Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
8 Haziran’da yapılacak yeni SBS’de öğrencilerin tam not alabilmesi için bireysel başarı puanının iyi olması gerekiyor. Önceki yıllarda yerleştirmede etkili olan okul puanı bu yıl etkili olmayacak
1 milyona yakın öğrencinin iyi bir liseye girebilmek için ter dökeceği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) 8 Haziran’nda yapılacak. Sınava sayılı günler kala öğrencilerin ve velilerin birçoğunun liselere yerleştirmede okul puanının yerine bireysel başarının öne çıktığından haberi yok.
Eğitim-öğretim yılı başında yürürlüğe giren sistem değişikliği ile artık okulun değil, öğrencinin bireysel başarı puanı esas alınacak. Ancak ders başarısının öne çıktığı bu sistemden çoğu veli ve öğrencinin haberi yok. 6 ve 7. sınıflarda sistemden haberi olmadığı için derslerine yeterince ilgi göstermeyen birçok öğrenci bulunduğunu ifade eden uzmanlar, bu öğrencilerin puanının diğerlerine göre daha düşük geleceğini vurguluyor. Uzmanlar, “Öğrenci bütün soruları doğru cevaplasa bile, düşük ders notları sebebiyle 700 tam puan alamayabilir.” uyarısı yapıyor.
Yeni SBS sistemi ilk kez bu yıl sınava girecek 8. sınıf öğrencilerini etkileyecek. Buna göre, öğrencinin SBS’den tam puan alabilmesi için bireysel başarı puanının da iyi olması gerekiyor. Birçok öğrenci böyle bir uygulamadan haberdar olmadan birinci dönem notlarını aldı. Bazı öğrenciler ise uygulamayı bu yıl öğrendi. Anafen Dershaneleri Rehberlik Uzmanı Recep Uysal, “Öğrenci SBS’de tüm soruları doğru cevaplayarak 700 tam puan alsa bile uygulama yüzünden sıralamada yer alması gereken yerde olamama tehlikesiyle karşı karşıya.” diyor. Şu an var olan puanlama sisteminde öğrencilerin 6, 7 ve 8. sınıf notları toplanacak ve sınavdan alacağı puana eklenecek. Uysal’a göre bu durum, okul birincileri ve adil not veren okulların öğrencilerini mağdur edecek. Çünkü notların biraz daha zor verildiği okulların öğrencileri, birinci bile olsa üst sıralara çıkma şansını yitirecek.
Ölçme değerlendirme sistemi düzeltilmeden başarı puanı eklenmemeli
Uğur Dershaneleri Eğitim Koordinatörü Turgay Polat da okullardaki ölçme değerlendirme sistemini düzeltmeden başarı puanının sınavlara eklenmemesi gerektiğini söylüyor. “Öğrencisine 100 veren bir öğretmeni denetleyen ya da bunu engelleyen bir sistem yok. Bu şekilde sistem hayata geçerse adaletsizlik olur. Sınav ve notları objektif kriterlere göre belirlemeniz lazım. Ortak sınav yapılabilir.” görüşünü dile getiriyor.
Bu sene sınava giren öğrencilerin ve velilerin sistemden yeni haberdar olduklarına işaret eden Fatih Koleji Psikolojik Danışmanı Hakan Metan ise şu öneride bulunuyor: “Herhangi bir konuda değişiklik yapıldığı zaman muhatapların mağdur edilmemesi ve değişikliğin alelacele değil yıllara yayılarak yapılması gerekir. Bu sistem, bu yıl sınava girecek öğrenciler için değil, 6. sınıfa yeni başlayacak öğrenciler için uygulansa daha adaletli olur.” Sistemden şikâyetçi olan velilerden Oğuz Işıldar, “Bu yıl sadece 8. sınıftaki ders puanlarının etkili olacağını zannediyorduk.” diyor. Uygulamayı sene başında öğrendiklerini ifade eden Mehtap Yüksel de, “Ders notlarının yüzde yüz etki yapması adil olmaz. Her okulda öğretmenlerin verdiği puanlar aynı olmuyor.” şeklinde konuşuyor. Okullardaki puan sisteminin farklılığından yakınan bir başka veli Eray Pişkin ise, “Bizim okulumuzda öğrencilere bol not verilmiyor. Bunu bilseydik çocuğumuzu bol not verilen bir okula yazdırırdık.” ifadelerini kullanıyor. Figen Karayel de değişikliğin kızında moral bozukluğuna sebep olduğunu söylüyor: “Bize 6 ve 7. sınıflardaki okul puanlarının etkili olacağı söylenmemişti. Kızım başarılı bir öğrenci olmasına rağmen sınavda tam puan alamayacak.”
Zaman Gazetesi
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
8 Haziran’da yapılacak yeni SBS’de öğrencilerin tam not alabilmesi için bireysel başarı puanının iyi olması gerekiyor. Önceki yıllarda yerleştirmede etkili olan okul puanı bu yıl etkili olmayacak
1 milyona yakın öğrencinin iyi bir liseye girebilmek için ter dökeceği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) 8 Haziran’nda yapılacak. Sınava sayılı günler kala öğrencilerin ve velilerin birçoğunun liselere yerleştirmede okul puanının yerine bireysel başarının öne çıktığından haberi yok.
Eğitim-öğretim yılı başında yürürlüğe giren sistem değişikliği ile artık okulun değil, öğrencinin bireysel başarı puanı esas alınacak. Ancak ders başarısının öne çıktığı bu sistemden çoğu veli ve öğrencinin haberi yok. 6 ve 7. sınıflarda sistemden haberi olmadığı için derslerine yeterince ilgi göstermeyen birçok öğrenci bulunduğunu ifade eden uzmanlar, bu öğrencilerin puanının diğerlerine göre daha düşük geleceğini vurguluyor. Uzmanlar, “Öğrenci bütün soruları doğru cevaplasa bile, düşük ders notları sebebiyle 700 tam puan alamayabilir.” uyarısı yapıyor.
Yeni SBS sistemi ilk kez bu yıl sınava girecek 8. sınıf öğrencilerini etkileyecek. Buna göre, öğrencinin SBS’den tam puan alabilmesi için bireysel başarı puanının da iyi olması gerekiyor. Birçok öğrenci böyle bir uygulamadan haberdar olmadan birinci dönem notlarını aldı. Bazı öğrenciler ise uygulamayı bu yıl öğrendi. Anafen Dershaneleri Rehberlik Uzmanı Recep Uysal, “Öğrenci SBS’de tüm soruları doğru cevaplayarak 700 tam puan alsa bile uygulama yüzünden sıralamada yer alması gereken yerde olamama tehlikesiyle karşı karşıya.” diyor. Şu an var olan puanlama sisteminde öğrencilerin 6, 7 ve 8. sınıf notları toplanacak ve sınavdan alacağı puana eklenecek. Uysal’a göre bu durum, okul birincileri ve adil not veren okulların öğrencilerini mağdur edecek. Çünkü notların biraz daha zor verildiği okulların öğrencileri, birinci bile olsa üst sıralara çıkma şansını yitirecek.
Ölçme değerlendirme sistemi düzeltilmeden başarı puanı eklenmemeli
Uğur Dershaneleri Eğitim Koordinatörü Turgay Polat da okullardaki ölçme değerlendirme sistemini düzeltmeden başarı puanının sınavlara eklenmemesi gerektiğini söylüyor. “Öğrencisine 100 veren bir öğretmeni denetleyen ya da bunu engelleyen bir sistem yok. Bu şekilde sistem hayata geçerse adaletsizlik olur. Sınav ve notları objektif kriterlere göre belirlemeniz lazım. Ortak sınav yapılabilir.” görüşünü dile getiriyor.
Bu sene sınava giren öğrencilerin ve velilerin sistemden yeni haberdar olduklarına işaret eden Fatih Koleji Psikolojik Danışmanı Hakan Metan ise şu öneride bulunuyor: “Herhangi bir konuda değişiklik yapıldığı zaman muhatapların mağdur edilmemesi ve değişikliğin alelacele değil yıllara yayılarak yapılması gerekir. Bu sistem, bu yıl sınava girecek öğrenciler için değil, 6. sınıfa yeni başlayacak öğrenciler için uygulansa daha adaletli olur.” Sistemden şikâyetçi olan velilerden Oğuz Işıldar, “Bu yıl sadece 8. sınıftaki ders puanlarının etkili olacağını zannediyorduk.” diyor. Uygulamayı sene başında öğrendiklerini ifade eden Mehtap Yüksel de, “Ders notlarının yüzde yüz etki yapması adil olmaz. Her okulda öğretmenlerin verdiği puanlar aynı olmuyor.” şeklinde konuşuyor. Okullardaki puan sisteminin farklılığından yakınan bir başka veli Eray Pişkin ise, “Bizim okulumuzda öğrencilere bol not verilmiyor. Bunu bilseydik çocuğumuzu bol not verilen bir okula yazdırırdık.” ifadelerini kullanıyor. Figen Karayel de değişikliğin kızında moral bozukluğuna sebep olduğunu söylüyor: “Bize 6 ve 7. sınıflardaki okul puanlarının etkili olacağı söylenmemişti. Kızım başarılı bir öğrenci olmasına rağmen sınavda tam puan alamayacak.”
Zaman Gazetesi
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 09:28
Gösterim: 1878
Milli Eğitim Bakanlığı, kamu-özel ortaklığıyla gerçekleştireceği liseler için eğitim kampüsü çalışmasının ilk proje etabını tamamladı.
Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'de yapılacak yeni liselerin projeleri hazır. Bu okullarda 10 bin öğrenci eğitim görecek. Kampüslerde birkaç farklı program çerçevesinde eğitim veren farklı liseler, ortak altyapıyı kullanacak. Yemekhane, yüzme havuzu, konferans-çok amaçlı salon, kütüphane, yurt, laboratuvar gibi alanlar paylaşılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, kamu-özel ortaklığıyla gerçekleştireceği liseler için eğitim kampüsü çalışmasının ilk proje etabını tamamladı. Bakanlığın 30 Kasım 2012 tarihinde açılan eğitim kampüsleri ön seçimli ulusal mimari proje yarışmasına ait 1. grubu oluşturan Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'e kurulacak. Kamu özel ortaklığı modeliyle hayata geçirilmesi planlanan kampüslerde personel esnekliği ile öğretmen ve diğer destek personelin eğitim öğretim tesisleri için de ekonomik olarak kullanımına imkan sağlanacak. Fizik-kimya-biyoloji, dil laboratuvarı, kapalı ve açık spor tesisleri (yüzme havuzu, tenis kortları, bilardo salonu, masa tenisi, futbol, voleybol, basketbol, hentbol, minder sporları, buz ve paten pisti vb), rasat ve gözlem evi gibi eğitim öğretime destek sağlayan tesisleri yer alacak.
Öğrencilerin sosyalleşmesine ve okulu benimsemesine imkan sağlayan mimari detaylar ile botanik parkı, suni şelale, gölet gibi 'yeşil okul' konsepti bulunacak. İçerisinde modern, çağdaş ve Türk geleneğine uygun olarak tasarlanmış, odalar ve sosyal donatılarla bezenmiş, yurt ve öğrenci pansiyonları yer alacak. Kojenerasyon-trijenerasyon sistemleri kendi enerjisini üretecek okullarda, sürdürebilir enerji verimliği için gri su sistemleri (yağmur ve kullanım suyunun geri kazanımı), yeşil çatı sistemleri, güneş enerjisinden sıcak su üretimi, ısı pompaları ile enerji üretimi yapılacak. İçerisinde sosyal yaşam alanlarının yer aldığı tesisler alışveriş merkezi, kongre ve kültür merkezi, kreş, yeşil çevre yeşil alanlar, havuzlar, şehir mobilyaları, spor alanları, piknik alanları, botanik park ile kapalı otopark sistemi bulunacak.
156 mimar projeleri ile katılım yaptı
Projeye 156 adet yarışmacı mimari ekip, dosya vererek başvuruda bulundu. Yapılan inceleme sonucunda başvuranların tamamının asgari yeterlik şartlarını sağladığı görüldü. Her bir proje için 6 yarışmacı kura ile seçilerek toplam 48 yarışmacı 1. grupta yer alan Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir ili eğitim kampüsleri mimari proje yarışmasına davet edildi. Yarışma sonucunda 8 şehir için planlanan eğitim kampüsleri mimarı yarışması tamamlandı.
Adana Seyhan Şambayadı Eğitim Kampüsü için birinciliği Ayhan Usta, Gülay Usta ve Ali Kemal Şeremet tarafından hazırlanan proje kazandı. Aydın Merkez Eğitim Kampüsü için birinciliği Nihat Eyce, Aslı Özbek, Kadir Uyanık, Orkan Zeynel Güzelci, Ali Kemal Terlemez; Erzurum Yakutiye Eğitim Kampüsü Ferda Dedeoğlu Bozkurt, Eda Dedeoğlu, Seda Dedeoğlu, Pınar Gülpınar; İstanbul Küçükçekmece Eğitim Kampüsü Sıddık Güvendi, Tunahan Koç, Barış Demir, Oya Eskin Güvendi; İzmir Bornova Eğitim Kampüsü Ahmet Mücip Ürger, Ali Özer; Kocaeli Cephanelik Eğitim Kampüsü Özcan Uygur, İnanç Eray, Semra Uygur; Muğla Milas Eğitim Kampüsü Bünyamin Derman ve Şanlıurfa Merkez Eğitim Kampüsü mimari proje çiziminde birinciliği Cem İlhan elde ettiler.
İkinci grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Ulusal Mimari Proje Yarışması'nda Kahramanmaraş-Merkez, Hatay-Kırıkhan, Iğdır-Merkez, Balıkesir-Bandırma, Bursa-Nilüfer, Ağrı-Doğubeyazıt, Malatya-Yeşilyurt-İkizce, Elazığ-Merkez, Mardin-Midyat, Afyonkarahisar-Merkez, Kastamonu-Merkez, Kayseri-İncesu illeri olmak üzere 12 proje yer alıyor. Her biri için 156 yarışmacı adaydan birinci gruba çağrılan 48 yarışmacı çıkarıldı, geriye kalanlar arasından yapılan kura ile toplam 72 yarışmacı ekip belirlendi. Davet mektupları, belirlenen yarışmacıların tebligat adreslerine gönderilerek ikinci grup yarışma süreci başlatıldı.
156 yarışmacıdan birinci grupta 48, ikinci grupta 72 olmak üzere toplam 120 yarışmacı davet edildi. Kalan 36 yarışmacının tamamı 3. grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Ulusal Mimari Proje Yarışması'na katılacak. Her bir proje için kura çekimiyle belirlenerek davet edilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, kamu-özel ortaklığıyla gerçekleştireceği liseler için eğitim kampüsü çalışmasının ilk proje etabını tamamladı.
Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'de yapılacak yeni liselerin projeleri hazır. Bu okullarda 10 bin öğrenci eğitim görecek. Kampüslerde birkaç farklı program çerçevesinde eğitim veren farklı liseler, ortak altyapıyı kullanacak. Yemekhane, yüzme havuzu, konferans-çok amaçlı salon, kütüphane, yurt, laboratuvar gibi alanlar paylaşılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, kamu-özel ortaklığıyla gerçekleştireceği liseler için eğitim kampüsü çalışmasının ilk proje etabını tamamladı. Bakanlığın 30 Kasım 2012 tarihinde açılan eğitim kampüsleri ön seçimli ulusal mimari proje yarışmasına ait 1. grubu oluşturan Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'e kurulacak. Kamu özel ortaklığı modeliyle hayata geçirilmesi planlanan kampüslerde personel esnekliği ile öğretmen ve diğer destek personelin eğitim öğretim tesisleri için de ekonomik olarak kullanımına imkan sağlanacak. Fizik-kimya-biyoloji, dil laboratuvarı, kapalı ve açık spor tesisleri (yüzme havuzu, tenis kortları, bilardo salonu, masa tenisi, futbol, voleybol, basketbol, hentbol, minder sporları, buz ve paten pisti vb), rasat ve gözlem evi gibi eğitim öğretime destek sağlayan tesisleri yer alacak.
Öğrencilerin sosyalleşmesine ve okulu benimsemesine imkan sağlayan mimari detaylar ile botanik parkı, suni şelale, gölet gibi 'yeşil okul' konsepti bulunacak. İçerisinde modern, çağdaş ve Türk geleneğine uygun olarak tasarlanmış, odalar ve sosyal donatılarla bezenmiş, yurt ve öğrenci pansiyonları yer alacak. Kojenerasyon-trijenerasyon sistemleri kendi enerjisini üretecek okullarda, sürdürebilir enerji verimliği için gri su sistemleri (yağmur ve kullanım suyunun geri kazanımı), yeşil çatı sistemleri, güneş enerjisinden sıcak su üretimi, ısı pompaları ile enerji üretimi yapılacak. İçerisinde sosyal yaşam alanlarının yer aldığı tesisler alışveriş merkezi, kongre ve kültür merkezi, kreş, yeşil çevre yeşil alanlar, havuzlar, şehir mobilyaları, spor alanları, piknik alanları, botanik park ile kapalı otopark sistemi bulunacak.
156 mimar projeleri ile katılım yaptı
Projeye 156 adet yarışmacı mimari ekip, dosya vererek başvuruda bulundu. Yapılan inceleme sonucunda başvuranların tamamının asgari yeterlik şartlarını sağladığı görüldü. Her bir proje için 6 yarışmacı kura ile seçilerek toplam 48 yarışmacı 1. grupta yer alan Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir ili eğitim kampüsleri mimari proje yarışmasına davet edildi. Yarışma sonucunda 8 şehir için planlanan eğitim kampüsleri mimarı yarışması tamamlandı.
Adana Seyhan Şambayadı Eğitim Kampüsü için birinciliği Ayhan Usta, Gülay Usta ve Ali Kemal Şeremet tarafından hazırlanan proje kazandı. Aydın Merkez Eğitim Kampüsü için birinciliği Nihat Eyce, Aslı Özbek, Kadir Uyanık, Orkan Zeynel Güzelci, Ali Kemal Terlemez; Erzurum Yakutiye Eğitim Kampüsü Ferda Dedeoğlu Bozkurt, Eda Dedeoğlu, Seda Dedeoğlu, Pınar Gülpınar; İstanbul Küçükçekmece Eğitim Kampüsü Sıddık Güvendi, Tunahan Koç, Barış Demir, Oya Eskin Güvendi; İzmir Bornova Eğitim Kampüsü Ahmet Mücip Ürger, Ali Özer; Kocaeli Cephanelik Eğitim Kampüsü Özcan Uygur, İnanç Eray, Semra Uygur; Muğla Milas Eğitim Kampüsü Bünyamin Derman ve Şanlıurfa Merkez Eğitim Kampüsü mimari proje çiziminde birinciliği Cem İlhan elde ettiler.
İkinci grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Ulusal Mimari Proje Yarışması'nda Kahramanmaraş-Merkez, Hatay-Kırıkhan, Iğdır-Merkez, Balıkesir-Bandırma, Bursa-Nilüfer, Ağrı-Doğubeyazıt, Malatya-Yeşilyurt-İkizce, Elazığ-Merkez, Mardin-Midyat, Afyonkarahisar-Merkez, Kastamonu-Merkez, Kayseri-İncesu illeri olmak üzere 12 proje yer alıyor. Her biri için 156 yarışmacı adaydan birinci gruba çağrılan 48 yarışmacı çıkarıldı, geriye kalanlar arasından yapılan kura ile toplam 72 yarışmacı ekip belirlendi. Davet mektupları, belirlenen yarışmacıların tebligat adreslerine gönderilerek ikinci grup yarışma süreci başlatıldı.
156 yarışmacıdan birinci grupta 48, ikinci grupta 72 olmak üzere toplam 120 yarışmacı davet edildi. Kalan 36 yarışmacının tamamı 3. grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Ulusal Mimari Proje Yarışması'na katılacak. Her bir proje için kura çekimiyle belirlenerek davet edilecek.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 09:04
Gösterim: 1888
OECD “Daha İyi Yaşam Endeksi” raporuna göre, Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerekiyor. Rapora göre, Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yayımladığı 36 ülkeyi kapsayan “Daha İyi Yaşam Endeksi” açıklandı.
Ülkelerdeki gelir seviyesi, sağlık, güvenlik ve barınma imkanları gibi kriterlere göre oluşturulan “Daha İyi Yaşam Endeksi”raporunda, Türkiye'nin son 20 yılda yaşam kalitesini iyileştirmekte önemli gelişme kaydettiği, öte yandan paranın, yüksek yaşam standartlarına erişilmesinde önemli bir unsur olduğu ifade edildi.
Türkiye ile ilgili en yüksek değerler sivil katılım oranında ön plana çıkıyor. Sivil katılımın yüzde 73 olduğu Türkiye, 36 ülke arasında 11. sırada bulunuyor. Buna en iyi örnek olarak da son seçimlerdeki yüzde 88’lik katılım gösteriliyor. Seçimlere katılımla ilgili OECD ortalaması yüzde 72.
Raporda, Türkiye’de hane başına düşen yıllık net gelirin, OECD ortalaması olan 23 bin 47 dolardan daha düşük seviyede seyrettiği bilgisine yer verildi. 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 48’i maaşlı bir işe sahipken, OECD ortalaması yüzde 66 düzeyinde bulunuyor.
Türkiye'de maaşlı işe sahip erkeklerin oranının yüzde 69, kadınların ise yüzde 28 olduğuna dikkati çekilen raporda, OECD ülkelerinde ortalama çalışma saatinin yıllık 1776'yı bulduğu, Türkiye’de 1877 saate ulaştığı belirtiliyor.
Çalışma saatleri çok uzun
Çalışanların yüzde 46'sının çok uzun saatler çalıştığı, bu konuda OECD ortalamasının yüzde 9 olduğu belirtildi. Yine erkek çalışanların yüzde 50'sinin, kadınların ise yüzde 35'inin çalışma saatlerinin uzun tutulduğu kaydediliyor.
İş bulmak için iyi bir eğitim şart
Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerektiğine vurgu yapılan raporda, kadınların yükseköğrenime katılımının artırılması gerektiği ifade ediliyor. 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerin yüzde 31'i lise mezunuyken, bu konudaki OECD ortalaması yüzde 74. Yine eğitim sisteminin kalitesi çerçevesinde, Türkiye'de ortalama bir öğrencinin, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın bilim, matematik ve okuma testlerinde 455 puan aldığı, OECD ortalamasının ise 497 olduğu belirtiliyor.
Kız çocukları daha başarılı
Öte yandan Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılıyken, OECD ortalamasında kızlarla erkekler arasındaki bu fark yüzde 9.
Ortalama yaşam süresi 75 yıl
Rapora göre, ortalama yaşam süresinin 75 yıl olduğu Türkiye, OECD ortalamasının 5 yıl gerisinde. Kadınlarda bu süre 77’yi bulurken, erkeklerde 72 yılda kalıyor.
Raporda, Türkiye'de akciğerlere zarar veren ve havayı kirleten küçük partiküllerin, metreküp başına 31 mikrogram, OECD ortalamasının ise 21 mikrogram olduğuna, yine halkın yüzde 61'inin içme suyundan memnun olduğuna, OECD'nin bu konudaki ortalamasının yüzde 84 çıktığına dikkati çekiliyor.
Yine Türklerin yüzde 68'inin hayatlarından memnun olduğu, bu konuda da OECD ortalaması olan yüzde 80'inin gerisinde kalındığı kaydediliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
OECD “Daha İyi Yaşam Endeksi” raporuna göre, Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerekiyor. Rapora göre, Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yayımladığı 36 ülkeyi kapsayan “Daha İyi Yaşam Endeksi” açıklandı.
Ülkelerdeki gelir seviyesi, sağlık, güvenlik ve barınma imkanları gibi kriterlere göre oluşturulan “Daha İyi Yaşam Endeksi”raporunda, Türkiye'nin son 20 yılda yaşam kalitesini iyileştirmekte önemli gelişme kaydettiği, öte yandan paranın, yüksek yaşam standartlarına erişilmesinde önemli bir unsur olduğu ifade edildi.
Türkiye ile ilgili en yüksek değerler sivil katılım oranında ön plana çıkıyor. Sivil katılımın yüzde 73 olduğu Türkiye, 36 ülke arasında 11. sırada bulunuyor. Buna en iyi örnek olarak da son seçimlerdeki yüzde 88’lik katılım gösteriliyor. Seçimlere katılımla ilgili OECD ortalaması yüzde 72.
Raporda, Türkiye’de hane başına düşen yıllık net gelirin, OECD ortalaması olan 23 bin 47 dolardan daha düşük seviyede seyrettiği bilgisine yer verildi. 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 48’i maaşlı bir işe sahipken, OECD ortalaması yüzde 66 düzeyinde bulunuyor.
Türkiye'de maaşlı işe sahip erkeklerin oranının yüzde 69, kadınların ise yüzde 28 olduğuna dikkati çekilen raporda, OECD ülkelerinde ortalama çalışma saatinin yıllık 1776'yı bulduğu, Türkiye’de 1877 saate ulaştığı belirtiliyor.
Çalışma saatleri çok uzun
Çalışanların yüzde 46'sının çok uzun saatler çalıştığı, bu konuda OECD ortalamasının yüzde 9 olduğu belirtildi. Yine erkek çalışanların yüzde 50'sinin, kadınların ise yüzde 35'inin çalışma saatlerinin uzun tutulduğu kaydediliyor.
İş bulmak için iyi bir eğitim şart
Türkiye’de iş bulabilmek için iyi bir eğitime sahip olmak gerektiğine vurgu yapılan raporda, kadınların yükseköğrenime katılımının artırılması gerektiği ifade ediliyor. 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerin yüzde 31'i lise mezunuyken, bu konudaki OECD ortalaması yüzde 74. Yine eğitim sisteminin kalitesi çerçevesinde, Türkiye'de ortalama bir öğrencinin, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın bilim, matematik ve okuma testlerinde 455 puan aldığı, OECD ortalamasının ise 497 olduğu belirtiliyor.
Kız çocukları daha başarılı
Öte yandan Türkiye'de kız çocukları, erkeklerden yüzde 15 oranında daha başarılıyken, OECD ortalamasında kızlarla erkekler arasındaki bu fark yüzde 9.
Ortalama yaşam süresi 75 yıl
Rapora göre, ortalama yaşam süresinin 75 yıl olduğu Türkiye, OECD ortalamasının 5 yıl gerisinde. Kadınlarda bu süre 77’yi bulurken, erkeklerde 72 yılda kalıyor.
Raporda, Türkiye'de akciğerlere zarar veren ve havayı kirleten küçük partiküllerin, metreküp başına 31 mikrogram, OECD ortalamasının ise 21 mikrogram olduğuna, yine halkın yüzde 61'inin içme suyundan memnun olduğuna, OECD'nin bu konudaki ortalamasının yüzde 84 çıktığına dikkati çekiliyor.
Yine Türklerin yüzde 68'inin hayatlarından memnun olduğu, bu konuda da OECD ortalaması olan yüzde 80'inin gerisinde kalındığı kaydediliyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 14:21
Gösterim: 1707
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Emin Zararsız’ın yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı. Tekin’in ataması dün akşam saatlerinde duyuruldu. Rize İslampaşa İlkokulu’nun ardından Rize İmam Hatip Lisesi’ni bitiren ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Tekin, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Bu üniversitede Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliğininin ardından 2011’de Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na seçildi. Milli Eğitim Bakanlğı müsteşarlığını Emin Zararsız yapıyordu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Emin Zararsız’ın yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin atandı. Tekin’in ataması dün akşam saatlerinde duyuruldu. Rize İslampaşa İlkokulu’nun ardından Rize İmam Hatip Lisesi’ni bitiren ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Tekin, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Bu üniversitede Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliğininin ardından 2011’de Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na seçildi. Milli Eğitim Bakanlğı müsteşarlığını Emin Zararsız yapıyordu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 May 2013 10:10
Gösterim: 3959
Ortaokulların 2013-2014 eğitim-öğretim yılı ders çizelgesi açıklandı
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde yaptığı değişikliğe göre, bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda zorunlu dersler arasında yer alacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı müfredat programına göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ıncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda, haftalık 6 saatlik seçmeli ders alınabilecek. Ortaokullarda haftalık ders saati de 35 olarak belirlendi.
TTK, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde değişiklik yaptı. Gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren 5'inci ve 6'ncı sınıflardan başlamak üzere kademeli uygulamaya konulacak değişikliklere göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda haftalık seçmeli ders saati 6 ve haftalık toplam ders saati ise 35 olarak belirlendi.
Bilişim dersi zorunlu oldu
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, seçmeli dersler listesinden çıkarılarak, haftada 2 saat olmak üzere zorunlu dersler arasına alındı.
TTK Başkanı Emin Karip, AA muhabirine, bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin zorunlu hale getirilmesiyle, çocukları teknolojinin tüketicisi değil üreticisi haline getirmeyi, yeni tasarımlar, fikirler ve projeler ortaya koymalarına yardımcı olmayı sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Çocukların temel yazılım mantığını kavramalarının önemine işaret eden Karip, bu dersle öğrencilerin analitik ve 3 boyutlu düşünme, girişimcilik gibi temel becerilerle birlikte çalışma, ortak fikir ve ürün geliştirme yönlerinin ön plana çıkacağını belirtti.
Karip, 5'inci ve 6'ncı sınıfta temel yazılım becerilerini kazanan öğrencilerin, 7'inci ve 8'inci sınfta bu dersleri seçmeli alabileceklerini kaydetti.
Haftalık ders saati 35 olacak
Ders saatleriyle ilgili değişikliğe gidildiğini de belirten Karip, haftalık ders saatinin, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda 36, 7'inci ve 8'inci sınıflarda ise 37 olduğunu hatırlattı. Özellikle ikili öğretim yapan eğitim kurumlarında, haftada bir gün 8 saat ders yapıldığını, bunun da uygulamada güçlükler ortaya çıkardığını dile getiren Karip, "Bu durumu dikkate alarak, seçmeli ders saatini haftalık 8 saatten 6 saate çektik. Böylece toplam ders saati 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda 35 olarak düzenlendi. Böylece haftanın 5 günü, her bir gün 7 saat ders yapılarak, ortaokullarda eğitime devam edilecek" dedi.
Yabancı dil ders saati 3 saat olacak
Karip, geçen eğitim yılında yabancı dil öğretiminin 2'nci sınıftan itibaren başlatıldığını, böylece yabancı dil dersi saatinde 2'inci sınıftan 8'üncü sınıfa kadar 4 saatlik artış sağlandığını vurguladı.
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin 5'inci ve 6'ncı sınflara eklenmesi sebebiyle yabancı dil dersinin haftada 3 saat olarak düzenlendiğini kaydeden Karip, yabancı dil dersinde 8'inci sınıfa kadar 2 saatlik artış olduğunu dile getirdi.
İsteyen okullar 10 saate kadar sosyal faaliyet yapabilecek
Okulların, şimdiye kadar, imkanları, çevre şartları ve öğrencilerin bireysel özellikleriyle ihtiyaçlarını dikkate alarak haftada 8 saate kadar çeşitli eğitsel, sosyal, kültürel, sportif ya da sanatsal etkinlikler yapılabildiğini belirten Karip, artık daha fazla esneklik getirdiklerini, isteyen okulların bu tür faaliyetler için kullanabilecekleri zamanı 10 saate çıkardıklarını kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ortaokulların 2013-2014 eğitim-öğretim yılı ders çizelgesi açıklandı
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde yaptığı değişikliğe göre, bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda zorunlu dersler arasında yer alacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı müfredat programına göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ıncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda, haftalık 6 saatlik seçmeli ders alınabilecek. Ortaokullarda haftalık ders saati de 35 olarak belirlendi.
TTK, ortaokulların haftalık ders çizelgesinde değişiklik yaptı. Gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren 5'inci ve 6'ncı sınıflardan başlamak üzere kademeli uygulamaya konulacak değişikliklere göre, yabancı dil dersi 5'inci ve 6'ncı sınıflarda haftada 3 saat olacak. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda haftalık seçmeli ders saati 6 ve haftalık toplam ders saati ise 35 olarak belirlendi.
Bilişim dersi zorunlu oldu
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi, seçmeli dersler listesinden çıkarılarak, haftada 2 saat olmak üzere zorunlu dersler arasına alındı.
TTK Başkanı Emin Karip, AA muhabirine, bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin zorunlu hale getirilmesiyle, çocukları teknolojinin tüketicisi değil üreticisi haline getirmeyi, yeni tasarımlar, fikirler ve projeler ortaya koymalarına yardımcı olmayı sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Çocukların temel yazılım mantığını kavramalarının önemine işaret eden Karip, bu dersle öğrencilerin analitik ve 3 boyutlu düşünme, girişimcilik gibi temel becerilerle birlikte çalışma, ortak fikir ve ürün geliştirme yönlerinin ön plana çıkacağını belirtti.
Karip, 5'inci ve 6'ncı sınıfta temel yazılım becerilerini kazanan öğrencilerin, 7'inci ve 8'inci sınfta bu dersleri seçmeli alabileceklerini kaydetti.
Haftalık ders saati 35 olacak
Ders saatleriyle ilgili değişikliğe gidildiğini de belirten Karip, haftalık ders saatinin, 5'inci ve 6'ncı sınıflarda 36, 7'inci ve 8'inci sınıflarda ise 37 olduğunu hatırlattı. Özellikle ikili öğretim yapan eğitim kurumlarında, haftada bir gün 8 saat ders yapıldığını, bunun da uygulamada güçlükler ortaya çıkardığını dile getiren Karip, "Bu durumu dikkate alarak, seçmeli ders saatini haftalık 8 saatten 6 saate çektik. Böylece toplam ders saati 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda 35 olarak düzenlendi. Böylece haftanın 5 günü, her bir gün 7 saat ders yapılarak, ortaokullarda eğitime devam edilecek" dedi.
Yabancı dil ders saati 3 saat olacak
Karip, geçen eğitim yılında yabancı dil öğretiminin 2'nci sınıftan itibaren başlatıldığını, böylece yabancı dil dersi saatinde 2'inci sınıftan 8'üncü sınıfa kadar 4 saatlik artış sağlandığını vurguladı.
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin 5'inci ve 6'ncı sınflara eklenmesi sebebiyle yabancı dil dersinin haftada 3 saat olarak düzenlendiğini kaydeden Karip, yabancı dil dersinde 8'inci sınıfa kadar 2 saatlik artış olduğunu dile getirdi.
İsteyen okullar 10 saate kadar sosyal faaliyet yapabilecek
Okulların, şimdiye kadar, imkanları, çevre şartları ve öğrencilerin bireysel özellikleriyle ihtiyaçlarını dikkate alarak haftada 8 saate kadar çeşitli eğitsel, sosyal, kültürel, sportif ya da sanatsal etkinlikler yapılabildiğini belirten Karip, artık daha fazla esneklik getirdiklerini, isteyen okulların bu tür faaliyetler için kullanabilecekleri zamanı 10 saate çıkardıklarını kaydetti.
Son Güncelleme: Salı, 28 May 2013 15:06
Gösterim: 5879