Danıştay’dan uzman öğretmenlikle ilgili karar
- Ayrıntılar
- Kategori: Öğretmenler Odası
- Çarşamba, 23 Ekim 2013 11:57 tarihinde oluşturuldu
Danıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi
Danıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine karar verdi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamasının bu konuda boşluk yarattığına ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulamayacağına işaret eden Danıştay, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmadığına hükmetti.
Afyonkarahisar'da bir öğretmen, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen atanabilmek için gerekli bazı şartlara ilişkin kanun hükmünü iptal etmesinin ardından, kendisine uzman öğretmen unvanı verilmesi istemiyle Milli Eğitim Bakanlığına başvurdu.
Başvurusu reddedilen öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle dava açtı. Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, dava konusu işlemi iptal ederek, başvuru tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle öğretmene ödenmesine hükmetti.
Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istedi. Temyiz istemini görüşen Danıştay 2. Dairesi, İdare Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.
İşte gerekçeli karar
Dairenin gerekçesinde, öğretmenlik mesleğini, ''öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen'' olarak üç kariyer basamağına ayıran 5204 sayılı yasanın bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açıldığı hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesinin, kariyer basamaklarında yükselmedeki bazı şartlara ilişkin hükümleri iptal ettiği ifade edilen gerekçede, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı 18 Mart 2009 tarihinden itibaren idareye yeni bir düzenleme yapması için bir yıl süre verildiği kaydedildi.
Gerekçede, Anayasa Mahkemesi karararıyla iptal edilen düzenlemelerin, belli bir sistem içinde, iptal edilmeyen diğer düzenlemelerle bir bütünlük oluşturarak anlam ihtiva ettiği, bir kısım düzenlemelerin iptal edilmesinin ise uzman ya da başöğretmenliğe atanma konusunda bütünlüğü bozduğu vurgulandı.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamış olmasının bu konuda boşluk yarattığı ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulmasının da olanaklı olmadığının anlaşıldığı belirtilen gerekçede, "Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota veya alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmamaktadır" değerlendirmesi yer aldı.
Kararda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun da 28 Mart 2013 tarihli kararının da aynı yönde olduğu vurgulandı.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İLGİLİ HABERLER
-
Oyuncakların Eğitsel Değeri: Oyun ve Öğrenme Arasındaki Bağlantı
-
Ana kucağından Anaokuluna
-
Dilek Yetkin Akademi’nin mottosu hem geleneksel hem modern eğitim
-
AÇEV’den İLK İŞ BABALIK kampanyası
-
21. Yüzyılın İhtiyacı: Maker Çocuklar
-
MEB’de okullaşma rekoru okul öncesinde
-
Okul öncesi okullaşmada yüzde 300 artış oldu
-
Bin anaokulunda satranç eğitimi verilecek
-
Okul öncesine gidemeyen çocuklara yaz okulu