Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı, e-kayıt sistemi ile kayıtları alınan 66 ay ve üzeri çocuklar için velilerden gelen kaydın bir yıl ertelenmesi talebini, tıbbi tanılı rapor ile kabul edecek.

Çocuğunuzun hangi okula kaydedildiğini tıklayın öğrenin

Kayıt erteleme işlemine MEB’den raporlu koşulMilli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim öğretim yılı e-kayıt uygulaması ile ilgili sıkça sorulan sorulara cevap verdi. Buna göre, 2006 doğumlular ile 2007 Ocak-Mart doğumlu çocukların tamamı ve 2007 Nisan-Eylül doğumlulardan velisinin isteği olan tüm çocukların birinci sınıfa kayıtları otomatik olarak yapıldı. 2007 Nisan-Eylül doğumlu çocuklar, ikametlerine uygun ilkokullara geçici olarak yerleştirildi. Bu kapsamda, çocuğunu birinci sınıfa göndermek isteyen velilerin okula yazılı istekte bulunması yeterli olacak.

Kaydı hiçbir okulda gözükmeyen çocukların velileri, öncelikli ilçe nüfus müdürlüğüne giderek adres kontrolü yaptıracak. Daha sonra ilçe milli eğitim müdürlüğüne giderek yetkilileri bilgilendirecek. İlgililer, ilçe adres havuzundaki adresleri ilgili okullarla ilişkilendirecek.

Velilerden gelebilecek öğrencilerin kayıtlarının bir yıl ertelenmesi istekleri, tıbbi tanılı raporla kabul edilecek. Buna göre, yaşça kayıt hakkını elde eden ancak bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş olup okula uyum sağlayamayan 66 ay ve üzeri çocuklar, kasım ayı sonuna kadar sağlık kurumlarından verilen bedenen veya zihnen gelişmemiş tıbbi tanılı rapor üzerine, okul öncesi eğitime yönlendirilebilecek veya kayıtları bir yıl ertelenebilecek.

E-kayıt yerleştirmesi, aynı zamanda kesin kayıt anlamına da gelecek. Veliler, kesin kayıt için ek herhangi bir belge götürmeyecek. Eylül ayı başında okul idaresine başvurarak çocuğunu bu okula göndereceğini beyan edecek veli, kayıt için herhangi bir ücret ödemeyecek.

Şehit-muharip gazi çocukları ile özel eğitim öğrencilerinin kayıtları, sistemde yerleştirilen okulda yapıldıktan sonra Eylül ayı başı itibariyle istedikleri okula nakledilebilecek.

1. SINIFLARI UYUM PROGRAMI 10 EYLÜL'DE BAŞLAYACAK

Okullar, 17 Eylül Pazartesi günü, 1. sınıfların uyum programı ise 10 Eylül'de başlayacak. Öğrencilerin şubeleri ve öğretmenleri, ilgili okul yönetimi tarafından okullar açılmadan önce belirlenecek. Okulun fiziki şartlarına göre, aynı yaş grubundaki öğrencilerin aynı sınıflara yerleştirilmeleri okul yönetimleri tarafından değerlendirilebilecek.

(zaman)

> Kayıt erteleme işlemine MEB’den raporlu koşul

Milli Eğitim Bakanlığı, e-kayıt sistemi ile kayıtları alınan 66 ay ve üzeri çocuklar için velilerden gelen kaydın bir yıl ertelenmesi talebini, tıbbi tanılı rapor ile kabul edecek.

Çocuğunuzun hangi okula kaydedildiğini tıklayın öğrenin

Kayıt erteleme işlemine MEB’den raporlu koşulMilli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim öğretim yılı e-kayıt uygulaması ile ilgili sıkça sorulan sorulara cevap verdi. Buna göre, 2006 doğumlular ile 2007 Ocak-Mart doğumlu çocukların tamamı ve 2007 Nisan-Eylül doğumlulardan velisinin isteği olan tüm çocukların birinci sınıfa kayıtları otomatik olarak yapıldı. 2007 Nisan-Eylül doğumlu çocuklar, ikametlerine uygun ilkokullara geçici olarak yerleştirildi. Bu kapsamda, çocuğunu birinci sınıfa göndermek isteyen velilerin okula yazılı istekte bulunması yeterli olacak.

Kaydı hiçbir okulda gözükmeyen çocukların velileri, öncelikli ilçe nüfus müdürlüğüne giderek adres kontrolü yaptıracak. Daha sonra ilçe milli eğitim müdürlüğüne giderek yetkilileri bilgilendirecek. İlgililer, ilçe adres havuzundaki adresleri ilgili okullarla ilişkilendirecek.

Velilerden gelebilecek öğrencilerin kayıtlarının bir yıl ertelenmesi istekleri, tıbbi tanılı raporla kabul edilecek. Buna göre, yaşça kayıt hakkını elde eden ancak bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş olup okula uyum sağlayamayan 66 ay ve üzeri çocuklar, kasım ayı sonuna kadar sağlık kurumlarından verilen bedenen veya zihnen gelişmemiş tıbbi tanılı rapor üzerine, okul öncesi eğitime yönlendirilebilecek veya kayıtları bir yıl ertelenebilecek.

E-kayıt yerleştirmesi, aynı zamanda kesin kayıt anlamına da gelecek. Veliler, kesin kayıt için ek herhangi bir belge götürmeyecek. Eylül ayı başında okul idaresine başvurarak çocuğunu bu okula göndereceğini beyan edecek veli, kayıt için herhangi bir ücret ödemeyecek.

Şehit-muharip gazi çocukları ile özel eğitim öğrencilerinin kayıtları, sistemde yerleştirilen okulda yapıldıktan sonra Eylül ayı başı itibariyle istedikleri okula nakledilebilecek.

1. SINIFLARI UYUM PROGRAMI 10 EYLÜL'DE BAŞLAYACAK

Okullar, 17 Eylül Pazartesi günü, 1. sınıfların uyum programı ise 10 Eylül'de başlayacak. Öğrencilerin şubeleri ve öğretmenleri, ilgili okul yönetimi tarafından okullar açılmadan önce belirlenecek. Okulun fiziki şartlarına göre, aynı yaş grubundaki öğrencilerin aynı sınıflara yerleştirilmeleri okul yönetimleri tarafından değerlendirilebilecek.

(zaman)

Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 10:10

Gösterim: 2649

Sivas İdare Mahkemesi, daha önce Din Kültürü dersinden muaf kıldığı Rojda Pakka'nın, "Yeni müfredatta Alevilik de var. Dersi almasına engel kalmadı" dedi.

Alevilik müfredata girdi muafiyet kalktıErzincan'da yaşayan Pakkan ailesi, çocukları Rojda Pakkan ilköğretim 7 ve 8'inci sınıfta okurken, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verip çocuklarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nden muaf tutulmasını istemişlerdi. Milli Eğitim Müdürlüğü, ailenin bu talebini reddetmişti. Aile de bunun üzerine Milli Eğitim'in "ret" kararının kaldırılması için Sivas İdare Mahkemesi'ne başvurmuştu. İdare Mahkemesi, Erzincan Milli Eğitim Müdürlüğü'nün "ret" kararını kaldırmış ve Rojda'nın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nden muaf tutulmasına karar vermişti. Pakkan geçen yıl Erzincan Milliyet Anadolu Öğretmen Lisesi'ni kazandı. Rojda'nın ailesi çocuklarının lisede de Din Kültürü Dersi'nden muaf tutulması için yeniden başvurdu. Milli Eğitim Müdürlüğü talebi reddetince olay yine Sivas İdare Mahkemesi'ne geldi. Ancak mahkeme bu kez muaf tutulmaması yönünde karar aldı. Kararını Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin müfredatının değişmesine dayandıran mahkeme, yeni müfredatının dinsel çeşitlilik dikkate alınarak değiştirildiğini belirtildi. Kararda Ortaöğretim 9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabıyla ilgili bilirkişi raporunda, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli gibi önelmi Alevi şahsiyetleriyle ilgili bilgiler verildiği ve Bektaşi Erkânnamesi'nden alıntı yapıldığının belirtildiği kaydedildi.

(sabah)

> Alevilik müfredata girdi muafiyet kalktı

Sivas İdare Mahkemesi, daha önce Din Kültürü dersinden muaf kıldığı Rojda Pakka'nın, "Yeni müfredatta Alevilik de var. Dersi almasına engel kalmadı" dedi.

Alevilik müfredata girdi muafiyet kalktıErzincan'da yaşayan Pakkan ailesi, çocukları Rojda Pakkan ilköğretim 7 ve 8'inci sınıfta okurken, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verip çocuklarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nden muaf tutulmasını istemişlerdi. Milli Eğitim Müdürlüğü, ailenin bu talebini reddetmişti. Aile de bunun üzerine Milli Eğitim'in "ret" kararının kaldırılması için Sivas İdare Mahkemesi'ne başvurmuştu. İdare Mahkemesi, Erzincan Milli Eğitim Müdürlüğü'nün "ret" kararını kaldırmış ve Rojda'nın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nden muaf tutulmasına karar vermişti. Pakkan geçen yıl Erzincan Milliyet Anadolu Öğretmen Lisesi'ni kazandı. Rojda'nın ailesi çocuklarının lisede de Din Kültürü Dersi'nden muaf tutulması için yeniden başvurdu. Milli Eğitim Müdürlüğü talebi reddetince olay yine Sivas İdare Mahkemesi'ne geldi. Ancak mahkeme bu kez muaf tutulmaması yönünde karar aldı. Kararını Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin müfredatının değişmesine dayandıran mahkeme, yeni müfredatının dinsel çeşitlilik dikkate alınarak değiştirildiğini belirtildi. Kararda Ortaöğretim 9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabıyla ilgili bilirkişi raporunda, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli gibi önelmi Alevi şahsiyetleriyle ilgili bilgiler verildiği ve Bektaşi Erkânnamesi'nden alıntı yapıldığının belirtildiği kaydedildi.

(sabah)

Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 10:01

Gösterim: 2022

Puanı hesaplanan LYS adaylarının sayısındaki ciddi azalma tartışma yarattı. Eğitim uzmanları '300 bine yakın aday nereye kayboldu' derken ÖSYM dün 'hata yok' dedi.

93 - 94 doğumluların zekalarını ne etkilediÜniversiteye  giriş sınavının sonuçları açıklandı ve 3 Ağustos'a kadar sürecek tercih dönemi başladı. Ancak puan hesaplamasında yanlış yapıldı iddiaları büyük tartışma başlattı. 871 bin 313 adayın girdiği LYS'de özellikle TM ve TS puan türlerinde 180 barajını aşıp puanı hesaplanan aday sayısındaki büyük düşüş eğitim uzmanlarının dikkatini çekti. Ortadaki tablo, iki yıl arasında puanları hesaplanan öğrenci sayıları arasında 200 ila 300 bin aday gibi bir fark ortaya koydu Bir başka veri 2011 LYS'de  TM bölümünden sınava giren ve MF puanı hesaplanan aday sayısı 89 - 103 bin iken bu yıl bu rakam 4 bin - 26 bin aralığına düştü. İddialar, 'Bazı puan türlerinde adayların puanlarının hiç hesaplanmadığı ya da hesapta yanlış baz alındığı yönündeydi. Bu nedenle 100 bin adayın başarı sırasının değişebileceği öne sürüldü. ÖSYM dün bu iddialara yanıt verdi:  İddialar üzerine sınav sonuçları yeniden incelenmiş olup, puan ve başarı sırası hesaplamalarında herhangi bir hata bulunmadı. Adayların sonuç bilgilerinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.'

DEMİR İSTİFA ETMELİ

Eğitim- Sen Merkez Yürütme Kurulu şu açıklamayı yaptı: İki sınav arasındaki barajı aşan aday sayılarındaki uçurum, iddiaları güçlendirir nitelikte. Bu nedenle ÖSYM derhal açıklama yapmalı, şayet iddialar doğruysa ÖSYM Başkanı Ali Demir derhal görevinden istifa etmeli.

ÖSYM açıklamasına itibar edin

EĞİTİM Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise iddialara ilişkin açıklamasında ÖSYM'yi savundu. Özer, 'Yanlış varsa mutlaka üzerine gidilmeli ve düzeltilmelidir. Ancak yanlış bilgi içeren açıklamalarla öğrenciler bulunmadığının belirlendiğini bildirdi. Öğrencilerimiz de ÖSYM'nin yaptığı açıklamaya itibar etmeli, ÖSYM de bu tür haberlerin oluşmaması için çok daha dikkatli olmalıdır' dedi.

Genel başarı bu kadar düşmedi

Turgay Polat (Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı)

Bu yıl bazı puan türlerinde tercih hakkı kazanan aday sayısında inanılmaz bir düşüş var. Biz bir hata vardır demedik. Ama ÖSYM'ye bu kadar düşüşün gerekçesini sorduk. Bu sadece 'sınav çok zordu' diyerek cevaplanamaz.  Şöyle bir sonuç var ortada: Geçen yıl MF türünde 375 bin aday tercih hakkı kazanmış yani 180 baraj puanını aşmış. Bu yıla bakıyoruz MF'de tercih hakkı kazanan aday sayısı 245 bin. TM'de geçen yıl tercih hakkı kazanan aday sayısı 645 bin iken bu sayı 400 bine düşmüş. Yine TS puan türünde 609 binden 310 bine inmiş. Yine başarı sıralarına baktığımızda MF'de 2900 başarı sırası olan adayın TM'de 30 binlerde olması gerekiren 270 bininci olmuş. Geçen yıl lisede TM okuyup MF puanı hesaplanan aday sayısı 130 bin iken bu sayı bu yıl 12 bin olmuş. Arada büyük bir tutarsızlık var. Bu kadar büyük düşüş olmaz. Çünkü başarı ortalamaları bu kadar düşmedi.

93 - 94 doğumluların zekalarını ne etkiledi

Prof. Deniz Ülke Arıboğan LYS tartışmalarını Twitter'dan şöyle eleştirdi:  t Toplam 1.8 milyon genç üniversite yarışına giriyor. Alileleriyle birlikte etkilenen insan sayısı 5-6 milyon. Beceriksizlik tolere edilir mi? Geçen yıllarda sınava girenlerin % 75-80'i barajı geçerken bu yıl % 51'i geçememiş. t ÖSYM herhangi bir hata bulamamış olduğuna göre 1994-1993 yılları arasında doğanların zekalarını etkileyen astrolojik bir bulgu olmalı:) t  Puanı yanlış hesaplamadıysanız, barajı yanlış yere kurdunuz,barajı doğru kurduysanız soruları zor sordunuz. Bir şey yaptınız işte sonuç belli!

(akşam)

> 300 bin kayıp öğrenci çıkın ortaya!

Puanı hesaplanan LYS adaylarının sayısındaki ciddi azalma tartışma yarattı. Eğitim uzmanları '300 bine yakın aday nereye kayboldu' derken ÖSYM dün 'hata yok' dedi.

93 - 94 doğumluların zekalarını ne etkilediÜniversiteye  giriş sınavının sonuçları açıklandı ve 3 Ağustos'a kadar sürecek tercih dönemi başladı. Ancak puan hesaplamasında yanlış yapıldı iddiaları büyük tartışma başlattı. 871 bin 313 adayın girdiği LYS'de özellikle TM ve TS puan türlerinde 180 barajını aşıp puanı hesaplanan aday sayısındaki büyük düşüş eğitim uzmanlarının dikkatini çekti. Ortadaki tablo, iki yıl arasında puanları hesaplanan öğrenci sayıları arasında 200 ila 300 bin aday gibi bir fark ortaya koydu Bir başka veri 2011 LYS'de  TM bölümünden sınava giren ve MF puanı hesaplanan aday sayısı 89 - 103 bin iken bu yıl bu rakam 4 bin - 26 bin aralığına düştü. İddialar, 'Bazı puan türlerinde adayların puanlarının hiç hesaplanmadığı ya da hesapta yanlış baz alındığı yönündeydi. Bu nedenle 100 bin adayın başarı sırasının değişebileceği öne sürüldü. ÖSYM dün bu iddialara yanıt verdi:  İddialar üzerine sınav sonuçları yeniden incelenmiş olup, puan ve başarı sırası hesaplamalarında herhangi bir hata bulunmadı. Adayların sonuç bilgilerinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.'

DEMİR İSTİFA ETMELİ

Eğitim- Sen Merkez Yürütme Kurulu şu açıklamayı yaptı: İki sınav arasındaki barajı aşan aday sayılarındaki uçurum, iddiaları güçlendirir nitelikte. Bu nedenle ÖSYM derhal açıklama yapmalı, şayet iddialar doğruysa ÖSYM Başkanı Ali Demir derhal görevinden istifa etmeli.

ÖSYM açıklamasına itibar edin

EĞİTİM Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise iddialara ilişkin açıklamasında ÖSYM'yi savundu. Özer, 'Yanlış varsa mutlaka üzerine gidilmeli ve düzeltilmelidir. Ancak yanlış bilgi içeren açıklamalarla öğrenciler bulunmadığının belirlendiğini bildirdi. Öğrencilerimiz de ÖSYM'nin yaptığı açıklamaya itibar etmeli, ÖSYM de bu tür haberlerin oluşmaması için çok daha dikkatli olmalıdır' dedi.

Genel başarı bu kadar düşmedi

Turgay Polat (Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı)

Bu yıl bazı puan türlerinde tercih hakkı kazanan aday sayısında inanılmaz bir düşüş var. Biz bir hata vardır demedik. Ama ÖSYM'ye bu kadar düşüşün gerekçesini sorduk. Bu sadece 'sınav çok zordu' diyerek cevaplanamaz.  Şöyle bir sonuç var ortada: Geçen yıl MF türünde 375 bin aday tercih hakkı kazanmış yani 180 baraj puanını aşmış. Bu yıla bakıyoruz MF'de tercih hakkı kazanan aday sayısı 245 bin. TM'de geçen yıl tercih hakkı kazanan aday sayısı 645 bin iken bu sayı 400 bine düşmüş. Yine TS puan türünde 609 binden 310 bine inmiş. Yine başarı sıralarına baktığımızda MF'de 2900 başarı sırası olan adayın TM'de 30 binlerde olması gerekiren 270 bininci olmuş. Geçen yıl lisede TM okuyup MF puanı hesaplanan aday sayısı 130 bin iken bu sayı bu yıl 12 bin olmuş. Arada büyük bir tutarsızlık var. Bu kadar büyük düşüş olmaz. Çünkü başarı ortalamaları bu kadar düşmedi.

93 - 94 doğumluların zekalarını ne etkiledi

Prof. Deniz Ülke Arıboğan LYS tartışmalarını Twitter'dan şöyle eleştirdi:  t Toplam 1.8 milyon genç üniversite yarışına giriyor. Alileleriyle birlikte etkilenen insan sayısı 5-6 milyon. Beceriksizlik tolere edilir mi? Geçen yıllarda sınava girenlerin % 75-80'i barajı geçerken bu yıl % 51'i geçememiş. t ÖSYM herhangi bir hata bulamamış olduğuna göre 1994-1993 yılları arasında doğanların zekalarını etkileyen astrolojik bir bulgu olmalı:) t  Puanı yanlış hesaplamadıysanız, barajı yanlış yere kurdunuz,barajı doğru kurduysanız soruları zor sordunuz. Bir şey yaptınız işte sonuç belli!

(akşam)

Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 09:20

Gösterim: 2022

Bu yıl LYS'ye giren 1 milyon 900 bin öğrenciden sadece yarısının 180 puan barajını açması nedeniyle, barajın 165'e çekilmesi gündemde.

LYS Barajı 165'e çekilecek mi?YÖK, Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) barajı geçen öğrenci sayısındaki düşüş nedeniyle üniversite kontenjanlarının boş kalacağı endişesi üzerine harekete geçti.

YÖK, LYS’ de, tercih yapmak için gerekli olan 180 baraj puanını 165’e düşürmeyi gündemine aldı. Baraj puanının düşmesiyle üniversitelerde boş kontenjan kalmayacak.

Akşam gazetesinden Esra Kaya'nın haberine göre, sınavı geçerli sayılan yaklaşık2 milyon genci ilgilendiren bu çözüm, önümüzdeki günlerde toplanacak YÖK Genel Kurulu’nda değerlendirilecek.

Üniversite sınav sonuçlarını YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’ya sunan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu durumun, geçen yıl uygulanan katsayı hesabının kaldırılmasından kaynaklandığını belirterek, bu nedenle çok sayıda kontenjan açığının ortaya çıkacağını bildirdi.

Geçen yıllarda katsayılar 0.15’e çarpılırken bu sene tüm öğrencilerinki 0.12ile çarpıldı. Böylelikle genelde adayların puanında yaklaşık 15 puanlık düşüş meydana geldi. Çetinsaya, önümüzdeki günlerde Genel Kurul’u toplayarak baraj puanının 180’den 165’e indirilmesini gündeme alacak.

KONTENJAN SORUNU BİTECEK

Eski ÖSYM Yürütme Kurulu üyesi de olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu, “Toplam puan 575 iken 560’a düştü. Yani puanlarda diğer etkilerden bağımsız olarak 15 puan geriledi. Bu çerçevede YÖK’ün tercihte taban puanlarını180 yerine 165’e çekmesi son derece rasyonel olacaktır. Böylelikle üniversitelerin boş kontenjan sorunu bitecek” dedi. (Akşam)

> LYS Barajı 165'e çekilecek mi?

Bu yıl LYS'ye giren 1 milyon 900 bin öğrenciden sadece yarısının 180 puan barajını açması nedeniyle, barajın 165'e çekilmesi gündemde.

LYS Barajı 165'e çekilecek mi?YÖK, Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) barajı geçen öğrenci sayısındaki düşüş nedeniyle üniversite kontenjanlarının boş kalacağı endişesi üzerine harekete geçti.

YÖK, LYS’ de, tercih yapmak için gerekli olan 180 baraj puanını 165’e düşürmeyi gündemine aldı. Baraj puanının düşmesiyle üniversitelerde boş kontenjan kalmayacak.

Akşam gazetesinden Esra Kaya'nın haberine göre, sınavı geçerli sayılan yaklaşık2 milyon genci ilgilendiren bu çözüm, önümüzdeki günlerde toplanacak YÖK Genel Kurulu’nda değerlendirilecek.

Üniversite sınav sonuçlarını YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’ya sunan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bu durumun, geçen yıl uygulanan katsayı hesabının kaldırılmasından kaynaklandığını belirterek, bu nedenle çok sayıda kontenjan açığının ortaya çıkacağını bildirdi.

Geçen yıllarda katsayılar 0.15’e çarpılırken bu sene tüm öğrencilerinki 0.12ile çarpıldı. Böylelikle genelde adayların puanında yaklaşık 15 puanlık düşüş meydana geldi. Çetinsaya, önümüzdeki günlerde Genel Kurul’u toplayarak baraj puanının 180’den 165’e indirilmesini gündeme alacak.

KONTENJAN SORUNU BİTECEK

Eski ÖSYM Yürütme Kurulu üyesi de olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu, “Toplam puan 575 iken 560’a düştü. Yani puanlarda diğer etkilerden bağımsız olarak 15 puan geriledi. Bu çerçevede YÖK’ün tercihte taban puanlarını180 yerine 165’e çekmesi son derece rasyonel olacaktır. Böylelikle üniversitelerin boş kontenjan sorunu bitecek” dedi. (Akşam)

Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 09:29

Gösterim: 2687

Hürriyet Gazetesi Yazarı Kanat Atkaya’nın ÖSYM yazısı

KÂĞIT-kalem hazırsa başlayalım, tükenmezkalem de kullanabilirsiniz...

ÖSYM nedir?

“Her sınavı bir şekilde eline yüzüne bulaştırmaya başlayan kurumdur” diyenler bir kenara ayrılsın lütfen.

“Ülkemizde yöneticilerin yaygın şekilde kullandığı ‘istifaya karşı yüzde 100 korumalı yüz kızartmayan zırh’a sahip bir diğer devlet kuruluşudur” diyenler de ayrılsın lütfen.

“4 değil, 44 yanlışın bile götüremediği bir gerçeklik halidir, paralel evren oluşumudur” diyenler de ayrılıyor.

Haklı olabilirsiniz, bence haklısınız mesela ama cevaplar yanlış çünkü hata bende...

Soruyu doğru sormalıyım öncelikle:

“ÖSYM’nin açılımı nedir?”

* * *

Kenan Işık da geçen akşam genç yarışmacıya yöneltti bu soruyu popüler yarışma programı “Kim Milyoner Olmak İster”de.

Yanılmıyorsam genç arkadaşı “30 bin TL”ye taşıyacak soruydu bu.

Şıklara göz gezdirdim ve içimden “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi” dedim.

Sanırım çoğunuz da böyle yaptınız.

* * *

Yarışan arkadaş, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunuydu yani belli ki çok akıllı, bilgileri taze bir genç.

İTÜ Bilgisayar ancak en iyi öğrencilerin, sınavı epeyce üst sırada tamamlamış olanların girebildiği bir okul, bir bölüm.

Olmaz ya, haydi oldu diyelim “tesadüfen” girildi, bitirmek mümkün değildir tesadüfen.

“Denize nazır, diploma hazır” tarzı bir eğitim kurumu değil neticede Teknik Üniversite.

Yarışmanın o anına kadar gayet tedbirli gelen, hatta görece basit bir soruda emin olamayınca telefon jokerini kullanan genç de benimle (ve sanırım çoğumuzla) beraber aynı cevabı vermekte sakınca görmedi.

* * *

Ve maalesef elendi...

Kenan Işık da benimle ve yarışmacıyla ve sanırım seyreden kitlenin büyük bölümüyle beraber şaşırdı.

Tuzaklı soruymuş.

Meğer “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi” demek gerekirmiş.

Yarışma sorularını hazırlayanlar haklı, doğru cevap, kurumun resmi adı hakikaten “TC Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi”.

* * *

Kurumun web sayfasına girdiğimizde üst tarafta bu “açılımı” görüyoruz.

Hoş, başka yerde göremiyoruz.

Mesela kurumun tarihçesinin aktarıldığı bölümde ÜSYM’den ÖSYM’ye geçişin tarihi belli.

1974’te ÜSYM olarak kuruluyor, 1981’de adı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ne dönüşüyor.

Ama ne zaman şu anki adını alıyor göremedim, bu da büyük ihtimal benim hatamdır.

ÖSYM şef gibi bir şeydir çünkü, haklıdır, hep haklıdır, haksız olduğu durumlarda da haklıdır.

Nitekim son olarak LYS ile ilgili hadisede görüyoruz, malum hesaplama hatası...

“Hakkımız yendi” diyenlere “Baktık, bi daha baktık, hata yok, hatasız sev beni” açıklamasıyla gereken cevabı verdi kurum.

Çıkıp “Daha adımın açılımını bilmiyor çoğunuz” demediğine şükredelim bence...

Liselisi, KPSS mağduru, TUS yarışmacısı, ALS yolcusu, hepimiz yanlışız, bir ÖSYM doğru.

Yanlışsa da sehvendir, neyse, sana bir şey olmasın Ali Başkan.

Zırh da yakıyor yani...

> Kazık bir ÖZYM sorusu

Hürriyet Gazetesi Yazarı Kanat Atkaya’nın ÖSYM yazısı

KÂĞIT-kalem hazırsa başlayalım, tükenmezkalem de kullanabilirsiniz...

ÖSYM nedir?

“Her sınavı bir şekilde eline yüzüne bulaştırmaya başlayan kurumdur” diyenler bir kenara ayrılsın lütfen.

“Ülkemizde yöneticilerin yaygın şekilde kullandığı ‘istifaya karşı yüzde 100 korumalı yüz kızartmayan zırh’a sahip bir diğer devlet kuruluşudur” diyenler de ayrılsın lütfen.

“4 değil, 44 yanlışın bile götüremediği bir gerçeklik halidir, paralel evren oluşumudur” diyenler de ayrılıyor.

Haklı olabilirsiniz, bence haklısınız mesela ama cevaplar yanlış çünkü hata bende...

Soruyu doğru sormalıyım öncelikle:

“ÖSYM’nin açılımı nedir?”

* * *

Kenan Işık da geçen akşam genç yarışmacıya yöneltti bu soruyu popüler yarışma programı “Kim Milyoner Olmak İster”de.

Yanılmıyorsam genç arkadaşı “30 bin TL”ye taşıyacak soruydu bu.

Şıklara göz gezdirdim ve içimden “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi” dedim.

Sanırım çoğunuz da böyle yaptınız.

* * *

Yarışan arkadaş, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunuydu yani belli ki çok akıllı, bilgileri taze bir genç.

İTÜ Bilgisayar ancak en iyi öğrencilerin, sınavı epeyce üst sırada tamamlamış olanların girebildiği bir okul, bir bölüm.

Olmaz ya, haydi oldu diyelim “tesadüfen” girildi, bitirmek mümkün değildir tesadüfen.

“Denize nazır, diploma hazır” tarzı bir eğitim kurumu değil neticede Teknik Üniversite.

Yarışmanın o anına kadar gayet tedbirli gelen, hatta görece basit bir soruda emin olamayınca telefon jokerini kullanan genç de benimle (ve sanırım çoğumuzla) beraber aynı cevabı vermekte sakınca görmedi.

* * *

Ve maalesef elendi...

Kenan Işık da benimle ve yarışmacıyla ve sanırım seyreden kitlenin büyük bölümüyle beraber şaşırdı.

Tuzaklı soruymuş.

Meğer “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi” demek gerekirmiş.

Yarışma sorularını hazırlayanlar haklı, doğru cevap, kurumun resmi adı hakikaten “TC Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi”.

* * *

Kurumun web sayfasına girdiğimizde üst tarafta bu “açılımı” görüyoruz.

Hoş, başka yerde göremiyoruz.

Mesela kurumun tarihçesinin aktarıldığı bölümde ÜSYM’den ÖSYM’ye geçişin tarihi belli.

1974’te ÜSYM olarak kuruluyor, 1981’de adı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ne dönüşüyor.

Ama ne zaman şu anki adını alıyor göremedim, bu da büyük ihtimal benim hatamdır.

ÖSYM şef gibi bir şeydir çünkü, haklıdır, hep haklıdır, haksız olduğu durumlarda da haklıdır.

Nitekim son olarak LYS ile ilgili hadisede görüyoruz, malum hesaplama hatası...

“Hakkımız yendi” diyenlere “Baktık, bi daha baktık, hata yok, hatasız sev beni” açıklamasıyla gereken cevabı verdi kurum.

Çıkıp “Daha adımın açılımını bilmiyor çoğunuz” demediğine şükredelim bence...

Liselisi, KPSS mağduru, TUS yarışmacısı, ALS yolcusu, hepimiz yanlışız, bir ÖSYM doğru.

Yanlışsa da sehvendir, neyse, sana bir şey olmasın Ali Başkan.

Zırh da yakıyor yani...

Son Güncelleme: Salı, 24 Temmuz 2012 09:08

Gösterim: 1837


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.