Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Mahkeme, ilköğretim okulu müdür yardımcısına hakaret edip vuran öğrenci velisine "memura haraket ve basit yaralama suçundan" para cezası verdi
Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi, müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'a hakaret edip göğsüne vuran veli Nuriye Şahin'i ilk celsede cezalandırdı. Mahkeme Şahin'i "Görevli memura hakaret ve basit yaralama" suçlarından 3 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Öğrenci velisi Nuriye Şahin ile Doktor Behiye Nevhiz Işıl İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Özlem Yıldırım'ı mahkemelik eden olay 9 Ocak 2012'de meydana geldi. İddiaya göre okulun rehberlik ve araştırma merkezi, öğrenciler üzerinde zihinsel durumları ile ilgili araştırma yaptı. Yapılan araştırma sonucunda okulun öğrencilerinden Yüksel Şahin'in 'hafif zihinsel engelli' olduğu saptandı. Ancak okulun zihinsel engelli sınıfı olmadığından öğrencinin başka bir okula gönderilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine Yüksel Şahin'in annesi Nuriye Şahin okula gelerek okul müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'a öğrencilerin içerisinde "Benim çocuğumu okula alacaksınız. O raporu siz düzenlediniz, benim çocuğumu siz delirttiniz" diyerek bağırmaya başladı. Şahin, nakil için kendisine verilen belgeleri müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'ın suratına fırlatarak göğsüne vurdu. Hakaretlerine devam eden öfkeli öğrenci velisi iddiaya göre, "Siz adam mısınız, Allah sizin belanızı versin. Allah sizin çocuğunuzu benim çocuğum gibi yapsın. Çocuğumu okutmak istemiyorsunuz" dedi. Olay üzerine polis çağırıldı. Öfkeli öğrenci velisi gözaltına alındı. Bakırköy Devlet Hastanesi'nde tedavisini yaptıran Özlem Yıldırım da savcılığa giderek şikâyetçi oldu(sabah)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Mahkeme, ilköğretim okulu müdür yardımcısına hakaret edip vuran öğrenci velisine "memura haraket ve basit yaralama suçundan" para cezası verdi
Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi, müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'a hakaret edip göğsüne vuran veli Nuriye Şahin'i ilk celsede cezalandırdı. Mahkeme Şahin'i "Görevli memura hakaret ve basit yaralama" suçlarından 3 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Öğrenci velisi Nuriye Şahin ile Doktor Behiye Nevhiz Işıl İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Özlem Yıldırım'ı mahkemelik eden olay 9 Ocak 2012'de meydana geldi. İddiaya göre okulun rehberlik ve araştırma merkezi, öğrenciler üzerinde zihinsel durumları ile ilgili araştırma yaptı. Yapılan araştırma sonucunda okulun öğrencilerinden Yüksel Şahin'in 'hafif zihinsel engelli' olduğu saptandı. Ancak okulun zihinsel engelli sınıfı olmadığından öğrencinin başka bir okula gönderilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine Yüksel Şahin'in annesi Nuriye Şahin okula gelerek okul müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'a öğrencilerin içerisinde "Benim çocuğumu okula alacaksınız. O raporu siz düzenlediniz, benim çocuğumu siz delirttiniz" diyerek bağırmaya başladı. Şahin, nakil için kendisine verilen belgeleri müdür yardımcısı Özlem Yıldırım'ın suratına fırlatarak göğsüne vurdu. Hakaretlerine devam eden öfkeli öğrenci velisi iddiaya göre, "Siz adam mısınız, Allah sizin belanızı versin. Allah sizin çocuğunuzu benim çocuğum gibi yapsın. Çocuğumu okutmak istemiyorsunuz" dedi. Olay üzerine polis çağırıldı. Öfkeli öğrenci velisi gözaltına alındı. Bakırköy Devlet Hastanesi'nde tedavisini yaptıran Özlem Yıldırım da savcılığa giderek şikâyetçi oldu(sabah)
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Eylül 2012 18:03
Gösterim: 1496
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir'' dedi.
İnce, 2012-2013 Öğretim yılının başlaması dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, eğitim yılına sorunlarla başlandığını ifade ederek, bu yılın sorunlarının, önceki yılların sorunlarından önemli ölçüde farklı olduğunu belirtti.
''Bugün yaşanan sorunlar, AKP Hükümeti'nin bilerek, isteyerek ve hatta karşı çıkanlara zor kullandığı, PKK'lı, Laikçi, Ergenekoncu ilan ettiği bir sürecin ürünüdür'' diyen İnce, şunları kaydetti:
''4+4+4 yasasını zorla Meclis'ten geçiren AKP, bu yasanın TBMM Komisyonlarındaki görüntülerini, tutanaklarını, hukuka uygun bulan Anayasa Mahkemesi; eğitimde fırsat eşitliğinden mahrum bıraktığımız her çocuğumuzun geleceğini karartmaktan sorumludurlar. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 30, ortaöğretimde 31 idi. İstanbul'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 38; Ankara'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 33; Bursa'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 36; Ağrı'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 32; Hakkari'de ilköğretimde 38, ortaöğretimde 50; Gaziantep'te ilköğretimde 43, ortaöğretimde 41; Şanlıurfa'da ilköğretimde 48, ortaöğretimde 38; Diyarbakır-da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 45'tir. Bu sayı, bu yıl bu illerde bunun altında olmayacak, bundan daha fazla olacaktır. Oysa İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na göre bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 40'ı aşamaz. Kanunları genelgelerle düzeltenler için bunun elbette bir önemi bulunmamaktadır. Bugün 5 yaşındaki çocukları okul sıralarına oturtan, önlerine anaokulu programı koyarak, ilkokullu yapan zihniyet bizim geleceğimizi kuramaz. İkili eğitim yapan okullarda, teneffüsleri 5 dakikaya düşüren idarecilerle, veliye haraç almak için aslan kesilen, ancak okuluna ödenek istemekte, bunun mücadelesini vermekte kuzucuk olan, okul yönetimleriyle yaşanan sorunlarımız aşılamaz.''
Yeni süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetilemez bir kurum haline getirildiğini savunan İnce, ''kararların başka yerlerde alındığını, uygulama sorumluluğunun bakanlık personeline bırakıldığını'' ifade etti. İstanbul Güngören'de hangi okulların imam hatibe dönüştürüleceğine bir belediye başkan yardımcısının karar verdiğini ileri süren İnce, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Okul Müdürleri devre dışı bırakıldığını belirtti.
Cami bahçelerinde imam hatip kayıtları yapıldığını, kişilerin özel telefonlarına konuyla ilgili mesajlar geçildiğini ileri süren İnce,''Güngören İzzet Ünver Lisesi 1972 yılında kurulan ve genel lise olarak hizmet veren bir okul. Okulların açılmasına 3 gün kala hiç kimseye haber vermeden bu dönüşüm yapılıyor. Cumartesi günü ilçe milli eğitim müdürünün de bulunduğu bir toplantıda İzzet Ünver Lisesi Müdürü söz alarak; 'Müdür bey okulumuz İmam Hatip olmuş ama ben bunu cuma namazında camide hocadan öğrendim." diyor. İlçe müdürü, okul müdürüne 'benim de haberim yoktu' diyor. İşte bu komedi, Türkiye'nin eğitim sistemindeki durumu özetlemektedir'' dedi.
Seçmeli dersler
İnce, seçmeli dersler'' uygulamasının ''Türkiye'nin zihinsel bölünmesine hizmet edecek bir uygulama'' olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bakanlığa sormak gerekir, çocuklarımızın önüne koyduğunuz seçmeli derslerde adı geçen bazı dersler için bugüne kadar hiç atama yaptınız mı- Örneğin Astronomi dersi için 10 yıl boyunca atadığınız öğretmen kaçtır- Öğretmeni bulunmayan dersleri seçmeli ders yaparak, çocukları tekli eğitimden kurtarıyorum demek karşısındakileri değil, bizatihi uygulamanın sahibini, bu iddianın sahibini aptal haline getirmektedir. Çünkü bu durum, bir kral çıplak hikayesidir. Seçmeli dersler, seçtirmeli ders olmuştur ve Türkiye'de uzun süre gündemde kalacaktır. Bir başka aldatma ise seçmeli derslerde sınıf mevcutlarından daha az sayıda 10,20,30 kişilik gruplar oluşması halinde, bu gruplara ders vermek için yeni derslikler kullanmak gerekecektir. Ancak okullardaki mevcut dersliklerin tamamı dolu olacağından bu derslerin grup halinde değil, şube düzeyinde seçilmesi gerekecektir.
Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir. 2012-2013 öğretim yılı kindar nesil yetiştirmenin fiilen başlatıldığı öğretim yılı olmuştur. Daha birkaç gün önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile Ders Kitapları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliklerle, mevcut siyasal iktidar Atatürk ve laiklik karşıtı olduğunu bir kez daha tescillemiştir. Artık ders kitapları hazırlanırken, 'Atatürk ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal hukuk devletine uygun olma kriteri' aranmayacak. Daha da ilginci devlet ile hükümet aynılaştırılmıştır. Bunun gereği olarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın görevlerinden biri de hükümet programları doğrultusunda çalışma yapmak olmuştur.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir'' dedi.
İnce, 2012-2013 Öğretim yılının başlaması dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, eğitim yılına sorunlarla başlandığını ifade ederek, bu yılın sorunlarının, önceki yılların sorunlarından önemli ölçüde farklı olduğunu belirtti.
''Bugün yaşanan sorunlar, AKP Hükümeti'nin bilerek, isteyerek ve hatta karşı çıkanlara zor kullandığı, PKK'lı, Laikçi, Ergenekoncu ilan ettiği bir sürecin ürünüdür'' diyen İnce, şunları kaydetti:
''4+4+4 yasasını zorla Meclis'ten geçiren AKP, bu yasanın TBMM Komisyonlarındaki görüntülerini, tutanaklarını, hukuka uygun bulan Anayasa Mahkemesi; eğitimde fırsat eşitliğinden mahrum bıraktığımız her çocuğumuzun geleceğini karartmaktan sorumludurlar. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 30, ortaöğretimde 31 idi. İstanbul'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 38; Ankara'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 33; Bursa'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 36; Ağrı'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 32; Hakkari'de ilköğretimde 38, ortaöğretimde 50; Gaziantep'te ilköğretimde 43, ortaöğretimde 41; Şanlıurfa'da ilköğretimde 48, ortaöğretimde 38; Diyarbakır-da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 45'tir. Bu sayı, bu yıl bu illerde bunun altında olmayacak, bundan daha fazla olacaktır. Oysa İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na göre bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 40'ı aşamaz. Kanunları genelgelerle düzeltenler için bunun elbette bir önemi bulunmamaktadır. Bugün 5 yaşındaki çocukları okul sıralarına oturtan, önlerine anaokulu programı koyarak, ilkokullu yapan zihniyet bizim geleceğimizi kuramaz. İkili eğitim yapan okullarda, teneffüsleri 5 dakikaya düşüren idarecilerle, veliye haraç almak için aslan kesilen, ancak okuluna ödenek istemekte, bunun mücadelesini vermekte kuzucuk olan, okul yönetimleriyle yaşanan sorunlarımız aşılamaz.''
Yeni süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetilemez bir kurum haline getirildiğini savunan İnce, ''kararların başka yerlerde alındığını, uygulama sorumluluğunun bakanlık personeline bırakıldığını'' ifade etti. İstanbul Güngören'de hangi okulların imam hatibe dönüştürüleceğine bir belediye başkan yardımcısının karar verdiğini ileri süren İnce, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Okul Müdürleri devre dışı bırakıldığını belirtti.
Cami bahçelerinde imam hatip kayıtları yapıldığını, kişilerin özel telefonlarına konuyla ilgili mesajlar geçildiğini ileri süren İnce,''Güngören İzzet Ünver Lisesi 1972 yılında kurulan ve genel lise olarak hizmet veren bir okul. Okulların açılmasına 3 gün kala hiç kimseye haber vermeden bu dönüşüm yapılıyor. Cumartesi günü ilçe milli eğitim müdürünün de bulunduğu bir toplantıda İzzet Ünver Lisesi Müdürü söz alarak; 'Müdür bey okulumuz İmam Hatip olmuş ama ben bunu cuma namazında camide hocadan öğrendim." diyor. İlçe müdürü, okul müdürüne 'benim de haberim yoktu' diyor. İşte bu komedi, Türkiye'nin eğitim sistemindeki durumu özetlemektedir'' dedi.
Seçmeli dersler
İnce, seçmeli dersler'' uygulamasının ''Türkiye'nin zihinsel bölünmesine hizmet edecek bir uygulama'' olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bakanlığa sormak gerekir, çocuklarımızın önüne koyduğunuz seçmeli derslerde adı geçen bazı dersler için bugüne kadar hiç atama yaptınız mı- Örneğin Astronomi dersi için 10 yıl boyunca atadığınız öğretmen kaçtır- Öğretmeni bulunmayan dersleri seçmeli ders yaparak, çocukları tekli eğitimden kurtarıyorum demek karşısındakileri değil, bizatihi uygulamanın sahibini, bu iddianın sahibini aptal haline getirmektedir. Çünkü bu durum, bir kral çıplak hikayesidir. Seçmeli dersler, seçtirmeli ders olmuştur ve Türkiye'de uzun süre gündemde kalacaktır. Bir başka aldatma ise seçmeli derslerde sınıf mevcutlarından daha az sayıda 10,20,30 kişilik gruplar oluşması halinde, bu gruplara ders vermek için yeni derslikler kullanmak gerekecektir. Ancak okullardaki mevcut dersliklerin tamamı dolu olacağından bu derslerin grup halinde değil, şube düzeyinde seçilmesi gerekecektir.
Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir. 2012-2013 öğretim yılı kindar nesil yetiştirmenin fiilen başlatıldığı öğretim yılı olmuştur. Daha birkaç gün önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile Ders Kitapları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliklerle, mevcut siyasal iktidar Atatürk ve laiklik karşıtı olduğunu bir kez daha tescillemiştir. Artık ders kitapları hazırlanırken, 'Atatürk ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal hukuk devletine uygun olma kriteri' aranmayacak. Daha da ilginci devlet ile hükümet aynılaştırılmıştır. Bunun gereği olarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın görevlerinden biri de hükümet programları doğrultusunda çalışma yapmak olmuştur.''
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Eylül 2012 17:20
Gösterim: 1749
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı nedeniyle katıldığı törende açıklamalarda bulunuyor
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor. Bu dönemden itibaren artık imam hatip okulları milletin okulları olarak eski parlak günlerine geri dönüyor'' dedi.
Erdoğan, Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde, 2012-2013 eğitim öğretim yılı ve toplu açılış töreninde, bu dönemde eğitimde gerçekleştirilen çok büyük reformların ilk adımlarının atıldığını söyledi.
''Bugün başta Denizli olmak üzere, başta açılışını yaptığımız bu okul olmak üzere Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bugünden itibaren, bu dönemden itibaren artık imam hatip okulları milletin okulları olarak eski parlak günlerine geri dönüyor. 28 Şubat sürecinde milletin bu okullarından korkanlar, ürkenler, milletin bu okullarını adete bir öcü gibi görenler maalesef bu okulların kapılarına kilit vurmuşlardır. İmam hatiplerin orta kısımlarını kapattılar, bununla yetinmediler, lise kısımlarına da talebin azalması için üniversite sınavında katsayı engelini getirdiler. İmam hatiplerin önünü kesebilmek için tüm meslek liselerine, tüm meslek okullarına yani yoksul Anadolu evlatlarının devam ettiği okullarına vebalı muamelesi yaptılar. Bu zulme, bu baskıya, bu antidemokratik uygulamaya 30 Mart tarihinde TBMM'de son verdik. Çıkardığımız yasa ile imam hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılmasını sağladık. Kat sayının ortadan kalkması ile de artık imam hatip okulları tıpkı 28 Şubat öncesinde olduğu gibi sinesinden çıktığı millet tarafından teveccüh gören okullar olarak artık Milli Eğitim sisteminde tekrar yerlerini alıyorlar.
Ne zarar gördünüz imam hatip okullarından da bunları kapattınız- Ne yaptı imam hatipliler size de bunları kapattınız- Terörist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız- Anarşistler yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız- Vatana hizmet aşkıyla yandıkları için mi imam hatip okullarını kapattınız- Ben, evlatlarım, birçok bakan arkadaşlarım imam hatip lisesi mezunları olarak bugün imam hatip okullarına itibarini iade etmenin bahtiyarlığını, bunun tarifsiz heyecanını yaşıyoruz. Bugün yeniden eğitim vermeye başlayan imam hatip okullarının gençlerimize, velilerimize, tüm milletimize hayırlı olmasını cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.''
''Ey ana muhalefet, ey CHP, bu millet size itibar etmiyor''
İktidarlarının eğitim sisteminde büyük reformlar gerçekleştirdiğini, bu reformların bugünden itibaren uygulamaya geçtiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Milli Eğitim'de artık kodlama yapıyoruz. Nedir O- 4+4+4 demiyorum, 444 sistemi diyorum. 444 sistemini getirdik. Bugün de bu sistem start alıyor. İnşallah çok kısa bir sürede de bu sistem yerine oturacak. Sorunsuz şekilde işleyecektir'' dedi.
Bu yıl sistemin ilk yılı olması nedeniyle eksikler ve hatalar olabileceğini, fiziki koşullarda sıkıntılar yaşanabileceğini belirten Erdoğan, ancak hayırseverlerin desteğiyle devlet-millet el ele vererek bu açıkların da kapanacağını söyledi.
Erdoğan, en yakın zamanda 30 öğrencili sınıflara bir an önce kavuşulacağına inandığını da vurguladı.
Okula başlama yaşını 66 aya çektiklerini ve uygulamanın bu yıl ilk kez gerçekleştirileceğini anlatan Erdoğan, ''Aslında çocuklarımız uyum sağlamak amacıyla geçtiğimiz hafta okullara başladılar. Bu haftadan itibaren de onlar için hazırladığımız özel kitaplarla, özel bir müfredatla, oyun ve eğitimi harmanlayan yeni bir sistemle artık eğitimlerini almaya başlayacaklar'' diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında bu yıl ilk kez başlayan seçmeli derslere de değinerek, şunları söyledi:
''İlk etapta 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz seçmeli ders alabilecekler. Fakat, şurası çok önemli. Anamuhalefet partisi bir kampanya başlattı. Nedir bu kampanya- 66 ay ile ilgili bir sıkıntıları var. Gidip hastanelerden rapor alma kampanyası başlattılar. Yani bu raporları almak suretiyle çocuklarımızı okullara başlatmayacaklar. Ne oldu- Yüzde kaç- Normalde daha önceden yüzde 3'tü, şimdi yüzde 4. Kampanyanızın neticesi bu kadar. Ey anamuhalefet, ey CHP, bu millet size itibar etmiyor. Ne yaparsanız yapın bu milletin değerleriyle oynamayın. Bir taraftan geleceksin 'Biz imam hatiplere, meslek liselerine karşı değiliz' diyeceksin, öbür taraftan da gelip 'Bu işin önünü nasıl keseriz' diye Anayasa Mahkemesi'ne gideceksin, kalkıp okulların önünde gösteri yapacaksın. Benim milletim bunu yutmuyor. Böyle yaptıkça daha da eriyeceksiniz.
Velilerimizin talep etmeleri halinde en az 10 öğrencinin olması durumunda tüm okullarımızda, düz okulları kastediyorum, bundan böyle Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi dersleri yani Peygamber Efendimizin hayatı da haftada 8 saat olarak seçmeli alınabilecek.''
Erdoğan, sadece Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi değil okuma, becerileri, yazarlık ve yazma becerileri, yaşayan dil ve lehçeler ile drama gibi birçok dersin de velilerin isteği halinde seçmeli olarak okutulacağını bildirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı nedeniyle katıldığı törende açıklamalarda bulunuyor
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor. Bu dönemden itibaren artık imam hatip okulları milletin okulları olarak eski parlak günlerine geri dönüyor'' dedi.
Erdoğan, Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde, 2012-2013 eğitim öğretim yılı ve toplu açılış töreninde, bu dönemde eğitimde gerçekleştirilen çok büyük reformların ilk adımlarının atıldığını söyledi.
''Bugün başta Denizli olmak üzere, başta açılışını yaptığımız bu okul olmak üzere Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bugünden itibaren, bu dönemden itibaren artık imam hatip okulları milletin okulları olarak eski parlak günlerine geri dönüyor. 28 Şubat sürecinde milletin bu okullarından korkanlar, ürkenler, milletin bu okullarını adete bir öcü gibi görenler maalesef bu okulların kapılarına kilit vurmuşlardır. İmam hatiplerin orta kısımlarını kapattılar, bununla yetinmediler, lise kısımlarına da talebin azalması için üniversite sınavında katsayı engelini getirdiler. İmam hatiplerin önünü kesebilmek için tüm meslek liselerine, tüm meslek okullarına yani yoksul Anadolu evlatlarının devam ettiği okullarına vebalı muamelesi yaptılar. Bu zulme, bu baskıya, bu antidemokratik uygulamaya 30 Mart tarihinde TBMM'de son verdik. Çıkardığımız yasa ile imam hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılmasını sağladık. Kat sayının ortadan kalkması ile de artık imam hatip okulları tıpkı 28 Şubat öncesinde olduğu gibi sinesinden çıktığı millet tarafından teveccüh gören okullar olarak artık Milli Eğitim sisteminde tekrar yerlerini alıyorlar.
Ne zarar gördünüz imam hatip okullarından da bunları kapattınız- Ne yaptı imam hatipliler size de bunları kapattınız- Terörist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız- Anarşistler yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız- Vatana hizmet aşkıyla yandıkları için mi imam hatip okullarını kapattınız- Ben, evlatlarım, birçok bakan arkadaşlarım imam hatip lisesi mezunları olarak bugün imam hatip okullarına itibarini iade etmenin bahtiyarlığını, bunun tarifsiz heyecanını yaşıyoruz. Bugün yeniden eğitim vermeye başlayan imam hatip okullarının gençlerimize, velilerimize, tüm milletimize hayırlı olmasını cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.''
''Ey ana muhalefet, ey CHP, bu millet size itibar etmiyor''
İktidarlarının eğitim sisteminde büyük reformlar gerçekleştirdiğini, bu reformların bugünden itibaren uygulamaya geçtiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Milli Eğitim'de artık kodlama yapıyoruz. Nedir O- 4+4+4 demiyorum, 444 sistemi diyorum. 444 sistemini getirdik. Bugün de bu sistem start alıyor. İnşallah çok kısa bir sürede de bu sistem yerine oturacak. Sorunsuz şekilde işleyecektir'' dedi.
Bu yıl sistemin ilk yılı olması nedeniyle eksikler ve hatalar olabileceğini, fiziki koşullarda sıkıntılar yaşanabileceğini belirten Erdoğan, ancak hayırseverlerin desteğiyle devlet-millet el ele vererek bu açıkların da kapanacağını söyledi.
Erdoğan, en yakın zamanda 30 öğrencili sınıflara bir an önce kavuşulacağına inandığını da vurguladı.
Okula başlama yaşını 66 aya çektiklerini ve uygulamanın bu yıl ilk kez gerçekleştirileceğini anlatan Erdoğan, ''Aslında çocuklarımız uyum sağlamak amacıyla geçtiğimiz hafta okullara başladılar. Bu haftadan itibaren de onlar için hazırladığımız özel kitaplarla, özel bir müfredatla, oyun ve eğitimi harmanlayan yeni bir sistemle artık eğitimlerini almaya başlayacaklar'' diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında bu yıl ilk kez başlayan seçmeli derslere de değinerek, şunları söyledi:
''İlk etapta 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz seçmeli ders alabilecekler. Fakat, şurası çok önemli. Anamuhalefet partisi bir kampanya başlattı. Nedir bu kampanya- 66 ay ile ilgili bir sıkıntıları var. Gidip hastanelerden rapor alma kampanyası başlattılar. Yani bu raporları almak suretiyle çocuklarımızı okullara başlatmayacaklar. Ne oldu- Yüzde kaç- Normalde daha önceden yüzde 3'tü, şimdi yüzde 4. Kampanyanızın neticesi bu kadar. Ey anamuhalefet, ey CHP, bu millet size itibar etmiyor. Ne yaparsanız yapın bu milletin değerleriyle oynamayın. Bir taraftan geleceksin 'Biz imam hatiplere, meslek liselerine karşı değiliz' diyeceksin, öbür taraftan da gelip 'Bu işin önünü nasıl keseriz' diye Anayasa Mahkemesi'ne gideceksin, kalkıp okulların önünde gösteri yapacaksın. Benim milletim bunu yutmuyor. Böyle yaptıkça daha da eriyeceksiniz.
Velilerimizin talep etmeleri halinde en az 10 öğrencinin olması durumunda tüm okullarımızda, düz okulları kastediyorum, bundan böyle Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi dersleri yani Peygamber Efendimizin hayatı da haftada 8 saat olarak seçmeli alınabilecek.''
Erdoğan, sadece Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi değil okuma, becerileri, yazarlık ve yazma becerileri, yaşayan dil ve lehçeler ile drama gibi birçok dersin de velilerin isteği halinde seçmeli olarak okutulacağını bildirdi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Eylül 2012 14:16
Gösterim: 3128
Muammer Yıldız: Yeni eğitim yılı sorunlarla başlamadı
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim yılının tartışıldığı gibi sorunlarla başlamadığını belirterek, “Okullarımızı yeni sisteme hazırladık, ders kitapları ve altyapısı ile hazırız” diye konuştu.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim öğretim yılını Üsküdar’da bulunan Saffet Çebi İlkokulu’nda gerçekleştirdi. Açılışta okulun öğrencilerinden Aylin Erdem, Atatürk Gülümsedi Öğretmenim şiirini okudu.
Daha sonra Muammer Yıldız bir konuşma yaptı. Yıldız, konuşmasında 4+4+4 sisteminin reform niteliği taşıdığını belirterek, eğitim sisteminin daha demokratik bir hal aldığını vurguladı. Okul yapılarının ve müfredatın da değiştiğini anlatan Yıldız şunları söyledi:
“Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde zorunlu eğitim 11,5-12 yıldır. Türkiye de artık bu standartlara ulaştı. Okullarımızı yeni sisteme hazırladık, ders kitapları alt yapısı ile hazırız. İstanbul’da 4 bin 900 derslik var. Açılan derslikler birinci sınıfların lehine kullanıldı. Okul sayısında ve derslik sayısında artış var, eğitime hazırız bunu herkes böyle bilsin. Yeni eğitim yılı tartışıldığı gibi sorunlarla başlamadı. ”
Aileler seçmeli derslere karışmasın
Okullar Hayat Olsun projesi ile okulların halka açıldığını da belirten Yıldız, “Okullar mahallenin merkezi oluyor, kütüphaneler dijital hale geliyor. Saffet Çebi İlkokulu’nda da dijital kütüphaneden tüm semt sakinleri faydalanabiliyor. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Yapılması gerekenler en iyi seviyede yapıldı. Öğretmenlik bir özveri mesleği ama bütün her şey sevgiyle verilmeli, ancak bu şekilde başarılı oluruz” diye konuştu.
Konuşmasında seçmeli derslere de değinen İstanbul Milli Eğitim Müdürü, “Veliler seçmeli derslere karışmasınlar, çocuklar istediklerini seçsinler” dedi.
Geçen yıl 3 birinci sınıf şubesi olan Saffet Çebi İlkokulu’nda bu yıl birinci sınıf sayısı 4’e, öğrenci sayısı da 140’a çıktı. Toplam öğrenci sayısı ise 1034 oldu. Ders saatleri açısından şanslı okullardan olan Saffet Çebi İlkokulu’nda ilk ders zili sabah saat 09.00’da çalıyor. Derslerin bitiş saati ise 15.00. Okulun içinde zenginleştirilmiş kütüphane ve zeka oyunları odası bulunuyor. Bütün birinci sınıflar zeka oyunları dersi alıyor, bu ders kapsamında oynadıkları oyunlar arasında mangala da bulunuyor.
Okul yaşının öne çekilmesinden memnunum
64 aylık Ali Sinan Karataş ve Fatmanur Karataş adlı ikizlerin annesi Ayşe Karataş (38), çocuklarının iki yıl kreşe gittiğini belirterek şunları söyledi: “İki yıl kreşe gönderdim çocuklarımı. Yani okumaya aslında 3,5 yaşında başladılar. Anaokulu eğitimi aldıkları için zorlanmadılar okulda. Okula başlama yaşının öne çekilmesinden memnununm” dedi.
Hala ağlıyor
66 aylık oğlu Hakan Karakaya’nın annesi Şermin Karakaya (28) ise, “Okula uyumları kolaylaşsın diye bir hafta önce başladılar ama oğlum hala okula giderken ağlıyor. Beni yanında istiyor. Bilgi açısından her şeyi öğrendi zamanla da alışacak. Okula erken başlaması bence iyi oldu ama çocuğum benimle aynı fikirde değil” diye konuştu.
Öğretmen hangi biriyle uğraşsın
Esenyurt’ta bulunan İbrahim Özaydın İlkokulu’nun ise 14 birinci sınıf şubesi var. Sınıflar listede 72 kişi gözükse de öğretmenler bu rakamın önümüzdeki haftalarda 80-85’lere çıkacağını belirtiyor. Sınıfta 61 aydan 72 aylığa kadar öğrenci bulunuyor. Öğretmenler, sınıf mevcudu 85’lere çıktığı taktirde çocukların sırada 4’erli oturacağını söylüyor. İsmini vermek istemeyen bir veli: “80 kişilik sınıfta eğitim mi olur? 4 kişilik sırada oturan bir çocuk nasıl yazı yazabilir, öğretmen hangi biriyle uğraşsın. Bizi görsünler, şartlarımızı iyileştirsinler, geleceğimiz bu çocuklara emanet” dedi.(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Muammer Yıldız: Yeni eğitim yılı sorunlarla başlamadı
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim yılının tartışıldığı gibi sorunlarla başlamadığını belirterek, “Okullarımızı yeni sisteme hazırladık, ders kitapları ve altyapısı ile hazırız” diye konuştu.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, yeni eğitim öğretim yılını Üsküdar’da bulunan Saffet Çebi İlkokulu’nda gerçekleştirdi. Açılışta okulun öğrencilerinden Aylin Erdem, Atatürk Gülümsedi Öğretmenim şiirini okudu.
Daha sonra Muammer Yıldız bir konuşma yaptı. Yıldız, konuşmasında 4+4+4 sisteminin reform niteliği taşıdığını belirterek, eğitim sisteminin daha demokratik bir hal aldığını vurguladı. Okul yapılarının ve müfredatın da değiştiğini anlatan Yıldız şunları söyledi:
“Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde zorunlu eğitim 11,5-12 yıldır. Türkiye de artık bu standartlara ulaştı. Okullarımızı yeni sisteme hazırladık, ders kitapları alt yapısı ile hazırız. İstanbul’da 4 bin 900 derslik var. Açılan derslikler birinci sınıfların lehine kullanıldı. Okul sayısında ve derslik sayısında artış var, eğitime hazırız bunu herkes böyle bilsin. Yeni eğitim yılı tartışıldığı gibi sorunlarla başlamadı. ”
Aileler seçmeli derslere karışmasın
Okullar Hayat Olsun projesi ile okulların halka açıldığını da belirten Yıldız, “Okullar mahallenin merkezi oluyor, kütüphaneler dijital hale geliyor. Saffet Çebi İlkokulu’nda da dijital kütüphaneden tüm semt sakinleri faydalanabiliyor. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Yapılması gerekenler en iyi seviyede yapıldı. Öğretmenlik bir özveri mesleği ama bütün her şey sevgiyle verilmeli, ancak bu şekilde başarılı oluruz” diye konuştu.
Konuşmasında seçmeli derslere de değinen İstanbul Milli Eğitim Müdürü, “Veliler seçmeli derslere karışmasınlar, çocuklar istediklerini seçsinler” dedi.
Geçen yıl 3 birinci sınıf şubesi olan Saffet Çebi İlkokulu’nda bu yıl birinci sınıf sayısı 4’e, öğrenci sayısı da 140’a çıktı. Toplam öğrenci sayısı ise 1034 oldu. Ders saatleri açısından şanslı okullardan olan Saffet Çebi İlkokulu’nda ilk ders zili sabah saat 09.00’da çalıyor. Derslerin bitiş saati ise 15.00. Okulun içinde zenginleştirilmiş kütüphane ve zeka oyunları odası bulunuyor. Bütün birinci sınıflar zeka oyunları dersi alıyor, bu ders kapsamında oynadıkları oyunlar arasında mangala da bulunuyor.
Okul yaşının öne çekilmesinden memnunum
64 aylık Ali Sinan Karataş ve Fatmanur Karataş adlı ikizlerin annesi Ayşe Karataş (38), çocuklarının iki yıl kreşe gittiğini belirterek şunları söyledi: “İki yıl kreşe gönderdim çocuklarımı. Yani okumaya aslında 3,5 yaşında başladılar. Anaokulu eğitimi aldıkları için zorlanmadılar okulda. Okula başlama yaşının öne çekilmesinden memnununm” dedi.
Hala ağlıyor
66 aylık oğlu Hakan Karakaya’nın annesi Şermin Karakaya (28) ise, “Okula uyumları kolaylaşsın diye bir hafta önce başladılar ama oğlum hala okula giderken ağlıyor. Beni yanında istiyor. Bilgi açısından her şeyi öğrendi zamanla da alışacak. Okula erken başlaması bence iyi oldu ama çocuğum benimle aynı fikirde değil” diye konuştu.
Öğretmen hangi biriyle uğraşsın
Esenyurt’ta bulunan İbrahim Özaydın İlkokulu’nun ise 14 birinci sınıf şubesi var. Sınıflar listede 72 kişi gözükse de öğretmenler bu rakamın önümüzdeki haftalarda 80-85’lere çıkacağını belirtiyor. Sınıfta 61 aydan 72 aylığa kadar öğrenci bulunuyor. Öğretmenler, sınıf mevcudu 85’lere çıktığı taktirde çocukların sırada 4’erli oturacağını söylüyor. İsmini vermek istemeyen bir veli: “80 kişilik sınıfta eğitim mi olur? 4 kişilik sırada oturan bir çocuk nasıl yazı yazabilir, öğretmen hangi biriyle uğraşsın. Bizi görsünler, şartlarımızı iyileştirsinler, geleceğimiz bu çocuklara emanet” dedi.(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Eylül 2012 14:12
Gösterim: 1842
4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili tartışmalar sürerken, bazı öğrencilerin türbanla dersbaşı yapmaları dikkat çekti.
Üç aylık yaz tatilinin ardından yaklaşık 17 milyon öğrenci ve 800 bin öğretmen için ders zili bugün çaldı.
Anadolu Ajansı'nın Türkiye'nin çeşitli illerinden çektiği fotoğraflarda Adana'daki Fazilet Kibritoğlu İmam Hatip Ortaokulu'nda okul sıralarında oturan türbanlı öğrenciler dikkatten kaçmadı.(cnntürk)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili tartışmalar sürerken, bazı öğrencilerin türbanla dersbaşı yapmaları dikkat çekti.
Üç aylık yaz tatilinin ardından yaklaşık 17 milyon öğrenci ve 800 bin öğretmen için ders zili bugün çaldı.
Anadolu Ajansı'nın Türkiye'nin çeşitli illerinden çektiği fotoğraflarda Adana'daki Fazilet Kibritoğlu İmam Hatip Ortaokulu'nda okul sıralarında oturan türbanlı öğrenciler dikkatten kaçmadı.(cnntürk)
Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Eylül 2012 13:42
Gösterim: 2624