazırlar.
* Johnson, S. (2019). "The Future of Early Childhood Education: Advancements and Innovations."
* Siraj-Blatchford, I., & Manni, L. (2019). "From quality to the future: Theories of change in early childhood development, care and education."
* Papert, S. (1980). "Mindstorms: Children, Computers, and Powerful Ideas."
* Kafai, Y. B., & Resnick, M. (Eds.). (1996). "Constructionism in Practice: Designing, Thinking, and Learning in a Digital World.
* Thomas, D., & Brown, J. S. (2011). "A New Culture of Learning: Cultivating the Imagination for a World of Constant Change."
* Darling-Hammond, L., & Trujillo, T. (2017). "Preparing Teachers for Deeper Learning."
* Wagner, T. (2012). "Creating Innovators: The Making of Young People Who Will Change the World."
* World Economic Forum. (2018). "The Future of Jobs Report.
* Brown, P. C., Roediger, H. L., & McDaniel, M. A. (2014). "Make It Stick: The Science of Successful Learning."
* UNESCO. (2015). "Rethinking Education: Towards a Global Common Good
* Kalafat, H. (2020). Fütürizm. berAkademi1
* Uludağ Üniversitesi. (2019). Fütürizm
https://futurizm.org/
 

https://www.flowcode.com/page/yavuzkara74

 

 

 

 

> Eğitimde Fütürizm - Geleceğin Öğrenme Deneyimi

Yavuz Kara - Eğitim Yöneticisi / Eğitim Fütüristi

 

yavuz_kara_Fütürizm, gelecek hakkındaki “oluşmuş bir gelecek vardır veya biz ona gideriz ya da onu tahmin ederiz” şeklindeki yaygın ve edilgen algıyı değiştirmeyi hedefleyen bakış açısıdır. Fütürizm çoklu disipliner yaklaşımla, uzgörülü (uzak, uzmanlıkla, uzlaşmacı), yenilikçi, stratejik ve sürdürülebilir senaryolar geliştirme çabasıdır.
Fütüristler, basit anlatımla “gelecek senaryoları üzerine düşünen ve geleceğe dair uzgörülerde (uzgörü: uzak, uzman, uzlaşmacı) bulunan kişiler, gelecekçiler” olarak tanımlanmaktadır. Fütürist olmak için özel eğitim almak gerekmemekle birlikte gelecek için bol bol senaryo yaratmak, hayaller kurmak ve olumlu gelecek tasarımı yapmak “Fütürist” olmak için yeterlidir. İşte bu noktada eğitimciler olarak bizler iyi birer fütürist olma çabasında olmalıyız. Çünkü işimiz öğrencileri geleceğe hazırlamak bu noktada öğrencileri gelecek ile ne kadar erken tanıştırır ve onları, gelecek için gerekli olan beceri ve yetkinlikler ile donatırsak o kadar faydamız olur. İsterseniz gelin şimdi Eğitimde Fütürizm nedir ve geleceği şekillendiren yenilikçi yaklaşımlar neler olmalıdır? Hep birlikte inceleyelim.
Bildiğiniz gibi, geleneksel eğitim modelleri, hızla değişen dünya ile başa çıkmakta zorlanıyor. Teknolojik ilerlemeler, kültürel dönüşümler ve ekonomik değişimler, eğitim sistemlerimizi gözden geçirmemizi ve geleceği şekillendiren fütüristik yaklaşımlara yönelmemizi gerektiriyor. İşte bo noktada; Eğitimde fütürizm, geleneksel öğretim modellerinin ötesine geçerek, geleceğin eğitim ve öğretim yöntemlerini keşfetmeyi hedeflemektedir. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde fütüristik eğitim yaklaşımları, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha etkili ve yenilikçi bir şekilde cevap verebilecek stratejilere odaklanır.

Fütürizmin Temel İlkeleri
Özgürlük ve Yenilikçilik: Fütürizm, geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak özgürlüğe ulaşmayı hedefler. Eğitimde bu, yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi ve öğrenme süreçlerinin esnekliğini artırması anlamına gelir.
Değişime Açıklık: Fütürist bir bakış açısıyla, eğitimdeki değişimleri kabul etmek ve bu değişimlere uyum sağlamak önemlidir. Teknoloji, öğrenme yöntemleri ve müfredat sürekli olarak evrilmektedir.
Planlama ve Öngörü: Fütürist bir düşünce, geleceği planlamayı içerir. Eğitimde bu, öğrenci başarısını artırmak için uzun vadeli hedefler belirlemeyi ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirmeyi içerir.

Eğitimde Fütürizmin Uygulanması
Teknoloji Odaklı Eğitim: Dijital araçlar ve çevrimiçi platformlar, öğrencilere daha etkili ve kişiselleştirilmiş bir eğitim sunma potansiyeline sahiptir. Sanal gerçeklik, yapay zeka ve diğer teknolojiler, sınıf içi deneyimleri dönüştürebilir.
Esnek Öğrenme Ortamları: Fütürist bir yaklaşımla, öğrencilere esneklik sağlayan öğrenme ortamları oluşturulmalıdır. Uzaktan eğitim, hibrit modeller ve bireysel öğrenme planları bu esnekliği destekler.
İş Dünyası İle İşbirliği: Eğitim kurumları, iş dünyası ile işbirliği yaparak öğrencilere gelecekteki iş becerilerini kazandırmalıdır. Stajlar, mentorluk programları ve endüstri ile ilişkiler bu alanda önemlidir.

Okulöncesi Eğitim: Oyunla Geleceği Keşfetmek
Okul Öncesi dönem, çocukların dünyayı keşfettikleri ve temel becerileri geliştirdikleri kritik bir aşamadır. Fütüristik okul öncesi eğitim, oyun tabanlı öğrenme, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojik araçlarla çocukların merakını ve yaratıcılığını desteklemeli ayrıca bu aşamada, öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimine odaklanan interaktif öğrenme ortamları sunmalıdır. Ayrıca öğretmenler, öğrencilerin bireysel öğrenme ihtiyaçlarına odaklanarak özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sağlamalıdır.

İlkokul: STEM , Kodlama, Robotik ve Yapay Zeka ile Bilgiye Yolculuk
İlkokul seviyesinde fütüristik eğitim, STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) odaklı öğrenmeyi vurgular. Öğrencilere bilimi, teknolojiyi, mühendisliği ve matematiği öğretmek, onları geleceğin teknolojik çağında başarılı olmaları için hazırlar. Kodlama, robotik ve yapay zeka gibi konular, öğrencilere problem çözme becerileri kazandırarak geleceğin teknoloji ortamına hazırlar. Ayrıca interaktif eğitim materyalleri, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirir ve yaratıcılıklarını teşvik eder. Kültürlerarası anlayış ve dijital vatandaşlık konuları da Fütüristlik eğitim yaklaşımın temel öğelerinden biridir.

Ortaokul: Proje Tabanlı Öğrenme ve Sosyal Sorumluluk
Ortaokul seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere derinlemesine konu anlama ve eleştirel düşünme becerileri kazandırmayı amaçlar. fütüristik eğitim proje tabanlı öğrenme ve sosyal sorumluluk projelerine odaklanır. Öğrenciler, gerçek dünya sorunlarına çözüm arayışında kendi projelerini geliştirir ve sosyal sorumluluk bilinci kazanırlar. Proje tabanlı öğrenme, sanal sınıflar ve öğrenci merkezli değerlendirme yöntemleri bu aşamada önem kazanır. Ayrıca, öğrencilerin meslek odaklı becerilerini geliştirmelerine yönelik programlar da dikkate alınmalıdır.

Lise: Mesleki Beceriler ve Endüstri 4.0'a Hazırlık
Lise seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere meslek odaklı beceriler kazandırmayı ve onları iş dünyasına hazırlamayı amaçlar. Endüstri 4.0'a uygun eğitim programları, öğrencilere dijital yetkinlikler kazandırır ve teknoloji odaklı kariyerler için hazırlar. Staj ve işbirliği projeleri, öğrencilerin gerçek dünya deneyimi kazanmalarını sağlar.

Üniversite: Disiplinlerarası Çalışma ve Küresel Vatandaşlık
Üniversite seviyesinde fütüristik eğitim, öğrencilere disiplinler arası çalışma, problem çözme yetenekleri ve girişimcilik ruhu kazandırmayı hedefler. Sanal laboratuvarlar, uzaktan eğitim ve küresel işbirlikleri, öğrencileri küresel sorunlara çözüm bulma konusunda teşvik eder.

Sonuç olarak; Fütüristik Eğitimle Öğrencileri Geleceğe Hazırlanmalıyız
Eğitimde fütürizm, öğrencileri geleceğe hazırlamak ve onları değişen dünya ile uyumlu kılmak için önemli bir araçtır. Eğitimde fütürizm, öğrencileri geleceğe hazırlamak için dinamik ve özelleştirilmiş bir yaklaşım sunar. Okul Öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde uygulanan fütüristik eğitim modeli, öğrencilere sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda onları eleştirel düşünceye teşvik eder ve onlara hayatları boyunca süren öğrenme yetenekleri kazandırır. Eğitimde fütürizm, öğrencileri sadece bugünkü dünyaya değil, aynı zamanda gelecekteki belirsizliklere ve değişimlere de hazırlar.
* Johnson, S. (2019). "The Future of Early Childhood Education: Advancements and Innovations."
* Siraj-Blatchford, I., & Manni, L. (2019). "From quality to the future: Theories of change in early childhood development, care and education."
* Papert, S. (1980). "Mindstorms: Children, Computers, and Powerful Ideas."
* Kafai, Y. B., & Resnick, M. (Eds.). (1996). "Constructionism in Practice: Designing, Thinking, and Learning in a Digital World.
* Thomas, D., & Brown, J. S. (2011). "A New Culture of Learning: Cultivating the Imagination for a World of Constant Change."
* Darling-Hammond, L., & Trujillo, T. (2017). "Preparing Teachers for Deeper Learning."
* Wagner, T. (2012). "Creating Innovators: The Making of Young People Who Will Change the World."
* World Economic Forum. (2018). "The Future of Jobs Report.
* Brown, P. C., Roediger, H. L., & McDaniel, M. A. (2014). "Make It Stick: The Science of Successful Learning."
* UNESCO. (2015). "Rethinking Education: Towards a Global Common Good
* Kalafat, H. (2020). Fütürizm. berAkademi1
* Uludağ Üniversitesi. (2019). Fütürizm
https://futurizm.org/
 

https://www.flowcode.com/page/yavuzkara74

 

 

 

 

Son Güncelleme: Cuma, 01 Mart 2024 10:53

Gösterim: 1409

Prof. Dr. Cemil Öztürk - Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi

cemil_ozturk.Eğitim sistemleri insanların öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulan yapılardır. Bu sistemin ana ögesi öğretmenlerdir. Çünkü öğretim sürecini planlayıp yürütenler onlardır. Bu nedenle bir ülkenin eğitim sisteminin kalitesi, öğretmenlerinin kalitesi ile doğru orantılıdır. Öğretmenlerin kalitesi ise büyük oranda öğretmen yetiştiren kurumların girdilerinin kalitesine endekslidir. Başka bir ifadeyle öğretmen yetiştiren kurumların nitelikli öğretmen yetiştirmeleri için öğretim elemanı, öğrenci, eğitim ortamı ve kaynağı gibi işleyen ve işlenen temel girdilerin kaliteli olması gerekir. Bu da ülkenin bunları sağlayacak kaynaklara sahip olmasına bağlıdır. UNESCO verilerine göre eğitime daha fazla kaynak ayırabilen ülkelerin eğitim sistemleri daha başarılıdır.

Girdiler, Nicelik ve Kalite
Cumhuriyet Türkiye’si, yeni öğretmen yetiştirme sistemini kurarken, kalite için girdi niteliğinin öneminin farkında olmuştur. Bu nedenle öğretmen yetiştiren kurumlara olabildiğince yeterli kaynak ayırmaya çalışmıştır. Atatürk döneminde John Dewey’nin önerisi üzerine, Fransa’nın Ecole Normale Superior’u gibi, sistemin model ve öncü kurumu olarak kurulan Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü, ultra modernliğin sembolü olan yerleşkesi, öğretim elemanları ve öğrencileri, öğrenme ortam ve kaynakları ile bu farkındalığın en somut örneği olmuştur. Yüksek Muallim Mektebi | Yüksek Öğretmen Okulları, Musiki Muallim Mektebi ve Köy Enstitüleri gibi başarılı modeller geliştirmiştir. Fakat gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, bu modelleri yaygınlaştıracak beşerî ve malî kaynaklara sahip olmadığı için, uzun yıllar nitelikli öğretmen açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu açığı kapatmak için ise kimi zaman palyatif çözümler üretmiştir. Köy eğitmen kursları, asker öğretmenlik, hızlandırılmış öğretmen yetiştirme programları bunlara örnek verilebilir. Ayrıca alan dışından öğretmen atama da öğretmen açığının dayattığı çözümlerden biri olmuştur.

Toplumsal Açık Sistem ve Çevre
Eğitim sistemleri, içinde bulundukları çevrenin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kurulurlar ve bu işlevi yerine getirdikleri sürece meşrudurlar ve varlıklarını sürdürebi-lirler. Kuramsal olarak eğitim sistemleri toplumsal açık sitemlerdir. Canlı bir organizma gibi çevreleri ile alışveriş içindedirler. Çev-relerinden aldıkları girdilerle yaşarlar. Asıl işlevleri çevreden aldıkları girdileri işleyip çevrenin ihtiyaçlarına uygun çıktılara dönüştürmektir. Bu çıktılar eğitilmiş insan, bilgi, beceri, değer, teknoloji vb.den oluşurlar. Öğretmen yetiştirme sistemleri doğal olarak içinde bulundukları eğitim sistemleri gibi birer toplumsal açık sistemdir.
Türkiye’de öğretmen yetiştirme sistemi, çevrenin değişen ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Tarımsal üretimi ve köy kalkınmasını desteklemek üzere Köy Muallim Mektepleri, Köy Eğitmen Kursları, Köy Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleriaçılmış; ticaret ve sanayideki gelişmelere paralel olarak çeşitlenen eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere de meslekî ve teknik öğretime öğretmen yetiştiren kurumlar açılmıştır. Öğretmen yetiştirmenin üniversitelere devrine kadar (1982) öğretmen yetiştiren kurum türü sayısı 37’ye, bunlar tarafından yürütülen program sayısı da 140’a çıkmıştır. Her türlü girdisi (yerleşke, personel, program, araç-gereç vb.) MEB tarafından temin edilen bu kurumların kon-tenjanları da öğretmen ihtiyacına göre belir-leniyordu. Mezun olduktan sonra MEB tarafından istihdam edilmesi garanti olan öğrencilerin kuruma yönelik olumlu tutum düzeyi son derece yüksekti. Üniversitelerde öğretmen yetiştirme döneminde ihtiyaç – kontenjan dengesinin bozulup ihtiyaç fazlası öğretmen sayısının katlanarak artması, öğrenci girdisinin kalitesini, öğrenim gören öğrencilerin de motivasyonunu düşürmüştür.
Öğretmen yetiştiren kurum türü sayısının bu denli artması, açıldıkları yıllarda yüksek öğretimin yeterince gelişmemesinin sonucudur. Öyle ki, gelişmiş ülkelerde öğretmen yetiştirme programlarındaki alan bilgisi dersleri, aynı üniversitenin alan bilgisi eğitimi veren birimlerinden alıyorlardı. Öğretmenlik bilgisi dersleri öğretmen yetiştiren kurumlarda veriliyordu. Oysa Erken Cumhuriyet döneminde Türkiye’de böyle bir işbölümü yapılabilecek kurumlar yoktu. Bu da özellikle meslekî ve teknik eğitimde alan bilgisi, meslek bilgisi ve genel kültür derslerinin aynı kurum tarafından verildiği kaynaşık program modelini dayatıyordu. Bu program modeli üniversitelerin çatısı altında öğretmen yetiştiren kurumlarda da devam edecekti.
Ne var ki bu sistem üniversitelerde birbirini tekrar eden (duplike) programların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Liselere öğretmen yetiştiren programlardaki alan bilgisi dersleri, aynı üniversitenin bir başka biriminde de veriliyordu. Öğretmenlik meslek eğitimi dersleri hariç, iki kurumda aşağı yukarı bütün dersler aynı idi. Bu durum üniversite yapılanma ilkelerine tümüyle aykırıydı. Bu nedenle 2009 yılından itibaren meslekî ve teknik eğitim fakülteleri fakültelerine dönüştürüldü. Bu alanlarda öğretmen yetiştirmede ardışık program modeline geçildi.

Eğitim/Eğitim Bilimleri Fakülteleri
Günümüzde Türkiye’de öğretmen yetiştirme programlarının büyük bir bölümü eğitim/eğitim bilimleri fakülteleri tarafından yürütülmektedir. İlahiyat fakülteleri ve beden eğitimi yüksekokulu da öğretmen yetiştiren programlara sahiptir. Fakat sistemin amiral gemisi eğitim/eğitim bilimleri fakülteleridir. EPDAD tarafından gerçekleştirilen dış değerlendirmelere dair raporlar, bu fakültelerin güçlü ve gelişmeye açık yönlerini ortaya koymaktadır. Aşağıda bu raporlar ışığında eğitim fakültelerinin bugünkü durumu maddeler halinde özetlenmektedir:
Öğretim Elemanları. Öğretim elemanlarının akademik niteliği hızla gelişmektedir. 1982’de bir elin parmaklarını geçmeyen doktoralı öğretim elemanı oranı -araştırma görevlileri hariç- %80’lere ulaşmıştır. Eğitim fakülteler, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı bakımından en kötü durumda olan yüksek öğretim kurumlarıdır. Ayrıca öğretim elemanlarının kariyer alanları ile programlardaki derslerin dağılımı arasında uygunluk bulunmamaktadır. YÖK’ün ilgili yazılarına göre, bir öğretmenlik lisans programının açılması için söz konusu programın kadrosunda o alanda doktora yapmış en az üç elemanın istihdam edilmiş olması şartını koymuştur. Doktora programı açabilmek için bu sayı beşe çıkarılmaktadır. Halbuki, lisans programlarında alan eğitimcilerinin verme yetkisi olduğu derslerin oranı %20’yi geçmemektedir. Bu durumda alan eğitimcileri, lisans düzeyinde bir ders dahi almadıkları konularda derslere girmektedirler. Bu öğretmenlik alan bilgisi derslerinin yetkin olmayan kimseler tarafından verilmesi anlamına gelmektedir.
Öğrenciler. Türkiye’de üniversiteleri yete-nek sınavları ile öğrenci alan programlar hariç merkezî sınavla öğrenci almaktadır. YÖK öğretmen yetiştiren kurumlara girecek öğrencilerin üniversiteye giriş sınavı puanına göre sınava giren öğrenciler arasında ilk üç yüz binde olmaları şartını koymuştur. Öğ-renciler mezuniyet sonrası iş imkanları ve sosyal statü gibi değişkenlere göre tercih yapmaktadır. Devlet üniversitelerinin bu özelliklere sahip programları daha çok tercih edilmektedir. Mezunlar için istihdam imkanı çok sınırlı olan programlar ise öğrenci bulmakta zorlanmaktadır. Nitekim İngilizce öğretmenliği programının en yüksek puanla öğrenci aldığı kurumlarda Fransızca öğretmenliği programı kontenjanları boş kalabilmektedir. Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerinde en çok tercih edilen programları açmakta ve öğrencilere kendilerini tercih etmeleri için burs ve/veya harçlık verme, tablet veya bilgisayar hediye etme gibi yöntemler kullanmaktadırlar. Mezuniyet sonrası işsiz kalma kaygısı, öğretmen yetiştiren kurumlarda öğrencilerin öğrenme motivasyonlarını, dolayısıyla eğitimin kalitesini düşüren en önemli sebeplerden biridir. Kapasite ile orantısız kontenjanların meydana getirdiği sorunlar da eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir.
John Dewey’in 1924 yılında hazırladığı Türkiye eğitim raporunda belirttiği gibi, nitelikli bir eğitim için kaliteli öğretmenler lazımdır. Bunun için öğretmenliği gençler için cazip hale getirilmesi gerekir. Bazı eğitim fakülteleri, özellikle vakıfların açtığı kurumlar, öğrencilerin kendi programlarını tercih etmeleri için burs ve hediye verme gibi yön-temlere başvurmaktadırlar. Öğretmen yetişti-ren kurumlarda eğitim kalitesini düşüren faktörlerden biri, kurumsal kapasitenin sınırlarını aşan sayıda öğrenci alınmasıdır.
Eğitim ve Öğretim. Türkiye’de eğitim fakültelerinin büyük bir bölümü, çağdaş standartları önemli ölçüde karşılamaktadır. Öğretim elemanlarının yetkinlik seviyesinin yükselmesi, öğrenci kalitesinin artması, eğitim ortam ve kaynaklarının gelişmesi, eğitim kalitesinin yükselişini sağlamaktadır.
Öğrenme Ortam ve Kaynakları. Günümüzde eğitim fakültelerinin büyük bir kısmı modern binalara, standartlara uygun amfi ve dersliklere, iyi laboratuvar ve kütüphanele-re, sosyal ve kültürel alanlara sahiptir. Kökleri eğitim enstitülerine kadar inen eğitim fakültelerinin bir kısmı, aynı şey söylenemez. MEB döneminde inşa edilen yerleşkeler kalite standartları bakımından ülke ortalamasının altındadır. Ama onlar da bugünlerde yenilenerek çağdaş standartlara uygun hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu yoğun inşa faaliyetini tetikleyen unsurlardan biri, diğer eğitim kurumları gibi, eğitim fakültelerini depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi ihtiyacıdır. Eğitim fakülteleri teknolojik imkanlara sahip olma bakımından geçmiş yıllara göre daha iyi durumdadır. Covit-19 salgını sırasında uzaktan eğitimi yürütebilmeleri, bugünde hibrit eğitimi üstlenmeleri bu gelişme sayesinde mümkün olmuştur. MEB döneminde kendilerine ait yerleşkeleri olan öğretmen okullarının yerini, bugün üniversite yerleşkelerinde imkan ve fırsatları farklı alanlara ait kurumlarla paylaşan eğitim fakülteleri almıştır. Nitekim eğitim fakültelerinin içinde yer aldığı yerleşkelerde, mabetler, yemekhaneler, kafeler, marketler, spor alanları, amfitiyatrolar, konser alanları, havuzlar, öğrenci yurtları ve lojmanlar da bulunmaktadır. Öğrenme ortam ve kaynakları eği-tim/eğitim bilimleri fakültelerinin en güçlü olduğu alandır.
Kalite Güvencesi ve Akreditasyon. 2017’den itibaren EPDAD tarafından yürütülen dış değerlendirme ve akreditasyon hizmeti, kalitenin güvence altına alınmasında önemli rol oynamaktadır. EPDAD akreditasyonu almak isteyen kurumlar, ilk olarak birer öz değerlendirme raporu hazırlamaktadırlar. Bu raporlar kurumların kendilerine ayna tutmasını sağlamaktadır. EPDAD dış değerlendirme ekipleri, bu raporların doğruluğunu sınamaktadırlar. Ziyaret ekipleri tespit ettikleri güçlü ve gelişmeye açık yönlerle kurumların/programların gelişimine kılavuzluk yapmaktadır. 2017-2023 yılları arasında 60’a yakın eğitim fakültesine ait 240 prog-ram EPDAD tarafından akredite edilmiştir. Henüz Türkiye’de hiçbir eğitim fakültesi tam akreditasyon almamıştır; ancak bazı eğitim fakülteleri, bunu almaya çok yakındır.

Ortaöğretime Öğretmen Yetiştirme ve Ardışık Program Modeli
Bugün Türkiye öğretmen yetiştirme sisteminde alan fakültelerinden mezun olanlara da öğretmen olabilme yolu açıktır. Bu modelde öğretmen olmak isteyen alan fakülteleri/mezunları öğretmen yetiştiren programlarda Pedagojik Formasyon Sertifikası almaktadır. Bu programlarda kaliteli öğretmen yetiştirmek için niteliğin niceliğe kurban edilmemesi gerekir. Halbuki bu programlara alınan öğrencilerin sayısı, aynı alana öğret-men yetiştiren eğitim fakülteleri programlarına alınan öğrencilerin en az on kat fazladır. Bu durum genel liselere öğretmen yetiştirmede eğitim fakülteleri tarafından yürütülen kaynaşık program modelinin sembolik düzeye indiğini göstermektedir.

Sonuç
Türkiye Cumhuriyeti öğretmen yetiştirme alanında değerli bir birikime sahiptir. Bu birikimin kanıtı bugünkü öğretmen yetiştirme sistemidir. Atatürk’ün ortaya koyduğu Cumhuriyet’in sonsuza kadar varlığını sür-dürmesi ve milletin çağdaş uygarlık düzeyine çıkılabilmesi için güçlü bir eğitim siste-mine sahip olmak gerekiyordu. Bunun için olmazsa olmaznitelikli öğretmenler yetiştirmekti. Bir asır boyunca gelişmiş ülkelerle eş zamanlı olarak çağdaş modeller uygulanmıştır. Bununla beraber 20. asrın sonuna kadar Türkiye, ciddî boyutlarda öğretmen açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu açığı kapatmak için alınan geçici önlemler, eğitim sisteminde ortalama öğretmen kalitesini düşürmüştür. Son çeyrek yüzyılda ise, ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirme nitelikli öğretmen yetiştirmeye yönelik uygulamaların beklenen sonuçları vermesini geciktirmiştir.
Günümüzde Türkiye gelişmiş bir öğretmen yetiştirme sistemine sahiptir. Sistemin üst kuruluşları MEB, YÖK ve ÜAK’tır; YÖKAK da dış değerlendirme ve akreditasyon hizmetlerini yürüterek sistemin kalite güvencesinin gerçekleşmesini sağlamada kilit rol oynamaktadır. Eğitim ve eğitim bilimleri fakülteleri sistemin temel unsurlarıdır. Bu kurumlar tarafından yürütülen programların büyük bir bölümü, YÖKAK tarafından yetkilendirilen bir kalite kuruluşu olan EPDAD’ın kalite standartlarını orta/iyi derecede karşılamaktadır. Bununla beraber söz konusu kurumların gelişmeye açık yönleri de bulunmaktadır. Son yıllarda gelişen kalite güvencesi ve akreditasyon çalışmaları, söz konusu kurumların gelişimine önemli bir katkı yapmaya başlamıştır.
Öğretmen yetiştirme sisteminin gelişiminde çevre belirleyici bir rol oynamaktadır. Nitekim öğretmen yetiştiren kurumların temel girdileri büyük ölçüde çevre tarafından sağlanmaktadır. Bu girdilerin özellikleri, söz konusu kurumların başarı ve başarısızlığında etkili olmaktadır.
Sistemin bazı yapısal sorunları da vardır. Cumhuriyet’in ikinci asrının “Türkiye Yüzyılı” olabilmesi için bu sorunların bertaraf edilmesi gerekmektedir.

> Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türkiye’nin Öğretmen Yetiştirme Sistemi

Prof. Dr. Cemil Öztürk - Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi

cemil_ozturk.Eğitim sistemleri insanların öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulan yapılardır. Bu sistemin ana ögesi öğretmenlerdir. Çünkü öğretim sürecini planlayıp yürütenler onlardır. Bu nedenle bir ülkenin eğitim sisteminin kalitesi, öğretmenlerinin kalitesi ile doğru orantılıdır. Öğretmenlerin kalitesi ise büyük oranda öğretmen yetiştiren kurumların girdilerinin kalitesine endekslidir. Başka bir ifadeyle öğretmen yetiştiren kurumların nitelikli öğretmen yetiştirmeleri için öğretim elemanı, öğrenci, eğitim ortamı ve kaynağı gibi işleyen ve işlenen temel girdilerin kaliteli olması gerekir. Bu da ülkenin bunları sağlayacak kaynaklara sahip olmasına bağlıdır. UNESCO verilerine göre eğitime daha fazla kaynak ayırabilen ülkelerin eğitim sistemleri daha başarılıdır.

Girdiler, Nicelik ve Kalite
Cumhuriyet Türkiye’si, yeni öğretmen yetiştirme sistemini kurarken, kalite için girdi niteliğinin öneminin farkında olmuştur. Bu nedenle öğretmen yetiştiren kurumlara olabildiğince yeterli kaynak ayırmaya çalışmıştır. Atatürk döneminde John Dewey’nin önerisi üzerine, Fransa’nın Ecole Normale Superior’u gibi, sistemin model ve öncü kurumu olarak kurulan Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü, ultra modernliğin sembolü olan yerleşkesi, öğretim elemanları ve öğrencileri, öğrenme ortam ve kaynakları ile bu farkındalığın en somut örneği olmuştur. Yüksek Muallim Mektebi | Yüksek Öğretmen Okulları, Musiki Muallim Mektebi ve Köy Enstitüleri gibi başarılı modeller geliştirmiştir. Fakat gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, bu modelleri yaygınlaştıracak beşerî ve malî kaynaklara sahip olmadığı için, uzun yıllar nitelikli öğretmen açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu açığı kapatmak için ise kimi zaman palyatif çözümler üretmiştir. Köy eğitmen kursları, asker öğretmenlik, hızlandırılmış öğretmen yetiştirme programları bunlara örnek verilebilir. Ayrıca alan dışından öğretmen atama da öğretmen açığının dayattığı çözümlerden biri olmuştur.

Toplumsal Açık Sistem ve Çevre
Eğitim sistemleri, içinde bulundukları çevrenin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kurulurlar ve bu işlevi yerine getirdikleri sürece meşrudurlar ve varlıklarını sürdürebi-lirler. Kuramsal olarak eğitim sistemleri toplumsal açık sitemlerdir. Canlı bir organizma gibi çevreleri ile alışveriş içindedirler. Çev-relerinden aldıkları girdilerle yaşarlar. Asıl işlevleri çevreden aldıkları girdileri işleyip çevrenin ihtiyaçlarına uygun çıktılara dönüştürmektir. Bu çıktılar eğitilmiş insan, bilgi, beceri, değer, teknoloji vb.den oluşurlar. Öğretmen yetiştirme sistemleri doğal olarak içinde bulundukları eğitim sistemleri gibi birer toplumsal açık sistemdir.
Türkiye’de öğretmen yetiştirme sistemi, çevrenin değişen ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Tarımsal üretimi ve köy kalkınmasını desteklemek üzere Köy Muallim Mektepleri, Köy Eğitmen Kursları, Köy Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleriaçılmış; ticaret ve sanayideki gelişmelere paralel olarak çeşitlenen eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere de meslekî ve teknik öğretime öğretmen yetiştiren kurumlar açılmıştır. Öğretmen yetiştirmenin üniversitelere devrine kadar (1982) öğretmen yetiştiren kurum türü sayısı 37’ye, bunlar tarafından yürütülen program sayısı da 140’a çıkmıştır. Her türlü girdisi (yerleşke, personel, program, araç-gereç vb.) MEB tarafından temin edilen bu kurumların kon-tenjanları da öğretmen ihtiyacına göre belir-leniyordu. Mezun olduktan sonra MEB tarafından istihdam edilmesi garanti olan öğrencilerin kuruma yönelik olumlu tutum düzeyi son derece yüksekti. Üniversitelerde öğretmen yetiştirme döneminde ihtiyaç – kontenjan dengesinin bozulup ihtiyaç fazlası öğretmen sayısının katlanarak artması, öğrenci girdisinin kalitesini, öğrenim gören öğrencilerin de motivasyonunu düşürmüştür.
Öğretmen yetiştiren kurum türü sayısının bu denli artması, açıldıkları yıllarda yüksek öğretimin yeterince gelişmemesinin sonucudur. Öyle ki, gelişmiş ülkelerde öğretmen yetiştirme programlarındaki alan bilgisi dersleri, aynı üniversitenin alan bilgisi eğitimi veren birimlerinden alıyorlardı. Öğretmenlik bilgisi dersleri öğretmen yetiştiren kurumlarda veriliyordu. Oysa Erken Cumhuriyet döneminde Türkiye’de böyle bir işbölümü yapılabilecek kurumlar yoktu. Bu da özellikle meslekî ve teknik eğitimde alan bilgisi, meslek bilgisi ve genel kültür derslerinin aynı kurum tarafından verildiği kaynaşık program modelini dayatıyordu. Bu program modeli üniversitelerin çatısı altında öğretmen yetiştiren kurumlarda da devam edecekti.
Ne var ki bu sistem üniversitelerde birbirini tekrar eden (duplike) programların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Liselere öğretmen yetiştiren programlardaki alan bilgisi dersleri, aynı üniversitenin bir başka biriminde de veriliyordu. Öğretmenlik meslek eğitimi dersleri hariç, iki kurumda aşağı yukarı bütün dersler aynı idi. Bu durum üniversite yapılanma ilkelerine tümüyle aykırıydı. Bu nedenle 2009 yılından itibaren meslekî ve teknik eğitim fakülteleri fakültelerine dönüştürüldü. Bu alanlarda öğretmen yetiştirmede ardışık program modeline geçildi.

Eğitim/Eğitim Bilimleri Fakülteleri
Günümüzde Türkiye’de öğretmen yetiştirme programlarının büyük bir bölümü eğitim/eğitim bilimleri fakülteleri tarafından yürütülmektedir. İlahiyat fakülteleri ve beden eğitimi yüksekokulu da öğretmen yetiştiren programlara sahiptir. Fakat sistemin amiral gemisi eğitim/eğitim bilimleri fakülteleridir. EPDAD tarafından gerçekleştirilen dış değerlendirmelere dair raporlar, bu fakültelerin güçlü ve gelişmeye açık yönlerini ortaya koymaktadır. Aşağıda bu raporlar ışığında eğitim fakültelerinin bugünkü durumu maddeler halinde özetlenmektedir:
Öğretim Elemanları. Öğretim elemanlarının akademik niteliği hızla gelişmektedir. 1982’de bir elin parmaklarını geçmeyen doktoralı öğretim elemanı oranı -araştırma görevlileri hariç- %80’lere ulaşmıştır. Eğitim fakülteler, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı bakımından en kötü durumda olan yüksek öğretim kurumlarıdır. Ayrıca öğretim elemanlarının kariyer alanları ile programlardaki derslerin dağılımı arasında uygunluk bulunmamaktadır. YÖK’ün ilgili yazılarına göre, bir öğretmenlik lisans programının açılması için söz konusu programın kadrosunda o alanda doktora yapmış en az üç elemanın istihdam edilmiş olması şartını koymuştur. Doktora programı açabilmek için bu sayı beşe çıkarılmaktadır. Halbuki, lisans programlarında alan eğitimcilerinin verme yetkisi olduğu derslerin oranı %20’yi geçmemektedir. Bu durumda alan eğitimcileri, lisans düzeyinde bir ders dahi almadıkları konularda derslere girmektedirler. Bu öğretmenlik alan bilgisi derslerinin yetkin olmayan kimseler tarafından verilmesi anlamına gelmektedir.
Öğrenciler. Türkiye’de üniversiteleri yete-nek sınavları ile öğrenci alan programlar hariç merkezî sınavla öğrenci almaktadır. YÖK öğretmen yetiştiren kurumlara girecek öğrencilerin üniversiteye giriş sınavı puanına göre sınava giren öğrenciler arasında ilk üç yüz binde olmaları şartını koymuştur. Öğ-renciler mezuniyet sonrası iş imkanları ve sosyal statü gibi değişkenlere göre tercih yapmaktadır. Devlet üniversitelerinin bu özelliklere sahip programları daha çok tercih edilmektedir. Mezunlar için istihdam imkanı çok sınırlı olan programlar ise öğrenci bulmakta zorlanmaktadır. Nitekim İngilizce öğretmenliği programının en yüksek puanla öğrenci aldığı kurumlarda Fransızca öğretmenliği programı kontenjanları boş kalabilmektedir. Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerinde en çok tercih edilen programları açmakta ve öğrencilere kendilerini tercih etmeleri için burs ve/veya harçlık verme, tablet veya bilgisayar hediye etme gibi yöntemler kullanmaktadırlar. Mezuniyet sonrası işsiz kalma kaygısı, öğretmen yetiştiren kurumlarda öğrencilerin öğrenme motivasyonlarını, dolayısıyla eğitimin kalitesini düşüren en önemli sebeplerden biridir. Kapasite ile orantısız kontenjanların meydana getirdiği sorunlar da eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir.
John Dewey’in 1924 yılında hazırladığı Türkiye eğitim raporunda belirttiği gibi, nitelikli bir eğitim için kaliteli öğretmenler lazımdır. Bunun için öğretmenliği gençler için cazip hale getirilmesi gerekir. Bazı eğitim fakülteleri, özellikle vakıfların açtığı kurumlar, öğrencilerin kendi programlarını tercih etmeleri için burs ve hediye verme gibi yön-temlere başvurmaktadırlar. Öğretmen yetişti-ren kurumlarda eğitim kalitesini düşüren faktörlerden biri, kurumsal kapasitenin sınırlarını aşan sayıda öğrenci alınmasıdır.
Eğitim ve Öğretim. Türkiye’de eğitim fakültelerinin büyük bir bölümü, çağdaş standartları önemli ölçüde karşılamaktadır. Öğretim elemanlarının yetkinlik seviyesinin yükselmesi, öğrenci kalitesinin artması, eğitim ortam ve kaynaklarının gelişmesi, eğitim kalitesinin yükselişini sağlamaktadır.
Öğrenme Ortam ve Kaynakları. Günümüzde eğitim fakültelerinin büyük bir kısmı modern binalara, standartlara uygun amfi ve dersliklere, iyi laboratuvar ve kütüphanele-re, sosyal ve kültürel alanlara sahiptir. Kökleri eğitim enstitülerine kadar inen eğitim fakültelerinin bir kısmı, aynı şey söylenemez. MEB döneminde inşa edilen yerleşkeler kalite standartları bakımından ülke ortalamasının altındadır. Ama onlar da bugünlerde yenilenerek çağdaş standartlara uygun hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu yoğun inşa faaliyetini tetikleyen unsurlardan biri, diğer eğitim kurumları gibi, eğitim fakültelerini depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi ihtiyacıdır. Eğitim fakülteleri teknolojik imkanlara sahip olma bakımından geçmiş yıllara göre daha iyi durumdadır. Covit-19 salgını sırasında uzaktan eğitimi yürütebilmeleri, bugünde hibrit eğitimi üstlenmeleri bu gelişme sayesinde mümkün olmuştur. MEB döneminde kendilerine ait yerleşkeleri olan öğretmen okullarının yerini, bugün üniversite yerleşkelerinde imkan ve fırsatları farklı alanlara ait kurumlarla paylaşan eğitim fakülteleri almıştır. Nitekim eğitim fakültelerinin içinde yer aldığı yerleşkelerde, mabetler, yemekhaneler, kafeler, marketler, spor alanları, amfitiyatrolar, konser alanları, havuzlar, öğrenci yurtları ve lojmanlar da bulunmaktadır. Öğrenme ortam ve kaynakları eği-tim/eğitim bilimleri fakültelerinin en güçlü olduğu alandır.
Kalite Güvencesi ve Akreditasyon. 2017’den itibaren EPDAD tarafından yürütülen dış değerlendirme ve akreditasyon hizmeti, kalitenin güvence altına alınmasında önemli rol oynamaktadır. EPDAD akreditasyonu almak isteyen kurumlar, ilk olarak birer öz değerlendirme raporu hazırlamaktadırlar. Bu raporlar kurumların kendilerine ayna tutmasını sağlamaktadır. EPDAD dış değerlendirme ekipleri, bu raporların doğruluğunu sınamaktadırlar. Ziyaret ekipleri tespit ettikleri güçlü ve gelişmeye açık yönlerle kurumların/programların gelişimine kılavuzluk yapmaktadır. 2017-2023 yılları arasında 60’a yakın eğitim fakültesine ait 240 prog-ram EPDAD tarafından akredite edilmiştir. Henüz Türkiye’de hiçbir eğitim fakültesi tam akreditasyon almamıştır; ancak bazı eğitim fakülteleri, bunu almaya çok yakındır.

Ortaöğretime Öğretmen Yetiştirme ve Ardışık Program Modeli
Bugün Türkiye öğretmen yetiştirme sisteminde alan fakültelerinden mezun olanlara da öğretmen olabilme yolu açıktır. Bu modelde öğretmen olmak isteyen alan fakülteleri/mezunları öğretmen yetiştiren programlarda Pedagojik Formasyon Sertifikası almaktadır. Bu programlarda kaliteli öğretmen yetiştirmek için niteliğin niceliğe kurban edilmemesi gerekir. Halbuki bu programlara alınan öğrencilerin sayısı, aynı alana öğret-men yetiştiren eğitim fakülteleri programlarına alınan öğrencilerin en az on kat fazladır. Bu durum genel liselere öğretmen yetiştirmede eğitim fakülteleri tarafından yürütülen kaynaşık program modelinin sembolik düzeye indiğini göstermektedir.

Sonuç
Türkiye Cumhuriyeti öğretmen yetiştirme alanında değerli bir birikime sahiptir. Bu birikimin kanıtı bugünkü öğretmen yetiştirme sistemidir. Atatürk’ün ortaya koyduğu Cumhuriyet’in sonsuza kadar varlığını sür-dürmesi ve milletin çağdaş uygarlık düzeyine çıkılabilmesi için güçlü bir eğitim siste-mine sahip olmak gerekiyordu. Bunun için olmazsa olmaznitelikli öğretmenler yetiştirmekti. Bir asır boyunca gelişmiş ülkelerle eş zamanlı olarak çağdaş modeller uygulanmıştır. Bununla beraber 20. asrın sonuna kadar Türkiye, ciddî boyutlarda öğretmen açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu açığı kapatmak için alınan geçici önlemler, eğitim sisteminde ortalama öğretmen kalitesini düşürmüştür. Son çeyrek yüzyılda ise, ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirme nitelikli öğretmen yetiştirmeye yönelik uygulamaların beklenen sonuçları vermesini geciktirmiştir.
Günümüzde Türkiye gelişmiş bir öğretmen yetiştirme sistemine sahiptir. Sistemin üst kuruluşları MEB, YÖK ve ÜAK’tır; YÖKAK da dış değerlendirme ve akreditasyon hizmetlerini yürüterek sistemin kalite güvencesinin gerçekleşmesini sağlamada kilit rol oynamaktadır. Eğitim ve eğitim bilimleri fakülteleri sistemin temel unsurlarıdır. Bu kurumlar tarafından yürütülen programların büyük bir bölümü, YÖKAK tarafından yetkilendirilen bir kalite kuruluşu olan EPDAD’ın kalite standartlarını orta/iyi derecede karşılamaktadır. Bununla beraber söz konusu kurumların gelişmeye açık yönleri de bulunmaktadır. Son yıllarda gelişen kalite güvencesi ve akreditasyon çalışmaları, söz konusu kurumların gelişimine önemli bir katkı yapmaya başlamıştır.
Öğretmen yetiştirme sisteminin gelişiminde çevre belirleyici bir rol oynamaktadır. Nitekim öğretmen yetiştiren kurumların temel girdileri büyük ölçüde çevre tarafından sağlanmaktadır. Bu girdilerin özellikleri, söz konusu kurumların başarı ve başarısızlığında etkili olmaktadır.
Sistemin bazı yapısal sorunları da vardır. Cumhuriyet’in ikinci asrının “Türkiye Yüzyılı” olabilmesi için bu sorunların bertaraf edilmesi gerekmektedir.

Son Güncelleme: Cuma, 03 Kasım 2023 15:47

Gösterim: 1567

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi

burak_kilancDeğerli Okurlar,
Gün geçmiyor ki yapay zeka ile ilgili şaşırtıcı şeyler duymayalım. Yapay zekanın hem gündelik hayata hem de iş yaşantısındaki dönüştürücü etkileriyle ilgili merak, heyecan ve endişeyle karışık yoğun bir belirsizlik duygusu yaşıyoruz. Belirsizlikler büyük fırsatları da içinde barındırır. Ülkeler, kurumlar, bireyler bu belirsizliği ne oranda fırsata dönüştürecek, “takip eden değil de takip edilen olacak”, birlikte yaşayıp göreceğiz.
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Fark ediyorsunuzdur, YZ ile sohbetimizi/çalışmamızı belli bir noktada kesiyoruz, zira sizlerin o noktadan alıp yapay zeka sohbeti bizzat kendiniz ilerleteceğinizi düşünüyoruz...

Hangi Meslekler/Alanlar Tehdit Altında
Bu sayımızdaki YZ üretimine geçmeden önce, İngiltere Eğitim Bakanlığı tarafından Kasım 2023’te yayınlanan “Yapay Zeka’nın İngiltere İş Piyasası ve Eğitim Süreçlerine Etkisi” raporundan çarpıcı iki tabloyu sizlerle paylaşmak isteriz. Kapsamlı bir bilimsel araştırmaya dayanan raporda YZ’ya en çok ve en az maruz kalan alanlar/sektörler listeleniyor. Maruz kalma, bu alanların/mesleklerin YZ tarafından ikame edilmesiyle ilgili bir gösterge olarak düşünülebilir.
Yapay Zeka ve Büyük Dil Modellemesine En Çok maruz kalan meslekler:

Tüm Yapay Zeka Uygulamaları

Büyük Dil Modelleme YZ Uygulamaları

  1. 1.Yönetim danışmanları ve iş analistleri
    2.Finans müdürleri ve direktörleri
    3.Serbest ve yeminli muhasebeciler
    4.Psikologlar
    5.Satın alma müdürleri ve direktörleri
    6.Aktüerler, ekonomistler ve istatistikçiler
    7.İş ve finansal proje yönetimi profesyonelleri
    8.Finans ve yatırım analistleri ve danışmanları
    9.Hukuk profesyonelleri:
    10.İş (yönetim) profesyonelleri ve destek pozisyonlar
    11.Kredi kontrolörleri
    12.Avukatlar
    13.İnşaat mühendisleri
    14.Eğitim danışmanları ve okul müfettişleri
    15.İnsan kaynakları alanındaki idari çalışanlar
    16.Araştırma ve idari süreç profesyonelleri
    17.Finansal hesap (portföy) yöneticileri
    18.Muhasebeciler, bordro yöneticileri ve memurları
    19.Devlet kurumları, idari çalışanlar
    20.Pazarlama yardımcı profesyonelleri
1.Telefonda satış elemanları
2.Avukatlar
3.Psikologlar
4.Profesyonel eğitmenler (yaşam boyu eğitim)
5.Saha satış elemanları yardımcıları
6.Hukuk profesyonelleri
7.Kredi kontrolörleri
8.İnsan kaynakları alanındaki idari çalışanlar
9.Halkla ilişkiler profesyonelleri
10.Yönetim danışmanları ve iş analistleri
11.Pazar araştırma anketörleri
12.Yerel yönetimler, idari çalışanalar
13.Din görevlileri
14.Yükseköğretim Öğretim Üyeleri
15.Satış ve kredi acenteleri
16.Eğitim danışmanları ve okul müfettişleri
17.İnsan kaynakları müdürleri ve direktörleri
18.Devlet kurumları, idari çalışanlar
19.Mesleki ve endüstriyel alandaki eğitmenler ve öğreticiler
20.Sosyal ve beşeri bilimler alanındaki bilim insanları

 

Yapay Zeka ve Büyük Dil Modellemesine En Az maruz kalan meslekler:

Tüm Yapay Zeka Uygulamaları

Büyük Dil Modelleme YZ Uygulamaları

  1. 1.Sporcular
    2.Çatı ustaları, çatı döşeyiciler ve kiremitçiler
    3.Temel seviye inşaat meslekleri
    4.Sıvacılar
    5.Çelik montajcıları
    6.Araç yıkayıcılar ve temizleyiciler
    7.Hastane görevlileri
    8.Temizlikçiler ve ev hizmetlileri
    9.Döşemeciler ve duvar fayans döşeyiciler
    10.Metal plaka işçileri ve perçinleyiciler
    11.Çamaşırcılar, kuru temizlemeciler ve ütücüler
    12.Pencere temizleyiciler
    13.Boyacılar ve dekoratörler
    14.Forklift sürücüleri
    15.Paketleyiciler, şişe doldurucular, konserve yapıcılar ve doldurucular
    16.Bahçıvanlar ve peyzaj çalışanları
    17.Duvarcılar ve taş ustaları
    18.Yol inşaat işçileri
    19.Temel seviye tesis operasyon meslekleri
    20.Lastik, egzoz ve cam montajcıları
 1.Fork-lift kamyonu sürücüleri
2.Çatı kaplamacıları, çatı döşemecileri ve kiremitçiler
3.Çelik montajcıları
4.Araç valeleri ve temizlikçileri
5.Temel seviye inşaat meslekleri
6.Sıvacılar
7.Metal plaka işçileri ve perçinciler
8.Araç boya teknisyenleri
9.Zemin ve duvar döşemecileri
10.Mobil makine sürücüleri ve işletmecileri
11.Çamaşırcılar, kuru temizleyiciler ve ütücüler
12.Büyük malzeme taşıyan araç sürücüleri
13.Yol inşaatı işçileri
14.Demiryolu inşaatı ve bakım işçileri
15.Endüstriyel temizlik işlemleri meslekleri
16.Temel seviye tesis operasyon meslekleri
17.Dikiş makinesi operatörleri
18.Sporcular
19.Sokak temizleyicileri
20.Duvarcılar ve taşçılar

Tabloların bize söylediği şey açık. Yapay zeka öncelikle ‘yüksek zeka/deneyim/beceri“ için bir tehdit oluşturuyor. Bu bağlamda öğretim üyelerinin, öğretmenlerin ve eğitim kurumlarının aksiyona geçmesi gerektiği ortada.

Eğitim Kurumlarında Kuşaklar Arası İletişim
Kuşak çatışması, üzerinde çok konuşulan ve tartışılan konulardan birisi. Teknolojinin hızlı gelişimi ve dijital dönüşüm, kuşaklar arasındaki farkları büyüttüğü gibi, kuşak tanımlamalarındaki yaş aralıklarını da daraltıyor.
Literatürde, birbirine benzer ama farklı aralıklar olmasına rağmen, genel kabul görmüş şekli ile kuşakların yaş tanımları şu şekilde karşımıza çıkıyor: 
İçinde yaşadığımız üzere, eğitim kurumları, öğretmen-öğrenci-veli üçgeninde farklı kuşakların etkileşim içinde bulundukları ortamlar. Yaş aralıklarını dikkate aldığımızda eğitim kurumlarındaki etkileşim matrisi aşağıdaki şekilde karşımıza çıkıyor. (Not: Bu tablolar YZ üretimi değildir) 

Kuşakların Ayırt Edici Özellikleri
Yapay Zeka’ya göre (chatGPT4.0) kuşakların ayırt edici özellikleri şunlardır:
İleti:
Can you please list key characteristics of Gen X, Gen Y, Gen Z, Alpha Gen cohorts ? Please give only headlines, not detailed explanations.

X Kuşağı:

  • Sisteme Uyumlu ve/lakin Bağımsız
  • Kuşkucu ve Tedbirli
  • İş-Yaşam Dengesine Değer Verir
  • Teknolojik Olarak Uyumlu
  • Girişimci Ruh Sahibi

 

Y Kuşağı (Millennial'lar):

  • Teknolojiye Hakim ve Teknoloji ile Bağlantılı
  • Maddi Değerlerden Çok Deneyimlere Değer Verir
  • Sosyal Bilince Sahip ve İlerici (Liberal)
  • İşte Esneklik ve Anlam Arar
  • İşbirlikçi ve Takım Odaklı

 

Z Kuşağı:

  • Dijital Yerliler
  • Yüksek Oranda Çeşitli ve Kapsayıcı
  • Sosyal ve Çevresel Aktivistler
  • Girişimci ve Yenilikçi
  • Eğitim Odaklı ve Kariyer Yönlü
  • Mental Sağlık Bilincine Sahip
  • Pragmatik ve Finansal Olarak Tedbirli

 

Alfa Kuşağı:

  • Hiper Bağlantılı ve Teknolojiye Gömülmüş
  • Yeni Teknolojilerin Erken Benimseyicileri
  • Muhtemelen Yüksek Eğitimli Ebeveynler
  • Kişiselleştirmeye Değer Verir
  • Küresel Perspektifli ve Çeşitli
  • Artırılmış Gerçeklik Normdur
  • Sağlık Bilincine ve Çevreye Duyarlı

X-Kuşak Öğretmenlerine Tavsiyeler

Yapay Zeka’ya göre, Z-Kuşak ve Alfa-Kuşak öğrenciler ile iyi iletişim kurabilmek için X-Kuşak öğretmenlerin benimseyebilecekleri stratejiler şunlardır:
* İleti:If I am a Gen X Teacher, how can I develop myself for a better communication with Gen Z or Alpha Generation students?

X Kuşağı'ndan bir öğretmen olarak, Z Kuşağı veya Alfa Kuşağı öğrencilerle daha iyi iletişim kurmak için, onların benzersiz öğrenme stillerine uyum sağlamak ve yeni teknolojileri ve yöntemleri benimsemek önemlidir. İşte düşünülmesi gereken bazı stratejiler:
* Teknolojiyi ve Dijital Araçları Benimseyin: Z Kuşağı ve Alfa öğrencilerinin düzenli olarak kullandıkları teknolojileri ve dijital platformları tanıyın. Bu araçları öğretim yöntemlerinize entegre etmek, kuşaklar arası uçurumu kapatmaya yardımcı olabilir.
* Onların Dünya Görüşünü Anlayın: Bu genç kuşaklar için önemli olan trendler, konular ve kültürel olaylar hakkında bilgi sahibi olun. Bu anlayış, onlarla ilişki kurmanıza ve öğretiminizi daha alakalı hale getirmenize yardımcı olabilir.
* Etkileşimli ve Cazip Öğretim Yöntemleri Uygulayın: Bu kuşaklar, etkileşimli ve cazip öğrenme deneyimlerine iyi yanıt verir. Çoklu ortam sunumları, etkileşimli testler ve uygulamalı projeler dahil edin.
* İşbirlikçi Öğrenmeyi Teşvik Edin: Grup çalışmalarını ve ortak projeleri teşvik edin. Bu kuşaklar, takım çalışmasını ve sosyal öğrenmeyi değerlendirir.
* Öğrenmeyi Kişiselleştirin: Öğrencilerinizin bireysel ihtiyaçlarını ve öğrenme stillerini tanıyın. Farklı öğrenenlere hitap etmek için adaptif öğrenme teknolojilerini veya çeşitli öğretim stratejilerini kullanın.
* Geri Bildirime Açık Olun: Öğrencilerinizden gelen geri bildirimleri teşvik edin ve dinleyin. Bu, öğretim yöntemlerinizi uyarlamada yardımcı olmanın yanı sıra, onların görüşlerini önemsediğinizi gösterir.
* Pozitif Sınıf Ortamı Oluşturun: Tüm öğrencilerin değerli ve fikirlerini paylaşmaktan rahat hissettikleri kapsayıcı ve destekleyici bir sınıf atmosferi yaratın.
* Sürekli Mesleki Gelişim: En son eğitim teknolojileri ve pedagojik yaklaşımlarla güncel kalmak için sürekli mesleki gelişime katılın.
* Eleştirel Düşünmeyi ve Yaratıcılığı Teşvik Edin: Eleştirel düşünmeyi ve yaratıcılığı uyaran etkinlikler ve tartışmalar tasarlayın, bu beceriler bu kuşaklar tarafından çok değerlidir.
* Dijital Vatandaşlığı Modelleyin: Teknoloji ve dijital platformların sorumlu kullanımını öğretin ve modelleyin, Z Kuşağı ve Alfa öğrenciler için önemli bir beceridir.
* Gerçek Dünya Uygulamalarını Kullanın: Konu maddelerinizi güncel olaylar ve gerçek dünya senaryolarıyla ilişkilendirerek öğrenmeyi daha uygulanabilir ve ilgi çekici hale getirin.
* Kısa, Odaklı İçerik: Bu kuşakların genellikle içeriği kısa ve öz tercih ettiğini anlayın. Karmaşık konuları daha kısa, daha sindirilebilir bölümlere ayırın.
* Teknoloji ile Geleneksel Yöntemleri Dengeleyin: Teknolojiyi entegre etmek önemliyken, aynı zamanda geleneksel eğitim değerlerini ve yöntemlerini de sürdürerek, dengeli bir eğitim deneyimi sağlamak önemlidir.

Bu stratejileri benimseyerek, Z Kuşağı ve Alfa öğrencilerle etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğinizi artırabilir ve öğretiminizi onların ihtiyaçlarına ve beklentilerine daha etkili ve alakalı hale getirebilirsiniz.

Notlar:
1.İletiler İngilizce verilmekte, yanıtlar İngilizce alınmakta, sonrasında Türkçeye tercüme yine YZ’den istenmektedir.
2.Yukarıdaki metinde italik olarak verilen kısımlar YZ üretimidir.

 

 

 

 

> Öğretmen-Öğrenci Arasındaki Kuşak Çatışmasına Yönelik Yapay Zeka Tavsiyeleri

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi

burak_kilancDeğerli Okurlar,
Gün geçmiyor ki yapay zeka ile ilgili şaşırtıcı şeyler duymayalım. Yapay zekanın hem gündelik hayata hem de iş yaşantısındaki dönüştürücü etkileriyle ilgili merak, heyecan ve endişeyle karışık yoğun bir belirsizlik duygusu yaşıyoruz. Belirsizlikler büyük fırsatları da içinde barındırır. Ülkeler, kurumlar, bireyler bu belirsizliği ne oranda fırsata dönüştürecek, “takip eden değil de takip edilen olacak”, birlikte yaşayıp göreceğiz.
Dergimizin, “Koş Yapay Zeka, Koş” ismini verdiğimiz bu bölümünde yapay zeka uygulamalarını eğitim-öğretim ile ilgili konularda “çalıştırıyoruz”. YZ’nın nasıl kullanılabileceği ve ürettiklerinin kalitesi ile ilgili okuyucularımızın fikir edinmesini amaçlıyoruz. Sorduğumuz sorulara/verdiğimiz görevlere, YZ uygulama/platformlarının ürettiklerini herhangi bir yorum ve düzeltme yapmadan sizlerle paylaşıyoruz.
Fark ediyorsunuzdur, YZ ile sohbetimizi/çalışmamızı belli bir noktada kesiyoruz, zira sizlerin o noktadan alıp yapay zeka sohbeti bizzat kendiniz ilerleteceğinizi düşünüyoruz...

Hangi Meslekler/Alanlar Tehdit Altında
Bu sayımızdaki YZ üretimine geçmeden önce, İngiltere Eğitim Bakanlığı tarafından Kasım 2023’te yayınlanan “Yapay Zeka’nın İngiltere İş Piyasası ve Eğitim Süreçlerine Etkisi” raporundan çarpıcı iki tabloyu sizlerle paylaşmak isteriz. Kapsamlı bir bilimsel araştırmaya dayanan raporda YZ’ya en çok ve en az maruz kalan alanlar/sektörler listeleniyor. Maruz kalma, bu alanların/mesleklerin YZ tarafından ikame edilmesiyle ilgili bir gösterge olarak düşünülebilir.
Yapay Zeka ve Büyük Dil Modellemesine En Çok maruz kalan meslekler:

Tüm Yapay Zeka Uygulamaları

Büyük Dil Modelleme YZ Uygulamaları

  1. 1.Yönetim danışmanları ve iş analistleri
    2.Finans müdürleri ve direktörleri
    3.Serbest ve yeminli muhasebeciler
    4.Psikologlar
    5.Satın alma müdürleri ve direktörleri
    6.Aktüerler, ekonomistler ve istatistikçiler
    7.İş ve finansal proje yönetimi profesyonelleri
    8.Finans ve yatırım analistleri ve danışmanları
    9.Hukuk profesyonelleri:
    10.İş (yönetim) profesyonelleri ve destek pozisyonlar
    11.Kredi kontrolörleri
    12.Avukatlar
    13.İnşaat mühendisleri
    14.Eğitim danışmanları ve okul müfettişleri
    15.İnsan kaynakları alanındaki idari çalışanlar
    16.Araştırma ve idari süreç profesyonelleri
    17.Finansal hesap (portföy) yöneticileri
    18.Muhasebeciler, bordro yöneticileri ve memurları
    19.Devlet kurumları, idari çalışanlar
    20.Pazarlama yardımcı profesyonelleri
1.Telefonda satış elemanları
2.Avukatlar
3.Psikologlar
4.Profesyonel eğitmenler (yaşam boyu eğitim)
5.Saha satış elemanları yardımcıları
6.Hukuk profesyonelleri
7.Kredi kontrolörleri
8.İnsan kaynakları alanındaki idari çalışanlar
9.Halkla ilişkiler profesyonelleri
10.Yönetim danışmanları ve iş analistleri
11.Pazar araştırma anketörleri
12.Yerel yönetimler, idari çalışanalar
13.Din görevlileri
14.Yükseköğretim Öğretim Üyeleri
15.Satış ve kredi acenteleri
16.Eğitim danışmanları ve okul müfettişleri
17.İnsan kaynakları müdürleri ve direktörleri
18.Devlet kurumları, idari çalışanlar
19.Mesleki ve endüstriyel alandaki eğitmenler ve öğreticiler
20.Sosyal ve beşeri bilimler alanındaki bilim insanları

 

Yapay Zeka ve Büyük Dil Modellemesine En Az maruz kalan meslekler:

Tüm Yapay Zeka Uygulamaları

Büyük Dil Modelleme YZ Uygulamaları

  1. 1.Sporcular
    2.Çatı ustaları, çatı döşeyiciler ve kiremitçiler
    3.Temel seviye inşaat meslekleri
    4.Sıvacılar
    5.Çelik montajcıları
    6.Araç yıkayıcılar ve temizleyiciler
    7.Hastane görevlileri
    8.Temizlikçiler ve ev hizmetlileri
    9.Döşemeciler ve duvar fayans döşeyiciler
    10.Metal plaka işçileri ve perçinleyiciler
    11.Çamaşırcılar, kuru temizlemeciler ve ütücüler
    12.Pencere temizleyiciler
    13.Boyacılar ve dekoratörler
    14.Forklift sürücüleri
    15.Paketleyiciler, şişe doldurucular, konserve yapıcılar ve doldurucular
    16.Bahçıvanlar ve peyzaj çalışanları
    17.Duvarcılar ve taş ustaları
    18.Yol inşaat işçileri
    19.Temel seviye tesis operasyon meslekleri
    20.Lastik, egzoz ve cam montajcıları
 1.Fork-lift kamyonu sürücüleri
2.Çatı kaplamacıları, çatı döşemecileri ve kiremitçiler
3.Çelik montajcıları
4.Araç valeleri ve temizlikçileri
5.Temel seviye inşaat meslekleri
6.Sıvacılar
7.Metal plaka işçileri ve perçinciler
8.Araç boya teknisyenleri
9.Zemin ve duvar döşemecileri
10.Mobil makine sürücüleri ve işletmecileri
11.Çamaşırcılar, kuru temizleyiciler ve ütücüler
12.Büyük malzeme taşıyan araç sürücüleri
13.Yol inşaatı işçileri
14.Demiryolu inşaatı ve bakım işçileri
15.Endüstriyel temizlik işlemleri meslekleri
16.Temel seviye tesis operasyon meslekleri
17.Dikiş makinesi operatörleri
18.Sporcular
19.Sokak temizleyicileri
20.Duvarcılar ve taşçılar

Tabloların bize söylediği şey açık. Yapay zeka öncelikle ‘yüksek zeka/deneyim/beceri“ için bir tehdit oluşturuyor. Bu bağlamda öğretim üyelerinin, öğretmenlerin ve eğitim kurumlarının aksiyona geçmesi gerektiği ortada.

Eğitim Kurumlarında Kuşaklar Arası İletişim
Kuşak çatışması, üzerinde çok konuşulan ve tartışılan konulardan birisi. Teknolojinin hızlı gelişimi ve dijital dönüşüm, kuşaklar arasındaki farkları büyüttüğü gibi, kuşak tanımlamalarındaki yaş aralıklarını da daraltıyor.
Literatürde, birbirine benzer ama farklı aralıklar olmasına rağmen, genel kabul görmüş şekli ile kuşakların yaş tanımları şu şekilde karşımıza çıkıyor: 
İçinde yaşadığımız üzere, eğitim kurumları, öğretmen-öğrenci-veli üçgeninde farklı kuşakların etkileşim içinde bulundukları ortamlar. Yaş aralıklarını dikkate aldığımızda eğitim kurumlarındaki etkileşim matrisi aşağıdaki şekilde karşımıza çıkıyor. (Not: Bu tablolar YZ üretimi değildir) 

Kuşakların Ayırt Edici Özellikleri
Yapay Zeka’ya göre (chatGPT4.0) kuşakların ayırt edici özellikleri şunlardır:
İleti:
Can you please list key characteristics of Gen X, Gen Y, Gen Z, Alpha Gen cohorts ? Please give only headlines, not detailed explanations.

X Kuşağı:

  • Sisteme Uyumlu ve/lakin Bağımsız
  • Kuşkucu ve Tedbirli
  • İş-Yaşam Dengesine Değer Verir
  • Teknolojik Olarak Uyumlu
  • Girişimci Ruh Sahibi

 

Y Kuşağı (Millennial'lar):

  • Teknolojiye Hakim ve Teknoloji ile Bağlantılı
  • Maddi Değerlerden Çok Deneyimlere Değer Verir
  • Sosyal Bilince Sahip ve İlerici (Liberal)
  • İşte Esneklik ve Anlam Arar
  • İşbirlikçi ve Takım Odaklı

 

Z Kuşağı:

  • Dijital Yerliler
  • Yüksek Oranda Çeşitli ve Kapsayıcı
  • Sosyal ve Çevresel Aktivistler
  • Girişimci ve Yenilikçi
  • Eğitim Odaklı ve Kariyer Yönlü
  • Mental Sağlık Bilincine Sahip
  • Pragmatik ve Finansal Olarak Tedbirli

 

Alfa Kuşağı:

  • Hiper Bağlantılı ve Teknolojiye Gömülmüş
  • Yeni Teknolojilerin Erken Benimseyicileri
  • Muhtemelen Yüksek Eğitimli Ebeveynler
  • Kişiselleştirmeye Değer Verir
  • Küresel Perspektifli ve Çeşitli
  • Artırılmış Gerçeklik Normdur
  • Sağlık Bilincine ve Çevreye Duyarlı

X-Kuşak Öğretmenlerine Tavsiyeler

Yapay Zeka’ya göre, Z-Kuşak ve Alfa-Kuşak öğrenciler ile iyi iletişim kurabilmek için X-Kuşak öğretmenlerin benimseyebilecekleri stratejiler şunlardır:
* İleti:If I am a Gen X Teacher, how can I develop myself for a better communication with Gen Z or Alpha Generation students?

X Kuşağı'ndan bir öğretmen olarak, Z Kuşağı veya Alfa Kuşağı öğrencilerle daha iyi iletişim kurmak için, onların benzersiz öğrenme stillerine uyum sağlamak ve yeni teknolojileri ve yöntemleri benimsemek önemlidir. İşte düşünülmesi gereken bazı stratejiler:
* Teknolojiyi ve Dijital Araçları Benimseyin: Z Kuşağı ve Alfa öğrencilerinin düzenli olarak kullandıkları teknolojileri ve dijital platformları tanıyın. Bu araçları öğretim yöntemlerinize entegre etmek, kuşaklar arası uçurumu kapatmaya yardımcı olabilir.
* Onların Dünya Görüşünü Anlayın: Bu genç kuşaklar için önemli olan trendler, konular ve kültürel olaylar hakkında bilgi sahibi olun. Bu anlayış, onlarla ilişki kurmanıza ve öğretiminizi daha alakalı hale getirmenize yardımcı olabilir.
* Etkileşimli ve Cazip Öğretim Yöntemleri Uygulayın: Bu kuşaklar, etkileşimli ve cazip öğrenme deneyimlerine iyi yanıt verir. Çoklu ortam sunumları, etkileşimli testler ve uygulamalı projeler dahil edin.
* İşbirlikçi Öğrenmeyi Teşvik Edin: Grup çalışmalarını ve ortak projeleri teşvik edin. Bu kuşaklar, takım çalışmasını ve sosyal öğrenmeyi değerlendirir.
* Öğrenmeyi Kişiselleştirin: Öğrencilerinizin bireysel ihtiyaçlarını ve öğrenme stillerini tanıyın. Farklı öğrenenlere hitap etmek için adaptif öğrenme teknolojilerini veya çeşitli öğretim stratejilerini kullanın.
* Geri Bildirime Açık Olun: Öğrencilerinizden gelen geri bildirimleri teşvik edin ve dinleyin. Bu, öğretim yöntemlerinizi uyarlamada yardımcı olmanın yanı sıra, onların görüşlerini önemsediğinizi gösterir.
* Pozitif Sınıf Ortamı Oluşturun: Tüm öğrencilerin değerli ve fikirlerini paylaşmaktan rahat hissettikleri kapsayıcı ve destekleyici bir sınıf atmosferi yaratın.
* Sürekli Mesleki Gelişim: En son eğitim teknolojileri ve pedagojik yaklaşımlarla güncel kalmak için sürekli mesleki gelişime katılın.
* Eleştirel Düşünmeyi ve Yaratıcılığı Teşvik Edin: Eleştirel düşünmeyi ve yaratıcılığı uyaran etkinlikler ve tartışmalar tasarlayın, bu beceriler bu kuşaklar tarafından çok değerlidir.
* Dijital Vatandaşlığı Modelleyin: Teknoloji ve dijital platformların sorumlu kullanımını öğretin ve modelleyin, Z Kuşağı ve Alfa öğrenciler için önemli bir beceridir.
* Gerçek Dünya Uygulamalarını Kullanın: Konu maddelerinizi güncel olaylar ve gerçek dünya senaryolarıyla ilişkilendirerek öğrenmeyi daha uygulanabilir ve ilgi çekici hale getirin.
* Kısa, Odaklı İçerik: Bu kuşakların genellikle içeriği kısa ve öz tercih ettiğini anlayın. Karmaşık konuları daha kısa, daha sindirilebilir bölümlere ayırın.
* Teknoloji ile Geleneksel Yöntemleri Dengeleyin: Teknolojiyi entegre etmek önemliyken, aynı zamanda geleneksel eğitim değerlerini ve yöntemlerini de sürdürerek, dengeli bir eğitim deneyimi sağlamak önemlidir.

Bu stratejileri benimseyerek, Z Kuşağı ve Alfa öğrencilerle etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğinizi artırabilir ve öğretiminizi onların ihtiyaçlarına ve beklentilerine daha etkili ve alakalı hale getirebilirsiniz.

Notlar:
1.İletiler İngilizce verilmekte, yanıtlar İngilizce alınmakta, sonrasında Türkçeye tercüme yine YZ’den istenmektedir.
2.Yukarıdaki metinde italik olarak verilen kısımlar YZ üretimidir.

 

 

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Ocak 2024 11:04

Gösterim: 1259

Nilgün Akdoğan - DAS Akademie Kurucusu / Mona Aykul - DAS Akademie İş Geliştirme ve E-Öğrenme Direktörü 

nilgun_akdogan_mona_aykulGünümüzde teknolojinin baş döndürücü hızla sürekli olarak gelişmesi eğitim alanında da yenilikleri beraberinde getirmektedir. Özellikle tüm dünyanın da yaşamış olduğu Covid19 salgını bu noktada, eğitimde dijitalleşmeyi hızlandırdı ve artık eğitimin vazgeçilmez bir unsuru haline getirdi. Bu durum beraberinde dijital okuryazarlık kavramını öne çıkarmıştır ancak, teknolojinin eğitim bağlamında uygulanmasında hedeflenen etkiye ulaşmak için öncelikle bireylerin dijital yeterliliklerini ve sahip oldukları dijital bilgiyi geliştirmek ve ilgili beceriler konusunda farkındalık oluşturulması yönüne odaklanmak gerekmektedir. Avrupa Birliği dijital yetkinlikler için gerekli bilgileri şöyle tanımlamaktadır: bilgi teknolojileri ve dijital araçlar ile belirli görevleri yerine getirmek, problem çözmek, iletişim kurmak, bilgiyi yönetmek, iş birliği yapmak, içerik geliştirip paylaşmak. Dijital yeterlik, sadece teknik beceriler ile sınırlı olmayıp, dijital teknolojiler aracılığıyla düşünmek, davranmak, öğrenmek ve öğretmek gibi yeterlikleri de saymaktadır. Bu neslin öğrencileri önceki nesillere göre farklı öğrenme yöntemlerine ve stratejilerine ihtiyaç duymaktadır. Öğrencilerin öğrenme sürecinde içsel motivasyonunu arttırmak ve kalıcı öğrenmeye destek olacak yenilikçi öğrenme yaklaşımlarını tercih ettiklerini söylemek mümkün. Dijital öğrenme platformların yaygınlaşması ile eğitimde oyunlaştırma kavramı sıkça karşımıza çıkmaktadır. 

EĞİTİMDE OYUNLAŞTIRMA (GAMIFICATION) NEDİR?
Oyunlaştırmayı, oyun tasarımı unsurlarının ve oyun prensiplerinin oyun dışı bağlamlarda kullanılması olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, sanal 'puanlar' veya ödüller elde etmek ve bir sonraki seviyeye geçmek için bir dizi görevi veya etkinliği tamamlamak gibi oyun içi ilkeler ve temalar, öğrenen için eğlence ve teşvik sağlamak amacıyla oyun dışındaki bağlamlarda kullanılabilir. Oyunlaştırma, oyun unsurlarının özelliklerini kullanarak sorunları çözmeye yönelik bir dizi faaliyet ve süreç olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kısacası, Oyunlaştırma “öğrenilmesi zor konuları daha eğlenceli hale getirir”, öğrencileri motive etmeye ve konuyla daha fazla ilgilenmelerini sağlamaya yardımcı olur.

Eğitimde oyunlaştırma teorisi, öğrencilerin aynı zamanda eğlendiklerinde en iyi şekilde öğrendikleri yönündedir. Sadece bu da değil- aynı zamanda ulaşacakları amaçları, hedefleri ve başarıları olduğunda en iyi şekilde öğrenirler, tabii ki öğrencinin hala eğlenceli olarak algıladığı bir şekilde. Video oyunlarının çocukların (ve yetişkinlerin) ilgisini çeken ve onları kendine bağlayan bağımlılık yapıcı özellikleri nedeniyle, bu oyun tabanlı unsurlar öğrenme materyallerine uygulandığında da benzer etkileşim sonuçları görmemiz doğaldır. Eğitimde oyunlaştırma, katılımı artırmak, öğrencilerin yeni bilgileri özümsemelerine yardımcı olmak ve bilgilerini test etmek için puanlama, akran öğrenimi, takım çalışması, puan tabloları gibi oyun tabanlı unsurların kullanılmasını içerir. 

minticity_gorselALMANCA ÖĞRENMENİN EN EĞLENCELİ HALİ: Minticity
Oyunlaştırmayı e-öğrenme platformuna dahil eden ve sistemli bir biçimde kurgulayan Minticity, eğitimde oyunlaştırma ile 15 yıldır aktif bir şekilde binlerce öğrenci ve öğretmenin Almanca öğrenme serüvenlerinde eşlik etmektedir. DAS Akademie Kurucusu Nilgün Akdoğan ve DAS Akademie ekibi, Almanca öğrenimini hem öğrenciler hem de öğretmenler için daha keyifli hale getiren bir sistem geliştirme hayali ile İzmir’den yola çıkmış ve Almanya’ya kadar uzanan bir başarı hikayesine imza atmıştır. Minticity Almanca öğrenimini zevkli hale getiren, yaş grubuna uygun görsel ve işitsel öğelerle Almancayı farklı bir ortamda yaşama imkânı sunan eğlenceli ve zengin bir e-öğrenme platformdur. Öğrencilerin, alışkın oldukları klasik öğrenme ortamından çıkıp aşina oldukları ve ilgi duydukları sanal ortamda, alternatif Almanca uygulamaları bulmasıyla ilgilerini çekmekte ve bilgilerini destekleyerek geliştirmektedir. En önemli özelliği ise oyunlaştırmanın tüm dinamiklerini ve elementlerini içeren bütünsel bir sistem olarak Almanca öğrenimine büyük bir katkı sağlamasıdır. Minticity’nin en büyük amaçlarından biri öğrencilerin ve öğretmenlerin Almanca öğrenimi ve öğretimine dair ihtiyaç duydukları her şeyi tek bir platformda bulabilecekleri bir öğrenme ortamı sunmaktır.
Minticity isimli sanal bir dünyada Minti ve Momo’nun hikayesine öğrenciler kendi avatarları ile misafir olup, Almancayı çok yönlü bir biçimde eğlenerek öğrenebiliyor. Buna bağlı olarak Minticity’de eğitim içerikleri Kids, Junior ve Teenage olarak üç farklı hedef kitleye uygun bir biçimde geliştirilmiş olup, yabancı dilde dört temel öğrenme becerisi olarak adlandırılan Almanca okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerileri odağında hazırlanmıştır. Öğrenci merkezli ve interaktif çalışmalar yapılabilmesi için birçok konu ile ilgili çeşitli, renkli ve eğlenceli alıştırma, öğrenme ve oyun alternatifleri bulunduran sistemde içerikler AB Ortak Dil Kriterleri doğrultusunda hazırlanmış müfredata uygundur. İnternet erişimi olan her yerden ve tüm mobil cihazlardan ulaşma imkânı sunarak öğrenci kendisinin de sevdiği bir ortamda vaktini Almanca ile değerlendirebilir ve sınıf ortamdan bağımsız olarak da öğrenmeye devam eder. Böylece öğrenciler öğrenmek istedikleri veya zorlandıkları Almanca konularını arzu ettiği kadar tekrar etme olanağı bulabilmektedir. Öğrenciler Minticity’de bulunan oyunlaştırma unsurları ile basitçe tekrar çalışmaları yapabildikleri için başarısızlık konusunda da daha rahat bir atmosfer yakalayabiliyor. Bu nokta özellikle oyunlaştırma konusundaki araştırmalarda öne çıkan bir bulgudur; öğrencilerin genellikle oyun ortamlarında daha rahat olmaları sebebiyle, öğrenmenin daha proaktif gerçekleştiğini söylemektedir. Yine oyunlaştırma unsurlarından ilerleme göstergesi öğrencilerin kendi dil öğrenim süreçlerindeki gelişimlerini görünür hale getirir ve öğrenme için içsel bir motivasyonun ortaya çıkmasına katkı sağlar. 

Okul yönetimleri ve öğretmenler için eksiksiz bir eğitim platformu ve entegre LMS (Learning Management System)
Öğrenciler Minticity platformunda oluşturdukları avatarları ile Minticity tarafından hazırlanan okuma, dinleme, öğrenme, yazma ve gramer alıştırmalarını çözerek keyifle Almanca öğrenebiliyorlar, aynı zamanda derste öğrendikleri konuları eğitsel temelli hazırlanan oyunlarla pekiştirebiliyorlar. Üstelik sistemde öğretmenlerin kendi ihtiyaçlarına göre kendi oyunlarını tasarlamalarına yardımcı olan bir oyun yönetim sistemi bulunmaktadır. Minticity’nin öğretmenlere kişiselleştirilebilir içerik hazırlama imkânı sunması platformun en güçlü özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenciler kendi ders öğretmenleri tarafından atanan ödevleri ve görevleri tamamlayarak Mintos isimli deneyim puanlarını kazanma ve yine bu deneyim puanlarını sistem içerisinde kullanma fırsatı elde edebiliyor.Böylece öğrenciler öğrenme sürecine dair aidiyet hissederler ve elde edinilen kazanımlara ek olarak deneyim puanları ile Minticity Olimpiyatlarına katılabilir veya kendi okulları hem de Multiplayer özelliği ile diğer okulların öğrencileri ile de akran öğrenimi yaklaşımına uygun olarak oyun temelli öğrenmeye uygun geliştirilmiş oyunlar oynayabilir. Eğitimde oyunlaştırmayı sınıfta kullanmanın bilimsel olarak kanıtlanmış birçok faydası vardır, örneğin: Oyunlaştırma öğrencilerin bilişsel gelişime yardımcı olur, sınıflarda katılım düzeyini artırır ve bilginin tekrarı ve aktif öğrenme sağlanabilir. Böylece öğrencilerin iletişim, yaratıcılık, problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri geliştirilebilir. Minticity sadece Almanca öğrenimine değil aynı zamanda bu becerileri geliştirmeye de katkı sağlamaktadır.
Öğretmenleri tarafından sisteme gönderilen ödevleri tamamlayarak Mintos kazanan öğrenciler kendi odalarını dekore edebiliyor ve aynı zamanda Mintosları sana dünyada oyunlar ve olimpiyatlar için harcayabiliyorlar. Tüm bunları yabancı dilde yaparak kazanımlarını keyifle pekiştirme şansı bulabiliyorlar. Minty ve Momo’nun serüvenlerine ortak olan öğrencilerin sadece dijital ortamda değil, aynı zamanda Minti Turne ile yüz yüze ortamda birlikte okullarda Almanca etkinlikler düzenleyebiliyorlar. Minticity sadece öğrencilere değil aynı zamanda Almanca öğretmenlerine de büyük kolaylıklar sağlıyor; Almanca öğretmenleri ister Minticity tarafından hazırlanan içerikler ve modüller ile derslerinde

das akademie ekip 2Almanca öğretebilir, isterse de materyal havuzunda bulunan içeriklerle kendi sınıflarının ihtiyaçlarına uygun içerikleri kolayca bir modüle dönüştürüp derslerinde kullanabilir. Yine tüm Minticty kullanan öğretmenler tarafından oluşturulan materyalleri sistemde bulunan ortak bir materyal havuzunda bulabilir. Minticity’nin bir başka amacı da sadece yüzlerce farklı okuldan öğrencilerin buluşma noktası olmak değil, aynı zamanda Minticity kullanan farklı okulların Almanca öğretmenlerin de meslektaş dayanışması ile ortak bir iletişim ağının geliştirilmesine katkı sağlıyor.
DAS Akademie tarafında geliştirilen Minticity Almanca öğretimine dair tüm ihtiyaçları karşılayan bir platform olarak sürekli yenilenen içerikleri ile Türkiye’de 100.000’den fazla kullanıcı ile sürdürdüğü bu yolculukta kurumlara, öğretmenlere ve öğrencilere Almanca öğrenmenin en keyifli yolunu sunmaktadır. Bu yolculuğun bir sonraki durağı, Türkiye başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinde Almanca eğitimleri için Minticity kullanımını yaygınlaştırmak olacaktır!

> Oyunlaştırma ile keyifli ve kalıcı bir yabancı dil öğrenme serüveni

Nilgün Akdoğan - DAS Akademie Kurucusu / Mona Aykul - DAS Akademie İş Geliştirme ve E-Öğrenme Direktörü 

nilgun_akdogan_mona_aykulGünümüzde teknolojinin baş döndürücü hızla sürekli olarak gelişmesi eğitim alanında da yenilikleri beraberinde getirmektedir. Özellikle tüm dünyanın da yaşamış olduğu Covid19 salgını bu noktada, eğitimde dijitalleşmeyi hızlandırdı ve artık eğitimin vazgeçilmez bir unsuru haline getirdi. Bu durum beraberinde dijital okuryazarlık kavramını öne çıkarmıştır ancak, teknolojinin eğitim bağlamında uygulanmasında hedeflenen etkiye ulaşmak için öncelikle bireylerin dijital yeterliliklerini ve sahip oldukları dijital bilgiyi geliştirmek ve ilgili beceriler konusunda farkındalık oluşturulması yönüne odaklanmak gerekmektedir. Avrupa Birliği dijital yetkinlikler için gerekli bilgileri şöyle tanımlamaktadır: bilgi teknolojileri ve dijital araçlar ile belirli görevleri yerine getirmek, problem çözmek, iletişim kurmak, bilgiyi yönetmek, iş birliği yapmak, içerik geliştirip paylaşmak. Dijital yeterlik, sadece teknik beceriler ile sınırlı olmayıp, dijital teknolojiler aracılığıyla düşünmek, davranmak, öğrenmek ve öğretmek gibi yeterlikleri de saymaktadır. Bu neslin öğrencileri önceki nesillere göre farklı öğrenme yöntemlerine ve stratejilerine ihtiyaç duymaktadır. Öğrencilerin öğrenme sürecinde içsel motivasyonunu arttırmak ve kalıcı öğrenmeye destek olacak yenilikçi öğrenme yaklaşımlarını tercih ettiklerini söylemek mümkün. Dijital öğrenme platformların yaygınlaşması ile eğitimde oyunlaştırma kavramı sıkça karşımıza çıkmaktadır. 

EĞİTİMDE OYUNLAŞTIRMA (GAMIFICATION) NEDİR?
Oyunlaştırmayı, oyun tasarımı unsurlarının ve oyun prensiplerinin oyun dışı bağlamlarda kullanılması olarak tanımlayabiliriz. Örneğin, sanal 'puanlar' veya ödüller elde etmek ve bir sonraki seviyeye geçmek için bir dizi görevi veya etkinliği tamamlamak gibi oyun içi ilkeler ve temalar, öğrenen için eğlence ve teşvik sağlamak amacıyla oyun dışındaki bağlamlarda kullanılabilir. Oyunlaştırma, oyun unsurlarının özelliklerini kullanarak sorunları çözmeye yönelik bir dizi faaliyet ve süreç olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kısacası, Oyunlaştırma “öğrenilmesi zor konuları daha eğlenceli hale getirir”, öğrencileri motive etmeye ve konuyla daha fazla ilgilenmelerini sağlamaya yardımcı olur.

Eğitimde oyunlaştırma teorisi, öğrencilerin aynı zamanda eğlendiklerinde en iyi şekilde öğrendikleri yönündedir. Sadece bu da değil- aynı zamanda ulaşacakları amaçları, hedefleri ve başarıları olduğunda en iyi şekilde öğrenirler, tabii ki öğrencinin hala eğlenceli olarak algıladığı bir şekilde. Video oyunlarının çocukların (ve yetişkinlerin) ilgisini çeken ve onları kendine bağlayan bağımlılık yapıcı özellikleri nedeniyle, bu oyun tabanlı unsurlar öğrenme materyallerine uygulandığında da benzer etkileşim sonuçları görmemiz doğaldır. Eğitimde oyunlaştırma, katılımı artırmak, öğrencilerin yeni bilgileri özümsemelerine yardımcı olmak ve bilgilerini test etmek için puanlama, akran öğrenimi, takım çalışması, puan tabloları gibi oyun tabanlı unsurların kullanılmasını içerir. 

minticity_gorselALMANCA ÖĞRENMENİN EN EĞLENCELİ HALİ: Minticity
Oyunlaştırmayı e-öğrenme platformuna dahil eden ve sistemli bir biçimde kurgulayan Minticity, eğitimde oyunlaştırma ile 15 yıldır aktif bir şekilde binlerce öğrenci ve öğretmenin Almanca öğrenme serüvenlerinde eşlik etmektedir. DAS Akademie Kurucusu Nilgün Akdoğan ve DAS Akademie ekibi, Almanca öğrenimini hem öğrenciler hem de öğretmenler için daha keyifli hale getiren bir sistem geliştirme hayali ile İzmir’den yola çıkmış ve Almanya’ya kadar uzanan bir başarı hikayesine imza atmıştır. Minticity Almanca öğrenimini zevkli hale getiren, yaş grubuna uygun görsel ve işitsel öğelerle Almancayı farklı bir ortamda yaşama imkânı sunan eğlenceli ve zengin bir e-öğrenme platformdur. Öğrencilerin, alışkın oldukları klasik öğrenme ortamından çıkıp aşina oldukları ve ilgi duydukları sanal ortamda, alternatif Almanca uygulamaları bulmasıyla ilgilerini çekmekte ve bilgilerini destekleyerek geliştirmektedir. En önemli özelliği ise oyunlaştırmanın tüm dinamiklerini ve elementlerini içeren bütünsel bir sistem olarak Almanca öğrenimine büyük bir katkı sağlamasıdır. Minticity’nin en büyük amaçlarından biri öğrencilerin ve öğretmenlerin Almanca öğrenimi ve öğretimine dair ihtiyaç duydukları her şeyi tek bir platformda bulabilecekleri bir öğrenme ortamı sunmaktır.
Minticity isimli sanal bir dünyada Minti ve Momo’nun hikayesine öğrenciler kendi avatarları ile misafir olup, Almancayı çok yönlü bir biçimde eğlenerek öğrenebiliyor. Buna bağlı olarak Minticity’de eğitim içerikleri Kids, Junior ve Teenage olarak üç farklı hedef kitleye uygun bir biçimde geliştirilmiş olup, yabancı dilde dört temel öğrenme becerisi olarak adlandırılan Almanca okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerileri odağında hazırlanmıştır. Öğrenci merkezli ve interaktif çalışmalar yapılabilmesi için birçok konu ile ilgili çeşitli, renkli ve eğlenceli alıştırma, öğrenme ve oyun alternatifleri bulunduran sistemde içerikler AB Ortak Dil Kriterleri doğrultusunda hazırlanmış müfredata uygundur. İnternet erişimi olan her yerden ve tüm mobil cihazlardan ulaşma imkânı sunarak öğrenci kendisinin de sevdiği bir ortamda vaktini Almanca ile değerlendirebilir ve sınıf ortamdan bağımsız olarak da öğrenmeye devam eder. Böylece öğrenciler öğrenmek istedikleri veya zorlandıkları Almanca konularını arzu ettiği kadar tekrar etme olanağı bulabilmektedir. Öğrenciler Minticity’de bulunan oyunlaştırma unsurları ile basitçe tekrar çalışmaları yapabildikleri için başarısızlık konusunda da daha rahat bir atmosfer yakalayabiliyor. Bu nokta özellikle oyunlaştırma konusundaki araştırmalarda öne çıkan bir bulgudur; öğrencilerin genellikle oyun ortamlarında daha rahat olmaları sebebiyle, öğrenmenin daha proaktif gerçekleştiğini söylemektedir. Yine oyunlaştırma unsurlarından ilerleme göstergesi öğrencilerin kendi dil öğrenim süreçlerindeki gelişimlerini görünür hale getirir ve öğrenme için içsel bir motivasyonun ortaya çıkmasına katkı sağlar. 

Okul yönetimleri ve öğretmenler için eksiksiz bir eğitim platformu ve entegre LMS (Learning Management System)
Öğrenciler Minticity platformunda oluşturdukları avatarları ile Minticity tarafından hazırlanan okuma, dinleme, öğrenme, yazma ve gramer alıştırmalarını çözerek keyifle Almanca öğrenebiliyorlar, aynı zamanda derste öğrendikleri konuları eğitsel temelli hazırlanan oyunlarla pekiştirebiliyorlar. Üstelik sistemde öğretmenlerin kendi ihtiyaçlarına göre kendi oyunlarını tasarlamalarına yardımcı olan bir oyun yönetim sistemi bulunmaktadır. Minticity’nin öğretmenlere kişiselleştirilebilir içerik hazırlama imkânı sunması platformun en güçlü özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenciler kendi ders öğretmenleri tarafından atanan ödevleri ve görevleri tamamlayarak Mintos isimli deneyim puanlarını kazanma ve yine bu deneyim puanlarını sistem içerisinde kullanma fırsatı elde edebiliyor.Böylece öğrenciler öğrenme sürecine dair aidiyet hissederler ve elde edinilen kazanımlara ek olarak deneyim puanları ile Minticity Olimpiyatlarına katılabilir veya kendi okulları hem de Multiplayer özelliği ile diğer okulların öğrencileri ile de akran öğrenimi yaklaşımına uygun olarak oyun temelli öğrenmeye uygun geliştirilmiş oyunlar oynayabilir. Eğitimde oyunlaştırmayı sınıfta kullanmanın bilimsel olarak kanıtlanmış birçok faydası vardır, örneğin: Oyunlaştırma öğrencilerin bilişsel gelişime yardımcı olur, sınıflarda katılım düzeyini artırır ve bilginin tekrarı ve aktif öğrenme sağlanabilir. Böylece öğrencilerin iletişim, yaratıcılık, problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri geliştirilebilir. Minticity sadece Almanca öğrenimine değil aynı zamanda bu becerileri geliştirmeye de katkı sağlamaktadır.
Öğretmenleri tarafından sisteme gönderilen ödevleri tamamlayarak Mintos kazanan öğrenciler kendi odalarını dekore edebiliyor ve aynı zamanda Mintosları sana dünyada oyunlar ve olimpiyatlar için harcayabiliyorlar. Tüm bunları yabancı dilde yaparak kazanımlarını keyifle pekiştirme şansı bulabiliyorlar. Minty ve Momo’nun serüvenlerine ortak olan öğrencilerin sadece dijital ortamda değil, aynı zamanda Minti Turne ile yüz yüze ortamda birlikte okullarda Almanca etkinlikler düzenleyebiliyorlar. Minticity sadece öğrencilere değil aynı zamanda Almanca öğretmenlerine de büyük kolaylıklar sağlıyor; Almanca öğretmenleri ister Minticity tarafından hazırlanan içerikler ve modüller ile derslerinde

das akademie ekip 2Almanca öğretebilir, isterse de materyal havuzunda bulunan içeriklerle kendi sınıflarının ihtiyaçlarına uygun içerikleri kolayca bir modüle dönüştürüp derslerinde kullanabilir. Yine tüm Minticty kullanan öğretmenler tarafından oluşturulan materyalleri sistemde bulunan ortak bir materyal havuzunda bulabilir. Minticity’nin bir başka amacı da sadece yüzlerce farklı okuldan öğrencilerin buluşma noktası olmak değil, aynı zamanda Minticity kullanan farklı okulların Almanca öğretmenlerin de meslektaş dayanışması ile ortak bir iletişim ağının geliştirilmesine katkı sağlıyor.
DAS Akademie tarafında geliştirilen Minticity Almanca öğretimine dair tüm ihtiyaçları karşılayan bir platform olarak sürekli yenilenen içerikleri ile Türkiye’de 100.000’den fazla kullanıcı ile sürdürdüğü bu yolculukta kurumlara, öğretmenlere ve öğrencilere Almanca öğrenmenin en keyifli yolunu sunmaktadır. Bu yolculuğun bir sonraki durağı, Türkiye başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinde Almanca eğitimleri için Minticity kullanımını yaygınlaştırmak olacaktır!

Son Güncelleme: Perşembe, 22 Aralık 2022 11:50

Gösterim: 2753


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.