Öğrenci dostu rektörden üniversitede bir ilk!
- Ayrıntılar
- Kategori: Rektörün Odası
- Pazar, 10 Haziran 2012 09:45 tarihinde oluşturuldu
Öğrenciler için Mercedes’ini satan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Ankara'da bir 'Hyde Park' oluşturma çabasında. Üniversitede serbest kürsü yaptıran rektör isteyen öğrencilerin seslerini buradan duyurabileceğini belirtiyor.
Yasak, cop, dayakla anılan üniversitelerden iyi bir haber geldi. Hacettepe Üniversitesi, İngilizlerin ünlü ‘Hyde Park’ından esinlendi. Üniversite kampüsüne ‘serbest kürsü’ yapıldı. Burada “Ağzı olan konuşacak.” İzin de olmayacak, engellemede de. İsteyen öğrenci, istediği fikri kürsüde dile getirecek. Devrimci veya ülkücü, poşulu veya başörtülü fark etmeyecek. En uç fikirlerin bile propagandası serbest olacak. Kampüse özgürlük havası katacak ‘serbest kürsü’nün yeri de belli. Rektörün yüksek sesli protestoları duyacağı kadar merkezi noktada. Yeni eğitim döneminde uygulama başlıyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversitelerde ilk olacak projeye önem veriyor. “Burası üniversite” diyor ve ekliyor: “İstiyorum ki bütün öğrencilerimiz düşüncelerini, fikirlerini özgürce dile getirsin. Kimseye müdahale olmayacak. Düşüncesini açıklayan öğrencilerimize yapılacak zorbalığa, bağnazlığa da izin vermeyeceğiz.” Ankara’da öğrenci olaylarında ODTÜ liderse, peşinden Hacettepe gelir. Gelen bakanlar ya da yönetim protesto edilir. Olaylar büyüyünce polis ve jandarma devreye girer, iş karakola uzardı. Murat Tuncer, 6 aydır görevde. Rektör olunca eski yönetimin ‘biber gazı’ ihalesini iptal etti. “Bu üniversitede biber gazı, cop, sopa olmayacak” diye kesin talimat verdi. Bu zihniyet değişimi sahaya yansıdı. Jandarma ve polisin eksik olmadığı Hacettepe’ye 6 aydır kolluk kuvveti girmedi.
Rektör Murat Tuncer’i belki de en sempatik kılan makam araçlarını satması oldu. Makam aracı üç Mercedes’i sattı, “Mercedes’ini satan rektör” olarak anılmaya başlandı. Mercedes’ten indi, Renault Fluence’e biniyor. Mercedes’in paralarını tasarruflara ekledi. Bu sayede 2 bin 55 öğrenciye yol, yemek parası veriliyor. Hacettepe Kampüsü artık halka açık. Girişte kimlik sorulmuyor. Yemek ücretleri yarı yarıya indirildi. 2 TL’den 1 TL’ye inince 14 bin öğrenci fazladan yemek yemeye başlamış. Hacettepe’den sonra ODTÜ de yemek ücretlerini indirmek zorunda kalmıştı. Hacettepe’de yemekhanelerdeki ‘kast’ sistemi sona erdi. Öğrenci, personel, rektörle aynı restoranda yemek yiyebiliyor. Yeni dönemde öğrenciler yılda 150 fotokopiyi ücretsiz çektirebilecek. Hacettepe’de kütüphane ‘non stop’ çalışıyor. 24 saat açık. Sınav dönemlerinde öğrencilere çay, kahve ikrâm ediliyor. Gece yarısı ise çorba çıkıyor. Ders çalışırken çaya, çorbaya para yok. Hacettepeli öğrenciler seneye ücretsiz yüzme havuzuna da kavuşacak.
50 öğrenciye soruşturma
Hacettepe’de tabii ki her şey böylesine güllük gülistanlık değil. Şu anda 50’ye yakın öğrenci için devam eden soruşturmalar var. Rektör Tuncer, “Bakın, resmimi asıp yumurta attılar. Soruşturma bile açmadım. Bunlar gayet doğal. Şiddete bulaşmayan demokratik eylemlere sözümüz yok. Bu arkadaşların, başka öğrencilerin düzenlediği etkinliklere zorbalık yapması, engellemesine ise izin vermeyiz” diyor. Rektörün kastettiği öğrenciler ‘Kolektifler’. Hocalı katliamı protestosu ve Kutlu Doğum kutlamalarının bu grubun karşı çıkmasından dolayı iptal edildiğini söylüyor. Soruşturmaların önemli bölümünün bu iki olayla ilgili olduğu anlaşılıyor. Rektör Murat Tuncer, eylemleri ses getiren ‘Kolektifler’le diyaloğa hazır. Her ay öğrencilerle bir araya geliyor. O toplantılar bütün öğrencilere açık. Tuncer, eylemci öğrencilere bakışını da şöyle anlatıyor: “Aslında bu öğrenciler (Kolektifler) zeki çocuklar. Tek tek görüştüğünüzde içlerinde pırlanta gibi olanları var. Maalesef bir noktadan sonra başka odaklar devreye giriyor. Fikirlerini savunsunlar ama fikri zorbalık yapmasınlar.”
Heykel tartışması kapıda
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde bir mermer anıt vardır. Anıtta 13’üncü yüzyıl skolastik düşünürlerinden Thomas Aquinas’ın ‘Timeo hominem unius libri’ sözü yazılı. Türkçesi ‘Tek kitaplı insandan korkarım.’ AK Parti iktidarında yaptırılan anıttaki bu sözün ‘bilimsel’ mi, ‘ideolojik’ mi olduğu hep tartışılır. ‘Tek kitap’ sözünün ‘din’ karşıtı olduğunu savunan çevreler bu yazıyı sevmezler. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer, yeni bir ‘heykel’ tartışması yaşanabileceği işaretini verdi. Tuncer de anıttaki bu sözü sevmiyor. “Skolastik, bağnaz birisinin sözü. Benim isteğim bunun yerine Atatürk’ün, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin sözlerini oraya yazmak” diyor. Rektör Tuncer, bunun kararını ‘Beytepe Danışma Kurulu’nun vereceğini de söylüyor. Öyle görülüyor ki yakında o kuruldan böyle bir karar çıkacak ve yeni bir polemik konumuz daha olacak.
(radikal)
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.