Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Sultanı 2. Abdulhamid'e onursal doktora unvanı verildi. Diplomayı alan hanedan mensubu Harun Osmanoğlu, 110 yıl sonra ilk defa aile büyüklerinden birisine doktora verildiğini belirterek "İnşallah diğer padişahlara da aynısı yapılır, bunların devamı gelir.” dedi.

Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Sultanı 2. Abdulhamid'e onursal doktora unvanı verildi. Diplomayı hanedan mensubu Harun Osmanoğlu aldı.

Üniversitedeki Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu'nda düzenlenen törene, Karabük Vali Yardımcısı Abidin Ünsal, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları Genel Müdürü Fadıl Demirel, 2. Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ve ailesi ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Harun Osmanoğlu, törende yaptığı konuşmada herkese teşekkür ederek, ailece çok mutlu olduklarını söyledi.

110 yıl sonra ilk defa aile büyüklerinden birisine doktora verildiğini belirten Osmanoğlu,  "İnşallah diğer padişahlara da aynısı yapılır, bunların devamı gelir. Öyle çok mutluyuz ki burada söyleyeceğimiz sözlerimiz boğazımıza düğümlenmiş durumda. Çok heyecanlıyız. Böyle bir olayın ilk defa Karabük Üniversitesinde yapılması bizi çok mutlu etti. Rektörümüze teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Rektör Uysal ise bugünün kendileri için tarihi bir gün olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

"Belki de yüzyılın vefasını gerçekleştiriyoruz. Karabük Üniversitesi olarak Türkiye’de ilk olan tarihi bir olaya daha imza atıyoruz. Karabük Üniversitesi kuruluşunun altıncı yılında altıncı fahri doktora unvanını veriyor. Ülkemizde de bir asır önce demiryoluna ne kadar ehemmiyet verildiği ve bugün mevcut olan hatların yaklaşık yarısının inşa edildiği göz önüne alınırsa, bu hatların inşasında çok büyük katkısı olan Sultan II. Abdülhamid’in nasıl bir hizmet şuuruna sahip bir devlet adamı olduğu ortaya çıkacaktır"

Konuşmaların ardından Uysal, Osmanoğlu'na  2. Abdülhamid'e verilen onursal doktora diplomasını takdim etti.

Tören sonunda Hicaz Demiryolu Fotoğraf Sergisi açıldı.

> 2. Abdülhamid artık doktoralı!

Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Sultanı 2. Abdulhamid'e onursal doktora unvanı verildi. Diplomayı alan hanedan mensubu Harun Osmanoğlu, 110 yıl sonra ilk defa aile büyüklerinden birisine doktora verildiğini belirterek "İnşallah diğer padişahlara da aynısı yapılır, bunların devamı gelir.” dedi.

Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Sultanı 2. Abdulhamid'e onursal doktora unvanı verildi. Diplomayı hanedan mensubu Harun Osmanoğlu aldı.

Üniversitedeki Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu'nda düzenlenen törene, Karabük Vali Yardımcısı Abidin Ünsal, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları Genel Müdürü Fadıl Demirel, 2. Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ve ailesi ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Harun Osmanoğlu, törende yaptığı konuşmada herkese teşekkür ederek, ailece çok mutlu olduklarını söyledi.

110 yıl sonra ilk defa aile büyüklerinden birisine doktora verildiğini belirten Osmanoğlu,  "İnşallah diğer padişahlara da aynısı yapılır, bunların devamı gelir. Öyle çok mutluyuz ki burada söyleyeceğimiz sözlerimiz boğazımıza düğümlenmiş durumda. Çok heyecanlıyız. Böyle bir olayın ilk defa Karabük Üniversitesinde yapılması bizi çok mutlu etti. Rektörümüze teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Rektör Uysal ise bugünün kendileri için tarihi bir gün olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

"Belki de yüzyılın vefasını gerçekleştiriyoruz. Karabük Üniversitesi olarak Türkiye’de ilk olan tarihi bir olaya daha imza atıyoruz. Karabük Üniversitesi kuruluşunun altıncı yılında altıncı fahri doktora unvanını veriyor. Ülkemizde de bir asır önce demiryoluna ne kadar ehemmiyet verildiği ve bugün mevcut olan hatların yaklaşık yarısının inşa edildiği göz önüne alınırsa, bu hatların inşasında çok büyük katkısı olan Sultan II. Abdülhamid’in nasıl bir hizmet şuuruna sahip bir devlet adamı olduğu ortaya çıkacaktır"

Konuşmaların ardından Uysal, Osmanoğlu'na  2. Abdülhamid'e verilen onursal doktora diplomasını takdim etti.

Tören sonunda Hicaz Demiryolu Fotoğraf Sergisi açıldı.

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 May 2013 22:13

Gösterim: 1336

CHP Grup Başkan Vekili İnce, seçmeli din dersinin, zorunlu din dersinden daha tehlikeli olduğunu belirtti.

ABD'nin başkenti Washington'daki temasları çerçevesinde Amerikan Atatürk Derneği'nde bir konuşma yapan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İnce, AKP iyi olduğu için burada değil, bence biz kötü olduğumuz için onlar burada. Biz diyoruz ki, din eğitimi 12 yaşından sonra olmalıdır. Neden? Çünkü soyut düşünme 12 yaşından sonra başlar. Cennet, cehennem, ölüm, Allah, 4 yaşındaki çocuk bunu algılayamaz. Onlar, 'Hayır' diyorlar. 2 yaşında başlatacaklar neredeyse. Diyoruz ki, bak sen bunu erken yaşta başlatırsan bu empoze etmek olur. Aile çocuğuna din eğitimini empoze edebilir ama devlet bunu yapamaz. O zaman laik devlet olmaz. Laik devlet olabilmesi için din eğitiminin 11-12 yaşından sonra olması gerekiyor diyoruz" ifadelerini kullandı.

“Seçmeli din dersi, zorunlu din dersinden daha tehlikeli”

İnce, din eğitimi konusuna da değinerek, "Din dersiyle ilgili tartışma, zorunlu din dersinden daha tehlikelidir. Zorunlu din dersi derseniz hepiniz geleceksiniz, seçmeli olunca tek tek her birinizin tercihini öğrenmiş olacağım. Geçen hafta Başbakan Silikon Vadisi'ndeydi. Bakın şimdi, tablet almaktan bahsediyor. Yani ticaretten bahsediyor, tablet almak başka bir şey, Silikon Vadisi'nde tablet satılmıyor, orada bilgi üretiliyor, bilgi, orada bir araştırma var, orada bir bilginin üretimi var. O tablet almaktan bahsediyor" diye konuştu.

“Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı var”

İnce, "Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunları okut, öğretmen yap, doktor yap, mühendis yap, bakan yap, cumhurbaşkanı yap, bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı vardır" dedi.

> Seçmeli din dersi, zorunlu din dersinden daha tehlikeli

CHP Grup Başkan Vekili İnce, seçmeli din dersinin, zorunlu din dersinden daha tehlikeli olduğunu belirtti.

ABD'nin başkenti Washington'daki temasları çerçevesinde Amerikan Atatürk Derneği'nde bir konuşma yapan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

İnce, AKP iyi olduğu için burada değil, bence biz kötü olduğumuz için onlar burada. Biz diyoruz ki, din eğitimi 12 yaşından sonra olmalıdır. Neden? Çünkü soyut düşünme 12 yaşından sonra başlar. Cennet, cehennem, ölüm, Allah, 4 yaşındaki çocuk bunu algılayamaz. Onlar, 'Hayır' diyorlar. 2 yaşında başlatacaklar neredeyse. Diyoruz ki, bak sen bunu erken yaşta başlatırsan bu empoze etmek olur. Aile çocuğuna din eğitimini empoze edebilir ama devlet bunu yapamaz. O zaman laik devlet olmaz. Laik devlet olabilmesi için din eğitiminin 11-12 yaşından sonra olması gerekiyor diyoruz" ifadelerini kullandı.

“Seçmeli din dersi, zorunlu din dersinden daha tehlikeli”

İnce, din eğitimi konusuna da değinerek, "Din dersiyle ilgili tartışma, zorunlu din dersinden daha tehlikelidir. Zorunlu din dersi derseniz hepiniz geleceksiniz, seçmeli olunca tek tek her birinizin tercihini öğrenmiş olacağım. Geçen hafta Başbakan Silikon Vadisi'ndeydi. Bakın şimdi, tablet almaktan bahsediyor. Yani ticaretten bahsediyor, tablet almak başka bir şey, Silikon Vadisi'nde tablet satılmıyor, orada bilgi üretiliyor, bilgi, orada bir araştırma var, orada bir bilginin üretimi var. O tablet almaktan bahsediyor" diye konuştu.

“Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı var”

İnce, "Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunları okut, öğretmen yap, doktor yap, mühendis yap, bakan yap, cumhurbaşkanı yap, bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı vardır" dedi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 May 2013 15:42

Gösterim: 2484

Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’e fahri doktora unvanı verilmesini köşesine taşıdı. Hakan, “95 yıl önce ölmüş bir şahsa nasıl cübbe giydirecekler doğrusu meraktayım.” yorumunda bulundu.

Ahmet Hakan'ın yazısından;

Kıyak kafa

KARABÜK Üniversitesi, Hicaz Demiryolu’nu inşa ettirdiği için Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han’a “onursal doktora” verme kararı almış.

Karabük Üniversitesi Rektörü, İkinci Abdülhamid’e “Raylı Sistemler Mühendisliği” akademisyenlerinin ve öğrencilerinin teklifi ile doktora verme kararı aldıklarını açıklamış.

95 yıl önce ölmüş bir şahsa nasıl cübbe giydirecekler doğrusu meraktayım.

Bir de şunu merak ediyorum:

Raylı Sistemler Mühendisliği’nin hoca ve öğrencileri ayranı mı fazla kaçırdılar acaba?

Kafaları bu nedenle mi kıyak?

Eğer böyleyse 22.00 ile 06.00 arası bir yasaklama getirilmesi için ne bekleniyor?

Yazının devamı için Tıklayın

> ‘95 yıl önce ölmüş bir şahsa nasıl cübbe giydirecekler’

Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde Karabük Üniversitesi tarafından Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’e fahri doktora unvanı verilmesini köşesine taşıdı. Hakan, “95 yıl önce ölmüş bir şahsa nasıl cübbe giydirecekler doğrusu meraktayım.” yorumunda bulundu.

Ahmet Hakan'ın yazısından;

Kıyak kafa

KARABÜK Üniversitesi, Hicaz Demiryolu’nu inşa ettirdiği için Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han’a “onursal doktora” verme kararı almış.

Karabük Üniversitesi Rektörü, İkinci Abdülhamid’e “Raylı Sistemler Mühendisliği” akademisyenlerinin ve öğrencilerinin teklifi ile doktora verme kararı aldıklarını açıklamış.

95 yıl önce ölmüş bir şahsa nasıl cübbe giydirecekler doğrusu meraktayım.

Bir de şunu merak ediyorum:

Raylı Sistemler Mühendisliği’nin hoca ve öğrencileri ayranı mı fazla kaçırdılar acaba?

Kafaları bu nedenle mi kıyak?

Eğer böyleyse 22.00 ile 06.00 arası bir yasaklama getirilmesi için ne bekleniyor?

Yazının devamı için Tıklayın

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 May 2013 10:54

Gösterim: 1576

8 Haziran'da yapılacak Seviye Belirleme Sınavı (SBS) öncesi öğrenci ve velilerin izin beklentisine Bakan Avcı'dan olumsuz yanıt geldi.

Bakan Avcı, lise son sınıf öğrencilerine verilen LYS izninin SBS sınavı için söz konusu olmadığını bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile İstanbul Aydın Üniversitesi İşbirliğiyle düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Paylaşımı-İstanbul 2013 Konferansında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Avcı, ilkokulda sınıfta kalmanın geri geldiği iddialarına ilişkin soru üzerine, konunun yanlış anlaşıldığını söyledi.

Uygulamanın okula kayıt yaptırmayan öğrenciler için geçerli olacağını dile getiren Avcı, şöyle devam etti:

"Sınıfta kalma geri getirildi diye bir şey söz konusu değil. e-kayıt sistemine rağmen okullara kayıt yaptırmayan öğrenciler var. Hiç okula gelmeyen öğrenciler bunlar. Okula hiç gelmeyen öğrenciler, hangi sınıfta kaldılarsa oradan devam edecekler. Birinci sınıftan itibaren hiç okula gelmeyen öğrenci, beşinci sınıfta geliyor, 'ben bu sınıfta devam edeceğim' diyor. İşte karar, bu durumun önüne geçecek. Karar bunu kapsıyor. Diğer uygulamalarda bir değişiklik yok, aynen devam ediyor. Okula devam eden öğrenciler için kalma yine yok."

Avcı, engelli öğrencilerin sınıfta kalmayacağını ifade ederek, herkesin mazeretlerinin dikkate alınacağını kaydetti.

"Öğrencileri rapor düzmecesinden kurtardık"

Lise son sınıf öğrencilerine izin verilmesi konusuna da değinen Avcı, SBS sınavı için bu durumun söz konusu olmadığını bildirdi.

Avcı, kararın, üniversiteye hazırlanan öğrencilere yönelik alındığını vurgulayarak, "Öğrencileri rapor düzmecesinden kurtardık" dedi.

> SBS’ye girecek öğrencilere izin verilecek mi?

8 Haziran'da yapılacak Seviye Belirleme Sınavı (SBS) öncesi öğrenci ve velilerin izin beklentisine Bakan Avcı'dan olumsuz yanıt geldi.

Bakan Avcı, lise son sınıf öğrencilerine verilen LYS izninin SBS sınavı için söz konusu olmadığını bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile İstanbul Aydın Üniversitesi İşbirliğiyle düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Paylaşımı-İstanbul 2013 Konferansında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Avcı, ilkokulda sınıfta kalmanın geri geldiği iddialarına ilişkin soru üzerine, konunun yanlış anlaşıldığını söyledi.

Uygulamanın okula kayıt yaptırmayan öğrenciler için geçerli olacağını dile getiren Avcı, şöyle devam etti:

"Sınıfta kalma geri getirildi diye bir şey söz konusu değil. e-kayıt sistemine rağmen okullara kayıt yaptırmayan öğrenciler var. Hiç okula gelmeyen öğrenciler bunlar. Okula hiç gelmeyen öğrenciler, hangi sınıfta kaldılarsa oradan devam edecekler. Birinci sınıftan itibaren hiç okula gelmeyen öğrenci, beşinci sınıfta geliyor, 'ben bu sınıfta devam edeceğim' diyor. İşte karar, bu durumun önüne geçecek. Karar bunu kapsıyor. Diğer uygulamalarda bir değişiklik yok, aynen devam ediyor. Okula devam eden öğrenciler için kalma yine yok."

Avcı, engelli öğrencilerin sınıfta kalmayacağını ifade ederek, herkesin mazeretlerinin dikkate alınacağını kaydetti.

"Öğrencileri rapor düzmecesinden kurtardık"

Lise son sınıf öğrencilerine izin verilmesi konusuna da değinen Avcı, SBS sınavı için bu durumun söz konusu olmadığını bildirdi.

Avcı, kararın, üniversiteye hazırlanan öğrencilere yönelik alındığını vurgulayarak, "Öğrencileri rapor düzmecesinden kurtardık" dedi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 25 May 2013 14:13

Gösterim: 2063

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, okula hiç devam etmeyen ilkokul öğrencilerinin kaynaştırma ve özel eğitim dahil sınıfta kalacağı, devam eden tüm ilkokul öğrencilerinin ise sınıflarını geçeceği belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı, basında çıkan "ilkokulda sınıfta kalma geri geldi" şeklindeki haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada zorunlu eğitim çağına giren tüm çocukların e-kayıt sistemiyle okula kaydedildiği ancak ilkokula kayıtlı olup, okula hiç devam etmeyen öğrencilerin olduğunun saptanması üzerine okula hiç devam etmeyen öğrencilerin sınıf tekrarı yapacağı bildirildi. Basında çıkan ilkokulda başarısızlığından dolayı sınıf tekrarına bırakılacak öğrencilerle ilgili bir yorum ve talimat verilmediği belirtildi. Okula devam eden tüm ilkokul öğrencilerinin sınıflarını geçeceği bildirildi. 

Yapılan yazılı açıklamada, İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde 21 Temmuz 2012 tarihinde yapılan değişikliğe ilişkin 'ilkokullarda öğrenciler sınıf tekrarına bırakılmayacaktır' hükmü de hatırlatıldı. 

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle;

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin illerde tereddüt yaşandığına dair alınan geri bildirimler sonucu konuya açıklık getirmek ve bilgilendirme yapmak amacıyla Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüzce 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne 21.05.2013 tarihinde "İlkokullarda öğrenci başarısının değerlendirilmesi" konulu yazı gönderilmiştir.

Mecburi öğretim çağına giren tüm çocuklar e-kayıt sistemiyle okula kaydedilir ve devamları sağlanmaya çalışılır. Ancak bunlardan ilkokula kayıtlı olup, okula hiç devam etmeyen çocuklar bulunmaktadır. Aynı şekilde kaynaştırma ve özel eğitim öğrencisi de olup özel eğitim ücretinden faydalanan ve örgün eğitime devam etmeyen çocuklar bulunmaktadır.

İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde, 21 Temmuz 2012 tarihinde değişiklik yapılmış olup, 'ilkokullarda öğrenciler sınıf tekrarına bırakılmayacaktır' hükmü işlenmiştir. Bunun üzerine illerimizden 'okula devam etmeyen ilkokul çocukları da mı' sınıfı geçecek şeklinde görüş sorulmaktadır.

Bu talepler üzerine Genel Müdürlüğümüzden 21/05/2013 tarih ve 1041377 sayılı bir görüş yazısı illere gönderilmiştir. Söz konusu yazıda özetle; Okula hiç devam etmeyen çocuklar sınıfta bırakılacaktır, Okula hiç devam etmeyen kaynaştırma ve özel eğitim öğrencileri de sınıfta kalacaktır. Öğretmenlerimiz devam etmeyen çocuğa sehven (örneğin beden eğitimi dersinden) not veriyor. Diğer 5 dersten not almamış oluyor. Yazımızda yeteri kadar not almamış öğrenciler sınıfta kalacaktır derken derslerden 40-45-80 gibi puan değil de her ders için karnesine düşürülebilecek bir not kastedilmektedir. Söz konusu yazıda başarısızlığından dolayı sınıf tekrarına bırakılacak öğrencilerle ilgili bir yorum ve talimat verilmemiştir ve okula devam eden tüm ilkokul öğrencileri sınıflarını geçeceklerdir. Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 48 inci maddesinde; "ilköğretim kurumlarında bir üst sınıfa devam etmek için öğrencinin iki dönem notunun aritmetik ortalaması her ders için 2'den aşağı olamaz" ifadesi geçerli olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla yeni bir uygulamanın getirildiği ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

> Okula devam eden tüm öğrenciler sınıfını geçecek

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, okula hiç devam etmeyen ilkokul öğrencilerinin kaynaştırma ve özel eğitim dahil sınıfta kalacağı, devam eden tüm ilkokul öğrencilerinin ise sınıflarını geçeceği belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı, basında çıkan "ilkokulda sınıfta kalma geri geldi" şeklindeki haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada zorunlu eğitim çağına giren tüm çocukların e-kayıt sistemiyle okula kaydedildiği ancak ilkokula kayıtlı olup, okula hiç devam etmeyen öğrencilerin olduğunun saptanması üzerine okula hiç devam etmeyen öğrencilerin sınıf tekrarı yapacağı bildirildi. Basında çıkan ilkokulda başarısızlığından dolayı sınıf tekrarına bırakılacak öğrencilerle ilgili bir yorum ve talimat verilmediği belirtildi. Okula devam eden tüm ilkokul öğrencilerinin sınıflarını geçeceği bildirildi. 

Yapılan yazılı açıklamada, İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde 21 Temmuz 2012 tarihinde yapılan değişikliğe ilişkin 'ilkokullarda öğrenciler sınıf tekrarına bırakılmayacaktır' hükmü de hatırlatıldı. 

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle;

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin illerde tereddüt yaşandığına dair alınan geri bildirimler sonucu konuya açıklık getirmek ve bilgilendirme yapmak amacıyla Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüzce 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne 21.05.2013 tarihinde "İlkokullarda öğrenci başarısının değerlendirilmesi" konulu yazı gönderilmiştir.

Mecburi öğretim çağına giren tüm çocuklar e-kayıt sistemiyle okula kaydedilir ve devamları sağlanmaya çalışılır. Ancak bunlardan ilkokula kayıtlı olup, okula hiç devam etmeyen çocuklar bulunmaktadır. Aynı şekilde kaynaştırma ve özel eğitim öğrencisi de olup özel eğitim ücretinden faydalanan ve örgün eğitime devam etmeyen çocuklar bulunmaktadır.

İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde, 21 Temmuz 2012 tarihinde değişiklik yapılmış olup, 'ilkokullarda öğrenciler sınıf tekrarına bırakılmayacaktır' hükmü işlenmiştir. Bunun üzerine illerimizden 'okula devam etmeyen ilkokul çocukları da mı' sınıfı geçecek şeklinde görüş sorulmaktadır.

Bu talepler üzerine Genel Müdürlüğümüzden 21/05/2013 tarih ve 1041377 sayılı bir görüş yazısı illere gönderilmiştir. Söz konusu yazıda özetle; Okula hiç devam etmeyen çocuklar sınıfta bırakılacaktır, Okula hiç devam etmeyen kaynaştırma ve özel eğitim öğrencileri de sınıfta kalacaktır. Öğretmenlerimiz devam etmeyen çocuğa sehven (örneğin beden eğitimi dersinden) not veriyor. Diğer 5 dersten not almamış oluyor. Yazımızda yeteri kadar not almamış öğrenciler sınıfta kalacaktır derken derslerden 40-45-80 gibi puan değil de her ders için karnesine düşürülebilecek bir not kastedilmektedir. Söz konusu yazıda başarısızlığından dolayı sınıf tekrarına bırakılacak öğrencilerle ilgili bir yorum ve talimat verilmemiştir ve okula devam eden tüm ilkokul öğrencileri sınıflarını geçeceklerdir. Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 48 inci maddesinde; "ilköğretim kurumlarında bir üst sınıfa devam etmek için öğrencinin iki dönem notunun aritmetik ortalaması her ders için 2'den aşağı olamaz" ifadesi geçerli olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla yeni bir uygulamanın getirildiği ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Son Güncelleme: Cuma, 24 May 2013 18:00

Gösterim: 2266


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.