Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Toplu sözleşme görüşmelerinde bu yıl ilk kez hükümetle masaya oturan sendikalar, hizmet kollarındaki sorunların çözümü için taleplerini komisyona sundu. Talapler arasında ilginç olanlar da vardı.
Sendikaların talepleri hizmet kollarının özelliklerine göre çeşitlilik gösterdiği gibi birçok ortak talep de bulunuyor. Toplu sözleşme görüşmelerde ''yetkili sendika'' olarak hükümete taleplerini ileten bazı sendikalar ve hizmet kollarına ilişkin beklentilerinden bazıları şöyle:
''Masör kadrosu ihdas edilsin''
Kültür Sanat-Sen (KESK):
-Sanat kurumlarında misafir sanatçı istihdam edilen ve aralıksız 2 yıl sözleşmeleri yenilenen personel, istekleri halinde, sınavsız görev yaptığı pozisyonun sözleşme görev unvanına atansın.
-Baletlerin ve Devlet Halk Dansları Topluluğu erkek dansçıları, 38 yaşını doldurdukları yılın sonuna kadar, askere celp ve sevkleri tehir edilsin.
-Devlet Halk Dansları Topluluğu'nda masör kadrosu ihdas edilsin.
''İtfaiye çalışanları şehit sayılsın''
Bem-Bir-Sen (Memur-Sen):
-Eşine şiddet uygulayan çalışanlar, sosyal denge tazminatı sözleşmesinden faydalanmasın.
-Yangın başta olmak üzere, görev başında vefat eden itfaiye çalışanları şehit sayılsın.
''Saat sınırlamaları kaldırılsın''
Sağlık-Sen (Memur-Sen):
-Tüm kurumlarda çalışanların 0-6 yaş grubuna giren çocukları için kreş açılsın. Günün 24 saati hizmet devamlılığı olan kurumlardaki kreşler 24 saat hizmet versin.
-Nöbet ve icap nöbeti ücretlerinde saat sınırlamaları kaldırılsın.
-Şiddete maruz kalan sağlık çalışanının talebi üzerine, çalıştığı kurum amiri tarafından Cumhuriyet Savcılığı'ndan, şiddeti uygulayanlar hakkında kamu davası açılması istensin.
''Fikirlerini özgürce dile getirebilsin''
Eğitim Bir-Sen (Memur-Sen):
-Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında bulunan tüm kamu görevlilerine, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 250'si oranında ikramiye ödensin.
-Eş durumu ve öğrenim durumu nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleri, şubat ve ağustos aylarında olmak üzere yılda en az 2 kez gerçekleştirilsin. Sağlık durumu, genel ve özel hayatı etkileyen sebepler nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleriyse süre şartına bağlanmaksızın yapılsın.
-Öğretim elemanları hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın her ortamda fikir ve görüşlerini özgürce dile getirebilsin.
''Performans/puanlama sistemi tamamen kaldırılsın''
Toç-Bir-Sen (Memur-Sen):
-4/B'li personelin ücretlerini etkileyen performans/puanlama sistemi tamamen kaldırılsın.
-Gıda denetim hizmetlerini ifa eden bakanlık personelinin güvenliğinin sağlanabilmesi için ''Gıda Polisi'' uygulamasına geçilsin.
''Müftülere de resmi nikah kıyma yetkisi verilsin''
Diyanet-Sen (Memur-Sen):
-Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki imam-hatip ve müezzin kayyımlar, diğer memurlar gibi haftada 2 gün tatil yapsın.
-Öğrenci sayısı 30 ve üzeri Kur'an kurslarına aşçı, hizmetli ve kaloriferci gibi personel verilsin.
-Hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara, huzurevi, cezaevi, sığınma evi ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalanlara dini ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara moral vermek amacıyla din görevlisi kadrosu tahsis edilsin.
-Müftülere de resmi nikah kıyma yetkisi verilsin.
''Kalorifercilere yoğurt, süt verilsin''
Türk Büro-Sen (Türkiye Kamu-Sen):
-Kaloriferci, arşiv memuru, ambar memuru gibi görevde çalışanlara, kimyasal atıkla yüz yüze olmaları nedeniyle yoğurt, süt verilsin.
-Kaptan, gemici ve makinistlere, görevleri esnasında can güvenliğini sağlayabilmeleri amacıyla silah verilsin.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Toplu sözleşme görüşmelerinde bu yıl ilk kez hükümetle masaya oturan sendikalar, hizmet kollarındaki sorunların çözümü için taleplerini komisyona sundu. Talapler arasında ilginç olanlar da vardı.
Sendikaların talepleri hizmet kollarının özelliklerine göre çeşitlilik gösterdiği gibi birçok ortak talep de bulunuyor. Toplu sözleşme görüşmelerde ''yetkili sendika'' olarak hükümete taleplerini ileten bazı sendikalar ve hizmet kollarına ilişkin beklentilerinden bazıları şöyle:
''Masör kadrosu ihdas edilsin''
Kültür Sanat-Sen (KESK):
-Sanat kurumlarında misafir sanatçı istihdam edilen ve aralıksız 2 yıl sözleşmeleri yenilenen personel, istekleri halinde, sınavsız görev yaptığı pozisyonun sözleşme görev unvanına atansın.
-Baletlerin ve Devlet Halk Dansları Topluluğu erkek dansçıları, 38 yaşını doldurdukları yılın sonuna kadar, askere celp ve sevkleri tehir edilsin.
-Devlet Halk Dansları Topluluğu'nda masör kadrosu ihdas edilsin.
''İtfaiye çalışanları şehit sayılsın''
Bem-Bir-Sen (Memur-Sen):
-Eşine şiddet uygulayan çalışanlar, sosyal denge tazminatı sözleşmesinden faydalanmasın.
-Yangın başta olmak üzere, görev başında vefat eden itfaiye çalışanları şehit sayılsın.
''Saat sınırlamaları kaldırılsın''
Sağlık-Sen (Memur-Sen):
-Tüm kurumlarda çalışanların 0-6 yaş grubuna giren çocukları için kreş açılsın. Günün 24 saati hizmet devamlılığı olan kurumlardaki kreşler 24 saat hizmet versin.
-Nöbet ve icap nöbeti ücretlerinde saat sınırlamaları kaldırılsın.
-Şiddete maruz kalan sağlık çalışanının talebi üzerine, çalıştığı kurum amiri tarafından Cumhuriyet Savcılığı'ndan, şiddeti uygulayanlar hakkında kamu davası açılması istensin.
''Fikirlerini özgürce dile getirebilsin''
Eğitim Bir-Sen (Memur-Sen):
-Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında bulunan tüm kamu görevlilerine, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 250'si oranında ikramiye ödensin.
-Eş durumu ve öğrenim durumu nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleri, şubat ve ağustos aylarında olmak üzere yılda en az 2 kez gerçekleştirilsin. Sağlık durumu, genel ve özel hayatı etkileyen sebepler nedeniyle özür grubu yer değiştirmeleriyse süre şartına bağlanmaksızın yapılsın.
-Öğretim elemanları hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın her ortamda fikir ve görüşlerini özgürce dile getirebilsin.
''Performans/puanlama sistemi tamamen kaldırılsın''
Toç-Bir-Sen (Memur-Sen):
-4/B'li personelin ücretlerini etkileyen performans/puanlama sistemi tamamen kaldırılsın.
-Gıda denetim hizmetlerini ifa eden bakanlık personelinin güvenliğinin sağlanabilmesi için ''Gıda Polisi'' uygulamasına geçilsin.
''Müftülere de resmi nikah kıyma yetkisi verilsin''
Diyanet-Sen (Memur-Sen):
-Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki imam-hatip ve müezzin kayyımlar, diğer memurlar gibi haftada 2 gün tatil yapsın.
-Öğrenci sayısı 30 ve üzeri Kur'an kurslarına aşçı, hizmetli ve kaloriferci gibi personel verilsin.
-Hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara, huzurevi, cezaevi, sığınma evi ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalanlara dini ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara moral vermek amacıyla din görevlisi kadrosu tahsis edilsin.
-Müftülere de resmi nikah kıyma yetkisi verilsin.
''Kalorifercilere yoğurt, süt verilsin''
Türk Büro-Sen (Türkiye Kamu-Sen):
-Kaloriferci, arşiv memuru, ambar memuru gibi görevde çalışanlara, kimyasal atıkla yüz yüze olmaları nedeniyle yoğurt, süt verilsin.
-Kaptan, gemici ve makinistlere, görevleri esnasında can güvenliğini sağlayabilmeleri amacıyla silah verilsin.
Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 13:04
Gösterim: 1833
Kırklareli’nin Vize İlçesi’ne bağlı Küçükyayla Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni Ş.Ç., ilkokul 2. sınıf öğrencisi olan D.K.’yla E.M.’nin boynuna, okuyamadıkları kelimeleri yazıp astığı iddiasıyla şikâyet edilmişti. Başlatılan soruşturma kapsamında Kırklareli Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz tarafından o öğretmenin görevine son verildiği bildirildi.
Korkmaz, yaptığı açıklamada, Vize ilçesine bağlı Küçükyayla Köyü İlköğretim Okulu'nda, öğrencilerinin boynuna ders notu astığı iddia edilen öğretmen ile ilgili başlattıkları incelemenin sonuçlandığını söyledi. Korkmaz, öğretmenin görevine son verildiğini belirtti.
Olay nasıl olmuştu
Öğretmen, ilköğretim 2’nci sınıfa giden ve okuma güçlüğü çeken iki öğrencisinin boynuna okuyamadığı “ş” harfli kelimeleri yazıp asmıştı.
Öğretmen hakkında şikâyetçi olan aileler, Ş.Ç.’nin öğrencilerden E.M.’nin kulağını çekerek darp ettiğini, diğer öğrenci D.K.’ya da hakaretlerde bulunduğunu öne sürdü. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken öğrenci E.M.’yle ilgili Vize Devlet Hastanesi’nden darp raporu alındığı öğrenildi.
Vize'deki öğretmen hakkındaki iddia Kırklareli Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Vize'de öğrencilerinin boynuna ders notu astığı iddia edilen sözleşmeli öğretmenin görevine son verildiğini bildirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kırklareli’nin Vize İlçesi’ne bağlı Küçükyayla Köyü İlköğretim Okulu öğretmeni Ş.Ç., ilkokul 2. sınıf öğrencisi olan D.K.’yla E.M.’nin boynuna, okuyamadıkları kelimeleri yazıp astığı iddiasıyla şikâyet edilmişti. Başlatılan soruşturma kapsamında Kırklareli Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz tarafından o öğretmenin görevine son verildiği bildirildi.
Korkmaz, yaptığı açıklamada, Vize ilçesine bağlı Küçükyayla Köyü İlköğretim Okulu'nda, öğrencilerinin boynuna ders notu astığı iddia edilen öğretmen ile ilgili başlattıkları incelemenin sonuçlandığını söyledi. Korkmaz, öğretmenin görevine son verildiğini belirtti.
Olay nasıl olmuştu
Öğretmen, ilköğretim 2’nci sınıfa giden ve okuma güçlüğü çeken iki öğrencisinin boynuna okuyamadığı “ş” harfli kelimeleri yazıp asmıştı.
Öğretmen hakkında şikâyetçi olan aileler, Ş.Ç.’nin öğrencilerden E.M.’nin kulağını çekerek darp ettiğini, diğer öğrenci D.K.’ya da hakaretlerde bulunduğunu öne sürdü. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken öğrenci E.M.’yle ilgili Vize Devlet Hastanesi’nden darp raporu alındığı öğrenildi.
Vize'deki öğretmen hakkındaki iddia Kırklareli Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Vize'de öğrencilerinin boynuna ders notu astığı iddia edilen sözleşmeli öğretmenin görevine son verildiğini bildirdi.
Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 12:54
Gösterim: 2998
Asgari ücretlinin ödediği vergi, en zenginlerin üç katı ‘En Zengin 100 Türk’ün servetine göre, ‘Vergi Rekortmeni 100 Türk’ün ödediği yıllık gelir vergisi oranı yüzde 5.7 olurken, asgari ücretlinin ödediği vergi yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık 3 kat üzerinde gerçekleşti.
''En Zengin 100 Türk''ün serveti ile ''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık gelir vergisi rakamları kıyaslandığında, ''asgari ücretli''nin ödediği vergiyle zenginlere fark attığı belirtildi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO)açıklanan gelir vergisi rekortmenleri istatistikleri üzerinden yaptığı tespitlere göre, geçen yıl ''En Zengin 100 Türk''ün toplam serveti 92 milyar 351 milyon lirayı bulurken, ''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık vergi 530.5 milyon lira olarak gerçekleşti. En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7'lik bir oran ortaya çıkarırken, asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Asgari ücretlinin ödediği vergi, en zenginlerin üç katı ‘En Zengin 100 Türk’ün servetine göre, ‘Vergi Rekortmeni 100 Türk’ün ödediği yıllık gelir vergisi oranı yüzde 5.7 olurken, asgari ücretlinin ödediği vergi yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık 3 kat üzerinde gerçekleşti.
''En Zengin 100 Türk''ün serveti ile ''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık gelir vergisi rakamları kıyaslandığında, ''asgari ücretli''nin ödediği vergiyle zenginlere fark attığı belirtildi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO)açıklanan gelir vergisi rekortmenleri istatistikleri üzerinden yaptığı tespitlere göre, geçen yıl ''En Zengin 100 Türk''ün toplam serveti 92 milyar 351 milyon lirayı bulurken, ''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık vergi 530.5 milyon lira olarak gerçekleşti. En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7'lik bir oran ortaya çıkarırken, asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.
Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 10:52
Gösterim: 1563
Ömer Erim Baştimar - Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer, idareleri tarafından yaptırılan ve halen yapım aşamasındaki 36 okulun adının, Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenlerin isimleriyle değiştirildiğini söyledi.
Biçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada Van depreminden sonra Maliye ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttükleri ortak çalışmada, idarelerince yapılan okullara depremde ölen öğretmenlerin isimlerinin verilmesi kararını aldıklarını söyledi.
Çalışmaların tamamlandığını belirten Biçer, şunları kaydetti:
''36 okula depremde şehit olan öğretmenlerimizin isimlerini verdik. İsimlerin tahsisi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldı. Genelde, memleketlerine veriliyor. Memleketlerinde bizim yaptırdığımız okul yoksa şayet, kendi memleketlerine yakın olan illerdeki okullarımıza isimleri verildi. Böylece Milli Piyango eğitim tesislerinin isimlerini şehit öğretmenlerimizin isimleriyle değiştirmiş olduk. Bir nedbze de olsa isimlerini yaşatarak ailelerine destek olmak istedik.''
İsimleri değiştirilen okulların bulunduğu şehirler ile eski ve yeni isimleri:
1 AFYONKARAHİSAR Merkez Afyonkarahisar Milli Piyango Anadolu Lisesi Ali Çağlar Anadolu Lisesi
2 ADIYAMAN Kahta Milli Piyango Anadolu Lisesi Mustafa Yardımcı Anadolu Lisesi
3 ANKARA Yeni Mahalle Ankara Milli Piyango Başkent İş Okulu Ümit Kaplan İş Okulu
4 ANKARA Çankaya Çankaya Milli Piyango Anadolu Lisesi Betül Can Anadolu Lisesi
5 BATMAN Merkez Milli Piyango Anadolu Lisesi Saadet Uçar Anadolu Lisesi
6 BİTLİS Merkez Milli Piyango İlköğretim Okulu Oya Havare İlköğretim Okulu
7 BURSA Nilüfer Bursa Milli Piyango Anadolu Lisesi Ahmet Erdem Anadolu Lisesi
8 ÇANAKKALE Merkez Çanakkale Milli Piyango Anadolu Lisesi Vahit Tuna Anadolu Lisesi
9 ÇANKIRI Ilgaz Ilgaz Milli Piyango Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Emel-Oktay Türkoğlu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi
10 EDİRNE Merkez Edirne Milli Piyango Anadolu Ticaret Meslek Lisesi Emel-Özgür Subaşıay Ticaret Meslek Lisesi
11 ERZİNCAN Merkez Erzincan Milli Piyango Anadolu Lisesi Mustafa Doğan Anadolu Lisesi
12 ERZURUM Aziziye Aziziye Dadaşkent Milli Piyango Anadolu Lisesi Emel Çatal Anadolu Lisesi
13 IĞDIR Merkez Milli Piyango Anadolu Öğretmen Lisesi Mehmet Murat İşler Anadolu Öğretmen Lisesi
14 ISPARTA Merkez Isparta Milli Piyango Anadolu Lisesi Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi
15 İZMİR Çiğli Çiğli Milli Piyango Anadolu Lisesi Tuğba Özbek Anadolu Lisesi
16 KASTAMONU Merkez Milli Piyango Meslek Lisesi Özlem Burma Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
17 KARAMAN Merkez Karaman Milli Piyango Fen Lisesi İrfan Ataseven Fen Lisesi
18 KAYSERİ Develi Develi Milli Piyango Anadolu Lisesi Ayhan Yıldırım Anadolu Lisesi
19 MANİSA Turgutlu Turgutlu Milli Piyango Anadolu Lisesi Senem Aka Anadolu Lisesi
20 MARDİN Kızıltepe Milli Piyango Lisesi Özcan Yıldız Lisesi
21 MARDİN Merkez Mardin Milli Piyango Lisesi Okay Yaşar Lisesi
22 ORDU Perşembe Milli Piyango Lisesi Zehra Şelale Lisesi
23 SAKARYA Merkez Sakarya Milli Piyango Endüstri Meslek Lisesi Ümit Erdal Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
24 SAMSUN Atakum Samsun Milli Piyango Anadolu Lisesi Onur Ateş Anadolu Lisesi
25 SİVAS Merkez Sivas Milli Piyango Anadolu Lisesi Mehmet Gökhan Ay Lisesi
26 TEKİRDAĞ Merkez Tekirdağ Milli Piyango Fen Lisesi Ebru Nayim Fen Lisesi
27 VAN Merkez Van Milli Piyango Anadolu Lisesi Mesut Özata Anadolu Lisesi
28 YALOVA Merkez Yalova Milli Piyango İlköğretim ve İş Okulu Alime Paşa İlköğretim ve İş Okulu
29 YOZGAT Akdağmadeni Akmağdeni 75. Yıl Milli Piyango Anadolu Lisesi Şöhrettin Duygu Anadolu Lisesi
30 DİYARBAKIR Merkez Diyarbakır Milli Piyango Teknik ve Meslek Lisesi Mehmet Yurtoğlu Teknik ve Meslek Lisesi
31 GAZİANTEP Merkez Gaziantep Milli Piyango Anadolu Lisesi Gülşen Batar Anadolu Lisesi
32 HAKKARİ Merkez Hakkari Anadolu Lisesi Muharrem Malazgirt Anadolu Lisesi
33 İSTANBUL İstanbul İstanbul Milli Piyango Anadolu Lisesi Leyla Bayram Anadolu Lisesi
34 İSTANBUL İstanbul İstanbul Milli Piyango Meslek Lisesi Öznür Kahraman Meslek Lisesi
35 MUŞ Merkez Muş Milli Piyango Anadolu Otelcilik Meslek Lisesi Nusret Sarman Anadolu Otelcilik Meslek Lisesi
36 ŞANLIURFA Merkez Şanlıurfa Milli Piyango Anadolu Lisesi Ayşegül Kaman Anadolu Lisesi
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ömer Erim Baştimar - Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer, idareleri tarafından yaptırılan ve halen yapım aşamasındaki 36 okulun adının, Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenlerin isimleriyle değiştirildiğini söyledi.
Biçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada Van depreminden sonra Maliye ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttükleri ortak çalışmada, idarelerince yapılan okullara depremde ölen öğretmenlerin isimlerinin verilmesi kararını aldıklarını söyledi.
Çalışmaların tamamlandığını belirten Biçer, şunları kaydetti:
''36 okula depremde şehit olan öğretmenlerimizin isimlerini verdik. İsimlerin tahsisi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldı. Genelde, memleketlerine veriliyor. Memleketlerinde bizim yaptırdığımız okul yoksa şayet, kendi memleketlerine yakın olan illerdeki okullarımıza isimleri verildi. Böylece Milli Piyango eğitim tesislerinin isimlerini şehit öğretmenlerimizin isimleriyle değiştirmiş olduk. Bir nedbze de olsa isimlerini yaşatarak ailelerine destek olmak istedik.''
İsimleri değiştirilen okulların bulunduğu şehirler ile eski ve yeni isimleri:
1 AFYONKARAHİSAR Merkez Afyonkarahisar Milli Piyango Anadolu Lisesi Ali Çağlar Anadolu Lisesi
2 ADIYAMAN Kahta Milli Piyango Anadolu Lisesi Mustafa Yardımcı Anadolu Lisesi
3 ANKARA Yeni Mahalle Ankara Milli Piyango Başkent İş Okulu Ümit Kaplan İş Okulu
4 ANKARA Çankaya Çankaya Milli Piyango Anadolu Lisesi Betül Can Anadolu Lisesi
5 BATMAN Merkez Milli Piyango Anadolu Lisesi Saadet Uçar Anadolu Lisesi
6 BİTLİS Merkez Milli Piyango İlköğretim Okulu Oya Havare İlköğretim Okulu
7 BURSA Nilüfer Bursa Milli Piyango Anadolu Lisesi Ahmet Erdem Anadolu Lisesi
8 ÇANAKKALE Merkez Çanakkale Milli Piyango Anadolu Lisesi Vahit Tuna Anadolu Lisesi
9 ÇANKIRI Ilgaz Ilgaz Milli Piyango Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Emel-Oktay Türkoğlu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi
10 EDİRNE Merkez Edirne Milli Piyango Anadolu Ticaret Meslek Lisesi Emel-Özgür Subaşıay Ticaret Meslek Lisesi
11 ERZİNCAN Merkez Erzincan Milli Piyango Anadolu Lisesi Mustafa Doğan Anadolu Lisesi
12 ERZURUM Aziziye Aziziye Dadaşkent Milli Piyango Anadolu Lisesi Emel Çatal Anadolu Lisesi
13 IĞDIR Merkez Milli Piyango Anadolu Öğretmen Lisesi Mehmet Murat İşler Anadolu Öğretmen Lisesi
14 ISPARTA Merkez Isparta Milli Piyango Anadolu Lisesi Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi
15 İZMİR Çiğli Çiğli Milli Piyango Anadolu Lisesi Tuğba Özbek Anadolu Lisesi
16 KASTAMONU Merkez Milli Piyango Meslek Lisesi Özlem Burma Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
17 KARAMAN Merkez Karaman Milli Piyango Fen Lisesi İrfan Ataseven Fen Lisesi
18 KAYSERİ Develi Develi Milli Piyango Anadolu Lisesi Ayhan Yıldırım Anadolu Lisesi
19 MANİSA Turgutlu Turgutlu Milli Piyango Anadolu Lisesi Senem Aka Anadolu Lisesi
20 MARDİN Kızıltepe Milli Piyango Lisesi Özcan Yıldız Lisesi
21 MARDİN Merkez Mardin Milli Piyango Lisesi Okay Yaşar Lisesi
22 ORDU Perşembe Milli Piyango Lisesi Zehra Şelale Lisesi
23 SAKARYA Merkez Sakarya Milli Piyango Endüstri Meslek Lisesi Ümit Erdal Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
24 SAMSUN Atakum Samsun Milli Piyango Anadolu Lisesi Onur Ateş Anadolu Lisesi
25 SİVAS Merkez Sivas Milli Piyango Anadolu Lisesi Mehmet Gökhan Ay Lisesi
26 TEKİRDAĞ Merkez Tekirdağ Milli Piyango Fen Lisesi Ebru Nayim Fen Lisesi
27 VAN Merkez Van Milli Piyango Anadolu Lisesi Mesut Özata Anadolu Lisesi
28 YALOVA Merkez Yalova Milli Piyango İlköğretim ve İş Okulu Alime Paşa İlköğretim ve İş Okulu
29 YOZGAT Akdağmadeni Akmağdeni 75. Yıl Milli Piyango Anadolu Lisesi Şöhrettin Duygu Anadolu Lisesi
30 DİYARBAKIR Merkez Diyarbakır Milli Piyango Teknik ve Meslek Lisesi Mehmet Yurtoğlu Teknik ve Meslek Lisesi
31 GAZİANTEP Merkez Gaziantep Milli Piyango Anadolu Lisesi Gülşen Batar Anadolu Lisesi
32 HAKKARİ Merkez Hakkari Anadolu Lisesi Muharrem Malazgirt Anadolu Lisesi
33 İSTANBUL İstanbul İstanbul Milli Piyango Anadolu Lisesi Leyla Bayram Anadolu Lisesi
34 İSTANBUL İstanbul İstanbul Milli Piyango Meslek Lisesi Öznür Kahraman Meslek Lisesi
35 MUŞ Merkez Muş Milli Piyango Anadolu Otelcilik Meslek Lisesi Nusret Sarman Anadolu Otelcilik Meslek Lisesi
36 ŞANLIURFA Merkez Şanlıurfa Milli Piyango Anadolu Lisesi Ayşegül Kaman Anadolu Lisesi
Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 12:17
Gösterim: 4149
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle hazırladığı ''Okul Sütü Projesi'' kapsamında dağıtılan sütlerden çeşitli şikayetlerle hastanelere kaldırılan binlerce öğrencinin ardından ‘süt’le ilgili büyük bir tartışma başladı. Bu tartışmaya bilim çevreleri de katıldı. Uzmanlar çok çarpıcı açıklamarda bulundu.
Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren başlayan süt ile ilişkimiz bugünlerde tehlike sinyalleri veriyor. 5 bin yıldır tüketilen baş tacımız süt, Milli Eğitim ile Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın ortaklaşa hayata geçirdiği ‘Okul sütü, akıl sütü’ projesi ile büyük bir yangının ortasına düştü. Uzun boylu, akıllı, güçlü kuvvetli olmak için lıkır lıkır içtiğimiz sütümüz nasıl oldu da yüzlerce öğrenciyi hastane kapılarına düşürdü sorusu kafaları kurcalıyor. Geçen çarşamba gününden itibaren başlayan tartışmada her kafadan bir ses çıkıyor. Kimine göre endüstriyel üretim, güğümden dökülen sütün masumiyetini bozdu. Kimine göre alerji, kimine göre ise çok da büyütülmemesi gereken ‘olağan’ bir durum. Peki şimdi ne olacak? Bunun için de süt ile ilgili bilimsel tartışmalardan, neden olduğu alerjilere kadar bilmemiz gerekenleri masaya yatırdık. Uzun ömürlü UHT sütler faydalı mı, pastörize süt ile arasındaki fark ne, güğüm sütleri ne kadar yararlı, gibi sorulara uzmanlardan aldığımız yanıtlar kafalarımızı ‘sütliman’ yapacak gibi görünüyor.
‘UHT süt kötü diyen bilim insanı olamaz’
Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu (Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı): UHT sütün kötü olduğunu söyleyen bilim insanı olamaz. UHT teknolojisi kullanılarak içmeye hazır hale gelen süt, ne protein ne de kalsiyum değerinden bir şey kaybeder. Tam tersine insan metabolizmasına zararlı olan bakteri ve mikroorganizmalar öldüğü için gıdaya güvenli bir ulaşım sağlar. UHT sütü kötüleyen kişiler sadece popüler beslenme bilgileriyle topluma çok büyük zarar veriyorlar. Mahallede ya da sokak sütçüsünden alınan sütün içeriğini bilimiyoruz. Hangi şartlardan geçti, hangi koşullarda korundu gibi soruların yanıtı yok. Son günlerde okullarda dağıtılan sütlerle ilgili kıyamet koptu ama şu gerçeğe dikkat çekmek isterim, Türk genetiğinde laktaz yetersizliği var. Bu oran da oldukça yüksek. 70 milyonun yüzde 33’ünde. Bu 20 milyon kişi demek.
Ali Osman Mola (Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Genel Koordinatörü): Belli birtakım kişiler uzun ömürlü UHT sütü kötüleyerek prim yapmaya çalışıyor. UHT süt teknolojisi yıllardır güvenle dünyada kullanılıyor. UHT süt hakkında ileri geri konuşanlarla bir araya gelerek marketten gidip bir UHT süt alıp, laboratuvarda test ettirelim. Bakalım besin değerleri kaybolmuş mu. Evet UHT sütün içindeki mikroorganizmalar yok oluyor ancak bu sırada çok az miktarda besin değeri kayboluyor. Açık sütü alıp, evde kaynatmak sütün daha fazla besin değeri kaybetmesine neden olur. Pastörize süt ise UHT süt kadar yüksek ısıda işlemden geçmediği için bazı bakterileri içinde korur. Ama bu yüzden kısa sürede bozulur. Yurt genelindeki bir kampanya pastörize süt ile yapılırsa, soğuk zinciri korumak sorun yaratabileceği için daha büyük sorunlar çıkabilir. UHT kapağı açmadığınız sürece 4-6 ay dayanır.
‘UHT sütün hiçbir faydası yok’
Prof. Dr. Ahmet Aydın (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi): Sütü UHT haline getirebilmek için çok yüksek ısıda, çok yüksek bir basınç uyguluyorlar. Bu basınç altında sütün içindeki tüm yararlı ve yararsız bakteriler ölüyor. Ve sütün içindeki protein ve enzimler de tahrip oluyor. Bu yüzden de yoğun olarak sindirim sorunları yaşanıyor. Süt yerine mandıradan alınmış sütü için ve bu sütle yapılan ekşiyebilen, tıpkı annelerimizin yaptığı gibi yoğurt yapıp yiyin. UHT edilmiş sütün hiçbir faydası yok. Ayrıca UHT süt bağımlılık yaratıyor, dikkat dağınıklığı ve acıya karşı dayanıklılık gelişiyor. Bakanlık okullarda taze pastörize süt ya da bu sütle yapılan yoğurt dağıtabilir. Pastörizasyon, sütün vitamin ve mineralle zenginleşmesini engelliyor, sindirim enzimlerini tahrip ediyor. Tahrip olan ve sindirilmeyen protein parçacıkları, bağırsaktan kanımıza geçiyor, vücut da bunları düşman olarak algılıyor ve bağışıklık sistemini tahrip ediyor. İnsan vücudu tahrip oluyor ve alerjik hastalıklara, bağışıklık sistemi hastalıklarına, romatizmal hastalıklara neden oluyor. Çocuklarda görülen kronik orta kulak iltihabının altında da süt kullanımı vardır.
Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Öğretim Üyesi): Süt efsanesi, endüstriyel sütlere geçilmesiyle yıkıldı. UHT süt içilebilir bir şey değil. Gıda endüstrisi, hijyen süt üretme gerekçesiyle UHT ve uzun ömürlü sütleri dayanıklı beyaz eşya gibi bir şeye dönüştürdü. UHT sütler ekşime özelliğini bile yitirdiği için bozulduğunu anlamak zodur. Okullarda süt dağıtmak için adım atılması doğru, ancak bu taze günlük pastörize sütle yapılmalı.
Süt alerjisi nedir?
Prof.Dr. Ahmet Rasim Küçükusta - Göğüs Hastalıkları Uzmanı: Sütte bulunan proteinlere karşı ortaya çıkan anormal tepkilere süt alerjisi adı verilir. Bu reaksiyon çoğu zaman sütte bulunan bir protein olan kazein, laktalbumin ve laktoglobulin’den kaynaklanır. Süt alerjisinin mide-bağırsak sistemi belirtileri bulantı, kusma, karın ağrıları, ishal, karında şişkinlik ve gazdır. Çocukların yüzde 90’a yakınında 3 yaşından sonra bu kendiliğinden geçer.
(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle hazırladığı ''Okul Sütü Projesi'' kapsamında dağıtılan sütlerden çeşitli şikayetlerle hastanelere kaldırılan binlerce öğrencinin ardından ‘süt’le ilgili büyük bir tartışma başladı. Bu tartışmaya bilim çevreleri de katıldı. Uzmanlar çok çarpıcı açıklamarda bulundu.
Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren başlayan süt ile ilişkimiz bugünlerde tehlike sinyalleri veriyor. 5 bin yıldır tüketilen baş tacımız süt, Milli Eğitim ile Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın ortaklaşa hayata geçirdiği ‘Okul sütü, akıl sütü’ projesi ile büyük bir yangının ortasına düştü. Uzun boylu, akıllı, güçlü kuvvetli olmak için lıkır lıkır içtiğimiz sütümüz nasıl oldu da yüzlerce öğrenciyi hastane kapılarına düşürdü sorusu kafaları kurcalıyor. Geçen çarşamba gününden itibaren başlayan tartışmada her kafadan bir ses çıkıyor. Kimine göre endüstriyel üretim, güğümden dökülen sütün masumiyetini bozdu. Kimine göre alerji, kimine göre ise çok da büyütülmemesi gereken ‘olağan’ bir durum. Peki şimdi ne olacak? Bunun için de süt ile ilgili bilimsel tartışmalardan, neden olduğu alerjilere kadar bilmemiz gerekenleri masaya yatırdık. Uzun ömürlü UHT sütler faydalı mı, pastörize süt ile arasındaki fark ne, güğüm sütleri ne kadar yararlı, gibi sorulara uzmanlardan aldığımız yanıtlar kafalarımızı ‘sütliman’ yapacak gibi görünüyor.
‘UHT süt kötü diyen bilim insanı olamaz’
Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu (Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı): UHT sütün kötü olduğunu söyleyen bilim insanı olamaz. UHT teknolojisi kullanılarak içmeye hazır hale gelen süt, ne protein ne de kalsiyum değerinden bir şey kaybeder. Tam tersine insan metabolizmasına zararlı olan bakteri ve mikroorganizmalar öldüğü için gıdaya güvenli bir ulaşım sağlar. UHT sütü kötüleyen kişiler sadece popüler beslenme bilgileriyle topluma çok büyük zarar veriyorlar. Mahallede ya da sokak sütçüsünden alınan sütün içeriğini bilimiyoruz. Hangi şartlardan geçti, hangi koşullarda korundu gibi soruların yanıtı yok. Son günlerde okullarda dağıtılan sütlerle ilgili kıyamet koptu ama şu gerçeğe dikkat çekmek isterim, Türk genetiğinde laktaz yetersizliği var. Bu oran da oldukça yüksek. 70 milyonun yüzde 33’ünde. Bu 20 milyon kişi demek.
Ali Osman Mola (Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Genel Koordinatörü): Belli birtakım kişiler uzun ömürlü UHT sütü kötüleyerek prim yapmaya çalışıyor. UHT süt teknolojisi yıllardır güvenle dünyada kullanılıyor. UHT süt hakkında ileri geri konuşanlarla bir araya gelerek marketten gidip bir UHT süt alıp, laboratuvarda test ettirelim. Bakalım besin değerleri kaybolmuş mu. Evet UHT sütün içindeki mikroorganizmalar yok oluyor ancak bu sırada çok az miktarda besin değeri kayboluyor. Açık sütü alıp, evde kaynatmak sütün daha fazla besin değeri kaybetmesine neden olur. Pastörize süt ise UHT süt kadar yüksek ısıda işlemden geçmediği için bazı bakterileri içinde korur. Ama bu yüzden kısa sürede bozulur. Yurt genelindeki bir kampanya pastörize süt ile yapılırsa, soğuk zinciri korumak sorun yaratabileceği için daha büyük sorunlar çıkabilir. UHT kapağı açmadığınız sürece 4-6 ay dayanır.
‘UHT sütün hiçbir faydası yok’
Prof. Dr. Ahmet Aydın (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi): Sütü UHT haline getirebilmek için çok yüksek ısıda, çok yüksek bir basınç uyguluyorlar. Bu basınç altında sütün içindeki tüm yararlı ve yararsız bakteriler ölüyor. Ve sütün içindeki protein ve enzimler de tahrip oluyor. Bu yüzden de yoğun olarak sindirim sorunları yaşanıyor. Süt yerine mandıradan alınmış sütü için ve bu sütle yapılan ekşiyebilen, tıpkı annelerimizin yaptığı gibi yoğurt yapıp yiyin. UHT edilmiş sütün hiçbir faydası yok. Ayrıca UHT süt bağımlılık yaratıyor, dikkat dağınıklığı ve acıya karşı dayanıklılık gelişiyor. Bakanlık okullarda taze pastörize süt ya da bu sütle yapılan yoğurt dağıtabilir. Pastörizasyon, sütün vitamin ve mineralle zenginleşmesini engelliyor, sindirim enzimlerini tahrip ediyor. Tahrip olan ve sindirilmeyen protein parçacıkları, bağırsaktan kanımıza geçiyor, vücut da bunları düşman olarak algılıyor ve bağışıklık sistemini tahrip ediyor. İnsan vücudu tahrip oluyor ve alerjik hastalıklara, bağışıklık sistemi hastalıklarına, romatizmal hastalıklara neden oluyor. Çocuklarda görülen kronik orta kulak iltihabının altında da süt kullanımı vardır.
Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Öğretim Üyesi): Süt efsanesi, endüstriyel sütlere geçilmesiyle yıkıldı. UHT süt içilebilir bir şey değil. Gıda endüstrisi, hijyen süt üretme gerekçesiyle UHT ve uzun ömürlü sütleri dayanıklı beyaz eşya gibi bir şeye dönüştürdü. UHT sütler ekşime özelliğini bile yitirdiği için bozulduğunu anlamak zodur. Okullarda süt dağıtmak için adım atılması doğru, ancak bu taze günlük pastörize sütle yapılmalı.
Süt alerjisi nedir?
Prof.Dr. Ahmet Rasim Küçükusta - Göğüs Hastalıkları Uzmanı: Sütte bulunan proteinlere karşı ortaya çıkan anormal tepkilere süt alerjisi adı verilir. Bu reaksiyon çoğu zaman sütte bulunan bir protein olan kazein, laktalbumin ve laktoglobulin’den kaynaklanır. Süt alerjisinin mide-bağırsak sistemi belirtileri bulantı, kusma, karın ağrıları, ishal, karında şişkinlik ve gazdır. Çocukların yüzde 90’a yakınında 3 yaşından sonra bu kendiliğinden geçer.
(radikal)
Son Güncelleme: Pazar, 06 May 2012 10:41
Gösterim: 2417
          
	        
