Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Öğrencilerimize azami 30 kişilik sınıflar hazırlıyoruz. Şimdiki okulların her birinin 5 yıldızlı otel gibi olduğunu anlatan Arınç, ''Benim çocukluğum da böyle okullarımız yoktu. Laboratuvarlarıyla teknik imkanlarıyla, teknolojik birtakım imkanlarıyla gençlerin çağdaş eğitim alması için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.

Arınç, Ceyhan ilçesindeki Eczacı Bahattin-Sevinç Erdinç Fen Lisesi'ni yaptıran hayırseverlere teşekkür töreninde, okulun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen yılki ziyaretleri sırasında toplu açılış kapsamında açıldığını, ancak, bu güzel okulu bizzat gezip görmek istediğini ve yardımsever Bahattin Erdinç'e yerinde teşekkür etmek istediğini anlattı.

Türkiye'de 17-18 milyon gencin ilk, orta ve lise eğitimini yaptığını, Türkiye'nin nüfusu genç bir ülke olduğunu belirten Arınç, ''Bu müthiş bir servettir. Bir ülkenin genç nüfusu ne kadar güçlü olursa o ülkenin geleceği de o kadar güçlü olur. Avrupa'da ve bazı ülkelerde nüfus yaşlanıyor, onlar kara kara düşünüyor. Biz de elimizdeki genç nüfus potansiyelini en iyi şekilde eğitmeliyiz. Cehaletten kaçmalı, ilimle, fenle, bilgiyle, hikmetle hayata hazırlanmalıyız'' dedi.

Bu tür okul açılışlarına katılmanın, gençlerle tanışmanın kendisine gelecek için ümit verdiğini belirten Arınç, bir hafta önce alınan 40 bin öğretmenle birlikte 10 yılda alınan öğretmen sayısının 368 bini bulduğunu belirtti.

“Öğretmenler imkan oldukça kadroya geçecek”

Öğretmenlere ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''İmkan oldukça onlar kadroya geçecek, yeni yeni öğretmenlerimiz siz öğrencilere bilgiyi sunacaklar. Öğrencilerimize azami 30 kişilik sınıflar hazırlıyoruz. Laboratuvarlarıyla teknik imkanlarıyla, teknolojik birtakım imkanlarıyla gençlerin çağdaş eğitim alması için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, devletin bütçesi eğitimin tamamını karşılamakta zorlanır. Ne yapsak az geliyor. Adana'da son yıllarda 10 bin civarında yeni derslik, 500 civarında yeni okul yapıldı. Ama yetmiyor, nüfus geliyor, gençlerimizin eğitim ihtiyacı var. Eskiden 60-70 kişilik sınıflarda, bir sırada 3 öğrenci okuyacak şekilde zorluk çekiyorduk. Şimdi azami 2 kişilik sıralarda oturuyor ve sınıflarda derslerimizi takip ediyoruz.''

“Devletin karşılayamadığı imkanları hayırseverler karşılıyor”

Arınç, devletin karşılayamadığı imkanları hayırseverlerin karşıladığını, kendi imkanlarını koymak suretiyle eğitime katkı sağladığını vurguladı.

Bu tür katkıları yapanlara öncelikle teşekkür etmek gerektiğini anlatan Arınç, bu örneklerin çoğalmasını hep beraber arzulanması gerektiğini söyledi.

Okulun 2010-2011 eğitim öğretim yılında açıldığını, ancak bir türlü resmi törenle bu hayırseverlere bir plaket takdimi, teşekkürün mümkün olmadığını aktaran Arınç, buraya gelerek teşekkür etmenin önemine işaret etti. Arınç, ''Ben bu gecikmiş teşekkürü gönülden kendilerine sunuyorum. Tebrik ediyorum, ellerinden öpüyorum'' dedi.

Arınç, öğrencilere de seslenerek, mezun olup ileride iyi noktalara geldiklerinde bu okulu, yardımseverleri, buradaki halkı unutmamaları gerektiğini söyledi.

“Şimdiki okullar 5 yıldızlı otel gibi”

Şimdiki okulların her birinin 5 yıldızlı otel gibi olduğunu anlatan Arınç, ''Benim çocukluğum da böyle okullarımız yoktu. 10 yıl öncesine, 20 yıl öncesinde de yoktu. Zorluklar vardı, çamur içindeydik, fedakar öğretmenlerimiz sayesinde okuduk ve yetiştik. Bugün çok şükür daha iyiyiz. İleride şartlar daha iyi olacaktır'' diye konuştu.

Hayırsever Bahattin Sevinç ise Ceyhanda ortaokulu bitirince lise olmadığı için her gün trenle Adana'ya gidip gelmek zorunda kaldığını, bu zorlukları yeni nesil yaşamasın diye en çok ihtiyaç duyulan okul ve yurdu yaptırdığını, böylelikle insana yatırım yaptığını söyledi.

Sevinç, lisenin öğrenci yurduyla beraber 12 bin 500 metrekare olup, 420 öğrenciye eğitim verdiğini söyledi.

Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Arınç, hayırsever Sevinç'e plaket, Vali Hüseyin Avni Coş da teşekkür belgesi verdi.

Törene, AK Parti Adana Milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu, MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş, Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de katıldı.

> “Şimdiki okullar 5 yıldızlı otel gibi”

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Öğrencilerimize azami 30 kişilik sınıflar hazırlıyoruz. Şimdiki okulların her birinin 5 yıldızlı otel gibi olduğunu anlatan Arınç, ''Benim çocukluğum da böyle okullarımız yoktu. Laboratuvarlarıyla teknik imkanlarıyla, teknolojik birtakım imkanlarıyla gençlerin çağdaş eğitim alması için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.

Arınç, Ceyhan ilçesindeki Eczacı Bahattin-Sevinç Erdinç Fen Lisesi'ni yaptıran hayırseverlere teşekkür töreninde, okulun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen yılki ziyaretleri sırasında toplu açılış kapsamında açıldığını, ancak, bu güzel okulu bizzat gezip görmek istediğini ve yardımsever Bahattin Erdinç'e yerinde teşekkür etmek istediğini anlattı.

Türkiye'de 17-18 milyon gencin ilk, orta ve lise eğitimini yaptığını, Türkiye'nin nüfusu genç bir ülke olduğunu belirten Arınç, ''Bu müthiş bir servettir. Bir ülkenin genç nüfusu ne kadar güçlü olursa o ülkenin geleceği de o kadar güçlü olur. Avrupa'da ve bazı ülkelerde nüfus yaşlanıyor, onlar kara kara düşünüyor. Biz de elimizdeki genç nüfus potansiyelini en iyi şekilde eğitmeliyiz. Cehaletten kaçmalı, ilimle, fenle, bilgiyle, hikmetle hayata hazırlanmalıyız'' dedi.

Bu tür okul açılışlarına katılmanın, gençlerle tanışmanın kendisine gelecek için ümit verdiğini belirten Arınç, bir hafta önce alınan 40 bin öğretmenle birlikte 10 yılda alınan öğretmen sayısının 368 bini bulduğunu belirtti.

“Öğretmenler imkan oldukça kadroya geçecek”

Öğretmenlere ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''İmkan oldukça onlar kadroya geçecek, yeni yeni öğretmenlerimiz siz öğrencilere bilgiyi sunacaklar. Öğrencilerimize azami 30 kişilik sınıflar hazırlıyoruz. Laboratuvarlarıyla teknik imkanlarıyla, teknolojik birtakım imkanlarıyla gençlerin çağdaş eğitim alması için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, devletin bütçesi eğitimin tamamını karşılamakta zorlanır. Ne yapsak az geliyor. Adana'da son yıllarda 10 bin civarında yeni derslik, 500 civarında yeni okul yapıldı. Ama yetmiyor, nüfus geliyor, gençlerimizin eğitim ihtiyacı var. Eskiden 60-70 kişilik sınıflarda, bir sırada 3 öğrenci okuyacak şekilde zorluk çekiyorduk. Şimdi azami 2 kişilik sıralarda oturuyor ve sınıflarda derslerimizi takip ediyoruz.''

“Devletin karşılayamadığı imkanları hayırseverler karşılıyor”

Arınç, devletin karşılayamadığı imkanları hayırseverlerin karşıladığını, kendi imkanlarını koymak suretiyle eğitime katkı sağladığını vurguladı.

Bu tür katkıları yapanlara öncelikle teşekkür etmek gerektiğini anlatan Arınç, bu örneklerin çoğalmasını hep beraber arzulanması gerektiğini söyledi.

Okulun 2010-2011 eğitim öğretim yılında açıldığını, ancak bir türlü resmi törenle bu hayırseverlere bir plaket takdimi, teşekkürün mümkün olmadığını aktaran Arınç, buraya gelerek teşekkür etmenin önemine işaret etti. Arınç, ''Ben bu gecikmiş teşekkürü gönülden kendilerine sunuyorum. Tebrik ediyorum, ellerinden öpüyorum'' dedi.

Arınç, öğrencilere de seslenerek, mezun olup ileride iyi noktalara geldiklerinde bu okulu, yardımseverleri, buradaki halkı unutmamaları gerektiğini söyledi.

“Şimdiki okullar 5 yıldızlı otel gibi”

Şimdiki okulların her birinin 5 yıldızlı otel gibi olduğunu anlatan Arınç, ''Benim çocukluğum da böyle okullarımız yoktu. 10 yıl öncesine, 20 yıl öncesinde de yoktu. Zorluklar vardı, çamur içindeydik, fedakar öğretmenlerimiz sayesinde okuduk ve yetiştik. Bugün çok şükür daha iyiyiz. İleride şartlar daha iyi olacaktır'' diye konuştu.

Hayırsever Bahattin Sevinç ise Ceyhanda ortaokulu bitirince lise olmadığı için her gün trenle Adana'ya gidip gelmek zorunda kaldığını, bu zorlukları yeni nesil yaşamasın diye en çok ihtiyaç duyulan okul ve yurdu yaptırdığını, böylelikle insana yatırım yaptığını söyledi.

Sevinç, lisenin öğrenci yurduyla beraber 12 bin 500 metrekare olup, 420 öğrenciye eğitim verdiğini söyledi.

Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Arınç, hayırsever Sevinç'e plaket, Vali Hüseyin Avni Coş da teşekkür belgesi verdi.

Törene, AK Parti Adana Milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu, MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş, Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de katıldı.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Eylül 2012 16:32

Gösterim: 3927

815 liralık yapılandırma yargıdan döndü

Manisa'nın Turgutlu İlçesi’nde bir bankadan aldığı konut kredisini iki kez yapılandıran öğretmen Ufuk Ağaoğlu, her iki yapılandırma esnasında kendisinden alınan toplam 815 TL'lik yapılandırma masrafının haksız yere alındığını ve geri iadesini talep etti. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti iade kararı verdi.

Ufuk Ağaoğlu 2009 yılında ev sahibi olabilmek için Halk Bankası'ndan konut kredisi aldı. Ağaoğlu, aradan bir yıl geçtikten sonra faizlerin düşmesiyle birlikte borcunu yapılandırmak istedi.

Habertürk Gazetesi'nin haberine göre, 17 Mayıs 2010'da banka, öğretmenden 500 TL yapılandırma masrafı alarak borcunu yapılandırdı. 2011 yılında yine banka faizlerinin düşmesiyle birlikte Ufuk Ağaoğlu borcunu yeniden yapılandırmak istedi. Banka kendisinden 'itfa planı' adı altında 315 TL komisyon aldı.

TÜKETİCİ HEYETİNE BAŞVURDU

Turgutlu Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na 26.04.2012 tarihinde bir dilekçe ile başvuran Ufuk Ağaoğlu, dilekçesinde kendisinden alınan toplam 815 TL'lik komisyon ücretlerinin tarafına iade edilmesini istedi.

Ağaoğlu'nun şikâyet dilekçesini inceleyen hakem heyeti, itirazı haklı bularak, 815 TL’lik yeniden yapılandırma ücretinin öğretmen Ufuk Ağaoğlu’na iadesine karar verdi.

> Öğretmenin bankaya karşı hukuk zaferi!

815 liralık yapılandırma yargıdan döndü

Manisa'nın Turgutlu İlçesi’nde bir bankadan aldığı konut kredisini iki kez yapılandıran öğretmen Ufuk Ağaoğlu, her iki yapılandırma esnasında kendisinden alınan toplam 815 TL'lik yapılandırma masrafının haksız yere alındığını ve geri iadesini talep etti. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti iade kararı verdi.

Ufuk Ağaoğlu 2009 yılında ev sahibi olabilmek için Halk Bankası'ndan konut kredisi aldı. Ağaoğlu, aradan bir yıl geçtikten sonra faizlerin düşmesiyle birlikte borcunu yapılandırmak istedi.

Habertürk Gazetesi'nin haberine göre, 17 Mayıs 2010'da banka, öğretmenden 500 TL yapılandırma masrafı alarak borcunu yapılandırdı. 2011 yılında yine banka faizlerinin düşmesiyle birlikte Ufuk Ağaoğlu borcunu yeniden yapılandırmak istedi. Banka kendisinden 'itfa planı' adı altında 315 TL komisyon aldı.

TÜKETİCİ HEYETİNE BAŞVURDU

Turgutlu Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na 26.04.2012 tarihinde bir dilekçe ile başvuran Ufuk Ağaoğlu, dilekçesinde kendisinden alınan toplam 815 TL'lik komisyon ücretlerinin tarafına iade edilmesini istedi.

Ağaoğlu'nun şikâyet dilekçesini inceleyen hakem heyeti, itirazı haklı bularak, 815 TL’lik yeniden yapılandırma ücretinin öğretmen Ufuk Ağaoğlu’na iadesine karar verdi.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Eylül 2012 16:05

Gösterim: 1622

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) geçen yıl boyunca yaptığı ve yaklaşık 5,5 milyon adayın katıldığı sınavların maliyeti 189 milyon 922 bin 739 lirayı buldu.

ÖSYM'nin Prof. Dr. Ali Demir başkanlığındaki ilk faaliyet raporu yayımlandı. 2011 ÖSYM Faaliyet Raporu'nda kurum hakkında genel bilgilere, amaç ve hedeflere, faaliyetlere ilişkin bilgilere yer veriliyor.

Raporda, 2012 ve sonrasında gerçekleştirilmesi planlanan hedefler yer alıyor. Adaya odaklı bir yapının amaçlandığı belirtilen raporda, internet üzerinden tüm aday işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi, adaylar üzerinden sınav güvenliği baskısının kaldırılması için teknolojik çözümlerin üretilmesi, sınav standardizasyonun sağlanması ve sınav analizlerinin standardize edilmesiyle aday bilgilendirme sisteminin kurulmasının amaçlandığı kaydedildi.

Elektronik işlevselliğin artırılmasının da amaçlandığı vurgulanan raporda, soru bankası ve elektronik test oluşturma sisteminin gerçekleştirilmesi, sınav evrakının tüm hareketlerini izleyebilen ve geriye doğru hataların kaynağına ulaşmayı mümkün kılan bir sistemin kurulması, elektronik sınav sisteminin oluşturulmasının planlandığına işaret edildi.

Rapora göre, herkes için her yerde olmayı amaçlayan ÖSYM, Türkiye'nin değişik bölgelerinde temsilciliklerin açılması, her ilde bir sınav merkezinin oluşturulması ve uluslararası sınav yapabilmek için girişimlerde bulunmak için çalışacak.

ÖSYM'nin gelir ve gideri

2011 yılında Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) , Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS), kurum sınavları, Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS), Jandarma Okullar Komutanlığı Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı (JANU), Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı (ALS), Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) için adaylardan alınan kılavuz ve sınav ücretleri, ÖSYM'nin parasal kaynağını oluşturdu.

ÖSYM'nin 2011 yılı sonunda geliri 191 milyon 8 bin 224 lira gerçekleşti.

Kurumun 2011 yılı gider bütçesi ise yıl içinde yapılan tüm sınavlarda kullanılan testlerin hazırlanması, gizlilik esasına uyularak soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliyesi, sınav uygulamalarına ilişkin her türlü organizasyon, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve adaylara duyurulması gibi cari harcamalarla yatırım harcamalarını kapsıyor.

Merkezin 2011 yılındaki gideri ise 250 milyon 625 bin 181 lira gerçekleşti.

Sınav giderleri

ÖSYM, 2011 yılında gerçekleştirilen sınavlar için toplam 189 milyon 922 bin 739 lira harcamada bulundu. Merkezin yaptığı maliyeti en yüksek sınavları, üniversiteye giriş sınavları oluşturdu.

LYS'nin beş oturumu için 35 milyon 752 bin 420 lira, YGS için ise 32 milyon 399 bin 834 lira harcama yapıldı.

Sınavlarda görevliler için ödenen ücretler 83 milyon 896 bin 188 lira olarak belirlenirken, soru hazırlama ücreti olarak 1 milyon 370 bin 692 lira ödendi.

ÖSYM tarafından yapılan diğer sınavlar ve giderleri ise şöyle:

''ÜDS- 2 Dönem 2 milyon 461 bin 885 TL, TUS-2 Dönem 500 bin 700 TL, KPDS-2 Dönem 3 milyon 115 bin 677 TL, ALES-2 Dönem 9 milyon 136 bin 684 TL, KPSS-Lisans-4 oturum 16 milyon 740 bin 534 TL, DGS 1 milyon 955 bin 160 TL, diğer sınavlar ve giderleri ise 2 milyon 592 bin 960 TL.''

Soru hazırlama ve denetlemede 700 akademik personel

Raporda ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda kullanılan soru sayılarına da yer verildi. Geçen sene tüm sınavlar için 21 bin 902 soru hazırlandı, 16 bin 783'ü denetimden geçerken, 10 bin 670 soru da testlerde yer aldı. Soruların 14'ü de iptal edildi. Geçen yıl soru hazırlama ve denetlemede 700 akademik personel görev aldı.

Yazılım çalışmalarının devam ettiği belirtilen raporda, soru bankası yazılım projesi için çalışmaların başlatıldığı, güvenlik alt yapısı konusunda araştırmaların yapıldığı da kaydedildi.

Raporda, ÖSYM'nin kuruluşundan bu yana yaptığı tüm sınav ve yerleştirme verilerinin saklanması ve erişimin sağlanması yönünde de bir sistemin kurulması için çalışmaların başlatıldığı ifade edilerek, 1974-2011 yılları arasında yaklaşık bin 300'e yakın sınavın yapıldığı belirtildi.

> ÖSYM sınavlara 189 milyon lira harcadı

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) geçen yıl boyunca yaptığı ve yaklaşık 5,5 milyon adayın katıldığı sınavların maliyeti 189 milyon 922 bin 739 lirayı buldu.

ÖSYM'nin Prof. Dr. Ali Demir başkanlığındaki ilk faaliyet raporu yayımlandı. 2011 ÖSYM Faaliyet Raporu'nda kurum hakkında genel bilgilere, amaç ve hedeflere, faaliyetlere ilişkin bilgilere yer veriliyor.

Raporda, 2012 ve sonrasında gerçekleştirilmesi planlanan hedefler yer alıyor. Adaya odaklı bir yapının amaçlandığı belirtilen raporda, internet üzerinden tüm aday işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi, adaylar üzerinden sınav güvenliği baskısının kaldırılması için teknolojik çözümlerin üretilmesi, sınav standardizasyonun sağlanması ve sınav analizlerinin standardize edilmesiyle aday bilgilendirme sisteminin kurulmasının amaçlandığı kaydedildi.

Elektronik işlevselliğin artırılmasının da amaçlandığı vurgulanan raporda, soru bankası ve elektronik test oluşturma sisteminin gerçekleştirilmesi, sınav evrakının tüm hareketlerini izleyebilen ve geriye doğru hataların kaynağına ulaşmayı mümkün kılan bir sistemin kurulması, elektronik sınav sisteminin oluşturulmasının planlandığına işaret edildi.

Rapora göre, herkes için her yerde olmayı amaçlayan ÖSYM, Türkiye'nin değişik bölgelerinde temsilciliklerin açılması, her ilde bir sınav merkezinin oluşturulması ve uluslararası sınav yapabilmek için girişimlerde bulunmak için çalışacak.

ÖSYM'nin gelir ve gideri

2011 yılında Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) , Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS), kurum sınavları, Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS), Jandarma Okullar Komutanlığı Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı (JANU), Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı (ALS), Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) için adaylardan alınan kılavuz ve sınav ücretleri, ÖSYM'nin parasal kaynağını oluşturdu.

ÖSYM'nin 2011 yılı sonunda geliri 191 milyon 8 bin 224 lira gerçekleşti.

Kurumun 2011 yılı gider bütçesi ise yıl içinde yapılan tüm sınavlarda kullanılan testlerin hazırlanması, gizlilik esasına uyularak soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliyesi, sınav uygulamalarına ilişkin her türlü organizasyon, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve adaylara duyurulması gibi cari harcamalarla yatırım harcamalarını kapsıyor.

Merkezin 2011 yılındaki gideri ise 250 milyon 625 bin 181 lira gerçekleşti.

Sınav giderleri

ÖSYM, 2011 yılında gerçekleştirilen sınavlar için toplam 189 milyon 922 bin 739 lira harcamada bulundu. Merkezin yaptığı maliyeti en yüksek sınavları, üniversiteye giriş sınavları oluşturdu.

LYS'nin beş oturumu için 35 milyon 752 bin 420 lira, YGS için ise 32 milyon 399 bin 834 lira harcama yapıldı.

Sınavlarda görevliler için ödenen ücretler 83 milyon 896 bin 188 lira olarak belirlenirken, soru hazırlama ücreti olarak 1 milyon 370 bin 692 lira ödendi.

ÖSYM tarafından yapılan diğer sınavlar ve giderleri ise şöyle:

''ÜDS- 2 Dönem 2 milyon 461 bin 885 TL, TUS-2 Dönem 500 bin 700 TL, KPDS-2 Dönem 3 milyon 115 bin 677 TL, ALES-2 Dönem 9 milyon 136 bin 684 TL, KPSS-Lisans-4 oturum 16 milyon 740 bin 534 TL, DGS 1 milyon 955 bin 160 TL, diğer sınavlar ve giderleri ise 2 milyon 592 bin 960 TL.''

Soru hazırlama ve denetlemede 700 akademik personel

Raporda ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda kullanılan soru sayılarına da yer verildi. Geçen sene tüm sınavlar için 21 bin 902 soru hazırlandı, 16 bin 783'ü denetimden geçerken, 10 bin 670 soru da testlerde yer aldı. Soruların 14'ü de iptal edildi. Geçen yıl soru hazırlama ve denetlemede 700 akademik personel görev aldı.

Yazılım çalışmalarının devam ettiği belirtilen raporda, soru bankası yazılım projesi için çalışmaların başlatıldığı, güvenlik alt yapısı konusunda araştırmaların yapıldığı da kaydedildi.

Raporda, ÖSYM'nin kuruluşundan bu yana yaptığı tüm sınav ve yerleştirme verilerinin saklanması ve erişimin sağlanması yönünde de bir sistemin kurulması için çalışmaların başlatıldığı ifade edilerek, 1974-2011 yılları arasında yaklaşık bin 300'e yakın sınavın yapıldığı belirtildi.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Eylül 2012 12:22

Gösterim: 1465

300 kişilik okul imam hatibe dönüştürüldü okula sadece 60 kişi kayıt yaptırdı

İzmir Menemen’de yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı bölgedeki tek lise statüsü değiştirilerek imam hatip yapıldı. 300 kişi kapasiteli okulun imam hatibe dönüştürülmesi sonrası ise sadece 60 öğrenci kaydı yapıldı.

Menemen’e bağlı Egekent 2’de yapımı geçen yıl tamamlanan tek lise imam hatip okuluna dönüştürüldü. 300 kişi kapasiteli okula şu-ana kadar 60 kadar kayıt yaptırıldığı belirtilirken, okul adeta “terk edilmiş” görüntüsüne büründü.

Veliler tepkili

Cumhuriyet gazetesinden Emre Döker’in haberine göre, yaklaşık 40 bin nüfusu bulunan bölgedeki tek lisenin de imam hatipe dönüştürülmesi nedeniyle veliler çocuklarını farklı bölgelerdeki okullara göndermek zorunda kaldı.

Menemen Egekent 2’de yaşayan yurttaşlar okullar açılmadan önce gerçekleştirdikleri eylemin ardından şimdi de yargı yoluna gitme kararı aldı. Okulun kooperatif ve bir yurttaş tarafından bağışlanan alana kurulduğunu, bağışın koşullu olduğu da öğrenildi. Bölgede yaşayanlar okul değişikliğine isyan ederken imza kampanyası da düzenlendi. Öğrenci Velileri Derneği’in (ÖVDER) yürüttüğü kampanyayla 2 bini aşkın imza toplandı. Öğrenci velileri, İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin kendilerine “Bu değişiklikten bizde hoşnut değiliz ancak emir yukarıdan geldi” dediğini de öne sürdü.

ÖVDER üyesi Zeynep Tugay, “Çocukların zorunlu olarak imam hatipli olması için yapılmış bir uygulama. İptali için bağışçılara ulaşmaya çalışıyoruz. Arazinin Anadolu lisesi olmak şartıyla bağışlandığını öğrendik” dedi.

> 300 kişilik okul 60 kişilik ‘imam hatip’e dönüştürüldü

300 kişilik okul imam hatibe dönüştürüldü okula sadece 60 kişi kayıt yaptırdı

İzmir Menemen’de yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı bölgedeki tek lise statüsü değiştirilerek imam hatip yapıldı. 300 kişi kapasiteli okulun imam hatibe dönüştürülmesi sonrası ise sadece 60 öğrenci kaydı yapıldı.

Menemen’e bağlı Egekent 2’de yapımı geçen yıl tamamlanan tek lise imam hatip okuluna dönüştürüldü. 300 kişi kapasiteli okula şu-ana kadar 60 kadar kayıt yaptırıldığı belirtilirken, okul adeta “terk edilmiş” görüntüsüne büründü.

Veliler tepkili

Cumhuriyet gazetesinden Emre Döker’in haberine göre, yaklaşık 40 bin nüfusu bulunan bölgedeki tek lisenin de imam hatipe dönüştürülmesi nedeniyle veliler çocuklarını farklı bölgelerdeki okullara göndermek zorunda kaldı.

Menemen Egekent 2’de yaşayan yurttaşlar okullar açılmadan önce gerçekleştirdikleri eylemin ardından şimdi de yargı yoluna gitme kararı aldı. Okulun kooperatif ve bir yurttaş tarafından bağışlanan alana kurulduğunu, bağışın koşullu olduğu da öğrenildi. Bölgede yaşayanlar okul değişikliğine isyan ederken imza kampanyası da düzenlendi. Öğrenci Velileri Derneği’in (ÖVDER) yürüttüğü kampanyayla 2 bini aşkın imza toplandı. Öğrenci velileri, İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin kendilerine “Bu değişiklikten bizde hoşnut değiliz ancak emir yukarıdan geldi” dediğini de öne sürdü.

ÖVDER üyesi Zeynep Tugay, “Çocukların zorunlu olarak imam hatipli olması için yapılmış bir uygulama. İptali için bağışçılara ulaşmaya çalışıyoruz. Arazinin Anadolu lisesi olmak şartıyla bağışlandığını öğrendik” dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Eylül 2012 14:50

Gösterim: 2532

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer imzasıyla yayımlanan ''kayıt ve nakillerle'' ilgili genelgede, resmi ilköğretim kurumlarına kayıt ve nakillerin, ilköğretim kurumları yönetmeliğindeki hükümlere göre yapıldığı anımsatıldı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in yayımladığı genelgeye göre, bu yıla mahsus olmak üzere anne ve babasının her ikisi de kamu veya özel sektörde çalışan çocukların kayıt ve nakilleri, her ikisinin de çalıştıklarını belgelendirmeleri durumunda, iş yerinin bulunduğu kayıt bölgesindeki ilkokula veya ortaokula yapılabilecek.

Nakil gidilen okullardaki sınıf mevcutlarının, ilin şartları ve ortalama öğrenci sayıları dikkate alınarak 35'i geçmemesine özen gösterilecek.

Bakan Dinçer imzasıyla yayımlanan ''kayıt ve nakillerle'' ilgili genelgede, resmi ilköğretim kurumlarına kayıt ve nakillerin, ilköğretim kurumları yönetmeliğindeki hükümlere göre yapıldığı anımsatıldı.

Yönetmelikte öğrencilerin, ulusal adres veri tabanında belirtilen ikametgahların en yakın ilkokul ve ortaokula kaydedilmelerinin esas olduğu hatırlatılarak, kayıtların, ulusal adres veri tabanındaki öğrencinin ikamet adresi esas alınarak öğrenci yerleştirme komisyonunun belirlediği kayıt alanındaki okula e-okul sistemi üzerinden yapıldığı belirtildi.

Fiziki kapasitesi dolmayan okullara, kayıt alanı dışından da kayıt yapılabildiği ifade edilerek, kapasitenin üstünde başvuru olması durumunda başvuranlar arasından kurayla öğrenci alındığı hatırlatıldı.

e-Kayıt uygulaması ile mecburi ilköğretim çağına giren tüm çocukların okullara erişimlerinin sağlanması, eğitim bölgesinde öğrenci dağılımlarının dengeli yapılması, normal öğretime geçilmesi, derslik ihtiyacının planlanması ve başarı potansiyeli yüksek öğrencilerin belirli okullarda toplanmasının önlenerek eğitim ortamlarının iyileştirilmesi ve tüm okulların eşdeğer duruma getirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.

Ülkenin coğrafi ve sosyoekonomik durumuna bağlı olarak eğitim bölgelerindeki öğrenci sayılarında değişiklik yaşandığı belirtilen genelgede, öğrenci mevcutlarının hedeflenen sayıda olabilmesi açısından, yönetmeliğin ''fiziki kapasitesi dolmayan okullara kayıt alanı dışından da kayıt yapılabildiği'' hükmünden hareket edileceği belirtildi.

Usulsüzlüğe yasal işlem

Genelgeye göre, anne ve babasının her ikisi de kamu ve/veya özel sektörde çalışan çocukların kayıt ve nakilleri, ev adreslerinin yanı sıra her ikisinin de çalıştıklarını belgelendirmeleri (resmi kurumlar, vergi idaresi, ticaret/sanayi odası, esnaf odası gibi) durumunda, bunlardan birinin iş yerinin bulunduğu kayıt bölgesindeki ilkokula/ortaokula; Öğretmenlerin istemeleri halinde çocuklarının kayıt ve nakilleri, görev yaptıkları ilkokula/ortaokula yapılabilecek.

Ayrıca, velilerin istemeleri halinde, sınıf mevcutları 40'dan fazla olan ilköğretim kurumlarındaki öğrencilerin kayıt ve nakilleri, sınıf mevcudu 35'i geçmeyecek şekilde planlanıp, okul bazında eşleştirilip duyurulduktan sonra eşleştirildiği ilkokula/ortaokula; kayıt bölgelerinin yeniden belirlenmesi nedeniyle ayrı okullara kaydı yapılan kardeşlerin kayıt ve nakilleri, velinin isteği üzerine kardeşlerden birinin ilkokuluna/ortaokuluna yaptırılabilecek.

Ancak, belirtiline durumların her birinde bu kayıt ve nakiller gerçekleştiriliyorken, nakil gidilen okullardaki sınıf mevcutlarının ilin şartları ve ortalama öğrenci sayıları dikkate alınarak 35'i geçmemesine özen gösterilecek.

Öğrenci nakilleri e-okul üzerinden sürekli takip edilecek, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak okulu değişen öğrencilerin tespiti halinde adreslerine uygun okullara kayıtları ve nakillerinin yapılması sağlanacak. Usulsüz olarak okula kayıt ve nakil yapan okul yönetimleri hakkında da yasal işlem yapılacak.

> Bakan Dinçer ‘kayıt ve nakil’ genelgesi yayımladı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer imzasıyla yayımlanan ''kayıt ve nakillerle'' ilgili genelgede, resmi ilköğretim kurumlarına kayıt ve nakillerin, ilköğretim kurumları yönetmeliğindeki hükümlere göre yapıldığı anımsatıldı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in yayımladığı genelgeye göre, bu yıla mahsus olmak üzere anne ve babasının her ikisi de kamu veya özel sektörde çalışan çocukların kayıt ve nakilleri, her ikisinin de çalıştıklarını belgelendirmeleri durumunda, iş yerinin bulunduğu kayıt bölgesindeki ilkokula veya ortaokula yapılabilecek.

Nakil gidilen okullardaki sınıf mevcutlarının, ilin şartları ve ortalama öğrenci sayıları dikkate alınarak 35'i geçmemesine özen gösterilecek.

Bakan Dinçer imzasıyla yayımlanan ''kayıt ve nakillerle'' ilgili genelgede, resmi ilköğretim kurumlarına kayıt ve nakillerin, ilköğretim kurumları yönetmeliğindeki hükümlere göre yapıldığı anımsatıldı.

Yönetmelikte öğrencilerin, ulusal adres veri tabanında belirtilen ikametgahların en yakın ilkokul ve ortaokula kaydedilmelerinin esas olduğu hatırlatılarak, kayıtların, ulusal adres veri tabanındaki öğrencinin ikamet adresi esas alınarak öğrenci yerleştirme komisyonunun belirlediği kayıt alanındaki okula e-okul sistemi üzerinden yapıldığı belirtildi.

Fiziki kapasitesi dolmayan okullara, kayıt alanı dışından da kayıt yapılabildiği ifade edilerek, kapasitenin üstünde başvuru olması durumunda başvuranlar arasından kurayla öğrenci alındığı hatırlatıldı.

e-Kayıt uygulaması ile mecburi ilköğretim çağına giren tüm çocukların okullara erişimlerinin sağlanması, eğitim bölgesinde öğrenci dağılımlarının dengeli yapılması, normal öğretime geçilmesi, derslik ihtiyacının planlanması ve başarı potansiyeli yüksek öğrencilerin belirli okullarda toplanmasının önlenerek eğitim ortamlarının iyileştirilmesi ve tüm okulların eşdeğer duruma getirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.

Ülkenin coğrafi ve sosyoekonomik durumuna bağlı olarak eğitim bölgelerindeki öğrenci sayılarında değişiklik yaşandığı belirtilen genelgede, öğrenci mevcutlarının hedeflenen sayıda olabilmesi açısından, yönetmeliğin ''fiziki kapasitesi dolmayan okullara kayıt alanı dışından da kayıt yapılabildiği'' hükmünden hareket edileceği belirtildi.

Usulsüzlüğe yasal işlem

Genelgeye göre, anne ve babasının her ikisi de kamu ve/veya özel sektörde çalışan çocukların kayıt ve nakilleri, ev adreslerinin yanı sıra her ikisinin de çalıştıklarını belgelendirmeleri (resmi kurumlar, vergi idaresi, ticaret/sanayi odası, esnaf odası gibi) durumunda, bunlardan birinin iş yerinin bulunduğu kayıt bölgesindeki ilkokula/ortaokula; Öğretmenlerin istemeleri halinde çocuklarının kayıt ve nakilleri, görev yaptıkları ilkokula/ortaokula yapılabilecek.

Ayrıca, velilerin istemeleri halinde, sınıf mevcutları 40'dan fazla olan ilköğretim kurumlarındaki öğrencilerin kayıt ve nakilleri, sınıf mevcudu 35'i geçmeyecek şekilde planlanıp, okul bazında eşleştirilip duyurulduktan sonra eşleştirildiği ilkokula/ortaokula; kayıt bölgelerinin yeniden belirlenmesi nedeniyle ayrı okullara kaydı yapılan kardeşlerin kayıt ve nakilleri, velinin isteği üzerine kardeşlerden birinin ilkokuluna/ortaokuluna yaptırılabilecek.

Ancak, belirtiline durumların her birinde bu kayıt ve nakiller gerçekleştiriliyorken, nakil gidilen okullardaki sınıf mevcutlarının ilin şartları ve ortalama öğrenci sayıları dikkate alınarak 35'i geçmemesine özen gösterilecek.

Öğrenci nakilleri e-okul üzerinden sürekli takip edilecek, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak okulu değişen öğrencilerin tespiti halinde adreslerine uygun okullara kayıtları ve nakillerinin yapılması sağlanacak. Usulsüz olarak okula kayıt ve nakil yapan okul yönetimleri hakkında da yasal işlem yapılacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Eylül 2012 12:10

Gösterim: 1949


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.