Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde tüm okullarda engelliler için düzenleme yapıyor.
12 yıllık zorunlu eğitim, engellilerin okul çilesini bitirecek yeniliklerle başlıyor. Türkiye genelinde bini aşkın okulda seferberlik başlatıldı. Okullara rampalar yapıldı, bina yapısı uygun olanlara asansörler konuldu. Sadece İstanbul'da 340 lisede engeller aşıldı. Önemli bir değişiklik de ulaşımla ilgili. Yeni dönemde zihinsel engelli öğrenci, servisle ücret ödemeden evinden alınıp tekrar evine bırakılacak.
Yıllardır ilköğretimi bitirdikten sonra gittikleri liselerin kapısından fiziki şartlarının yetersizliği sebebiyle geri dönen engelliler, sonunda hayallerine kavuşuyor. Bu yıl hayata geçirilen 12 yıllık zorunlu eğitim devlete, bedensel engellilere eğitim için uygun ortamı hazırlama yükümlülüğü getirdi. Yeni eğitim-öğretim yılı öncesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye genelinde 1.000'in üzerinde liseyi, engellilerin eğitimine uygun hale getirmek için seferberlik başlattı.
MEB'in çalışmaları çerçevesinde dönüştürülen en çok lise, 45 bin engellinin okul çağında olduğu İstanbul'da bulunuyor. 39 ilçede ve mahallede seçilen 340 lisenin giriş ve çıkışlarına bedensel engellilerin ulaşımı için rampalar yapıldı. Bu okullarda tuvalet ve lavabolar engellilere göre yenilendi. Ayrıca sınıfların kapı kolları da engellilere uygun hale getirildi. Bina yapısı uygun olan okullara asansör eklendi. Okulları dönüştürme işlemleri yeni eğitim yılı öncesi büyük oranda tamamlandı. Eksik olanlar da bitirilmeye çalışılıyor. Halen İstanbul'da eğitim veren 59 özel eğitim okulunun sayısı ise 130'a çıkarıldı.
Şartları uygun hale getirilen ilköğretim veya liselerde okumak isteyen engelliler, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan kayıt komisyonlarına başvurabilecek. Komisyon, engelli öğrenciyi evine en yakın dönüştürülmüş okula yönlendirecek. Dönüştürülen okullara başvuran engelli öğrenci sayısının fazla olması halinde özel eğitim sınıfı açılacak. Öğrenci sayısının az olması halinde ise engelliler, diğer öğrencilerle aynı sınıflarda eğitimlerini sürdürecek. 4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili okullardaki düzenleme ve yenileme çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü belirten İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim yılı başlamadan önce ilk, orta ve lise kademelerinde engellilerin eğitimlerini sürdürebilmesi için uygun ortamın hazırlanacağını söyledi.
Zihinsel engelliye ücretsiz servis
Bu yıl eğitime başlayacak zihinsel engelli öğrencilerin okula ulaşımı için önemli değişiklikler söz konusu. Yeni dönemde zihinsel engelli öğrencilerin okula ulaşımı devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanacak. MEB yetkilileri, bu öğrencilerin valiliklerce görevlendirilen servislerce evlerinden alınıp yine evlerine bırakılacağını ifade ediyor. Ancak bu durum, bedensel engelli öğrenciler için geçerli değil. Aynı ayrıcalığın bedensel engellilere de tanınmasını isteyen engelli annesi Fatma Özkan, "Bedensel engelliler okula bin bir zorluklarla ulaşıyor. Ancak devlet zihinsel engellilere servis verirken bizi görmüyor. Oğlumun eğitimini tamamlamasını istiyorum. Ancak ben de hastayım. Her gün 'ya bugün oğlumu okula götüremezsem' korkusu yaşıyorum." diyor. Fatma Özkan'ın 8. sınıf öğrencisi olan oğlu Oktay ise okulunda hayli başarılı. Oktay, yapılan düzenlemelerden memnun olduğunu ancak kendisine servis sağlanırsa okula daha kolay ulaşacağını söylüyor.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde tüm okullarda engelliler için düzenleme yapıyor.
12 yıllık zorunlu eğitim, engellilerin okul çilesini bitirecek yeniliklerle başlıyor. Türkiye genelinde bini aşkın okulda seferberlik başlatıldı. Okullara rampalar yapıldı, bina yapısı uygun olanlara asansörler konuldu. Sadece İstanbul'da 340 lisede engeller aşıldı. Önemli bir değişiklik de ulaşımla ilgili. Yeni dönemde zihinsel engelli öğrenci, servisle ücret ödemeden evinden alınıp tekrar evine bırakılacak.
Yıllardır ilköğretimi bitirdikten sonra gittikleri liselerin kapısından fiziki şartlarının yetersizliği sebebiyle geri dönen engelliler, sonunda hayallerine kavuşuyor. Bu yıl hayata geçirilen 12 yıllık zorunlu eğitim devlete, bedensel engellilere eğitim için uygun ortamı hazırlama yükümlülüğü getirdi. Yeni eğitim-öğretim yılı öncesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye genelinde 1.000'in üzerinde liseyi, engellilerin eğitimine uygun hale getirmek için seferberlik başlattı.
MEB'in çalışmaları çerçevesinde dönüştürülen en çok lise, 45 bin engellinin okul çağında olduğu İstanbul'da bulunuyor. 39 ilçede ve mahallede seçilen 340 lisenin giriş ve çıkışlarına bedensel engellilerin ulaşımı için rampalar yapıldı. Bu okullarda tuvalet ve lavabolar engellilere göre yenilendi. Ayrıca sınıfların kapı kolları da engellilere uygun hale getirildi. Bina yapısı uygun olan okullara asansör eklendi. Okulları dönüştürme işlemleri yeni eğitim yılı öncesi büyük oranda tamamlandı. Eksik olanlar da bitirilmeye çalışılıyor. Halen İstanbul'da eğitim veren 59 özel eğitim okulunun sayısı ise 130'a çıkarıldı.
Şartları uygun hale getirilen ilköğretim veya liselerde okumak isteyen engelliler, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan kayıt komisyonlarına başvurabilecek. Komisyon, engelli öğrenciyi evine en yakın dönüştürülmüş okula yönlendirecek. Dönüştürülen okullara başvuran engelli öğrenci sayısının fazla olması halinde özel eğitim sınıfı açılacak. Öğrenci sayısının az olması halinde ise engelliler, diğer öğrencilerle aynı sınıflarda eğitimlerini sürdürecek. 4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili okullardaki düzenleme ve yenileme çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü belirten İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim yılı başlamadan önce ilk, orta ve lise kademelerinde engellilerin eğitimlerini sürdürebilmesi için uygun ortamın hazırlanacağını söyledi.
Zihinsel engelliye ücretsiz servis
Bu yıl eğitime başlayacak zihinsel engelli öğrencilerin okula ulaşımı için önemli değişiklikler söz konusu. Yeni dönemde zihinsel engelli öğrencilerin okula ulaşımı devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanacak. MEB yetkilileri, bu öğrencilerin valiliklerce görevlendirilen servislerce evlerinden alınıp yine evlerine bırakılacağını ifade ediyor. Ancak bu durum, bedensel engelli öğrenciler için geçerli değil. Aynı ayrıcalığın bedensel engellilere de tanınmasını isteyen engelli annesi Fatma Özkan, "Bedensel engelliler okula bin bir zorluklarla ulaşıyor. Ancak devlet zihinsel engellilere servis verirken bizi görmüyor. Oğlumun eğitimini tamamlamasını istiyorum. Ancak ben de hastayım. Her gün 'ya bugün oğlumu okula götüremezsem' korkusu yaşıyorum." diyor. Fatma Özkan'ın 8. sınıf öğrencisi olan oğlu Oktay ise okulunda hayli başarılı. Oktay, yapılan düzenlemelerden memnun olduğunu ancak kendisine servis sağlanırsa okula daha kolay ulaşacağını söylüyor.
(zaman)
Son Güncelleme: Salı, 07 Ağustos 2012 10:19
Gösterim: 2487
Öğrenci değişim programıyla geldiği Eskişehir’de gözaltına alınan ve yaklaşık 3 aydır tutuklu bulunan Fransa Lyon’da üniversitesi öğrencisi Sevil Sevimli dün sürpriz bir şekilde tahliye edildi.
Fransa’dan Erasmus programı ile okumaya geldiği Eskişehir’de “1 Mayıs gösterilerine katılmak, Grup Yorum konseri izlemek ve parasız eğitim pankartı açmak”tan gözaltına alınıp 9 Mayıs’ta tutuklanan 21 yaşındaki Sevil Sevimli dün öğleden sonra tahliye edildi.
Fransız vatandaşı da olan Sevimli’nin avukatı Sami Karaman, kendisi için de sürpriz olan mahkeme kararıyla ilgili savcılıktan ayrıntılı bilgi edinemediğini, dolayısıyla Sevimli’nin yurtdışına çıkış yasağı olup olmadığını bilmediklerini söyledi. Sevimli’yle birlikte 3 arkadaşının da tahliye edildiği belirtildi.
‘Sevinçten havalara uçtum’
Hürriyet’e konuşan Sevil Sevimli ise şunları söyledi: “Çok mutluyum. Saat 16.00’da gardiyanlar geldi, ‘Serbest bırakılacaksın’ dediler. Sevinçten kendimi ranzadan yere attım, havalara uçtuğumu biliyorum. Hapishanenin kapısından nasıl çıktığımı bile hatırlamıyorum. Anneme sarıldığımda ve ağladığımızda kendime geldim.” Daha önce kızının bırakılmaması halinde ölüm orucuna başlayacağını söyleyen anne Sevim Sevimli “haberi defalarca sayfalarına taşıyan” Hürriyet’e teşekkür etti.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğrenci değişim programıyla geldiği Eskişehir’de gözaltına alınan ve yaklaşık 3 aydır tutuklu bulunan Fransa Lyon’da üniversitesi öğrencisi Sevil Sevimli dün sürpriz bir şekilde tahliye edildi.
Fransa’dan Erasmus programı ile okumaya geldiği Eskişehir’de “1 Mayıs gösterilerine katılmak, Grup Yorum konseri izlemek ve parasız eğitim pankartı açmak”tan gözaltına alınıp 9 Mayıs’ta tutuklanan 21 yaşındaki Sevil Sevimli dün öğleden sonra tahliye edildi.
Fransız vatandaşı da olan Sevimli’nin avukatı Sami Karaman, kendisi için de sürpriz olan mahkeme kararıyla ilgili savcılıktan ayrıntılı bilgi edinemediğini, dolayısıyla Sevimli’nin yurtdışına çıkış yasağı olup olmadığını bilmediklerini söyledi. Sevimli’yle birlikte 3 arkadaşının da tahliye edildiği belirtildi.
‘Sevinçten havalara uçtum’
Hürriyet’e konuşan Sevil Sevimli ise şunları söyledi: “Çok mutluyum. Saat 16.00’da gardiyanlar geldi, ‘Serbest bırakılacaksın’ dediler. Sevinçten kendimi ranzadan yere attım, havalara uçtuğumu biliyorum. Hapishanenin kapısından nasıl çıktığımı bile hatırlamıyorum. Anneme sarıldığımda ve ağladığımızda kendime geldim.” Daha önce kızının bırakılmaması halinde ölüm orucuna başlayacağını söyleyen anne Sevim Sevimli “haberi defalarca sayfalarına taşıyan” Hürriyet’e teşekkür etti.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Salı, 07 Ağustos 2012 09:00
Gösterim: 1760
Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan’ın bugünkü yazısı
Dün Gayrettepe’deki Nimet Abla camiinde tanık olduklarımı yazmıştım. İmam Cuma Hutbesi’nde cemaatte çocuklarını imam hatip ortaokuluna yazdırmalarını tavsiye etmişti..
Meğer Şişli’ye özgü bir olay değilmiş!..
Neredeyse bütün camilerde benzer durum varmış.. Mesela Manavgat’taki hoca, imam hatip okulu için yardım (para) bile istemiş..
Anlaşılan o ki.. Diyanetin emriyle camii bu işi üstlenmiş.. Bilemiyorum, bu canhıraş çabanın hedefi bu okulları camii okuluna dönüştürmek olabilir mi?
Avrupa’daki kilise okulları gibi..
Camii okulları!..
*
Çünkü imam hatiplerin miladını doldurup doldurmadığı dindar kesimler arasında tartışılıyor.. Zaman Gazetesi’nde Mümtaz’er Türköne ile Ali Bulaç bir süredir bu konuyu tartışıyor.. Bulaç, imam hatiplere bugün daha çok ihtiyaç var derken, Türköne imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasını savunuyor..
*
Şunu kabul edelim; imam hatiplerin amacı sadece imam ve hafız yetiştirmek değildi.. Politik işlevi vardı.. Erbakan yıllar önce bu sebeple ‘arka bahçemiz’ demişti.
Sadece okul olarak görülmüyordu...
İktidar olununca.. Bu okulların politik mücadele görevi bitti.. Geriye eğitim kısmı kaldı ki; işte orası zayıf!..
*
Hem doğu kültürü hem batı kültürü alıyorlar görüşü gerçekçi değil.. Çocuklar ikisini de almıyor.. Çünkü okullara başka bir misyon yüklenmişti..
Neydi o derseniz.. Türköne bu durumu şöyle anlatmış:.
*
“İmam-Hatipleri, demir tekerlekli eski model John Deere traktörlere benzetiyorum. Vaktiyle koca bir millet bu traktörlerle tarla sürdü, ekin ekti ve çamurlu-taşlı yolları aştı. Ekilen tohumların mahsulleri ortada. Bugün aynı traktörle otobanda seyredemezsiniz.” (1 Temmuz)
*
“Hatiplerin artık misyonunu tamamladığını ve bu okullar üzerine inşa edilecek din eğitiminin ve doğrudan genel eğitimin gelecekte büyük sorunlara yol açacağını düşünüyorum. Bu alan bataklık bir alan. Mevsime göre sular çekiliyor, mevsime göre her adımınız batağa gömülüyor. İmam-Hatip modelinin eğitim sistemi içindeki ağırlığı din eğitimi sorununu çözmüyor, tersine sürekli bir siyasi bir kavga konusu olarak gündemde tutuyor.
*
Diyanet’in camileri devreye sokması bu sebeple olabilir mi?
Yazarın bir önceki yazısı
Cuma hutbesinde imam hatip propagandası
Cuma günü Gayrettepe’deki Nimet Abla Camii’ne gittim..
Hoca cuma hutbesinde cimriliğin kötülüklerini anlattı, sonra sözü dolandırdı okullara getirdi..
Kaymakamın gayretleriyle Şişli ilçesinde iki tane imam hatip ortaokulu açıldığını söyledi..
Ve çocuklarımızı bu okullara yazdırmamızı tavsiye etti..
Cuma hutbesinde!
Kim adına tavsiye etti?
Hükümet adına mı, kaymakam adına mı, Diyanet adına mı, kendi adına mı?
Kimin adına olursa olsun hepsi sorunlu..
Hepsi yakışıksız..
Hayatımda ilk defa bir imamın cuma hutbesinde okul önerdiğini gördüm.. İmam hatip propagandası yaptığına, insanları yönlendirdiğine şahit oldum..
Siyaset yaptı..
Cuma hutbesinin alet edilmesine çok üzüldüm..
*
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Diyanet’i hükümetin fetva kurumu haline getirme isteği ortadaydı ama..
İşin bu raddeye geleceğini tahmin edemezdim..
Anlaşılan o ki; ortaokulları imam hatipleştirme kampanyasını hükümet adına imamlar üstlenmiş..
*
Bu yıl böyle.. Yasa hazırlıksız çıktı; aceleye geldi... Seneye görün.. Diyanet’in izniyle imamlar canla başla çalışacaktır..
Her çocuk bir gün imam hatipli olana kadar!
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan’ın bugünkü yazısı
Dün Gayrettepe’deki Nimet Abla camiinde tanık olduklarımı yazmıştım. İmam Cuma Hutbesi’nde cemaatte çocuklarını imam hatip ortaokuluna yazdırmalarını tavsiye etmişti..
Meğer Şişli’ye özgü bir olay değilmiş!..
Neredeyse bütün camilerde benzer durum varmış.. Mesela Manavgat’taki hoca, imam hatip okulu için yardım (para) bile istemiş..
Anlaşılan o ki.. Diyanetin emriyle camii bu işi üstlenmiş.. Bilemiyorum, bu canhıraş çabanın hedefi bu okulları camii okuluna dönüştürmek olabilir mi?
Avrupa’daki kilise okulları gibi..
Camii okulları!..
*
Çünkü imam hatiplerin miladını doldurup doldurmadığı dindar kesimler arasında tartışılıyor.. Zaman Gazetesi’nde Mümtaz’er Türköne ile Ali Bulaç bir süredir bu konuyu tartışıyor.. Bulaç, imam hatiplere bugün daha çok ihtiyaç var derken, Türköne imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasını savunuyor..
*
Şunu kabul edelim; imam hatiplerin amacı sadece imam ve hafız yetiştirmek değildi.. Politik işlevi vardı.. Erbakan yıllar önce bu sebeple ‘arka bahçemiz’ demişti.
Sadece okul olarak görülmüyordu...
İktidar olununca.. Bu okulların politik mücadele görevi bitti.. Geriye eğitim kısmı kaldı ki; işte orası zayıf!..
*
Hem doğu kültürü hem batı kültürü alıyorlar görüşü gerçekçi değil.. Çocuklar ikisini de almıyor.. Çünkü okullara başka bir misyon yüklenmişti..
Neydi o derseniz.. Türköne bu durumu şöyle anlatmış:.
*
“İmam-Hatipleri, demir tekerlekli eski model John Deere traktörlere benzetiyorum. Vaktiyle koca bir millet bu traktörlerle tarla sürdü, ekin ekti ve çamurlu-taşlı yolları aştı. Ekilen tohumların mahsulleri ortada. Bugün aynı traktörle otobanda seyredemezsiniz.” (1 Temmuz)
*
“Hatiplerin artık misyonunu tamamladığını ve bu okullar üzerine inşa edilecek din eğitiminin ve doğrudan genel eğitimin gelecekte büyük sorunlara yol açacağını düşünüyorum. Bu alan bataklık bir alan. Mevsime göre sular çekiliyor, mevsime göre her adımınız batağa gömülüyor. İmam-Hatip modelinin eğitim sistemi içindeki ağırlığı din eğitimi sorununu çözmüyor, tersine sürekli bir siyasi bir kavga konusu olarak gündemde tutuyor.
*
Diyanet’in camileri devreye sokması bu sebeple olabilir mi?
Yazarın bir önceki yazısı
Cuma hutbesinde imam hatip propagandası
Cuma günü Gayrettepe’deki Nimet Abla Camii’ne gittim..
Hoca cuma hutbesinde cimriliğin kötülüklerini anlattı, sonra sözü dolandırdı okullara getirdi..
Kaymakamın gayretleriyle Şişli ilçesinde iki tane imam hatip ortaokulu açıldığını söyledi..
Ve çocuklarımızı bu okullara yazdırmamızı tavsiye etti..
Cuma hutbesinde!
Kim adına tavsiye etti?
Hükümet adına mı, kaymakam adına mı, Diyanet adına mı, kendi adına mı?
Kimin adına olursa olsun hepsi sorunlu..
Hepsi yakışıksız..
Hayatımda ilk defa bir imamın cuma hutbesinde okul önerdiğini gördüm.. İmam hatip propagandası yaptığına, insanları yönlendirdiğine şahit oldum..
Siyaset yaptı..
Cuma hutbesinin alet edilmesine çok üzüldüm..
*
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Diyanet’i hükümetin fetva kurumu haline getirme isteği ortadaydı ama..
İşin bu raddeye geleceğini tahmin edemezdim..
Anlaşılan o ki; ortaokulları imam hatipleştirme kampanyasını hükümet adına imamlar üstlenmiş..
*
Bu yıl böyle.. Yasa hazırlıksız çıktı; aceleye geldi... Seneye görün.. Diyanet’in izniyle imamlar canla başla çalışacaktır..
Her çocuk bir gün imam hatipli olana kadar!
Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Ağustos 2012 15:08
Gösterim: 1956
Hürriyet Gazetesi’nden Esra Kaya’nın haberine göre; 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim sistemi kapsamında okula başlama yaşını 66 aya indiren Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yaş sınırını doldurduğu halde çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerden sağlık raporu isteyecek. Sağlık Bakanlığı haricinde özel hastaneler, aile hekimleri ve sağlık ocaklarının raporları kabul edilmeyecek.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, şunları söylediler: “Velinin hastaneden aldığı sağlık raporunda, ‘Çocuğun zihnen okula başlaması uygun değildir’ denilirse, bu çocuklar anaokuluna alınacak. Ama çocukların kesinlikle eğitimden uzaklaştırılması söz konusu olmayacak.
Sadece velinin ‘Ben çocuğumu okula göndermek istemiyorum’ demesi bizim için yeterli değil. O nedenle sağlık raporu istiyoruz. Bu konuda çok kararlıyız. Peşini de asla bırakmayacağız. Bütün bunlara rağmen çocuğunu okula göndermeyen ailelere de zaten idari para cezamız var. Günlük 15 lira para cezası keseceğiz. Cezaya rağmen çocuk yine gönderilmezse ek 500 lira ceza daha kesilecek.”
(hüriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hürriyet Gazetesi’nden Esra Kaya’nın haberine göre; 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim sistemi kapsamında okula başlama yaşını 66 aya indiren Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yaş sınırını doldurduğu halde çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerden sağlık raporu isteyecek. Sağlık Bakanlığı haricinde özel hastaneler, aile hekimleri ve sağlık ocaklarının raporları kabul edilmeyecek.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, şunları söylediler: “Velinin hastaneden aldığı sağlık raporunda, ‘Çocuğun zihnen okula başlaması uygun değildir’ denilirse, bu çocuklar anaokuluna alınacak. Ama çocukların kesinlikle eğitimden uzaklaştırılması söz konusu olmayacak.
Sadece velinin ‘Ben çocuğumu okula göndermek istemiyorum’ demesi bizim için yeterli değil. O nedenle sağlık raporu istiyoruz. Bu konuda çok kararlıyız. Peşini de asla bırakmayacağız. Bütün bunlara rağmen çocuğunu okula göndermeyen ailelere de zaten idari para cezamız var. Günlük 15 lira para cezası keseceğiz. Cezaya rağmen çocuk yine gönderilmezse ek 500 lira ceza daha kesilecek.”
(hüriyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Ağustos 2012 17:02
Gösterim: 1908
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde cinsiyet eşitsizliği gidermek için proje başlattı. Proje sayesinde, cinsiyet eşitliğine duyarlı mevzuat düzenlemesi yapılarak 60 bin öğretmen ve yöneticiye eğitim verilecek, ders kitapları toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak şekilde iyileştirilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, "Eğitimde Cinsiyet Eşitliğinin Desteklenmesi Projesi"yle kız ve erkek öğrenciler açısından cinsiyet eşitliğinin temelinde birtakım duyarlılıklar geliştirme ve bu yaklaşımı eğitim sisteminin tümüne yaymayı amaçladıklarını vurguladı. Hem Türkiye, hem de 16 milyonluk öğrenci nüfusunda kadın erkek oranının yarı yarıya yakın olduğunu söyleyen Türk, "Cinsiyet eşitsizliğini konu edecek bir projeyi tanımlamamız haklı bir nedene dayanmıyor. Esas itibariyle bölgesel anlamda oluşabilecek sıkıntıların varlığından hareketle bu projenin çalışılmasını doğru buluyoruz" dedi. Anayasa başta olmak üzere Türk eğitim sistemini düzenleyen kanun ve yönetmeliklerin içeriğinde cinsiyet eşitsizliğine konu olacak hiçbir şey olmadığını ve hatta pozitif ayrımcılık yapmayı da teşvik eden birtakım çalışmalar olduğuna dikkat çeken Türk, şöyle devam etti: "Bu proje, cinsiyetler arasındaki biyolojik farklılıklara yüklenmiş kültürel ayrıntılar ve anlamların toplumda yol açtığı cinsiyet rolleri arasındaki olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı, cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı, okullarda kız ve erkek çocuklar için cinsiyet eşitliğini geliştirmeyi ve cinsiyete duyarlı yaklaşımı tüm eğitim sistemine yerleştirmeyi amaçlıyor.
10 ildeki 40 okulda uygulanacak
Bazı bölgelerde kız çocuklarının çeşitli nedenlerden dolayı okullaşma oranı biraz düşük. Bu oranı artırma hatta eğitim öğretim okul ortamında olmayanları okullaştırmak adına terapi programları ve pek çok çalışma yapılıyor. Özellikle kız çocuklarının okullaşması noktasında kız çocuklarını okula gönderen ailelere şartlı nakit kapsamında yapılan çalışmalar da mevcut. Bu proje, dezavantajlı gruplar açısından bazı bölgeler ve illerde oluşmuş oransal anlamdaki geri kalmışlığı ortadan kaldırmayı amaçlıyor" Projenin Erzurum, Batman, Samsun, İzmir, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Karaman, Trabzon ve Sivas’taki 40 okulda uygulanacağını belirten Türk, illeri seçerken kız çocuklarına yönelik uygulanan diğer projelerin pilot illeriyle çakışmamasına dikkat ettiklerini ve bütünlük sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Ders kitapları ve eğitim materyalleri gözden geçirilecek
Türk, "Okullardaki tüm personel için bir değerlendirme ve ölçme aracı olan "Cinsiyet Eşitliği Güvence Aracı" geliştirilecek. Okul öncesinden orta öğretime kadar tüm öğretim programları, ders kitapları ve eğitim materyalleri gözden geçirilecek. Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak şekilde iyileştirilecek" dedi. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı mevzuat düzenlemesi yapılarak 60 bin öğretmen ve yöneticiye eğitim verileceğini de anlatan Türk, "Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal bilincin artırılmasına yönelik medya etkinlikleri ve bölgesel kampanyalarla 100 bin kişiye ulaşılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Projenin ihale sürecinde olduğu bilgisini veren Türk, yapılacak sözleşmelerin ardından takvimin işleyeceğini vurguladı. Türk, çalışmaların 2013 Ocak ayından itibaren başlamasının öngörüldüğünü ve 30 ay süreceğini sözlerine ekledi.
(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde cinsiyet eşitsizliği gidermek için proje başlattı. Proje sayesinde, cinsiyet eşitliğine duyarlı mevzuat düzenlemesi yapılarak 60 bin öğretmen ve yöneticiye eğitim verilecek, ders kitapları toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak şekilde iyileştirilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, "Eğitimde Cinsiyet Eşitliğinin Desteklenmesi Projesi"yle kız ve erkek öğrenciler açısından cinsiyet eşitliğinin temelinde birtakım duyarlılıklar geliştirme ve bu yaklaşımı eğitim sisteminin tümüne yaymayı amaçladıklarını vurguladı. Hem Türkiye, hem de 16 milyonluk öğrenci nüfusunda kadın erkek oranının yarı yarıya yakın olduğunu söyleyen Türk, "Cinsiyet eşitsizliğini konu edecek bir projeyi tanımlamamız haklı bir nedene dayanmıyor. Esas itibariyle bölgesel anlamda oluşabilecek sıkıntıların varlığından hareketle bu projenin çalışılmasını doğru buluyoruz" dedi. Anayasa başta olmak üzere Türk eğitim sistemini düzenleyen kanun ve yönetmeliklerin içeriğinde cinsiyet eşitsizliğine konu olacak hiçbir şey olmadığını ve hatta pozitif ayrımcılık yapmayı da teşvik eden birtakım çalışmalar olduğuna dikkat çeken Türk, şöyle devam etti: "Bu proje, cinsiyetler arasındaki biyolojik farklılıklara yüklenmiş kültürel ayrıntılar ve anlamların toplumda yol açtığı cinsiyet rolleri arasındaki olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı, cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı, okullarda kız ve erkek çocuklar için cinsiyet eşitliğini geliştirmeyi ve cinsiyete duyarlı yaklaşımı tüm eğitim sistemine yerleştirmeyi amaçlıyor.
10 ildeki 40 okulda uygulanacak
Bazı bölgelerde kız çocuklarının çeşitli nedenlerden dolayı okullaşma oranı biraz düşük. Bu oranı artırma hatta eğitim öğretim okul ortamında olmayanları okullaştırmak adına terapi programları ve pek çok çalışma yapılıyor. Özellikle kız çocuklarının okullaşması noktasında kız çocuklarını okula gönderen ailelere şartlı nakit kapsamında yapılan çalışmalar da mevcut. Bu proje, dezavantajlı gruplar açısından bazı bölgeler ve illerde oluşmuş oransal anlamdaki geri kalmışlığı ortadan kaldırmayı amaçlıyor" Projenin Erzurum, Batman, Samsun, İzmir, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Karaman, Trabzon ve Sivas’taki 40 okulda uygulanacağını belirten Türk, illeri seçerken kız çocuklarına yönelik uygulanan diğer projelerin pilot illeriyle çakışmamasına dikkat ettiklerini ve bütünlük sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Ders kitapları ve eğitim materyalleri gözden geçirilecek
Türk, "Okullardaki tüm personel için bir değerlendirme ve ölçme aracı olan "Cinsiyet Eşitliği Güvence Aracı" geliştirilecek. Okul öncesinden orta öğretime kadar tüm öğretim programları, ders kitapları ve eğitim materyalleri gözden geçirilecek. Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak şekilde iyileştirilecek" dedi. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı mevzuat düzenlemesi yapılarak 60 bin öğretmen ve yöneticiye eğitim verileceğini de anlatan Türk, "Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal bilincin artırılmasına yönelik medya etkinlikleri ve bölgesel kampanyalarla 100 bin kişiye ulaşılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Projenin ihale sürecinde olduğu bilgisini veren Türk, yapılacak sözleşmelerin ardından takvimin işleyeceğini vurguladı. Türk, çalışmaların 2013 Ocak ayından itibaren başlamasının öngörüldüğünü ve 30 ay süreceğini sözlerine ekledi.
(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Ağustos 2012 14:34
Gösterim: 2296

