Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle 20 Mayıs’ta liseler bir gün tatil edilecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 20 Mayıs Pazartesi'nin liseler için tatil olacağını, ilk ve orta okullarda ise eğitim-öğretime devam edileceğini söyledi.
Bakan Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine ilişkin yapılan düzenlemelerin ardından 20 Mayıs Pazartesi gününün ortaöğretim kurumlarında tatil olacağını belirtti.
Avcı, aynı gün ilk ve ortaokullarda ise eğitim-öğretime devam edileceğini kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle 20 Mayıs’ta liseler bir gün tatil edilecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 20 Mayıs Pazartesi'nin liseler için tatil olacağını, ilk ve orta okullarda ise eğitim-öğretime devam edileceğini söyledi.
Bakan Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine ilişkin yapılan düzenlemelerin ardından 20 Mayıs Pazartesi gününün ortaöğretim kurumlarında tatil olacağını belirtti.
Avcı, aynı gün ilk ve ortaokullarda ise eğitim-öğretime devam edileceğini kaydetti.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 May 2013 08:49
Gösterim: 2163
Uzmanlar yaklaşan sınavlar öncesi öğrencileri sadece ders çalışma ve düzenli uyku konusunda uyarmıyor, aynı zamanda dengeli beslenme ve doğru gıdaları tüketmeleri gerektiği konusunda da uyarıyor.
Milyonlarca öğrencinin gireceği SBS ve LYS sınavları yaklaşıyor. Uzmanlar sınava girecek öğrencilerin beslenmelerine özen göstermeleri gerektiği uyarısında bulundu.
Uzmanlar, doğru beslenmenin sadece kilo vermede ve hastalıklarda değil odaklanmada da en önemli etken niteliğini taşıdığını belirtiyor. Balık, yumurta ve kırmızı et zekâ açan besinler arasında yer alıyor, brokoli ve ıspanak ise strese karşı birebir!
Sağlıklı beslenme ile beyin daha aktif çalışıyor
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, “Sağlıklı beslenme ile beynin daha aktif ve verimli çalışması sağlanabilir. Sınav öncesi dikkati artırmak ve stresi azaltmak için beslenmeye dikkat edilmeli” diyor. SBS’ye yaklaşık 20 gün kala yoğun çalışma temposuyla mücadele eden öğrencilerin vücutlarını stresten korumak için bol C ve E vitamini almaları gerektiğini belirten Köse, ekliyor: “C vitamini taze sebze ve meyvelerde bolca bulunur. Kahvaltıda mutlaka yeşil biber ve maydanoz, ara öğünlerde çilek ve erik tüketilmelidir. E vitamini için en iyi kaynaklardan biri tam buğday ekmeğidir. Havaların sıcaklığından ötürü sebzelerden özellikle yeşil olanları haşlanmış olarak tüketilmelidir. Tansiyonun düşmemesi için günde 1 bardak mineralli su içilebilir.”
Balık, yumurta ve kırmızı etin beynin beslenmesini sağlayan en iyi kaynaklar olduğunu belirten Köse, “Sabahları haşlanmış yumurta ve kahvaltıya ek olarak 1 tatlı kaşığı pekmez, 2 adet ceviz içi ve 3 badem zihni açar. Akşamüstü ders çalışmaya devam ederken ara öğünde balla tatlandırılmış muz enerji verir ve fosfor içeriğiyle beynin daha iyi çalışmasını sağlar” diyor. Köse, öğrencilerin tüketmesi gereken besinleri şöyle sıralıyor:
Kırmızı et: Demir ihtiyacı için haftada 2 kez kırmızı et yenmeli.
Brokoli ve ıspanak: Stresten korunmak ve minerallerin vücuda yarar sağlaması için bu sebzeler az pişirerek tüketilmelidir.
Taze renkli meyveler: Vitamin içeriği en yüksek besinler sarı, kırmızı ve yeşil meyvelerdir. Bu meyveler hem enerji verir hem de tok tutar.
Bağışıklığı güçlendiren formül
BAĞIŞIKLIK sistemini güçlendirmek için E, C vitaminleri ile magnezyum, demir ve çinko mineralleri ortak tüketilebilir. 4 kaşık tahıl gevreği, 2 adet kuru kayısı, 2 adet ceviz, 1 tatlı kaşığı pekmez, portakal suyu ile mükemmel antioksidan kaynağı alınır.
Bunları unutmayın!
-Çok çalışan değil etkin çalışan kazanır.
-Sonuca odaklanmak kaygıyı artırır ve performansı düşürür. Tek bir şeye kilitlenmek alternatifsiz bırakır.
-Hızlı olmaya çalışmak seri olmaktan farklıdır. Doğrusu seri ve ritmik olmaktır.
-Deneme sınavları göstergedir. Sınav sonucunun direkt habercisi değildir.
-Hırs eğer kontrol edilemez düzeydeyse zararlıdır.
Uyku düzeni sınavdan önce stabil hale gelmeli
SBS ve üniversite sınavlarına artık sayılı günler var. Milyonlarca çocuk ve genç aylardır bu sınavlara hazırlanıyor. Eğitim Danışmanı Uzm. Psk. Orhan Gümüşel, öğrencilerin sınavdan 1 gün önce yapmaları gerekenleri şöyle sıralıyor: “Dingin ve keyifli bir gün geçirilmeli. Sınavla ilgili diyaloglardan kaçınılmalı. Yorucu bedensel ve zihinsel faaliyetlerden kaçınılmalı. Dışarıda özellikle de kişinin bilmediği yerlerde yiyecek tüketilmemeli.”
Emin olduğunuzu düşündüğünüz sorulardan başlayın
Sınav günüyle ilgili de tavsiyelerde bulunan Gümüşel, öğrencilerin sınava hangi sorudan başlamaları gerektiği konusunda şunları söylüyor: “Turlama tekniğini kullanmak verimlidir. En emin olduğun sorulardan başlamak, emin olduğun ama işlem gerektiren sorularla devam etmek, en son zorlanılan sorulara yönelmek gerekir. Sıralı ve ardıl çözme yöntemi daha düzenli görünse de hem süre hem konsantrasyon yönetimi açısından dezavantajlıdır. Soruların kitapçıkta yerleşmesi kolaydan zora ya da konu içeriğine göre bir düzen izlemez. Bu yüzden ardıl sistem her soruda yeni uyaranla karşılaşma ve yeniden adaptasyon uyumu demektir. Öğrencinin sınavda zorlandığı ya da emin olmadığı bir soruyla karşılaşması halinde pas geçme becerisini gösterebilmesi gerekir. Soruyu gördükten sonra beyniniz zaten geri planda o soruyla ilgili materyali hazırlayacaktır. Sonradan geri dönüldüğün de çözüm üretmek hazır materyalle daha kolay hale gelmiş olacaktır.” Sınav esnasında kendini iyi hissetmeme (heyecanlanma, mide bulantısı, gözde kararma) konusundaki önlemin çok önceden alınması gerektiğini belirten Gümüşel, “Böyle bir durumla karşılaşıldığında önceden planlanan yöntemler uygulanabilir. Kısa molalar, diyafram nefes çalışması, düşünce kontrol çalışmaları bunlara örnektir. Sınav anı stratejisi böyle durumlarda çok önemlidir. Otomatize olmuş bir sisteminiz varsa anlık kaygı atağını yönetmek daha kolay olur” diyor. Soruların erken bitirilmesi halinde sınav yerinden ayrılıp ayrılmamanın öğrencinin tercihine kaldığını belirten Gümüşel ekliyor: “Bu, kendinizden ve yaptığınızdan ne kadar emin olduğunuzla ilgili bir şey. Genelde erken bitirme, stratejisi olmayan kişilerin yaşadığı bir durumdur.”
Kaynak Habertürk
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Uzmanlar yaklaşan sınavlar öncesi öğrencileri sadece ders çalışma ve düzenli uyku konusunda uyarmıyor, aynı zamanda dengeli beslenme ve doğru gıdaları tüketmeleri gerektiği konusunda da uyarıyor.
Milyonlarca öğrencinin gireceği SBS ve LYS sınavları yaklaşıyor. Uzmanlar sınava girecek öğrencilerin beslenmelerine özen göstermeleri gerektiği uyarısında bulundu.
Uzmanlar, doğru beslenmenin sadece kilo vermede ve hastalıklarda değil odaklanmada da en önemli etken niteliğini taşıdığını belirtiyor. Balık, yumurta ve kırmızı et zekâ açan besinler arasında yer alıyor, brokoli ve ıspanak ise strese karşı birebir!
Sağlıklı beslenme ile beyin daha aktif çalışıyor
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, “Sağlıklı beslenme ile beynin daha aktif ve verimli çalışması sağlanabilir. Sınav öncesi dikkati artırmak ve stresi azaltmak için beslenmeye dikkat edilmeli” diyor. SBS’ye yaklaşık 20 gün kala yoğun çalışma temposuyla mücadele eden öğrencilerin vücutlarını stresten korumak için bol C ve E vitamini almaları gerektiğini belirten Köse, ekliyor: “C vitamini taze sebze ve meyvelerde bolca bulunur. Kahvaltıda mutlaka yeşil biber ve maydanoz, ara öğünlerde çilek ve erik tüketilmelidir. E vitamini için en iyi kaynaklardan biri tam buğday ekmeğidir. Havaların sıcaklığından ötürü sebzelerden özellikle yeşil olanları haşlanmış olarak tüketilmelidir. Tansiyonun düşmemesi için günde 1 bardak mineralli su içilebilir.”
Balık, yumurta ve kırmızı etin beynin beslenmesini sağlayan en iyi kaynaklar olduğunu belirten Köse, “Sabahları haşlanmış yumurta ve kahvaltıya ek olarak 1 tatlı kaşığı pekmez, 2 adet ceviz içi ve 3 badem zihni açar. Akşamüstü ders çalışmaya devam ederken ara öğünde balla tatlandırılmış muz enerji verir ve fosfor içeriğiyle beynin daha iyi çalışmasını sağlar” diyor. Köse, öğrencilerin tüketmesi gereken besinleri şöyle sıralıyor:
Kırmızı et: Demir ihtiyacı için haftada 2 kez kırmızı et yenmeli.
Brokoli ve ıspanak: Stresten korunmak ve minerallerin vücuda yarar sağlaması için bu sebzeler az pişirerek tüketilmelidir.
Taze renkli meyveler: Vitamin içeriği en yüksek besinler sarı, kırmızı ve yeşil meyvelerdir. Bu meyveler hem enerji verir hem de tok tutar.
Bağışıklığı güçlendiren formül
BAĞIŞIKLIK sistemini güçlendirmek için E, C vitaminleri ile magnezyum, demir ve çinko mineralleri ortak tüketilebilir. 4 kaşık tahıl gevreği, 2 adet kuru kayısı, 2 adet ceviz, 1 tatlı kaşığı pekmez, portakal suyu ile mükemmel antioksidan kaynağı alınır.
Bunları unutmayın!
-Çok çalışan değil etkin çalışan kazanır.
-Sonuca odaklanmak kaygıyı artırır ve performansı düşürür. Tek bir şeye kilitlenmek alternatifsiz bırakır.
-Hızlı olmaya çalışmak seri olmaktan farklıdır. Doğrusu seri ve ritmik olmaktır.
-Deneme sınavları göstergedir. Sınav sonucunun direkt habercisi değildir.
-Hırs eğer kontrol edilemez düzeydeyse zararlıdır.
Uyku düzeni sınavdan önce stabil hale gelmeli
SBS ve üniversite sınavlarına artık sayılı günler var. Milyonlarca çocuk ve genç aylardır bu sınavlara hazırlanıyor. Eğitim Danışmanı Uzm. Psk. Orhan Gümüşel, öğrencilerin sınavdan 1 gün önce yapmaları gerekenleri şöyle sıralıyor: “Dingin ve keyifli bir gün geçirilmeli. Sınavla ilgili diyaloglardan kaçınılmalı. Yorucu bedensel ve zihinsel faaliyetlerden kaçınılmalı. Dışarıda özellikle de kişinin bilmediği yerlerde yiyecek tüketilmemeli.”
Emin olduğunuzu düşündüğünüz sorulardan başlayın
Sınav günüyle ilgili de tavsiyelerde bulunan Gümüşel, öğrencilerin sınava hangi sorudan başlamaları gerektiği konusunda şunları söylüyor: “Turlama tekniğini kullanmak verimlidir. En emin olduğun sorulardan başlamak, emin olduğun ama işlem gerektiren sorularla devam etmek, en son zorlanılan sorulara yönelmek gerekir. Sıralı ve ardıl çözme yöntemi daha düzenli görünse de hem süre hem konsantrasyon yönetimi açısından dezavantajlıdır. Soruların kitapçıkta yerleşmesi kolaydan zora ya da konu içeriğine göre bir düzen izlemez. Bu yüzden ardıl sistem her soruda yeni uyaranla karşılaşma ve yeniden adaptasyon uyumu demektir. Öğrencinin sınavda zorlandığı ya da emin olmadığı bir soruyla karşılaşması halinde pas geçme becerisini gösterebilmesi gerekir. Soruyu gördükten sonra beyniniz zaten geri planda o soruyla ilgili materyali hazırlayacaktır. Sonradan geri dönüldüğün de çözüm üretmek hazır materyalle daha kolay hale gelmiş olacaktır.” Sınav esnasında kendini iyi hissetmeme (heyecanlanma, mide bulantısı, gözde kararma) konusundaki önlemin çok önceden alınması gerektiğini belirten Gümüşel, “Böyle bir durumla karşılaşıldığında önceden planlanan yöntemler uygulanabilir. Kısa molalar, diyafram nefes çalışması, düşünce kontrol çalışmaları bunlara örnektir. Sınav anı stratejisi böyle durumlarda çok önemlidir. Otomatize olmuş bir sisteminiz varsa anlık kaygı atağını yönetmek daha kolay olur” diyor. Soruların erken bitirilmesi halinde sınav yerinden ayrılıp ayrılmamanın öğrencinin tercihine kaldığını belirten Gümüşel ekliyor: “Bu, kendinizden ve yaptığınızdan ne kadar emin olduğunuzla ilgili bir şey. Genelde erken bitirme, stratejisi olmayan kişilerin yaşadığı bir durumdur.”
Kaynak Habertürk
Son Güncelleme: Çarşamba, 15 May 2013 09:29
Gösterim: 2351
2010'daki KPSS’de kopya iddiaları kapsamında yürütülen soruşturmada 70 kişi daha emniyette ifadeye çağrıldı
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM) 10-11 Temmuz 2010'da gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) sorularının çalındığı ve kopya çekildiğine ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, ÖSYM'de görevli 70 kişi daha ifadeye çağrıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan'ın yürüttüğü soruşturmada, ÖSYM'de görevli 70 kişi, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce ifadeye çağrıldı.
Bu kişilerin, ÖSYM'nin yaptığı ihalelere ilişkin bilgilerine başvurulacağı bildirildi.
İfadesi alınanlara savcı Sakınan'ın talebiyle kurulan ve Temmuz 2010'daki KPSS sorularının hazırlanma, matbaaya gönderilme ve basılma süreçlerini inceleyen bilirkişi heyetinin raporu doğrultusunda hazırlanan soruların yöneltileceği belirtildi.
Soruşturma kapsamında eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın da bilgisine başvurulacağı kaydedildi.
Bilirkişi heyetinin raporunda, ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin ihalelerde rekabeti önleyici bazı şartların istendiği, ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda 157 milyon liralık haksız kazanç sağlandığı öne sürüldü.
Raporda bazı ÖSYM çalışanlarının mal varlıklarında gelirlerinin üstünde artış olduğu iddia edildi.
Soruşturma kapsamında daha önce çoğu hala ÖSYM'de çalışan 130 kişinin ifadesi alınmıştı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2010'daki KPSS’de kopya iddiaları kapsamında yürütülen soruşturmada 70 kişi daha emniyette ifadeye çağrıldı
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM) 10-11 Temmuz 2010'da gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) sorularının çalındığı ve kopya çekildiğine ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, ÖSYM'de görevli 70 kişi daha ifadeye çağrıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan'ın yürüttüğü soruşturmada, ÖSYM'de görevli 70 kişi, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce ifadeye çağrıldı.
Bu kişilerin, ÖSYM'nin yaptığı ihalelere ilişkin bilgilerine başvurulacağı bildirildi.
İfadesi alınanlara savcı Sakınan'ın talebiyle kurulan ve Temmuz 2010'daki KPSS sorularının hazırlanma, matbaaya gönderilme ve basılma süreçlerini inceleyen bilirkişi heyetinin raporu doğrultusunda hazırlanan soruların yöneltileceği belirtildi.
Soruşturma kapsamında eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın da bilgisine başvurulacağı kaydedildi.
Bilirkişi heyetinin raporunda, ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin ihalelerde rekabeti önleyici bazı şartların istendiği, ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda 157 milyon liralık haksız kazanç sağlandığı öne sürüldü.
Raporda bazı ÖSYM çalışanlarının mal varlıklarında gelirlerinin üstünde artış olduğu iddia edildi.
Soruşturma kapsamında daha önce çoğu hala ÖSYM'de çalışan 130 kişinin ifadesi alınmıştı.
Son Güncelleme: Salı, 14 May 2013 13:25
Gösterim: 1150
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Cemiyeti’nin işbirliği ile düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması final ve ödül töreni yapıldı. Yarışmada Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu.
İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2012-2013 eğitim öğretim yılı Liseler Arası Münazara Yarışmasının final ve ödül töreni, Türkiye Yeşilay Cemiyeti işbirliği ile 14 Mayıs 2013 Salı günü Üsküdar İSTEK Özel Belde Okulları Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Beykoz Anadolu Lisesi ile Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi’nin karşılaştığı Liseler Arası Münazara Yarışması’nda Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu.
Ana başlığı “Bağımlılıklarla mücadele de aile mi önemlidir / okul mu önemlidir?” olan münazara yarışmasında Beykoz Anadolu Lisesi “okul”, Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi “aile” önemlidir görüşünü savundu. Yarışmacı ekipler, hazırladıkları görsel sunumlar ve konuşmalarıyla yarışmaya çok iyi hazırlandıklarını göstererek katılımcılara heyecanlı ve keyifli bir yarışma sundular. Sunum ve savunmaların ardından jüri tarafından yapılan değerlendirmede “Bağımlılıklarla mücadelede aile önemlidir?” görüşünü savunan Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu. Beykoz Anadolu Lisesi’nin ikinci olduğu yarışmada Esenyurt Kıraç İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi daha önce üçüncülüğünü ilan etmişti. 2012-2013 eğitim öğretim yılı Liseler Arası Münazara Yarışmasında ilk üç dereceyi alan ekipler ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Mehmet Akif Seylan’dan aldılar. Yarışma sonucunu açıklayan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, “Öğrencilerimizin gösterdikleri performanstan dolayı, her iki okulumuzu da birinci ilan ediyorum.” dedi. Münazara yarışmasında ilk üçe giren ekiplerdeki her öğrenciye 500 TL değerinde çek ve çeşitli hediyeler verildi.
Yarışma öncesinde bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, münazara yarışmalarının büyük keyif alarak takip ettiği etkinliklerden birisi olduğunu dile getirerek “Öğrencilerimizin akademik ve sosyal başarılarına katkı sağlayan her türlü etkinliği destekliyoruz. Aslında bir fikir alışverişi olan münazara da bu etkinliklerden birisi. Öğrencilerimiz; okuyor, araştırıyor. Kendilerini ifade etme becerisi kazanıyor. Başkalarının görüşlerini dinlemeyi öğreniyor.” dedi. Dr. Yıldız, Yeşilay’la yapılan işbirliğine de değindi ve “Gençlerimizin karşılaşabilecekleri her türlü bağımlılığa karşı önlem almak için çalışan ve bağımlılıklar ile mücadelede etkin rol oynayan Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeşilay’a gençleri hedefleyen tüm etkinliklerinde destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” diyerek finale kalan öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Cemiyeti’nin işbirliği ile düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması final ve ödül töreni yapıldı. Yarışmada Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu.
İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2012-2013 eğitim öğretim yılı Liseler Arası Münazara Yarışmasının final ve ödül töreni, Türkiye Yeşilay Cemiyeti işbirliği ile 14 Mayıs 2013 Salı günü Üsküdar İSTEK Özel Belde Okulları Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Beykoz Anadolu Lisesi ile Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi’nin karşılaştığı Liseler Arası Münazara Yarışması’nda Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu.
Ana başlığı “Bağımlılıklarla mücadele de aile mi önemlidir / okul mu önemlidir?” olan münazara yarışmasında Beykoz Anadolu Lisesi “okul”, Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi “aile” önemlidir görüşünü savundu. Yarışmacı ekipler, hazırladıkları görsel sunumlar ve konuşmalarıyla yarışmaya çok iyi hazırlandıklarını göstererek katılımcılara heyecanlı ve keyifli bir yarışma sundular. Sunum ve savunmaların ardından jüri tarafından yapılan değerlendirmede “Bağımlılıklarla mücadelede aile önemlidir?” görüşünü savunan Maltepe Hasan Şadoğlu Lisesi birinci oldu. Beykoz Anadolu Lisesi’nin ikinci olduğu yarışmada Esenyurt Kıraç İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi daha önce üçüncülüğünü ilan etmişti. 2012-2013 eğitim öğretim yılı Liseler Arası Münazara Yarışmasında ilk üç dereceyi alan ekipler ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Mehmet Akif Seylan’dan aldılar. Yarışma sonucunu açıklayan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, “Öğrencilerimizin gösterdikleri performanstan dolayı, her iki okulumuzu da birinci ilan ediyorum.” dedi. Münazara yarışmasında ilk üçe giren ekiplerdeki her öğrenciye 500 TL değerinde çek ve çeşitli hediyeler verildi.
Yarışma öncesinde bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, münazara yarışmalarının büyük keyif alarak takip ettiği etkinliklerden birisi olduğunu dile getirerek “Öğrencilerimizin akademik ve sosyal başarılarına katkı sağlayan her türlü etkinliği destekliyoruz. Aslında bir fikir alışverişi olan münazara da bu etkinliklerden birisi. Öğrencilerimiz; okuyor, araştırıyor. Kendilerini ifade etme becerisi kazanıyor. Başkalarının görüşlerini dinlemeyi öğreniyor.” dedi. Dr. Yıldız, Yeşilay’la yapılan işbirliğine de değindi ve “Gençlerimizin karşılaşabilecekleri her türlü bağımlılığa karşı önlem almak için çalışan ve bağımlılıklar ile mücadelede etkin rol oynayan Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeşilay’a gençleri hedefleyen tüm etkinliklerinde destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” diyerek finale kalan öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti.
Son Güncelleme: Çarşamba, 15 May 2013 08:39
Gösterim: 1521
Öğretmenlerin iki hafta sürecek nöbet eylemi başladı. Öğretmenler ‘Nöbetimi Turuyorum, Ücreti mi İstiyorum’ eylemi yapacak eylem sonunda ise bir adım atılmazsa ‘Ücret Yoksa Nöbet de Yok’ diyecekler.
Öğretmenlerin iki hafta sürecek nöbet eylemi başladı. Öğretmenlere hiçbir resmi dayanağı olmadan okullarda tutmak zorunda oldukları nöbetlerin ya kaldırılmasını ya da ücretli hale getirilmesini istiyor.
Öğretmenler, gerekçelerinde nöbetin yasal bir dayanağı olmadığını ve sınırlarının da okuldan okula değiştiğini söylüyorlar. Nöbet turmanın bir angarya olduğunu, nöbet günlerinde okulda yaşanan her olaydan nöbetçi öğretmenin sorumlu olduğunu, boş geçen derslere de bu öğretmenlerin girmeye zorlandığı belirtiliyor.
Öğretmenler, "Bundan sonra bu angaryayı kabul etmiyoruz, eğer sorumluluk varsa bunun karşılığını
istiyoruz" diyorlar.
Eylemi başlatan yaklaşık 40 bin üyeli Eğitim İş Sendikası. Ancak üye olmayan öğretmenler de eyleme
destek verecek. Eğitim İş İstanbul 4. No'lu Şube Başkanı Maksut Balmuk öğretmenlerin nöbete karşı
olma gerekçelerini bakın nasıl açıklıyor:
İlköğretim, ortaöğretim ve okul öncesi yönetmeliklerine dayanarak nöbet tutturuluyoruz. Nöbet yönetmeliği diye bir yönetmelik yok. Nöbet tutmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Okul müdürü nöbet çizelgesi düzenliyor ve öğretmeni zorunlu kılıyor.
Öğretmenin dersinin olmadığı ya da en az dersinin olduğu gün nöbet görevinin verilmesi esas. Ancak bu kural da gözetilmiyor. Hem derse giriyoruz hem de tüm teneffüslerde nöbet tutuyoruz. Haftada en az bir bazen de iki gün nöbetteyiz. Öğretmenin nöbetçi olduğu gün okulda boş geçen ders varsa ve sizin de dersiniz yoksa o derse girmek zorundasınız. Nöbetçi öğretmen boş geçen derslerin de sorumluluğunu üstleniyor.
Sorumluluk nöbetçide
Okulda yaşanabilecek tüm olaylardan da o gün nöbette olan öğretmen sorumlu. Ne yaşanırsa bedelini nöbetçi öğretmen ödüyor.
Anayasa’ya da aykırı
Öğretmenlere nöbet tutturmak ve buna zorlamak angaryadır. Anayasa'nın 18. maddesi hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağını söyler.
Bizler zorla nöbet tutturularak çalıştırılıyoruz. Üstelik de boş geçen dersleri doldurmak, okulda yaşanan olaylar için hesap vermek gibi zorunluluğumuz var.
Öğretmen olarak maaş karşılığı zorunlu olduğumuz derslere giriyoruz. Ek ders ücretini almak için de ders veriyoruz. Ancak nöbetin karşılığı yok, tersine sorumluluğu var. Bu angaryayı kabul etmiyoruz. Eğer sorumlu olacaksak, o zaman karşılığının da ödenmesi gerekiyor.
Kaynak Habertürk
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğretmenlerin iki hafta sürecek nöbet eylemi başladı. Öğretmenler ‘Nöbetimi Turuyorum, Ücreti mi İstiyorum’ eylemi yapacak eylem sonunda ise bir adım atılmazsa ‘Ücret Yoksa Nöbet de Yok’ diyecekler.
Öğretmenlerin iki hafta sürecek nöbet eylemi başladı. Öğretmenlere hiçbir resmi dayanağı olmadan okullarda tutmak zorunda oldukları nöbetlerin ya kaldırılmasını ya da ücretli hale getirilmesini istiyor.
Öğretmenler, gerekçelerinde nöbetin yasal bir dayanağı olmadığını ve sınırlarının da okuldan okula değiştiğini söylüyorlar. Nöbet turmanın bir angarya olduğunu, nöbet günlerinde okulda yaşanan her olaydan nöbetçi öğretmenin sorumlu olduğunu, boş geçen derslere de bu öğretmenlerin girmeye zorlandığı belirtiliyor.
Öğretmenler, "Bundan sonra bu angaryayı kabul etmiyoruz, eğer sorumluluk varsa bunun karşılığını
istiyoruz" diyorlar.
Eylemi başlatan yaklaşık 40 bin üyeli Eğitim İş Sendikası. Ancak üye olmayan öğretmenler de eyleme
destek verecek. Eğitim İş İstanbul 4. No'lu Şube Başkanı Maksut Balmuk öğretmenlerin nöbete karşı
olma gerekçelerini bakın nasıl açıklıyor:
İlköğretim, ortaöğretim ve okul öncesi yönetmeliklerine dayanarak nöbet tutturuluyoruz. Nöbet yönetmeliği diye bir yönetmelik yok. Nöbet tutmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Okul müdürü nöbet çizelgesi düzenliyor ve öğretmeni zorunlu kılıyor.
Öğretmenin dersinin olmadığı ya da en az dersinin olduğu gün nöbet görevinin verilmesi esas. Ancak bu kural da gözetilmiyor. Hem derse giriyoruz hem de tüm teneffüslerde nöbet tutuyoruz. Haftada en az bir bazen de iki gün nöbetteyiz. Öğretmenin nöbetçi olduğu gün okulda boş geçen ders varsa ve sizin de dersiniz yoksa o derse girmek zorundasınız. Nöbetçi öğretmen boş geçen derslerin de sorumluluğunu üstleniyor.
Sorumluluk nöbetçide
Okulda yaşanabilecek tüm olaylardan da o gün nöbette olan öğretmen sorumlu. Ne yaşanırsa bedelini nöbetçi öğretmen ödüyor.
Anayasa’ya da aykırı
Öğretmenlere nöbet tutturmak ve buna zorlamak angaryadır. Anayasa'nın 18. maddesi hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağını söyler.
Bizler zorla nöbet tutturularak çalıştırılıyoruz. Üstelik de boş geçen dersleri doldurmak, okulda yaşanan olaylar için hesap vermek gibi zorunluluğumuz var.
Öğretmen olarak maaş karşılığı zorunlu olduğumuz derslere giriyoruz. Ek ders ücretini almak için de ders veriyoruz. Ancak nöbetin karşılığı yok, tersine sorumluluğu var. Bu angaryayı kabul etmiyoruz. Eğer sorumlu olacaksak, o zaman karşılığının da ödenmesi gerekiyor.
Kaynak Habertürk
Son Güncelleme: Salı, 14 May 2013 10:35
Gösterim: 1832

