Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, "Dershane sürecinde iyi niyetle sektör temsilcileriyle görüşürken Paralel Devlet Yapılanması'nın temsilcileri, alelen şantaj ve tehditle bize, kararlılıkla yürüttüğümüz dönüşüm sürecinden geri adım attırmaya çalıştılar" dedi.

yusuf tekin"Selam Tevhid" olarak bilinen "Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" kumpası kapsamında Paralel Devlet Yapılanması tarafından telefonlarının, ''terör örgütüne üye olmak, terör örgütü adına faaliyetlerde bulunmak'' suçlamasıyla dinlendiği iddia edilen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Paralel Devlet Yapılanması tarafından açıkça tehdit edildiğini söyledi.

Tekin, Selam Tevhid olarak bilinen soruşturma gündeme geldiğinde dinlendiğini haber sitelerinden öğrendiğini anlattı. Çok şaşırdığını ve neden dinlendiğini merak ettiğini belirten Tekin, Selam Tevhid Örgütü'nün ismini daha önce duymadığı aktardı.

Selam Tevhid Örgütü soruşturması kapsamında dinlendiğini ifade eden Tekin, şunları kaydetti:

"Bizi de o kapsamda terörist örgütün bir üyesi olarak dinlemişler. Tuhaf işte, 'merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler' misalinden bir durum bu. Paralel Terör Örgütü kendi çıkarlarına zarar veren, çıkarlarının devam etmesini engelleyen kamu görevlileri hakkında bu türden iftiralarla, bu türden mesnetsiz suçlamalarla istihbari raporlar, özel hayat telefon görüşmeleri üzerinden, hep bugüne kadar şantajlar yapmış. Bu da bu kapsamda yaptıkları bir şey. Bu dershane sürecinde biz iyi niyetle sektör temsilcileriyle görüşürken, Paralel Devlet Yapılanması'nın sektördeki temsilcileriyle de görüştüğümüzde, kendileri zaten 'sizin telefon görüşmelerinize ilişkin elimizde kayıtlar var, sizinle ilgili elimizde şu tür bilgiler var' diye söylediler. Alenen şantaj, tehditle bizi kararlıkla yürüttüğümüz dershanelerin dönüşüm sürecinden geri adım attırmaya çalıştılar. Ama başarılı olamadılar. Çok şükür bugün Paralel Devlet Yapılanması içerisine girerek devlet otoritesine karşı çıkan bu terörist örgütle mücadele, çok sağlıklı ve kararlı bir biçimde yürüyor."

Bundan vazgeçmezsen seni rezil ederiz

Telefon görüşmeleri dinlenen ve özel hayatları izlenen kamu görevlilerinin tek tek davacı olduğunu anlatan Tekin, kendisinin de soruşturma kapsamında dava açtığını ifade etti.

"Şikayetçiyiz. Umarım hukuk, kendilerine gereken cezayı verecektir" şeklinde konuşan Tekin, dönüşüm sürecinde, Bakanlıkta görüştükleri Paralel Devlet Yapılanması'nın dershane sektöründeki temsilcilerinin, kendisine net bir şekilde, "Bundan vazgeçmezsen seni rezil ederiz, vazgeçersen seni vezir yaparız. Bu kadar güçlüyüz. Devleti zaten biz yönetiyoruz. İstediğimiz her şeyi yaptırıyoruz" dediklerini aktardı.

Konuya ilişkin gerekli girişimleri yaptığını ve bu konuda soruşturmanın devam ettiğini anlatan Tekin, dershane sürecinde bir gazetede ayrıntılı şekilde, şahsi bilgisayarında kayıtlı farklı metinler üzerinden, sürmanşetten haber yayımlandığını anımsattı.

Farklı dönemde hazırlanan çalışmaların bir araya toplanarak metin oluşturulduğunu ifade eden Tekin, "Açık tehdit budur aslında" dedi.

Tekin, bu haberlerle, "Sizi sürekli gözetim altında tutuyoruz, her şeyiniz gözetim altında, her şeyinizden haberdarız" denilerek, şantaj ve tehditlerin sürdüğünü söyledi.

O dönemde fişleme iddialarının da gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Tekin, "Şu ortaya çıktı ki gazetelerinde 'fişleme' diye yayımladıkları dosyalar, kendileri tarafından oluşturulmuş. Kendi oluşturdukları bir metni, 'MEB fişleme yapıyor' iddiasıyla gazetelerinde yayımladılar ve bizim üzerimizden böyle bir karalama kampanyası yürüttüler. Buna benzer onlarca, yüzlerce haber yapıldı" ifadelerini kullandı.

TEOG sürecinde de tehdit

Liseye geçişte TEOG sisteminin uygulanacağını açıkladıklarında da Paralel Devlet Yapılanması'nın temsilcilerinin Bakanlığa gelerek, "Bunu size yaptırtmayız, bunu yapmanıza izin vermeyiz. Çünkü bunu yaparsanız dershanelerimize gelen öğrenci sayısı azalır, dershanelerimiz işlevsiz kalır, bunu size yaptırtmayacağız ve sabote edeceğiz" dediklerini aktaran Tekin, TEOG sisteminde ilk yapılan merkezi sınavların sabote edilmeye çalışıldığını ifade etti.

Tekin, "Karalama kampanyaları, sabotajlar, tehditler, bunların hepsinin bini bir para. O tarihlerde bize her gün onlarca değişik vesileyle bu türden şeyleri ulaştırdılar" açıklamasında bulundu.

Paralel Devlet Yapılanması mensupları tarafından daha önce kendisine özel telefon görüşmelerinden anekdotlar aktarıldığı için dinlendiğini tahmin ettiğini belirten Tekin, "Dinlediklerini biliyorduk zaten ama dinleme kararını bu şekilde terör örgütüyle ve kendilerinin oluşturdukları sanal bir kurgu çerçevesinde oluşturdukları... Bu şeytanın bile aklına gelmez. Ama adı üstünde terör örgütü. Terör örgütü dediğiniz şey böyle yapar aslında, kimsenin aklına gelmeyen bu türden oluşumlar yapıyorlar. 'Selam Tevhid' diye bir örgütün ismini de o gün duydum zaten. Dinlediklerini tahmin ediyorsunuz ama böyle bir gerekçeyle, mantıkla ya da böyle bir senaryoyla dinlediklerini duyduğumda çok şaşırdım gerçekten, çok şaşırdım" şeklinde konuştu.

> Paralel Yapı’dan MEB müsteşarına tehdit

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, "Dershane sürecinde iyi niyetle sektör temsilcileriyle görüşürken Paralel Devlet Yapılanması'nın temsilcileri, alelen şantaj ve tehditle bize, kararlılıkla yürüttüğümüz dönüşüm sürecinden geri adım attırmaya çalıştılar" dedi.

yusuf tekin"Selam Tevhid" olarak bilinen "Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" kumpası kapsamında Paralel Devlet Yapılanması tarafından telefonlarının, ''terör örgütüne üye olmak, terör örgütü adına faaliyetlerde bulunmak'' suçlamasıyla dinlendiği iddia edilen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Paralel Devlet Yapılanması tarafından açıkça tehdit edildiğini söyledi.

Tekin, Selam Tevhid olarak bilinen soruşturma gündeme geldiğinde dinlendiğini haber sitelerinden öğrendiğini anlattı. Çok şaşırdığını ve neden dinlendiğini merak ettiğini belirten Tekin, Selam Tevhid Örgütü'nün ismini daha önce duymadığı aktardı.

Selam Tevhid Örgütü soruşturması kapsamında dinlendiğini ifade eden Tekin, şunları kaydetti:

"Bizi de o kapsamda terörist örgütün bir üyesi olarak dinlemişler. Tuhaf işte, 'merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler' misalinden bir durum bu. Paralel Terör Örgütü kendi çıkarlarına zarar veren, çıkarlarının devam etmesini engelleyen kamu görevlileri hakkında bu türden iftiralarla, bu türden mesnetsiz suçlamalarla istihbari raporlar, özel hayat telefon görüşmeleri üzerinden, hep bugüne kadar şantajlar yapmış. Bu da bu kapsamda yaptıkları bir şey. Bu dershane sürecinde biz iyi niyetle sektör temsilcileriyle görüşürken, Paralel Devlet Yapılanması'nın sektördeki temsilcileriyle de görüştüğümüzde, kendileri zaten 'sizin telefon görüşmelerinize ilişkin elimizde kayıtlar var, sizinle ilgili elimizde şu tür bilgiler var' diye söylediler. Alenen şantaj, tehditle bizi kararlıkla yürüttüğümüz dershanelerin dönüşüm sürecinden geri adım attırmaya çalıştılar. Ama başarılı olamadılar. Çok şükür bugün Paralel Devlet Yapılanması içerisine girerek devlet otoritesine karşı çıkan bu terörist örgütle mücadele, çok sağlıklı ve kararlı bir biçimde yürüyor."

Bundan vazgeçmezsen seni rezil ederiz

Telefon görüşmeleri dinlenen ve özel hayatları izlenen kamu görevlilerinin tek tek davacı olduğunu anlatan Tekin, kendisinin de soruşturma kapsamında dava açtığını ifade etti.

"Şikayetçiyiz. Umarım hukuk, kendilerine gereken cezayı verecektir" şeklinde konuşan Tekin, dönüşüm sürecinde, Bakanlıkta görüştükleri Paralel Devlet Yapılanması'nın dershane sektöründeki temsilcilerinin, kendisine net bir şekilde, "Bundan vazgeçmezsen seni rezil ederiz, vazgeçersen seni vezir yaparız. Bu kadar güçlüyüz. Devleti zaten biz yönetiyoruz. İstediğimiz her şeyi yaptırıyoruz" dediklerini aktardı.

Konuya ilişkin gerekli girişimleri yaptığını ve bu konuda soruşturmanın devam ettiğini anlatan Tekin, dershane sürecinde bir gazetede ayrıntılı şekilde, şahsi bilgisayarında kayıtlı farklı metinler üzerinden, sürmanşetten haber yayımlandığını anımsattı.

Farklı dönemde hazırlanan çalışmaların bir araya toplanarak metin oluşturulduğunu ifade eden Tekin, "Açık tehdit budur aslında" dedi.

Tekin, bu haberlerle, "Sizi sürekli gözetim altında tutuyoruz, her şeyiniz gözetim altında, her şeyinizden haberdarız" denilerek, şantaj ve tehditlerin sürdüğünü söyledi.

O dönemde fişleme iddialarının da gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Tekin, "Şu ortaya çıktı ki gazetelerinde 'fişleme' diye yayımladıkları dosyalar, kendileri tarafından oluşturulmuş. Kendi oluşturdukları bir metni, 'MEB fişleme yapıyor' iddiasıyla gazetelerinde yayımladılar ve bizim üzerimizden böyle bir karalama kampanyası yürüttüler. Buna benzer onlarca, yüzlerce haber yapıldı" ifadelerini kullandı.

TEOG sürecinde de tehdit

Liseye geçişte TEOG sisteminin uygulanacağını açıkladıklarında da Paralel Devlet Yapılanması'nın temsilcilerinin Bakanlığa gelerek, "Bunu size yaptırtmayız, bunu yapmanıza izin vermeyiz. Çünkü bunu yaparsanız dershanelerimize gelen öğrenci sayısı azalır, dershanelerimiz işlevsiz kalır, bunu size yaptırtmayacağız ve sabote edeceğiz" dediklerini aktaran Tekin, TEOG sisteminde ilk yapılan merkezi sınavların sabote edilmeye çalışıldığını ifade etti.

Tekin, "Karalama kampanyaları, sabotajlar, tehditler, bunların hepsinin bini bir para. O tarihlerde bize her gün onlarca değişik vesileyle bu türden şeyleri ulaştırdılar" açıklamasında bulundu.

Paralel Devlet Yapılanması mensupları tarafından daha önce kendisine özel telefon görüşmelerinden anekdotlar aktarıldığı için dinlendiğini tahmin ettiğini belirten Tekin, "Dinlediklerini biliyorduk zaten ama dinleme kararını bu şekilde terör örgütüyle ve kendilerinin oluşturdukları sanal bir kurgu çerçevesinde oluşturdukları... Bu şeytanın bile aklına gelmez. Ama adı üstünde terör örgütü. Terör örgütü dediğiniz şey böyle yapar aslında, kimsenin aklına gelmeyen bu türden oluşumlar yapıyorlar. 'Selam Tevhid' diye bir örgütün ismini de o gün duydum zaten. Dinlediklerini tahmin ediyorsunuz ama böyle bir gerekçeyle, mantıkla ya da böyle bir senaryoyla dinlediklerini duyduğumda çok şaşırdım gerçekten, çok şaşırdım" şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Kasım 2015 16:12

Gösterim: 1019

AFAD koordinasyonunda, okulda eğitim görmeleri sağlanan Suriyeli ve Iraklı çocuk sayısı 300 bine yaklaştı. Sayının, yıl sonuna kadar 460 bini bulması hedefleniyor.

suriyeli irakliBaşbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, Türkiye'deki Suriye ve Iraklı çocukların 300 bine yakınının okulla buluşturulduğu belirtildi.

AFAD'dan yapılan açıklamada, Türkiye'de bulunan Suriyeli ve Iraklı çocukların, eğitim öğretim faaliyetlerine katılabilmeleri için yoğun çaba harcandığı ifade edildi.

Bu kapsamda 300 bine yakın Suriyeli ve Iraklı çocuğun AFAD koordinasyonunda eğitim görmelerinin sağlandığı bildirilen açıklamada, eğitimlerin AFAD barınma merkezleri, 305 geçici eğitim merkezi ile 81 ilde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda gerçekleştirildiği kaydedildi.

Açıklamada, okula gitmeleri sağlanan Suriyeli ve Iraklı çocuk sayısının yıl sonuna kadar 460 bine ulaşmasının hedeflendiği belirtildi.

Öğrencilerin dil sorunu yaşamamaları için 9 bin 369 Arap öğretmenin eğitim öğretim faaliyetlerinde görev almasının sağlandığına işaret edilen açıklamada, bu kapsamda çocuklara ülkelerindeki müfredatla uyumlu eğitim verildiği vurgulandı.

Açıklamada, Suriyeli ve Iraklı çocukların eğitimi için oluşturulan mevzuat nedeniyle, eğitim öğretim hizmetleri karşılığında herhangi maddi bedel alınmadığı bildirildi.

> Okullu olan Suriyeli ve Iraklı çocuk sayısı artıyor

AFAD koordinasyonunda, okulda eğitim görmeleri sağlanan Suriyeli ve Iraklı çocuk sayısı 300 bine yaklaştı. Sayının, yıl sonuna kadar 460 bini bulması hedefleniyor.

suriyeli irakliBaşbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, Türkiye'deki Suriye ve Iraklı çocukların 300 bine yakınının okulla buluşturulduğu belirtildi.

AFAD'dan yapılan açıklamada, Türkiye'de bulunan Suriyeli ve Iraklı çocukların, eğitim öğretim faaliyetlerine katılabilmeleri için yoğun çaba harcandığı ifade edildi.

Bu kapsamda 300 bine yakın Suriyeli ve Iraklı çocuğun AFAD koordinasyonunda eğitim görmelerinin sağlandığı bildirilen açıklamada, eğitimlerin AFAD barınma merkezleri, 305 geçici eğitim merkezi ile 81 ilde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda gerçekleştirildiği kaydedildi.

Açıklamada, okula gitmeleri sağlanan Suriyeli ve Iraklı çocuk sayısının yıl sonuna kadar 460 bine ulaşmasının hedeflendiği belirtildi.

Öğrencilerin dil sorunu yaşamamaları için 9 bin 369 Arap öğretmenin eğitim öğretim faaliyetlerinde görev almasının sağlandığına işaret edilen açıklamada, bu kapsamda çocuklara ülkelerindeki müfredatla uyumlu eğitim verildiği vurgulandı.

Açıklamada, Suriyeli ve Iraklı çocukların eğitimi için oluşturulan mevzuat nedeniyle, eğitim öğretim hizmetleri karşılığında herhangi maddi bedel alınmadığı bildirildi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Kasım 2015 14:56

Gösterim: 1063

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bilişimci ve uzman olmak üzere yeni 6 sözleşmeli personel istihdam edecek.

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, kurum, sözleşmeli olarak 4 ileri seviyede yazılım uzmanı, 1 sistem ve ağ uzmanı ile İngilizce çeviri için 1 tercüman alacak.

Yazılım ile sistem ve ağ uzmanları, KPSSP3 puanının yüzde 70'i ile yabancı dil puanının yüzde 30'unun toplamıyla yapılacak sıralamaya göre, en yüksek puanlıdan başlanarak, alınacak personel sayısının 10 katı aday arasından işe yerleştirilecek.

Çeviri yapacak uzman personel ise yine 10 katı aday arasından sözlü sınavdaki başarı sırasına göre işe alınacak.

Başvurular, ilanın ulusal basında yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde YÖK'e elden ya da posta yoluyla yapılabilecek.

İncelenen başvurular arasında gerçekleştirilecek sıralamaya göre, sözlü sınava girecek adayların listesi, sınav yeri ve tarihi, "www.yok.gov.tr" internet adresinden duyurulacak. Adaylara ayrıca yazılı bildirim ve tebligatta bulunulmayacak.

> YÖK sözleşmeli personel alacak

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bilişimci ve uzman olmak üzere yeni 6 sözleşmeli personel istihdam edecek.

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, kurum, sözleşmeli olarak 4 ileri seviyede yazılım uzmanı, 1 sistem ve ağ uzmanı ile İngilizce çeviri için 1 tercüman alacak.

Yazılım ile sistem ve ağ uzmanları, KPSSP3 puanının yüzde 70'i ile yabancı dil puanının yüzde 30'unun toplamıyla yapılacak sıralamaya göre, en yüksek puanlıdan başlanarak, alınacak personel sayısının 10 katı aday arasından işe yerleştirilecek.

Çeviri yapacak uzman personel ise yine 10 katı aday arasından sözlü sınavdaki başarı sırasına göre işe alınacak.

Başvurular, ilanın ulusal basında yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde YÖK'e elden ya da posta yoluyla yapılabilecek.

İncelenen başvurular arasında gerçekleştirilecek sıralamaya göre, sözlü sınava girecek adayların listesi, sınav yeri ve tarihi, "www.yok.gov.tr" internet adresinden duyurulacak. Adaylara ayrıca yazılı bildirim ve tebligatta bulunulmayacak.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 14:39

Gösterim: 1027

İnsani Dayanışma ve Kalkınma Derneği tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli çocuklar için yaptırılan 7 derslikli okul hizmete girdi.

suriyeli hatayİnsani Dayanışma ve Kalkınma Derneği (İDKA) tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli çocuklar için yaptırılan 7 derslikli okul hizmete girdi.

İDKA Başkanı Abdurrazzak İldiz, Suriyeli çocukların en temel ihtiyaçlarından birinin de eğitim olduğunu söyledi.

İç savaştan kaçarak Reyhanlı'ya gelen Suriyeli ailelerin çocuklarına yönelik çalışmalar kapsamında Harran Mahallesi'nde bir binayı okula dönüştürdüklerini ifade eden İldiz, "Cavahir Al Şam" adı verilen okulda 150 öğrencinin eğitim alacağını kaydetti

Suriyeli öğrencilerin defter, kalem gibi kırtasiye malzemelerinin yanı sıra sıraya ihtiyacı olduğunu ifade eden İldiz, hayırseverlere destek çağrısında bulundu.

> Hatay’da Suriyeli çocuklara 7 derslikli okul

İnsani Dayanışma ve Kalkınma Derneği tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli çocuklar için yaptırılan 7 derslikli okul hizmete girdi.

suriyeli hatayİnsani Dayanışma ve Kalkınma Derneği (İDKA) tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli çocuklar için yaptırılan 7 derslikli okul hizmete girdi.

İDKA Başkanı Abdurrazzak İldiz, Suriyeli çocukların en temel ihtiyaçlarından birinin de eğitim olduğunu söyledi.

İç savaştan kaçarak Reyhanlı'ya gelen Suriyeli ailelerin çocuklarına yönelik çalışmalar kapsamında Harran Mahallesi'nde bir binayı okula dönüştürdüklerini ifade eden İldiz, "Cavahir Al Şam" adı verilen okulda 150 öğrencinin eğitim alacağını kaydetti

Suriyeli öğrencilerin defter, kalem gibi kırtasiye malzemelerinin yanı sıra sıraya ihtiyacı olduğunu ifade eden İldiz, hayırseverlere destek çağrısında bulundu.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 15:07

Gösterim: 1318

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 77. yılında Anıtkabir'de düzenlenen devlet töreniyle anıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne; "Dahili ve harici bedhahlara rağmen Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız" ifadelerini yazdı.

ataturk anmaTürkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 77. yılında Anıtkabir'de düzenlenen devlet töreniyle anıldı.

Anıtkabir'deki tören, saat 08.55'de devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşü ile başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş ve Cevdet Yılmaz, yüksek yargı organlarının başkanları, Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi partilerin temsilcileri, bürokratlar ve diğer devlet erkanı yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı beyaz karanfillerden oluşan ay yıldızlı çelengi, Atatürk'ün mozolesine bıraktı. Atatürk'ün 77 yıl önce ebediyete intikal ettiği saat olan 09.05'de “ti” sesi ve sirenler eşliğinde bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu.

Saygı duruşu sırasında gönderdeki Türk bayrağı da yarıya indirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokolde yer alan devlet erkanı daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deftere şunları yazdı:

"Aziz Atatürk, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi olarak vefatınızın 77. yıl dönümünde şahsınızı bir kez daha hürmetle yad ediyoruz. Cumhuriyetimizin ilanının 92. yıl dönümünü geride bıraktığımız bu dönemde, bize işaret ettiğiniz 'muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma' hedefi doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. 'Dahili ve harici bedhahlara' rağmen Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız.

Bu vesileyle şahsınız ve silah arkadaşlarınızla birlikte tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti, inşallah ilelebet payidar kalacaktır. Ruhun şad olsun."

Devlet töreninin ardından Anıtkabir, halkın ziyaretine açıldı.

> Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk anıldı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 77. yılında Anıtkabir'de düzenlenen devlet töreniyle anıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne; "Dahili ve harici bedhahlara rağmen Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız" ifadelerini yazdı.

ataturk anmaTürkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 77. yılında Anıtkabir'de düzenlenen devlet töreniyle anıldı.

Anıtkabir'deki tören, saat 08.55'de devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşü ile başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş ve Cevdet Yılmaz, yüksek yargı organlarının başkanları, Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi partilerin temsilcileri, bürokratlar ve diğer devlet erkanı yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı beyaz karanfillerden oluşan ay yıldızlı çelengi, Atatürk'ün mozolesine bıraktı. Atatürk'ün 77 yıl önce ebediyete intikal ettiği saat olan 09.05'de “ti” sesi ve sirenler eşliğinde bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu.

Saygı duruşu sırasında gönderdeki Türk bayrağı da yarıya indirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokolde yer alan devlet erkanı daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deftere şunları yazdı:

"Aziz Atatürk, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi olarak vefatınızın 77. yıl dönümünde şahsınızı bir kez daha hürmetle yad ediyoruz. Cumhuriyetimizin ilanının 92. yıl dönümünü geride bıraktığımız bu dönemde, bize işaret ettiğiniz 'muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma' hedefi doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. 'Dahili ve harici bedhahlara' rağmen Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız.

Bu vesileyle şahsınız ve silah arkadaşlarınızla birlikte tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti, inşallah ilelebet payidar kalacaktır. Ruhun şad olsun."

Devlet töreninin ardından Anıtkabir, halkın ziyaretine açıldı.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 11:58

Gösterim: 1070


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.