Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi bünyesinde önümüzdeki yıl açılacak olan iletişim fakültesinde öğrencilere Türkçe, Kürtçe ve İngilizce eğitim verilecek.Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri ve İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıl önce üniversite bünyesinde iletişim fakültesi açtıklarını ancak iletişim alanında yeterli akademisyen bulunmadığı için öğrenci alamadıklarını söyledi.
Fakülteye bu yıl 3 öğretim üyesi, 1 profesör, 2 yardımcı doçent ve 4 öğretim görevlisi aldıklarını ifade eden Eyigün, önümüzdeki yıl öğrenci almaya başlayacaklarını bildirdi.
"Fakülteyi açtığımız zaman ilk işimiz Kürtçe seçmeli ders koymak olacak. İletişim fakültelerinin birçoğunda kendilerine özgü ajanslar var. Bu ajanslar aynı zamanda öğrencilerin staj yapmalarına imkan sağlıyor. Burada özellikle Kürtçe haber yapma konusunda ciddi biçimde çalışmalarımız olacak" diyen Eyigün, fakültede Kürtçe haber ve yayın yapma konusunda özel bölümlerin olacağını kaydetti.
- İlk etapta 30 öğrenci alınacak
Anadolu Ajansı'nın da Kürtçe yayın yapmaya başlayacağını hatırlatan Eyigün, şöyle konuştu:
"Bizi bu konuda daha çok teşvik etmiş olacak. Özellikle Kürtçe haber yapma konusunda özel bir programımız olacak. İlk etapta 30 öğrenci alınacak. Zaman içerisinde öğrenci sayısı artacak. Fakültenin alt yapısı hazır. Bir gazete çıkarmaya başladık. Bu yıl geç kalınmasaydı, öğrenci alabilseydik derslere başlayacaktık ancak biraz geç kalındığı için öğretim üyelerinin atamaları konusunda sıkıntı çıktı. Yetişemedi için YÖK haklı olarak ek kontenjanda listeden çıkardı. Ancak önümüzdeki eğitim döneminde kesinlikle iletişim fakültesi açılacak. Orada Kürtçe gazetecilik bölümüne ayrı bir önem verilecektir."
Eyigün, bölgede sadece Elazığ'da iletişim fakültesinin bulunduğunu, bölgenin medyanın merkezi konumunda olduklarını dile getirerek, açacakları fakültede saha ile teoriyi birleştireceklerini, yayın kuruluşlarıyla yoğun bir çalışma içerisine girmek istediklerini vurguladı.
- Güneydoğu'nun gazetecileri yetişecek
Mezun olan öğrencilerin bölgede hizmet vermesini umduklarını aktaran Eyigün, fakültelerinin bölge basına yeni bir kalite getireceğini, ufuk açacağını belirtti.
Bundan sonra Güneydoğu'nun gazetecilerinin Dicle Üniversitesi'nde yetişeceğini ve en az 3 dilli olacaklarına dikkat çeken Eyigün, şöyle devam etti:
"Öğrenciler, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce eğitim alacak. Başka hiçbir üniversitede Türkçe, Kürtçe ve İngilizce iletişim dili olan fakülte yoktur. Dolasıyla ilk defa Diyarbakır'da 3 dilli iletişim fakültesi öğrencileri yetişecek. Ayrıca, halkla ilişkiler uzmanı yetişecek. Şu an kadar hiçbir üniversitede halkla ilişkilerde Kürtçe dersi veren fakülte de yok. Hem bölgede hem de Irak başta olmak üzere bölge ülkelerinde bu anlamda Kürtçe bilen halkla ilişkiler uzmanına ihtiyaç var. Çünkü komşu ülkelerde çalışan birçok Türk firması var. Türk firmaları iletişim kurmada çok ciddi şekilde sıkıntı çekiyor. Bizim öğrencilerimiz Türkçe, Kürtçe ve İngilizce'ye hakim olacak. Bu dilleri bilen ve iletişim becerileri söz konusu olduğu zaman eminim iş bulma konusunda öğrencilerimiz sıkıntı çekmeyeceklerdir. Belki birçok şirket üniversitemizde yetişecek elemanlara güvenerek komşu ülkelerinde halkla iletişim alanında büro açacaklar."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Diyarbakır Dicle Üniversitesi bünyesinde önümüzdeki yıl açılacak olan iletişim fakültesinde öğrencilere Türkçe, Kürtçe ve İngilizce eğitim verilecek.Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri ve İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıl önce üniversite bünyesinde iletişim fakültesi açtıklarını ancak iletişim alanında yeterli akademisyen bulunmadığı için öğrenci alamadıklarını söyledi.
Fakülteye bu yıl 3 öğretim üyesi, 1 profesör, 2 yardımcı doçent ve 4 öğretim görevlisi aldıklarını ifade eden Eyigün, önümüzdeki yıl öğrenci almaya başlayacaklarını bildirdi.
"Fakülteyi açtığımız zaman ilk işimiz Kürtçe seçmeli ders koymak olacak. İletişim fakültelerinin birçoğunda kendilerine özgü ajanslar var. Bu ajanslar aynı zamanda öğrencilerin staj yapmalarına imkan sağlıyor. Burada özellikle Kürtçe haber yapma konusunda ciddi biçimde çalışmalarımız olacak" diyen Eyigün, fakültede Kürtçe haber ve yayın yapma konusunda özel bölümlerin olacağını kaydetti.
- İlk etapta 30 öğrenci alınacak
Anadolu Ajansı'nın da Kürtçe yayın yapmaya başlayacağını hatırlatan Eyigün, şöyle konuştu:
"Bizi bu konuda daha çok teşvik etmiş olacak. Özellikle Kürtçe haber yapma konusunda özel bir programımız olacak. İlk etapta 30 öğrenci alınacak. Zaman içerisinde öğrenci sayısı artacak. Fakültenin alt yapısı hazır. Bir gazete çıkarmaya başladık. Bu yıl geç kalınmasaydı, öğrenci alabilseydik derslere başlayacaktık ancak biraz geç kalındığı için öğretim üyelerinin atamaları konusunda sıkıntı çıktı. Yetişemedi için YÖK haklı olarak ek kontenjanda listeden çıkardı. Ancak önümüzdeki eğitim döneminde kesinlikle iletişim fakültesi açılacak. Orada Kürtçe gazetecilik bölümüne ayrı bir önem verilecektir."
Eyigün, bölgede sadece Elazığ'da iletişim fakültesinin bulunduğunu, bölgenin medyanın merkezi konumunda olduklarını dile getirerek, açacakları fakültede saha ile teoriyi birleştireceklerini, yayın kuruluşlarıyla yoğun bir çalışma içerisine girmek istediklerini vurguladı.
- Güneydoğu'nun gazetecileri yetişecek
Mezun olan öğrencilerin bölgede hizmet vermesini umduklarını aktaran Eyigün, fakültelerinin bölge basına yeni bir kalite getireceğini, ufuk açacağını belirtti.
Bundan sonra Güneydoğu'nun gazetecilerinin Dicle Üniversitesi'nde yetişeceğini ve en az 3 dilli olacaklarına dikkat çeken Eyigün, şöyle devam etti:
"Öğrenciler, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce eğitim alacak. Başka hiçbir üniversitede Türkçe, Kürtçe ve İngilizce iletişim dili olan fakülte yoktur. Dolasıyla ilk defa Diyarbakır'da 3 dilli iletişim fakültesi öğrencileri yetişecek. Ayrıca, halkla ilişkiler uzmanı yetişecek. Şu an kadar hiçbir üniversitede halkla ilişkilerde Kürtçe dersi veren fakülte de yok. Hem bölgede hem de Irak başta olmak üzere bölge ülkelerinde bu anlamda Kürtçe bilen halkla ilişkiler uzmanına ihtiyaç var. Çünkü komşu ülkelerde çalışan birçok Türk firması var. Türk firmaları iletişim kurmada çok ciddi şekilde sıkıntı çekiyor. Bizim öğrencilerimiz Türkçe, Kürtçe ve İngilizce'ye hakim olacak. Bu dilleri bilen ve iletişim becerileri söz konusu olduğu zaman eminim iş bulma konusunda öğrencilerimiz sıkıntı çekmeyeceklerdir. Belki birçok şirket üniversitemizde yetişecek elemanlara güvenerek komşu ülkelerinde halkla iletişim alanında büro açacaklar."
Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Ağustos 2013 13:05
Gösterim: 1902
Üniversiteye kayıt işlemleri, tüm üniversitelerde 2-6 Eylül arasında yapılacak.Üniversitelerdeki her program için ayrı kayıt tarihi belirlendiğinden, adayların sınav sonuç belgesinde belirtilen tarihte kayıt yaptırmaları gerekiyor. Belirtilen tarihte kayıt yaptırmayanlar, kayıt hakkını kaybedecek.
ÖSYM, üniversiteyi kazanan adayları gösteren fotoğraflı sınav sonuçlarını, adayların yerleştirildikleri yükseköğretim programlarının bağlı olduğu üniversite rektörlüklerine elektronik ortamda gönderdi.
Üniversitelere kayıt hakkı kazanan adayların, "Adayın mezun olduğu ortaöğretim kurumundan aldığı diplomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet belgesi, aday ek puandan yararlanarak ya da sınavsız geçişle yerleştirilmiş ancak alanı diplomasında veya mezuniyet belgesinde belirtilmemişse hangi okul ve alandan mezun olduğunu gösterir resmi belge (METEM programlarından mezun olanların diplomalarında okul adı olarak, diplomayı düzenleyen merkezin adı yazılı oluyor), 4,5 x 6 santimetre boyutunda 12 fotoğraf, katkı payının/öğretim ücretinin ödenmesiyle ilgili belge, kayıttan önce belirlenip üniversite tarafından ilan edilecek diğer belgelerin aslı veya üniversite onaylı suretleri" ile ilgili üniversitelere başvurmaları gerekiyor.
Askerlik durumu
ÖSYS ile bir yükseköğretim programına yerleşen yükümlülerin askerlik durumları, üniversiteler tarafından
''http://kamu.turkiye.gov.tr'' internet adresinde görülebilecek.
Adayların, askerlikle ilgili sorunları için askerlik şubelerine, kredi konusunda ayrıntılı bilgi için de üniversite
rektörlüklerine veya Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna başvurmaları gerekiyor.
2013-ÖSYS sonucunda herhangi bir yükseköğretim programına yerleşmeleri durumunda adayların kayıtları yapılacağı için, bu durumdaki adayların askerlikleri tecil edilmiş ise askerlik tecil sürelerinin bitimine kadar kayıt hakkı kazandıkları programda eğitime devam edebilecek.
Tecil sürelerinin sona ermesi halinde askerlik erteleme haklarını kaybettiklerinden bu durumdaki adaylar, kayıtları dondurularak, askerlik hizmetlerini yaptıktan sonra eğitimini sürdürecek.
Anadolu Üniversitesi merkezi açık öğretim programlarını kazanan adaylar, kayıt işlemleri ve kayıt tarihi için ise Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne başvuracak.
Kayıt uyarıları
Adayların kayıt için şahsen üniversiteye başvurmaları gerekiyor. Postayla kayıt yapılmayacak. Kayıt için istenen belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi kabul edilmeyecek. Ancak aslının getirilmesi suretiyle üniversite tarafından onaylı örneği kabul edilecek.
Belgelerin eksik olması halinde kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihler arasında kaydını yaptırmayan aday herhangi bir hak iddia edemeyecek.
Yükseköğretim kurumları, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek. Üniversiteler, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kayıt yaptıran adaylar hakkında gerekli yasal işlemleri yapmaya
yetkili olacak.
Kayıt yaptırılamayacak durumlar
Merkezi yerleştirme işlemiyle bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan adayın kaydını yaptırabilmesi, ilgili yükseköğretim kurumunun aradığı bütün koşulları taşımasına bağlı bulunuyor. Adayın internet ortamında bir programı kazandığının yazılmış olması bu adaya, ilgili programın öngördüğü diğer koşulları taşımadan kayıt yaptırma hakkı vermiyor.
Sağlık muayenesi, bedensel yetersizlik , mülakat sınavını kazanamama ve intibak eğitiminin olumsuzluğu gibi başvuru sırasında bilinemeyen bir nedenle yerleştirildiği programa kaydı yapılamayan öğrencilerin durumları, ÖSYM'ce değerlendirilecek. Bu öğrenciler alt tercihlerinden puanlarının elverdiği programlara (burslu programlar hariç) kayıtlar tamamlandıktan sonraki ilk 1 ay içinde başvurdukları takdirde yerleştirilecek.
Ek puan veya sınavsız geçişle bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların kayıt sırasında okul türü veya alanını belgelendirmeleri zorunluluğu bulunuyor. Belgelendiremeyen aday, yerleştirilmiş olduğu programa kayıt hakkını kaybecek.
ÖSYM'nin gerek yükseköğretim kurumlarındaki kayıt işlemleri gerekse yükseköğretim kurumları arasındaki yatay geçiş işlemleriyle hiçbir ilişkisi bulunmuyor. Bu konudaki bütün başvuruların doğrudan ilgili yükseköğretim kurumlarına yapılması gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Üniversiteye kayıt işlemleri, tüm üniversitelerde 2-6 Eylül arasında yapılacak.Üniversitelerdeki her program için ayrı kayıt tarihi belirlendiğinden, adayların sınav sonuç belgesinde belirtilen tarihte kayıt yaptırmaları gerekiyor. Belirtilen tarihte kayıt yaptırmayanlar, kayıt hakkını kaybedecek.
ÖSYM, üniversiteyi kazanan adayları gösteren fotoğraflı sınav sonuçlarını, adayların yerleştirildikleri yükseköğretim programlarının bağlı olduğu üniversite rektörlüklerine elektronik ortamda gönderdi.
Üniversitelere kayıt hakkı kazanan adayların, "Adayın mezun olduğu ortaöğretim kurumundan aldığı diplomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet belgesi, aday ek puandan yararlanarak ya da sınavsız geçişle yerleştirilmiş ancak alanı diplomasında veya mezuniyet belgesinde belirtilmemişse hangi okul ve alandan mezun olduğunu gösterir resmi belge (METEM programlarından mezun olanların diplomalarında okul adı olarak, diplomayı düzenleyen merkezin adı yazılı oluyor), 4,5 x 6 santimetre boyutunda 12 fotoğraf, katkı payının/öğretim ücretinin ödenmesiyle ilgili belge, kayıttan önce belirlenip üniversite tarafından ilan edilecek diğer belgelerin aslı veya üniversite onaylı suretleri" ile ilgili üniversitelere başvurmaları gerekiyor.
Askerlik durumu
ÖSYS ile bir yükseköğretim programına yerleşen yükümlülerin askerlik durumları, üniversiteler tarafından
''http://kamu.turkiye.gov.tr'' internet adresinde görülebilecek.
Adayların, askerlikle ilgili sorunları için askerlik şubelerine, kredi konusunda ayrıntılı bilgi için de üniversite
rektörlüklerine veya Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna başvurmaları gerekiyor.
2013-ÖSYS sonucunda herhangi bir yükseköğretim programına yerleşmeleri durumunda adayların kayıtları yapılacağı için, bu durumdaki adayların askerlikleri tecil edilmiş ise askerlik tecil sürelerinin bitimine kadar kayıt hakkı kazandıkları programda eğitime devam edebilecek.
Tecil sürelerinin sona ermesi halinde askerlik erteleme haklarını kaybettiklerinden bu durumdaki adaylar, kayıtları dondurularak, askerlik hizmetlerini yaptıktan sonra eğitimini sürdürecek.
Anadolu Üniversitesi merkezi açık öğretim programlarını kazanan adaylar, kayıt işlemleri ve kayıt tarihi için ise Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne başvuracak.
Kayıt uyarıları
Adayların kayıt için şahsen üniversiteye başvurmaları gerekiyor. Postayla kayıt yapılmayacak. Kayıt için istenen belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi kabul edilmeyecek. Ancak aslının getirilmesi suretiyle üniversite tarafından onaylı örneği kabul edilecek.
Belgelerin eksik olması halinde kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihler arasında kaydını yaptırmayan aday herhangi bir hak iddia edemeyecek.
Yükseköğretim kurumları, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek. Üniversiteler, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kayıt yaptıran adaylar hakkında gerekli yasal işlemleri yapmaya
yetkili olacak.
Kayıt yaptırılamayacak durumlar
Merkezi yerleştirme işlemiyle bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan adayın kaydını yaptırabilmesi, ilgili yükseköğretim kurumunun aradığı bütün koşulları taşımasına bağlı bulunuyor. Adayın internet ortamında bir programı kazandığının yazılmış olması bu adaya, ilgili programın öngördüğü diğer koşulları taşımadan kayıt yaptırma hakkı vermiyor.
Sağlık muayenesi, bedensel yetersizlik , mülakat sınavını kazanamama ve intibak eğitiminin olumsuzluğu gibi başvuru sırasında bilinemeyen bir nedenle yerleştirildiği programa kaydı yapılamayan öğrencilerin durumları, ÖSYM'ce değerlendirilecek. Bu öğrenciler alt tercihlerinden puanlarının elverdiği programlara (burslu programlar hariç) kayıtlar tamamlandıktan sonraki ilk 1 ay içinde başvurdukları takdirde yerleştirilecek.
Ek puan veya sınavsız geçişle bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların kayıt sırasında okul türü veya alanını belgelendirmeleri zorunluluğu bulunuyor. Belgelendiremeyen aday, yerleştirilmiş olduğu programa kayıt hakkını kaybecek.
ÖSYM'nin gerek yükseköğretim kurumlarındaki kayıt işlemleri gerekse yükseköğretim kurumları arasındaki yatay geçiş işlemleriyle hiçbir ilişkisi bulunmuyor. Bu konudaki bütün başvuruların doğrudan ilgili yükseköğretim kurumlarına yapılması gerekiyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Ağustos 2013 16:12
Gösterim: 1157
Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, 1984 yılında mezun olduğu İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi diplomasını yıllar sonra düzenlenen törenle aldı.Yozgat Valiliği tarafından hayata geçirilen Koruyucu Yetim Destek (Hami-Yet) Projesiyle, ekonomik, eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetlerle desteklenen babasını kaybetmiş çocuklar ve aileleri "İstanbul Gezisi" kapsamında İstanbul Üniversitesini gezdi.
Vali Yazıcı, İÜ Hukuk Fakültesi amfisinde düzenlenen törenle, 1984 yılında mezun olduğu Hukuk Fakültesi diplomasını, yemin ettikten sonra İÜ Hukuk Fakültesi Sekreteri Ali Koca'nın elinden aldı.
Yıllar sonra diplomasını alan Vali Yazıcı, küçük yaşta babasını kaybettiğini ve zorluklarla okuduğunu anlatırken, gözyaşlarını tutamadı.
Vali Yazıcı, duygulanarak yaptığı konuşmada, "İnsan bir anda yalnız kalıyor ve sahipsiz kaldığını düşünüyor. "Ben nasıl okuyacağım" düşüncesi oluşuyor ama Mevla'nın takdiri bu. Kader hükmünü icra ediyor. Bazen bu dünyada zahmet görünen şey rahmettir. Hayırsız görünen şey, hayırlıdır. Aynı kaderi paylaştığım çocuklarımızı da Allah'n izniyle güzel günler beklemektedir" diye konuştu.
Maddi sıkıntılarla da olsa Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
"Erzurum Pasinler Lisesi'ni okurken Hukuk Fakültesi'ni kazandığımda, kendimi büyümüş hissettim. Üniversitenin giriş kapısına gelene kadar yanımda eniştem vardı.Tek başıma İstanbul'a gidemeyeceğimi düşünerek Erzurum'dan eniştemle beraber otobüsle gelmiştik. Gebze'den de amcamın oğlunu alarak 3 kişi ile üniversitenin kapısına geldik. Kapıdan içeri polisler sadece beni aldı. "Ben ne yapacağım" diye kendi kendime düşünürken 100 metrelik yol kilometreler almıştı. Kaydımı yaptırdıktan sonra kendime özgüven geldi."
Yazıcı, eğitim ve öğrenim hayatı süresince maddi zorluklar çekse de yıllar geçtikten sonra yüce Allah'ın kendisine kaymakamlık ve valilik makamlarını nasip ettiğine kaydetti.
Üniversiteden aldığı mezuniyet belgesiyle sınavlara girdiğini ifade eden Yazıcı, "1985 yılında kaymakam adayı oldum. 2012 yılı itibariyle de Yozgat Valisi olarak görev yapıyorum. Hami-yet çocuklarımızla İstanbul gezimizde Vali amcalarının okuduğu üniversiteyi gezmelerini istedim" dedi.
30 yıl önce diploma töreni için çektirdiği fotoğrafı çocuklara gösteren Yazıcı, diplomasını alıp, mezuniyet cübbesini giyerek çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, 1984 yılında mezun olduğu İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi diplomasını yıllar sonra düzenlenen törenle aldı.Yozgat Valiliği tarafından hayata geçirilen Koruyucu Yetim Destek (Hami-Yet) Projesiyle, ekonomik, eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetlerle desteklenen babasını kaybetmiş çocuklar ve aileleri "İstanbul Gezisi" kapsamında İstanbul Üniversitesini gezdi.
Vali Yazıcı, İÜ Hukuk Fakültesi amfisinde düzenlenen törenle, 1984 yılında mezun olduğu Hukuk Fakültesi diplomasını, yemin ettikten sonra İÜ Hukuk Fakültesi Sekreteri Ali Koca'nın elinden aldı.
Yıllar sonra diplomasını alan Vali Yazıcı, küçük yaşta babasını kaybettiğini ve zorluklarla okuduğunu anlatırken, gözyaşlarını tutamadı.
Vali Yazıcı, duygulanarak yaptığı konuşmada, "İnsan bir anda yalnız kalıyor ve sahipsiz kaldığını düşünüyor. "Ben nasıl okuyacağım" düşüncesi oluşuyor ama Mevla'nın takdiri bu. Kader hükmünü icra ediyor. Bazen bu dünyada zahmet görünen şey rahmettir. Hayırsız görünen şey, hayırlıdır. Aynı kaderi paylaştığım çocuklarımızı da Allah'n izniyle güzel günler beklemektedir" diye konuştu.
Maddi sıkıntılarla da olsa Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
"Erzurum Pasinler Lisesi'ni okurken Hukuk Fakültesi'ni kazandığımda, kendimi büyümüş hissettim. Üniversitenin giriş kapısına gelene kadar yanımda eniştem vardı.Tek başıma İstanbul'a gidemeyeceğimi düşünerek Erzurum'dan eniştemle beraber otobüsle gelmiştik. Gebze'den de amcamın oğlunu alarak 3 kişi ile üniversitenin kapısına geldik. Kapıdan içeri polisler sadece beni aldı. "Ben ne yapacağım" diye kendi kendime düşünürken 100 metrelik yol kilometreler almıştı. Kaydımı yaptırdıktan sonra kendime özgüven geldi."
Yazıcı, eğitim ve öğrenim hayatı süresince maddi zorluklar çekse de yıllar geçtikten sonra yüce Allah'ın kendisine kaymakamlık ve valilik makamlarını nasip ettiğine kaydetti.
Üniversiteden aldığı mezuniyet belgesiyle sınavlara girdiğini ifade eden Yazıcı, "1985 yılında kaymakam adayı oldum. 2012 yılı itibariyle de Yozgat Valisi olarak görev yapıyorum. Hami-yet çocuklarımızla İstanbul gezimizde Vali amcalarının okuduğu üniversiteyi gezmelerini istedim" dedi.
30 yıl önce diploma töreni için çektirdiği fotoğrafı çocuklara gösteren Yazıcı, diplomasını alıp, mezuniyet cübbesini giyerek çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ağustos 2013 14:24
Gösterim: 1408
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Acar, ODTÜ arazisinin bir kısmından geçmesi planlanan Anadolu Bulvarı-Konya Yolu bağlantı projesine ilişkin açıklama yaptı.ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, Anadolu Bulvarı’nın devamı olarak, üniversite arazisinin doğu bölgesinden geçecek yol güzergahına ilişkin "Koruma Amaçlı İmar Planı" çalışmalarının ilgili kurumların katılımıyla tamamlandığını ve onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulduğunu söyledi.
Bakanlıktan onay beklediklerini belirten Acar, "Onay öncesinde bu yolla ilgili herhangi bir şey yapmak mümkün değil'' dedi.
Projeyi protesto amacıyla kurulan çadırların, ODTÜ arazisi dışında olduğunu ifade eden Acar, ''ODTÜ'lüler demek de ne kadar doğru bilmiyorum. Etkinliğin içinde olanlar arasında ODTÜ öğrencileri ve öğretim üyeleri, çalışanları olabilir ama dışarıdan da katılanlar olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.
Bu yolun 1994'teki imar planında da yer aldığına işaret eden Acar, konuyu üniversite yönetim kurulunda tartıştıklarını, Koruma Amaçlı İmar Planı teklifi sunduklarını anlattı.
Acar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu planı onaylaması halinde yolun yapımıyla ilgili yasal sürecin başlayacağını belirtti.
Yüzüncü Yıl ve Çiğdem mahallelerinde yaşayanların da konuyu tartışabileceğini ifada eden Acar, ''Eskişehir ve Konya arasındaki yol güzergahının yarısından fazlası ODTÜ arazisinden geçiyor. Geri kalanı bu mahallelerin içinden geçecek. İlgili tek muhatap ODTÜ değil. Bu yol ODTÜ'ye ait bir yol da değil. Dolayısıyla ODTÜ ile başlayıp biten bir konu değil'' diye konuştu.
"Murat Karayalçın döneminde hazırlandı"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri de yolun yapım çalışmalarına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koruma amaçlı imar planı önerisini onaylamasının ardından başlayacağını belirtti.
Söz konusu yolun planlandığı güzergahın çoğunluğunun fundalık alan olduğuna dikkati çeken yetkililer, "Bölgede 250-300 ağaç var. Bu ağaçlar alınarak, ODTÜ’nün istediği bir yere ya da kentte ihtiyaç duyulan başka yerlere taşınabilir" ifadesini kullandılar.
Yolun ilk planının, Murat Karayalçın döneminde hazırlandığına işaret eden yetkililer, "Bu yol tamamlandığında Ankara trafiğine ciddi manada katkı sağlayacak. Yol sayesinde Eskişehir yolu veAnadolu Bulvarı bağlantısıyla da İstanbul Yolu, Konya Yolu'na bağlanacak" bilgisini verdiler.
"Yeşilin yok olacağı iddialarını", "haksız" olarak niteleyen yetkililer, Ankara Büyükşehir Belediyesinin, başkentte kişi başına düşen 2 metrekare yeşil alan miktarını, 20 yılda kent nüfus 2 kat artmasına rağmen 19 metrekareye çıkarttığını vurguladılar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Acar, ODTÜ arazisinin bir kısmından geçmesi planlanan Anadolu Bulvarı-Konya Yolu bağlantı projesine ilişkin açıklama yaptı.ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, Anadolu Bulvarı’nın devamı olarak, üniversite arazisinin doğu bölgesinden geçecek yol güzergahına ilişkin "Koruma Amaçlı İmar Planı" çalışmalarının ilgili kurumların katılımıyla tamamlandığını ve onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulduğunu söyledi.
Bakanlıktan onay beklediklerini belirten Acar, "Onay öncesinde bu yolla ilgili herhangi bir şey yapmak mümkün değil'' dedi.
Projeyi protesto amacıyla kurulan çadırların, ODTÜ arazisi dışında olduğunu ifade eden Acar, ''ODTÜ'lüler demek de ne kadar doğru bilmiyorum. Etkinliğin içinde olanlar arasında ODTÜ öğrencileri ve öğretim üyeleri, çalışanları olabilir ama dışarıdan da katılanlar olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.
Bu yolun 1994'teki imar planında da yer aldığına işaret eden Acar, konuyu üniversite yönetim kurulunda tartıştıklarını, Koruma Amaçlı İmar Planı teklifi sunduklarını anlattı.
Acar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu planı onaylaması halinde yolun yapımıyla ilgili yasal sürecin başlayacağını belirtti.
Yüzüncü Yıl ve Çiğdem mahallelerinde yaşayanların da konuyu tartışabileceğini ifada eden Acar, ''Eskişehir ve Konya arasındaki yol güzergahının yarısından fazlası ODTÜ arazisinden geçiyor. Geri kalanı bu mahallelerin içinden geçecek. İlgili tek muhatap ODTÜ değil. Bu yol ODTÜ'ye ait bir yol da değil. Dolayısıyla ODTÜ ile başlayıp biten bir konu değil'' diye konuştu.
"Murat Karayalçın döneminde hazırlandı"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri de yolun yapım çalışmalarına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koruma amaçlı imar planı önerisini onaylamasının ardından başlayacağını belirtti.
Söz konusu yolun planlandığı güzergahın çoğunluğunun fundalık alan olduğuna dikkati çeken yetkililer, "Bölgede 250-300 ağaç var. Bu ağaçlar alınarak, ODTÜ’nün istediği bir yere ya da kentte ihtiyaç duyulan başka yerlere taşınabilir" ifadesini kullandılar.
Yolun ilk planının, Murat Karayalçın döneminde hazırlandığına işaret eden yetkililer, "Bu yol tamamlandığında Ankara trafiğine ciddi manada katkı sağlayacak. Yol sayesinde Eskişehir yolu veAnadolu Bulvarı bağlantısıyla da İstanbul Yolu, Konya Yolu'na bağlanacak" bilgisini verdiler.
"Yeşilin yok olacağı iddialarını", "haksız" olarak niteleyen yetkililer, Ankara Büyükşehir Belediyesinin, başkentte kişi başına düşen 2 metrekare yeşil alan miktarını, 20 yılda kent nüfus 2 kat artmasına rağmen 19 metrekareye çıkarttığını vurguladılar.
Son Güncelleme: Salı, 27 Ağustos 2013 10:28
Gösterim: 1870
Yükseköğretimde okuyan 4 milyon 975 bin 690 öğrencinin, 824 bin 822'sini 30 yaş ve üstü öğrenciler oluşturuyor.
Yükseköğretimde açıköğretim dahil 4 milyon 975 bin 690 öğrenci okuyor. Bunlardan 824 bin 822'sinin 30 yaş ve üstündeki kişiler olduğu belirlendi.
ÖSYM'nin 2012-2013 verilerine göre, geçen yıl üniversitelerde önlisans, lisans, lisansüstü ve ihtisas eğitimi alan 4 milyon 975 bin 690 öğrencinin 2 milyon 268 bin 753'ünü kızlar, 2 milyon 706 bin 937'sini erkekler oluşturdu.
Yükseköğretimde okuyanların yaş dağılımına bakıldığında, en ağırlıklı grubu 17-24 yaş aralığındaki öğrenciler oluşturuyor. Üniversitelerde 17 yaşında 27 bin 531, 18 yaşında 310 bin 169, 19 yaşında 506 bin 292, 20 yaşında 553 bin 324, 21 yaşında 551 bin 957, 22 yaşında 492 bin 545, 23 yaşında 409 bin 211, 24 yaşında 332 bin 362 öğrenci okuyor.
25 yaşından itibaren ise öğrenci sayısında azalma başlıyor. Üniversitelerde 25 yaşında 271 bin 425, 26 yaşında 225 bin 703, 27 yaşında 186 bin 57, 28 yaşında 155 bin 538, 29 yaşında ise 128 bin 754 kişi eğitim alıyor.
30 yaş üstü 100 öğrencinin 40'ı kadın
Türkiye'de, 30'undan sonra 824 bin 822 kişi yükseköğretime devam ediyor. Bu öğrencilerin 335 bin 374'ünü kadınlar oluşturuyor. Buna göre,30-34 yaş arasındaki 434 bin 252 öğrenciden 188 bin 788'i, 35-39 yaş arasındaki 207 bin 888 öğrenciden 85 bin 485'i, 40 yaş ve üstü 182 bin 682 kişiden 61 bin 101 kadın öğrenci eğitim görüyor.
30'undan sonra açıköğretime
Öğrenim düzeylerine göre bakıldığında ise önlisans ve lisans eğitimi gören 30 yaş ve üstündekilerin çoğunluğunun açıköğretimden yararlandığı görülüyor. 30 yaşın üstünde, açıköğretimin, ön lisans programlarında 119 bin 984'ü kadın olmak üzere 258 bin 813, lisans programlarında 156 bin 32'si kadın olmak üzere 393 bin 978 olmak üzere 652 bin 791 kişi eğitim alıyor.
Örgün eğitimde ise önlisans programlarında 7 bin 489'u kadın 26 bin 225, lisans programlarında ise 13 bin 762'si kadın olmak üzere 37 bin 147 öğrenci eğitim görüyor.
Üniversitelerde 30-34 yaş arasında 38 bin 754, 35-39 yaş arasında 17 bin 454, 40 yaş ve üstünde ise 11 bin 376 kişi yüksek lisans yapıyor. Doktora eğitimi alanların sayısı da 30-34 arasında 18 bin 682, 35-39 yaş grubu arasında 8 bin 655, 40 yaşın üstünde 6 bin 636 kişi olarak belirlendi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yükseköğretimde okuyan 4 milyon 975 bin 690 öğrencinin, 824 bin 822'sini 30 yaş ve üstü öğrenciler oluşturuyor.
Yükseköğretimde açıköğretim dahil 4 milyon 975 bin 690 öğrenci okuyor. Bunlardan 824 bin 822'sinin 30 yaş ve üstündeki kişiler olduğu belirlendi.
ÖSYM'nin 2012-2013 verilerine göre, geçen yıl üniversitelerde önlisans, lisans, lisansüstü ve ihtisas eğitimi alan 4 milyon 975 bin 690 öğrencinin 2 milyon 268 bin 753'ünü kızlar, 2 milyon 706 bin 937'sini erkekler oluşturdu.
Yükseköğretimde okuyanların yaş dağılımına bakıldığında, en ağırlıklı grubu 17-24 yaş aralığındaki öğrenciler oluşturuyor. Üniversitelerde 17 yaşında 27 bin 531, 18 yaşında 310 bin 169, 19 yaşında 506 bin 292, 20 yaşında 553 bin 324, 21 yaşında 551 bin 957, 22 yaşında 492 bin 545, 23 yaşında 409 bin 211, 24 yaşında 332 bin 362 öğrenci okuyor.
25 yaşından itibaren ise öğrenci sayısında azalma başlıyor. Üniversitelerde 25 yaşında 271 bin 425, 26 yaşında 225 bin 703, 27 yaşında 186 bin 57, 28 yaşında 155 bin 538, 29 yaşında ise 128 bin 754 kişi eğitim alıyor.
30 yaş üstü 100 öğrencinin 40'ı kadın
Türkiye'de, 30'undan sonra 824 bin 822 kişi yükseköğretime devam ediyor. Bu öğrencilerin 335 bin 374'ünü kadınlar oluşturuyor. Buna göre,30-34 yaş arasındaki 434 bin 252 öğrenciden 188 bin 788'i, 35-39 yaş arasındaki 207 bin 888 öğrenciden 85 bin 485'i, 40 yaş ve üstü 182 bin 682 kişiden 61 bin 101 kadın öğrenci eğitim görüyor.
30'undan sonra açıköğretime
Öğrenim düzeylerine göre bakıldığında ise önlisans ve lisans eğitimi gören 30 yaş ve üstündekilerin çoğunluğunun açıköğretimden yararlandığı görülüyor. 30 yaşın üstünde, açıköğretimin, ön lisans programlarında 119 bin 984'ü kadın olmak üzere 258 bin 813, lisans programlarında 156 bin 32'si kadın olmak üzere 393 bin 978 olmak üzere 652 bin 791 kişi eğitim alıyor.
Örgün eğitimde ise önlisans programlarında 7 bin 489'u kadın 26 bin 225, lisans programlarında ise 13 bin 762'si kadın olmak üzere 37 bin 147 öğrenci eğitim görüyor.
Üniversitelerde 30-34 yaş arasında 38 bin 754, 35-39 yaş arasında 17 bin 454, 40 yaş ve üstünde ise 11 bin 376 kişi yüksek lisans yapıyor. Doktora eğitimi alanların sayısı da 30-34 arasında 18 bin 682, 35-39 yaş grubu arasında 8 bin 655, 40 yaşın üstünde 6 bin 636 kişi olarak belirlendi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Ağustos 2013 12:31
Gösterim: 7435