banner

Özel Okulların Dünü, Bugünü; Mevcut Durum




Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı

alpaslan dartanYOK… YOK... YOK… YOK … YOK... YOK!!!

Okul yok, bina yok, sınıf yok, kantin yok, yemekhane yok, oyun yok, arkadaş yok, öğretmen yok öğrenci yok…

 

Milli Eğitim Bakanlığının, uzaktan eğitime geçme kararı alması ile eğitimin klasikleşmiş hali ortadan kalkmış oldu. Okul yok, bina yok, sınıf yok, kantin yok, yemekhane yok, oyun yok, arkadaş yok, öğretmen yok, öğrenci yok kısaca hayatımıza anlam katan pek çok şey yok.

Devletin eğitim, sağlık ve ulaşım gibi halka hizmet açısından sorumlu olması gereken bu üç alanda özel sektörü az ya da çok desteklemessi ve teşvik etmesi gerekmektedir. Bugün bu üç büyük hizmet alanı içerisinde en zorda olanı eğitim hizmeti sunan ve bir yandan devletin de yükünü paylaşan özel okullardır.

Covid19 pandemizi nedeniyle yüz yüze eğitime verilen zorunlu aranın ağır ekonomik faturasını en çok özel okullar çekmektedirler. Bugün okul öncesinden liseye kadar eğitim gören 18 milyonu aşkın öğrencinin yaklaşık 1,5 milyonu özel okullarda okuyor. 1 milyonu aşkın öğretmen Resmi okullarda görev yaparken 175 bin öğretmen de özel okullarda da görev yapıyor. 

DİLİN SÖYLEDİĞİNİ AKIL KABUL ETMEDİ

Hastalık nedeniyle hayatın kendisinin işlevsel hali olan “OKUL” yok olurken aynı zamanda ama farklı mekânlarda aynı eğitimin verilebileceği varsayımıyla uzaktan eğitime geçildi. Burada uzaktan eğitime geçişte 18 milyon öğrencinin aşağı yukarı birbirine benzer olanaklara sahip olduğu ve uzaktan eğitime erişim konusunda birbirine yakın olduğu varsayımıyla hareket edildi. Ancak görüldü ki aradan geçen zaman diliminde yapılan araştırmalar maalesef dilin söylediğinin aklın kabul etmediğini gösterdi.

Sonuçta ülkemizde uzaktan eğitim araçlarına erişim bakımından öğrencilerimiz arasında ciddi bir uçurumun olduğu farklı mekânlarda aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilmeye çalışılan eğitimin özellikle de devletin resmi okullarında bekleneni veremediğini gördük. Bu kısa dönemde yaşananlar bildiğimiz ama bildiğimizi kendimize bile söyleyemediğimiz bazı acı tabloları bize gösterdi.

Ülke nüfüsunun neredeyse tamamını yakından ilgilendiren okulların açılıp açılmaması kararı da hem bu gerçeklerin gölgesinde hem de ülke ekonomisinin hali hazır durumunda tartışılır oldu. Tüm Türkiye’de eğitim açısından kaynaklara erişimin kısıtlılığına rağmen büyük bölümü devlet eliyle yürütülen eğitim faaliyetleri 21 Eylülde başlıyor olacak ve okullar kısmi de olsa açılacak. Tüm resmi ve özel okullara tanınan kurs düzenleme yetkisiyle de halen devam eden 8. ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik kursların da 2021 Haziran ayına kadar sürdürüleceği anlaşılıyor. Kısaca okul öncesi, ilkokul 1. Sınıflar, 8. sınıflar ve 12. sınıflar eğer isterlerse okullarında öğretmenleriyle yüz yüze eğitim yapabilecekler.

 

VELİLER NE İSTEDİKLERİNİ BİLİYOR MU?

Yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin okuduğu özel okullar da bu dönemde velilerin talepleri ve kamuoyunun özel ilgisi nedeniyle hep gündemde kaldı. Yüz yüze yapılamayan eğitim sürecinde önce yemek ve servis ücretlerinin iadesi isteği ile başlayan veli talepleri yeni eğitim yılına girerken koşulların net olmaması, okulların açılma sürecinin uzama ihtimali gibi nedenlerle yemek ve servis ücretleriyle başlayarak son olarak okulların eğitim ücretlerinde indirim isteklerine dönüşmüştür. KDV oranlarının %1’e düşürülmesi ise çocuğu özel okullarda okuyan velilere yönelik devletin ilk resmi desteği oldu.

Özel okulların sayısının 14 bine yaklaştığı günümüzde velilerin bu talepleri güçlü ekonomik yapıya sahip kurumlar için zorlayıcı bir yanı olmasa da özellikle küçük ve butik eğitim veren binlerce okul için ciddi bir darboğaza neden olmuştur. Bu taleplerin yanında özellikle madem yüz yüze eğitim yapmıyorsunuz biz neden bunca para verelim de özel okulda kalalım mantığıyla kayıtlarını geri alma noktasına gelmiş binlerce örnek durum ile karşılaşılmaya başlanmıştır.

Özellikle okul öncesi ve ilkokul düzeyinde velilerin haklı sayılabilecek bu gerekçeleri nedeniyle okulların kapatıldığını, azalan sınıf sayıları nedeniyle sınıf birleştirmelerinin yaşandığını bu gerekçe ile de öğretmenlerin işlerinden olduğunu görüyor, duyuyoruz. Bu da küçük sermayeli özel okul sektörünü yangın yerine dönüştürdü.

ÖZEL OKULLAR NEDEN BU KADAR TARTIŞILIYOR

Devletin resmi kurumları ile ilgili verilen eğitimin niteliğini etkileyen pek çok değişken üzerinden yapılmış araştırma sonuçlarına göre hem nitelik hem de niceliksel olarak pek çok eleştiri konusu var iken, özel okulların neden bu kadar tartışılır olduğunu masaya yatırmak gerekiyor.

Özel okullar dinî, kültürel, ekonomik vb. nedenleri de içerisinde barındıran gerekçelerle, geçmişte varlıklı kişilerin, çocuklarına özel hocalardan ders aldırma geleneğinden hareketle ortaya çıkmıştır. Özel okullar genel olarak giderleri devlet bütçesinden karşılanmayan bir ücret karşılığında örgün eğitim-öğretim veren kurumlardır ve diğer resmi kurumlar gibi Millî Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimi altında aynı yasal düzenlemelere tabidirler. Böyle olunca bu hizmeti talep eden birkitlenin bulunması da çok doğaldır.

 

BATIDA ÖZEL VE ÖZERK OKULLARIN GELIŞIMI

Dr. Selçuk Uygun’un “Türkiye’de Dünden Bugüne Özel Okullara Bir Bakiş (Gelişim Ve Etkileri)” isimli araştırmasında genel eğitimin bir kamu görevi olarak görülmeye başlanması Osmanlı İmparatorluğu’nda, 19. Yüzyılın ortalarına rastladığı ifade edilmektedir. Önceleri devlet yalnızca küçük bir zümrenin, askeri sınıfın ve yöneticilerin bir kısmının eğitimini üstlenmiş, bunun dışında kalan geniş halk kesiminin eğitimini vakıf vb. şeklinde diğer özel ve tüzel kişilerin kurduğu kurum ve kuruluşlara veya kişilere bırakmıştır.

Batıda bugünkü anlamda kamu ve özel okul kavramlarının gelişmesinde, Sanayi Devriminin tetikleyici bir rolü vardır. Burjuvazinin gelişmesiyle üst ve orta sınıf ailelerin çocukları, özel okullar aracılığıyla daha seçkin bir eğitim-öğretim alırken, genel olarak ihtiyaç duyulan iş gücünün yetiştirilmesi için de devlet eliyle kamu okulları oluşturulmuştur. Toplumsal kaynaklarla oluşturulan ve tüm çocuklara düzenli okuma fırsatı sağlayan kamu okullarının yanında, zaman zaman devlet bütçesinin de desteğini alan özel okullar, toplumsal seçkinlerin yetiştirilmesinde çoğu zaman öncülük etmiştir.

Dr. Selçuk Uygun’un araştırmasında Türkiye’de özel okulların, batılılaşma hareketinin başlangıcı sayılan Tanzimat’la (1839) birlikte yaygınlaşmaya başladığı, Türk eğitim tarihinde, 1856 Islahat Fermanına göre azınlıklara, cemaat olarak, okul açma ve geliştirme izni verildiği belirtilmiştir. Ayrıca Anadolu’da yeterli sayıda Türk okulunun olmayışı, olanların da bireyleri hayata hazırlayamaması nedeniyle yabancılara ait özel okulların yürütülen sade ve yararlı bilgiler nedeniyle müslüman topluluk tarafından da tercih edildiğine değinmektedir.

 

ÜLKEMIZDE GELIŞIM

Türkiye’de 1961 Anayasasının 21. maddesinde, eğitim ve öğretimin devletin gözetim ve denetimi altında serbest olduğu belirtilerek özel okullar kabul edilmiş, 18 Aralık 1965’te yürürlüğe giren Özel Öğretim Kurumları Kanunuyla da Türk, yabancı, azınlık vb. tüm özel okullar bu kanun çerçevesinde ele alınmıştır.

Günümüzde olanağı olan aileler genellikle çocuklarını özel okullarda okutmayı tercih etmektedir. Bu tercihin en önemli nedeni ise bu okulların resmi okullara göre akademik, sosyal ve duygusal gelişimleri için bir alan yaratmış olmasından kaynaklanmaktadır. Özel okulların zaman zaman devlet tarafından da teşvik edilmesiyle çok sayıda özel okul açma girişimi gerçekleşmiş ve uzun zaman %3-5 dolaylarında olan özel okul oranı son açıklanan MEB verilerine göre %20 lere kadar gelmiştir.

SAYILARDA ÖZEL OKULLAR

Sayılara bakıldığında 1985’de Türkiye’de 300 özel Türk okulu bulunurken bu sayı 2001-2002 öğretim yılında 1780 ’e, 2019-2020 eğitim yılında da   13 870’e çıkmıştır.

Ortaöğretimde Özel Okulların Tür, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları (MEB, 2002)

Okul Türü

Okul Sayısı

Öğrenci Sayısı

Öğretmen Sayısı

Özel Türk Okulları

1 780

253 281

23 627

Özel Azınlık Okulları

70

4237

426

Özel Yabancı Okullar

25

7560

748

Özel Uluslararası Okullar

12

592

71

Toplam

1 887

265 670

24 872

 

Eğitim Kurumlarının Kademelere Göre Okul,
Öğrenci, Öğretmen ve Derslik Sayısı
- 2019/'20

2019/'20 öğretim yılı
Eğitim kademesi
GENEL

Okul/
Kurum

Resmi/
Özel %

Derslik

Öğrenci Sayısı    

Öğretmen Sayısı    

Toplam                        

Resmi/Özel %

Toplam  

Örgün Eğitim (Resmi)                                                                                        

54 715

79,77%

588 010

15 189 878

83,27%

942 936

Örgün Eğitim (Özel)                                                                                

13 870

20,22%

139 337

1 468 198

8,05%

174 750

Örgün Eğitim (Açıköğretim)      

   4

0,01%

-

1 583 805

8,68%

-

Örgün eğitim toplamı

68 589

100%

727 347

18 241 881

100%

1 117 686

Eğitim ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının gerçeklerştirdiği pek çok araştırma sonuçlarında "Düşük sosyoekonomik altyapıdan gelen çocukların daha az kaynağın ve yetersiz fiziki şartların bulunduğu okullara erişeblidiği daha yüksek sosyo-ekonomik altyapıdan gelen çocukların da hem başarı düzeyi hem de fiziki şartlar açısından daha iyi koşullara sahip okullarda eğitim alabildiğini görebiliyoruz. Bu resmi devlet okulları açısından da benzer sonuçlar vermekte ve okullar arasındaki nitelik farkları azaltılmaya çalışılmaktadır.

 

Türkiye’de özel okul sektörü geçmişten bugüne bir ihtiyaç olarak gelişimini sürdürmüş ve yaklaşık sektördeki payı %20 lere kadar çıkmıştır. Her bir eğitim kurumunun benzer özellikler gösterdiğini söylemek doğru olmayabilir, özellikle dershanelerden dönüşen özel okulların pek çoğunun nitelik açısından yeterli olmadığı da söylenebilir. Ama bu sürecin devletin verdiği destekler ve teşviklerle ilerlediğini söyleyebiliriz.

Eğitim Kurumlarının Kademelere Göre Okul, Öğrenci,
Öğretmen ve Derslik Sayısı

2019/'20 öğretim yılı
Okul Öncesi

Okul/
Kurum

Resmi/
Özel %

Derslik

Öğrenci Sayısı

Öğretmen Sayısı

Toplam

Resmi/Özel %

Toplam

Okul öncesi eğitim (resmi)    

5 830

51%

21 764

1 340 507

82%

33 502

Okul öncesi eğitim (özel)                        

5 655

49%

29 067

289 213

18%

22 716

Toplam

11 485

100%

50 831

1 629 720

100%

56 218

 

Eğitim Kurumlarının Kademelere Göre Okul, Öğrenci,
Öğretmen ve Derslik Sayısı

2019/'20 öğretim yılı
İlkokul

Okul/
Kurum

Resmi/
Özel %

Derslik

Öğrenci Sayısı

Öğretmen Sayısı

Toplam

Resmi/Özel %

Toplam

İlkokul (resmi)    

22 808

92%

231 895

5 005 927

95%

275 733

İlkokul (özel)                                                            

1 982

8%

29 980

274 018

5%

33 514

Toplam

24 790

100%

261 875

5 279 945

100%

309 247

 

Ülkemizde orta ve üst gelir düzeyindeki aileler maddi koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okula göndermeye çalışmaktadırlar. Çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için pek çok fedakârlık yapan velilerin girdikleri maddi manevi yükün hafifletilmesi gerekir.
MEB İstatistiklerine bakıldığında devletin resmi kurumlarında özel okullara benzer sayıdaki eğitim kurumlarına rağmen öğrenci sayılarının 2’ye 3‘e katlandığını görebiliyoruz. Kalabalık sınıflar ve fiziksel olanakları eksik resmi kurumlar bu sebeple velilerin tercihlerinde ilk sırayı alamıyorlar.

Eğitim Kurumlarının Kademelere Göre Okul,
Öğrenci, Öğretmen ve Derslik Sayısı

2019/'20 öğretim yılı
Ortaokul

Okul/
Kurum

Resmi/
Özel %

Derslik

Öğrenci Sayısı  

Öğretmen Sayısı  

Toplam                        

Resmi/Özel %

Toplam  

Ortaokul (resmi)

16 918

88%

166 247

5 576 707

94%

328 646

Ortaokul (özel)

2 351

12%

28 887

347 495

6%

42 944

Toplam

19 268

100%

195 134

5 924 202

100%

371 590

 

Eğitim Kurumlarının Kademelere Göre Okul,
Öğrenci, Öğretmen ve Derslik Sayısı

2019/'20 öğretim yılı
Ortaöretim

Okul/
Kurum

Resmi/
Özel %

Derslik

Öğrenci Sayısı  

Öğretmen Sayısı  

Toplam                        

Resmi/Özel %

Toplam  

Genel ortaöğretim (resmi)                                                                                                

3 444

49,73%

66 254

2 964 010

86,86%

120 219

Genel ortaöğretim (özel)

3 481

50,27%

42 728

448 554

13,14%

66 695

6 925

100%

108 982

3 412 564

100%

186 914

Meslekî ve teknik lise (resmi)                                                                      

4 069

91,03%

66 045

1 499 163

93,23%

135 374

Meslekî ve teknik lise (özel)                                                                        

401

8,97%

8 675

108 918

6,77%

8 881

Toplam

4 470

100%

74 720

1 608 081

100%

144 255

Anadolu İmam Hatip Lisesi                                                                                                        

1 650

99,94%

35 805

502 847

82,43%

49 462

Açıköğretim İmam Hatip Lisesi

1

0,06%

-

107 160

17,57%

-

Toplam

1 651

100%

35 805

610 007

100%

49 462

Genel Toplam

13 046

219 507

5 630 652

380 631

Resmi okullarda sınıftaki öğrenci sayılarının fazlalığı, öğretmen ve yöneticilerin yetersizlikleri, verilen eğitimin kalitesindeki önemli farklılıklar, sosyal ve kültürel anlamda ilkelere bağlılık, öğretmen-okul veli iletişiminin yetersizliği özel okul tercihlerinde anne babaların tercihlerini etkilemektedir.

Özel eğitim kurumlarında da fen bilimleri eğitimine verilen önem ve labaratuvar zenginliği, İngilizce öğretiminin güçlü olması, teknolojik araçların kullanımı, daha demokratik bir okul kültürünün varlığı, sosyal ve kültürel etkinliklerin çeşitliliği sportif faaliyetlerin zenginliği, ulusal sınavlardaki akademik başarı göstergeleri, müfredat zenginliği ve çeşitliliği, eğitim ve öğretim ilkelerinin birlikte önemsenmesi, öğretmenler yönelik hizmet içi eğitimler ve gelişime verilen önem, güvenlikli bir okul arayışları velilerin tercihlerini etkilemektedir.

Merkezden yönetilen ve 55 bin kurumda 16,5 milyon öğrencinin sorumluluğunu taşıyan Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim sürecini istediği gibi yönetmesi de güçtür. Pandemi döneminde özel okulların da eğitimin niteliğini korumak için yaptıkları pek çok yatırım bulunmaktadır. Ancak özel okulların da tümünün bu süreci yönetecek bilgi ve deneyiminin yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Bunlara rağmen zaten zorda olan eğitim sektöründe Özel okullar üzerinden yüklenmenin de doğru olmadığını düşünüyorum.

Kaynakça:

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/141/999.pdf

https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyede-e%C4%9Fitim-%C3%B6zel-ile-devlet-aras%C4%B1nda-kalan-veliler/a-48745622

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı

27.Şub.2024

Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?

 Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye’de temel becerilerden yoksun, performans göstergelerine özellikle de sınava ve sonuçlarına odaklı bir eğitim anlayışı sürdürülürken eğitimde niceliksel...

06.Şub.2024

MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve...

06.Kas.2023

Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...

24.Eyl.2023

Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...

01.Eyl.2023

Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı  İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...

21.Tem.2023

LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine

Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...

03.Tem.2023

Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....

27.May.2023

Liseler Neden 4 Yıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...

27.Nis.2023

YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?

Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...

31.Mar.2023

Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...

27.Şub.2023

Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...

28.Ara.2022

Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...

22.Kas.2022

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...

28.Eki.2022

Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...

26.Eyl.2022

EĞİTİMİN PANORAMASI

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı   Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında   EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...

22.Ağu.2022

Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...

18.Tem.2022

Üniversite Yaşamı ve Çoklu Kariyer Fırsatları

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Çocukken büyüklerimiz hepimize “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” sorusunu sorardı. Bizler o zamanlar neredeyse ezberlemiş gibi hep aynı cevapları...

25.May.2022

Eğitimde Demokratik ve Katılımcı Bir Yönetim

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Günümüzde teknolojik gelişmelere ve dijitalleşen dünya düzenine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetleri ve eğitim liderliği etkileşim ve psikolojiye...

06.May.2022

Dondurulmuş gençliğin YKS Sınavı

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi artı eğitim dergisinin bundan önceki sayısında eğitimin gündemini oluşturan Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT...

14.Mar.2022

Yükseköğretimin Nicelik değil Nitelik sorunu var!

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılması son yıllarda yapılan...


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.