Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’nin Eğitim Yöneticileri ve Eğitim Deneticileri Derneği (EYEDDER) ve İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi işbirliği ile 24-26 Mayıs 2012 tarihlerinde Malatya’da yapılacak.

7. Ulusal Eğitimciler KongresiAna teması “Eğitim Sisteminin Örgüt ve Yönetim Sorunları” olan 7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’nde uygulamaya yönelik sorunlara yer verilecek. Kongrenin alt temaları arasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeniden yapılanması, eğitim sisteminde kayıt, devam ve okul terki, öğretmen istihdamı ve işsizlik, eğitimin niteliği ve öğrenci başarısı, eğitim alanında akademik yayın ve yayıncılık, eğitim yönetimi ve denetiminde değerler, taşımalı eğitim, yatılı ve pansiyonlu okullar, eğitim yönetiminde uzmanlık alanları, eğitim sisteminde uzun vadeli eğilimler, eğitim yönetiminde lisansüstü eğitimin sorunları yer alıyor.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez öğretim üyeleri, doktora ve yüksek lisans öğrencileri, eğitim denetmenleri, okul müdürleri ve öğretmenlerin kongreye davetli olduklarını belirterek “Eğitim ve yönetim sorunlarının bilimsel veriler ışığında tartışılacağı 7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’ne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

> 7. Ulusal Eğitim Kongresi Malatya’da yapılacak

7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’nin Eğitim Yöneticileri ve Eğitim Deneticileri Derneği (EYEDDER) ve İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi işbirliği ile 24-26 Mayıs 2012 tarihlerinde Malatya’da yapılacak.

7. Ulusal Eğitimciler KongresiAna teması “Eğitim Sisteminin Örgüt ve Yönetim Sorunları” olan 7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’nde uygulamaya yönelik sorunlara yer verilecek. Kongrenin alt temaları arasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeniden yapılanması, eğitim sisteminde kayıt, devam ve okul terki, öğretmen istihdamı ve işsizlik, eğitimin niteliği ve öğrenci başarısı, eğitim alanında akademik yayın ve yayıncılık, eğitim yönetimi ve denetiminde değerler, taşımalı eğitim, yatılı ve pansiyonlu okullar, eğitim yönetiminde uzmanlık alanları, eğitim sisteminde uzun vadeli eğilimler, eğitim yönetiminde lisansüstü eğitimin sorunları yer alıyor.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez öğretim üyeleri, doktora ve yüksek lisans öğrencileri, eğitim denetmenleri, okul müdürleri ve öğretmenlerin kongreye davetli olduklarını belirterek “Eğitim ve yönetim sorunlarının bilimsel veriler ışığında tartışılacağı 7. Ulusal Eğitim Yönetimi Kongresi’ne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Şubat 2012 10:38

Gösterim: 2328

Öğretmenleri de kapsayan 2.5 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisi zamlı maaşları ve üç aylık farkı ancak Nisan'da alabilecek. Memurun zamlı maaş alabilmesi için toplu sözleşmeye ilişkin yasa tasarısının Meclis'te kabul edilerek kanunlaşması gerekiyor.

Memur zammı, öğretmen maaşıZaman gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz günlerde Meclis'e sevk edilen yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınıp alt komisyona gönderildi. Bu yüzden süreç uzadı ve zamlı maaşların 15 Nisan öncesine yetişmesi neredeyse imkansız hale geldi.

Halen alt komisyon görüşmeleri süren toplu sözleşme yasasının önümüzdeki günlerde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesine başlanacak. Daha sonra ise yasa, Genel Kurul'a gelecek. Genel Kurul'da kabul edilen yasa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayının ardından Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Ancak yasanın yürürlüğe girmesi zamlı maaşlar için yeterli değil. Bu aşamadan sonra toplu sözleşme süreci başlayacak.
 

Toplu sözleşme Mart’ta

Toplu sözleşme için taraflar Mart ayında masaya oturacak. Toplu sözleşme görüşmeleri bir ay içinde tamamlanacak. Buna göre Mart ayının ilk 15 günü hükümet ile sendika yetkilileri arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri ile geçecek. Toplu sözleşme masasında hükümetin karşısına 2.5 milyon memuru temsilen 6 üye ve 1 başkandan oluşan toplam 7 sendikacı çıkacak. Başkan, en çok üyeye sahip Memur-Sen'in başkanı olacak. 6 üyenin 3'ünü Memur-Sen, 2'sini Kamu-Sen, 1 üyeyi de KESK belirleyecek. Hükümeti ise Çalışma Bakanlığı başkanlığında Maliye ve Kalkınma Bakanlığı ile Hazine ve Devlet Personel Başkanlığı yetkililerinden oluşacak heyet temsil edecek.

Masada anlaşma sağlanamaması halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu devreye girecek. Çıkacak sonuca göre zamlı maaşlar en erken 15 Nisan'a yetişecek. Yasanın Meclis sürecinin uzaması halinde zamlı maaşların Mayıs ayına kalma ihtimali de söz konusu. 2.5 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisinin zamlı maaşı 1 Ocak'tan itibaren geçerli olacak. Zamlı maaşların Nisan ayında ödenmesi halinde 45 aylık zam farkı da verilecek. Zam farkları, maaşla birlikte tek seferde ödenecek.

(beyazgazete.com)

> Maaş zammı Nisan’a kaldı

Öğretmenleri de kapsayan 2.5 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisi zamlı maaşları ve üç aylık farkı ancak Nisan'da alabilecek. Memurun zamlı maaş alabilmesi için toplu sözleşmeye ilişkin yasa tasarısının Meclis'te kabul edilerek kanunlaşması gerekiyor.

Memur zammı, öğretmen maaşıZaman gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz günlerde Meclis'e sevk edilen yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınıp alt komisyona gönderildi. Bu yüzden süreç uzadı ve zamlı maaşların 15 Nisan öncesine yetişmesi neredeyse imkansız hale geldi.

Halen alt komisyon görüşmeleri süren toplu sözleşme yasasının önümüzdeki günlerde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesine başlanacak. Daha sonra ise yasa, Genel Kurul'a gelecek. Genel Kurul'da kabul edilen yasa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayının ardından Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Ancak yasanın yürürlüğe girmesi zamlı maaşlar için yeterli değil. Bu aşamadan sonra toplu sözleşme süreci başlayacak.
 

Toplu sözleşme Mart’ta

Toplu sözleşme için taraflar Mart ayında masaya oturacak. Toplu sözleşme görüşmeleri bir ay içinde tamamlanacak. Buna göre Mart ayının ilk 15 günü hükümet ile sendika yetkilileri arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri ile geçecek. Toplu sözleşme masasında hükümetin karşısına 2.5 milyon memuru temsilen 6 üye ve 1 başkandan oluşan toplam 7 sendikacı çıkacak. Başkan, en çok üyeye sahip Memur-Sen'in başkanı olacak. 6 üyenin 3'ünü Memur-Sen, 2'sini Kamu-Sen, 1 üyeyi de KESK belirleyecek. Hükümeti ise Çalışma Bakanlığı başkanlığında Maliye ve Kalkınma Bakanlığı ile Hazine ve Devlet Personel Başkanlığı yetkililerinden oluşacak heyet temsil edecek.

Masada anlaşma sağlanamaması halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu devreye girecek. Çıkacak sonuca göre zamlı maaşlar en erken 15 Nisan'a yetişecek. Yasanın Meclis sürecinin uzaması halinde zamlı maaşların Mayıs ayına kalma ihtimali de söz konusu. 2.5 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisinin zamlı maaşı 1 Ocak'tan itibaren geçerli olacak. Zamlı maaşların Nisan ayında ödenmesi halinde 45 aylık zam farkı da verilecek. Zam farkları, maaşla birlikte tek seferde ödenecek.

(beyazgazete.com)

Son Güncelleme: Salı, 07 Şubat 2012 12:01

Gösterim: 2328

Öğretmenler için hazırlanan akıllı tahta kullanımını anlatan eğitim videosunu mutlaka izleyin.

 Akıllı tahta nasıl kullanılır?Fatih Projesi'nin başlamasıyla pilot bölgelerdeki okullar akıllı tahta ve tablet bilgisayarla tanışacak. Yakın bir zamanda da tüm sınıflar akıllı tahtalarla donatılacak ve öğretmenler akıllı tahtayı kullanacak. Öğretmenlere yol göstermesi açısından akıllı tahta kullanımı ile ilgili yayınlanmış videoyu sizlerle paylaşıyoruz manlig-halsa.se.

Akıllı tahtanın kullanım videosu 1

> Akıllı tahta nasıl kullanılır?

Öğretmenler için hazırlanan akıllı tahta kullanımını anlatan eğitim videosunu mutlaka izleyin.

 Akıllı tahta nasıl kullanılır?Fatih Projesi'nin başlamasıyla pilot bölgelerdeki okullar akıllı tahta ve tablet bilgisayarla tanışacak. Yakın bir zamanda da tüm sınıflar akıllı tahtalarla donatılacak ve öğretmenler akıllı tahtayı kullanacak. Öğretmenlere yol göstermesi açısından akıllı tahta kullanımı ile ilgili yayınlanmış videoyu sizlerle paylaşıyoruz manlig-halsa.se.

Akıllı tahtanın kullanım videosu 1

Son Güncelleme: Pazar, 05 Şubat 2012 21:55

Gösterim: 38592

Serdar Turgut, haberturk.com da yer alan Medyatik adlı bloğunda Milli eğitimin önemi başlıklı bir yazı yayınladı. İşte Serdar Turgut’un yazısı…

Serdar Turgut MedyatikÇin ve ABD’nin global liderlik mücadelesi bütün hızıyla sürüyor. İki ülke liderleri de geleceği yönlendirme gücünün, milli eğitiminin kalitesini yenidünya şartlarına göre ayarlayabilen ülkede olacağını görüyorlar.

Çin daha çok dünyadaki yeni üretim süreçlerini kopya edip daha iyileştirerek yürüdüğü için, milli eğtimini buna uygun insanlar yaratmaya göre ayarlıyor. Yani Çin’de büyük bir milli eğitim reformu yaşanıyor.

İşler ABD’de daha zor. Çünkü onlar Çin’in yeni gireceği üretim süreçlerine çoktan girmiş durumdalar. Bu yüzden ileide olabilecek yeni üretim süreçlerine ve henüz belli olmayan yeni malların üretimine uygun eğitim vermek zorundalar. Amerika'nın işi daha zor, çünkü orada bir belirsizlik var. Geleceğin önemli mallarının ne olacağı ve nasıl üretilecekleri henüz belli değil. Bu yüzden Amerika, milli eğitim reformunda yaratıcılık unsuruna daha fazla önem vererek yürüyor.

Türkiye’de ne yapıldığı ise henüz belli değil. Global dünyadaki yeni yerimiz konusunda kafalar netleşirse, eğitim sisteminde ne yapacağımız da daha net ortaya çıkacak.

Ataması yapılan öğretmenler haberleri gündemde sürekli var. O bitince atanma bekleyen öğretmen haberleri başlıyor.

Anladığım kadarıyla bir öğretmen kıtlığı yok etrafta, aksine bir öğretmen fazlası bile var.

Sayılar iyi de acaba öğretmen kalitesi ne durumda? Bunun sıkı bir şekilde kontrol edildiğinden şüphelerim var. Global hakimiyet için birbirleriyle sıkı bir mücadeleye girmiş olan ve bunun ancak milli eğitimin güçlenmesi ile olabileceğini bilen iki ülkeden ABD'de usta öğretmen, Çin'de ise meşhur öğretmen diye bilinen bir kategori var ve bu kaliteli öğretmenler tüm öğretmenlerin düzeyini yükseltmek için yapılan çalışmaların içinde bulunuyorlar. Global dünyada kendimize yer bulmak istiyorsak, öğretmenlerin atama sorunları yanında, kalitesi üzerine de bir an önce yoğunlaşmalıyız.

> Milli eğitimin önemi

Serdar Turgut, haberturk.com da yer alan Medyatik adlı bloğunda Milli eğitimin önemi başlıklı bir yazı yayınladı. İşte Serdar Turgut’un yazısı…

Serdar Turgut MedyatikÇin ve ABD’nin global liderlik mücadelesi bütün hızıyla sürüyor. İki ülke liderleri de geleceği yönlendirme gücünün, milli eğitiminin kalitesini yenidünya şartlarına göre ayarlayabilen ülkede olacağını görüyorlar.

Çin daha çok dünyadaki yeni üretim süreçlerini kopya edip daha iyileştirerek yürüdüğü için, milli eğtimini buna uygun insanlar yaratmaya göre ayarlıyor. Yani Çin’de büyük bir milli eğitim reformu yaşanıyor.

İşler ABD’de daha zor. Çünkü onlar Çin’in yeni gireceği üretim süreçlerine çoktan girmiş durumdalar. Bu yüzden ileide olabilecek yeni üretim süreçlerine ve henüz belli olmayan yeni malların üretimine uygun eğitim vermek zorundalar. Amerika'nın işi daha zor, çünkü orada bir belirsizlik var. Geleceğin önemli mallarının ne olacağı ve nasıl üretilecekleri henüz belli değil. Bu yüzden Amerika, milli eğitim reformunda yaratıcılık unsuruna daha fazla önem vererek yürüyor.

Türkiye’de ne yapıldığı ise henüz belli değil. Global dünyadaki yeni yerimiz konusunda kafalar netleşirse, eğitim sisteminde ne yapacağımız da daha net ortaya çıkacak.

Ataması yapılan öğretmenler haberleri gündemde sürekli var. O bitince atanma bekleyen öğretmen haberleri başlıyor.

Anladığım kadarıyla bir öğretmen kıtlığı yok etrafta, aksine bir öğretmen fazlası bile var.

Sayılar iyi de acaba öğretmen kalitesi ne durumda? Bunun sıkı bir şekilde kontrol edildiğinden şüphelerim var. Global hakimiyet için birbirleriyle sıkı bir mücadeleye girmiş olan ve bunun ancak milli eğitimin güçlenmesi ile olabileceğini bilen iki ülkeden ABD'de usta öğretmen, Çin'de ise meşhur öğretmen diye bilinen bir kategori var ve bu kaliteli öğretmenler tüm öğretmenlerin düzeyini yükseltmek için yapılan çalışmaların içinde bulunuyorlar. Global dünyada kendimize yer bulmak istiyorsak, öğretmenlerin atama sorunları yanında, kalitesi üzerine de bir an önce yoğunlaşmalıyız.

Son Güncelleme: Salı, 07 Şubat 2012 21:41

Gösterim: 4240

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Van'ı ayakta tutan bizim öğretmenlerimizdi. Depremden hemen sonra yüzlerce, binlerce öğretmenimiz Van'da ihtiyaç duyulan her türlü sosyal hizmet alanında gönüllü olarak çalıştılar'” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Van2ı ayakta tutanın öğretmenler olduğunu açıkladıMilli Eğitim Bakanlığı, Turkcell ve Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğiyle düzenlenen "Van İçin Türkiye Kumbarası'' projesinin Sait Halim Paşa Yalısı'ndaki tanım toplantısına katılan Bakan Dinçer, deprem haberini aldıklarında hemen gittikleri Van'da evlerin yıkıldığı, insanların enkaz altında olduğu, yakınlarının binaların etrafında çaresizce beklediği bir ortamla karşılaştıklarını söyledi. Depremde esnafın çalışamadığını, ekmek dahi üretilemediğini, hayata dair hiçbir sosyal emare kalmadığını belirten Dinçer, “O zaman düşünmüştüm ki, Van'da hayata yeniden tutunmanın, işe başlama noktası olmanın yegane adımı eğitimden geçer. Şayet çocuklarımızı okullara koyabilirsek, öğretmenler çocuklara sahip çıkabilirse, veliler çocukları okula getirip götürürse, iktisadi hayatın canlanmasını beklemeden, sosyal hayatın canlanmasını beklemeden belki bu şekilde hayata Van'ı yeniden tutundurabiliriz diye düşünüyordum'' diye konuştu.
 

Dinçer: Öğretmenler gönüllü olarak çalıştı
Bakan Dinçer, birinci depremin ardından 44 civarında okul kullanılmaz hale gelmişken, ikinci depremden sonra bu sayının 159'a çıktığını söyledi. Van'ı ayakta tutan öğretmenlerin olduğunu ifade eden Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Belki siz medyada, orada birtakım eksiklikleri dile getirerek gösteri yapan birkaç öğretmeni gördünüz. Ama Van'ı ayakta tutan bizim öğretmenlerimizdi. Depremden hemen sonra yüzlerce, binlerce öğretmenimiz Van'da ihtiyaç duyulan her türlü sosyal hizmet alanında gönüllü olarak çalışma yaptılar. Onların yaptığı bu fedakarlığı da unutmak mümkün olmayacak. Bu vesileyle çaba sarfeden öğretmenlerimize, orayı terk edip gitmeden, soğuğa, çaresizliğe rağmen kalan öğretmenlere teşekkür ediyorum” dedi. 

> Dinçer: Van’ı ayakta tutan öğretmenlerdir!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Van'ı ayakta tutan bizim öğretmenlerimizdi. Depremden hemen sonra yüzlerce, binlerce öğretmenimiz Van'da ihtiyaç duyulan her türlü sosyal hizmet alanında gönüllü olarak çalıştılar'” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Van2ı ayakta tutanın öğretmenler olduğunu açıkladıMilli Eğitim Bakanlığı, Turkcell ve Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğiyle düzenlenen "Van İçin Türkiye Kumbarası'' projesinin Sait Halim Paşa Yalısı'ndaki tanım toplantısına katılan Bakan Dinçer, deprem haberini aldıklarında hemen gittikleri Van'da evlerin yıkıldığı, insanların enkaz altında olduğu, yakınlarının binaların etrafında çaresizce beklediği bir ortamla karşılaştıklarını söyledi. Depremde esnafın çalışamadığını, ekmek dahi üretilemediğini, hayata dair hiçbir sosyal emare kalmadığını belirten Dinçer, “O zaman düşünmüştüm ki, Van'da hayata yeniden tutunmanın, işe başlama noktası olmanın yegane adımı eğitimden geçer. Şayet çocuklarımızı okullara koyabilirsek, öğretmenler çocuklara sahip çıkabilirse, veliler çocukları okula getirip götürürse, iktisadi hayatın canlanmasını beklemeden, sosyal hayatın canlanmasını beklemeden belki bu şekilde hayata Van'ı yeniden tutundurabiliriz diye düşünüyordum'' diye konuştu.
 

Dinçer: Öğretmenler gönüllü olarak çalıştı
Bakan Dinçer, birinci depremin ardından 44 civarında okul kullanılmaz hale gelmişken, ikinci depremden sonra bu sayının 159'a çıktığını söyledi. Van'ı ayakta tutan öğretmenlerin olduğunu ifade eden Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Belki siz medyada, orada birtakım eksiklikleri dile getirerek gösteri yapan birkaç öğretmeni gördünüz. Ama Van'ı ayakta tutan bizim öğretmenlerimizdi. Depremden hemen sonra yüzlerce, binlerce öğretmenimiz Van'da ihtiyaç duyulan her türlü sosyal hizmet alanında gönüllü olarak çalışma yaptılar. Onların yaptığı bu fedakarlığı da unutmak mümkün olmayacak. Bu vesileyle çaba sarfeden öğretmenlerimize, orayı terk edip gitmeden, soğuğa, çaresizliğe rağmen kalan öğretmenlere teşekkür ediyorum” dedi. 

Son Güncelleme: Cuma, 03 Şubat 2012 17:32

Gösterim: 2484


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.