Eğitim Tercihi

İstanbul’da pilot olarak seçilen 10 devlet okulunda ‘Güvenli Okul Projesi’ başlatılıyor. Bu kapsamda okulların her açıdan denetimi yapılacak, sertifika verilecek. Alınacak sonuçlara göre projenin önümüzdeki yıllarda İstanbul ve Türkiye geneline yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Projeyle İstanbul’daki 10 okulun güvenlik riskleri analiz edilecek. Fiziki ve mimari güvenlik, okul kültürü, okul sağlığı ile güvenliği, acil durum kriz yönetimi, ulaşım ve servis güvenliği başlıklarında denetimler yapılacak. Analizlerin ardından eğitim kurumlarının güvenli olup olmadığına dair sertifika verilecek. İstanbul’da ilkokuldan, meslek lisesine, yatılı bölge okulundan imam hatip lisesine kadar farklı türlerde seçilen 10 okulda 3 ay boyunca pilot uygulama devam edecek. Daha sonra denetimleri de yapılacak. Projenin önümüzdeki aylarda önce İstanbul’daki daha sonra da Türkiye genelindeki okullarda hayata geçirilmesi planlanıyor.

İstanbul İl Milli eğitim Müdürlüğü, Bahçeşehir Üniversitesi ve City Security Group (CSG) ortaklığı ile başlatılan çalışmanın adı, ‘CSG Güvenli Okul Akreditasyon Projesi’ olarak belirlendi.

Türkiye’de devlet okullarında ilk

Proje konuşunda bilgi veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, özel okullarda projenin birkaç yıldır uygulandığını belirterek şöyle konuştu:

"Bugün ilk kez böyle bir çalışma kamu okullarında hayata geçiriliyor. Bu projede okulların güvenliği ile birlikte donanımları, değerler eğitimi, akran zorbalığı, siber zorbalık başlıkları da yer alacak, okullar bu açıdan da incelenecek. 19'uncu Milli Eğitim Şurası’na katıldık, 182 karar vardı bunlar arasında 4 temel başlık altında okul güvenliği de bulunuyordu. Kamu imkanlarının bu konuda sınırlı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle destekçilerin katkısı çok önemli. Özellikle üniversitelerin burada büyük payı var. İstanbul’da ilk kez böyle bir proje başlatılıyor. 6 bin devlet okumuz var burada hizmet bekliyor. Şimdi 10 pilot okulla başlıyoruz ancak unutulmaması gereken şey, burada bir maliyet var. Kamu kaynakları da sınırlı. Bu projeye ihtiyaç vardı. Ortaya çıkacak ürün önemli. 10 değil 100 okulun sözünü paydaşlardan şimdiden aldık. Okulların seçiminde türlere dikkat ettik, çeşitliliği esas aldık.Proje içerisinde bağımlılık konusu bulunması çok önemli. Okul seçiminde de en dezavantajlı okullar mı seçildi, hayır. Bir okulu A, diğer okulu da B ilçesinden seçerek, çeşitli türden okullar olmasına gayret ettik.  Projeye de 'evet' dedik. Esas olan proaktif olmaktı. Okullarımız güvenlik anlamında, 'son derece kötü', bu açıdan bu çalışmayı yapmış değiliz. İstanbul'da da okullarda güvenlik sorunu olduğu anlamına da gelmez. Daha iyisini yapmak için fiziki donanımı ile ilgili deprem güçlendirme çalışmaları var. Bunların yanında daha iyisine ulaşmak için bu çalışmaları başlattık. Sonuçlarını takip edeceğiz. Avantajlarını, dezavantajlarını göreceğiz. Göreve yeni başlayan yöneticilerin de bu projeyi kendilerinin hayata geçirmesini istiyoruz. ‘Ben de bu işi yapacağım’ demesini bekliyoruz. Üniversitelerden bu konuda destekler alıyor, kapılarını çalıyoruz, farklı projeler için de destek bekliyoruz. İşbirliklerini önemsiyoruz.  Örneğin ‘Yazarlar Okulda’ projesi ile Yaşar Kemal Kabataş Lisesi’ndeydi."

Kar tatili konusuna da değinen Yıldız, “Kar yağdığında herkes okulların tatil olmasını bekliyor. Tatil yapalım diye konuşuyoruz. Tatil boyunca herkes bayram ediyor ama bu bizi üzüyor. ‘Sen Erzurumlusun alışkınsın’ diyenlere, ‘Ben değil çocuklar okula gidiyor’ diyorum. İstanbul’da 2 milyon 681 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin ne istediğini düşünmek gerekiyor” diye konuştu.