Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Girne Amerikan Üniversitesi ile ABD Arizona Devlet Üniversitesi arasında “GLOBAL KAMPÜS” işbirliğine imza atıldı. Covid-19 nedeniyle yerinde eğitim görmek isteyen öğrencilere büyük bir eğitim fırsatı sunan işbirliği sayesinde; ABD’de okumak isteyen ancak salgın sebebiyle bunu yapamayan öğrenciler, dünyada en az vakanın görüldüğü Kıbrıs’ta hayallerine kavuşabilecek. İşbirliği kapsamında lisans, yüksek lisan ve doktora seviyesinde 150 program açılacak. Kayıtlar 1 Haziran’da başlıyor.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAU) 35. yılında büyük bir başarıya ve ilke imza attı. KKTC’nin ilk özel üniversitesi GAU, dünyanın en iyi 100 listesinde bulunan köklü devlet üniversitelerinden Arizona Üniversitesi ile global kampüs ortaklığı gerçekleştirdi. GAU Kıbrıs Yerleşkesi Sağlık Fakültesi Konferans Salonu’nda bugün gerçekleşen basın toplantısında, ortaklığın detaylarına ilişkin bilgiler veren GAU Kurucu Rektörü Dr. Serhat Akpınar; “Korona salgını, dünyanın en iyi üniversitelerini, dünyadaki güvenli ülkelerde kampüs oluşturmaya itiyor. Bu ortaklık için yaklaşık 2 yıldır çalışıyoruz. Salgın bu süreci hızlandırdı. Üniversitemize hem ABD’den hem de birçok dünya ülkesinden yoğun ilgi olacağına inanıyoruz. Arizona Üniversitesi gibi son derece başarılı bir akademik kurumla global ortaklık yapmaktan mutlu ve gururluyuz” dedi.
“Bugün itibariyle GAU olarak, Arizona Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü adı altında yola devam edeceğiz”
Toplantıda işbirliğine dair detayları aktaran GAU Kurucu Rektörü Dr. Serhat Akpınar; “Covid-19 salgını süresince tüm dünyada işleve giren seyahat kısıtlamaları, ertelenen okul açılışları ve değişen vize kuralları göz önüne alındığında yurt dışında eğitim hayali olan öğrencilerin bu hayallerine ulaşmakta sorunlar yaşayacağını, bu karanlık dönemin üstesinden gelebilmek adına üniversitelerin dayanışmasının her zamankinden daha önemli olacağını gördük. Ve yurt dışında eğitim hayali kuran gençlere hayallerini sunmak için Arizona Üniversitesi ile inovatif ve vizyoner bir işbirliğini hayata geçirdik. Bugün itibariyle GAU olarak, Arizona Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü adı altında yola devam edeceğiz. Kıbrıs bugün 150 binden fazla öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 85’i yurtdışından geliyor. Global Kampüs ile daha fazla öğrenciye kaliteli eğitim verme şansımız olacak. Bu işbirliği hem üniversitemiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarıdır” dedi.
“Girne Amerikan Üniversitesi ile Arizona Üniversitesi arasındaki ortaklık, topluluk hissi yaratacak”
Arizona Üniversitesi Rektörü Robert C. Robbins tarafından yapılan açıklamada; “Global Kampüs ortaklığı, günümüzde Covid-19’un neden olduğu hareket zorluğunun çözülmesine yardımcı olurken, aynı zamanda BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi olan dünyada erişilebilir ve kaliteli eğitim sağlama amacına ulaşmak için de anlamlı ve uzun vadeli bir çabadır. Bu ortaklığın aynı zamanda bir topluluk hissi yaratacağına da inanıyorum” dedi.
Arizona Üniversitesi Küresel Kampüsler Dekan Yardımcısı Dr. Stephanie Adamson ise video konferans yolu ile yaptığı açıklamada; “KKTC’nin ilk özel üniversitesi ve akademik başarı geçmişi olan GAU ile aramızdaki çalışmaları resmiyete kavuşturmaktan dolayı çok heycanlıyız. GAU’nun 5 ana değerinden çok etkilendik. Bunlar, erişebilirlik, hız, geçerlilik, değer ve topluluk. Bu değerler Arizona Üniversitesi’nin Küresel Kampüs programları ile birebir örtüşüyor. O nedenle bu işbirliği sayesinde global eğitim seferberliğinde güçlü bir adım olacaktır” dedi.
Global Kampüs öğrencilere 2 farklı seçenek sunuyor
Programa başvuran öğrenciler GAU kampüsünde okuyarak, Arizona Üniversitesi’nden Lisans, Yüksek Lisans veya Doktora programını tamamlama fırsatı bulacaklar. Bir diğer seçenekteyse öğrenciler, Arizona Üniversitesi’nde veya Amerika’da herhangi bir üniversitede okuyabilecekleri tüm programlara 1 veya 2 yıl boyunca hazırlandıktan sonra Amerika’da eğitimlerine devam etme fırsatına sahip olacaklar. Kıbrıs kampüsü olarak Güz 2020 Dönemi için başvurular, 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren alınmaya başlayacak.
Çift diploma imkanı
Programa kayıt olan öğrenciler derslerini başarıyla tamamladıkları taktirde Arizona Üniversitesi’nin diplomasına hak kazanacaklar. Yani bu program öğrencilere çift diploma imkânı sunacak. Öğrenciler Arizona Üniversitesi’nin derslerini online takip edecekler ve Arizona Üniversitesi’nin dijital kütüphanesi ve diğer kaynaklarına sınırsızca erişebilecekler. Ortak dersler ve yüz yüze akademik desteği GAU’den alınacak. GAU’nün imkânlarından; bilgisayar laboratuvarları, çalışma alanları, kütüphaneler, yurtlar, kulüpler ve öğrenci etkinliklerinden de faydalanma imkanı olacak.
ABD’de herhangi bir üniversiteye geçiş hakkı
ABD’ye seyahat etme imkânı olmayan öğrenciler, eğitimlerini GAU kampüsünde tamamlayacaklar. Ya da eğitimlerine GAU’de başlayarak, 1 dönem veya 1 akademik yılın sonunda Arizona Üniversitesi’ne geçebilecekler. Öğrenci arzu ederse ABD’de herhangi bir üniversiteye de geçiş yapma hakkına da sahip olacak.
10 bin dolar ile ABD’de yüksek lisans
Lisans programları için belirlenen ücret, 30 kredilik ders yükü için 7,000 Amerikan Doları olarak belirlendi. Yüksek Lisans programları için bu rakam yaklaşık 10,000 Amerikan Doları olacak. Öğrenci Arizona Üniversitesi’ne 1 dönem veya bir akademik yıl gitmek isterse yine bu belirlenen ücretleri ödeyecek.
Arizona Üniversitesi Hakkında: 1885 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona eyaletinde kurulmuş ABD’nin önde gelen devlet üniversitelerinden biri olan Arizona Üniversitesi’nin; 45 binin üzerinde öğrencisi, 16 binin üzerinde çalışanı ve 3 binin üzerinde akademik personeli bulunmaktadır. Dünya sıralamasında 20 bin üniversite arasında ilk %1’de, dünyada ilk 100’de, Online Lisans Programlarında 11. sırada bulunan Arizona Üniversitesi’nin dünyada 130 farklı şehirde, 34 ülkede 36 üniversite ile akademik iş birliği bulunuyor. NASA’nın araştırma programlarına destek veren üniversite, 150’nin üzerinde akademik programa ve 2 binin üzerinde farklı ders seçeneğine sahip.
Girne Amerikan Üniversitesi Hakkında: Kıbrıs’ın ilk üniversitesi olarak 35 yıl önce kurulan GAU bugün, 18 binin üzerinde mezun verdi. 135 farklı ülkeden öğrenciye ev sahipliği yapan GAU, ABD’nin yanı sıra Hong Kong, Sri Lanka, Moldova ve Türkiye’de de kampüslere sahip.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Girne Amerikan Üniversitesi ile ABD Arizona Devlet Üniversitesi arasında “GLOBAL KAMPÜS” işbirliğine imza atıldı. Covid-19 nedeniyle yerinde eğitim görmek isteyen öğrencilere büyük bir eğitim fırsatı sunan işbirliği sayesinde; ABD’de okumak isteyen ancak salgın sebebiyle bunu yapamayan öğrenciler, dünyada en az vakanın görüldüğü Kıbrıs’ta hayallerine kavuşabilecek. İşbirliği kapsamında lisans, yüksek lisan ve doktora seviyesinde 150 program açılacak. Kayıtlar 1 Haziran’da başlıyor.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAU) 35. yılında büyük bir başarıya ve ilke imza attı. KKTC’nin ilk özel üniversitesi GAU, dünyanın en iyi 100 listesinde bulunan köklü devlet üniversitelerinden Arizona Üniversitesi ile global kampüs ortaklığı gerçekleştirdi. GAU Kıbrıs Yerleşkesi Sağlık Fakültesi Konferans Salonu’nda bugün gerçekleşen basın toplantısında, ortaklığın detaylarına ilişkin bilgiler veren GAU Kurucu Rektörü Dr. Serhat Akpınar; “Korona salgını, dünyanın en iyi üniversitelerini, dünyadaki güvenli ülkelerde kampüs oluşturmaya itiyor. Bu ortaklık için yaklaşık 2 yıldır çalışıyoruz. Salgın bu süreci hızlandırdı. Üniversitemize hem ABD’den hem de birçok dünya ülkesinden yoğun ilgi olacağına inanıyoruz. Arizona Üniversitesi gibi son derece başarılı bir akademik kurumla global ortaklık yapmaktan mutlu ve gururluyuz” dedi.
“Bugün itibariyle GAU olarak, Arizona Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü adı altında yola devam edeceğiz”
Toplantıda işbirliğine dair detayları aktaran GAU Kurucu Rektörü Dr. Serhat Akpınar; “Covid-19 salgını süresince tüm dünyada işleve giren seyahat kısıtlamaları, ertelenen okul açılışları ve değişen vize kuralları göz önüne alındığında yurt dışında eğitim hayali olan öğrencilerin bu hayallerine ulaşmakta sorunlar yaşayacağını, bu karanlık dönemin üstesinden gelebilmek adına üniversitelerin dayanışmasının her zamankinden daha önemli olacağını gördük. Ve yurt dışında eğitim hayali kuran gençlere hayallerini sunmak için Arizona Üniversitesi ile inovatif ve vizyoner bir işbirliğini hayata geçirdik. Bugün itibariyle GAU olarak, Arizona Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü adı altında yola devam edeceğiz. Kıbrıs bugün 150 binden fazla öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 85’i yurtdışından geliyor. Global Kampüs ile daha fazla öğrenciye kaliteli eğitim verme şansımız olacak. Bu işbirliği hem üniversitemiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarıdır” dedi.
“Girne Amerikan Üniversitesi ile Arizona Üniversitesi arasındaki ortaklık, topluluk hissi yaratacak”
Arizona Üniversitesi Rektörü Robert C. Robbins tarafından yapılan açıklamada; “Global Kampüs ortaklığı, günümüzde Covid-19’un neden olduğu hareket zorluğunun çözülmesine yardımcı olurken, aynı zamanda BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi olan dünyada erişilebilir ve kaliteli eğitim sağlama amacına ulaşmak için de anlamlı ve uzun vadeli bir çabadır. Bu ortaklığın aynı zamanda bir topluluk hissi yaratacağına da inanıyorum” dedi.
Arizona Üniversitesi Küresel Kampüsler Dekan Yardımcısı Dr. Stephanie Adamson ise video konferans yolu ile yaptığı açıklamada; “KKTC’nin ilk özel üniversitesi ve akademik başarı geçmişi olan GAU ile aramızdaki çalışmaları resmiyete kavuşturmaktan dolayı çok heycanlıyız. GAU’nun 5 ana değerinden çok etkilendik. Bunlar, erişebilirlik, hız, geçerlilik, değer ve topluluk. Bu değerler Arizona Üniversitesi’nin Küresel Kampüs programları ile birebir örtüşüyor. O nedenle bu işbirliği sayesinde global eğitim seferberliğinde güçlü bir adım olacaktır” dedi.
Global Kampüs öğrencilere 2 farklı seçenek sunuyor
Programa başvuran öğrenciler GAU kampüsünde okuyarak, Arizona Üniversitesi’nden Lisans, Yüksek Lisans veya Doktora programını tamamlama fırsatı bulacaklar. Bir diğer seçenekteyse öğrenciler, Arizona Üniversitesi’nde veya Amerika’da herhangi bir üniversitede okuyabilecekleri tüm programlara 1 veya 2 yıl boyunca hazırlandıktan sonra Amerika’da eğitimlerine devam etme fırsatına sahip olacaklar. Kıbrıs kampüsü olarak Güz 2020 Dönemi için başvurular, 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren alınmaya başlayacak.
Çift diploma imkanı
Programa kayıt olan öğrenciler derslerini başarıyla tamamladıkları taktirde Arizona Üniversitesi’nin diplomasına hak kazanacaklar. Yani bu program öğrencilere çift diploma imkânı sunacak. Öğrenciler Arizona Üniversitesi’nin derslerini online takip edecekler ve Arizona Üniversitesi’nin dijital kütüphanesi ve diğer kaynaklarına sınırsızca erişebilecekler. Ortak dersler ve yüz yüze akademik desteği GAU’den alınacak. GAU’nün imkânlarından; bilgisayar laboratuvarları, çalışma alanları, kütüphaneler, yurtlar, kulüpler ve öğrenci etkinliklerinden de faydalanma imkanı olacak.
ABD’de herhangi bir üniversiteye geçiş hakkı
ABD’ye seyahat etme imkânı olmayan öğrenciler, eğitimlerini GAU kampüsünde tamamlayacaklar. Ya da eğitimlerine GAU’de başlayarak, 1 dönem veya 1 akademik yılın sonunda Arizona Üniversitesi’ne geçebilecekler. Öğrenci arzu ederse ABD’de herhangi bir üniversiteye de geçiş yapma hakkına da sahip olacak.
10 bin dolar ile ABD’de yüksek lisans
Lisans programları için belirlenen ücret, 30 kredilik ders yükü için 7,000 Amerikan Doları olarak belirlendi. Yüksek Lisans programları için bu rakam yaklaşık 10,000 Amerikan Doları olacak. Öğrenci Arizona Üniversitesi’ne 1 dönem veya bir akademik yıl gitmek isterse yine bu belirlenen ücretleri ödeyecek.
Arizona Üniversitesi Hakkında: 1885 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona eyaletinde kurulmuş ABD’nin önde gelen devlet üniversitelerinden biri olan Arizona Üniversitesi’nin; 45 binin üzerinde öğrencisi, 16 binin üzerinde çalışanı ve 3 binin üzerinde akademik personeli bulunmaktadır. Dünya sıralamasında 20 bin üniversite arasında ilk %1’de, dünyada ilk 100’de, Online Lisans Programlarında 11. sırada bulunan Arizona Üniversitesi’nin dünyada 130 farklı şehirde, 34 ülkede 36 üniversite ile akademik iş birliği bulunuyor. NASA’nın araştırma programlarına destek veren üniversite, 150’nin üzerinde akademik programa ve 2 binin üzerinde farklı ders seçeneğine sahip.
Girne Amerikan Üniversitesi Hakkında: Kıbrıs’ın ilk üniversitesi olarak 35 yıl önce kurulan GAU bugün, 18 binin üzerinde mezun verdi. 135 farklı ülkeden öğrenciye ev sahipliği yapan GAU, ABD’nin yanı sıra Hong Kong, Sri Lanka, Moldova ve Türkiye’de de kampüslere sahip.
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 May 2020 14:29
Gösterim: 1035
İTÜ Rover Takımı, tasarladığı insansız kara aracı ile Mars Society tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen University Rover Challenge yarışmasında 36 takım arasında 3’üncü oldu.
Gezegen keşif robotları üzerine çalışmalarını sürdüren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rover Takımı, yeni tasarladıkları 4. nesil Rover’larıyla ülkemizi University Rover Challenge'da temsil ederek derece kazandı. Çok sayıda ülkeden toplam 93 takımın başvurduğu ve elemeler sonucu içlerinden 36 takımın finale kaldığı yarışmada İTÜ Rover Takımı, AXA Sigorta sponsorluğunda tasarladıkları insansız kara aracıyla jürilerden 92,78 puan aldı. Takım bu sonuçla, Czestochowa University of Technology, (Polonya) BRAC University ve Missouri University of Science and Technology (ABD) ile üçüncülüğü paylaştı.
İTÜ Rover Takımı, 2017 senesinde yarışmanın final etabına aldığı kabul ile ülkemizden katılmaya hak kazanan ilk takım oldu. Devam eden senelerde bu başarısını sürdüren İTÜ Rover Takımı bu yılki yarışmada 3’üncü olarak derece elde eden ilk Türk Takımı unvanına da sahip oldu.
YARIŞMA NASA SPONSORLUĞUNDA GERÇEKLEŞTİ
Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ve Mars Society ve NASA’nın sponsorluğunda gerçekleştirilen yarışmada, üniversite öğrencileri tasarladıkları roverlar ile yarışarak birincilik için mücadele etti. Yarışmadaki amaç, astronotların istasyonlarından çıkmadan dışarıdaki ağırlık taşıma, toprak örneği alma, İngiliz anahtarı ve tornavida kullanabilme ve panelden çip sokup takma gibi işleri yapabilmelerini sağlayan bir rover (gezgin araç) üretmeyi kapsıyor.
İTÜ ROVER TAKIMI
Türkiye'yi daha önce pek çok yarışmada temsil eden İTÜ Rover Takımı 2016 yılında Robotik Kulübü bünyesinde kuruldu. 2017 yılında Amerika'nın Utah eyaletinde düzenlenen ve dünyanın en prestijli rover yarışması olan University Rover Challenge'a katılmaya hak kazanan ilk Türk takımı oldu. İlk araçlarıyla URC'de 13. olan takım, 2018 yılında ise yeni araçlarıyla aynı yarışmada yarışma tarihinde ilk kez verilen Bilim Özel Ödülü'nü kazandı. İTÜ Rover Takımı aynı yılın Eylül ayında katıldıkları European Rover Challenge'da (ERC) ise 12.lik elde etmişti.
Finale kalmaya hak kazanan video için: https://www.youtube.com/watch?v=Ht_gPUQ4iJo
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İTÜ Rover Takımı, tasarladığı insansız kara aracı ile Mars Society tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen University Rover Challenge yarışmasında 36 takım arasında 3’üncü oldu.
Gezegen keşif robotları üzerine çalışmalarını sürdüren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rover Takımı, yeni tasarladıkları 4. nesil Rover’larıyla ülkemizi University Rover Challenge'da temsil ederek derece kazandı. Çok sayıda ülkeden toplam 93 takımın başvurduğu ve elemeler sonucu içlerinden 36 takımın finale kaldığı yarışmada İTÜ Rover Takımı, AXA Sigorta sponsorluğunda tasarladıkları insansız kara aracıyla jürilerden 92,78 puan aldı. Takım bu sonuçla, Czestochowa University of Technology, (Polonya) BRAC University ve Missouri University of Science and Technology (ABD) ile üçüncülüğü paylaştı.
İTÜ Rover Takımı, 2017 senesinde yarışmanın final etabına aldığı kabul ile ülkemizden katılmaya hak kazanan ilk takım oldu. Devam eden senelerde bu başarısını sürdüren İTÜ Rover Takımı bu yılki yarışmada 3’üncü olarak derece elde eden ilk Türk Takımı unvanına da sahip oldu.
YARIŞMA NASA SPONSORLUĞUNDA GERÇEKLEŞTİ
Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ve Mars Society ve NASA’nın sponsorluğunda gerçekleştirilen yarışmada, üniversite öğrencileri tasarladıkları roverlar ile yarışarak birincilik için mücadele etti. Yarışmadaki amaç, astronotların istasyonlarından çıkmadan dışarıdaki ağırlık taşıma, toprak örneği alma, İngiliz anahtarı ve tornavida kullanabilme ve panelden çip sokup takma gibi işleri yapabilmelerini sağlayan bir rover (gezgin araç) üretmeyi kapsıyor.
İTÜ ROVER TAKIMI
Türkiye'yi daha önce pek çok yarışmada temsil eden İTÜ Rover Takımı 2016 yılında Robotik Kulübü bünyesinde kuruldu. 2017 yılında Amerika'nın Utah eyaletinde düzenlenen ve dünyanın en prestijli rover yarışması olan University Rover Challenge'a katılmaya hak kazanan ilk Türk takımı oldu. İlk araçlarıyla URC'de 13. olan takım, 2018 yılında ise yeni araçlarıyla aynı yarışmada yarışma tarihinde ilk kez verilen Bilim Özel Ödülü'nü kazandı. İTÜ Rover Takımı aynı yılın Eylül ayında katıldıkları European Rover Challenge'da (ERC) ise 12.lik elde etmişti.
Finale kalmaya hak kazanan video için: https://www.youtube.com/watch?v=Ht_gPUQ4iJo
Son Güncelleme: Pazartesi, 04 May 2020 15:09
Gösterim: 1013
Türkiye’nin ilk Mars keşif aracını tasarlayan ve Özyeğin Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ÖzÜ Rover Takımı, yeni bir uluslararası başarıya imza attı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Utah eyaletinde düzenlenen ve robotik alanında dünyanın en prestijli yarışmalarından biri olan URC’ye (University Rover Challenge) Hope (Umut) adını verdikleri yeni keşif aracı ile katılan ekip, 16 ülkeden 93 takım arasında yapılan değerlendirme ve eleme sonucunda yarışmada finalist oldu. Tüm dünyadan katılıma açık olan etkinlik üniversite öğrencilerini kızıl gezegen Mars’ı keşfedecek yeni nesil keşif ve gezgin aracı tasarlama ve inşa etme konusunda yarıştıran en önemli uluslararası etkinliklerden biri olarak kabul ediliyor.
2014 yılından bu yana keşif araçları geliştiren ÖzÜ Rover Takımı, Ekim 2019'da yeni bir gezgin geliştirmek üzere çalışmalarına başladı. Halk oylamasında “Uzay her zaman yeni yerlerin ve değerlerin keşfi için insanlığa umut olmuştur” önerisinin en fazla oyu almasıyla yeni gezgine Hope (Umut) adı verildi. Takım hem Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşecek olan URC'ye hem de Polonya’nın ev sahipliğindeki European Rover Challenge (ERC)'ye katılmak için başvuru yaptı. ÖzÜ Rover Takımı URC'de finale kalma başarısı gösterirken, ERC’de de ön eleme sürecini geçti. Eylül 2020'de gerçekleşmesi beklenen yarışmaya katılmak için ekip, koronavirüs salgını nedeniyle çalışmalarını evlerinden sürdürüyor. URC 2020’ye Türkiye’den yalnızca üç takım katılabilmişti.
Robotik alanında araştırma yapmak isteyen lisans öğrencileri tarafından Özyeğin Üniversitesi Robotik Laboratuvarı direktörlerinden Dr. Öğretim Üyesi Özkan Bebek’in danışmanlığında kurulan ÖzÜ Rover Takımı, lisans öğrencilerine pratik yapabilecekleri bir ortam sunarak geliştirdikleri projelerle onları gelecekteki meslek hayatlarına hazırlıyor. Takıma katılan lisans öğrencileri Robotik Laboratuvarında gezegen gezginleri üzerine araştırma ve geliştirme projeleri konusunda çalışmalar yürütüyor. Kurulduğundan bu zamana dört farklı robot ile “European Rover Challenge”da ülkemizi başarıyla temsil eden takım, geçen yıl 16 farklı ülkeden 56 takımın yarıştığı ERC-2019’da Theia II isimli gezginleri ile 13. oldu.
Özyeğin Üniversitesi’nde farklı alanlarda eğitimini sürdüren öğrencilerin oluşturduğu takımda Makina Mühendisliği'nden Suavi Yıldırım, Ahmet Emre Toprak, Alp Çamsakız, Ataberk Yapıcı, Burcu Kaya, Mehmet Emil ve Ozan Aktürk, Bilgisayar Mühendisliği'nden Ahmet Çağatay Savaşlı, Berkecan Koçyiğit, Damla Tütüncü, Deniz Uğur, İsmail Can Yağmur ve Salih Metin Arkanöz, Elektrik - Elektronik Mühendisliği'nden Tuğberk Nurtan, Mert Birgün ve Zeynep Yılbırt, Endüstri Mühendisliği'nden Asena Ayşe Gevşek, Atahan Çaldır ve Özge Özcan ile İşletme bölümünden Zeynep Örüklü yer alıyor.
Gezegen Gezgini Nedir?
Gezegen gezginleri (İng: Planetery Rover) gök cisimleri üzerinde araştırma yapılmak için geliştirilen robotlardır. Gezgin olarak adlandırılan insansız kara araçları, çoğunlukla Mars ve Ay yüzeylerinde inceleme yapmak amacı ile tasarlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda gezginlerde zorlu koşullara dayanabilecek bir yürür sistem, astronotlara yardımcı olabilecek çeşitli ekipmanları kaldırabilme özelliğine sahip robotik kol, çeşitli sensörler ve görüntü aktarımı için yüksek çözünürlüklü kameralar gibi ekipmanlar bulunur. Gezegen yüzeylerinde yapılan araştırmanın temel amacı, önceden var olan veya varlığını sürdüren yaşamı tespit etmektir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türkiye’nin ilk Mars keşif aracını tasarlayan ve Özyeğin Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ÖzÜ Rover Takımı, yeni bir uluslararası başarıya imza attı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Utah eyaletinde düzenlenen ve robotik alanında dünyanın en prestijli yarışmalarından biri olan URC’ye (University Rover Challenge) Hope (Umut) adını verdikleri yeni keşif aracı ile katılan ekip, 16 ülkeden 93 takım arasında yapılan değerlendirme ve eleme sonucunda yarışmada finalist oldu. Tüm dünyadan katılıma açık olan etkinlik üniversite öğrencilerini kızıl gezegen Mars’ı keşfedecek yeni nesil keşif ve gezgin aracı tasarlama ve inşa etme konusunda yarıştıran en önemli uluslararası etkinliklerden biri olarak kabul ediliyor.
2014 yılından bu yana keşif araçları geliştiren ÖzÜ Rover Takımı, Ekim 2019'da yeni bir gezgin geliştirmek üzere çalışmalarına başladı. Halk oylamasında “Uzay her zaman yeni yerlerin ve değerlerin keşfi için insanlığa umut olmuştur” önerisinin en fazla oyu almasıyla yeni gezgine Hope (Umut) adı verildi. Takım hem Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşecek olan URC'ye hem de Polonya’nın ev sahipliğindeki European Rover Challenge (ERC)'ye katılmak için başvuru yaptı. ÖzÜ Rover Takımı URC'de finale kalma başarısı gösterirken, ERC’de de ön eleme sürecini geçti. Eylül 2020'de gerçekleşmesi beklenen yarışmaya katılmak için ekip, koronavirüs salgını nedeniyle çalışmalarını evlerinden sürdürüyor. URC 2020’ye Türkiye’den yalnızca üç takım katılabilmişti.
Robotik alanında araştırma yapmak isteyen lisans öğrencileri tarafından Özyeğin Üniversitesi Robotik Laboratuvarı direktörlerinden Dr. Öğretim Üyesi Özkan Bebek’in danışmanlığında kurulan ÖzÜ Rover Takımı, lisans öğrencilerine pratik yapabilecekleri bir ortam sunarak geliştirdikleri projelerle onları gelecekteki meslek hayatlarına hazırlıyor. Takıma katılan lisans öğrencileri Robotik Laboratuvarında gezegen gezginleri üzerine araştırma ve geliştirme projeleri konusunda çalışmalar yürütüyor. Kurulduğundan bu zamana dört farklı robot ile “European Rover Challenge”da ülkemizi başarıyla temsil eden takım, geçen yıl 16 farklı ülkeden 56 takımın yarıştığı ERC-2019’da Theia II isimli gezginleri ile 13. oldu.
Özyeğin Üniversitesi’nde farklı alanlarda eğitimini sürdüren öğrencilerin oluşturduğu takımda Makina Mühendisliği'nden Suavi Yıldırım, Ahmet Emre Toprak, Alp Çamsakız, Ataberk Yapıcı, Burcu Kaya, Mehmet Emil ve Ozan Aktürk, Bilgisayar Mühendisliği'nden Ahmet Çağatay Savaşlı, Berkecan Koçyiğit, Damla Tütüncü, Deniz Uğur, İsmail Can Yağmur ve Salih Metin Arkanöz, Elektrik - Elektronik Mühendisliği'nden Tuğberk Nurtan, Mert Birgün ve Zeynep Yılbırt, Endüstri Mühendisliği'nden Asena Ayşe Gevşek, Atahan Çaldır ve Özge Özcan ile İşletme bölümünden Zeynep Örüklü yer alıyor.
Gezegen Gezgini Nedir?
Gezegen gezginleri (İng: Planetery Rover) gök cisimleri üzerinde araştırma yapılmak için geliştirilen robotlardır. Gezgin olarak adlandırılan insansız kara araçları, çoğunlukla Mars ve Ay yüzeylerinde inceleme yapmak amacı ile tasarlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda gezginlerde zorlu koşullara dayanabilecek bir yürür sistem, astronotlara yardımcı olabilecek çeşitli ekipmanları kaldırabilme özelliğine sahip robotik kol, çeşitli sensörler ve görüntü aktarımı için yüksek çözünürlüklü kameralar gibi ekipmanlar bulunur. Gezegen yüzeylerinde yapılan araştırmanın temel amacı, önceden var olan veya varlığını sürdüren yaşamı tespit etmektir.
Son Güncelleme: Çarşamba, 29 Nisan 2020 13:24
Gösterim: 951
Yeditepe Üniversitesi, Covid-19 pandemisinde en çok ihtiyaç duyulan tıbbi cihazlardan acil durum/pandemi transport türü ventilatör prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öncülüğünde geliştirilen “7Vent” isimli prototipin teknik testleri başarıyla sonuçlandı.
Covid-19’un vücuda girdikten sonra en önemli ve hastayı en çok zorlayan etkileri akciğerlerde ortaya çıkıyor. Hasta, hastaneye yattıktan sonra nefes almakta zorlanıyor ve bu da hastanelerin solunum cihazlarına olan ihtiyacını arttırıyor. Artan bu talebe katkı sağlamak amacıyla çalışmalara başlayan Yeditepe Üniversitesi, kısa süreli primer kullanıma yönelik acil durum/pandemi transport türü ventilatör (solunum cihazı) prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Ümit Keskin öncülüğünde üretilen cihazın teknik testleri başarıyla sonuçlandı.
Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, üniversitelerin asli görevinin eğitim ve kadro yetiştirmek olduğunu ancak bu tür krizlerde sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin ve ülkenin kendine yetme amacına destek olmalarının beklendiğini anımsattı. Bu amaçla Yeditepe Üniversitesi’nin kendi hedeflerini belirlediğini ifade eden Prof. Dr. Keskin, dört hafta önce sağlık personelinin çok ihtiyaç duyduğu spesifik maske parçalarının üretilmesine ilaveten, acil durum ventilatörü geliştirilmesi çalışmalarına da başladıklarını kaydetti.
Dört Haftada Üretildi
Bulaş kaygıları, sokağa çıkma kısıtlamaları, malzeme satıcısı firmaların yurt dışından malzeme getirmelerinin zorluğu, sanayi bölgelerinde bazı işletmelerin dar kadrolar ile çalışmaları, üretimde de sosyal mesafenin korunması gibi güncel duruma özel kısıtlayıcı şartlarda yapılan bu çalışmanın normal zamanlarda yapılabileceği kadar kolay gerçekleşmediğini belirten Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, şunları kaydetti:
“Dört hafta içinde geliştirdiğimiz prototip ventilatör çalışması başarıyla sonuçlanmıştır. ‘7Vent’ ismini verdiğimiz cihaz, ürün planlamasından son test aşamasına kadar tamamen özgün tasarım ve know-how içermektedir. Cihaz, hastalara yüzde 100, yüzde 40 veya yüzde 21 oranında oksijen sağlar ve gerekirse PEEP (pozitif soluk verme sonu basıncı) destekler ve havayolu basınç kontrolü yaparak muhtelif elektronik uyarıları ve alarmları içerir.”
İmkânlar ve koşullar dâhilinde ventilatörün seri üretimini gerçekleşmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Keskin, cihazın üretim maliyetinin ise oldukça düşük olduğunu söyledi.
Proje ekibinde kendisiyle birlikte aynı üniversitenin Anesteziyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özge Köner, Yoğun Bakım Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Temür, Biyomedikal Müdürü Can Karaağaç, Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Sabri Egemen Keskin, Makine Mühendisliği Teknisyeni Emirhan Şayhan ve Erdemir’den Tayfun Mert’in aktif olarak yer aldığını belirten Keskin, projeye Draeger ve Kılıçlar Medikal firmalarının çeşitli test cihazı ve bazı malzemeleri bedelsiz olarak sağlayarak destek verdiğini dile getirdi.
Virüs Filtreli Tam Yüz Maskesi: Şnorkelden Maskeye
Diğer yandan Yeditepe Üniversitesi, Biyomedikal Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümleri işbirliğiyle üç boyutlu basıcılarda değişik tiplerde adaptörleri üreterek üç parçadan oluşan “Virüs filtreli tam yüz maskelerini” Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Acil ve Yoğun bakım servislerindeki sağlık personelinin kullanımına sundu.
Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, maskeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Güvenlikli virüs filtreli tam yüz maskesi, yaygın olarak kullanılan N95 filtrelerine göre daha uzun ve daha rahat nefes alma olanağı sağlıyor. Maskelerde önemli bir sorun olan buğulanma bu tür maskede gerçekleşmiyor. Üç parçadan oluşur: 1- Alt kısım: Tam olarak yüzü kaplayan şnorkel, boyutu kişiye uyumlu seçiliyor; 2- Adaptor parçası: 3D baskı ile PLA-filament materyalden üretiliyor; 3- Tek kullanımlık virüs filtresi. Maske düzeni nisan başı itibarıyla Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Acil ve Yoğun Bakım servislerinde kullanıma girdi ve başarılı bulundu. Şnorkel maske temin ve/veya üretim imkânları ölçüsünde, sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalarının tedavileri sürecinde virüsten korunmaları amacıyla virüs filtreli tam yüz maskelerinin kullanımının ülke çapında yaygınlaştırılması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitenin diğer fakülte ve bölümlerinde siperlikli maske, sıvı el dezenfektanı, ortam dezenfektanı üretimi gibi çeşitli malzemelerin üretimi devam ediyor. Üretilen bu malzemeler hem üniversitenin kendi ihtiyaçları için hem de diğer sağlık kuruluşları ve çeşitli kurumların ihtiyacı için kullanılıyor.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yeditepe Üniversitesi, Covid-19 pandemisinde en çok ihtiyaç duyulan tıbbi cihazlardan acil durum/pandemi transport türü ventilatör prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öncülüğünde geliştirilen “7Vent” isimli prototipin teknik testleri başarıyla sonuçlandı.
Covid-19’un vücuda girdikten sonra en önemli ve hastayı en çok zorlayan etkileri akciğerlerde ortaya çıkıyor. Hasta, hastaneye yattıktan sonra nefes almakta zorlanıyor ve bu da hastanelerin solunum cihazlarına olan ihtiyacını arttırıyor. Artan bu talebe katkı sağlamak amacıyla çalışmalara başlayan Yeditepe Üniversitesi, kısa süreli primer kullanıma yönelik acil durum/pandemi transport türü ventilatör (solunum cihazı) prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Ümit Keskin öncülüğünde üretilen cihazın teknik testleri başarıyla sonuçlandı.
Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, üniversitelerin asli görevinin eğitim ve kadro yetiştirmek olduğunu ancak bu tür krizlerde sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin ve ülkenin kendine yetme amacına destek olmalarının beklendiğini anımsattı. Bu amaçla Yeditepe Üniversitesi’nin kendi hedeflerini belirlediğini ifade eden Prof. Dr. Keskin, dört hafta önce sağlık personelinin çok ihtiyaç duyduğu spesifik maske parçalarının üretilmesine ilaveten, acil durum ventilatörü geliştirilmesi çalışmalarına da başladıklarını kaydetti.
Dört Haftada Üretildi
Bulaş kaygıları, sokağa çıkma kısıtlamaları, malzeme satıcısı firmaların yurt dışından malzeme getirmelerinin zorluğu, sanayi bölgelerinde bazı işletmelerin dar kadrolar ile çalışmaları, üretimde de sosyal mesafenin korunması gibi güncel duruma özel kısıtlayıcı şartlarda yapılan bu çalışmanın normal zamanlarda yapılabileceği kadar kolay gerçekleşmediğini belirten Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, şunları kaydetti:
“Dört hafta içinde geliştirdiğimiz prototip ventilatör çalışması başarıyla sonuçlanmıştır. ‘7Vent’ ismini verdiğimiz cihaz, ürün planlamasından son test aşamasına kadar tamamen özgün tasarım ve know-how içermektedir. Cihaz, hastalara yüzde 100, yüzde 40 veya yüzde 21 oranında oksijen sağlar ve gerekirse PEEP (pozitif soluk verme sonu basıncı) destekler ve havayolu basınç kontrolü yaparak muhtelif elektronik uyarıları ve alarmları içerir.”
İmkânlar ve koşullar dâhilinde ventilatörün seri üretimini gerçekleşmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Keskin, cihazın üretim maliyetinin ise oldukça düşük olduğunu söyledi.
Proje ekibinde kendisiyle birlikte aynı üniversitenin Anesteziyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özge Köner, Yoğun Bakım Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Temür, Biyomedikal Müdürü Can Karaağaç, Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Sabri Egemen Keskin, Makine Mühendisliği Teknisyeni Emirhan Şayhan ve Erdemir’den Tayfun Mert’in aktif olarak yer aldığını belirten Keskin, projeye Draeger ve Kılıçlar Medikal firmalarının çeşitli test cihazı ve bazı malzemeleri bedelsiz olarak sağlayarak destek verdiğini dile getirdi.
Virüs Filtreli Tam Yüz Maskesi: Şnorkelden Maskeye
Diğer yandan Yeditepe Üniversitesi, Biyomedikal Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümleri işbirliğiyle üç boyutlu basıcılarda değişik tiplerde adaptörleri üreterek üç parçadan oluşan “Virüs filtreli tam yüz maskelerini” Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Acil ve Yoğun bakım servislerindeki sağlık personelinin kullanımına sundu.
Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, maskeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Güvenlikli virüs filtreli tam yüz maskesi, yaygın olarak kullanılan N95 filtrelerine göre daha uzun ve daha rahat nefes alma olanağı sağlıyor. Maskelerde önemli bir sorun olan buğulanma bu tür maskede gerçekleşmiyor. Üç parçadan oluşur: 1- Alt kısım: Tam olarak yüzü kaplayan şnorkel, boyutu kişiye uyumlu seçiliyor; 2- Adaptor parçası: 3D baskı ile PLA-filament materyalden üretiliyor; 3- Tek kullanımlık virüs filtresi. Maske düzeni nisan başı itibarıyla Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Acil ve Yoğun Bakım servislerinde kullanıma girdi ve başarılı bulundu. Şnorkel maske temin ve/veya üretim imkânları ölçüsünde, sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalarının tedavileri sürecinde virüsten korunmaları amacıyla virüs filtreli tam yüz maskelerinin kullanımının ülke çapında yaygınlaştırılması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitenin diğer fakülte ve bölümlerinde siperlikli maske, sıvı el dezenfektanı, ortam dezenfektanı üretimi gibi çeşitli malzemelerin üretimi devam ediyor. Üretilen bu malzemeler hem üniversitenin kendi ihtiyaçları için hem de diğer sağlık kuruluşları ve çeşitli kurumların ihtiyacı için kullanılıyor.”
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Nisan 2020 11:02
Gösterim: 967
Üsküdar Üniversitesi, dev bir araştırmaya daha imza atıyor. 81 ilde yapılacak online araştırma ile Türkiye’nin Koronafobi Haritası çıkarılacak.
Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu koordinasyonunda planlanan çalışma; Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını ile ilgili kişilerin kaygı düzeylerini, duygularını, stres yaratan durumları incelemek üzere gerçekleşecek. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Ünübol öncülüğünde başlatılan çalışma, 70 soruda Türkiye’nin koronafobi sorunu olup olmadığını çarpıcı verilerle ortaya koyacak.
Üsküdar Üniversitesi, gerçekleştirdiği önemli araştırmaçalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. 81 ilde yapılacak online araştırma ile Türkiye’nin Koronafobi Haritası çıkarılacak.
Türkiye genelinde en kapsamlı çalışma olacak
Üsküdar Üniversitesi Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu’ndan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol öncülüğünde planlanan çalışma, Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını ile ilgili kişilerin kaygı düzeylerini, duygularını ve stres yaratan durumlarını ortaya koyacak. Türkiye’nin Koronafobi Haritası adı verilen çalışma, ülke genelinde Covid-19 psikolojisi üzerine uygulanmış ilk geniş kapsamlı araştırma olacak.
Sonuçlar basın toplantısında açıklanacak
Kimlik bilgilerinin verilmesi veya kişisel bir bilgi toplanma amacı taşımayan araştırma için Türkiye’nin farklı bölgelerinden 20 bin kişinin katılımı hedefleniyor. 70 sorudan oluşan ve yaklaşık 15 dakikada tamamlanmak üzerine planlanan araştırma sonunda toplanan veriler, küme olarak analiz edilecek ve sonuçlar online basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşılacak. Araştırma sonucunda ortaya çıkacak sonuçlar ve iyileştirme önerileri de ayrıca yetkili kurumlarla paylaşılacak.
Net veriler için tüm sorular yanıtlanmalı
Türkiye’nin Koronafobi Haritası Araştırması Koordinatörlüğünü yapan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol, çalışmanın amacına ulaşması için tüm soruların cevaplanmasının çok önemli olduğunu ve katılımcıların tamamen kişisel fikirlerinden yola çıkarak yanıtlamaları gerektiğini kaydetti. Anonim olarak gerçekleştirilen çalışmada elde edilecek bilgiler, sadece araştırma amacı ile kullanılacak.
Türkiye’nin Koronafobi Haritası Araştırmasına katılmak isteyen herkes https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdHEwJ-ytD1YUaMi5jcVlDqIsAlNQXZ5eo76Udc4UPJ45VD6Q/viewform linki üzerinden soruları yanıtlayarak araştırmaya katkıda bulunabilir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Üsküdar Üniversitesi, dev bir araştırmaya daha imza atıyor. 81 ilde yapılacak online araştırma ile Türkiye’nin Koronafobi Haritası çıkarılacak.
Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu koordinasyonunda planlanan çalışma; Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını ile ilgili kişilerin kaygı düzeylerini, duygularını, stres yaratan durumları incelemek üzere gerçekleşecek. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Ünübol öncülüğünde başlatılan çalışma, 70 soruda Türkiye’nin koronafobi sorunu olup olmadığını çarpıcı verilerle ortaya koyacak.
Üsküdar Üniversitesi, gerçekleştirdiği önemli araştırmaçalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. 81 ilde yapılacak online araştırma ile Türkiye’nin Koronafobi Haritası çıkarılacak.
Türkiye genelinde en kapsamlı çalışma olacak
Üsküdar Üniversitesi Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu’ndan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol öncülüğünde planlanan çalışma, Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını ile ilgili kişilerin kaygı düzeylerini, duygularını ve stres yaratan durumlarını ortaya koyacak. Türkiye’nin Koronafobi Haritası adı verilen çalışma, ülke genelinde Covid-19 psikolojisi üzerine uygulanmış ilk geniş kapsamlı araştırma olacak.
Sonuçlar basın toplantısında açıklanacak
Kimlik bilgilerinin verilmesi veya kişisel bir bilgi toplanma amacı taşımayan araştırma için Türkiye’nin farklı bölgelerinden 20 bin kişinin katılımı hedefleniyor. 70 sorudan oluşan ve yaklaşık 15 dakikada tamamlanmak üzerine planlanan araştırma sonunda toplanan veriler, küme olarak analiz edilecek ve sonuçlar online basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşılacak. Araştırma sonucunda ortaya çıkacak sonuçlar ve iyileştirme önerileri de ayrıca yetkili kurumlarla paylaşılacak.
Net veriler için tüm sorular yanıtlanmalı
Türkiye’nin Koronafobi Haritası Araştırması Koordinatörlüğünü yapan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ünübol, çalışmanın amacına ulaşması için tüm soruların cevaplanmasının çok önemli olduğunu ve katılımcıların tamamen kişisel fikirlerinden yola çıkarak yanıtlamaları gerektiğini kaydetti. Anonim olarak gerçekleştirilen çalışmada elde edilecek bilgiler, sadece araştırma amacı ile kullanılacak.
Türkiye’nin Koronafobi Haritası Araştırmasına katılmak isteyen herkes https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdHEwJ-ytD1YUaMi5jcVlDqIsAlNQXZ5eo76Udc4UPJ45VD6Q/viewform linki üzerinden soruları yanıtlayarak araştırmaya katkıda bulunabilir.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Nisan 2020 11:32
Gösterim: 830