Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Doğuştan görme yetisi bulunmayan Mustafa Musa Beydoğan, 5 yıldır yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle, öğretmenleri hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini gözler önüne seriyor.

dogustan engelli ogretmenDoğuştan görme engelli Mustafa Musa Beydoğan, hem yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle öğretmenliğin engel tanımadığını gözler önüne seriyor, hem de fırsat verildiğinde herkesin başarılı olabileceğini göstermek açısından öğrencilerine rol modeli oluşturuyor.

Mesleğine aşkını AA muhabirine anlatan Kalaba Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Beydoğan, insanın yaşamındaki en büyük engelin bedeni değil, cehaleti olduğuna inananlardan.

Bunun da ancak eğitim ve öğretimle yok edilebileceği kararlılığıyla bu mesleğe giren Beydoğan, öğretmenliği "geleceğin Türkiye'sinin sahibi çocuk ve gençlerin hayatlarına dokunan, geleceklerini inşa eden insan mühendisliği" olarak tanımlıyor.

Beydoğan, bu nedenle öğretmenlik yaparak gençlere yardımcı olmak istediğine dikkati çekerek, "Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Öğretmen bir kandil gibidir, kendi yandıkça çevresini aydınlatır.' Çünkü gelecek öğretmenlere emanettir" dedi.

Kendisini geliştirebilmek için çok çaba harcadığını, öğrendikçe yarınlara ve kendisine güveninin arttığını dile getiren Beydoğan, aslında azmedildiğinde hiçbir şeyin hayallerin gerçekleşmesini önleyemeyeceği noktasında öğrencileri için en güzel ve canlı bir örnek niteliğinde.

Öğrencilerim için bir modelim

Bu noktada, "Öğrencilerim için tam bir modelim" ifadesini kullanan Beydoğan, şunları söyledi: 

"Benim öğrenciliğim rahat geçmedi. Teknolojik gelişmeler de bu kadar etkin değildi. Ben, öğrencilerim için değerli olduğumu biliyorum. Çünkü, ben de onlara çok değer veriyorum. Benim görme yetisinden yoksun olmam, öğrencilerim için çok ciddi rol model oluşturuyor. Çünkü öğrencilerim, hedefe ulaşılabildiğini görüyorlar. Herkese fırsat verildiğinde, kişinin önündeki engeller kaldırıldığında herkesin hayalini gerçekleştirebileceklerini görebiliyorlar".

> Öğretmenlik sevdası doğuştan engel tanımıyor

Doğuştan görme yetisi bulunmayan Mustafa Musa Beydoğan, 5 yıldır yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle, öğretmenleri hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini gözler önüne seriyor.

dogustan engelli ogretmenDoğuştan görme engelli Mustafa Musa Beydoğan, hem yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle öğretmenliğin engel tanımadığını gözler önüne seriyor, hem de fırsat verildiğinde herkesin başarılı olabileceğini göstermek açısından öğrencilerine rol modeli oluşturuyor.

Mesleğine aşkını AA muhabirine anlatan Kalaba Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Beydoğan, insanın yaşamındaki en büyük engelin bedeni değil, cehaleti olduğuna inananlardan.

Bunun da ancak eğitim ve öğretimle yok edilebileceği kararlılığıyla bu mesleğe giren Beydoğan, öğretmenliği "geleceğin Türkiye'sinin sahibi çocuk ve gençlerin hayatlarına dokunan, geleceklerini inşa eden insan mühendisliği" olarak tanımlıyor.

Beydoğan, bu nedenle öğretmenlik yaparak gençlere yardımcı olmak istediğine dikkati çekerek, "Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Öğretmen bir kandil gibidir, kendi yandıkça çevresini aydınlatır.' Çünkü gelecek öğretmenlere emanettir" dedi.

Kendisini geliştirebilmek için çok çaba harcadığını, öğrendikçe yarınlara ve kendisine güveninin arttığını dile getiren Beydoğan, aslında azmedildiğinde hiçbir şeyin hayallerin gerçekleşmesini önleyemeyeceği noktasında öğrencileri için en güzel ve canlı bir örnek niteliğinde.

Öğrencilerim için bir modelim

Bu noktada, "Öğrencilerim için tam bir modelim" ifadesini kullanan Beydoğan, şunları söyledi: 

"Benim öğrenciliğim rahat geçmedi. Teknolojik gelişmeler de bu kadar etkin değildi. Ben, öğrencilerim için değerli olduğumu biliyorum. Çünkü, ben de onlara çok değer veriyorum. Benim görme yetisinden yoksun olmam, öğrencilerim için çok ciddi rol model oluşturuyor. Çünkü öğrencilerim, hedefe ulaşılabildiğini görüyorlar. Herkese fırsat verildiğinde, kişinin önündeki engeller kaldırıldığında herkesin hayalini gerçekleştirebileceklerini görebiliyorlar".

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 14:27

Gösterim: 2088

Diyarbakır'ın Kapaklıpınar köyünde öğretmenlik yapan Muhammet Musab Gümüş, okulun onarım ve bakım işlerini gerçekleştirerek modern bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

muhammet ogretmenDiyarbakır'ın Sur ilçesi Kapaklıpınar Köyü İlkokulu'nda öğretmenlik yapan Muhammet Musab Gümüş, başlattığı projeyle okulu modern bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, il içi tayin ile ilk gün geldiği okulda birçok eksiklikle karşılaştığını söyledi.

Okulun eksikliklerinin giderilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtiğini dile getiren Gümüş, su ihtiyacının karşılanması için Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne başvurduğunu, okul için bir kuyu açtıklarını, bu sayede su sıkıntısının giderildiğini bildirdi.

Gümüş, şöyle devam etti:

"Aldığımız desteklerle köylülerimizle bahçemize tel örgü çektik. Çocuklarımızın rahatça su içebileceği bir çeşme yaptık. Tuvaletimizi yeniledik. Kış aylarında okul bahçesinde çamurla boğuşan çocukları bu durumdan kurtarmak için başvurduğumuz Sur Belediyesinden kum getirttik. Bahçeyi kumladık. Çöp kutularını bahçeye yerleştirdik. Okul bahçesini çocukların rahatlıkla çöplerini atabileceği, temiz bir ortamda yaşayabileceği bir dünya haline getirdik."

Sur İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle okulun hem iç hem de dış boyasını yaptıklarını, yeşeren bir dünyanın olabilmesi için İl Fidan Müdürlüğünden aldıkları 100'e yakın fidanı bahçeye diktiklerini aktaran Gümüş, çocukların yüzünü güldürmek için sosyal medyayı kullanarak, Çarşı ve Umut Atölyesi gibi gruplardan kırtasiye ile giyecek yardımı aldıklarını belirtti.

Yaptığı çalışmalar bizi çok sevindirdi

Köylülerden Abdulkadir Koçak da eskiden okullarının fiziki durumunun çok kötü olduğunu belirterek, "Öğretmenin yaptığı çalışmalar bizi çok sevindirdi, biz de yardımcı olduk. Bizim çocuklarımız için çalışıyor" dedi.

Erdoğan Öz ise Gümüş'ün köye geldiğinde okulun mevcut şartlarında eğitimin yapılamayacağını söylediğini ve kendilerinden yardım istediğini dile getirerek, "Biz de elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştık. Sağ olsun bize öncü oldu" şeklinde konuştu.

> Muhammet öğretmen okulun çehresini değiştirdi

Diyarbakır'ın Kapaklıpınar köyünde öğretmenlik yapan Muhammet Musab Gümüş, okulun onarım ve bakım işlerini gerçekleştirerek modern bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

muhammet ogretmenDiyarbakır'ın Sur ilçesi Kapaklıpınar Köyü İlkokulu'nda öğretmenlik yapan Muhammet Musab Gümüş, başlattığı projeyle okulu modern bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, il içi tayin ile ilk gün geldiği okulda birçok eksiklikle karşılaştığını söyledi.

Okulun eksikliklerinin giderilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtiğini dile getiren Gümüş, su ihtiyacının karşılanması için Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne başvurduğunu, okul için bir kuyu açtıklarını, bu sayede su sıkıntısının giderildiğini bildirdi.

Gümüş, şöyle devam etti:

"Aldığımız desteklerle köylülerimizle bahçemize tel örgü çektik. Çocuklarımızın rahatça su içebileceği bir çeşme yaptık. Tuvaletimizi yeniledik. Kış aylarında okul bahçesinde çamurla boğuşan çocukları bu durumdan kurtarmak için başvurduğumuz Sur Belediyesinden kum getirttik. Bahçeyi kumladık. Çöp kutularını bahçeye yerleştirdik. Okul bahçesini çocukların rahatlıkla çöplerini atabileceği, temiz bir ortamda yaşayabileceği bir dünya haline getirdik."

Sur İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle okulun hem iç hem de dış boyasını yaptıklarını, yeşeren bir dünyanın olabilmesi için İl Fidan Müdürlüğünden aldıkları 100'e yakın fidanı bahçeye diktiklerini aktaran Gümüş, çocukların yüzünü güldürmek için sosyal medyayı kullanarak, Çarşı ve Umut Atölyesi gibi gruplardan kırtasiye ile giyecek yardımı aldıklarını belirtti.

Yaptığı çalışmalar bizi çok sevindirdi

Köylülerden Abdulkadir Koçak da eskiden okullarının fiziki durumunun çok kötü olduğunu belirterek, "Öğretmenin yaptığı çalışmalar bizi çok sevindirdi, biz de yardımcı olduk. Bizim çocuklarımız için çalışıyor" dedi.

Erdoğan Öz ise Gümüş'ün köye geldiğinde okulun mevcut şartlarında eğitimin yapılamayacağını söylediğini ve kendilerinden yardım istediğini dile getirerek, "Biz de elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştık. Sağ olsun bize öncü oldu" şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 14:19

Gösterim: 2109

ÖZDEBİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir mesajla kutladı.

farukkopruluÖzel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Faruk Köprülü’nün, Öğretmenler Günü’nü kutladığı mesajı şöyle;

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun!

“Başöğretmen Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma, Cumhuriyetimizin istediği “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme görevini üstlenen aydınlanma mücadelemizin yılmaz kalemli ordusu öğretmenlerimiz, bugün eğitimimizin içinde bulunduğu pek çok sorunun yükünü taşıyor.

“Öğretmenler! Yeni kuşağı, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni kuşağı, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir” diyerek öğretmenlere seslenen Millet Mekteplerinin Başöğretmeni Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine, görüşlerine, yol göstericiliğine bu günlerde daha çok ihtiyaç duyduğumuz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Tüm bunlara rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefinden sapmadan, ortak değerlerimizi çoğaltarak, hak ve özgürlüklerinin bilincinde yurttaşlar yetiştirme hedefine ulaşmak için çaba harcayan Cumhuriyetimizin istediği “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme görevini başarıyla, özveriyle gerçekleştirmeye çalışan tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Günü’nü içtenlikle, gönül dolusu sevgi ve saygılarımla kutluyorum.”

> ÖZDEBİR’den Öğretmenler Günü kutlama mesajı

ÖZDEBİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir mesajla kutladı.

farukkopruluÖzel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Faruk Köprülü’nün, Öğretmenler Günü’nü kutladığı mesajı şöyle;

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun!

“Başöğretmen Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma, Cumhuriyetimizin istediği “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme görevini üstlenen aydınlanma mücadelemizin yılmaz kalemli ordusu öğretmenlerimiz, bugün eğitimimizin içinde bulunduğu pek çok sorunun yükünü taşıyor.

“Öğretmenler! Yeni kuşağı, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni kuşağı, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir” diyerek öğretmenlere seslenen Millet Mekteplerinin Başöğretmeni Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine, görüşlerine, yol göstericiliğine bu günlerde daha çok ihtiyaç duyduğumuz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Tüm bunlara rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefinden sapmadan, ortak değerlerimizi çoğaltarak, hak ve özgürlüklerinin bilincinde yurttaşlar yetiştirme hedefine ulaşmak için çaba harcayan Cumhuriyetimizin istediği “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme görevini başarıyla, özveriyle gerçekleştirmeye çalışan tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Günü’nü içtenlikle, gönül dolusu sevgi ve saygılarımla kutluyorum.”

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 11:02

Gösterim: 2135

Konya'da doğuştan görme engelli ve cam kemik hastası 11 yaşındaki Mehmet Akdemir, rahatsızlıklarıyla yaşamayı ve mutlu olmayı, görme engelli öğretmeninin desteğiyle başardı.

gorme engelli oğretmen ogrenciKonya'da doğuştan görme engelli ve cam kemik hastası 11 yaşındaki Mehmet Akdemir, ömür boyu sürecek rahatsızlıklarıyla yaşamayı ve mutlu olmayı, görme engelli öğretmeninin desteğiyle başardı.

Öğretmen Serkan Kara (35), insanların zamanında kendisi için "Bize sıkıntı yaşatmasın, elimize ayağımıza dolanması" düşüncesinin hakim olduğunu söyledi.

Azmiyle, çevresindekilerin olumsuz bakış açısını değiştirdiğini aktaran Kara, hep insanlara faydalı olabilmek için çaba gösterdiğini, görme engelli ve cam kemik hastası Mehmet ile ilgilenmesi istenince hiç düşünmeden kabul ettiğini belirtti.

Mehmet'i çocuklarımdan ayırt etmiyorum

Öğrencisinin ilk başlarda hep bireysel düşündüğünü, dünyanın kendi etrafında dönmesini isteyerek "ben merkezli" yaşadığını dile getiren Kara, şöyle devam etti:

"Buraya geldiğimde Mehmet ile konuşuyor, dilinden ders anlatıyor, dilinden yaşamaya çalışıyorum. Mehmet'in en büyük sıkıntısı vakit geçirememesi. Ayrıldığımızda telefonla konuşuyoruz. Çift engeli olduğu için hayat standardı ve elindeki imkanlar kısıtlı. Mehmet'i iki çocuğumdan hiç ayırt etmiyorum. Öğrencim hasta olduğunda dahi derse geliyorum. Rahatsızlıklarından dolayı bazı ilaçlar ve gıdaları alması yasak. En azından onunla buluşarak moral veriyorum. Hasta olduğunda çok üzülüyorum. Hiç beklentim yok. Allah rızası için olaya yaklaşıyorum. Para, sağlık, her şey olur, geçer."

> Görme engelli öğretmeni karanlık dünyasına ışık oldu

Konya'da doğuştan görme engelli ve cam kemik hastası 11 yaşındaki Mehmet Akdemir, rahatsızlıklarıyla yaşamayı ve mutlu olmayı, görme engelli öğretmeninin desteğiyle başardı.

gorme engelli oğretmen ogrenciKonya'da doğuştan görme engelli ve cam kemik hastası 11 yaşındaki Mehmet Akdemir, ömür boyu sürecek rahatsızlıklarıyla yaşamayı ve mutlu olmayı, görme engelli öğretmeninin desteğiyle başardı.

Öğretmen Serkan Kara (35), insanların zamanında kendisi için "Bize sıkıntı yaşatmasın, elimize ayağımıza dolanması" düşüncesinin hakim olduğunu söyledi.

Azmiyle, çevresindekilerin olumsuz bakış açısını değiştirdiğini aktaran Kara, hep insanlara faydalı olabilmek için çaba gösterdiğini, görme engelli ve cam kemik hastası Mehmet ile ilgilenmesi istenince hiç düşünmeden kabul ettiğini belirtti.

Mehmet'i çocuklarımdan ayırt etmiyorum

Öğrencisinin ilk başlarda hep bireysel düşündüğünü, dünyanın kendi etrafında dönmesini isteyerek "ben merkezli" yaşadığını dile getiren Kara, şöyle devam etti:

"Buraya geldiğimde Mehmet ile konuşuyor, dilinden ders anlatıyor, dilinden yaşamaya çalışıyorum. Mehmet'in en büyük sıkıntısı vakit geçirememesi. Ayrıldığımızda telefonla konuşuyoruz. Çift engeli olduğu için hayat standardı ve elindeki imkanlar kısıtlı. Mehmet'i iki çocuğumdan hiç ayırt etmiyorum. Öğrencim hasta olduğunda dahi derse geliyorum. Rahatsızlıklarından dolayı bazı ilaçlar ve gıdaları alması yasak. En azından onunla buluşarak moral veriyorum. Hasta olduğunda çok üzülüyorum. Hiç beklentim yok. Allah rızası için olaya yaklaşıyorum. Para, sağlık, her şey olur, geçer."

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 14:14

Gösterim: 1910

Türk Eğitim-Sen'in ''Öğretmenler Günü'' dolayısıyla yaptığı ankete katılan öğretmenlerin yüzde 27.6’sı "ayda bir", yüzde 17’si "haftada bir", yüzde 9.7’si "yılda bir" kitap okuduğunu, yüzde 10.2’si de hiç kitap okumadığını ifade etti.

ogretmen arastirmaTürk Eğitim-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 21 bin 313 kişinin katılımıyla anket çalışması yapıldığı ifade edildi.

Ankete katılanların yüzde 75.4'ünün öğretmen, yüzde 12.7'sinin müdür yardımcısı, yüzde 11.1'inin müdür, yüzde 0.8'inin de müdür başyardımcısı olduğu vurgulandı.

Öğretmenlerin yüzde 15.3'ü aylık gelirini 2 bin 220-2 bin 500 lira, yüzde 50.9'u 2 bin 501-3 bin lira, yüzde 22.6'sı 3 bin 1-3 bin 500 lira, yüzde 11.2’si de 3 bin 501 lira ve üzeri olarak açıkladı.

Katılımcıların yüzde 79.3’ü son 5 yıl içinde bankadan kredi çektiğini aktarırken, bunların yüzde 53.6'sı bireysel, yüzde 32.3'ü konut, yüzde 8.9'u taşıt, yüzde 0.8’i eğitim kredisi kullandığını kaydetti. Bu soruya "diğer" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 4.4 oldu.

"Kredi kartı kullanıyor musunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 16.4’ü "ara ara", yüzde 77.6’sı "her zaman", yüzde 6’sı "kullanmıyorum" cevabını verdi.

Ankete katılanların yüzde 59’u kredi kartı borcunu düzenli olarak ve borcun tamamını ödeyebildiğini, yüzde 41’i ise ödeyemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 86.6’sı son bir yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu, yüzde 13.4’ü ise azalma olmadığını ifade etti.

Dışarıda yemek yemek lüks

"En büyük lüksünüz nedir?" sorusuna katılımcıların yüzde 28.4’ü "tatile gitmek veya seyahat etmek", yüzde 27’si "dışarıda yemek yemek", yüzde 18.9’u "alışveriş yapmak (giyim, kişisel bakım v.b.)", yüzde 5.4’ü "hobilerimle uğraşmak", yüzde 2.7’si "sinemaya, tiyatroya, konsere gitmek", yüzde 2’si "spor salonuna gitmek" yanıtını verirken, yüzde 15.6’sı "diğer" seçeneğini işaretledi.

"Borçlarınızı kapatmak için çektiğiniz kredi karşılığı kendi evinizi ya da ailenizin evini ipotek gösterdiniz mi?" sorusuna katılımcıların yüzde 25.7’si "evet", yüzde 74.3’ü "hayır" cevabı verdi.

Ankete katılanların yüzde 88.7’si ek gösterge 3600’e yükseltilirse ve öğretmenlere yıpranma payı verildiği takdirde emekliliği hak ettiğinde emekli olacağını ifade etti.

"Ne sıklıkla kitap okudukları" yönündeki soruya ankete katılanların yüzde 27.6’sı "ayda bir", yüzde 17’si "haftada bir", yüzde 10.3’ü "iki haftada bir", yüzde 9.7’si "yılda bir", yüzde 8.6’sı "iki ayda bir", yüzde 7.4’ü "üç ayda bir", yüzde 6.8’i "altı ayda bir", yüzde 2.4’ü "dört ayda bir" yanıtını verirken, yüzde 10.2’si hiç kitap okumadığını belirtti.

"Ülkemizde okullara yeterli sayıda öğretmen ataması yapıldığını düşünüyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 73.7’si "hayır", "Öğretmen açığını giderecek ölçüde atama yapmak için kaynağının olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna yüzde 84.6’sı "evet" cevabı verdi. Ankete katılanların yüzde 70.7’si,  Şubat’ta yapılacak 30 bin atamanın yetersiz olacağını kaydetti.

Yüzde 69.9'u sözlü şiddete maruz kalıyor

Katılımcıların yüzde 41.4’ü öğrenci veya veli şiddetine, bunlardan yüzde 69.9'u ise sözlü, yüzde 19.2'si psikolojik, yüzde 10.6'sı fiziksel, yüzde 0.3'ü de cinsel şiddete maruz kaldığını aktardı. Şiddete maruz kaldığını belirten öğretmenlerin yüzde 95.9'u darp ya da psikolojik durum raporu almadığını açıkladı.

Şiddet mağduru olduğunu belirten öğretmenlerden yüzde 87.8'i şikayetçi olmadığını, yüzde 12.2'si ise şikayetçi olduğunu belirtti.

Açıklamada, görüşlerine yer verilen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da ankete ilişkin değerlendirmesinde öğretmenlerin geçim derdinde olduğunu belirterek, "Kredi kartına bağımlı hale gelen öğretmenler olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız?" ifadelerini kullandı.

> Öğretmenlerin yüzde 10’u kitap okumuyor

Türk Eğitim-Sen'in ''Öğretmenler Günü'' dolayısıyla yaptığı ankete katılan öğretmenlerin yüzde 27.6’sı "ayda bir", yüzde 17’si "haftada bir", yüzde 9.7’si "yılda bir" kitap okuduğunu, yüzde 10.2’si de hiç kitap okumadığını ifade etti.

ogretmen arastirmaTürk Eğitim-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 21 bin 313 kişinin katılımıyla anket çalışması yapıldığı ifade edildi.

Ankete katılanların yüzde 75.4'ünün öğretmen, yüzde 12.7'sinin müdür yardımcısı, yüzde 11.1'inin müdür, yüzde 0.8'inin de müdür başyardımcısı olduğu vurgulandı.

Öğretmenlerin yüzde 15.3'ü aylık gelirini 2 bin 220-2 bin 500 lira, yüzde 50.9'u 2 bin 501-3 bin lira, yüzde 22.6'sı 3 bin 1-3 bin 500 lira, yüzde 11.2’si de 3 bin 501 lira ve üzeri olarak açıkladı.

Katılımcıların yüzde 79.3’ü son 5 yıl içinde bankadan kredi çektiğini aktarırken, bunların yüzde 53.6'sı bireysel, yüzde 32.3'ü konut, yüzde 8.9'u taşıt, yüzde 0.8’i eğitim kredisi kullandığını kaydetti. Bu soruya "diğer" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 4.4 oldu.

"Kredi kartı kullanıyor musunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 16.4’ü "ara ara", yüzde 77.6’sı "her zaman", yüzde 6’sı "kullanmıyorum" cevabını verdi.

Ankete katılanların yüzde 59’u kredi kartı borcunu düzenli olarak ve borcun tamamını ödeyebildiğini, yüzde 41’i ise ödeyemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 86.6’sı son bir yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu, yüzde 13.4’ü ise azalma olmadığını ifade etti.

Dışarıda yemek yemek lüks

"En büyük lüksünüz nedir?" sorusuna katılımcıların yüzde 28.4’ü "tatile gitmek veya seyahat etmek", yüzde 27’si "dışarıda yemek yemek", yüzde 18.9’u "alışveriş yapmak (giyim, kişisel bakım v.b.)", yüzde 5.4’ü "hobilerimle uğraşmak", yüzde 2.7’si "sinemaya, tiyatroya, konsere gitmek", yüzde 2’si "spor salonuna gitmek" yanıtını verirken, yüzde 15.6’sı "diğer" seçeneğini işaretledi.

"Borçlarınızı kapatmak için çektiğiniz kredi karşılığı kendi evinizi ya da ailenizin evini ipotek gösterdiniz mi?" sorusuna katılımcıların yüzde 25.7’si "evet", yüzde 74.3’ü "hayır" cevabı verdi.

Ankete katılanların yüzde 88.7’si ek gösterge 3600’e yükseltilirse ve öğretmenlere yıpranma payı verildiği takdirde emekliliği hak ettiğinde emekli olacağını ifade etti.

"Ne sıklıkla kitap okudukları" yönündeki soruya ankete katılanların yüzde 27.6’sı "ayda bir", yüzde 17’si "haftada bir", yüzde 10.3’ü "iki haftada bir", yüzde 9.7’si "yılda bir", yüzde 8.6’sı "iki ayda bir", yüzde 7.4’ü "üç ayda bir", yüzde 6.8’i "altı ayda bir", yüzde 2.4’ü "dört ayda bir" yanıtını verirken, yüzde 10.2’si hiç kitap okumadığını belirtti.

"Ülkemizde okullara yeterli sayıda öğretmen ataması yapıldığını düşünüyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 73.7’si "hayır", "Öğretmen açığını giderecek ölçüde atama yapmak için kaynağının olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna yüzde 84.6’sı "evet" cevabı verdi. Ankete katılanların yüzde 70.7’si,  Şubat’ta yapılacak 30 bin atamanın yetersiz olacağını kaydetti.

Yüzde 69.9'u sözlü şiddete maruz kalıyor

Katılımcıların yüzde 41.4’ü öğrenci veya veli şiddetine, bunlardan yüzde 69.9'u ise sözlü, yüzde 19.2'si psikolojik, yüzde 10.6'sı fiziksel, yüzde 0.3'ü de cinsel şiddete maruz kaldığını aktardı. Şiddete maruz kaldığını belirten öğretmenlerin yüzde 95.9'u darp ya da psikolojik durum raporu almadığını açıkladı.

Şiddet mağduru olduğunu belirten öğretmenlerden yüzde 87.8'i şikayetçi olmadığını, yüzde 12.2'si ise şikayetçi olduğunu belirtti.

Açıklamada, görüşlerine yer verilen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da ankete ilişkin değerlendirmesinde öğretmenlerin geçim derdinde olduğunu belirterek, "Kredi kartına bağımlı hale gelen öğretmenler olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız?" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Kasım 2015 10:38

Gösterim: 2902

Diğer Makaleler...

  1. Mardinli öğretmen fark yarattı
  2. Müze Yoluyla Eğitimde öğretmenlere eğitim verilecek
  3. Atanamayan öğretmen sorunuyla eğitim kalitesi düşüyor
  4. Her öğretmen adayının bir danışman öğretmeni olacak