banner

21. Yüzyılın Köy Enstitüsü’nü hayata geçiriyoruz




Köy Enstitüleri'nin, İş İçinde Eğitim modelini kullanarak geleceğin öğrenim ihtiyaçlarını kazandırmayı hedeflediklerini belirten Enstitü Koleji Kurucusu Özgür Boza, “Taklitten, yabancı kelimelerden ve süsten arındırılmış duru ve net bir okuluz, bu memleketin okuluyuz.” diyor.

ozgur_boza_enstitu_1Enstitü Koleji’nin amaç ve eğitime bakış açısını anlatır mısınız?
Enstitü Koleji yeni keşfedilmiş ya da icat edilmiş bir bakış açısı değildir. Zaten bizim olan ve bu ülkenin içinden gelen bir eğitim anlayışıdır. Bu güne kadar, son 30 yılda eğitimde fark yaratmak adına öyle tutarsız ve temelsiz süslemeler yapıldı ki şu an o eğitimleri verenler de alanlar da içinden çıkamıyor. Harcanan emek ve para sürekli boşa gidiyor. Öğretildiği sanılan kazanımlar gerçek hayatta kullanılamıyor ve en önemlisi çocuklarımız gereksiz bir yükün altında kalıyor.
Bizim amacımız; eğitimi bu gereksiz süs ve taklitlerden arındırmak ve sadeleştirmek. Atatürk’ün söylediği gibi bilgiyi dünyanın neresinde olursa olsun alacağız ancak kendi öz program ve yöntemlerimizle sunacağız. Çocuklarımızı araştırmaya yöneltirken, yaşayarak öğrenmelerine rehber olacağız. Terzi atölyesinde takım elbise diktirmeyeceğiz, matematik öğretmeninin gömlek düğmesi dikerek anlattığı bir kazanımda hem düğmesini de dikebilen matematik dehaları amaçlıyoruz. Açıları, marangoz atolyesinde hisseden ve evdeki lambasını da takabilen gençler bizim hedefimiz.
Kısacası, Köy Enstitülerinin, İş İçinde Eğitim modelini kullanarak geleceğin öğrenim ihtiyaçlarını kazandırıyoruz. Taklitten, yabancı kelimelerden ve süsden arındırılmış duru ve net bir okuluz, bu memleketin okuluyuz. Mezunlarımız da ailesinin, ülkemizin imkan ve şartlarını bilen gençler olacak. Kısaca Yaşayan, Yaşayabilen, Ayakları Üzerinde Durabilen, Araştıran insanlar olacak.

Okul öncesi eğitimde okulların farklı uygulamaları benimsediklerini görüyoruz. Siz hangi
yöntemleri uyguluyorsunuz ve neden?
Enstitü Koleji olarak; Köy Enstitüleri’nden aldığımız ilhamla ögrencilere akademik becerilerin yanı sıra sosyal becerilerini de kazandirmayı amaçlıyoruz. Öğrencilerimizin el -göz koordinasyonlarını sağlayarak, yaparak -yaşayarak oğrenmelerini ve hayata dair adımlar atmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Usta - çırak iliskisinde nasıl işi iş ortamında uygulanarak oğretiliyor ise biz de eğitimi yaparak - yaşayarak, dokunarak, hissederek okulda yani eğitimin merkezinde yapmayı hedefliyoruz.

ÇOCUKLAR YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRENECEK
Okul öncesinde sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerin önemi nedir? Uygulamalarınız hakkında
bilgi verebilir misiniz?
Sınıf icinde yapılan etkinlikler; Türkçe-dil, fen-doga, sanat, oyunlar, bilişsel ve duyuşsal etkinliklerdir. Bu etkinlikler ile çocukların; konuşulan dili doğru ve etkili bir şekilde kullanmasını, düşünme yeteneğini geliştirmesini, görsel etkinlikler ile yaratıcılık ve yeteneklerini farketmelerini, oyunlar oynayarak kendilerini tanımalarını ve karşılıklı güven duygusunu yasamalarrını zeka oyunları oynayarak bilişsel ve duyuşsal dürtülerini ortaya çıkarmalarrını, fen ve doğa etkinlikleri ile yaparak ve yaşayarak oğrenmelerini sağlamayı hedefliyoruz.
Okulda yapılan eğitimin ve öğretimin eksik bıraktığı yönleri tamamlamak amacıyla planlanmış akademik, pratik ve hayati değerdeki eğitsel faaliyetler sınıf dışı faaliyetlerdir. Eğitimin amaçlarına uygun olarak, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda, öğretmenlerin rehberliği altında yapılan planlı ve programlı çalışmalara sınıf dışı etkinlik diyoruz. Gezi, gözlem, sergi ve tiyatro bazı sınıf dışı etkinliklere verebileceğimiz örneklerdendir.

Okul öncesi eğitimin öğrencinin geleceği üzerinde önemli etkileri olduğu vurgulanıyor. Okul
öncesi eğitim alan öğrencilerin gelişimlerinde hangi farklılıklar ortaya çıkıyor? Bu
farklılıkların onların gelecekteki yaşantıları üzerindeki etkileri nelerdir?
Okul öncesi eğitim; çocukları okula hazırlayan, evdeki eğitimi eşgüdümlü devam ettiren, dili geliştirip, sosyal ortamlara hazırlayan programdır. Çocuklarırımız ilkokula başladıklarında temel alışkanlıkları kazanmış, özgüvenleri yerine gelmiş, yetenek ve yaraıcılıklarını farketmiş, kendi ailesinin dışında sosyalleşebilen bireyler olarak yasantılarına devam ederler.

İKİNCİ DİL ALMANCA VE İSPANYOLCA
Okul öncesinde yabancı dil eğitim politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Okul
öncesinde yabancı dil eğitiminin ağırlığı ne olmalıdır?
Enstitü Koleji’nde 42 aylıktan itibaren öğrenciler eğitim öğretime başlayabilirler ve alındığı yaştan itibaren de uluslararası dil olarak kabul edilen İngilizce dilini yoğun bir şekilde almaya başlarlar. Okul hayatları devam ettiği sürece eğitim öğretim uygulamalarımızın yarısından fazlasını yabancı dil uygulamalarımız kapsar. Bunun yanı sıra ikinci bir dil olarak öğrencilerimiz Almanca veya İspanyolca dan birini seçerek yine aynı yaştan itibaren eğitim almaya başlarlar.

Okul öncesi eğitim konularında üniversitelerle iş birlikleriniz var mı? Varsa nasıl bir ortak
çalışma yürütüyorsunuz?
Okul öncesi alanında uzmanlığı bulunan akademisyenlerden aldığımız danışmanlıkların yanı sıra bu alanda eğitim gören öğretmen adaylarına da kapılarımız açıktır.

Öğretmenin niteliği okul öncesi eğitimde kaliteyi belirleyen temel öğelerden biri. Öğretmen kadronuzu oluştururken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı? Öğretmenlerinize hizmet içi eğitimler düzenliyor musunuz?
Evet öğretmenin niteliği vermiş olduğumuz eğitim öğretim kalitesi ile doğru orantılıdır. Bu sebeple alanında lisans ve mümkünse yüksek lisans tamamlamış olmaları ilk önceliklerimizdendir. Onun dışında bu alanda en az 5 yıllık iş tecrübesi ve kişisel özelliklerinin güçlü olması da diğer tercih sebeplerimizdendir.
Çocuğu zihinsel, fiziksel ve duygusal açıdan besleyebilmeli, sosyal ortamla etkilesimini destekleyebilmelidir. Çocukta kalıtımsal olan özellikleri ortaya çıkarabilmeli ve her çocuğun "biricik, tek" olduğunu unutmamalı, bireysel farklılıklarıı, gelişm kişilik özelliklerini, yetenek ve becerilerini göz önünde bulundurmalıdır. Cocuklarımıza örnek olacaklarından Türkçeyi doğru ve etkili bir şekilde kullanmalı, tutarlı, iletişimi kuvvetli ve ikna kabiliyeti yüksek olmalıdır.

Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alanda önerileriniz
nelerdir?
Son yıllardaki gelişme yenilikler biz eğitimcileri de mutlu etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımızında bu alanda yenilikler üzerinde çalışmalar yaptığını da yakından takip ediyoruz.

"Velilere okul öncesi kurum seçerken ilk tavsiyemiz çocuklarını gönderecekleri kurumun ilkokul - ortaokul gibi devamının olmasına bakmalarıdır. Bunların dışında en önemli önerimiz öncelikle gittikleri kurumun yenilikçi eğitim anlayışı ve yönetim kadrosunun tecrübesini gözlemlemeleri olabilir. Bu güveni aldıktan sonra eğitim uygulamaları, okul güvenliği, ulaşım, fiziki yapı, veli profili, bütçeye uygunluk, eğitim materyalleri gibi yanıtlar karşısında karşılaştırmalar yapmak uygun seçimler sağlayacaktır."

KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNLARININ ENSTİTÜ HAKKINDA GÖRÜŞLERİ

Haydar Rençber

Bir güneş doğuyor. Mutluluktan uçuyorum. Okuduğum okulun, Köy Enstitüsü’nün tüm faaliyetlerini içeriyor. Kopan düğmesini bile dikemeyen nesil tarih olacak. Tüm eğitim kurumları bu okulu örnek alacak. Bu okul Türkiye’nin umududur. Ne mutlu bana.

Kemal Koçarslan

Ben Köy Enstitüsü mezunuyum. Adını, içtenlikle Enstitü Koleji koydukları bu çalışmayı gittim yerinde gördüm. Son derece mutlu oldum. Enstitülerin üretici ve eğitici özelliklerini taşıyan böyle bir eğitime dönük çalışma yapılması, Türkiye’nin gerçeklerine çok uygundur. Biliyorm ki; bu başlangıç bütün Türkiye’ye örnek olacaktır. Çocuklarımızın sadece soyut kuru bilgilerin ötesinde yaparak, deneyerek hayata dönük bilgi becerilerini geliştirerek yetişmelidir ki yaşamında başarılı olsun.Bu çalışmanın, ileride ne denli başarı sağlayacağını bu günden keşfetmek zor olmasa gerek. Eğitimci bir ana babanın çocukları olan Sayın Özgür Boza ve sevgili Erdoğan Boza yı candan kutluyorum. Eğitim ve öğretim alanında yurdumuza çok büyük yararlar sağlayacaklarını şimdiden müjdeliyorum. hayırlı olsun diliyorum.

Hanife Toker (Emekli Eğitim Yöneticisi)

Bu kurumların kapatılmış olmasının oluşturduğu boşluğu hep hissetmiş ve çeşitli vesilelerle bunu doldurmaya gayret etmiş bir eğitimci olarak, Aynı kurumlarda birlikte çalıştığım meslektaşım, öğrencim, genç arkadaşım Özgür Boza'nın kurmak üzere olduğu “Enstitü Koleji”ni de büyük bir sevinç ve mutlulukla karşıladığımı özellikle belirtmek isterim.

Köy Enstitülerinin o ilk zamanlardaki heyecan ve ilkelerini temel alarak, günümüz gereklilikleriyle yoğuran ve 2030'lara götürme bilinci içinde hepimizin dört gözle beklediği bu okula ve genç girişimci, eğitimci, idealist okul kurucusuna projenin ilk gününden beri seve seve destek oluyor ve elimden gelen çabaların en fazlasını “gönüllülük” esasına bağlı kalmak şartıyla sunmaya çalışıyorum.

Çünkü biliyorum ki çeşitli vesilelerle sekteye uğramış ve fakat yeniden yeşermek üzere Enstitü Koleji’nin açılışını bekleyen bu sistem, en kısa sürede tekrar tüm eğitim sevdalıları ve talepkârlarıyla buluşarak geleceğimizde söz sahibi olacak önemli kişilerin yetişmesine vesile olacaktır.

Bu oluşumda bulunan ve emek veren herkese, en başta kurucumuz ÖZGÜR BOZA olmak üzere tekrar teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.  

 

 

 

Hanife Toker (Emekli Eğitim Yöneticisi)

Bu kurumların kapatılmış olmasının oluşturduğu boşluğu hep hissetmiş ve çeşitli vesilelerle bunu doldurmaya gayret etmiş bir eğitimci olarak, Aynı kurumlarda birlikte çalıştığım meslektaşım, öğrencim, genç arkadaşım Özgür Boza'nın kurmak üzere olduğu “Enstitü Koleji”ni de büyük bir sevinç ve mutlulukla karşıladığımı özellikle belirtmek isterim.
Köy Enstitülerinin o ilk zamanlardaki heyecan ve ilkelerini temel alarak, günümüz gereklilikleriyle yoğuran ve 2030'lara götürme bilinci içinde hepimizin dört gözle beklediği bu okula ve genç girişimci, eğitimci, idealist okul kurucusuna projenin ilk gününden beri seve seve destek oluyor ve elimden gelen çabaların en fazlasını “gönüllülük” esasına bağlı kalmak şartıyla sunmaya çalışıyorum.
Çünkü biliyorum ki çeşitli vesilelerle sekteye uğramış ve fakat yeniden yeşermek üzere Enstitü Koleji’nin açılışını bekleyen bu sistem, en kısa sürede tekrar tüm eğitim sevdalıları ve talepkârlarıyla buluşarak geleceğimizde söz sahibi olacak önemli kişilerin yetişmesine vesile olacaktır.

Bu oluşumda bulunan ve emek veren herkese, en başta kurucumuz ÖZGÜR BOZA olmak üzere tekrar teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.  

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.