Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Araştırmalara göre dünya çocuk nüfusunun yaklaşık yüzde 2'si üstün zekalı. Türkiye'de tahmini 648 bin üstün zekalı çocuk bulunuyor. Bu çocukların tespiti ve uygun eğitim süreçlerinden geçirilmesi ise en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor.

Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER) Başkanı Tunahan Coşkun, "üstün zekalılık" kavramı ve üstün zekalı çocukların tespiti konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

İslam medeniyetinin insan odaklılığının zaman içerisinde yok olduğunu anlatan Coşkun, özellikle Osmanlı'da enderun mekteplerinin yetiştirme tekniğinin önemini vurguladı.

Mimar Sinan'ın da aynı yolla keşfedildiğini ve insanlığa kazandırıldığını kaydeden Coşkun, üstün zekalı insanların eğitiminin bir plan dahilinde olması gerektiğine işaret etti.

Coşkun, Türkiye'de üstün zekalı çocukların tespitinin bir politika haline gelmesi gerektiğini söyledi.

Devletin üstün zekalı öğrenciler için iki okul açma projesinin olduğu ve çocukların bu okullara 5. sınıftan itibaren kabul edileceği bilgisini veren Coşkun, bu yaş grubunun çocuklar için çok geç olacağını dile getirdi.

Coşkun, "Bize gelen zeka testi sonuçlarına göre, okuldaki sınıf seviyesi arttıkça zeka seviyesi azalıyor. Maalesef çocukları kalıba sokuyoruz. Orta okula geçen bir çocuk için çok geç kalıyoruz. Üstün zekalıların eğitimi için kritik dönem 4-12 yaş aralığıdır. Buraya ne kadar çok yatırım yapılırsa o derece sonuç alınır. Bu noktada ciddi bir eksiklik var. Devletin 3 yaştan itibaren çalışmalara başlaması gerekir, orta okuldan sonra ise çocuğun ilgili alanlara yoğunlaşması gerekir" diye konuştu.

Almanya ve İsrail başta olmak üzere birçok ülkenin 4 yaştan itibaren çocukları takibe aldıklarını belirten Coşkun, şunları kaydetti:

"Devlet her doğan çocuğun aşılarını takip ediyor. Kendi çocuğumda gözlemledim, defalarca aradılar beni. Keşke 'Çocuğunuzun 3 yaşında zeka testini yaptırın" deseler. Çünkü en önemli şeyi atlıyoruz. Devlet bunu politika haline getirmeli, her çocuğunu taramalı. Belki Diyarbakır'ın, Niğde'nin bir ilçesinde bir dahi vardır. Devlet bunları tespit etmeli, çünkü en önemli aşama bu. Ölçemediğiniz bir şeyi nasıl geliştirebilirsiniz?"

"Türkiye'de 648 bin üstün zekalı var"

TÜZDER Başkanı Coşkun, Türkiye'de tahmini 648 bin üstün zekalı olduğunu belirterek, bu rakamın çan eğrisi yöntemiyle tahmin edildiğini söyledi. Bu çan eğrisine göre ortalama yüzde 2 sonucundan hareket edildiğini dile getiren Coşkun, "Bu her yerde aynı değildir ki. Bu yöntem yanıltabilir. Bizim bunu sistematik bir şekilde tespit etmemiz lazım" dedi. 

Coşkun, üstün zekalıların karma eğitimden geçirilmesi, dahilerin ise farklı kurumlarda eğitim alması gerektiğini ifade etti. 

"Hiperaktif çocuk, zeki çocuktur anlayışı yanlış"

Türkiye'de üstün zeka algısının yanlış olduğunu belirten Coşkun, "eşit olmayana eşit eğitim verilmesinin en büyük eşitsizlik" olduğunu söyledi.

Coşkun, IQ puanı 153 olan bir çocuğun karma eğitime katılmasının ardından skorunun 124'e düştüğünü aktararak, şunları kaydetti:

"Bu, çok lüks bir spor arabaya sahip olmanız ama yolunuzun olmaması demektir. Bir zaman sonra motorun rölantide kalması kaçınılmaz olur. Her hiperaktif çocuğun üstün zekalı olarak algılanması Türkiye'nin kanayan yarasıdır. Hiperaktiviteyle üstün zekalılık hep karıştırılıyor. 10 dakika yerinde duramayan bir çocuğa robot verdiğimizde onu 2 saat yerinden kaldıramıyoruz.

Burada aklımıza şu gelmeli, acaba çocuğun dikkatini mi çekemiyoruz? Aileler burada yanılıyor. Dikkat eksikliği var denilen çocuk aralıksız 2 saat bilgisayarda oyun oynayabiliyor. Üstün zekalıların en önemli özelliklerinden biri yüksek motivasyona sahip olmalarıdır. O zaman hiperaktivite eşit değildir üstün zekalılık."

> Türkiye'de tahmini 648 bin üstün zekalı çocuk bulunuyor

Araştırmalara göre dünya çocuk nüfusunun yaklaşık yüzde 2'si üstün zekalı. Türkiye'de tahmini 648 bin üstün zekalı çocuk bulunuyor. Bu çocukların tespiti ve uygun eğitim süreçlerinden geçirilmesi ise en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor.

Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER) Başkanı Tunahan Coşkun, "üstün zekalılık" kavramı ve üstün zekalı çocukların tespiti konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

İslam medeniyetinin insan odaklılığının zaman içerisinde yok olduğunu anlatan Coşkun, özellikle Osmanlı'da enderun mekteplerinin yetiştirme tekniğinin önemini vurguladı.

Mimar Sinan'ın da aynı yolla keşfedildiğini ve insanlığa kazandırıldığını kaydeden Coşkun, üstün zekalı insanların eğitiminin bir plan dahilinde olması gerektiğine işaret etti.

Coşkun, Türkiye'de üstün zekalı çocukların tespitinin bir politika haline gelmesi gerektiğini söyledi.

Devletin üstün zekalı öğrenciler için iki okul açma projesinin olduğu ve çocukların bu okullara 5. sınıftan itibaren kabul edileceği bilgisini veren Coşkun, bu yaş grubunun çocuklar için çok geç olacağını dile getirdi.

Coşkun, "Bize gelen zeka testi sonuçlarına göre, okuldaki sınıf seviyesi arttıkça zeka seviyesi azalıyor. Maalesef çocukları kalıba sokuyoruz. Orta okula geçen bir çocuk için çok geç kalıyoruz. Üstün zekalıların eğitimi için kritik dönem 4-12 yaş aralığıdır. Buraya ne kadar çok yatırım yapılırsa o derece sonuç alınır. Bu noktada ciddi bir eksiklik var. Devletin 3 yaştan itibaren çalışmalara başlaması gerekir, orta okuldan sonra ise çocuğun ilgili alanlara yoğunlaşması gerekir" diye konuştu.

Almanya ve İsrail başta olmak üzere birçok ülkenin 4 yaştan itibaren çocukları takibe aldıklarını belirten Coşkun, şunları kaydetti:

"Devlet her doğan çocuğun aşılarını takip ediyor. Kendi çocuğumda gözlemledim, defalarca aradılar beni. Keşke 'Çocuğunuzun 3 yaşında zeka testini yaptırın" deseler. Çünkü en önemli şeyi atlıyoruz. Devlet bunu politika haline getirmeli, her çocuğunu taramalı. Belki Diyarbakır'ın, Niğde'nin bir ilçesinde bir dahi vardır. Devlet bunları tespit etmeli, çünkü en önemli aşama bu. Ölçemediğiniz bir şeyi nasıl geliştirebilirsiniz?"

"Türkiye'de 648 bin üstün zekalı var"

TÜZDER Başkanı Coşkun, Türkiye'de tahmini 648 bin üstün zekalı olduğunu belirterek, bu rakamın çan eğrisi yöntemiyle tahmin edildiğini söyledi. Bu çan eğrisine göre ortalama yüzde 2 sonucundan hareket edildiğini dile getiren Coşkun, "Bu her yerde aynı değildir ki. Bu yöntem yanıltabilir. Bizim bunu sistematik bir şekilde tespit etmemiz lazım" dedi. 

Coşkun, üstün zekalıların karma eğitimden geçirilmesi, dahilerin ise farklı kurumlarda eğitim alması gerektiğini ifade etti. 

"Hiperaktif çocuk, zeki çocuktur anlayışı yanlış"

Türkiye'de üstün zeka algısının yanlış olduğunu belirten Coşkun, "eşit olmayana eşit eğitim verilmesinin en büyük eşitsizlik" olduğunu söyledi.

Coşkun, IQ puanı 153 olan bir çocuğun karma eğitime katılmasının ardından skorunun 124'e düştüğünü aktararak, şunları kaydetti:

"Bu, çok lüks bir spor arabaya sahip olmanız ama yolunuzun olmaması demektir. Bir zaman sonra motorun rölantide kalması kaçınılmaz olur. Her hiperaktif çocuğun üstün zekalı olarak algılanması Türkiye'nin kanayan yarasıdır. Hiperaktiviteyle üstün zekalılık hep karıştırılıyor. 10 dakika yerinde duramayan bir çocuğa robot verdiğimizde onu 2 saat yerinden kaldıramıyoruz.

Burada aklımıza şu gelmeli, acaba çocuğun dikkatini mi çekemiyoruz? Aileler burada yanılıyor. Dikkat eksikliği var denilen çocuk aralıksız 2 saat bilgisayarda oyun oynayabiliyor. Üstün zekalıların en önemli özelliklerinden biri yüksek motivasyona sahip olmalarıdır. O zaman hiperaktivite eşit değildir üstün zekalılık."

Son Güncelleme: Pazar, 03 Ağustos 2014 12:41

Gösterim: 1508

ÖSYM, üniversite yerleştirmelerinde, bazı sağlık meslek lisesi öğrencilerinin okul tür kodunun hatalı olması nedeniyle açıkta kaldığı yönündeki iddialara ilişkin, MEB ve YÖK’le hatalı tür kodu için çalışma başlattı

ÖSYM, üniversite yerleştirmelerinde, bazı sağlık meslek lisesi öğrencilerinin okul tür kodunun hatalı olması nedeniyle açıkta kaldığı yönündeki iddialara ilişkin, MEB ve YÖK ile birlikte sorunun en kısa sürede çözülmesi için çalışma yürütüldüğünü bildirdi. İlgili lise müdürlüklerini okul tür kodundaki değişikliği ÖSYM’ye bildirmediğini savundu.

ÖSYM’den yapılan açıklamada, son günlerde sosyal medyadaki tartışmalarda ve bazı medya kurumları tarafından yapılan yayınlarda ÖSYM’deki hatalı kod uygulamasından dolayı Anadolu Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin mağdur edildiğine yönelik gerçek dışı bir yorum ile topluma yanıltıcı bilgiler sunulduğu belirtildi. ÖSYM sistemlerinde her okulunun bir kodu bulunduğu ifade edilen açıklamada, zaman zaman okulların adlarının, türlerinin değiştiği, okulların dönüşüme tabi tutulduğu vurgulandı. Bu nedenle ÖSYM’nin, her yılın başında tüm okul müdürlüklerinden okul kodlarını kontrol etmesi ve varsa bir değişiklik ilgili düzeltmelerin yapılmasını istediğine yer verilen açıklamada,  2013 yılı başında da ÖSYM tarafından diğerlerinde olduğu gibi Türkiye’deki tüm Anadolu sağlık meslek lisesi müdürlerinin de okul kodlarını kontrol edip yanlışlık varsa düzeltmesini talep ettiğine işaret edildi.

Okul müdürlüğü ÖSYM’ye bildirmedi

Bu kapsamda 300’ün üzerinde lise müdürlüğünün okul kodlarını ÖSYM sistemine doğru girmiş olmasına rağmen bazı Anadolu sağlık meslek lisesi müdürlüklerinin ilgili düzeltmeyi yapmadıklarına dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi:

“ÖSYM sistemlerinde herhangi bir hata söz konusu olmayıp  söz konusu sağlık meslek liselerinin  Anadolu sağlık meslek lisesi türüne dönüştürüldüğü ÖSYM sistemine ilgili okul müdürlükleri tarafından bildirilmediğinden doğal olarak bu okullarda okuyan öğrenciler sağlık meslek lisesi mezunu olarak görülmüşlerdir. Aynı şekilde söz konusu olan bu okullarda okuyan öğrenciler de başvuru sırasında bu yanlışlığı düzeltmemişlerdir. Kendileri başvuru formu üzerindeki sağlık meslek lisesi öğrencisi oldukları bilgisini doğrulamış ve kayıtlarını tamamlamışlardır. ÖSYM sistemine kayıtlı çok sayıda sağlık meslek lisesi mezunu öğrenci de bulunuyor. O nedenle bir okulun ve öğrencinin Anadolu sağlık meslek lisesi veya öğrencisi olup olmadığını sistemin belirleme şansı bulunmuyor. Söz konusu sorunun çözülmesi için ÖSYM, MEB ve YÖK birlikte en kısa sürede bir çözüm üretilmesi için bir çalışma yürütmektedirler.”

> ÖSYM, MEB ve YÖK 'hatalı tür kodu' için çalışma başlattı

ÖSYM, üniversite yerleştirmelerinde, bazı sağlık meslek lisesi öğrencilerinin okul tür kodunun hatalı olması nedeniyle açıkta kaldığı yönündeki iddialara ilişkin, MEB ve YÖK’le hatalı tür kodu için çalışma başlattı

ÖSYM, üniversite yerleştirmelerinde, bazı sağlık meslek lisesi öğrencilerinin okul tür kodunun hatalı olması nedeniyle açıkta kaldığı yönündeki iddialara ilişkin, MEB ve YÖK ile birlikte sorunun en kısa sürede çözülmesi için çalışma yürütüldüğünü bildirdi. İlgili lise müdürlüklerini okul tür kodundaki değişikliği ÖSYM’ye bildirmediğini savundu.

ÖSYM’den yapılan açıklamada, son günlerde sosyal medyadaki tartışmalarda ve bazı medya kurumları tarafından yapılan yayınlarda ÖSYM’deki hatalı kod uygulamasından dolayı Anadolu Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin mağdur edildiğine yönelik gerçek dışı bir yorum ile topluma yanıltıcı bilgiler sunulduğu belirtildi. ÖSYM sistemlerinde her okulunun bir kodu bulunduğu ifade edilen açıklamada, zaman zaman okulların adlarının, türlerinin değiştiği, okulların dönüşüme tabi tutulduğu vurgulandı. Bu nedenle ÖSYM’nin, her yılın başında tüm okul müdürlüklerinden okul kodlarını kontrol etmesi ve varsa bir değişiklik ilgili düzeltmelerin yapılmasını istediğine yer verilen açıklamada,  2013 yılı başında da ÖSYM tarafından diğerlerinde olduğu gibi Türkiye’deki tüm Anadolu sağlık meslek lisesi müdürlerinin de okul kodlarını kontrol edip yanlışlık varsa düzeltmesini talep ettiğine işaret edildi.

Okul müdürlüğü ÖSYM’ye bildirmedi

Bu kapsamda 300’ün üzerinde lise müdürlüğünün okul kodlarını ÖSYM sistemine doğru girmiş olmasına rağmen bazı Anadolu sağlık meslek lisesi müdürlüklerinin ilgili düzeltmeyi yapmadıklarına dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi:

“ÖSYM sistemlerinde herhangi bir hata söz konusu olmayıp  söz konusu sağlık meslek liselerinin  Anadolu sağlık meslek lisesi türüne dönüştürüldüğü ÖSYM sistemine ilgili okul müdürlükleri tarafından bildirilmediğinden doğal olarak bu okullarda okuyan öğrenciler sağlık meslek lisesi mezunu olarak görülmüşlerdir. Aynı şekilde söz konusu olan bu okullarda okuyan öğrenciler de başvuru sırasında bu yanlışlığı düzeltmemişlerdir. Kendileri başvuru formu üzerindeki sağlık meslek lisesi öğrencisi oldukları bilgisini doğrulamış ve kayıtlarını tamamlamışlardır. ÖSYM sistemine kayıtlı çok sayıda sağlık meslek lisesi mezunu öğrenci de bulunuyor. O nedenle bir okulun ve öğrencinin Anadolu sağlık meslek lisesi veya öğrencisi olup olmadığını sistemin belirleme şansı bulunmuyor. Söz konusu sorunun çözülmesi için ÖSYM, MEB ve YÖK birlikte en kısa sürede bir çözüm üretilmesi için bir çalışma yürütmektedirler.”

Son Güncelleme: Cuma, 01 Ağustos 2014 14:24

Gösterim: 1943

Milli Eğitim Bakanlığı, TEOG yerleştirme puanlarının yeniden hesaplandığını öğrencilerin yeniden hesaplanan puanları ve yüzdelik dilimlerini 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasından öğrenebilecekleri belirtildi.

MEB, birinci ve ikinci dönem ortak sınavlarda bütün öğrencilerin yüzdelik dilimlerinin yeniden hesaplandığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay kararı üzerine birinci ve ikinci dönem ortak sınavlarda ikili kopya tespiti yapılan tüm öğrencilerin, iptal edilen testleri ve Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) ile sınavlara giren bütün öğrencilerin yüzdelik dilimlerinin yeniden hesaplandığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, öğrencilerin puanları ve yüzdelik dilimlerinin 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasında yayımlanmaya başladığı, 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00’dan önce başvurularını yapan öğrencilerin de güncellenen yüzdelik dilimlerini dikkate alarak, tercihlerini gözden geçirip yenileyebilecekleri ifade edildi. MEB'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) uygulaması çerçevesinde 8. sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen merkezi ortak sınavlarda, tıpkı diğer merkezi sınavlarda olduğu gibi belli durumlarda kopya analizi yapıldığı kaydedildi.

Bu uygulamalardan birinin de akademik çevrelerce de kabul görmüş, bugüne değin bütün sınavlarda uygulanan ve halen tüm merkezi sınavlar için yürürlükte olan "aynı salonda sınava giren adayların belli sayıda soruda aynı yanlış seçenekte birleşme durumunda ikili kopya işlemine tabi tutulması" kuralı olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Bu kural, sınavlarda emeğinin karşılığını eksiksiz almasını arzu ettiğimiz öğrencilerimizin güvenli bir ortamda başarılarının ölçülmesine yönelik bir uygulama olarak sınav güvenliğinin ana unsurlarından biridir" denildi.

8. sınıf öğrencilerinin 28-29 Kasım 2013'te katıldıkları birinci dönem ortak sınavları ile 28-29 Nisan 2014'te katıldıkları ikinci dönem ortak sınavlarında da bu genel çerçeve ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında aynı uygulamanın gerçekleştirildiği anımsatılan açıklamada, bu kapsamda  6 bin 165 öğrencinin ikili kopya uygulamasına tabi tutulduğu bildirildi.

Bu öğrencilerden bir kısmının açtığı iptal davaları sonrasında, Danıştay 8. Dairesinin "ikili kopya" uygulamasının yasal dayanağı ve sonuçlarıyla ilgili olarak yürütmenin durdurulması yönünde bir karar verdiğinin kaydedildiği, açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bakanlığımız, yürütmeyi durdurma kararına göre tercih ve yerleştirme işlemleri öncesinde öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamaması amacıyla sadece dava açan sınırlı sayıda öğrenci için değil, ikili kopya işlemi yapılan tüm öğrencilerimiz için yeniden değerlendirme yapmış, bu öğrencilerin iptal edilen testleri ve Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) ile sınavlara giren bütün öğrencilerimizin yüzdelik dilimlerini yeniden hesaplamıştır.

Tercih yapanlar tercihlerini yenileyebilecek

Öğrencilerimizin puanları ve yüzdelik dilimleri 31 Temmuz 2014 günü saat 19.00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasında yayımlanmaya başlamıştır. 31 Temmuz 2014 günü saat 19.00’dan önce başvurularını yapan öğrencilerimiz de güncellenen yüzdelik dilimleri dikkate alarak, tercihlerini gözden geçirip yenileyebileceklerdir."

> TEOG yerleştirme puanları yeniden hesaplandı

Milli Eğitim Bakanlığı, TEOG yerleştirme puanlarının yeniden hesaplandığını öğrencilerin yeniden hesaplanan puanları ve yüzdelik dilimlerini 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasından öğrenebilecekleri belirtildi.

MEB, birinci ve ikinci dönem ortak sınavlarda bütün öğrencilerin yüzdelik dilimlerinin yeniden hesaplandığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay kararı üzerine birinci ve ikinci dönem ortak sınavlarda ikili kopya tespiti yapılan tüm öğrencilerin, iptal edilen testleri ve Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) ile sınavlara giren bütün öğrencilerin yüzdelik dilimlerinin yeniden hesaplandığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, öğrencilerin puanları ve yüzdelik dilimlerinin 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasında yayımlanmaya başladığı, 31 Temmuz 2014 günü saat 19:00’dan önce başvurularını yapan öğrencilerin de güncellenen yüzdelik dilimlerini dikkate alarak, tercihlerini gözden geçirip yenileyebilecekleri ifade edildi. MEB'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) uygulaması çerçevesinde 8. sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen merkezi ortak sınavlarda, tıpkı diğer merkezi sınavlarda olduğu gibi belli durumlarda kopya analizi yapıldığı kaydedildi.

Bu uygulamalardan birinin de akademik çevrelerce de kabul görmüş, bugüne değin bütün sınavlarda uygulanan ve halen tüm merkezi sınavlar için yürürlükte olan "aynı salonda sınava giren adayların belli sayıda soruda aynı yanlış seçenekte birleşme durumunda ikili kopya işlemine tabi tutulması" kuralı olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Bu kural, sınavlarda emeğinin karşılığını eksiksiz almasını arzu ettiğimiz öğrencilerimizin güvenli bir ortamda başarılarının ölçülmesine yönelik bir uygulama olarak sınav güvenliğinin ana unsurlarından biridir" denildi.

8. sınıf öğrencilerinin 28-29 Kasım 2013'te katıldıkları birinci dönem ortak sınavları ile 28-29 Nisan 2014'te katıldıkları ikinci dönem ortak sınavlarında da bu genel çerçeve ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında aynı uygulamanın gerçekleştirildiği anımsatılan açıklamada, bu kapsamda  6 bin 165 öğrencinin ikili kopya uygulamasına tabi tutulduğu bildirildi.

Bu öğrencilerden bir kısmının açtığı iptal davaları sonrasında, Danıştay 8. Dairesinin "ikili kopya" uygulamasının yasal dayanağı ve sonuçlarıyla ilgili olarak yürütmenin durdurulması yönünde bir karar verdiğinin kaydedildiği, açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bakanlığımız, yürütmeyi durdurma kararına göre tercih ve yerleştirme işlemleri öncesinde öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamaması amacıyla sadece dava açan sınırlı sayıda öğrenci için değil, ikili kopya işlemi yapılan tüm öğrencilerimiz için yeniden değerlendirme yapmış, bu öğrencilerin iptal edilen testleri ve Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) ile sınavlara giren bütün öğrencilerimizin yüzdelik dilimlerini yeniden hesaplamıştır.

Tercih yapanlar tercihlerini yenileyebilecek

Öğrencilerimizin puanları ve yüzdelik dilimleri 31 Temmuz 2014 günü saat 19.00 itibariyle www.meb.gov.tr ve https://e-okul.meb.gov.tr adreslerinde yer alan e-Okul veli bilgilendirme sayfasında yayımlanmaya başlamıştır. 31 Temmuz 2014 günü saat 19.00’dan önce başvurularını yapan öğrencilerimiz de güncellenen yüzdelik dilimleri dikkate alarak, tercihlerini gözden geçirip yenileyebileceklerdir."

Son Güncelleme: Perşembe, 31 Temmuz 2014 20:31

Gösterim: 2482

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB),  Ağustos ayında yapacağı öğretmen atamalarında en çok kadroyu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce öğretmenliğine ayırdığı belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014-2015 eğitim öğretim yılı için yapacağı 40 bin öğretmen ataması alan çalışmalarını tamamladı. Buna göre atamalarda ilk sırayı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce öğretmenliği aldı. Bakanlık, 28 Şubat mağduru olan öğrenmenden bin 17’sini yeniden atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmen atamalarında son on yılda büyük atak yaptı. Bakanlık, yaptığı atama sayısında her yıl artışa giderek son on yılda 417 bin 996 öğretmenin atamasını gerçekleştirdi. Yapılan atama sayılarına bakıldığında ise atamaların 666’sı milli sporcu kontenjanından yapılırken bin 582’si ise engelli kontenjanından atandı. Atamalarda, 28 Şubat döneminde zor günler geçiren ve görevinden ayrılan ya da atılan öğretmenlere de fırsat tanındı. Hükümetin aralarında çok sayıda başörtülülerin de 28 Şubat mağdurlarına tanıdığı geri dönüş hakkından yararlanarak yeniden öğretmen olarak atananların sayısı bin 17 olarak kayıtlara geçti.

Din Kültürü ve İngilizce

Öte yandan Bakanlığın ağustos ayında yapacağı atamalarda duyulan ihtiyaç alanları ise belirlendi. Buna göre en çok ihtiyaç duyulan alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği oldu. İngilizce ve Özel Eğitim ve Rehberlik, Sınıf ve İlköğretim Matematik öğretmenlikleri de en çok ihtiyaç duyulan diğer alanlar arasında yer aldı. Diğer alanlar ise şöyle: “Türkçe, Beden Eğitimi, Okul Öncesi Öğretmenliği, Bilişim Teknolojileri, Fen Bilimleri, Matematik, Biyoloji.”

En çok Türkmen, Azeri ve İranlı öğrenciler geliyor

Türkiye’de eğitim gören 48 bin 183 yabancı öğrenciler içinde ilk sırayı 6 bin 941 kişiyle Türkmenistan aldı. İkinciliği ise 6 bin 901 ile Azerbaycan ve 4 bin 343 ile İran en fazla öğrenci gönderen ülkeler arasında üçüncü sırada yer aldı.  Tek öğrencisi olan ülkeler ise Barbados, Burkina Faso, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Grenada, Küba, Ukrayna, Umman olarak sıralandı. LYabancı uyruklu öğrencilerin en çok tercih edildiği üniversitelerde ise ilk sırayı 3 bin 51 ile İstanbul Üniversitesi aldı. 2 bin 146 öğrenci Marmara Üniversitesi’ni, 2 bin 78 öğrenci Anadolu Üniversitesi’ni, 2 bin 18 öğrenci Ankara Üniversitesi’ni, bin 695 öğrenci Gazi Üniversitesi’ni, bin 424 öğrenci ise Atatürk Üniversitesi’ni tercih etti. En az tercih edilen üniversiteler sıralamasında ise bir öğrenci ile Tunceli Üniversitesi, 4 öğrenci ile Artvin Çoruh Üniversitesi ve 8 öğrenciyle Bozok Üniversitesi yer aldı.

Kaynak: STAR

> İşte Ağustos’ta en fazla ataması yapılacak branşlar

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB),  Ağustos ayında yapacağı öğretmen atamalarında en çok kadroyu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce öğretmenliğine ayırdığı belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014-2015 eğitim öğretim yılı için yapacağı 40 bin öğretmen ataması alan çalışmalarını tamamladı. Buna göre atamalarda ilk sırayı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce öğretmenliği aldı. Bakanlık, 28 Şubat mağduru olan öğrenmenden bin 17’sini yeniden atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmen atamalarında son on yılda büyük atak yaptı. Bakanlık, yaptığı atama sayısında her yıl artışa giderek son on yılda 417 bin 996 öğretmenin atamasını gerçekleştirdi. Yapılan atama sayılarına bakıldığında ise atamaların 666’sı milli sporcu kontenjanından yapılırken bin 582’si ise engelli kontenjanından atandı. Atamalarda, 28 Şubat döneminde zor günler geçiren ve görevinden ayrılan ya da atılan öğretmenlere de fırsat tanındı. Hükümetin aralarında çok sayıda başörtülülerin de 28 Şubat mağdurlarına tanıdığı geri dönüş hakkından yararlanarak yeniden öğretmen olarak atananların sayısı bin 17 olarak kayıtlara geçti.

Din Kültürü ve İngilizce

Öte yandan Bakanlığın ağustos ayında yapacağı atamalarda duyulan ihtiyaç alanları ise belirlendi. Buna göre en çok ihtiyaç duyulan alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği oldu. İngilizce ve Özel Eğitim ve Rehberlik, Sınıf ve İlköğretim Matematik öğretmenlikleri de en çok ihtiyaç duyulan diğer alanlar arasında yer aldı. Diğer alanlar ise şöyle: “Türkçe, Beden Eğitimi, Okul Öncesi Öğretmenliği, Bilişim Teknolojileri, Fen Bilimleri, Matematik, Biyoloji.”

En çok Türkmen, Azeri ve İranlı öğrenciler geliyor

Türkiye’de eğitim gören 48 bin 183 yabancı öğrenciler içinde ilk sırayı 6 bin 941 kişiyle Türkmenistan aldı. İkinciliği ise 6 bin 901 ile Azerbaycan ve 4 bin 343 ile İran en fazla öğrenci gönderen ülkeler arasında üçüncü sırada yer aldı.  Tek öğrencisi olan ülkeler ise Barbados, Burkina Faso, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Grenada, Küba, Ukrayna, Umman olarak sıralandı. LYabancı uyruklu öğrencilerin en çok tercih edildiği üniversitelerde ise ilk sırayı 3 bin 51 ile İstanbul Üniversitesi aldı. 2 bin 146 öğrenci Marmara Üniversitesi’ni, 2 bin 78 öğrenci Anadolu Üniversitesi’ni, 2 bin 18 öğrenci Ankara Üniversitesi’ni, bin 695 öğrenci Gazi Üniversitesi’ni, bin 424 öğrenci ise Atatürk Üniversitesi’ni tercih etti. En az tercih edilen üniversiteler sıralamasında ise bir öğrenci ile Tunceli Üniversitesi, 4 öğrenci ile Artvin Çoruh Üniversitesi ve 8 öğrenciyle Bozok Üniversitesi yer aldı.

Kaynak: STAR

Son Güncelleme: Cuma, 01 Ağustos 2014 09:56

Gösterim: 1327

Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde, Kandilli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’ni bitirip sınavsız ön lisans programına yerleşmek isteyen 39 öğrenci, ÖSYM’de okulun tür kodunun farklı yer alması nedeniyle bu haktan yararlanamadıklarını söyledi.

DHA- Kandilli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nden bu yıl mezun olan 46 öğrenciden 7’si üniversite sınavına girerek lisans programlarına yerleşirken 39’u kendi alanlarında sınavsız ön lisans programına yerleşme hakkını kullanmak için başvurdu. Ancak öğrenciler, okullarının tür kodunun ÖSYM’de farklı yer almasıyla açıkta kaldıklarını söyledi.

Öğrencilerden 19 yaşındaki Atakan Yılmaz, meslek lisesi mezunu olarak kendi alanlarında yükseköğretime geçiş hakkını kullanmak isterken bunun gerçekleşmediğini öğrenince şoke olduklarını söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:

"Önce bireysel bir sorun olduğunu sandık. Sonra tüm okul mezunları olarak bu haktan yararlanamadığımızı öğrendik. Yaptığımız araştırma okulumuzun tür kodunun ÖSYM’deki farklı yer aldığını öğrendik. Okulumuzun tür kodu ‘56127’ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi iken ÖSYM bilgilerimize ‘56013’ kodlu Sağlık Meslek Lisesi girilmiş. Bu yüzden sınavsız geçişteki önceliğimizi okulun bütün öğrencileri olarak kaybetmiş bulunuyoruz ve herhangi bir yükseköğretim programına yerleşemedik. Üniversiteler geçiş önceliğini Anadolu Sağlık Meslek Liseleri’ne verdiği için biz hakkımız olan tercihi kaybettik. Mağdur durumdayız. Bu hata düzeltilmezse hakkımızı mahkemede arayacağız."

Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek ise bazı okulların adının Anadolu Sağlık Meslek Lisesi olması gerekirken sistemde Sağlık Meslek Lisesi olarak geçtiğini, bunun da tercih sonrası öğrencileri zor durumda bıraktığını söyledi. Özbek, "Öğrencilerimiz tercihlerinde sistemsel hatadan dolayı sıkıntı yaşadı. Öğrencilerimiz şikayetlerini belirten dilekçelerini okula vermişler. Bakanlığa durum hakkında yazı yazdık, cevap bekliyoruz" dedi.

> ÖSYM’deki hatalı tür kodu 39 öğrenciyi açıkta bıraktı

Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde, Kandilli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’ni bitirip sınavsız ön lisans programına yerleşmek isteyen 39 öğrenci, ÖSYM’de okulun tür kodunun farklı yer alması nedeniyle bu haktan yararlanamadıklarını söyledi.

DHA- Kandilli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nden bu yıl mezun olan 46 öğrenciden 7’si üniversite sınavına girerek lisans programlarına yerleşirken 39’u kendi alanlarında sınavsız ön lisans programına yerleşme hakkını kullanmak için başvurdu. Ancak öğrenciler, okullarının tür kodunun ÖSYM’de farklı yer almasıyla açıkta kaldıklarını söyledi.

Öğrencilerden 19 yaşındaki Atakan Yılmaz, meslek lisesi mezunu olarak kendi alanlarında yükseköğretime geçiş hakkını kullanmak isterken bunun gerçekleşmediğini öğrenince şoke olduklarını söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:

"Önce bireysel bir sorun olduğunu sandık. Sonra tüm okul mezunları olarak bu haktan yararlanamadığımızı öğrendik. Yaptığımız araştırma okulumuzun tür kodunun ÖSYM’deki farklı yer aldığını öğrendik. Okulumuzun tür kodu ‘56127’ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi iken ÖSYM bilgilerimize ‘56013’ kodlu Sağlık Meslek Lisesi girilmiş. Bu yüzden sınavsız geçişteki önceliğimizi okulun bütün öğrencileri olarak kaybetmiş bulunuyoruz ve herhangi bir yükseköğretim programına yerleşemedik. Üniversiteler geçiş önceliğini Anadolu Sağlık Meslek Liseleri’ne verdiği için biz hakkımız olan tercihi kaybettik. Mağdur durumdayız. Bu hata düzeltilmezse hakkımızı mahkemede arayacağız."

Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek ise bazı okulların adının Anadolu Sağlık Meslek Lisesi olması gerekirken sistemde Sağlık Meslek Lisesi olarak geçtiğini, bunun da tercih sonrası öğrencileri zor durumda bıraktığını söyledi. Özbek, "Öğrencilerimiz tercihlerinde sistemsel hatadan dolayı sıkıntı yaşadı. Öğrencilerimiz şikayetlerini belirten dilekçelerini okula vermişler. Bakanlığa durum hakkında yazı yazdık, cevap bekliyoruz" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 31 Temmuz 2014 14:02

Gösterim: 1226


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.