Milli Eğitim Bakanı Avcı, okullarda serbest kıyafet uygulamasına ilişkin "Şimdi özel, resmi bütün okullarımızda yüzde 60'da değil, yüzde 50+1 velilerimiz ne istiyorlarsa onu tercih edebilecekler. Böylece serbest kıyafet uygulaması gerçekten daha da serbestleşmiş oldu" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okullarda serbest kıyafet uygulamasına ilişkin yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlandığını bildirerek, "Özel, resmi bütün okullarımızda yüzde 60'da değil, yüzde 50+1 velilerimiz ne istiyorlarsa onu tercih edebilecekler. Böylece serbest kıyafet uygulaması gerçekten daha da serbestleşmiş oldu" dedi.

Avcı, Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin (EESOB), Tornacılar ve Oto Tamirciler Odası Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, velilerin ve öğretmenlerin, "Serbest kıyafete devam edilsin ama serbest kıyafet seçim seçenekleri, arasında formada olsun. Tıpkı özel okullarda olduğu gibi" talebini okullarda serbest kıyafet yönetmeliğiyle, gerçekleştirdiklerini söyledi.

Özel okullarda yönetmeliğe göre, verilerin yüzde 60'ının talebi doğrultusunda, öğrencilerin forma seçebildiklerini kaydeden Avcı, şöyle konuştu:

"Şimdi, özel, resmi bütün okullarımızda yüzde 60'da değil, yüzde 50+1 velilerimiz ne istiyorlarsa onu tercih edebilecekler. Böylece serbest kıyafet uygulaması gerçekten daha da serbestleşmiş oldu. Bu seçeneklerin arasında forma da katılmış oldu. Ben kız çocuğu velilerimizin bu konudaki şikayetlerini, beklentilerini bildiğim için bunu özellikle annelerle paylaşmak istedim."

"Mesleki eğitimin önündeki bariyerleri birer birer kaldırdık"

Mesleki eğitimin, geçmişte çok ciddi yaralar aldığını dile getiren Avcı, "Özellikle geçtiğimiz yıl ortaöğretimde ve yüksek öğretim giriş koşullarında, yaptığımız düzenlemelerle mesleki eğitimin önüne konmuş olan bariyerleri birer birer kaldırdık" diye konuştu. 

En son teknoloji konusunda eğitim veren meslek okullarına ve organize sanayi bölgelerinde açılan meslek liselerine ciddi teşvikler getirdiklerine dikkati çeken Avcı, şöyle devam etti:

"Kuruluşu tamamlanan Mesleki Yeterlilikler Kurumu sayesinde her mesleğin asgari olmazsa, olmazlarını tanımladık. Bunun için alınması gereken asgari eğitim düzeylerini belirledik ve bunları da belli müeyyidelere bağladık. Dolayısıyla inşallah önümüzdeki dönemde, mesleki eğitim konusunda, her gün biraz daha iyiye giden bir tabloyla karşılaşacağımızı, şimdiden söyleyebilirim."

"Esnaf ve sanatkarlarımız, ekonominin barometresi"

Avcı, esnaf ve sanatkarların, ekonominin barometresi, huzur ve güvenliğin en büyük teminatı ve destekçisi olduğunu belirterek, esnaf ve sanatkarlara, ülkenin huzuruna, istikrarına, kalkınmasına, gelişmesine yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür etti. 

ESSOB Başkanı Ekrem Birsen de mesleki eğitimin önemine dikkati çekerek, "Eğitimini almamış hiçbir insanın başarılı olması mümkün değil. Eğitimsiz açılan her işletme çabuk kapanarak, hem milli servetin yok olmasına hem de toplumumuzun iyi hizmet almamasına, sebep olmaktadır. İleri bir ekonomiye sahip olabilmemiz için mesleki eğitiminin altını doldurmamız ve önem vermemiz gerekir" ifadelerini kullandı. 

Denizbank'ın sponsorluğunda gerçekleştirilen iftara, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can, AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir ile çok sayıda esnaf katıldı.

Sağlık Bakanlığı hizmet sunumunda görev yapan personelin eğitim düzeyinin en az lisans seviyesine yükselmesi için iki üniversite ile protokol imzaladı

Sağlık Bakanlığı, hizmet sunumunda görev yapan personelin eğitim düzeyinin en az lisans seviyesine yükselmesi için iki üniversite ile protokol imzaladı. Bakanlık, lisans tamamlama için üniversiteye giden sağlık çalışanlarının mesai saatlerinde esnek ve okul bitiminde staj gibi imkan sağlayacak.

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde birçok adım atıldığını şimdi de alana hizmet veren tüm sağlık çalışanlarına lisanslarını tamamlama için fırsat oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

Eğitimin, kaliteli hizmet sunumunda çok önemli olduğunu ve bunun için sağlık hizmetinde çalışanların hepsinin en az lisans düzeyinde eğitim almış olmasını arzu ettiklerini ifade eden Şencan, sağlık çalışanlarının eğitim düzeylerinin daha ileri seviyeye çıkmasının hem kişisel güveni artıracağını hem çalışanların vizyonlarının gelişeceğini hem iletişim gücünün artacağını hem de yüksek düzey eğitiminin kişiye daha fazla donanım katacağını belirtti.

İki üniversite ile protokol imzalandı 

Lisans tamamlama için tüm sağlık personelinin çalışma süresi içinde de eğitim alma imkanından faydalanmasını istediklerini ifade eden Şencan, "Bunun için başta Bakanlık bünyesindeki sağlık sunumu yapılan yerlerdeki çalışanlar olmak üzere tüm sağlık personelinin, ön lisans ise lisans, lisans ise yüksek lisans ya da doktora yapılmasının önünün açık olmasını istiyoruz. Bunu kolaylaştıracak düzenleme ve çalışma koşullarının sağlanması için Bakanlık olarak üstümüze düşeni yapacağız" diye konuştu. 

Bu amaçla Atatürk ve 19 Mayıs Üniversiteleri ile Sağlık Bakanlığı arasında protokol imzalandığını aktaran Şencan, şunları kaydetti:

"Bunu, daha önce hemşirelik ve ebelik için gerçekleştirdik. Buna başvuran sağlıkçılar, lisanslarını tamamladı. Lisans tamamlama sürecinde Bakanlığımız bu kişilere hem staj hem de izin konusunda imkan sağladı. Yeni süreçte, hemşire ve ebelerin dışında da labaratuvar teknisyeninden tutun tüm sağlık mensuplarının lisans tamamlamasına fırsat  oluşturmak istiyoruz.

Bunun için üniversitelerle uzaktan eğitim ve açık eğitim olmak üzere iki modülü görüştük. Üniversiteler de bunun alt yapısını oluşturuyorlar. Lisans için gerekli hazırlıkların tamamlandığı üniversitelerde bu yıl eğitim alma imkanı olabilecek. Protokol yapmak isteyen tüm üniversitelerle işbirliğine hazırız.  

 Lisanslarını tamamlamak isteyen sağlık personeline, okula devam, sınav gibi durumlar için mesai saatlerinde esneklik sağlayacağız. Bitiren personele, ilgili branşlarına uygun staj imkanı vereceğiz." 

"Lisans tamamlayacak yaklaşık 150 bin sağlık çalışanı mevcut" 

Yükseköğretim kurumlarında ilgili bölümlerin açılması gerektiğinin altını çizen Şencan, bununla ilgili çalışmaların da sürdüğünü söyledi. Şencan, bunun tek seferlik bir imkan olmayacağını, sürekliliğinin sağlanacağını da belirterek, "Şu anda lisans tamamlayacak yaklaşık 150 bin sağlık çalışanı mevcut" ifadesini kullandı.  

Bu imkanın kamu kurumlarında çalışanların dışında üniversite ve özel hastaneleri de kapsadığının altını çizen Şencan, ancak mesai saatlerine ilişkin düzenlemenin bu kurumların inisiyatifinde olduğuna dikkati çekti.

Askeri lisede öğrencilere dünyada en çok izlenen diziler arasında yer alan Game of Thrones dizisini izlettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan yüzbaşı için mahkeme karar verdi.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Maltepe Askeri Lisesi son sınıf öğrencilerine İngilizce öğrenmelerine yardımcı olmak için Game of Thrones (Tahtların Oyunu) dizisini izlettiren Yüzbaşı İskender Gülbahar’ın ordudan atılması kararını hukuka aykırı buldu.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, 2’ye karşı 3 oyla alınan karar, Gülbahar’ın TSK’ya dönmesinin yolunu açtı. Tüm dünyada ilgiyle izlenen Game of Thrones dizisini Maltepe Askeri Lisesi’ndeki son sınıf öğrencilerine izlettirdikleri için ‘cinsel istismar’ ve ‘Türklüğe hakaret’ iddiasıyla 4 subay hakkında başlatılan soruşturma, TSK’dan ihraçlarla sonuçlanmıştı. Albay ve yarbay rütbesindeki 3 subay soruşturmadan önce emeklilik işlemlerini başlattıkları için atılma kararı bu kişiler hakkında ‘yok hükmünde’ sayılırken, Yüzbaşı İskender Gülbahar Ağustos 2012’de ordudan atılmıştı. Yüzbaşının, kararın iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1’inci Daire’de açtığı dava, geçen hafta karara bağlandı. Mahkeme, oy çokluğuyla İskender Gülbahar’ın TSK’dan ihraç edilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.

Mahkemenin aldığı karar şöyle;

Kararda şöyle denildi: “Game of Thrones dizisi ulusal kanallarda yayınlanmakta ise de dizinin orijinal halinin bir öğrenim kurumunda öğrencilere ders olarak izlettirilmemesi kurulumuzca kabul edilmiştir. Asker şahıslar için disiplin ve ahlaki değerlerin özel bir önemi olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki, kınamayı gerektiren veya TSK disiplinine aykırı bir davranışın niceliği ve niteliği nazara alınmadan her durumda ilgilinin TSK’dan çıkarılmasının gerektiğini ileri sürmek mümkün değildir. Diğer bir anlatımla oranlılık, eşitlilik ve gereklilik alt ilkelerini kapsayan, ölçülülük ilkesine uygun hareket edilmelidir. Davacı hakkında tesis edilen ayırma işleminde birey ve kamu yararı gözetilmediği, ölçülülük ve eşitlik ilkesine uyulmadığı, dolayısı ile dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.” Mahkeme Başkanı Hâkim Albay Sedat Çelenlioğlu, Hâkim Albay Dr. Mustafa Okşar, Hâkim Albay Fikret Eres bu yönde görüş bildirirken, Hv.Mu.Kurmay Albay Ali Bozkurt ile diğer üye Hâkim Yarbay Dr. Cemil Çelik karara muhalefet etti. Muhalefet şerhinde ise “Davacının TSK’nın itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı davranışlarda bulunduğu ve statüsü itibarıyla kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini yitirdiği, bu durum karşısında davacının kamu hizmetinde istihdam edilmesinin kamu yararına açıkça aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiştir” görüşü savunuldu.  

Kaynak Hürriyet

Milli Kütüphane Başkanlığı’nda önce başkan, yardımcısı ve daire başkanları, şimdi de 6 şube müdürü görevinden alındı. Kütüphaneciler, “Mesleki eğitimli yönetici kalmadı” diye tepki gösterdi.

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in bakanlık görevine gelmesinin ardından Milli Kütüphane Başkanlığı’nda ilginç bir hareketlilik başladı. Türk Kütüphaneciler Derneği, Milli Kütüphane Başkanı ve yardımcılarının ardından daire başkanlarının ve 6 şube müdürünün de görevinden alındığını açıkladı. Dernek Genel Başkanı Ali Fuat Kartal, “Yönetici olarak görev yapan mesleki eğitim almış kişi kalmadı” değerlendirmesini yaptı. Bünyesinde kitap ve diğer yazılı materyallerden oluşan 3 milyon 89 bin 517 adetlik büyük bir koleksiyonu barındıran kütüphanenin yönetimindeki değişiklikler dikkat çekti. Kartal, gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

KÜTÜPHANEYİ SİYASETTEN ÇIKARIN

Sayın Bakan, kütüphaneciler olarak, sizden Milli Kütüphane’nin siyasi etki alanından çıkartılmasını, koleksiyonun zenginleştirilmesini ve özerk bir yapıya kavuşmasını beklerken, bu yapılanları anlayamıyoruz. Sayın Bakan, Milli Kütüphane’nin bugün geldiği vahim durumu görmeniz için dünyanın en iyi milli kütüphanesini ya da avrupa milli kütüphanelerine bakmanızı değil, sadece üçüncü dünya ülkeleri milli kütüphanelerine bakmanız yeterlidir.”

Kaynak Hürriyet