Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yeni çok platformlu çözüm olan Kaspersky Safe Kids, anne babalara çocukları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları ve onları yalnızca gerçek yaşamda değil sanal yaşamda da korumaları için tasarlandı.
Kaspersky Lab ve B2B International tarafından yürütülen bir ankete göre, Türkiye’de anne babaların yarısından fazlası (%58) çocuklarına yönelik çevrimiçi saldırıların sayısında artış bildirdi ve üçte biri de (%32) çocuklarının Internet'te gördükleri ve yaptıkları şeyleri denetlemekte kendilerini çaresiz hissettiklerini kabul etti. Kaspersky Lab uzmanları, çocukları çevrimiçinde korumanın kapsamlı bir yaklaşım gerektirdiğinden emin: anne babalar çevrimiçi güvenlik konusunda çocuklarıyla konuşmalı, onlara güvenliklerini korumak için gereken kuralları öğretmeli ve tabii ki özel teknolojik çözümleri kullanmalı.
Kaspersky Lab Baş Pazarlama Sorumlusu Alexander Erofeev şunları söylüyor: "Kullanıcılarımıza bir çocuğun Internet'e bağlı cihazları kullanmasından kaynaklanan hoş olmayan sonuçları, çocuk teknoloji hakkında anne babasından daha fazla bilgi sahibi olsa bile önlemeye yardımcı olacak bir araç sunmaktan mutluyuz. Gençlerin davranışları göz önüne alınarak geliştirilen Kaspersky Safe Kids, çocukların siber dünyayı güvenle keşfetmelerine izin veriyor ve anne babanın çocuk yetiştirme olanaklarının sınırlarını genişletiyor. Bu tür çözümler anne babalara çocuklarını zekice, onların etkinliklerini engellemeden koruma ve onlarla diyaloğu sürdürme olanağı veriyor”.
Kaspersky Safe Kids, "freemium" (ücretsiz ve paralı bir arada) bir ürün: işlevselliği çoğu ücretsiz sunuluyor, ancak ayrıcalıklı özellikleri ücrete tabi. Çözümü kullanmak için My Kaspersky portalına kaydolmak, çocuk için bir profil oluşturmak ve uygulamayı gerekli platform için indirmek (veya Uygulama Mağazası'ndan çocuğun cihazına yüklemek) yeterli. Çözümün Windows, Mac, Android ve iOS sürümleri var.
Çözüm bir My Kaspersky hesabı aracılığıyla yönetiliyor (özel kurallar oluşturma da buna dahil). Kurallar anne babaların bir çocuğun cihazları kullanma süresini, yüklediği uygulamaları, görüntülediği web sayfalarını, bulunduğu yeri ve bağlantıda olduğu sosyal çevreyi izlemesine izin veriyor:
• Cihaz Kullanımı. Çocuklar bir cihazda oyun oynarken çoğu kez geçen zamanın farkına varmıyorlar. Safe Kids, anne babalara bir cihazın ne kadar süreyle kullanılabileceğinin sınırlarını belirleme veya haftanın çocuğun çevrimiçinde kalabileceği gün ve saatlerini seçme olanağı tanıyor. Zaman yönetimi özelliği, süre sınırı aşıldığında cihazı bloke etmek üzere ayarlanabiliyor (bu özellik iOS cihazlarında yok) veya Safe Kids, cihazı bloke etmeden çocuğunuza cihazı kullanmayı bırakma zamanı geldiğini bildirebiliyor.
• Uygulama Kullanımı. Uygulamalar; örneğin şiddet sahneleri içerenler tehlikeli olabilir. Safe Kids ile çocuğun yükleyebileceği veya açabileceği uygulamaları, yaşa veya kategoriye göre (ör. oyunlar, çevrimiçi mağazalar, eğlence vs.) sınırlayabiliyorsunuz. Anne babalar ayrıca çocuğun belirli bir uygulamada ne kadar süre harcayabileceğini de belirleyebiliyor. Uygulama kullanımını kategoriye göre sınırlama olanağı yalnızca Windows, Mac OS X ve Android tabanlı cihazlarda var.
• Web Etkinliği. Safe Kids, çocuğun Internet'te istenmeyen şeyler görmesini engellemek için web sitelerini kategoriye göre; örneğin yetişkinlere yönelik içerikli, küfürlü dil kullanan veya uyuşturucular hakkında bilgi içeren sayfaları filtreleme olanağı sunuyor. İstenmeyen siteler ayrıca Google, Yandex, Bing ve Yahoo gibi popüler arama motorlarının sunduğu arama sonuçlarından çıkarılabiliyor. Anne babanın isteklerine bağlı olarak, tehlikeli olabilecek uygulama veya sayfalar hemen bloke edilebiliyor veya çocuk bunları açmanın doğru olmadığı konusunda uyarılabiliyor.
• Facebook Etkinliği. Anne babalar, My Kaspersky hesaplarında çocuğun Facebook'taki etkinliklerini; arkadaş sayısındaki değişiklikleri veya herkese açık yazılarını görebiliyor. Bu tür bir izleme, çocuğun yaşıtlarıyla sorunları olduğunun belirtilerini hemen farketmeyi mümkün kılıyor.
• Çağrılar ve SMS. Android tabanlı cihazlar için bir başka seçenek de çocuğunuzun telefon çağrısı veya SMS mesajı aldığı kişilerle ilgili istatistikler. (Mahremiyeti ihlal etmemek için mesajın metni gösterilmiyor.) Çözüm ayrıca anne babaların ayarlarda belirli kişiileri, örneğin kuşku uyandıran arkadaşlarını seçmesine izin veriyor. Seçilen bu kişilerden birisi çocukla bağlantı kurmaya çalışırsa, anne babaya bir uyarı mesajı gönderiliyor.
• Yer. Bu özellik, anne babanın çocuğun belirli bir anda nerede olduğunu bilmesine ve belirli zamanlarda nerede olmasının beklendiğini gösteren bir çevre belirlemesine izin veriyor. Çocuk belirtilen alanın dışına çıkarsa, bu anne babaya bildiriliyor. Bu özellik yalnızca Android ve iOS'te, GPS etkinleştirildiğinde ve cihaz Internet'e bağlandığında var.
Çocuk bir tehditle karşı karşıyaysa, aileden bir yetişkin (Safe Kids'in anne baba sürümü anne babanın cihazına yüklüyse) bir e-posta mesajı ve/veya sunucu bildirimi biçiminde bir mesaj alıyor. My Kaspersky'de anne babalar ayrıca çocuklarının günlük, haftalık ve aylık çevrimiçi etkinliği hakkında bir özet ve ayrıntılı istatistikler görebiliyor.
Safe Kids kullanılarak alınan bilgiler anne babalara, hata olabilecek şeyleri düzeltmek veya doğru zamanda müdahale edip yardımcı olmak ve korumak amacıyla çocuklarııyla daha ayrıntılı olarak konuşma fırsatı sunuyor. Ayrıca anne babalara aşağıdaki önerileri sunuyoruz:
• Çocuğunuz aynı anda birkaç cihazı kullanıyorsa, bunların her birine birer koruma çözümü yüklemek en iyisidir.
• Çocuğunuz cihazı yalnızca evde gözetiminiz altında kullansa bile yine de istenmeyen içerikle karşılaşabilir, bu yüzden koruma çözümlerini bu cihazlara da yüklemenizi öneriyoruz.
• Çocuğunuza bunu neden yaptığınız izah edin. Ona bunun sizin için önemli olduğunu söyleyin ve ondan koruma çözümünün önerilerini göz ardı etmemesini isteyin.
• Kötü amaçlı yazılım ve sahte web siteleri gibi siber tehditleri unumayın. Çevrimiçi bir oyun hesabının çalınması veya bir araştırma raporunun kaybedilmesi çocuğu rahatsız edebilir, bu yüzden anne baba denetimi açarlarına ek olarak çevrimiçi koruma çözümlerinin de kullanılması gerekir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Rehberlik Haberleri

Yeni çok platformlu çözüm olan Kaspersky Safe Kids, anne babalara çocukları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları ve onları yalnızca gerçek yaşamda değil sanal yaşamda da korumaları için tasarlandı.
Kaspersky Lab ve B2B International tarafından yürütülen bir ankete göre, Türkiye’de anne babaların yarısından fazlası (%58) çocuklarına yönelik çevrimiçi saldırıların sayısında artış bildirdi ve üçte biri de (%32) çocuklarının Internet'te gördükleri ve yaptıkları şeyleri denetlemekte kendilerini çaresiz hissettiklerini kabul etti. Kaspersky Lab uzmanları, çocukları çevrimiçinde korumanın kapsamlı bir yaklaşım gerektirdiğinden emin: anne babalar çevrimiçi güvenlik konusunda çocuklarıyla konuşmalı, onlara güvenliklerini korumak için gereken kuralları öğretmeli ve tabii ki özel teknolojik çözümleri kullanmalı.
Kaspersky Lab Baş Pazarlama Sorumlusu Alexander Erofeev şunları söylüyor: "Kullanıcılarımıza bir çocuğun Internet'e bağlı cihazları kullanmasından kaynaklanan hoş olmayan sonuçları, çocuk teknoloji hakkında anne babasından daha fazla bilgi sahibi olsa bile önlemeye yardımcı olacak bir araç sunmaktan mutluyuz. Gençlerin davranışları göz önüne alınarak geliştirilen Kaspersky Safe Kids, çocukların siber dünyayı güvenle keşfetmelerine izin veriyor ve anne babanın çocuk yetiştirme olanaklarının sınırlarını genişletiyor. Bu tür çözümler anne babalara çocuklarını zekice, onların etkinliklerini engellemeden koruma ve onlarla diyaloğu sürdürme olanağı veriyor”.
Kaspersky Safe Kids, "freemium" (ücretsiz ve paralı bir arada) bir ürün: işlevselliği çoğu ücretsiz sunuluyor, ancak ayrıcalıklı özellikleri ücrete tabi. Çözümü kullanmak için My Kaspersky portalına kaydolmak, çocuk için bir profil oluşturmak ve uygulamayı gerekli platform için indirmek (veya Uygulama Mağazası'ndan çocuğun cihazına yüklemek) yeterli. Çözümün Windows, Mac, Android ve iOS sürümleri var.
Çözüm bir My Kaspersky hesabı aracılığıyla yönetiliyor (özel kurallar oluşturma da buna dahil). Kurallar anne babaların bir çocuğun cihazları kullanma süresini, yüklediği uygulamaları, görüntülediği web sayfalarını, bulunduğu yeri ve bağlantıda olduğu sosyal çevreyi izlemesine izin veriyor:
• Cihaz Kullanımı. Çocuklar bir cihazda oyun oynarken çoğu kez geçen zamanın farkına varmıyorlar. Safe Kids, anne babalara bir cihazın ne kadar süreyle kullanılabileceğinin sınırlarını belirleme veya haftanın çocuğun çevrimiçinde kalabileceği gün ve saatlerini seçme olanağı tanıyor. Zaman yönetimi özelliği, süre sınırı aşıldığında cihazı bloke etmek üzere ayarlanabiliyor (bu özellik iOS cihazlarında yok) veya Safe Kids, cihazı bloke etmeden çocuğunuza cihazı kullanmayı bırakma zamanı geldiğini bildirebiliyor.
• Uygulama Kullanımı. Uygulamalar; örneğin şiddet sahneleri içerenler tehlikeli olabilir. Safe Kids ile çocuğun yükleyebileceği veya açabileceği uygulamaları, yaşa veya kategoriye göre (ör. oyunlar, çevrimiçi mağazalar, eğlence vs.) sınırlayabiliyorsunuz. Anne babalar ayrıca çocuğun belirli bir uygulamada ne kadar süre harcayabileceğini de belirleyebiliyor. Uygulama kullanımını kategoriye göre sınırlama olanağı yalnızca Windows, Mac OS X ve Android tabanlı cihazlarda var.
• Web Etkinliği. Safe Kids, çocuğun Internet'te istenmeyen şeyler görmesini engellemek için web sitelerini kategoriye göre; örneğin yetişkinlere yönelik içerikli, küfürlü dil kullanan veya uyuşturucular hakkında bilgi içeren sayfaları filtreleme olanağı sunuyor. İstenmeyen siteler ayrıca Google, Yandex, Bing ve Yahoo gibi popüler arama motorlarının sunduğu arama sonuçlarından çıkarılabiliyor. Anne babanın isteklerine bağlı olarak, tehlikeli olabilecek uygulama veya sayfalar hemen bloke edilebiliyor veya çocuk bunları açmanın doğru olmadığı konusunda uyarılabiliyor.
• Facebook Etkinliği. Anne babalar, My Kaspersky hesaplarında çocuğun Facebook'taki etkinliklerini; arkadaş sayısındaki değişiklikleri veya herkese açık yazılarını görebiliyor. Bu tür bir izleme, çocuğun yaşıtlarıyla sorunları olduğunun belirtilerini hemen farketmeyi mümkün kılıyor.
• Çağrılar ve SMS. Android tabanlı cihazlar için bir başka seçenek de çocuğunuzun telefon çağrısı veya SMS mesajı aldığı kişilerle ilgili istatistikler. (Mahremiyeti ihlal etmemek için mesajın metni gösterilmiyor.) Çözüm ayrıca anne babaların ayarlarda belirli kişiileri, örneğin kuşku uyandıran arkadaşlarını seçmesine izin veriyor. Seçilen bu kişilerden birisi çocukla bağlantı kurmaya çalışırsa, anne babaya bir uyarı mesajı gönderiliyor.
• Yer. Bu özellik, anne babanın çocuğun belirli bir anda nerede olduğunu bilmesine ve belirli zamanlarda nerede olmasının beklendiğini gösteren bir çevre belirlemesine izin veriyor. Çocuk belirtilen alanın dışına çıkarsa, bu anne babaya bildiriliyor. Bu özellik yalnızca Android ve iOS'te, GPS etkinleştirildiğinde ve cihaz Internet'e bağlandığında var.
Çocuk bir tehditle karşı karşıyaysa, aileden bir yetişkin (Safe Kids'in anne baba sürümü anne babanın cihazına yüklüyse) bir e-posta mesajı ve/veya sunucu bildirimi biçiminde bir mesaj alıyor. My Kaspersky'de anne babalar ayrıca çocuklarının günlük, haftalık ve aylık çevrimiçi etkinliği hakkında bir özet ve ayrıntılı istatistikler görebiliyor.
Safe Kids kullanılarak alınan bilgiler anne babalara, hata olabilecek şeyleri düzeltmek veya doğru zamanda müdahale edip yardımcı olmak ve korumak amacıyla çocuklarııyla daha ayrıntılı olarak konuşma fırsatı sunuyor. Ayrıca anne babalara aşağıdaki önerileri sunuyoruz:
• Çocuğunuz aynı anda birkaç cihazı kullanıyorsa, bunların her birine birer koruma çözümü yüklemek en iyisidir.
• Çocuğunuz cihazı yalnızca evde gözetiminiz altında kullansa bile yine de istenmeyen içerikle karşılaşabilir, bu yüzden koruma çözümlerini bu cihazlara da yüklemenizi öneriyoruz.
• Çocuğunuza bunu neden yaptığınız izah edin. Ona bunun sizin için önemli olduğunu söyleyin ve ondan koruma çözümünün önerilerini göz ardı etmemesini isteyin.
• Kötü amaçlı yazılım ve sahte web siteleri gibi siber tehditleri unumayın. Çevrimiçi bir oyun hesabının çalınması veya bir araştırma raporunun kaybedilmesi çocuğu rahatsız edebilir, bu yüzden anne baba denetimi açarlarına ek olarak çevrimiçi koruma çözümlerinin de kullanılması gerekir.
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Aralık 2015 11:49
Gösterim: 5982
Birinci dönem TEOG sınavlarının iki oturumu da yapıldı. Öğrenciler sınavdan iyi sonuç alabilmek için ter döktüler. Bilfen Ortaokulları bölüm başkanları TEOG sınavıyla ilgili ilk değerlendirmelerini yaptılar.
İki aşamalı gerçekleştirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sınavlarının (TEOG) ikinci aşaması bugün tamamlandı. Tüm öğrenciler TEOG-2 sınavına göre çok daha az kazanımdan sorumlu oldukları TEOG-1’den iyi bir sonuç alabilmek için ter döktüler.
İkinci sınav günü sırasıyla Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil derslerinden sınava giren öğrencilere, her dersten 20 soru soruldu.
Bu seneki soruların geneline bakıldığında geçtiğimiz iki yıldaki sorulara göre, soru zorluk derecelerinin daha yüksek olduğu görüldü.
Bilfen Ortaokulları bölüm başkanları sınav sonrası ilk değerlendirmelerini yaptı. Buna göre,
Bilfen Ortaokulları Fen Bilimleri Bölüm Başkanı - Yasemin DÜNDAR
Tartışmaya Açık Soru Var!
Sınavın kazanımlara uygun ancak son zamanlarda yapılan en zor sorulardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Sorular deney düzeneklerini sorgulayan, bilgi düzeyi yüksek, yorum yeteneği gerektiren bir yapıya sahiptir. A kitapçığındaki 13. soru, soruda verilen bilgi doğrultusunda tartışmaya açık bir sorudur. Soru kökü “Hangi düzeneklerdeki değerler tabloya doğru yazılmış olabilir?” ifadesini içerdiği için üç farklı seçenekte doğru kabul edilebilir. Sorudaki düzenekler birbirinden bağımsız değerlendirilirse cevap D şıkkıdır. Fakat düzenekler birbirine bağımlıysa bu durumda sorunun cevabı B ve C olabilir. Soruda bilgi olarak düzeneklerin birbirine bağımlı ya da birbirinden bağımsız olması belirtilmediği için öğrenciler çelişkide kalmıştır.
Bilfen Ortaokulları Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı – Havva GÜNEŞ
Nitelikli Bir Sınavdı
T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi sınav soruları, müfredata ve Millî Eğitim Bakanlığının yayımlamış olduğu kazanımlara uygun olarak hazırlanmıştır. Öğrencilerin, kavramsal tarih bilgisini, yer ve konum bilgisini çok iyi ölçen sorulardan oluşan orta zorlukta, çok nitelikli kabul edilebilecek bir sınav olduğunu görüyoruz. Sınavda birinci ünite olan “Bir Kahraman Doğuyor” ünitesinden toplam 8 soru, ikinci ünite olan “Millî Uyanış: Yurdumuzun işgaline Tepkiler” ünitesinden 10 soru, üçüncü ünitede yer alan “Doğu Cephesi ve Güney Cephesi” konularından da toplam 2 soru çıkmıştır.
Bilfen Ortaokulları İngilizce Bölüm Başkanı - Müjgan YEŞİLOĞLU
Kelime Bilgisi Kuvvetli Olan Avantajlı
Bütün sorular üç ünitenin kazanımlarına eşit olarak dağıtılmıştır. Kazanım dışı herhangi soru yoktur. Hedef kelimeler daha çok diyalog ağırlıklı ve parça içinde anlamını bulmaya yönelik olarak sorulmuştur. Görsel sorular kelimeleri birebir ölçmeye yönelik olarak verilmiştir. Soru köklerinde kullanılan kelimenin anlamını bilmek, soruların cevabını doğru bulma konusunda önem teşkil etmektedir. A kitapçığındaki 8. soru çok ayırt edici bir sorudur. Sorunun doğru cevaplandırılabilmesi için “However” bağlacının doğru kullanımının bilinmesi gerekmektedir. Genel anlamda hedef kazanımların İngilizce dil yapısına uygun şekilde ölçüldüğü görülmüştür.
Rehber Öğretmenlerin gözünden TEOG-1 Değerlendirmesi
İki güne yayılarak uygulanan ve aralarında yarım saatlik aralar bulunan, 3 oturumdan oluşan TEOG sınavının öğrenciler üzerindeki psikolojik etkilerini değerlendirdiğimizde üzerinde önemle durulması gereken bazı hususlar olduğu görülmektedir. Öncelikle her iki günün de ilk sınavında çelişkili soruların bulunması, zaten kaygılı ve heyecanlı olan öğrencileri olumsuz etkilemektedir. Öğrencilerin aralardaki yarım saatlik molalarda arkadaşlarıyla bir araya gelip değerlendirme yaptıklarında kaygılarının yükseldiği ve motivasyonlarının düştüğü görülmektedir. Bu duygu durumu, öğrencilerin girecekleri bir sonraki sınavda da performanslarını olumsuz etkilemektedir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Rehberlik Haberleri
Birinci dönem TEOG sınavlarının iki oturumu da yapıldı. Öğrenciler sınavdan iyi sonuç alabilmek için ter döktüler. Bilfen Ortaokulları bölüm başkanları TEOG sınavıyla ilgili ilk değerlendirmelerini yaptılar.
İki aşamalı gerçekleştirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sınavlarının (TEOG) ikinci aşaması bugün tamamlandı. Tüm öğrenciler TEOG-2 sınavına göre çok daha az kazanımdan sorumlu oldukları TEOG-1’den iyi bir sonuç alabilmek için ter döktüler.
İkinci sınav günü sırasıyla Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil derslerinden sınava giren öğrencilere, her dersten 20 soru soruldu.
Bu seneki soruların geneline bakıldığında geçtiğimiz iki yıldaki sorulara göre, soru zorluk derecelerinin daha yüksek olduğu görüldü.
Bilfen Ortaokulları bölüm başkanları sınav sonrası ilk değerlendirmelerini yaptı. Buna göre,
Bilfen Ortaokulları Fen Bilimleri Bölüm Başkanı - Yasemin DÜNDAR
Tartışmaya Açık Soru Var!
Sınavın kazanımlara uygun ancak son zamanlarda yapılan en zor sorulardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Sorular deney düzeneklerini sorgulayan, bilgi düzeyi yüksek, yorum yeteneği gerektiren bir yapıya sahiptir. A kitapçığındaki 13. soru, soruda verilen bilgi doğrultusunda tartışmaya açık bir sorudur. Soru kökü “Hangi düzeneklerdeki değerler tabloya doğru yazılmış olabilir?” ifadesini içerdiği için üç farklı seçenekte doğru kabul edilebilir. Sorudaki düzenekler birbirinden bağımsız değerlendirilirse cevap D şıkkıdır. Fakat düzenekler birbirine bağımlıysa bu durumda sorunun cevabı B ve C olabilir. Soruda bilgi olarak düzeneklerin birbirine bağımlı ya da birbirinden bağımsız olması belirtilmediği için öğrenciler çelişkide kalmıştır.
Bilfen Ortaokulları Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı – Havva GÜNEŞ
Nitelikli Bir Sınavdı
T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi sınav soruları, müfredata ve Millî Eğitim Bakanlığının yayımlamış olduğu kazanımlara uygun olarak hazırlanmıştır. Öğrencilerin, kavramsal tarih bilgisini, yer ve konum bilgisini çok iyi ölçen sorulardan oluşan orta zorlukta, çok nitelikli kabul edilebilecek bir sınav olduğunu görüyoruz. Sınavda birinci ünite olan “Bir Kahraman Doğuyor” ünitesinden toplam 8 soru, ikinci ünite olan “Millî Uyanış: Yurdumuzun işgaline Tepkiler” ünitesinden 10 soru, üçüncü ünitede yer alan “Doğu Cephesi ve Güney Cephesi” konularından da toplam 2 soru çıkmıştır.
Bilfen Ortaokulları İngilizce Bölüm Başkanı - Müjgan YEŞİLOĞLU
Kelime Bilgisi Kuvvetli Olan Avantajlı
Bütün sorular üç ünitenin kazanımlarına eşit olarak dağıtılmıştır. Kazanım dışı herhangi soru yoktur. Hedef kelimeler daha çok diyalog ağırlıklı ve parça içinde anlamını bulmaya yönelik olarak sorulmuştur. Görsel sorular kelimeleri birebir ölçmeye yönelik olarak verilmiştir. Soru köklerinde kullanılan kelimenin anlamını bilmek, soruların cevabını doğru bulma konusunda önem teşkil etmektedir. A kitapçığındaki 8. soru çok ayırt edici bir sorudur. Sorunun doğru cevaplandırılabilmesi için “However” bağlacının doğru kullanımının bilinmesi gerekmektedir. Genel anlamda hedef kazanımların İngilizce dil yapısına uygun şekilde ölçüldüğü görülmüştür.
Rehber Öğretmenlerin gözünden TEOG-1 Değerlendirmesi
İki güne yayılarak uygulanan ve aralarında yarım saatlik aralar bulunan, 3 oturumdan oluşan TEOG sınavının öğrenciler üzerindeki psikolojik etkilerini değerlendirdiğimizde üzerinde önemle durulması gereken bazı hususlar olduğu görülmektedir. Öncelikle her iki günün de ilk sınavında çelişkili soruların bulunması, zaten kaygılı ve heyecanlı olan öğrencileri olumsuz etkilemektedir. Öğrencilerin aralardaki yarım saatlik molalarda arkadaşlarıyla bir araya gelip değerlendirme yaptıklarında kaygılarının yükseldiği ve motivasyonlarının düştüğü görülmektedir. Bu duygu durumu, öğrencilerin girecekleri bir sonraki sınavda da performanslarını olumsuz etkilemektedir.
Son Güncelleme: Perşembe, 26 Kasım 2015 14:29
Gösterim: 2011
Okulların sonuna doğru, öğrencilerin ilerleyen dönemdeki eğitim hayatlarını ve geleceklerini belirleyen sınavlar ve sınav telaşı birçok öğrenci ile birlikte velileri de etkiliyor. Çocukların geleceklerine yön veren, onlarla birlikte ailelerine de endişe veren sınav kaygısı ile baş etme yolları hakkında çeşitli bilgiler veren Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, ailelerin sınav kaygısı karşısında sergileyebilecekleri davranışların çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsetti.
Sınav Sonuçlarıyla Çocukların Kişiliğini Değerlendirmek Doğru Değil
Sınavlar okulda edinilen bilgi ve becerilerin düzeyini belirlemek için öğrencilere yapılan bir değerlendirme sistemi ve sonuçları gelecekteki eğitim hayatını etkiliyor. Bu sebeple hem çocuklar hem de onların başarılı bir gelecek inşa etmelerini isteyen aileleri için oldukça önemli. Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, aileleri, sınavların sınırlı alandaki bilgi ve becerileri değerlendirmek için yapıldığı ve çocuklarının kişiliğiyle ilgili değerlendirmemeleri konusunda uyardı. Özellikle ailelerin sınav başarısı ile ilgili yanlış tutumundan dolayı öğrencilerin sınav kaygısı yaşadığını ve panik halinde sağlıklı düşünemeyen çocukların bildiklerini unuttuğunu bu sebeple başarısız olma oranının yükseldiğini belirtti.
Sınav Kaygısı Hepimizin Hayatının Bir Parçası Olmakla Birlikte Çözülebilir Bir Durumdur
Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, bütün öğrencilerin maruz kaldığı sınav kaygısının türü belirlendiği ve doğru yönetildiği takdirde çözümlenebileceğini ifade etti. Yaşanılan kaygının sınava yeteri kadar hazırlanmamaktan kaynaklanması durumunda çözüm odaklı yaklaşımla, zamanı iyi yöneterek sınav hazırlığının tamamlanmasının faydalı olacağını, iyi hazırlanılmış bir sınav öncesi yaşanan kaygının yönetilmesi için de uzman desteğini tavsiye etti.
Sınav Kaygısı Yarattığı Duygu Durum Bozukluğu ile Hayatı Etkiler
Sınav öncesi ve esnasında yaşanan hızlı kalp atımı, terleme –titreme, dilin damağın kuruması, mide şikayetleri, baş ağrısı, ishal-kabızlık şikayetlerinin iyi hazırlanmış bir sınavı kötü etkileyeceğini belirten Psikolog Begüm Çayır, çocukların endişe, mutsuzluk, huzursuzluk, öfke-kızgınlık, korku, hayal kırıklığı, ümitsizlik mahcubiyet yaşamalarına sebep olacağını açıkladı.
Sınav Kaygısı Çözümü İçin Nedenler Belirlenmeli ve İyi Yönetilmeli
Öğrencilerin sınav kaygısı yaşamasının sebeplerinin belirlenmesinin önemli bir başlangıç olduğuna değinen Psikolog Begüm Çayır, kötü çalışma alışkanlığı, verilen görevleri erteleme, zamanı iyi kullanamama, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, ailelerinin beklentilerinin önemli etmenler olduğunu ve kaygıya neden olan faktörün tespitinden sonra ortadan kaldırılması için uzman yardımının önemli olduğunu vurguladı. Kaygıdan kurtulmak için ise “Öncelikli olarak beyinde yaratılan olumsuz düşünceleri durdurmalıyız, kendi kendimizi telkin etmeli ve iç diyalog kurmalıyız.” dedi. Başarısız, beceriksiz ve sakar olduğunu düşünmenin kişinin beyin ve sinir sistemini o yönde harekete geçirmesine sebep olduğunu ifade ederek olumlu iç konuşmaların bu durumu engellemek için faydalı olacağına dikkat çekti.
Sınav Öncesi ve Sırasında Tutum Sınav Kaygısı Yönetimi için Önemli
Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, sınav öncesi yapılacak sporun olumlu duygular yaratmada etkili olduğunun altını çizerken, sınav yerinin önceden görülmesini, sevdikleri insanlarla iyi vakit geçirmelerini, iyi uyumalarını, iyi beslenmelerini, bir gün önceden ders çalışmayı bırakmalarını, kendilerine güven duymalarını, telaşlanmamak için sınava erken gitmelerini tavsiye etti. Sınava başlarken soru ve yönergeleri iyi okumalarının, zaman zaman duruş değiştirmenin, sınıf arkadaşlarının sınav karşısındaki tutumundan dolayı panik olmamanın faydalı olabileceğini belirtti. Sınav esnasında ise iyi bilinen ders sorularını cevaplamalarını, oyalayan soruları yanına işaret koyarak sonraya bırakmalarını ve sonra cevaplamalarını, emin olunmayan soruları cevaplamamalarını önerdi. Sınav bittikten sonra kendilerini ödüllendirmelerini, başarısız olunan konuların tespitini yaparak yanlışların doğrularına odaklanmalarını söyledi.
Anne Baba Çocuklarının Sınav ve Hayat Başarısı için Doğru Tutumu Sergilemeli
Ailelerin, çocukların kişilik gelişiminde, sosyal hayatlarında olduğu gibi okul başarısı ve sınav sonuçları üzerinde çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Psikolog Begüm Çayır, ailelere çocuklarını sorgulamadan yaklaşmalarını, başkalarıyla kıyaslamamalarını önerdi. Birçok ailenin sınav öncesinde evde olağanüstü hal ilan ettiğini örneğin misafir kabul etmediğini belirterek bu yaklaşımın çocuğun daha fazla strese girmesine sebep olduğunu açıkladı. Anlayışlı, dürüst, objektif davranmanın en doğru tutum olacağını belirterek yasaklamak yerine kısıtlamanın, beklenti içine girmek yerine güvenmenin daha doğru bir yaklaşım olacağını sözlerine ekledi.
Son olarak çocuklarına, sınavın hayatın en önemli dönüm noktasıymış gibi davranmamaları gerektiğini, insan olarak kıymetli olduğunu hissettirmelerini tavsiye etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Rehberlik Haberleri
Okulların sonuna doğru, öğrencilerin ilerleyen dönemdeki eğitim hayatlarını ve geleceklerini belirleyen sınavlar ve sınav telaşı birçok öğrenci ile birlikte velileri de etkiliyor. Çocukların geleceklerine yön veren, onlarla birlikte ailelerine de endişe veren sınav kaygısı ile baş etme yolları hakkında çeşitli bilgiler veren Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, ailelerin sınav kaygısı karşısında sergileyebilecekleri davranışların çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsetti.
Sınav Sonuçlarıyla Çocukların Kişiliğini Değerlendirmek Doğru Değil
Sınavlar okulda edinilen bilgi ve becerilerin düzeyini belirlemek için öğrencilere yapılan bir değerlendirme sistemi ve sonuçları gelecekteki eğitim hayatını etkiliyor. Bu sebeple hem çocuklar hem de onların başarılı bir gelecek inşa etmelerini isteyen aileleri için oldukça önemli. Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, aileleri, sınavların sınırlı alandaki bilgi ve becerileri değerlendirmek için yapıldığı ve çocuklarının kişiliğiyle ilgili değerlendirmemeleri konusunda uyardı. Özellikle ailelerin sınav başarısı ile ilgili yanlış tutumundan dolayı öğrencilerin sınav kaygısı yaşadığını ve panik halinde sağlıklı düşünemeyen çocukların bildiklerini unuttuğunu bu sebeple başarısız olma oranının yükseldiğini belirtti.
Sınav Kaygısı Hepimizin Hayatının Bir Parçası Olmakla Birlikte Çözülebilir Bir Durumdur
Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, bütün öğrencilerin maruz kaldığı sınav kaygısının türü belirlendiği ve doğru yönetildiği takdirde çözümlenebileceğini ifade etti. Yaşanılan kaygının sınava yeteri kadar hazırlanmamaktan kaynaklanması durumunda çözüm odaklı yaklaşımla, zamanı iyi yöneterek sınav hazırlığının tamamlanmasının faydalı olacağını, iyi hazırlanılmış bir sınav öncesi yaşanan kaygının yönetilmesi için de uzman desteğini tavsiye etti.
Sınav Kaygısı Yarattığı Duygu Durum Bozukluğu ile Hayatı Etkiler
Sınav öncesi ve esnasında yaşanan hızlı kalp atımı, terleme –titreme, dilin damağın kuruması, mide şikayetleri, baş ağrısı, ishal-kabızlık şikayetlerinin iyi hazırlanmış bir sınavı kötü etkileyeceğini belirten Psikolog Begüm Çayır, çocukların endişe, mutsuzluk, huzursuzluk, öfke-kızgınlık, korku, hayal kırıklığı, ümitsizlik mahcubiyet yaşamalarına sebep olacağını açıkladı.
Sınav Kaygısı Çözümü İçin Nedenler Belirlenmeli ve İyi Yönetilmeli
Öğrencilerin sınav kaygısı yaşamasının sebeplerinin belirlenmesinin önemli bir başlangıç olduğuna değinen Psikolog Begüm Çayır, kötü çalışma alışkanlığı, verilen görevleri erteleme, zamanı iyi kullanamama, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, ailelerinin beklentilerinin önemli etmenler olduğunu ve kaygıya neden olan faktörün tespitinden sonra ortadan kaldırılması için uzman yardımının önemli olduğunu vurguladı. Kaygıdan kurtulmak için ise “Öncelikli olarak beyinde yaratılan olumsuz düşünceleri durdurmalıyız, kendi kendimizi telkin etmeli ve iç diyalog kurmalıyız.” dedi. Başarısız, beceriksiz ve sakar olduğunu düşünmenin kişinin beyin ve sinir sistemini o yönde harekete geçirmesine sebep olduğunu ifade ederek olumlu iç konuşmaların bu durumu engellemek için faydalı olacağına dikkat çekti.
Sınav Öncesi ve Sırasında Tutum Sınav Kaygısı Yönetimi için Önemli
Medicana Sivas Hastanesi Psikolog Begüm Çayır, sınav öncesi yapılacak sporun olumlu duygular yaratmada etkili olduğunun altını çizerken, sınav yerinin önceden görülmesini, sevdikleri insanlarla iyi vakit geçirmelerini, iyi uyumalarını, iyi beslenmelerini, bir gün önceden ders çalışmayı bırakmalarını, kendilerine güven duymalarını, telaşlanmamak için sınava erken gitmelerini tavsiye etti. Sınava başlarken soru ve yönergeleri iyi okumalarının, zaman zaman duruş değiştirmenin, sınıf arkadaşlarının sınav karşısındaki tutumundan dolayı panik olmamanın faydalı olabileceğini belirtti. Sınav esnasında ise iyi bilinen ders sorularını cevaplamalarını, oyalayan soruları yanına işaret koyarak sonraya bırakmalarını ve sonra cevaplamalarını, emin olunmayan soruları cevaplamamalarını önerdi. Sınav bittikten sonra kendilerini ödüllendirmelerini, başarısız olunan konuların tespitini yaparak yanlışların doğrularına odaklanmalarını söyledi.
Anne Baba Çocuklarının Sınav ve Hayat Başarısı için Doğru Tutumu Sergilemeli
Ailelerin, çocukların kişilik gelişiminde, sosyal hayatlarında olduğu gibi okul başarısı ve sınav sonuçları üzerinde çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Psikolog Begüm Çayır, ailelere çocuklarını sorgulamadan yaklaşmalarını, başkalarıyla kıyaslamamalarını önerdi. Birçok ailenin sınav öncesinde evde olağanüstü hal ilan ettiğini örneğin misafir kabul etmediğini belirterek bu yaklaşımın çocuğun daha fazla strese girmesine sebep olduğunu açıkladı. Anlayışlı, dürüst, objektif davranmanın en doğru tutum olacağını belirterek yasaklamak yerine kısıtlamanın, beklenti içine girmek yerine güvenmenin daha doğru bir yaklaşım olacağını sözlerine ekledi.
Son olarak çocuklarına, sınavın hayatın en önemli dönüm noktasıymış gibi davranmamaları gerektiğini, insan olarak kıymetli olduğunu hissettirmelerini tavsiye etti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 16:31
Gösterim: 1784
Çocuklara gereğinden fazla hoşgörülü ve yumuşak davranmaktan kaçınılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, “Olabildiğince normal, her zamanki davranışlarımızı sürdürmeliyiz. Çünkü çocuklarımızın ihtiyacı olan şey, mümkün olduğunca normal bir iş yaptıklarına inanmalarıdır" dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında yapılan sınavlarda başarı için, çocuklara olabildiğince "normal" davranılmasının ön şart olduğunu söyledi.
Ersanlı, TEOG sınavları öncesi öğrencilerin gergin, stresli ve başarısızlık korkusu yaşadığını, bu nedenle ailelere büyük görevler düştüğünü söyledi.
Çocukların bu dönemde zor bir dönemden geçtiklerine işaret eden Ersanlı, sınavlar öncesinde motivasyonlarının artırılması gerektiğini vurguladı.
TEOG'a girecek çocukların gergin bir dönemden geçtiğini vurgulayan Ersanlı, öğrencilerin bu dönemde ergenliği de yoğun biçimde yaşadıklarını, bu durumun getirdiği birtakım sıkıntılarla mücadele ettiklerini anlattı.
Çocukların metabolizmalarında bu dönemde oldukça hızlı değişimler gerçekleştiğini dile getiren Ersanlı, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu süreçte çocuğunuzu özellikle takip edip ilgilenmek gerekiyor. Ebeveynlerin beklentileri ile çocuğun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa daha az kaygı yaşarlar. Bu zor dönemde çocuklara anlayışlı davranmak ve onları desteklemek önem taşıyor. Sınav öncesinde çocuklar kızmadıkları şeylere bu dönemde sert tepki gösterebilir. Bu durumun geçici olduğunu düşünerek çocuğunuza karşı anlayışlı olmaya çalışın. Ayrıca çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın. Her birey ayrı bir kişiliktir. Çocuğunuzu ancak gereken durumlarda kendisiyle kıyaslayabilirsiniz. Dolayısıyla TEOG, bir ölüm kalım meselesi gibi sunulmamalı. Sınav yokmuş gibi gündelik hayatın sürdürülmesi önemlidir."
Ersanlı, sınavların çocuklar üzerinde büyük bir stres unsuru olduğunun altını çizerek, TEOG'un ilk aşamasındaki stres ve gerginliğin diğer aşamalarında yaşanmamasına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Hassas süreç dengeli götürülmesi gerekir
Ebeveynlerin bu hassas süreci dengeli götürmesi gerektiğini anlatan Ersanlı, şunları kaydetti:
"Çocuklara gereğinden fazla hoşgörülü ve yumuşak davranmaktan da kaçınılmalıdır. Bu davranış biçimi onların, 'Gerçekten çok kötü bir durumla karşı karşıyayım ki bana bu derece hoşgörülü davranıyorlar' diye düşünmesine neden oluyor. Olabildiğince normal, her zamanki davranışlarımızı sürdürmeliyiz. Çünkü çocuklarımızın ihtiyacı olan şey, mümkün olduğunca normal bir iş yaptıklarına inanmalarıdır. Sınavı gözünüzde büyütmeyin ki onların da büyütmesine engel olabilesiniz. Aynı biçimde sınavı hiç önemsemiyormuş gibi de davranmayın. Onun her zaman yanında olduğunuzu, onunla ilgilendiğinizi hissettirmelisiniz."
Öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Ersanlı, sınav hakkında olumsuz düşünce ve sohbetlerden uzak durulması, moral bozacak ortamlara ve kişilere yaklaşılmamasının önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Rehberlik Haberleri
Çocuklara gereğinden fazla hoşgörülü ve yumuşak davranmaktan kaçınılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, “Olabildiğince normal, her zamanki davranışlarımızı sürdürmeliyiz. Çünkü çocuklarımızın ihtiyacı olan şey, mümkün olduğunca normal bir iş yaptıklarına inanmalarıdır" dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında yapılan sınavlarda başarı için, çocuklara olabildiğince "normal" davranılmasının ön şart olduğunu söyledi.
Ersanlı, TEOG sınavları öncesi öğrencilerin gergin, stresli ve başarısızlık korkusu yaşadığını, bu nedenle ailelere büyük görevler düştüğünü söyledi.
Çocukların bu dönemde zor bir dönemden geçtiklerine işaret eden Ersanlı, sınavlar öncesinde motivasyonlarının artırılması gerektiğini vurguladı.
TEOG'a girecek çocukların gergin bir dönemden geçtiğini vurgulayan Ersanlı, öğrencilerin bu dönemde ergenliği de yoğun biçimde yaşadıklarını, bu durumun getirdiği birtakım sıkıntılarla mücadele ettiklerini anlattı.
Çocukların metabolizmalarında bu dönemde oldukça hızlı değişimler gerçekleştiğini dile getiren Ersanlı, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu süreçte çocuğunuzu özellikle takip edip ilgilenmek gerekiyor. Ebeveynlerin beklentileri ile çocuğun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa daha az kaygı yaşarlar. Bu zor dönemde çocuklara anlayışlı davranmak ve onları desteklemek önem taşıyor. Sınav öncesinde çocuklar kızmadıkları şeylere bu dönemde sert tepki gösterebilir. Bu durumun geçici olduğunu düşünerek çocuğunuza karşı anlayışlı olmaya çalışın. Ayrıca çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın. Her birey ayrı bir kişiliktir. Çocuğunuzu ancak gereken durumlarda kendisiyle kıyaslayabilirsiniz. Dolayısıyla TEOG, bir ölüm kalım meselesi gibi sunulmamalı. Sınav yokmuş gibi gündelik hayatın sürdürülmesi önemlidir."
Ersanlı, sınavların çocuklar üzerinde büyük bir stres unsuru olduğunun altını çizerek, TEOG'un ilk aşamasındaki stres ve gerginliğin diğer aşamalarında yaşanmamasına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Hassas süreç dengeli götürülmesi gerekir
Ebeveynlerin bu hassas süreci dengeli götürmesi gerektiğini anlatan Ersanlı, şunları kaydetti:
"Çocuklara gereğinden fazla hoşgörülü ve yumuşak davranmaktan da kaçınılmalıdır. Bu davranış biçimi onların, 'Gerçekten çok kötü bir durumla karşı karşıyayım ki bana bu derece hoşgörülü davranıyorlar' diye düşünmesine neden oluyor. Olabildiğince normal, her zamanki davranışlarımızı sürdürmeliyiz. Çünkü çocuklarımızın ihtiyacı olan şey, mümkün olduğunca normal bir iş yaptıklarına inanmalarıdır. Sınavı gözünüzde büyütmeyin ki onların da büyütmesine engel olabilesiniz. Aynı biçimde sınavı hiç önemsemiyormuş gibi de davranmayın. Onun her zaman yanında olduğunuzu, onunla ilgilendiğinizi hissettirmelisiniz."
Öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Ersanlı, sınav hakkında olumsuz düşünce ve sohbetlerden uzak durulması, moral bozacak ortamlara ve kişilere yaklaşılmamasının önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Salı, 24 Kasım 2015 12:09
Gösterim: 1002
ERA Kolejleri’nden Gülçin Aşkın Çetin, TEOG’a girecek öğrenciler için bu sınavlarda en sık yapılan hataları anlattı. Sınav tekniği ve zamanı doğru kullanmanın önemine işaret eden Çetin, “Hiçbir sınavı gözünüzde büyütmeyin. Sadece kendinize inanmanız bile başarınızı yükseltecektir” diyor.
TEOG Birinci basamak sınavı yaklaşırken, hem öğrencilerimiz hem de velilerimiz için heyecanlı günler başladı. Ailelerin ve öğrencilerin büyük özveriler göstererek hazırlandıkları bu sınavda, çocuklarımızın başarılı sonuçlar alabilmesi için her aşamada motivasyon ve doğru planlama çok önemli.
Öncelikle, gençlerin sınav süreçleri ile gelişim dönemlerinin içinde en önemli yer tutan ergenlik dönemini bir arada yaşadıklarını unutmamalıyız. Çocukluktan ergenliğe geçişte, vücutlarında ve metabolizmalarında hızlı değişimler olan öğrenciler, pek çok farklı duygu içinde kaybolarak, kendilerini daha yetersiz ya da kırılgan hissedebilirler. Bunun yanı sıra fiziki ve zihinsel yorgunlukları, stres ve panik halleri, özellikle bu dönemde yükselebilir. Dolayısıyla ailelere öncelikle, TEOG sınavının yaklaşmasıyla birlikte yoğun tepkiler gösteren ve olaylara karşı toleransı düşen öğrencilerimize karşı, her zamankiden daha anlayışlı davranmalarını öneriyoruz.
Sınav Sabahı
Sınav sabahı, öğrencilerimizin günlük hayat rutinlerinin dışına çıkmamaları önemlidir. Erkenden kalkıp, kahvaltı etmeleri; kahvaltıda ayran, yoğurt, gazlı içecek, sosis, sucuk ve yağda kızarmış ağır yiyecekler gibi sınav esnasında rahatsız edebilecek gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir. Sınav öncesinde tuvalete gitmeleri, sınavdaki rahatlıkları açısından dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Dolayısıyla sınav yerine giderken, sınıfları bulmak ve tuvalet gibi ihtiyaçları giderebilmek için yeterli vakit bırakılmasına özen gösterilmelidir. Sınav sırasında öncelikle cevap kâğıdının kendilerine ait olup olmadığından, optik formdaki kişisel bilgilerin hatasız doldurulmuş olduğundan emin olmaları büyük önem taşır. Sınav esnasında da öğrencilerin, gözetmenin uyarılarını dikkatle dinlemeleri gerekmektedir.
Sınava başlamadan önce kaygılanmak normaldir. Önemli olan bu kaygının düzeyini anlamaktır. Sınav öncesinde kaygı düzeyini kontrol etmekte zorlanan öğrenciler, rehberlik çalışmalarında öğretilen nefes egzersizlerini uygulayarak rahatlamayı seçebilirler.
Nefes Egzersizi
Kaygının yükseldiğini hissettiğiniz an, burnunuzdan derin ve uzun bir nefes alın. Beş saniye ya da yapabildiğiniz kadar nefesini tutun. Sonra yavaşça ağzınızdan ses çıkartmadan sessizce nefesinizi verin. Bu seti 3 ile 5 kez tekrarlarsanız kalp atışınızın ve kaygı düzeyinizin normale döndüğünü göreceksiniz.
Sınav Esnasında
Sınav esnasında soruları tam ve dikkatle okumak çok önemlidir. Okurken hızla doğru yanıtı gördüğünüzü düşünseniz bile diğer yanıtlara da mutlaka bakın. Çözemediğiniz ya da çözdüğünüz halde yanıtı şıklarda göremediğiniz sorular varsa sakin olup yanıtlara bir kez daha bakmayı deneyin. Eğer hala emin olamadıysanız, vakit kaybetmemek adına, bu soruya işaret koyup bir sonraki soruya geçin. Sınav sonrasında zamanınız kalırsa, takıldığınız sorulara tekrar bakabilirsiniz. Değerlendirme aşamasında yanlışlar doğruları götürmediği için size en mantıklı gözüken seçeneği işaretleyebilirsiniz. Cevapları optik forma ya teker teker ya da her sayfanın sonuna geldiğinizde işaretleyin. Optik form işaretlemelerinin sınavın sonuna bırakılmaması önemlidir.
Sınav Aralarında
Öğrencilerimize sınav aralarında arkadaşlarıyla sınav değerlendirmesi yapmalarını önermiyoruz. Unutmayın ki başka bir sınav daha var. Dolayısıyla motivasyonunuzun bozulmasına izin vermeyin. Kendinize güvenin ve başarılı olacağınızdan emin olun. Herkes verdiği emeğin karşılığını alacaktır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Rehberlik Haberleri
ERA Kolejleri’nden Gülçin Aşkın Çetin, TEOG’a girecek öğrenciler için bu sınavlarda en sık yapılan hataları anlattı. Sınav tekniği ve zamanı doğru kullanmanın önemine işaret eden Çetin, “Hiçbir sınavı gözünüzde büyütmeyin. Sadece kendinize inanmanız bile başarınızı yükseltecektir” diyor.
TEOG Birinci basamak sınavı yaklaşırken, hem öğrencilerimiz hem de velilerimiz için heyecanlı günler başladı. Ailelerin ve öğrencilerin büyük özveriler göstererek hazırlandıkları bu sınavda, çocuklarımızın başarılı sonuçlar alabilmesi için her aşamada motivasyon ve doğru planlama çok önemli.
Öncelikle, gençlerin sınav süreçleri ile gelişim dönemlerinin içinde en önemli yer tutan ergenlik dönemini bir arada yaşadıklarını unutmamalıyız. Çocukluktan ergenliğe geçişte, vücutlarında ve metabolizmalarında hızlı değişimler olan öğrenciler, pek çok farklı duygu içinde kaybolarak, kendilerini daha yetersiz ya da kırılgan hissedebilirler. Bunun yanı sıra fiziki ve zihinsel yorgunlukları, stres ve panik halleri, özellikle bu dönemde yükselebilir. Dolayısıyla ailelere öncelikle, TEOG sınavının yaklaşmasıyla birlikte yoğun tepkiler gösteren ve olaylara karşı toleransı düşen öğrencilerimize karşı, her zamankiden daha anlayışlı davranmalarını öneriyoruz.
Sınav Sabahı
Sınav sabahı, öğrencilerimizin günlük hayat rutinlerinin dışına çıkmamaları önemlidir. Erkenden kalkıp, kahvaltı etmeleri; kahvaltıda ayran, yoğurt, gazlı içecek, sosis, sucuk ve yağda kızarmış ağır yiyecekler gibi sınav esnasında rahatsız edebilecek gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir. Sınav öncesinde tuvalete gitmeleri, sınavdaki rahatlıkları açısından dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Dolayısıyla sınav yerine giderken, sınıfları bulmak ve tuvalet gibi ihtiyaçları giderebilmek için yeterli vakit bırakılmasına özen gösterilmelidir. Sınav sırasında öncelikle cevap kâğıdının kendilerine ait olup olmadığından, optik formdaki kişisel bilgilerin hatasız doldurulmuş olduğundan emin olmaları büyük önem taşır. Sınav esnasında da öğrencilerin, gözetmenin uyarılarını dikkatle dinlemeleri gerekmektedir.
Sınava başlamadan önce kaygılanmak normaldir. Önemli olan bu kaygının düzeyini anlamaktır. Sınav öncesinde kaygı düzeyini kontrol etmekte zorlanan öğrenciler, rehberlik çalışmalarında öğretilen nefes egzersizlerini uygulayarak rahatlamayı seçebilirler.
Nefes Egzersizi
Kaygının yükseldiğini hissettiğiniz an, burnunuzdan derin ve uzun bir nefes alın. Beş saniye ya da yapabildiğiniz kadar nefesini tutun. Sonra yavaşça ağzınızdan ses çıkartmadan sessizce nefesinizi verin. Bu seti 3 ile 5 kez tekrarlarsanız kalp atışınızın ve kaygı düzeyinizin normale döndüğünü göreceksiniz.
Sınav Esnasında
Sınav esnasında soruları tam ve dikkatle okumak çok önemlidir. Okurken hızla doğru yanıtı gördüğünüzü düşünseniz bile diğer yanıtlara da mutlaka bakın. Çözemediğiniz ya da çözdüğünüz halde yanıtı şıklarda göremediğiniz sorular varsa sakin olup yanıtlara bir kez daha bakmayı deneyin. Eğer hala emin olamadıysanız, vakit kaybetmemek adına, bu soruya işaret koyup bir sonraki soruya geçin. Sınav sonrasında zamanınız kalırsa, takıldığınız sorulara tekrar bakabilirsiniz. Değerlendirme aşamasında yanlışlar doğruları götürmediği için size en mantıklı gözüken seçeneği işaretleyebilirsiniz. Cevapları optik forma ya teker teker ya da her sayfanın sonuna geldiğinizde işaretleyin. Optik form işaretlemelerinin sınavın sonuna bırakılmaması önemlidir.
Sınav Aralarında
Öğrencilerimize sınav aralarında arkadaşlarıyla sınav değerlendirmesi yapmalarını önermiyoruz. Unutmayın ki başka bir sınav daha var. Dolayısıyla motivasyonunuzun bozulmasına izin vermeyin. Kendinize güvenin ve başarılı olacağınızdan emin olun. Herkes verdiği emeğin karşılığını alacaktır.
Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 11:16
Gösterim: 1976

