banner

Üstün zekâlılar eğitimindeki başarı öğretmenin niteliğine bağlı




İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Üstün Zekâlılar Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serap Emir, “Üstün zekalı ve üstün yeteneklilerin eğitimindeki başarı,  öğretmenlerin niteliğine bağlı” diyor.

İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Üstün Zekâlılar Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serap Emir'le Üstün zekalı ve üstün yeteneklilerin eğitimini konuştuk

Üstün Zekâlılar Öğretmenliği bölümü hakkında bilgi alabilir miyiz? Üniversitenizde ne zaman kuruldu, bu alanda her yıl kaç mezun veriyorsunuz?

Türkiye’de ilk kez 2002-2003 öğretim yılında, İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi’nde Üstün Zekâlılar Eğitimi Anabilim Dalı Prof. Dr. Ümit Davaslıgil’in çaba ve gayretleriyle kurulmuş olup, eğitim ve öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Anabilim dalımızda 5 öğretim üyesi, 1 öğretim görevlisi ve 3 araştırma görevlisi görev yapmaktadır. Ekim 2002’de Ana Bilim Dalımızda, ‘Üstün Zekâlılar Öğretmenliği’ adı altında lisans programı, 2003-2004 eğitim öğretim yılından itibaren Yüksek Lisans, 2006-2007 yılından itibaren de Doktora Programına öğrenci alınmaya başlanmıştır. İlk kurulduğu yıllarda yılda 25 mezun vermekteydik. Daha sonra YÖK tarafından kontenjanımız artırılmış olup her yıl anabilim dalımızdan 40 öğrenci mezun olmaktadır.

Türkiye’de başka hangi üniversitelerde Üstün Zekâlılar Öğretmenliği alanında eğitim veriliyor?

Türkiye’de İstanbul üniversitesi ve Maltepe üniversitesinde 4 yıllık lisans düzeyinde öğretmen yetiştirmeye yönelik programlar bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi ve Anadolu üniversitesinde lisansüstü düzeyde öğretim yapılmaktadır.

Üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocukların eğitiminde öğretmenin rolü nedir? Neden bu alanda özel eğitim almış öğretmenlere ihtiyaç var?

Üstün yetenekli çocuklar eğer uygun imkanlarla eğitilmezse, gerekli önlemler alınmazsa çok ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle öğrenme güçlüğü çekenler kadar, üstün zekâlı çocukların eğitiminde de ayrı bir program uygulamak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.  Çünkü öğrenme güç ve yeteneği üstün olan çocuklar için yetersiz bir öğrenme programı uygulamak sadece onları olumsuz davranışlara yöneltmekle kalmaz, hem çocukların sınıftan dışlanmasına, öğrenme merak ve ilgisinin azalmasına sebebiyet verecektir. Toplum için çok değerli ve önemli olan üstün zekalı ve üstün yetenekli kişilerin, topluma kazandırılması dikkatli ve iyi tasarlanmış bir eğitimle mümkündür. Bu alandaki başarı ise, bu hizmetli sağlayacak olan personelin, dolayısıyla da öğretmenlerin niteliğine bağlıdır.

İHTİYAÇLARI KARŞILANMAZSA MUTSUZ OLURLAR

Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklara eğitim veren öğretmenlerin yaşadığı sorunlar neler olmaktadır? Bu çocuklara eğitim verilirken dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşır mısınız?

Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin ihtiyaçları karşılanmazsa sınıf içerisinde mutsuzluklar yaşar. Çünkü çocuklar geleneksel okullarda ve normal sınıflarda, çok soru sormaları, kuralları, yöntemleri sorgulamaları ve çalışmalarını herkesten önce bitirmeleri nedeniyle, problemli bir çocuk durumuna gelebilirler ya da tamamen öğrenme istekleri kırılarak sınıfın başarısız öğrencisi durumuna gelebilirler. Hatta derslerde sıkıldıkları için düzeni bozan, ya da tam aksi duruma tepki göstermeden az çabayla başarılı olan, ama gerçek potansiyellerinden daha düşük performans gösteren bireyler haline gelebilirler. Bütün bunlara dayanarak öğretmenlerin bu çocukların ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri için şu noktalara dikkat etmesi gerekir. Öğrencileri teşvik etmek ve hareket serbestliği sağlamaktır. Üstün zekâlıların, aşırı merak, yüksek motivasyon araştırma, orijinal fikirler üretme, duyarlılık, problem çözme ve yaşıtlarından daha önce öğrenme yetenekleri göz önüne alındığında, teşvik edici ve hareket serbestliği sağlamalıdır. Öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek ve yetenekli öğrencilere uygun eğitimi vermek farklı şeylerdir. Yetenekli öğrenciler değişik ilgi alanlarına; öğrenme hızlarına ve derinliklerine uygun öğrenim yaşantılarına gereksinim duyarlar. Bu çocuklara uygulanacak programlar ezberleme ve bilgi edinmenin ötesinde düşünme becerilerini geliştirme ve edindikleri bilgiyi işleme fırsatı sağlamalıdır. Üstün yetenekli bireylerin yetenek, ilgi ve ihtiyaçlarını karşılamak için büyük görev öğretmenlere düşmektedir. Bu çocuklara öğretmenlik yapacak kişilerin, öncelikle üstün yetenekliler, gelişim ve karakteristik özellikleri, tipleri, yaş grupları ve yeteneklerine göre ihtiyaçlarını bilmesi gerekmektedir. Buna yönelik program hazırlayıp uygulamalıdır. Üst düzey düşünme becerilerinin gelişimine ve uygulamasına olanak tanımalı, bilgiyi keşfedebilmeye, bilginin önemli bir değer olduğunu anlamaya olanak tanımalıdır. Bireyin kendini anlamasına ve diğer kişilerle, kurumlarla iletişim kurma becerisini geliştirebilmelerine uygun fırsatlar sağlamalıdır. Diğer kişilerle, ilişki kurma becerisini geliştirebilmelerine katkı vermelidir.

HER YÜZ ÇOCUKTAN EN AZ İKİSİ ÜSTÜN YETENEKLİ

Zekâ, üstün zekâ ve üstün yetenek kavramlarını açıklar mısınız? 

Zekâ; kişinin çevreye uyum sağlama, kendi kendine sorun çözme, etkili öğrenme, öğrenilenleri hatırda tutma, neden-sonuç ilişkisi kurma, mantıklı düşünme ve soyutlama olarak tanımlanmıştır. Zekâ insanın yaptığı her şeydir. Doğuştan sahip olduğumuz, öğrenme, beslenme, çevreyle etkileşim, soyut düşünme, somut ve soyut arasındaki ilişkiyi kavrayabilme ve kalıtımla gelen özellikler olarak tanımlanabilir.

Zekâ dağılım eğrisinin bir ucunda zekâ geriliği gösteren kişiler yer alırken diğer ucunda ise üstün zekâlı kişiler yer almaktadır. Toplumu oluşturan kişilerin ancak %2′lik bir bölümü 130 ve üstündeki IQ derecesine sahiptir. IQ derecesi 140′ın üzerine çıkıldığında bu oran % 0,2 ye düşmektedir. Üstün zekâ; his ve duygular, düşünme ile sezgi ve ilham gibi beyin fonksiyonlarının yüksek düzeyde ve hızlı bir şekilde beraber çalışmasının sonucunda ortay çıkar. Bu fonksiyonlar; çabuk ve doğru düşünebilme, yenilikçi üretkenlik, akademik kabiliyet, liderlik ile görsel ve uygulamalı sanat kabiliyetleri şeklinde karşımıza çıkar.

Üstün Yetenekli Çocuk: Zekâ, yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösterdiği uzmanlar tarafından belirlenen çocukları ifade eder. Her yüz çocuktan en az ikisinin üstün yeteneklere ve hünerlere sahip olduğu bilinmektedir.

ÜSTÜNLERLERE EĞİTİM VEREN ÖĞRETMENLERİN ÖZELLİKLERİ

Üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklarla çalışan öğretmenler hangi özelliklere sahip olmalıdır?

Üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler diğer öğrencilere göre öğretmenlerinin tutumlarından daha fazla etkilenebilmektedirler. Bu öğrencilerin öğretmenlerinin, nitelikli öğretmenlerin sahip oldukları özelliklere sahip olmalarının yanında branşlarında uzmanlaşmış, üstün zekâlı öğrencilerin eğitiminde kullanılan modeller, stratejiler, yöntemler ve teknikler hakkında derin bilgiye de sahip olmaları gerekmektedir.

•Öğrencileri gibi hissetmeli, onlar gibi olmalı (empati özelliği).

•Normal öğretmenlerden farklı, daha yetenekli ve daha zengin bir hayal gücüne sahip olmalı.

•Neyi öğreteceğinden çok, öğretecekleri konular hakkında nasıl düşünüleceğini öğretmeli.

Üstün zekâlıların eğitiminde başarılı olan öğretmenlerin çocukları anlayan, kabul eden, başkalarına karşı duyarlı olan, ortalamanın üzerinde entelektüel ilgilere sahip, kendi davranışlarından ve bunların sonuçlarından sorumlu olan öğretmenlerin başarılı olduğunu söylenilebilir.

Üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimine yönelik özelliklerinde ise öğrencilerin bireysel ilgi ve ihtiyaçlarını anlayan ve bunlara karşılık verebilen öğretmenlerin ihtiyaç vardır.

Öğretmenler, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin yetenek, ilgi ve kapasitelerinin optimal düzeyde geliştirmeleri gerektiğini özümsemiş olmalıdırlar.

Öğretmenler sınıf içerisinde baskıcı ve zorlayıcılıktan ziyade yol gösterici, otoriterlikten daha çok demokratik olmayı tercih eden, sonuçtan ziyade sürece önem veren, yenilikçi ve deneyimciliğe değer veren özelliklere sahip olmalıdır.

Sınıf içerisindeki öğrenme-öğretme sürecinin etkili olabilmesi için öğretmen tarafından uygun düzey, içerik öğrencilerle birlikte düzenlenerek onlara uygun yöntem, teknik ve stratejilerin seçme yetkinliğine sahip olmalıdır.

Öğretmenler, eleştirel düşünme, yaratıcılık gibi üst düzey düşünme becerilerini kullanabiliyor olmasının yanı sıra özel alanda gerekli olan öğrenme yollarını öğrenciye kazandırmak üzere öğretme-öğrenme ortamını, yöntem ve tekniklerini, ders araç-gereç ve materyallerini güvenli ve etkili bir şekilde düzenleyip kullanabilmelidir.

Bu çocuklara öğretmenlik yapacak kişilerin, öncelikle üstün yetenekliler, gelişim ve karakteristik özellikleri, tipleri, yaş grupları ve yeteneklerine göre ihtiyaçlarını bilmesi gerekmektedir. Buna yönelik program hazırlayıp uygulamalıdır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.