Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TIMSS 2019 Türkiye sonuçları Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı, TIMSS 2019 sonuçlarını yürütücülüğünü Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'in yaptığı detaylı bir değerlendirme raporu ile kamuoyu ile paylaştı.

ziya_selcuk_timmsUluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS), Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (IEA) tarafından dört yıllık periyotlarla yapılan uluslararası bir araştırmadır. TIMSS, 4. ve 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen alanlarındaki başarılarını değerlendirmektedir.

Türkiye TIMSS araştırmasına 1999 yılından itibaren katılmaktadır. TIMSS 2019 uygulamasına dördüncü sınıf düzeyinde 58 ülke, sekizinci sınıf düzeyinde ise 39 ülke katılmıştır. Türkiye TIMSS 2019 uygulamasında şu ana kadar katıldığı tüm uygulamalara göre en yüksek performansı gösterdi.

TIMSS 2015'e Göre Puanlar Yükseldi

Türkiye'nin 4.sınıf matematik alanında 2015 yılında 483 olan ortalama puanı 2019 yılında 40 puanlık artışla 523'e yükseldi. 2015 yılında 483 olan 4.sınıf fen puanı 43 puanlık artışla 526'ya yükseldi. Benzer şekilde 2015 yılında 458 olan 8.sınıf matematik puanı 38 puanlık artışla 496'ya yükseldi. 2015 yılında 493 olan 8.sınıf fen puanı 22 puanlık artışla 515'e yükseldi. 

Türkiye'nin TIMSS Performansının Karşılaştırması

Alan

TIMSS 2015 Puanı

TIMSS 2019 Puanı

Puandaki Değişim

4.Sınıf Matematik

483

523

+40

4.Sınıf Fen

483

526

+43

8.Sınıf Matematik

458

496

+38

8.Sınıf Fen

493

515

+22

 

Puanlar Ölçek Orta Noktasının İlk Kez Üzerinde

TIMSS 2019 sonuçlarına göre Türkiye 4. sınıf seviyesinde TIMSS uygulamalarında sabit başarı ölçüsü olarak kabul edilen ölçek orta noktasının (500 puan) her iki alanda da ilk kez üzerine çıktı. Sekizinci sınıf düzeyinde de, fen alanında ilk kez orta noktanın üzerine çıkmış, matematik alanında ise puanını artırarak ilk kez orta nokta seviyesine ulaşmıştır. 

Sıralama Yükseldi

TIMSS 2019 araştırmasına katılan ülke sayısı TIMSS 2015 araştırmasına göre artmasına rağmen Türkiye tüm alanlarda ülke sıralamasında daha üst sıralarda yer aldı.

Türkiye, 4. sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 2015 yılında 49 ülke arasında 36. sırada yer alırken 2019 yılında 58 ülke arasında 23. sıraya yükseldi.

4. sınıf düzeyinde fen uygulamasında ise 2015 yılında 47 ülke arasında 35. sırada iken 2019 yılında 58 ülke arasında 19. sıraya yükseldi.

8. sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 2015 yılında 24. sırada yer alırken 2019 yılında 20. sıraya yükseldi.

8. sınıf düzeyinde fen uygulamasında ise 2015 yılında 21. sırada iken 2019 yılında 15. sıraya yükseldi.

Türkiye'nin TIMSS Sıralamalarının Karşılaştırılması

Alan

TIMSS 2015 Sıralaması

TIMSS 2019 Sıralaması

Değişim

4.Sınıf Matematik

36

23

13 sıra yükseldi

4.Sınıf Fen

35

19

16 sıra yükseldi

8.Sınıf Matematik

24

20

4 sıra yükseldi

8.Sınıf Fen

21

15

6 sıra yükseldi

 

Üst ve İleri Yeterlik Düzeylerindeki Öğrenci Oranları Arttı

TIMSS araştırmasında matematik ve fen alanlarında 4.sınıf ve 8.sınıf düzeylerinde farklı seviyelerde yeterlikler ölçülmektedir. TIMSS 2019 sonuçları 2015 sonuçları ile karşılaştırıldığında 4.sınıf ve 8.sınıf düzeylerinde hem matematik hem de fen alanlarında üst ve ileri düzey yeterliklere sahip öğrenci oranlarının önemli miktarda arttığı görülmektedir. Bu artış oranları artık Türkiye'nin TIMSS araştırmalarında çok önemli bir iyileşme evresine girdiğine işaret etmektedir.

Türkiye'nin Üst Yeterlik Düzeyindeki Öğrenci Oranları

Alan

TIMSS 2015

TIMSS 2019

4.Sınıf Matematik

%20

%28

4.Sınıf Fen

%20

%32

8.Sınıf Matematik

%14

%20

8.Sınıf Fen

%20

%25

 

Türkiye'nin İleri Yeterlik Düzeyindeki Öğrenci Oranları

Alan

TIMSS 2015

TIMSS 2019

4.Sınıf Matematik

%5

%15

4.Sınıf Fen

%4

%12

8.Sınıf Matematik

%6

%12

8.Sınıf Fen

%8

%13

 

Performans İyileşmesi Türkiye'nin Tüm Bölgelerine Yayıldı

Türkiye'nin TIMSS 2019 başarısındaki iyileşme farklı bölgelerdeki öğrencilerin performansındaki artış sonucu gerçekleşti. Her iki sınıf düzeyinde de öğrencilerin performansı tüm bölgelerde arttı. Bu sonuç, eğitimde sağlanan iyileşmenin belirli bölgelerle sınırlı kalmadığını, tüm bölgelere yayıldığının gösteriyor.

Başarı İzleme Çalışmalarındaki İyileşme Hız Kazandı

TIMSS 2019 sonuçlarıyla birlikte Türkiye, uluslararası başarı izleme çalışmalarında son yıllarda artan performansını sürdürdü. 2019 yılında açıklanan PISA 2018 sonuçlarında Türkiye'nin performansında önemli bir artış görülmüştü. Bu araştırmada Türkiye, okuma, matematik ve fen alanların her üçünde de başarısını anlamlı ölçüde artırarak öne çıkan ülkelerden birisi olmuştu. Okuryazarlık becerilerine odaklanan PISA'daki başarısının yanı sıra Türkiye, daha fazla müfredat odaklı TIMSS araştırmasında da performansını önemli ölçüde artırdı. Dolayısıyla Türkiye öğrenci başarısını farklı bağlamlarda değerlendiren her iki köklü araştırmada da başarısını yükseltti.

 

> Bakan Selçuk, TIMSS 2019 Türkiye Raporu'nu açıkladı

TIMSS 2019 Türkiye sonuçları Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı, TIMSS 2019 sonuçlarını yürütücülüğünü Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'in yaptığı detaylı bir değerlendirme raporu ile kamuoyu ile paylaştı.

ziya_selcuk_timmsUluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS), Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (IEA) tarafından dört yıllık periyotlarla yapılan uluslararası bir araştırmadır. TIMSS, 4. ve 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen alanlarındaki başarılarını değerlendirmektedir.

Türkiye TIMSS araştırmasına 1999 yılından itibaren katılmaktadır. TIMSS 2019 uygulamasına dördüncü sınıf düzeyinde 58 ülke, sekizinci sınıf düzeyinde ise 39 ülke katılmıştır. Türkiye TIMSS 2019 uygulamasında şu ana kadar katıldığı tüm uygulamalara göre en yüksek performansı gösterdi.

TIMSS 2015'e Göre Puanlar Yükseldi

Türkiye'nin 4.sınıf matematik alanında 2015 yılında 483 olan ortalama puanı 2019 yılında 40 puanlık artışla 523'e yükseldi. 2015 yılında 483 olan 4.sınıf fen puanı 43 puanlık artışla 526'ya yükseldi. Benzer şekilde 2015 yılında 458 olan 8.sınıf matematik puanı 38 puanlık artışla 496'ya yükseldi. 2015 yılında 493 olan 8.sınıf fen puanı 22 puanlık artışla 515'e yükseldi. 

Türkiye'nin TIMSS Performansının Karşılaştırması

Alan

TIMSS 2015 Puanı

TIMSS 2019 Puanı

Puandaki Değişim

4.Sınıf Matematik

483

523

+40

4.Sınıf Fen

483

526

+43

8.Sınıf Matematik

458

496

+38

8.Sınıf Fen

493

515

+22

 

Puanlar Ölçek Orta Noktasının İlk Kez Üzerinde

TIMSS 2019 sonuçlarına göre Türkiye 4. sınıf seviyesinde TIMSS uygulamalarında sabit başarı ölçüsü olarak kabul edilen ölçek orta noktasının (500 puan) her iki alanda da ilk kez üzerine çıktı. Sekizinci sınıf düzeyinde de, fen alanında ilk kez orta noktanın üzerine çıkmış, matematik alanında ise puanını artırarak ilk kez orta nokta seviyesine ulaşmıştır. 

Sıralama Yükseldi

TIMSS 2019 araştırmasına katılan ülke sayısı TIMSS 2015 araştırmasına göre artmasına rağmen Türkiye tüm alanlarda ülke sıralamasında daha üst sıralarda yer aldı.

Türkiye, 4. sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 2015 yılında 49 ülke arasında 36. sırada yer alırken 2019 yılında 58 ülke arasında 23. sıraya yükseldi.

4. sınıf düzeyinde fen uygulamasında ise 2015 yılında 47 ülke arasında 35. sırada iken 2019 yılında 58 ülke arasında 19. sıraya yükseldi.

8. sınıf düzeyinde matematik uygulamasında 2015 yılında 24. sırada yer alırken 2019 yılında 20. sıraya yükseldi.

8. sınıf düzeyinde fen uygulamasında ise 2015 yılında 21. sırada iken 2019 yılında 15. sıraya yükseldi.

Türkiye'nin TIMSS Sıralamalarının Karşılaştırılması

Alan

TIMSS 2015 Sıralaması

TIMSS 2019 Sıralaması

Değişim

4.Sınıf Matematik

36

23

13 sıra yükseldi

4.Sınıf Fen

35

19

16 sıra yükseldi

8.Sınıf Matematik

24

20

4 sıra yükseldi

8.Sınıf Fen

21

15

6 sıra yükseldi

 

Üst ve İleri Yeterlik Düzeylerindeki Öğrenci Oranları Arttı

TIMSS araştırmasında matematik ve fen alanlarında 4.sınıf ve 8.sınıf düzeylerinde farklı seviyelerde yeterlikler ölçülmektedir. TIMSS 2019 sonuçları 2015 sonuçları ile karşılaştırıldığında 4.sınıf ve 8.sınıf düzeylerinde hem matematik hem de fen alanlarında üst ve ileri düzey yeterliklere sahip öğrenci oranlarının önemli miktarda arttığı görülmektedir. Bu artış oranları artık Türkiye'nin TIMSS araştırmalarında çok önemli bir iyileşme evresine girdiğine işaret etmektedir.

Türkiye'nin Üst Yeterlik Düzeyindeki Öğrenci Oranları

Alan

TIMSS 2015

TIMSS 2019

4.Sınıf Matematik

%20

%28

4.Sınıf Fen

%20

%32

8.Sınıf Matematik

%14

%20

8.Sınıf Fen

%20

%25

 

Türkiye'nin İleri Yeterlik Düzeyindeki Öğrenci Oranları

Alan

TIMSS 2015

TIMSS 2019

4.Sınıf Matematik

%5

%15

4.Sınıf Fen

%4

%12

8.Sınıf Matematik

%6

%12

8.Sınıf Fen

%8

%13

 

Performans İyileşmesi Türkiye'nin Tüm Bölgelerine Yayıldı

Türkiye'nin TIMSS 2019 başarısındaki iyileşme farklı bölgelerdeki öğrencilerin performansındaki artış sonucu gerçekleşti. Her iki sınıf düzeyinde de öğrencilerin performansı tüm bölgelerde arttı. Bu sonuç, eğitimde sağlanan iyileşmenin belirli bölgelerle sınırlı kalmadığını, tüm bölgelere yayıldığının gösteriyor.

Başarı İzleme Çalışmalarındaki İyileşme Hız Kazandı

TIMSS 2019 sonuçlarıyla birlikte Türkiye, uluslararası başarı izleme çalışmalarında son yıllarda artan performansını sürdürdü. 2019 yılında açıklanan PISA 2018 sonuçlarında Türkiye'nin performansında önemli bir artış görülmüştü. Bu araştırmada Türkiye, okuma, matematik ve fen alanların her üçünde de başarısını anlamlı ölçüde artırarak öne çıkan ülkelerden birisi olmuştu. Okuryazarlık becerilerine odaklanan PISA'daki başarısının yanı sıra Türkiye, daha fazla müfredat odaklı TIMSS araştırmasında da performansını önemli ölçüde artırdı. Dolayısıyla Türkiye öğrenci başarısını farklı bağlamlarda değerlendiren her iki köklü araştırmada da başarısını yükseltti.

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Aralık 2020 11:14

Gösterim: 925

Milli Eğitim Bakanlığı, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezî sınav ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi sınavların kapsamında bir değişiklik söz konusu olmayacağını, öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu tutulacağını açıkladı.

 

mebMerkezî sınavların kapsamında bir değişiklik söz konusu olmayacak, öğrenciler tüm müfredattan sorumlu olacaklar. Süreçle ilgili önümüzdeki aylarda önemli bir değişiklik olması durumunda konu tekrar değerlendirilebilecek. Öğrencilere sınava hazırlık sürecinde destek kaynaklar sunulacak ve bu alandaki bütün ihtiyaçları karşılanmaya devam edilecek.

 

Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, kaynak desteklerini artıracak. Daha önce de olduğu gibi her ay örnek soru kitapçıkları yayımlanmaya devam edecek. Ayrıca bu sene her ay 8. sınıf öğrencilerine yönelik çalışma fasikülleri yayımlanacak.


> LGS VE YKS'DE ÖĞRENCİLER TÜM MÜFREDATTAN SORUMLU OLACAK

Milli Eğitim Bakanlığı, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezî sınav ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi sınavların kapsamında bir değişiklik söz konusu olmayacağını, öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu tutulacağını açıkladı.

 

mebMerkezî sınavların kapsamında bir değişiklik söz konusu olmayacak, öğrenciler tüm müfredattan sorumlu olacaklar. Süreçle ilgili önümüzdeki aylarda önemli bir değişiklik olması durumunda konu tekrar değerlendirilebilecek. Öğrencilere sınava hazırlık sürecinde destek kaynaklar sunulacak ve bu alandaki bütün ihtiyaçları karşılanmaya devam edilecek.

 

Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, kaynak desteklerini artıracak. Daha önce de olduğu gibi her ay örnek soru kitapçıkları yayımlanmaya devam edecek. Ayrıca bu sene her ay 8. sınıf öğrencilerine yönelik çalışma fasikülleri yayımlanacak.


Son Güncelleme: Çarşamba, 02 Aralık 2020 13:33

Gösterim: 1836

Hami Koç / Eğitimci - Sosyolog / ÖZKURBİR Yönetim Kurulu Başkanı

hami_kocBir anne düşünün. İki tane çocuğu var. Bu çocuklardan bir tanesi şeker hastası. Bu anne çocukları arasında eşitlik sağlamak için sağlıklı olan çocuğuna tatlı yedirmese olur mu?
Elbette olmaz! Çünkü sosyal eşitlik, matematikte olduğu gibi değerleri birbirine eşitlemekten çok daha geniş bir kavram. Hele konu eğitimse, eşitlikten bahsederken çok daha dikkatli olunmalı!
Daha önce de birçok defalar farklı platformlarda söyledim. Eğitim almamada eşitlik olmaz! Ülkede bazı çocukların imkanı yok diye tüm çocuklar eğitimden mahrum bırakılamaz!
Veya şöyle söyleyelim. Herkes eşit eğitim almalı düşüncesi ile bir kısım gençler eğitim alabileceklerken, eğitim alamayanlar var diye onları da eğitim alamayanlara eşitlemek, eşitlik olamaz!
Farkındayım, konuya biraz hızlı ve ajitasyonla girdim. Maksadım dikkat çekmek! Çünkü bu konuyu çok önemsiyorum ve merkezi yönetime rağmen eğitimle ilgili yerel bir refleks gösterebileceğimizi biliyorum. Bakanlık teşkilatımızın yapısı buna müsait. Zihniyetimiz de müsait duruma gelirse hiçbir engel kalmayacaktır.
Öğrencilerimiz okula gitsinler diye bu kadar çok uğraşmamızın sebebi elbette geleceğimiz. Çünkü ben ülkemizin aydınlık, güzel ve parlak geleceğinden eminim. Bir ülkenin en önemli meselesi eğitimdir. Böyle görülüp algılanmıyorsa, hatta bir toplum veya millet bu gerçeğin farkında değilse, vah o toplumun insanlarının karanlık geleceğine.
Bıktık yalan yanlış masallarla, mesnetsiz, kaynaksız ifade ve metinlerle aldatılmaktan ve yalanları gerçek gibi gösterip avutulmaktan...

İMTİHANIN SONUCU BİZE BAĞLI
Dünya benzeri olmayan bir salgınla imtihanda. Bunun farkındayız dk-apotek.com. Ama bu imtihandan iyi not almak da bizim elimizde. Sorulara isyan ederek bir sonuç alamayacağımızın farkındayız. Yapmamız gereken süreyi iyi kullanmak, bilmediğimiz veya yapamadığımız soruları boş bırakmak ve mümkün olan en az yanlışla bu imtihanı tamamlamaktır. Belki de ''krizler fırsatı doğurur'' gerçeğinden hareketle iyi çalışırsak, ucu karanlık tünelin sonu bizim için aydınlık olur.
Salgın ha bitti ha bitecek derken daha da güçlendi ve bütün hızı ile bölgemizde devam ediyor. En az etkilenen ülkelerden biri biziz çok şükür. Ülkemiz vatandaşına sağladığı bedelsiz hizmetle bütün dünyaya örnek olmaya devam ediyor.
Bu vahşi salgın daha birkaç yıl devam edebilir veya bir anda da bitebilir. Ki geçtiğimiz asırlarda örnekleri var. Her nasıl olacaksa, devam eden hayatımızı daha verimli geçirmek için felaket masallarıyla meşgul olarak gevşemek yerine doğru olan adımları atıp, sabırla-güvenle lazım olanları hayata geçirme iradesinde olmalıyız.
Sosyal hayattaki alışkanlıkların bireylerde ve toplumdaki ani değişiklikleri, mevsimlerin ve hava şartlarının ani değişikliklerindeki tesiri ile insanları çarpan nezle grip ve daha ileri seviyedeki biyolojik hastalıklardan daha riskli hatta kalıcı ruhi hastalıklara, travmalara sebep olacağı unutulmamalıdır. Türk toplumunun son bir asırdaki en büyük kaybı ani ve hazırlıksız değişimle travmaya dönüşen kültür alanında olmuştur.
Diğer sektörlerde kalite kontrol birimleri defolu ürünü henüz banttan çıkmadan tespit edebilir. Ama eğitimde ürünün kalitesinde bir problem olup olmadığını anlamak için yıllarca beklemek gerekir. Bu yüzden adımlarımızı atarken çok daha temkinli olmalıyız ve telafisi mümkün olmayan hataları yapmaktan kaçınmalıyız. Gündelik hesaplarla ve kısa vadeli çözümler ancak bugünümüzü kurtarabilir. Ama eğitimi gelecek nesilleri yetiştirmek ve bir medeniyet inşa etmek olarak görenler, herhangi bir konuda karar verirken en az on yıllık bir bakış açısına sahip olmalıdır. Ve bugün okulların açılıp açılmamasıyla ilgili verilen kararlar, inanın önümüzdeki on yılları etkileyecektir.
Sayın Milli Eğitim Bakanımızın okulların bütün kademelerde güvenle açılması konusundaki irade ve gayretleri desteklenmelidir. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin tamamına yakını daha vahim durumda iken, bazı haftalarda ara verilmesine rağmen yüz yüze eğitim nisandan beri kademeli de olsa uygulanmaktadır. Doğrusu da budur. Bu arada ülkemizi diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslarken, sınıflardaki öğrenci sayıları, servis kullanım alışkanlıkları gerçeği (Avrupa ülkelerinde servis çok az kullanılıyor) ve yemekhanelerdeki bazı şartları göz ardı edemeyiz. Çünkü bizim ülkemizle Avrupa ülkeleri arasında bariz farklar var ve bu farklar salgına karşı alınan tedbirleri de doğrudan etkiliyor.
Ülkemizin her açıdan menfaati için, daha da önemlisi gençlerimizin menfaati için net teklifimiz şudur:

1- İl, ilçe, belde bazında gerekirse komisyonlar kurarak eğitim kurumlarının açılması iradesi ile çalışmalar yapılmalıdır. Gerektiği zamanlarda hibrit eğitim ve bazı kademelerde yüz yüze eğitimi uygulamak, riskler azalınca topyekûn o bölgedeki kurumların tam zamanlı eğitime devam etme kararı verilmelidir. Yani ülke geneli uygulamadan vaz geçilmelidir.
2- Özel öğretim kurumlarına, beyan ettikleri gerekçelerle tam gün veya hibrit eğitimle yüz yüze eğitim vermelerine izin verilmelidir.
3- Özel öğretim kurumlarındaki 1.5 milyondan fazla boş kontenjanı öğrencilerimizin lehine olarak devlet mutlaka değerlendirmelidir. On binlerce derslik hazır ve boş durmaktadır. Bu boş kontenjan miktarı, 15-20 yıldır dilimizden düşürmediğimiz başarılı bilinen Finlandiya'nın toplam öğrenci sayısının iki katı fazladır! Düşünebiliyor musunuz, sadece bu boş kontenjanlara yerleşecek iyi organize edilmiş bir çalışma ile ne harika başarılar yaşanır! Ve kazanan, iyi yetişmiş asgari 1.5 milyon gözbebeğimiz, en büyük sermayemiz çocuklarımız olacaktır.
Tabiatıyla bunları isterken temizlik-fiziki mesafe-maske üçlüsüne doğru uygulamalarla azami derecede dikkat etmeye devam edeceğiz.

YILIN EĞİTİM PROFESYONELİ
Bu yazımı okuduğunuz artı eğitim dergisinin geleneksel olarak düzenlediği ödül gecesinde, ''YILIN EĞİTİM PROFESYONELİ ÖDÜLÜ'' bana verildi. Aşağıya aldığım metinde ödül gerekçesi okundu. Gün boyu devam eden seminer, konferans ve sunumların organizasyonunda başarılı bir programı gerçekleştiren Cem Kaçmaz ve ekibini tebrik ediyorum. Bütün konuşmacılara da düşünce fikir ve sunumları sebebi ile teşekkür ediyorum.

Yılın Eğitim Profesyoneli ödülü
Eğitimci-Sosyolog Hami Koç

Lisans eğitimlerinden sonra yüksek lisansını “Eğitim Yönetimi ve Denetimi” üzerine tamamlayan Koç, özel sektörde yurt içi ve yurt dışında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptı.
Okullarda uzun yıllar; öğretmen, okul müdürü, kurucu temsilciliği ve genel müdürlük görevlerinde bulundu.
Hâlen çeşitli STK’larda üyelik ve yöneticilik görevleri devam eden Koç, eğitim amaçlı ve yönetici olarak gittiği birçok ülkede çalışmalar ve araştırmalar yapmıştır. Ulusal bir gazetede eğitim üzerine köşe yazıları yayınlandı. Koç, ayrıca yurt içi ve yurt dışında birçok eğitim etkinliğine konuşmacı olarak katıldı. Halen bazı eğitim dergilerinde makaleleri yayınlanmaktadır.
Sayın Koç, geçtiğimiz 13 yılda eğitim yöneticiliği sırasında ekibi ile; akademik, sosyal ve sportif alanlarda Türkiye birincilikleri ve yurtdışı birincilikleri dâhil, çok önemli başarılara ve derecelere imza attı. Eğitim alanında bir çok ilkleri gerçekleştirdi. Uzaktan eğitim çalışmalarını bilimsel ve pedagojik yaklaşımla üniversitesi önce kurumlarda ilk uygulayanlardan oldu. Eğitim teknolojilerini başarı ile yıllarca önce uygulamaya koydu. EBA ya ders çekimlerini en başarılı şekilde gerçekleştiren ekibi yönetti. Tabletli eğitimi ve içerik yazılımını ilk gerçekleştiren ekibin başkanlığını yaptı.
Bütün bunları “ insanların hayırlısı insanlara hizmet edendir “, “ eğitim gönüllere dokunmaktır “ düsturu ile sevgi odaklı empatik yaklaşımla gerçekleştirdi...
Özkurbir başkanı olan ve halen Türkiye’nin ilk büyük kurs markası olan, Okulları ile de, Edirne’den Van a, Samsun’dan Antalya ya kadar ülkemizin bir çok şehrinde şubeleri olan doğru cevap eğitim kurumları CEO su olarak görev yapmaktadır.
Eğitimci Sosyolog Hami Koç, 21. yy da ülkemizin başarılı ve etkili bir eğitim üssü olacağına inanmaktadır.
Yeni yazılarda buluşmak üzere siz değerli okuyucularıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

> EĞİTİM ALMAMADA EŞİTLİK OLUR MU?

Hami Koç / Eğitimci - Sosyolog / ÖZKURBİR Yönetim Kurulu Başkanı

hami_kocBir anne düşünün. İki tane çocuğu var. Bu çocuklardan bir tanesi şeker hastası. Bu anne çocukları arasında eşitlik sağlamak için sağlıklı olan çocuğuna tatlı yedirmese olur mu?
Elbette olmaz! Çünkü sosyal eşitlik, matematikte olduğu gibi değerleri birbirine eşitlemekten çok daha geniş bir kavram. Hele konu eğitimse, eşitlikten bahsederken çok daha dikkatli olunmalı!
Daha önce de birçok defalar farklı platformlarda söyledim. Eğitim almamada eşitlik olmaz! Ülkede bazı çocukların imkanı yok diye tüm çocuklar eğitimden mahrum bırakılamaz!
Veya şöyle söyleyelim. Herkes eşit eğitim almalı düşüncesi ile bir kısım gençler eğitim alabileceklerken, eğitim alamayanlar var diye onları da eğitim alamayanlara eşitlemek, eşitlik olamaz!
Farkındayım, konuya biraz hızlı ve ajitasyonla girdim. Maksadım dikkat çekmek! Çünkü bu konuyu çok önemsiyorum ve merkezi yönetime rağmen eğitimle ilgili yerel bir refleks gösterebileceğimizi biliyorum. Bakanlık teşkilatımızın yapısı buna müsait. Zihniyetimiz de müsait duruma gelirse hiçbir engel kalmayacaktır.
Öğrencilerimiz okula gitsinler diye bu kadar çok uğraşmamızın sebebi elbette geleceğimiz. Çünkü ben ülkemizin aydınlık, güzel ve parlak geleceğinden eminim. Bir ülkenin en önemli meselesi eğitimdir. Böyle görülüp algılanmıyorsa, hatta bir toplum veya millet bu gerçeğin farkında değilse, vah o toplumun insanlarının karanlık geleceğine.
Bıktık yalan yanlış masallarla, mesnetsiz, kaynaksız ifade ve metinlerle aldatılmaktan ve yalanları gerçek gibi gösterip avutulmaktan...

İMTİHANIN SONUCU BİZE BAĞLI
Dünya benzeri olmayan bir salgınla imtihanda. Bunun farkındayız dk-apotek.com. Ama bu imtihandan iyi not almak da bizim elimizde. Sorulara isyan ederek bir sonuç alamayacağımızın farkındayız. Yapmamız gereken süreyi iyi kullanmak, bilmediğimiz veya yapamadığımız soruları boş bırakmak ve mümkün olan en az yanlışla bu imtihanı tamamlamaktır. Belki de ''krizler fırsatı doğurur'' gerçeğinden hareketle iyi çalışırsak, ucu karanlık tünelin sonu bizim için aydınlık olur.
Salgın ha bitti ha bitecek derken daha da güçlendi ve bütün hızı ile bölgemizde devam ediyor. En az etkilenen ülkelerden biri biziz çok şükür. Ülkemiz vatandaşına sağladığı bedelsiz hizmetle bütün dünyaya örnek olmaya devam ediyor.
Bu vahşi salgın daha birkaç yıl devam edebilir veya bir anda da bitebilir. Ki geçtiğimiz asırlarda örnekleri var. Her nasıl olacaksa, devam eden hayatımızı daha verimli geçirmek için felaket masallarıyla meşgul olarak gevşemek yerine doğru olan adımları atıp, sabırla-güvenle lazım olanları hayata geçirme iradesinde olmalıyız.
Sosyal hayattaki alışkanlıkların bireylerde ve toplumdaki ani değişiklikleri, mevsimlerin ve hava şartlarının ani değişikliklerindeki tesiri ile insanları çarpan nezle grip ve daha ileri seviyedeki biyolojik hastalıklardan daha riskli hatta kalıcı ruhi hastalıklara, travmalara sebep olacağı unutulmamalıdır. Türk toplumunun son bir asırdaki en büyük kaybı ani ve hazırlıksız değişimle travmaya dönüşen kültür alanında olmuştur.
Diğer sektörlerde kalite kontrol birimleri defolu ürünü henüz banttan çıkmadan tespit edebilir. Ama eğitimde ürünün kalitesinde bir problem olup olmadığını anlamak için yıllarca beklemek gerekir. Bu yüzden adımlarımızı atarken çok daha temkinli olmalıyız ve telafisi mümkün olmayan hataları yapmaktan kaçınmalıyız. Gündelik hesaplarla ve kısa vadeli çözümler ancak bugünümüzü kurtarabilir. Ama eğitimi gelecek nesilleri yetiştirmek ve bir medeniyet inşa etmek olarak görenler, herhangi bir konuda karar verirken en az on yıllık bir bakış açısına sahip olmalıdır. Ve bugün okulların açılıp açılmamasıyla ilgili verilen kararlar, inanın önümüzdeki on yılları etkileyecektir.
Sayın Milli Eğitim Bakanımızın okulların bütün kademelerde güvenle açılması konusundaki irade ve gayretleri desteklenmelidir. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin tamamına yakını daha vahim durumda iken, bazı haftalarda ara verilmesine rağmen yüz yüze eğitim nisandan beri kademeli de olsa uygulanmaktadır. Doğrusu da budur. Bu arada ülkemizi diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslarken, sınıflardaki öğrenci sayıları, servis kullanım alışkanlıkları gerçeği (Avrupa ülkelerinde servis çok az kullanılıyor) ve yemekhanelerdeki bazı şartları göz ardı edemeyiz. Çünkü bizim ülkemizle Avrupa ülkeleri arasında bariz farklar var ve bu farklar salgına karşı alınan tedbirleri de doğrudan etkiliyor.
Ülkemizin her açıdan menfaati için, daha da önemlisi gençlerimizin menfaati için net teklifimiz şudur:

1- İl, ilçe, belde bazında gerekirse komisyonlar kurarak eğitim kurumlarının açılması iradesi ile çalışmalar yapılmalıdır. Gerektiği zamanlarda hibrit eğitim ve bazı kademelerde yüz yüze eğitimi uygulamak, riskler azalınca topyekûn o bölgedeki kurumların tam zamanlı eğitime devam etme kararı verilmelidir. Yani ülke geneli uygulamadan vaz geçilmelidir.
2- Özel öğretim kurumlarına, beyan ettikleri gerekçelerle tam gün veya hibrit eğitimle yüz yüze eğitim vermelerine izin verilmelidir.
3- Özel öğretim kurumlarındaki 1.5 milyondan fazla boş kontenjanı öğrencilerimizin lehine olarak devlet mutlaka değerlendirmelidir. On binlerce derslik hazır ve boş durmaktadır. Bu boş kontenjan miktarı, 15-20 yıldır dilimizden düşürmediğimiz başarılı bilinen Finlandiya'nın toplam öğrenci sayısının iki katı fazladır! Düşünebiliyor musunuz, sadece bu boş kontenjanlara yerleşecek iyi organize edilmiş bir çalışma ile ne harika başarılar yaşanır! Ve kazanan, iyi yetişmiş asgari 1.5 milyon gözbebeğimiz, en büyük sermayemiz çocuklarımız olacaktır.
Tabiatıyla bunları isterken temizlik-fiziki mesafe-maske üçlüsüne doğru uygulamalarla azami derecede dikkat etmeye devam edeceğiz.

YILIN EĞİTİM PROFESYONELİ
Bu yazımı okuduğunuz artı eğitim dergisinin geleneksel olarak düzenlediği ödül gecesinde, ''YILIN EĞİTİM PROFESYONELİ ÖDÜLÜ'' bana verildi. Aşağıya aldığım metinde ödül gerekçesi okundu. Gün boyu devam eden seminer, konferans ve sunumların organizasyonunda başarılı bir programı gerçekleştiren Cem Kaçmaz ve ekibini tebrik ediyorum. Bütün konuşmacılara da düşünce fikir ve sunumları sebebi ile teşekkür ediyorum.

Yılın Eğitim Profesyoneli ödülü
Eğitimci-Sosyolog Hami Koç

Lisans eğitimlerinden sonra yüksek lisansını “Eğitim Yönetimi ve Denetimi” üzerine tamamlayan Koç, özel sektörde yurt içi ve yurt dışında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptı.
Okullarda uzun yıllar; öğretmen, okul müdürü, kurucu temsilciliği ve genel müdürlük görevlerinde bulundu.
Hâlen çeşitli STK’larda üyelik ve yöneticilik görevleri devam eden Koç, eğitim amaçlı ve yönetici olarak gittiği birçok ülkede çalışmalar ve araştırmalar yapmıştır. Ulusal bir gazetede eğitim üzerine köşe yazıları yayınlandı. Koç, ayrıca yurt içi ve yurt dışında birçok eğitim etkinliğine konuşmacı olarak katıldı. Halen bazı eğitim dergilerinde makaleleri yayınlanmaktadır.
Sayın Koç, geçtiğimiz 13 yılda eğitim yöneticiliği sırasında ekibi ile; akademik, sosyal ve sportif alanlarda Türkiye birincilikleri ve yurtdışı birincilikleri dâhil, çok önemli başarılara ve derecelere imza attı. Eğitim alanında bir çok ilkleri gerçekleştirdi. Uzaktan eğitim çalışmalarını bilimsel ve pedagojik yaklaşımla üniversitesi önce kurumlarda ilk uygulayanlardan oldu. Eğitim teknolojilerini başarı ile yıllarca önce uygulamaya koydu. EBA ya ders çekimlerini en başarılı şekilde gerçekleştiren ekibi yönetti. Tabletli eğitimi ve içerik yazılımını ilk gerçekleştiren ekibin başkanlığını yaptı.
Bütün bunları “ insanların hayırlısı insanlara hizmet edendir “, “ eğitim gönüllere dokunmaktır “ düsturu ile sevgi odaklı empatik yaklaşımla gerçekleştirdi...
Özkurbir başkanı olan ve halen Türkiye’nin ilk büyük kurs markası olan, Okulları ile de, Edirne’den Van a, Samsun’dan Antalya ya kadar ülkemizin bir çok şehrinde şubeleri olan doğru cevap eğitim kurumları CEO su olarak görev yapmaktadır.
Eğitimci Sosyolog Hami Koç, 21. yy da ülkemizin başarılı ve etkili bir eğitim üssü olacağına inanmaktadır.
Yeni yazılarda buluşmak üzere siz değerli okuyucularıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Son Güncelleme: Cuma, 27 Kasım 2020 14:47

Gösterim: 775

Oyuncu Kadir Doğulu, TikTok'un, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturduğu konulardan biri olan "Nitelikli Eğitim" için 17 dakika 17 saniye koştu.

kadir_doguluSürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve İBB İştirak Şirketi Spor İstanbul ile bir araya gelerek 17 amaca dikkat çekmek amaçlı yapılan koşunun ilki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde gerçekleştirildi. Oyuncu Kadir Doğulu, paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu ve milli atlet Büşra Nur Koku ile “Nitelikli Eğitim” için 17 dakika 17 saniye koşarak farkındalığa katkı sağladı.
“Amacımız İhtiyacı Olanların da Sesi Olabilmek”
Koşuya başlamadan önce projeye dair görüşlerini paylaşan Kadir Doğulu, farkındalık yaratmak için koşmanın yanı sıra ihtiyacı olanların sesi olabilmek için de bu koşuda yer almayı kabul ettiğini söyledi. İnsani temel haklardan birinin eğitim olduğuna vurgu yapan ve eğitimde eşitlik ile nitelikli eğitimin herkesin hakkı olduğunu belirten oyuncu, “Bugün burada bunun hareketi olsun diye koşacağız” dedi ve bir amaçlarının da insanları harekete geçirmek olduğunu ifade etti.

“Gelecek Kuşaklara Bırakılacak En Önemli Hazine Bilgidir”
Koşu sırasında yapılan sohbette eğitim konusuna dair görüşlerini de paylaşan Doğulu, günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere herkesin eğitime eşit olarak ulaşamadığına degindi ve ekledi: “Eğitim demek gelecek demek. Gelecek de çocukların ta kendisi. Çocukları iyi bir içerik ve doğru bir müfredatla eğitmezsek her gelen global ve yerel krizde zor anlar yaşarız. Bunun önüne geçebilmenin de en önemli basamaklarından bir tanesi çocukları ve gençleri doğru eğitmek”. Eğitimde içeriğin ve niteliğin önemine de vurgu yapan oyuncu, gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli mirasın bilgi olduğunun altını çizdi.
Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek.

Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek.

> Kadir Doğulu “NİTELİKLİ EĞİTİM” için koştu

Oyuncu Kadir Doğulu, TikTok'un, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturduğu konulardan biri olan "Nitelikli Eğitim" için 17 dakika 17 saniye koştu.

kadir_doguluSürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve İBB İştirak Şirketi Spor İstanbul ile bir araya gelerek 17 amaca dikkat çekmek amaçlı yapılan koşunun ilki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde gerçekleştirildi. Oyuncu Kadir Doğulu, paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu ve milli atlet Büşra Nur Koku ile “Nitelikli Eğitim” için 17 dakika 17 saniye koşarak farkındalığa katkı sağladı.
“Amacımız İhtiyacı Olanların da Sesi Olabilmek”
Koşuya başlamadan önce projeye dair görüşlerini paylaşan Kadir Doğulu, farkındalık yaratmak için koşmanın yanı sıra ihtiyacı olanların sesi olabilmek için de bu koşuda yer almayı kabul ettiğini söyledi. İnsani temel haklardan birinin eğitim olduğuna vurgu yapan ve eğitimde eşitlik ile nitelikli eğitimin herkesin hakkı olduğunu belirten oyuncu, “Bugün burada bunun hareketi olsun diye koşacağız” dedi ve bir amaçlarının da insanları harekete geçirmek olduğunu ifade etti.

“Gelecek Kuşaklara Bırakılacak En Önemli Hazine Bilgidir”
Koşu sırasında yapılan sohbette eğitim konusuna dair görüşlerini de paylaşan Doğulu, günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere herkesin eğitime eşit olarak ulaşamadığına degindi ve ekledi: “Eğitim demek gelecek demek. Gelecek de çocukların ta kendisi. Çocukları iyi bir içerik ve doğru bir müfredatla eğitmezsek her gelen global ve yerel krizde zor anlar yaşarız. Bunun önüne geçebilmenin de en önemli basamaklarından bir tanesi çocukları ve gençleri doğru eğitmek”. Eğitimde içeriğin ve niteliğin önemine de vurgu yapan oyuncu, gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli mirasın bilgi olduğunun altını çizdi.
Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek.

Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek.

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Kasım 2020 13:21

Gösterim: 701

TEDMEM olarak salgın dolayısıyla Türkiye’de okulların kapatılmasının ilk gününden itibaren ülke gündeminin yanı sıra diğer ülkelerdeki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. UNESCO tarafından açıklanan verileri düzenli olarak kontrol ediyor, ülkelerin eğitim bakanlıkları tarafından yapılan açıklamaları ve alınan kararları derliyoruz.

covidGrafikte 21 Eylül, 12 Ekim ve 2 Kasım’a ait veriler özellikle belirtilmiştir. Bu tarihler Türkiye’de yüz yüze eğitime kademeli ve kısmî olarak geçiş aşamalarını göstermektedir.

16 Kasım itibarıyla:

  • Tamamen açık 125 ülke arasında
  • Kısmen açık 59 ülke arasında
  • COVID-19 nedeniyle okulları kapalı olan ülkeler arasında

Vaka artışlarına karşın yüz yüze eğitimi devam ettiren ülkeler:

Dünyanın pek çok yerinde özellikle de Avrupa kıtasında salgın kontrol altına alınabilmiş değil. Okulların açılmaya başladığı Eylül ayından bugüne de dünyada vaka sayıları artmaya devam ediyor. Buna karşın, beklenenin ve sanılanın aksine okullarını kısmen veya tamamen açan ülke sayısı da artıyor.  Türkiye’de yüz yüze eğitime geçişin ilk aşaması olan 21 Eylül’de toplamda 143 ülkede okullar açıkken, 9 Kasım’da bu sayı 182 ülkeye yükselmiş durumda.

Vaka artışları sebebiyle Ekim ortası itibarıyla bazı ülkelerde çeşitli toplumsal kısıtlamalara gidildi. Örneğin; eğlence merkezleri, restoranlar, spor salonları ve sanat galerileri kapatıldı, seyahatler yasaklandı, belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı getirildi. Buna karşın Almanya, Danimarka, Fransa ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde okulların toplumsal öncelik olarak bu kısıtlamaların dışında tutulduğu ve yüz yüze eğitime devam edileceği açıklandı. Okullar açık olsa da okullardaki önlemler sıkılaştırıldı. Aşağıda yüz yüze eğitimi devam ettiren ülke örnekleri verilmiştir:

Almanya

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 10 Ağustos 2020 itibarıyla başladı.
  • Öğrencilerin okula dönmesi için alınan önlemler arasında, öğrencilerin gruplara bölünmesi, her gruba okul bahçesinde, tuvaletlerde ve yemekhanede kendi alanının verilmesi böylece grup dışındakilerle temasın azaltılması veya kesilmesi yer alıyor.
  • Enfeksiyon durumunda okul değil yerel sağlık yetkililerinin karar vermesi gerekiyor.
  • Pozitif vaka görülen okullarda öğrenci grupları ve okul bazlı karantinalar sebebiyle eğitime ara verilse de ülke çapına yansıyan bir kapatma söz konusu olmadı.
  • 30 Kasım’a kadar uygulanacak kısıtlamalar kapsamında sinemalar, tiyatrolar, spor salonları, havuzlar, restoranlar (paket servis hariç) ve barlar kapatıldı. Ancak okullar ve kreşlerin tümü bu kısıtlamaların dışında tutuldu.

Danimarka

  • Avrupa’da okullarını yeniden açan ilk ülke Danimarka’dır. 15 Nisan’dan itibaren kademeli olarak okullar açıldı. Önce bebek ve çocuk bakım evleri, okul öncesi eğitim kurumları ve 1. sınıftan 5. sınıfa kadar olan okullar, ardından ortaokullar, en son ise liseler açıldı.
  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Öğrencilerin siperlik takması zorunlu tutuldu. Sadece 4 yaş okul öncesi için zorunlu değildir.

İngiltere

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Çocukların farklı öğrencilerle temaslarının önlenmesi için yaş gruplarına (year bubbles ) göre zamanlamalar belirlendi.
  • Teneffüs saatleri ve giriş çıkışlar yaş gruplarına göre farklılaştırıldı.
  • Çocuğunu geçerli bir sebebi olmaksızın okula göndermeyen ailelere para cezası uygulanıyor.
  • Lise öğrencileri ve öğretmenler için sınıf dışındaki alanlarda maske zorunluluğu getirildi.
  • İlkokullarda maske takmak zorunlu olmasa da okullar sosyal mesafenin güvenli bir şekilde yönetilemediği kapalı ortak alanlarda öğrencilerden maske takmalarını isteme hakkına sahiptir.

Fransa

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Sınıfların düzenli olarak havalandırılması zorunlu tutuldu.
  • Başlangıçta 11 yaş üstü çocuklar için geçerli olan maske takma zorunluluğu, daha sonra tüm öğrenciler için getirildi.
  • Fransa 1 Aralık’ a kadar ulusal tecrit altında bulunuyor. Bu kapsamda, insanlar sadece haklı sebeplerle (işe gitmek, temel malzeme satın almak,  tıbbi yardım almak ve günde 1 saat egzersiz yapmak) evden dışarı çıkabiliyor. Gerekli olmayan tüm mağazalar ile restoranlar ve barlar kapatıldı. Okullar ve kreşler açık durumda.

Vaka artışı nedeniyle okullarını (kısa süreli) tekrar kapatan ülkeler/bölgeler:

Okullarda vaka tespit edilmesi pek çok ülkede sadece okul ve/veya bölge bazlı kapatılmalara sebep olurken, bazı ülkelerde sadece öğrencinin/personelin veya sınıfın karantinaya alınması ile de yönetilebilmiştir. Ancak Ekim ortası itibarıyla bazı ülkelerde vaka sayılarının artması ve risk seviyesinin yükselmesine bağlı olarak il/eyalet bazında kapatmalar gibi daha geniş kapsamlı kapatmalar da olmuştur. Aşağıda yüz yüze eğitime kısa süreli de olsa ara veren ülke örnekleri verilmiştir:

Avusturya

  • 17 Kasım – 6 Aralık tarihleri arasında yeni kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalarda ilk ve orta dereceli okulların da kapanması ve uzaktan eğitimin sürdürülmesi kararı verildi. Ayrıca, eczaneler, gıda mağazaları, bankalar ve postaneler dışında kalan ve gerekli olmayan tüm dükkânlar kapatıldı.

Yunanistan

  • 16 Kasım itibarıyla ilkokullar, anaokulları ve gündüz bakım evleri iki hafta süreyle kapatıldı.

İtalya

  • Vaka oranları dikkate alınarak bölgeler yeşil, sarı ve kırmızı bölge olarak tanımlanıyor.
  • En fazla vaka oranının görüldüğü kırmızı bölgelerde kuaför ve güzellik salonları, barlar, restoranlar kapatıldı. Yalnızca eczaneler, süpermarketler, fabrikalar ve temel hizmetler açık durumda. Kırmızı bölgelerde lise ve üniversitelerde uzaktan eğitim yapılıyor.

Çek Cumhuriyeti

  • 1 Eylül’de tüm seviyelerde okullar tamamen açıldı. Ancak ülke genelinde alınan kısıtlamalardan okullar da etkilendi.
  • 12 Ekim’de ortaöğretim kurumlarında ve üniversitelerde uzaktan eğitime geçildi. Pratik ve klinik eğitimler bu uygulamanın dışında tutuldu. İlkokul üst kademelerindeki öğrencilerin iki gruba ayrılarak farklı zamanlarda okula gideceği açıklandı.
  • 14 Ekim’de ilkokulların alt kademelerinin de kapanması kararı verildi.
  • 2 Kasım itibarıyla ilköğretim ve ortaöğretimdeki tüm okullarda uzaktan eğitime geçildi. Anaokulu, kreş ve bebek bakım evleri kapatılmadı.
  • 18 Kasım’da ilkokul 1. ve 2. sınıfların yüz yüze eğitime yeniden başlayacağı ve yüz korumalarının takılmasının zorunlu olduğu açıklandı.

ABD – Boston

  • 1 Ekim’de yüz yüze eğitim başladı.
  • Vaka sayısının artması sebebiyle 22 Ekim itibarıyla tüm okullar kapatıldı, uzaktan eğitime geçildi.

Kuzey İrlanda

  • 14 Ekim’de ülke genelinde yeme içme sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde yeni kısıtlamalar uygulamaya konuldu. Kısıtlamaların dört hafta süreceği açıklandı.
  • Ara tatil zamanında yapılan düzenleme ile 19 Ekim itibarıyla okullar iki hafta kapatıldı. Bu süre tatil olduğu için uzaktan eğitim yapılmayacağı ifade edildi.
  • Üniversitelere de uzaktan eğitime geçmeleri tavsiye edildi.
  • 2 Kasım’da okullar yeniden açıldı.

Romanya

  • 18 Ekim’de yapılan açıklamaya göre Başkent Bükreş’te son 14 gün içinde 1000 kişi başına düşen vaka sayısı üçü geçtiği için sarı senaryodan kırmızı senaryoya geçildi.
  • Kırmızı senaryo gereği tüm dış mekânlarda maske kullanmak zorunlu hale getirildi; tiyatro, sinema, restoran ve okullar kapatıldı.
  • Eğitimin yalnızca çevrimiçi olarak devam edeceği açıklandı.
  • 12 yaşından küçük çocukların ebeveynlerinden birinin evde kalması için maaşının %75’inin devlet tarafından karşılanacağı açıklandı.

Rusya

  • Başkent Moskova’da vaka sayısının artmasına bağlı olarak 5-18 Ekim arasında okullar tatil edildi.
  • 19 Ekim itibarıyla tüm okulların açılması bekleniyordu. Ancak yapılan açıklama ile yalnızca 1. sınıftan 5. sınıfa kadar olan öğrenciler için okulların açılacağı belirtildi. 6. sınıftan 11. sınıfa kadar olan öğrencilerin 22 Kasım’a kadar çevrimiçi derslere devam edeceği açıklandı.
> COVID-19 ve Dünyada Okulların Durumu

TEDMEM olarak salgın dolayısıyla Türkiye’de okulların kapatılmasının ilk gününden itibaren ülke gündeminin yanı sıra diğer ülkelerdeki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. UNESCO tarafından açıklanan verileri düzenli olarak kontrol ediyor, ülkelerin eğitim bakanlıkları tarafından yapılan açıklamaları ve alınan kararları derliyoruz.

covidGrafikte 21 Eylül, 12 Ekim ve 2 Kasım’a ait veriler özellikle belirtilmiştir. Bu tarihler Türkiye’de yüz yüze eğitime kademeli ve kısmî olarak geçiş aşamalarını göstermektedir.

16 Kasım itibarıyla:

  • Tamamen açık 125 ülke arasında
  • Kısmen açık 59 ülke arasında
  • COVID-19 nedeniyle okulları kapalı olan ülkeler arasında

Vaka artışlarına karşın yüz yüze eğitimi devam ettiren ülkeler:

Dünyanın pek çok yerinde özellikle de Avrupa kıtasında salgın kontrol altına alınabilmiş değil. Okulların açılmaya başladığı Eylül ayından bugüne de dünyada vaka sayıları artmaya devam ediyor. Buna karşın, beklenenin ve sanılanın aksine okullarını kısmen veya tamamen açan ülke sayısı da artıyor.  Türkiye’de yüz yüze eğitime geçişin ilk aşaması olan 21 Eylül’de toplamda 143 ülkede okullar açıkken, 9 Kasım’da bu sayı 182 ülkeye yükselmiş durumda.

Vaka artışları sebebiyle Ekim ortası itibarıyla bazı ülkelerde çeşitli toplumsal kısıtlamalara gidildi. Örneğin; eğlence merkezleri, restoranlar, spor salonları ve sanat galerileri kapatıldı, seyahatler yasaklandı, belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı getirildi. Buna karşın Almanya, Danimarka, Fransa ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde okulların toplumsal öncelik olarak bu kısıtlamaların dışında tutulduğu ve yüz yüze eğitime devam edileceği açıklandı. Okullar açık olsa da okullardaki önlemler sıkılaştırıldı. Aşağıda yüz yüze eğitimi devam ettiren ülke örnekleri verilmiştir:

Almanya

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 10 Ağustos 2020 itibarıyla başladı.
  • Öğrencilerin okula dönmesi için alınan önlemler arasında, öğrencilerin gruplara bölünmesi, her gruba okul bahçesinde, tuvaletlerde ve yemekhanede kendi alanının verilmesi böylece grup dışındakilerle temasın azaltılması veya kesilmesi yer alıyor.
  • Enfeksiyon durumunda okul değil yerel sağlık yetkililerinin karar vermesi gerekiyor.
  • Pozitif vaka görülen okullarda öğrenci grupları ve okul bazlı karantinalar sebebiyle eğitime ara verilse de ülke çapına yansıyan bir kapatma söz konusu olmadı.
  • 30 Kasım’a kadar uygulanacak kısıtlamalar kapsamında sinemalar, tiyatrolar, spor salonları, havuzlar, restoranlar (paket servis hariç) ve barlar kapatıldı. Ancak okullar ve kreşlerin tümü bu kısıtlamaların dışında tutuldu.

Danimarka

  • Avrupa’da okullarını yeniden açan ilk ülke Danimarka’dır. 15 Nisan’dan itibaren kademeli olarak okullar açıldı. Önce bebek ve çocuk bakım evleri, okul öncesi eğitim kurumları ve 1. sınıftan 5. sınıfa kadar olan okullar, ardından ortaokullar, en son ise liseler açıldı.
  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Öğrencilerin siperlik takması zorunlu tutuldu. Sadece 4 yaş okul öncesi için zorunlu değildir.

İngiltere

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Çocukların farklı öğrencilerle temaslarının önlenmesi için yaş gruplarına (year bubbles ) göre zamanlamalar belirlendi.
  • Teneffüs saatleri ve giriş çıkışlar yaş gruplarına göre farklılaştırıldı.
  • Çocuğunu geçerli bir sebebi olmaksızın okula göndermeyen ailelere para cezası uygulanıyor.
  • Lise öğrencileri ve öğretmenler için sınıf dışındaki alanlarda maske zorunluluğu getirildi.
  • İlkokullarda maske takmak zorunlu olmasa da okullar sosyal mesafenin güvenli bir şekilde yönetilemediği kapalı ortak alanlarda öğrencilerden maske takmalarını isteme hakkına sahiptir.

Fransa

  • 2020-2021 eğitim öğretim yılı 1 Eylül 2020 itibarıyla başladı.
  • Sınıfların düzenli olarak havalandırılması zorunlu tutuldu.
  • Başlangıçta 11 yaş üstü çocuklar için geçerli olan maske takma zorunluluğu, daha sonra tüm öğrenciler için getirildi.
  • Fransa 1 Aralık’ a kadar ulusal tecrit altında bulunuyor. Bu kapsamda, insanlar sadece haklı sebeplerle (işe gitmek, temel malzeme satın almak,  tıbbi yardım almak ve günde 1 saat egzersiz yapmak) evden dışarı çıkabiliyor. Gerekli olmayan tüm mağazalar ile restoranlar ve barlar kapatıldı. Okullar ve kreşler açık durumda.

Vaka artışı nedeniyle okullarını (kısa süreli) tekrar kapatan ülkeler/bölgeler:

Okullarda vaka tespit edilmesi pek çok ülkede sadece okul ve/veya bölge bazlı kapatılmalara sebep olurken, bazı ülkelerde sadece öğrencinin/personelin veya sınıfın karantinaya alınması ile de yönetilebilmiştir. Ancak Ekim ortası itibarıyla bazı ülkelerde vaka sayılarının artması ve risk seviyesinin yükselmesine bağlı olarak il/eyalet bazında kapatmalar gibi daha geniş kapsamlı kapatmalar da olmuştur. Aşağıda yüz yüze eğitime kısa süreli de olsa ara veren ülke örnekleri verilmiştir:

Avusturya

  • 17 Kasım – 6 Aralık tarihleri arasında yeni kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalarda ilk ve orta dereceli okulların da kapanması ve uzaktan eğitimin sürdürülmesi kararı verildi. Ayrıca, eczaneler, gıda mağazaları, bankalar ve postaneler dışında kalan ve gerekli olmayan tüm dükkânlar kapatıldı.

Yunanistan

  • 16 Kasım itibarıyla ilkokullar, anaokulları ve gündüz bakım evleri iki hafta süreyle kapatıldı.

İtalya

  • Vaka oranları dikkate alınarak bölgeler yeşil, sarı ve kırmızı bölge olarak tanımlanıyor.
  • En fazla vaka oranının görüldüğü kırmızı bölgelerde kuaför ve güzellik salonları, barlar, restoranlar kapatıldı. Yalnızca eczaneler, süpermarketler, fabrikalar ve temel hizmetler açık durumda. Kırmızı bölgelerde lise ve üniversitelerde uzaktan eğitim yapılıyor.

Çek Cumhuriyeti

  • 1 Eylül’de tüm seviyelerde okullar tamamen açıldı. Ancak ülke genelinde alınan kısıtlamalardan okullar da etkilendi.
  • 12 Ekim’de ortaöğretim kurumlarında ve üniversitelerde uzaktan eğitime geçildi. Pratik ve klinik eğitimler bu uygulamanın dışında tutuldu. İlkokul üst kademelerindeki öğrencilerin iki gruba ayrılarak farklı zamanlarda okula gideceği açıklandı.
  • 14 Ekim’de ilkokulların alt kademelerinin de kapanması kararı verildi.
  • 2 Kasım itibarıyla ilköğretim ve ortaöğretimdeki tüm okullarda uzaktan eğitime geçildi. Anaokulu, kreş ve bebek bakım evleri kapatılmadı.
  • 18 Kasım’da ilkokul 1. ve 2. sınıfların yüz yüze eğitime yeniden başlayacağı ve yüz korumalarının takılmasının zorunlu olduğu açıklandı.

ABD – Boston

  • 1 Ekim’de yüz yüze eğitim başladı.
  • Vaka sayısının artması sebebiyle 22 Ekim itibarıyla tüm okullar kapatıldı, uzaktan eğitime geçildi.

Kuzey İrlanda

  • 14 Ekim’de ülke genelinde yeme içme sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde yeni kısıtlamalar uygulamaya konuldu. Kısıtlamaların dört hafta süreceği açıklandı.
  • Ara tatil zamanında yapılan düzenleme ile 19 Ekim itibarıyla okullar iki hafta kapatıldı. Bu süre tatil olduğu için uzaktan eğitim yapılmayacağı ifade edildi.
  • Üniversitelere de uzaktan eğitime geçmeleri tavsiye edildi.
  • 2 Kasım’da okullar yeniden açıldı.

Romanya

  • 18 Ekim’de yapılan açıklamaya göre Başkent Bükreş’te son 14 gün içinde 1000 kişi başına düşen vaka sayısı üçü geçtiği için sarı senaryodan kırmızı senaryoya geçildi.
  • Kırmızı senaryo gereği tüm dış mekânlarda maske kullanmak zorunlu hale getirildi; tiyatro, sinema, restoran ve okullar kapatıldı.
  • Eğitimin yalnızca çevrimiçi olarak devam edeceği açıklandı.
  • 12 yaşından küçük çocukların ebeveynlerinden birinin evde kalması için maaşının %75’inin devlet tarafından karşılanacağı açıklandı.

Rusya

  • Başkent Moskova’da vaka sayısının artmasına bağlı olarak 5-18 Ekim arasında okullar tatil edildi.
  • 19 Ekim itibarıyla tüm okulların açılması bekleniyordu. Ancak yapılan açıklama ile yalnızca 1. sınıftan 5. sınıfa kadar olan öğrenciler için okulların açılacağı belirtildi. 6. sınıftan 11. sınıfa kadar olan öğrencilerin 22 Kasım’a kadar çevrimiçi derslere devam edeceği açıklandı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Kasım 2020 15:27

Gösterim: 943


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.