Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Öğretmen olmanın şartları değişiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı Öğretmen Strateji Taslağı’na göre, KPSS’de öğretmen adaylarına sadece alanları ile ilgili soru sorulacak, Pedagojik formasyon yerine “Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi” kavramı sistemi getirilecek. İşte detaylar…

MEB, ‘öğretmenlik’ sistemini yenileyen taslağı tamamladı. Buna göre öğretmenlik daha kaliteli olacak ama zorlaşacak.

Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde başlatılan ve şimdiki Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı döneminde tamamlanan Öğretmen Stratejisi Taslağı onaya sunuldu. STAR’ın ulaştığı yeni planın detayları şöyle:

-Uygulama dersleri: Fakültelerde öğretmen adaylarının uygulama dersleri arttırılacak.

-Alan soruları: KPSS’de öğretmenler sadece alanlarıyla ilgili soruları yanıtlayacaklar.

-Kariyer planlama sistemi: Öğretmenlerin tümü aynı basamaktan mesleğe başlayacaklar ve basamak atlamak için dönemsel sınavlara girecekler.

-Başöğretmen: Başarılı öğretmenler öğretmen adaylarına formasyon eğitimi verecek.

-Başarılı öğrenciler: Ortaokullarda başarılı öğrencilertespit edilerek öğretmen olmaları için yönlendirilecek.

-Öğretmen liseleri: Öğretmen liseleri şehir merkezlerine taşınacak. SBS dışında öğretmen liselerine girişler için ek bir sınav daha uygulanacak.

-Pedagojik formasyon: Pedagojik formasyon yerine “Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi” kavramı geliştirecek.

-İhtiyaç fazlası öğretmen: Adayların alımlarında uzun vadede ihtiyaçlar hesaplanacak

-Yükseklisans: Doktora ve araştırma bursları artacak.

-Ortaöğretim öğretmenliği: Öğretmenler alan fakülteleri mezunlarından atanacak.

-Özelden kamuya geçiş: Kıdemleri kaybolmayacak.

-Öğretmenin yer değiştirmesi: Bir öğretmenin yıllarca aynı okulda kalmaması için Bakanlık yeni model geliştirecek. Öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgelerine gitmeleri de özendirilecek.

Kaynak Star

> Öğretmen olma kriterleri değişiyor

Öğretmen olmanın şartları değişiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı Öğretmen Strateji Taslağı’na göre, KPSS’de öğretmen adaylarına sadece alanları ile ilgili soru sorulacak, Pedagojik formasyon yerine “Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi” kavramı sistemi getirilecek. İşte detaylar…

MEB, ‘öğretmenlik’ sistemini yenileyen taslağı tamamladı. Buna göre öğretmenlik daha kaliteli olacak ama zorlaşacak.

Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde başlatılan ve şimdiki Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı döneminde tamamlanan Öğretmen Stratejisi Taslağı onaya sunuldu. STAR’ın ulaştığı yeni planın detayları şöyle:

-Uygulama dersleri: Fakültelerde öğretmen adaylarının uygulama dersleri arttırılacak.

-Alan soruları: KPSS’de öğretmenler sadece alanlarıyla ilgili soruları yanıtlayacaklar.

-Kariyer planlama sistemi: Öğretmenlerin tümü aynı basamaktan mesleğe başlayacaklar ve basamak atlamak için dönemsel sınavlara girecekler.

-Başöğretmen: Başarılı öğretmenler öğretmen adaylarına formasyon eğitimi verecek.

-Başarılı öğrenciler: Ortaokullarda başarılı öğrencilertespit edilerek öğretmen olmaları için yönlendirilecek.

-Öğretmen liseleri: Öğretmen liseleri şehir merkezlerine taşınacak. SBS dışında öğretmen liselerine girişler için ek bir sınav daha uygulanacak.

-Pedagojik formasyon: Pedagojik formasyon yerine “Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi” kavramı geliştirecek.

-İhtiyaç fazlası öğretmen: Adayların alımlarında uzun vadede ihtiyaçlar hesaplanacak

-Yükseklisans: Doktora ve araştırma bursları artacak.

-Ortaöğretim öğretmenliği: Öğretmenler alan fakülteleri mezunlarından atanacak.

-Özelden kamuya geçiş: Kıdemleri kaybolmayacak.

-Öğretmenin yer değiştirmesi: Bir öğretmenin yıllarca aynı okulda kalmaması için Bakanlık yeni model geliştirecek. Öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgelerine gitmeleri de özendirilecek.

Kaynak Star

Son Güncelleme: Salı, 14 May 2013 08:30

Gösterim: 2472

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2012-2013'te ilkokullarda 67 bin, ortaokullarda 80 bin, lise düzeyinde de 14 bin öğrencinin kaynaştırma eğitimi aldığı belirtilirken bu sayının özel eğitim kurumlarıyla birlikte 220 bini bulduğu ifade edildi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, 46 bin 95 engelli öğrencinin ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandığını belirterek, bu alana ayrılan kaynağın 95 milyon liraya ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün "Destek Özel Eğitim Hizmetlerinin Verimliliğinin Araştırılması Projesi" kapsamında düzenlenen üç günlük tanıtım ve soru geliştirme çalıştayı, Ankara Bilkent Otel ve Kongre Merkezi'nde başladı.

Çalıştayın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Asan, çalıştayın önemine değinerek, sistemin çözüm önerileri çerçevesinde yeniden oluşturulması gerektiğini söyledi. Bakanlık olarak engelli vatandaşların insan onuruna yakışır şekilde hayat sürebilmeleri için çalıştıklarını ifade eden Asan, "2005 yılında bin 500 maddelik engelliler kanunu Türkiye için bir reformdu. O zamana kadar çocuğunu gizleyen aileler engelli bireyleri kurumlara destek almak için getirdiler. SSK ve Emekli Sandığı güvencesinde olanlar yararlanıyordu. Bağ-Kur'luların ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olmayan bireylerin de yararlanabileceği şekilde hizmetlerin önünü açtık" diye konuştu.

Asan, 2002'de özel eğitimden kaynaştırmaya örgün eğitimdeki engelli sayısının arttığına dikkati çekerek, bu alandaki ödemelerin de artırıldığını söyledi.

46 bin 95 öğrenci ücretsiz taşınıyor

Engelli öğrenciler için ücretsiz taşıma hizmeti verdiklerini de dile getiren Asan, "2004-2005 öğretim yılında 6 bin 901 öğrenci taşıma hizmetlerinden yararlanıyordu. Bu sayı altı kat arttı, 46 bin 95 öğrencimizi ücretsiz taşımaktayız. Bu alana ayırdığımız bütçeyi de artırdık. 2012-2013 öğretim yılı kapsamında taşıma ücretine ayrılan kaynak tutarının 95 milyon liraya ulaşması bekleniyor" ifadesini kullandı.

Kaynaştırma eğitiminde sıkıntılar olduğuna işaret eden Asan, bu sorunları giderebilmek için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Mevzuatta çalışmalar yaptıklarına da değinen Asan, özürlü, sakat, çürük gibi ifadelerin kaldırıldığını anımsattı.

Özel eğitim öğrenci sayısı yüzde 640 arttı

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Baloğlu da açılışta yaptığı konuşmada, 2012-2013'te ilkokullarda 67 bin, ortaokullarda 80 bin, lise düzeyinde de 14 bin öğrencinin kaynaştırma eğitimi aldığını bildirdi.

Toplam 220 bin öğrenci kaynaştırmalı eğitim alıyor

Bu rakamın özel eğitim okulları ve sınıflarındaki öğrencilerle 220 bine ulaştığına işaret eden Baloğlu, son 6 yılda özel eğitim öğrenci sayısının yüzde 640 arttığını söyledi. Baloğlu, bu artışın sistemi zorlayacağını ve eğitimi karşılayacak fiziksel ortamların, insan kaynağının yeterli olmayacağını ifade etti.

Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük ise 2006 yılında 995 kurumda 115 bin engelli olduğunu belirterek, "Bugün genel müdürlüğümüze bağlı bin 747 kurumda 260 bin engelliye destek eğitim hizmeti veriyoruz. Kurumlarımıza 115 milyon lira destek eğitim hizmeti için para aktarıyoruz. 2006 yılından bugüne kadar 6 milyar 278 milyon lira para aktarmışız" bilgisini verdi.

Alandaki en büyük sıkıntının yetişmiş eleman olmamasından kaynaklandığını dile getiren Küçük, fizyoterapist ve zihinsel engelli öğretmenliği alanında yeterli eğitim personeli olmadığını kaydetti.

"Özel rehabilitasyon merkezleri çok yeterli değil"

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Aylin Çiftçi kaynaştırmalı eğitimin önemini vurgulayarak, içeriğin doldurulması gerektiğini söyledi. Çiftçi, "Kaynaştırmalı eğitimde çocuk temel eğitimi alıyor, bu eğitimi takviye edecek bireysel gelişimlerini ancak özel rehabilitasyon merkezlerinde alabilecek. Özel rehabilitasyon merkezleri çok yeterli değil" şeklinde konuştu.

Merkezlerin fonksiyonlarını yerine getirmesinin önemine değinen Çiftçi, çalıştayda Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuya ilişkin araştırma yaparak sorunların ortaya koyulacağını ve çözüm önerileri üretileceğini dile getirdi.

> Türkiye’de 220 bin öğrenci kaynaştırma eğitimi alıyor

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2012-2013'te ilkokullarda 67 bin, ortaokullarda 80 bin, lise düzeyinde de 14 bin öğrencinin kaynaştırma eğitimi aldığı belirtilirken bu sayının özel eğitim kurumlarıyla birlikte 220 bini bulduğu ifade edildi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, 46 bin 95 engelli öğrencinin ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandığını belirterek, bu alana ayrılan kaynağın 95 milyon liraya ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün "Destek Özel Eğitim Hizmetlerinin Verimliliğinin Araştırılması Projesi" kapsamında düzenlenen üç günlük tanıtım ve soru geliştirme çalıştayı, Ankara Bilkent Otel ve Kongre Merkezi'nde başladı.

Çalıştayın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Asan, çalıştayın önemine değinerek, sistemin çözüm önerileri çerçevesinde yeniden oluşturulması gerektiğini söyledi. Bakanlık olarak engelli vatandaşların insan onuruna yakışır şekilde hayat sürebilmeleri için çalıştıklarını ifade eden Asan, "2005 yılında bin 500 maddelik engelliler kanunu Türkiye için bir reformdu. O zamana kadar çocuğunu gizleyen aileler engelli bireyleri kurumlara destek almak için getirdiler. SSK ve Emekli Sandığı güvencesinde olanlar yararlanıyordu. Bağ-Kur'luların ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olmayan bireylerin de yararlanabileceği şekilde hizmetlerin önünü açtık" diye konuştu.

Asan, 2002'de özel eğitimden kaynaştırmaya örgün eğitimdeki engelli sayısının arttığına dikkati çekerek, bu alandaki ödemelerin de artırıldığını söyledi.

46 bin 95 öğrenci ücretsiz taşınıyor

Engelli öğrenciler için ücretsiz taşıma hizmeti verdiklerini de dile getiren Asan, "2004-2005 öğretim yılında 6 bin 901 öğrenci taşıma hizmetlerinden yararlanıyordu. Bu sayı altı kat arttı, 46 bin 95 öğrencimizi ücretsiz taşımaktayız. Bu alana ayırdığımız bütçeyi de artırdık. 2012-2013 öğretim yılı kapsamında taşıma ücretine ayrılan kaynak tutarının 95 milyon liraya ulaşması bekleniyor" ifadesini kullandı.

Kaynaştırma eğitiminde sıkıntılar olduğuna işaret eden Asan, bu sorunları giderebilmek için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Mevzuatta çalışmalar yaptıklarına da değinen Asan, özürlü, sakat, çürük gibi ifadelerin kaldırıldığını anımsattı.

Özel eğitim öğrenci sayısı yüzde 640 arttı

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Baloğlu da açılışta yaptığı konuşmada, 2012-2013'te ilkokullarda 67 bin, ortaokullarda 80 bin, lise düzeyinde de 14 bin öğrencinin kaynaştırma eğitimi aldığını bildirdi.

Toplam 220 bin öğrenci kaynaştırmalı eğitim alıyor

Bu rakamın özel eğitim okulları ve sınıflarındaki öğrencilerle 220 bine ulaştığına işaret eden Baloğlu, son 6 yılda özel eğitim öğrenci sayısının yüzde 640 arttığını söyledi. Baloğlu, bu artışın sistemi zorlayacağını ve eğitimi karşılayacak fiziksel ortamların, insan kaynağının yeterli olmayacağını ifade etti.

Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük ise 2006 yılında 995 kurumda 115 bin engelli olduğunu belirterek, "Bugün genel müdürlüğümüze bağlı bin 747 kurumda 260 bin engelliye destek eğitim hizmeti veriyoruz. Kurumlarımıza 115 milyon lira destek eğitim hizmeti için para aktarıyoruz. 2006 yılından bugüne kadar 6 milyar 278 milyon lira para aktarmışız" bilgisini verdi.

Alandaki en büyük sıkıntının yetişmiş eleman olmamasından kaynaklandığını dile getiren Küçük, fizyoterapist ve zihinsel engelli öğretmenliği alanında yeterli eğitim personeli olmadığını kaydetti.

"Özel rehabilitasyon merkezleri çok yeterli değil"

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Aylin Çiftçi kaynaştırmalı eğitimin önemini vurgulayarak, içeriğin doldurulması gerektiğini söyledi. Çiftçi, "Kaynaştırmalı eğitimde çocuk temel eğitimi alıyor, bu eğitimi takviye edecek bireysel gelişimlerini ancak özel rehabilitasyon merkezlerinde alabilecek. Özel rehabilitasyon merkezleri çok yeterli değil" şeklinde konuştu.

Merkezlerin fonksiyonlarını yerine getirmesinin önemine değinen Çiftçi, çalıştayda Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuya ilişkin araştırma yaparak sorunların ortaya koyulacağını ve çözüm önerileri üretileceğini dile getirdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 May 2013 14:58

Gösterim: 5157

Türkiye’nin en başarılı ve puanı en yüksek olan liselerinde okuyan öğrenciler bir tane ile de yetinmeyip en az iki dershaneye gidiyor ve sınavlar için en iyi hocalardan özel ders alıyor

Pervin Kaplan, Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinde eğitim sisteminde en çok tartışılan sınav ve dershane konusuna değindi. Kaplan, Türkiye’nin en başarılı ve gözde okullarında okuyan öğrencilerin de sınavlara hazırlık için dershanelere gittiğini hatta bir tane ile de yetinmeyip iki ayrı dershaneye giderken bunun yanında özel derslere de yüksek meblağlar ödediğini belirtti.

Kaplan, öğrencilere bu durumu sorduklarında şu cevapları aldığını belirtti; Türkiye'nin en iyi okullarında okuyan bu gençlerin neden dershaneye ihtiyaçları olduğunu sorduğumda gerekçelerini şöyle sıralıyorlar: "Test tekniğini öğreniyoruz. Sınav kağıtlarını nasıl dolduracağımızı, hangi soruların çıkabileceğini anlatıyorlar. Bire bir ilgilenme, psikolog, koçluk desteği var. Psikolojik olarak yarışa hazırlanıyoruz. Bunları okullarda bulamazsınız. Bazılarında danışman bile yok.

Dershaneye giden arkadaşlarımızdan geri kalmak istemiyoruz. Sadece okul yetmiyor. Müfredat sürekli değişiyor. 9. sınıfta görmediğimiz bir dersten üniversitede sorumlu oluyoruz. Oysa fazladan birkaç soru bizi 10 bin ileriye taşır."

Pervin Kaplan'ın yazısı için Tıklayın

> Robert’li bile iki dershaneye ve özel derse muhtaç oluyorsa!

Türkiye’nin en başarılı ve puanı en yüksek olan liselerinde okuyan öğrenciler bir tane ile de yetinmeyip en az iki dershaneye gidiyor ve sınavlar için en iyi hocalardan özel ders alıyor

Pervin Kaplan, Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinde eğitim sisteminde en çok tartışılan sınav ve dershane konusuna değindi. Kaplan, Türkiye’nin en başarılı ve gözde okullarında okuyan öğrencilerin de sınavlara hazırlık için dershanelere gittiğini hatta bir tane ile de yetinmeyip iki ayrı dershaneye giderken bunun yanında özel derslere de yüksek meblağlar ödediğini belirtti.

Kaplan, öğrencilere bu durumu sorduklarında şu cevapları aldığını belirtti; Türkiye'nin en iyi okullarında okuyan bu gençlerin neden dershaneye ihtiyaçları olduğunu sorduğumda gerekçelerini şöyle sıralıyorlar: "Test tekniğini öğreniyoruz. Sınav kağıtlarını nasıl dolduracağımızı, hangi soruların çıkabileceğini anlatıyorlar. Bire bir ilgilenme, psikolog, koçluk desteği var. Psikolojik olarak yarışa hazırlanıyoruz. Bunları okullarda bulamazsınız. Bazılarında danışman bile yok.

Dershaneye giden arkadaşlarımızdan geri kalmak istemiyoruz. Sadece okul yetmiyor. Müfredat sürekli değişiyor. 9. sınıfta görmediğimiz bir dersten üniversitede sorumlu oluyoruz. Oysa fazladan birkaç soru bizi 10 bin ileriye taşır."

Pervin Kaplan'ın yazısı için Tıklayın

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 May 2013 09:11

Gösterim: 1937

Hafta içi polis, hafta sonu öğretmen oluyorlar. Van'ın Saray ilçesinde görevli üniversite mezunu polisler, kaymakamlık tarafından açılan dershanedeki öğretmen açığını kapatmak için gönüllü öğretmenlik yapıyor.

Saray Kaymakamlığınca hazırlanan proje kapsamında, dershaneye gitme imkanı olmayan öğrenciler için Sosyal Destek Programı (SODES) desteğiyle kaymakamlığa ait 4 katlı binanın bir katı dershane olarak oluşturuldu.

Dört sınıftan oluşan dershanede, sınavlara hazırlanan öğrencilere ilçedeki branş öğretmenlerinin yanı sıra İlçe Emniyet Amirliğinde görevli üniversite mezunu polisler de gönüllü olarak ders veriyor.

Hafta içi ilçedeki güvenlik ve asayiş görevlerini yerine getiren polisler, hafta sonları ise dershaneye giderek öğrencileri sınavlara hazırlıyor.

Kaymakam Ahmet Can Pınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran sınırında küçük bir yerleşim yeri olan, Van'a 80 kilometre uzaklıktaki ilçede, dershane olmaması nedeniyle YGS, LYS ve SBS gibi sınavlara hazırlanan öğrenciler için ücretsiz dershane kurduklarını söyledi.

İlçenin şehir merkezine uzaklığı ve ulaşımda yaşanan sıkıntıları gözönünde bulundurarak, özel eğitim alma imkanı bulamayan dar gelirli öğrenciler için açtıkları dershanenin, ilçedeki önemli bir eksiği giderdiğine değinen Pınar, şöyle konuştu:

"Maalesef Doğu Anadolu Bölgesi'nde olduğumuz için gelen devlet memurları ister istemez çok fazla kalamıyorlar. Şubat ayındaki eş durumu atamalarıyla da ilçemizdeki pek çok öğretmenimiz tayin olup gitti. Böyle olunca da bizim ciddi bir öğretmen açığımız oluştu. Mevcut öğretmenlerimiz okullarda gereken fedakarlığı fazlasıyla yapıyor. Ancak hafta sonu bizim öğrencilerimize farklı bir program uygulamamız gerekiyordu. Çünkü okul müfredatıyla yetinemiyoruz, yetinmememiz gerekiyor. Bunun için de orada ders verecek öğretmene ihtiyaç vardı.

Bu sırada İlçe Emniyet Amirliğinde çalışan polis memurlarımızdan eğitim ve fen edebiyat fakültesi mezunu olanlar, 'ihtiyaç halinde biz öğrencilere ders vermeye hazırız' dediler. Biz güzel bir planlama yaptık. Görevlerini aksatmayacak şekilde program ayarladık. Bunun üzerine ilçede görevli polislerimiz, hafta sonları dershaneye gidip, mezun oldukları branşlarda ders vererek çocuklarımızı sınavlara hazırlıyor."

"Türkiye'de alışık olunan bir durum değil" acquistare levitra generico

Pınar, çözüm süreci kapsamında yaşanan gelişmelerin ardından böylesi bir çalışmanın da olumlu karşılandığını bildirerek, "Bu uygulama, Türkiye'de alışık olunan bir durum değil. Özellikle yaşadığımız bölgeyi düşündüğünüz zaman bazı insanların askere, polise karşı ön yargısı olabiliyor. Günümüzde bunlar aşıldı ve aşılıyor. Çok güzel de bir sürece girdik. Bu sürecin paralelinde de böyle bir şeyin olması çok güzel bir gelişme. İlçe halkından da çok olumlu tepkiler alıyoruz" dedi.

Matematik öğretmeni Ferhat Akkuş ise öğrencilerin, branş öğretmenlerine ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, "İlçede görevli polisler yoğun bir tempoyla çalıştıkları için boş vakitleri de az. Kendilerine ayırmaları gereken vakitlerde fedakarlık yapıp, buraya gelerek öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Hafta içi polis, hafta sonu öğretmen

Tarih bölümü mezunu polis memuru Ayhan Çavdar da ilçenin sosyal ve ekonomik olarak sıkıntılı bir bölgede bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Öğrenci arkadaşlarımızın ekonomik durumları belli. Burada bir özel dershane olayı da yok. Dershanenin açıldığını duyduğumuzda çok sevindik. Bizler üniversite mezunu polisleriz. Öğrencilerin boş geçen derslerinin olduğunu öğrenince amirlerimizle görüşüp onların iznini alarak yardımda bulunduk. Ben öğrencilerin tarih derslerine giriyorum. Türkçe derslerine giren arkadaşlarım da var. Onların gelecekte iyi bir meslek edinmeleri noktasında, ülkemize, ailelerine, çevrelerine daha faydalı birey haline gelmeleri için elimizden geldiği kadar katkı sunmaya çalışıyoruz."

"Derste polis görünce tedirgin olduk"

Öğrenciler de dershaneye başladıkları ilk gün karşılarında polis görünce tedirgin olduklarını fakat kendilerine yardımcı olmak için geldiklerini öğrendiklerinde mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Öğrencilerden Bahar Beydoğan, dershane sayesinde okulda aldıkları eğitimi pekiştirme imkanı bulduklarına işaret ederek, "İlk derste karşımda polisi görünce şaşırdım. Hep polislerin çok sert olduğunu düşünürdüm ama ders anlatmaya ve iletişim kurmaya başlayınca yanlış düşündüğümü gördüm" ifadelerini kullandı.

Sınıfa öğretmen yerine polisin girdiğini görünce ilkin tedirgin olduğunu ifade eden 11. sınıf öğrencisi Nazime Önler de büyük bir fedakarlık örneği sergileyerek kendilerine ders anlatan polis öğretmenlerine teşekkür etti.

> Öğretmen açığına polisli çözüm!

Hafta içi polis, hafta sonu öğretmen oluyorlar. Van'ın Saray ilçesinde görevli üniversite mezunu polisler, kaymakamlık tarafından açılan dershanedeki öğretmen açığını kapatmak için gönüllü öğretmenlik yapıyor.

Saray Kaymakamlığınca hazırlanan proje kapsamında, dershaneye gitme imkanı olmayan öğrenciler için Sosyal Destek Programı (SODES) desteğiyle kaymakamlığa ait 4 katlı binanın bir katı dershane olarak oluşturuldu.

Dört sınıftan oluşan dershanede, sınavlara hazırlanan öğrencilere ilçedeki branş öğretmenlerinin yanı sıra İlçe Emniyet Amirliğinde görevli üniversite mezunu polisler de gönüllü olarak ders veriyor.

Hafta içi ilçedeki güvenlik ve asayiş görevlerini yerine getiren polisler, hafta sonları ise dershaneye giderek öğrencileri sınavlara hazırlıyor.

Kaymakam Ahmet Can Pınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran sınırında küçük bir yerleşim yeri olan, Van'a 80 kilometre uzaklıktaki ilçede, dershane olmaması nedeniyle YGS, LYS ve SBS gibi sınavlara hazırlanan öğrenciler için ücretsiz dershane kurduklarını söyledi.

İlçenin şehir merkezine uzaklığı ve ulaşımda yaşanan sıkıntıları gözönünde bulundurarak, özel eğitim alma imkanı bulamayan dar gelirli öğrenciler için açtıkları dershanenin, ilçedeki önemli bir eksiği giderdiğine değinen Pınar, şöyle konuştu:

"Maalesef Doğu Anadolu Bölgesi'nde olduğumuz için gelen devlet memurları ister istemez çok fazla kalamıyorlar. Şubat ayındaki eş durumu atamalarıyla da ilçemizdeki pek çok öğretmenimiz tayin olup gitti. Böyle olunca da bizim ciddi bir öğretmen açığımız oluştu. Mevcut öğretmenlerimiz okullarda gereken fedakarlığı fazlasıyla yapıyor. Ancak hafta sonu bizim öğrencilerimize farklı bir program uygulamamız gerekiyordu. Çünkü okul müfredatıyla yetinemiyoruz, yetinmememiz gerekiyor. Bunun için de orada ders verecek öğretmene ihtiyaç vardı.

Bu sırada İlçe Emniyet Amirliğinde çalışan polis memurlarımızdan eğitim ve fen edebiyat fakültesi mezunu olanlar, 'ihtiyaç halinde biz öğrencilere ders vermeye hazırız' dediler. Biz güzel bir planlama yaptık. Görevlerini aksatmayacak şekilde program ayarladık. Bunun üzerine ilçede görevli polislerimiz, hafta sonları dershaneye gidip, mezun oldukları branşlarda ders vererek çocuklarımızı sınavlara hazırlıyor."

"Türkiye'de alışık olunan bir durum değil" acquistare levitra generico

Pınar, çözüm süreci kapsamında yaşanan gelişmelerin ardından böylesi bir çalışmanın da olumlu karşılandığını bildirerek, "Bu uygulama, Türkiye'de alışık olunan bir durum değil. Özellikle yaşadığımız bölgeyi düşündüğünüz zaman bazı insanların askere, polise karşı ön yargısı olabiliyor. Günümüzde bunlar aşıldı ve aşılıyor. Çok güzel de bir sürece girdik. Bu sürecin paralelinde de böyle bir şeyin olması çok güzel bir gelişme. İlçe halkından da çok olumlu tepkiler alıyoruz" dedi.

Matematik öğretmeni Ferhat Akkuş ise öğrencilerin, branş öğretmenlerine ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, "İlçede görevli polisler yoğun bir tempoyla çalıştıkları için boş vakitleri de az. Kendilerine ayırmaları gereken vakitlerde fedakarlık yapıp, buraya gelerek öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Hafta içi polis, hafta sonu öğretmen

Tarih bölümü mezunu polis memuru Ayhan Çavdar da ilçenin sosyal ve ekonomik olarak sıkıntılı bir bölgede bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Öğrenci arkadaşlarımızın ekonomik durumları belli. Burada bir özel dershane olayı da yok. Dershanenin açıldığını duyduğumuzda çok sevindik. Bizler üniversite mezunu polisleriz. Öğrencilerin boş geçen derslerinin olduğunu öğrenince amirlerimizle görüşüp onların iznini alarak yardımda bulunduk. Ben öğrencilerin tarih derslerine giriyorum. Türkçe derslerine giren arkadaşlarım da var. Onların gelecekte iyi bir meslek edinmeleri noktasında, ülkemize, ailelerine, çevrelerine daha faydalı birey haline gelmeleri için elimizden geldiği kadar katkı sunmaya çalışıyoruz."

"Derste polis görünce tedirgin olduk"

Öğrenciler de dershaneye başladıkları ilk gün karşılarında polis görünce tedirgin olduklarını fakat kendilerine yardımcı olmak için geldiklerini öğrendiklerinde mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Öğrencilerden Bahar Beydoğan, dershane sayesinde okulda aldıkları eğitimi pekiştirme imkanı bulduklarına işaret ederek, "İlk derste karşımda polisi görünce şaşırdım. Hep polislerin çok sert olduğunu düşünürdüm ama ders anlatmaya ve iletişim kurmaya başlayınca yanlış düşündüğümü gördüm" ifadelerini kullandı.

Sınıfa öğretmen yerine polisin girdiğini görünce ilkin tedirgin olduğunu ifade eden 11. sınıf öğrencisi Nazime Önler de büyük bir fedakarlık örneği sergileyerek kendilerine ders anlatan polis öğretmenlerine teşekkür etti.

Son Güncelleme: Salı, 14 May 2013 12:04

Gösterim: 1807

Koç Üniversitesi, Anadolu’da burs verecek başarılı öğrenci avına çıktı. 15 Haziran’da yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) dereceye giren öğrencileri devlet üniversitelerine kaptırmamak için şimdiden harekete geçti.

Habertürk’ün haberine göre, Koç Üniversitesi LYS’de ilk 10 bine giren ancak ekonomik yetersizlikler yüzünden devlet üniversiteleri dışında tercih yapamayan başarılı gençleri burslu okutmak için Anadolu’da il il geziyor. Bulduğu gençlere burs veriyor

Onlar Bitlis, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Malatya, Batman, Siirt, Adapazarı gibi Türkiye’nin değişik illerindeki fen ve Anadolu liselerinden mezun en başarılı öğrenciler. Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) ilk 10 bin içinde yer alıyorlar. Ancak ailelerinin ekonomik durumları onların vakıf üniversitelerinde okumasına engel olduğu için tercihlerini devlet üniversitelerinden yana kullanan bu gençler “Anadolu Bursiyerleri” programı sayesinde şimdi Koç Üniversitesi’nde tam burslu olarak öğrenim görüyorlar. Hedef Türkiye’nin ekonomik sıkıntı yüzünden Koç’ta okumaya gücü yetmeyen en parlak gençlerini hem lisans hem de doktora öğrencisi olarak almak. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan “Anadolu Bursiyerleri” adıyla önce lisans öğrencileri için başlattıkları şimdi de doktora öğrencilerini kapsayacak programı anlattı. İşte İnan’ın ağzından Anadolu Bursiyerleri’nin ayrıntıları:

Her yıl bine yakın öğrenciye burs veriliyor

Her yıl ortalama 900 öğrenci alıyoruz. Öğrencilerin yüzde 54’ü ilk 20 binden geliyor. İlk 500’tekiler ancak tam burslu okuma şansına sahipler. Ancak ilk 10 binde yer alan gençler de aynı derecede başarılı. Ne yazık ki ekonomik güçleri bizi tercih etmeye yetmiyor. Onlara fırsat tanımak istedik.

Sponsor bulunuyor

Koç’a gelecek her öğrenci için burs verecek kişi ya da kurum buluyoruz. Onlar da tüm masrafları karşılıyor.

Burs verenler kız, engelli ya da kente göre tercihte bulunuyorlar. Onların bu tercihlerini de dikkate alarak, öğrenci seçiyoruz.

İl il öğrenci aranıyor

Programı anlatmak üzere ben de dahil arkadaşlarımla iki yıldır Van’dan Artvin’e kadar 50’ye yakın ilde 150’nin üstünde okulu ziyaret ettik. 35 binden fazla kişiye bu programı anlattık.

Bu projeyle Anadolu’nun her yerindeki gençleri kucaklıyoruz, fırsat eşitliği veriyoruz. İlk yıl 14 olan Anadolu Bursiyerleri’nin sayısı geçen yıl 44’e ulaştı. Burs verenlerin sayısı arttıkça bursiyer sayımız da artıyor. Şu an Koç Holding şirketi olan 14, Koç Holding dışından ise 34 destekçimiz var. Bu yıl 100 öğrenci seçeceğiz.

Doktora öğrencilerine de burs veriliyor

Doktora öğrencilerini de burslu alıyoruz. Türkiye’nin en iyileri bizde okusun istiyoruz. Ama sorunları dil. İngilizce eğitim veriyoruz. O yüzden Türkçe eğitim yapan üniversiteden mezun çok iyi akademisyen olacak gençler programımıza katılamıyordu. Onlar için bir yıllık hazırlık okulu açıyoruz. Doktora programlarında da lisansta olduğu gibi fırsat eşitliği yaratmak istiyoruz. Yurtdışından da burslu doktora öğrencisi alıyoruz. Kontenjanımızı 60’dan 120’ye çıkardık.

Yüzde 73 burslu

Öğrencilerimizin yüzde 73’ü burslu. 3 öğrenciden ikisi burslu. Hedefimiz Türkiye’yi ileriye taşıyacak; donanımlı, merak ve heyecanını takip eden yeni nesiller yetiştirmek. Bu yıl yüksek lisansı da kapsayan burs başlıyor. Öğrencilerimiz mezun oldukları yıl lisansta kazandıkları burslarını devam ettirerek istedikleri bölümde tezsiz yüksek lisans yapabiliyorlar. Tam burslu bir öğrenci bursunu devam ettirerek yüksek lisansını da tamamlayarak mezun oluyor.

Bitlis, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Malatya, Batman, Siirt, Adapazarı gibi Türkiye’nin değişik illerindeki fen ve Anadolu liselerinden mezun en başarılı öğrenciler Anadolu Bursiyerleri olarak Koç’ta okuyor.

Kaynak HaberTürk

> Burs verilecek öğrenciler aranıyor

Koç Üniversitesi, Anadolu’da burs verecek başarılı öğrenci avına çıktı. 15 Haziran’da yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) dereceye giren öğrencileri devlet üniversitelerine kaptırmamak için şimdiden harekete geçti.

Habertürk’ün haberine göre, Koç Üniversitesi LYS’de ilk 10 bine giren ancak ekonomik yetersizlikler yüzünden devlet üniversiteleri dışında tercih yapamayan başarılı gençleri burslu okutmak için Anadolu’da il il geziyor. Bulduğu gençlere burs veriyor

Onlar Bitlis, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Malatya, Batman, Siirt, Adapazarı gibi Türkiye’nin değişik illerindeki fen ve Anadolu liselerinden mezun en başarılı öğrenciler. Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) ilk 10 bin içinde yer alıyorlar. Ancak ailelerinin ekonomik durumları onların vakıf üniversitelerinde okumasına engel olduğu için tercihlerini devlet üniversitelerinden yana kullanan bu gençler “Anadolu Bursiyerleri” programı sayesinde şimdi Koç Üniversitesi’nde tam burslu olarak öğrenim görüyorlar. Hedef Türkiye’nin ekonomik sıkıntı yüzünden Koç’ta okumaya gücü yetmeyen en parlak gençlerini hem lisans hem de doktora öğrencisi olarak almak. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan “Anadolu Bursiyerleri” adıyla önce lisans öğrencileri için başlattıkları şimdi de doktora öğrencilerini kapsayacak programı anlattı. İşte İnan’ın ağzından Anadolu Bursiyerleri’nin ayrıntıları:

Her yıl bine yakın öğrenciye burs veriliyor

Her yıl ortalama 900 öğrenci alıyoruz. Öğrencilerin yüzde 54’ü ilk 20 binden geliyor. İlk 500’tekiler ancak tam burslu okuma şansına sahipler. Ancak ilk 10 binde yer alan gençler de aynı derecede başarılı. Ne yazık ki ekonomik güçleri bizi tercih etmeye yetmiyor. Onlara fırsat tanımak istedik.

Sponsor bulunuyor

Koç’a gelecek her öğrenci için burs verecek kişi ya da kurum buluyoruz. Onlar da tüm masrafları karşılıyor.

Burs verenler kız, engelli ya da kente göre tercihte bulunuyorlar. Onların bu tercihlerini de dikkate alarak, öğrenci seçiyoruz.

İl il öğrenci aranıyor

Programı anlatmak üzere ben de dahil arkadaşlarımla iki yıldır Van’dan Artvin’e kadar 50’ye yakın ilde 150’nin üstünde okulu ziyaret ettik. 35 binden fazla kişiye bu programı anlattık.

Bu projeyle Anadolu’nun her yerindeki gençleri kucaklıyoruz, fırsat eşitliği veriyoruz. İlk yıl 14 olan Anadolu Bursiyerleri’nin sayısı geçen yıl 44’e ulaştı. Burs verenlerin sayısı arttıkça bursiyer sayımız da artıyor. Şu an Koç Holding şirketi olan 14, Koç Holding dışından ise 34 destekçimiz var. Bu yıl 100 öğrenci seçeceğiz.

Doktora öğrencilerine de burs veriliyor

Doktora öğrencilerini de burslu alıyoruz. Türkiye’nin en iyileri bizde okusun istiyoruz. Ama sorunları dil. İngilizce eğitim veriyoruz. O yüzden Türkçe eğitim yapan üniversiteden mezun çok iyi akademisyen olacak gençler programımıza katılamıyordu. Onlar için bir yıllık hazırlık okulu açıyoruz. Doktora programlarında da lisansta olduğu gibi fırsat eşitliği yaratmak istiyoruz. Yurtdışından da burslu doktora öğrencisi alıyoruz. Kontenjanımızı 60’dan 120’ye çıkardık.

Yüzde 73 burslu

Öğrencilerimizin yüzde 73’ü burslu. 3 öğrenciden ikisi burslu. Hedefimiz Türkiye’yi ileriye taşıyacak; donanımlı, merak ve heyecanını takip eden yeni nesiller yetiştirmek. Bu yıl yüksek lisansı da kapsayan burs başlıyor. Öğrencilerimiz mezun oldukları yıl lisansta kazandıkları burslarını devam ettirerek istedikleri bölümde tezsiz yüksek lisans yapabiliyorlar. Tam burslu bir öğrenci bursunu devam ettirerek yüksek lisansını da tamamlayarak mezun oluyor.

Bitlis, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Malatya, Batman, Siirt, Adapazarı gibi Türkiye’nin değişik illerindeki fen ve Anadolu liselerinden mezun en başarılı öğrenciler Anadolu Bursiyerleri olarak Koç’ta okuyor.

Kaynak HaberTürk

Son Güncelleme: Pazartesi, 13 May 2013 08:44

Gösterim: 2527


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.