Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversitelerle ortak bir çalışma yürüten İETT, öğrencilerin indirimli seyahat kartlarını kayıt esnasında almalarını sağlayacak yeni bir uygulamaya hazırlanıyor.
İlk kez gerçekleştirilecek bu uygulama ile kuyrukta sıra beklemek de tarihe karışıyor.
Bu sistem sayesinde öğrenciliği ve öğretmenliği devam eden kart sahiplerinin vize işlemleri de otomatik olarak gerçekleştirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversitelerle ortak bir çalışma yürüten İETT, öğrencilerin indirimli seyahat kartlarını kayıt esnasında almalarını sağlayacak yeni bir uygulamaya hazırlanıyor.
İlk kez gerçekleştirilecek bu uygulama ile kuyrukta sıra beklemek de tarihe karışıyor.
Bu sistem sayesinde öğrenciliği ve öğretmenliği devam eden kart sahiplerinin vize işlemleri de otomatik olarak gerçekleştirilecek.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 17:09
Gösterim: 4849
Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi üyeleri, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in telekonferans yöntemiyle katıldığı öğretmenlere yönelik yıl sonu eğitim seminerini protesto etti. Sendika üyeleri, Bakan Dinçer konuştuğu sırada seminer salonunu terk etti.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in 81 ilde telekonferans yöntemiyle katıldığı öğretmenler için yıl sonu semineri, Afyonkarahisar’da protesto edildi. Afyon Lisesi Konferans Salonu’nda saat 09.00’da başlayan seminerin ilk 10 dakikasını dinleyen Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi üyeleri, Şube Başkanı Ömer Akyıldız’ın çağrısıyla Bakan Dinçer konuştuğu sırada konferans salonunu terk etti. Salona girmeden önce öğretmenlere ’Seni dinlemeyeni, sen de dinleme’ yazılı bir bilgilendirme notu dağıtan sendika üyeleri, eylemden sonra da basına açıklama yaptı.
Ömer Akyıldız, Afyon Lisesi bahçesinde öğretmenler adına konuştu. Akyıldız, "Göreve geldiği ilk günden itibaren, eğitim sisteminin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine her fırsatta eğitim emekçilerinin emeğini küçümseyen, yanlış bilgilerle öğretmenlerin üç ay tatil yaptığını, öğretmenlerin niteliksiz olduğunu ve az derse girdiklerini iddia eden, her fırsatta öğretmenleri aşağılayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i protesto ediyoruz" dedi.
Akyıldız, öğretmenlerin Türkiye’nin her yerinde fedakarlıklarla görevlerini yerine getirmeye çalıştığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerin çalışma ortalaması 1663 saat olmasına rağmen Türkiye’deki öğretmenler 1808 saat çalışıyor. OECD ülkeleri içinde en fazla çalışan Türkiye’deki öğretmenlerdir. Emeklerimizin aşağılanmasını ve yaptığımız işin değersiz gösterilmek istenmesini kesinlikle hak etmiyoruz" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi üyeleri, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in telekonferans yöntemiyle katıldığı öğretmenlere yönelik yıl sonu eğitim seminerini protesto etti. Sendika üyeleri, Bakan Dinçer konuştuğu sırada seminer salonunu terk etti.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in 81 ilde telekonferans yöntemiyle katıldığı öğretmenler için yıl sonu semineri, Afyonkarahisar’da protesto edildi. Afyon Lisesi Konferans Salonu’nda saat 09.00’da başlayan seminerin ilk 10 dakikasını dinleyen Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi üyeleri, Şube Başkanı Ömer Akyıldız’ın çağrısıyla Bakan Dinçer konuştuğu sırada konferans salonunu terk etti. Salona girmeden önce öğretmenlere ’Seni dinlemeyeni, sen de dinleme’ yazılı bir bilgilendirme notu dağıtan sendika üyeleri, eylemden sonra da basına açıklama yaptı.
Ömer Akyıldız, Afyon Lisesi bahçesinde öğretmenler adına konuştu. Akyıldız, "Göreve geldiği ilk günden itibaren, eğitim sisteminin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine her fırsatta eğitim emekçilerinin emeğini küçümseyen, yanlış bilgilerle öğretmenlerin üç ay tatil yaptığını, öğretmenlerin niteliksiz olduğunu ve az derse girdiklerini iddia eden, her fırsatta öğretmenleri aşağılayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i protesto ediyoruz" dedi.
Akyıldız, öğretmenlerin Türkiye’nin her yerinde fedakarlıklarla görevlerini yerine getirmeye çalıştığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerin çalışma ortalaması 1663 saat olmasına rağmen Türkiye’deki öğretmenler 1808 saat çalışıyor. OECD ülkeleri içinde en fazla çalışan Türkiye’deki öğretmenlerdir. Emeklerimizin aşağılanmasını ve yaptığımız işin değersiz gösterilmek istenmesini kesinlikle hak etmiyoruz" diye konuştu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 16:43
Gösterim: 5475
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yüksek ve orta öğretim kurumlarının yurt dışında açacakları ofislerin yıllık kira giderlerini yüzde 60 oranında ve 200 bin dolara kadar destekleyeceklerini açıkladı.
Çağlayan, ''Yıllık ticaret hacmi 50 milyar dolar civarında olan bilgisayar oyunu sektöründen Türkiye'nin en az 1 milyar dolar alabileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yüksek ve orta öğretim kurumlarının yurt dışında açacakları ofislerin yıllık kira giderlerini yüzde 60 oranında ve 200 bin dolara kadar destekleyeceklerini açıkladı.
Çağlayan, ''Yıllık ticaret hacmi 50 milyar dolar civarında olan bilgisayar oyunu sektöründen Türkiye'nin en az 1 milyar dolar alabileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 11:24
Gösterim: 3987
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci yaptığı açıklamada karma eğitim sisteminin kaldırılmasını istedi.
ÖĞ-DER Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, yaptığı açıklamada, karma eğitimi yüzyılın en büyük pedagojik yanlışı olarak tanımlarken, kaldırılmasını istedi.
“Kızlar okulda flört yapıyor”
Dünyada karma eğitim sorgulanıp kaldırılırken 28 Şubat sürecinde bütün okul ve hatta kurslara ideolojik olarak karma eğitim mecburiyeti getirildiğini belirten İkinci, "Proje, sosyalleştirmek adı altında mahremiyet duygusunun kaldırılmasıydı. 28 Şubat sürecinin en radikal uygulamaları da hep eğitim alanında uygulamaya konmuştur” dedi.
Gün geçmiyor ki kız-erkek karışık eğitimin daha fazla zararı görülmesin” diyen İkinci şöyle konuştu:
"Okullarda kızların daha fazla cinsel tacize uğramasına, flörtlerin artmasına yol açtı. Özellikle muhafazakâr ailelerin kızları okula göndermemesine yol açtı, kızları eğitimsiz bıraktı. Karma sınıflar strese yol açtı, kız ve erkeklerin yeteneklerini geliştirmelerini engelledi. Kızlar hata yapıp mahcup olma korkusu içinde derslerde yeteri kadar söz alamadı. Ergenlik çağındaki kız ve erkekler dersler yerine karşı cinsle ilgilenmesine ve ahlakî yozlaşmanın meydana gelmesine yol açtı. Okullarda kız veya erkek arkadaşını başkalarından kıskanan erkek veya kızların kavga etmesine ve cinayetlere sebep oldu."
“Kız üniversiteleri açılsın”
Kızlar için ayrı ilkokul ve liseler açılmasını talep eden İkinci, kız öğrenciler için ayrı üniversiteler de açılması gerektiğini söyledi.
(kaynak sol portal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci yaptığı açıklamada karma eğitim sisteminin kaldırılmasını istedi.
ÖĞ-DER Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, yaptığı açıklamada, karma eğitimi yüzyılın en büyük pedagojik yanlışı olarak tanımlarken, kaldırılmasını istedi.
“Kızlar okulda flört yapıyor”
Dünyada karma eğitim sorgulanıp kaldırılırken 28 Şubat sürecinde bütün okul ve hatta kurslara ideolojik olarak karma eğitim mecburiyeti getirildiğini belirten İkinci, "Proje, sosyalleştirmek adı altında mahremiyet duygusunun kaldırılmasıydı. 28 Şubat sürecinin en radikal uygulamaları da hep eğitim alanında uygulamaya konmuştur” dedi.
Gün geçmiyor ki kız-erkek karışık eğitimin daha fazla zararı görülmesin” diyen İkinci şöyle konuştu:
"Okullarda kızların daha fazla cinsel tacize uğramasına, flörtlerin artmasına yol açtı. Özellikle muhafazakâr ailelerin kızları okula göndermemesine yol açtı, kızları eğitimsiz bıraktı. Karma sınıflar strese yol açtı, kız ve erkeklerin yeteneklerini geliştirmelerini engelledi. Kızlar hata yapıp mahcup olma korkusu içinde derslerde yeteri kadar söz alamadı. Ergenlik çağındaki kız ve erkekler dersler yerine karşı cinsle ilgilenmesine ve ahlakî yozlaşmanın meydana gelmesine yol açtı. Okullarda kız veya erkek arkadaşını başkalarından kıskanan erkek veya kızların kavga etmesine ve cinayetlere sebep oldu."
“Kız üniversiteleri açılsın”
Kızlar için ayrı ilkokul ve liseler açılmasını talep eden İkinci, kız öğrenciler için ayrı üniversiteler de açılması gerektiğini söyledi.
(kaynak sol portal)
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 12:26
Gösterim: 5563
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eski Milli Eğitim Bakanları Hüseyin Çelik ile Nimet Çubukçu’nun ağır ifadelerle eleştirildiği elektronik posta kriziyle ilgili olarak, “Bir hata yaptık. Onların incinmesini asla istemem. Nimet Hanım hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir” dedi.
Dinçer, halef- selef Milli Eğitim Bakanları arasında gerilim yaratan olayla ilgili şunları söyledi:
Hata yaptık kabul ediyoruz
“Biz bir hata yaptık, bunu kabul ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için de zaman kaybetmeden özür diledim. Her iki Bakan da benim için çok değerli. Bizim sürdürdüğümüz projeleri başlatan kişilerdir. Onların incinmesini asla istemem. Bu konunun daha fazla konuşulması ve tartışılması onları üzer. Nimet Hanım ile geçmişe dayanan bir hukukumuz var. Hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir. Bu hatanın telafi edilmesi ve sorumlularının ortaya çıkartılması ayrı bir konudur. Ben bu konuda gereğini de yaparım.”
Yazıda tükürdüğünü yalamakla suçlandı
Elektronik posta krizi, bir internet sitesinde “Ömer Dinçer’i Anlamak” başlığıyla yayınlanan yazının MEB Basın Müşavirliği’nce, Ak Parti milletvekillerine gönderilmesiyle başladı. Yazıda, eski Bakan Nimet Baş “tükürdüğünü yalamakla” suçlanırken, Çelik’in birçok uygulaması eleştirildi. Baş ise tepkisini, “Onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum” diyerek Ak Parti milletvekillerine bir yanıt göndererek gösterdi. Baş, mektubunda şunları söyledi: “Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne Bakanlık’ta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım.”
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eski Milli Eğitim Bakanları Hüseyin Çelik ile Nimet Çubukçu’nun ağır ifadelerle eleştirildiği elektronik posta kriziyle ilgili olarak, “Bir hata yaptık. Onların incinmesini asla istemem. Nimet Hanım hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir” dedi.
Dinçer, halef- selef Milli Eğitim Bakanları arasında gerilim yaratan olayla ilgili şunları söyledi:
Hata yaptık kabul ediyoruz
“Biz bir hata yaptık, bunu kabul ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için de zaman kaybetmeden özür diledim. Her iki Bakan da benim için çok değerli. Bizim sürdürdüğümüz projeleri başlatan kişilerdir. Onların incinmesini asla istemem. Bu konunun daha fazla konuşulması ve tartışılması onları üzer. Nimet Hanım ile geçmişe dayanan bir hukukumuz var. Hayatta üzmek isteyeceğim en son kişidir. Bu hatanın telafi edilmesi ve sorumlularının ortaya çıkartılması ayrı bir konudur. Ben bu konuda gereğini de yaparım.”
Yazıda tükürdüğünü yalamakla suçlandı
Elektronik posta krizi, bir internet sitesinde “Ömer Dinçer’i Anlamak” başlığıyla yayınlanan yazının MEB Basın Müşavirliği’nce, Ak Parti milletvekillerine gönderilmesiyle başladı. Yazıda, eski Bakan Nimet Baş “tükürdüğünü yalamakla” suçlanırken, Çelik’in birçok uygulaması eleştirildi. Baş ise tepkisini, “Onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum” diyerek Ak Parti milletvekillerine bir yanıt göndererek gösterdi. Baş, mektubunda şunları söyledi: “Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne Bakanlık’ta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım.”
(hürriyet)
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Haziran 2012 10:44
Gösterim: 3997