Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), "okul dışı eğitim seçenekleri" vurgusu yapılan Anayasa Mahkemesi kararının ardından sisteme yeni dahil ettiği özel öğretim kursu için 856 kurum başvurdu.
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, yaptığı açıklamada, özel okula dönüşüm programına, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sayısı 3 bin 530 olan dershanelerden 2 bin 536'sının başvurduğunu, bunlardan bin 463'ünün dönüşüm işlemlerinin tamamlandığını belirtti.
Anayasa Mahkemesinin 13 Temmuz 2015'teki kısmi iptal kararı sonrasında yeni bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yelkenci, buna ilişkin yönetmelik değişikliğinin de yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Yönetmeliği, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında üzerinde durduğu "okul dışı eğitim seçenekleri" vurgusunu merkeze alarak düzenlediklerini anlatan Yelkenci, bu kapsamda "özel öğretim kursu" adında yeni bir kurum tanımladıklarını söyledi.
Anayasa Mahkemesinin 12 yaş sınırını kaldırmasıyla etüt eğitim merkezlerinin, ilkokul ve ortaokullara yönelik bir kurum haline geldiğine işaret eden Yelkenci, bu süreçte etüt eğitim merkezleri, özel öğretim kursları ve temel liselerin öğrencilere destek olacağını kaydetti.
- Özel öğretim kursuna başvuru rakamları
Yelkenci, sisteme yeni dahil edilen özel öğretim kurslarının yönetmelik ve yönergede tanımlamalarının yapıldığını, çerçeve programın da Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylandığını ifade etti.
Bu kapsamda, özel öğretim kurslarına başvuru ve onay işlemlerinin, mevzuat düzenlemesine uygun sürdüğünü vurgulayan Yelkenci, "Bu sistemin sağlıklı zeminde yürütülmesini sağlayacağız. Dershaneler gibi kontrolsüz kurumlar sistemde artık olmayacak" dedi.
Özel öğretim kursları için başvuran kurum sayısının 856 olduğunu kaydeden Yelkenci, "Bugüne kadar özel öğretim kursu olmak için başvuru yapan 856 kurumdan 683'ünün programı onaylandı, 173'ünün programı düzeltmeler yapılmak üzere iade edildi. Şimdiye kadar 229 özel öğretim kursu açıldı" bilgisini paylaştı.
Yelkenci, 1 Eylül 2015'e kadar özel okula dönüşen bin 463 kurumdan bin 221'inin temel lise olduğunu belirtti.
Temel liselere, mezunlara kurs verme imkanı da sağladıklarına dikkati çeken Yelkenci, böylece okul dışı eğitim seçeneklerinin çok daha çeşitli hale geldiğini bildirdi.
Ömer Faruk Yelkenci, 700 temel lisenin, mezunları için özel öğretim kursu onayı aldığını söyledi. Eksikliklerini tamamlayarak yeniden başvuran 174 temel lisenin de hazırladıkları programları bakanlığa gönderdiğini dile getiren Yelkenci, bu programların inceleme aşamasında olduğunu sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), "okul dışı eğitim seçenekleri" vurgusu yapılan Anayasa Mahkemesi kararının ardından sisteme yeni dahil ettiği özel öğretim kursu için 856 kurum başvurdu.
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, yaptığı açıklamada, özel okula dönüşüm programına, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sayısı 3 bin 530 olan dershanelerden 2 bin 536'sının başvurduğunu, bunlardan bin 463'ünün dönüşüm işlemlerinin tamamlandığını belirtti.
Anayasa Mahkemesinin 13 Temmuz 2015'teki kısmi iptal kararı sonrasında yeni bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yelkenci, buna ilişkin yönetmelik değişikliğinin de yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Yönetmeliği, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında üzerinde durduğu "okul dışı eğitim seçenekleri" vurgusunu merkeze alarak düzenlediklerini anlatan Yelkenci, bu kapsamda "özel öğretim kursu" adında yeni bir kurum tanımladıklarını söyledi.
Anayasa Mahkemesinin 12 yaş sınırını kaldırmasıyla etüt eğitim merkezlerinin, ilkokul ve ortaokullara yönelik bir kurum haline geldiğine işaret eden Yelkenci, bu süreçte etüt eğitim merkezleri, özel öğretim kursları ve temel liselerin öğrencilere destek olacağını kaydetti.
- Özel öğretim kursuna başvuru rakamları
Yelkenci, sisteme yeni dahil edilen özel öğretim kurslarının yönetmelik ve yönergede tanımlamalarının yapıldığını, çerçeve programın da Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylandığını ifade etti.
Bu kapsamda, özel öğretim kurslarına başvuru ve onay işlemlerinin, mevzuat düzenlemesine uygun sürdüğünü vurgulayan Yelkenci, "Bu sistemin sağlıklı zeminde yürütülmesini sağlayacağız. Dershaneler gibi kontrolsüz kurumlar sistemde artık olmayacak" dedi.
Özel öğretim kursları için başvuran kurum sayısının 856 olduğunu kaydeden Yelkenci, "Bugüne kadar özel öğretim kursu olmak için başvuru yapan 856 kurumdan 683'ünün programı onaylandı, 173'ünün programı düzeltmeler yapılmak üzere iade edildi. Şimdiye kadar 229 özel öğretim kursu açıldı" bilgisini paylaştı.
Yelkenci, 1 Eylül 2015'e kadar özel okula dönüşen bin 463 kurumdan bin 221'inin temel lise olduğunu belirtti.
Temel liselere, mezunlara kurs verme imkanı da sağladıklarına dikkati çeken Yelkenci, böylece okul dışı eğitim seçeneklerinin çok daha çeşitli hale geldiğini bildirdi.
Ömer Faruk Yelkenci, 700 temel lisenin, mezunları için özel öğretim kursu onayı aldığını söyledi. Eksikliklerini tamamlayarak yeniden başvuran 174 temel lisenin de hazırladıkları programları bakanlığa gönderdiğini dile getiren Yelkenci, bu programların inceleme aşamasında olduğunu sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 09 Ocak 2016 11:32
Gösterim: 2002
Milli Eğitim Bakanlığına 12 bin 500 öğretmen kadrosu ihdas edilmesi ile er ve erbaş harçlıklarının artırılmasını da içeren kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasın Dair Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kanuna göre, er, erbaş, Kıbrıs'a giden askerler ile askeri öğrencilerin harçlıkları artırılıyor.
Er ve erbaşlar ile Kıbrıs'a giden askerlerin harçlıklarının hesaplanmasında esas alınan gösterge rakamlarının yüzde 100 artırılmasını öngören düzenlemeye göre 38 TL alan erler 76 TL, 43 TL alan onbaşılar 86 TL, 49 TL alan çavuşlar 97 TL alacak.
Askeri öğrencilerin harçlıkları da artırılacak. Askeri öğrencilerin harçlıklarının hesaplanmasında, "teğmen rütbesinin birinci kademe brüt aylığı" yerine, "6528 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar" esas alınacak.
2003 öncesi ve sonrası göreve başlayan astsubayların başlangıç derece kademeleri ile eğitim seviyelerine bağlı olarak yapılan intibak işlemlerinde paralellik sağlanıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) sözleşmeli olarak istihdam edilen erbaş ve erlerin brüt asgari ücret esas alınarak belirlenen maaşları, subay, astsubay ve uzman erbaşlar dahil TSK'daki kamu görevlileri gibi memur aylık katsayısı esas alınarak belirlenecek.
Kanuna göre, devlet üniversitelerindeki öğretim üyelerinde emeklilik yaşının 72 olmasına yönelik düzenleme 1 yıl uzatılarak, 31 Aralık 2016'ya kadar geçerli olacak.
Hazine'ye veya DSİ'ye ait deniz, iç sular ve karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde veya su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanlarıyla deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kira teknik şartları, süreleri ve yıllık bedellerinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenme süresi 1 Ocak 2017'ye kadar uzatılacak.
Vakıflar, burs vermek için 31 Aralık 2016'ya kadar bağış alabilecek.
Kamu İhale Kanunu'nun, hizmet alımlarında ihale öncesi ilgili kurumlardan uygun görüş alınması ve personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarıyla ilgili sözleşmelerin uygulanması sürecinde yer alan görevlilerin sorumlulukları ve bunlar hakkındaki idari yaptırımları düzenleyen maddesinin ilgili fıkrasının bu yıl sonunda dolacak olan yürürlük tarihi, 30 Haziran 2016'ya kadar uzatılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'na 12 bin 500 öğretmen kadrosu ihdas edilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığına 12 bin 500 öğretmen kadrosu ihdas edilmesi ile er ve erbaş harçlıklarının artırılmasını da içeren kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasın Dair Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kanuna göre, er, erbaş, Kıbrıs'a giden askerler ile askeri öğrencilerin harçlıkları artırılıyor.
Er ve erbaşlar ile Kıbrıs'a giden askerlerin harçlıklarının hesaplanmasında esas alınan gösterge rakamlarının yüzde 100 artırılmasını öngören düzenlemeye göre 38 TL alan erler 76 TL, 43 TL alan onbaşılar 86 TL, 49 TL alan çavuşlar 97 TL alacak.
Askeri öğrencilerin harçlıkları da artırılacak. Askeri öğrencilerin harçlıklarının hesaplanmasında, "teğmen rütbesinin birinci kademe brüt aylığı" yerine, "6528 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar" esas alınacak.
2003 öncesi ve sonrası göreve başlayan astsubayların başlangıç derece kademeleri ile eğitim seviyelerine bağlı olarak yapılan intibak işlemlerinde paralellik sağlanıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) sözleşmeli olarak istihdam edilen erbaş ve erlerin brüt asgari ücret esas alınarak belirlenen maaşları, subay, astsubay ve uzman erbaşlar dahil TSK'daki kamu görevlileri gibi memur aylık katsayısı esas alınarak belirlenecek.
Kanuna göre, devlet üniversitelerindeki öğretim üyelerinde emeklilik yaşının 72 olmasına yönelik düzenleme 1 yıl uzatılarak, 31 Aralık 2016'ya kadar geçerli olacak.
Hazine'ye veya DSİ'ye ait deniz, iç sular ve karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde veya su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanlarıyla deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kira teknik şartları, süreleri ve yıllık bedellerinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenme süresi 1 Ocak 2017'ye kadar uzatılacak.
Vakıflar, burs vermek için 31 Aralık 2016'ya kadar bağış alabilecek.
Kamu İhale Kanunu'nun, hizmet alımlarında ihale öncesi ilgili kurumlardan uygun görüş alınması ve personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarıyla ilgili sözleşmelerin uygulanması sürecinde yer alan görevlilerin sorumlulukları ve bunlar hakkındaki idari yaptırımları düzenleyen maddesinin ilgili fıkrasının bu yıl sonunda dolacak olan yürürlük tarihi, 30 Haziran 2016'ya kadar uzatılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'na 12 bin 500 öğretmen kadrosu ihdas edilecek.
Son Güncelleme: Cumartesi, 09 Ocak 2016 11:26
Gösterim: 1678
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işitme engellilerle birebir iletişim kurmak amacıyla işaret dili eğitimi alıyor. Ramazanoğlu, "İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm" dedi.
Toplumdaki engellilerin önemli bir kısmını işitme engellilerin oluşturması, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmek için işaret dili öğrenmenin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işaret dili eğitimi aldığını belirterek lisan öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.
"Bir lisan, bir insan" deyişini hatırlatan Ramazanoğlu, ne kadar çok dil bilinirse o kadar çok insanla, farklı kültürlerle irtibata geçilebildiğini, bu şekilde ilişkilerin zenginleştiğini dile getirdi.
İşaret diliyle iletişim kuran bir engelli grubu bulunduğunu anlatan Ramazanoğlu, Bakanlık bünyesinde de engellilerle ilgili bütün yaşamsal destekleri verdiklerini söyledi.
Bakanlıkta işaret dili kursu verenlerden ders almaya başladığını aktaran Ramazanoğlu, şöyle devam etti:
"Zaman zaman ben de işitme engellilerle karşılaşıyorum. Anlamsız birtakım işaretlerle anlaşmaya çalışmaktansa karşımdakinin bana ne dediğini bilmek, ben de derdimi anlatmak için işaret dilini öğrenmek istedim. İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm."
Ramazanoğlu, toplumda işaret dilini kullanan kişilere yardımcı olabilen insanların bulunmadığına dikkati çekerek "En kısa zamanda, ilk Bakanlar Kurulu'nda, kabinedeki işaret dili öğrenmek isteyen arkadaşlarıma teklifte bulunacağım. Öğrenmek isteyenlere Bakanlığımızdaki arkadaşlarımızın özel ders verebileceğini söyleyeceğim" diye konuştu.
Bakan Ramazanoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da işaret dili bildiğine işaret etti.
- "Hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz"
Engellilerin yaşam standartlarını artırmak için önemli düzenlemeler yaptıklarını belirten Ramazanoğlu, bu dönemde engellileri istihdama yöneltme ve hayat konforlarını artırma çalışmalarının olacağını söyledi.
Ramazanoğlu, "Engelsiz yaşam evleri yapacağız. Engelli vatandaşlar, bu evlerde günübirlik veya birkaç günlüğüne kalabilecekler. Aileler de sosyal hayatta daha fazla olabilecekler. Engelli vatandaşlarımızın evin değil hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu.
- "İşaret dili kullananlarla iletişim halinde olunmalı"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işaret dili tercümanı Oya Tanyeli ise işaret dilinin öğrenilmesinin faydalı olduğunu belirterek "Neden insanlar İngilizce, Almanca öğreniyorlarsa işaret dilini de bunun için öğrenilmeli çünkü bu bir kültürün anlatımı. Bu, bir grup insanın kullandığı kendine ait bir ana dil. O insanlarla iletişim kurmak istiyorsak bu dili bilmek durumundayız."
Hiçbir dilin birkaç saat içinde öğrenilemeyeceğine ve doğru insanlardan eğitim alınması gerektiğine işaret eden Tanyeli, işaret dili kullananlarla da iletişim halinde olunmasının öneme değindi.
Tanyeli, işaret dili öğrenmek isteyenler için Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları olduğunu aktardı.
Bakan Ramazanoğlu'na bir süredir ders verdiğini anlatan Tanyeli, "Bakanımız, bu konuda çok hevesli ve yetenekli. Bundan sonra da çok iyi devam edeceğine inanıyorum" dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işitme engellilerle birebir iletişim kurmak amacıyla işaret dili eğitimi alıyor. Ramazanoğlu, "İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm" dedi.
Toplumdaki engellilerin önemli bir kısmını işitme engellilerin oluşturması, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmek için işaret dili öğrenmenin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işaret dili eğitimi aldığını belirterek lisan öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.
"Bir lisan, bir insan" deyişini hatırlatan Ramazanoğlu, ne kadar çok dil bilinirse o kadar çok insanla, farklı kültürlerle irtibata geçilebildiğini, bu şekilde ilişkilerin zenginleştiğini dile getirdi.
İşaret diliyle iletişim kuran bir engelli grubu bulunduğunu anlatan Ramazanoğlu, Bakanlık bünyesinde de engellilerle ilgili bütün yaşamsal destekleri verdiklerini söyledi.
Bakanlıkta işaret dili kursu verenlerden ders almaya başladığını aktaran Ramazanoğlu, şöyle devam etti:
"Zaman zaman ben de işitme engellilerle karşılaşıyorum. Anlamsız birtakım işaretlerle anlaşmaya çalışmaktansa karşımdakinin bana ne dediğini bilmek, ben de derdimi anlatmak için işaret dilini öğrenmek istedim. İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm."
Ramazanoğlu, toplumda işaret dilini kullanan kişilere yardımcı olabilen insanların bulunmadığına dikkati çekerek "En kısa zamanda, ilk Bakanlar Kurulu'nda, kabinedeki işaret dili öğrenmek isteyen arkadaşlarıma teklifte bulunacağım. Öğrenmek isteyenlere Bakanlığımızdaki arkadaşlarımızın özel ders verebileceğini söyleyeceğim" diye konuştu.
Bakan Ramazanoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da işaret dili bildiğine işaret etti.
- "Hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz"
Engellilerin yaşam standartlarını artırmak için önemli düzenlemeler yaptıklarını belirten Ramazanoğlu, bu dönemde engellileri istihdama yöneltme ve hayat konforlarını artırma çalışmalarının olacağını söyledi.
Ramazanoğlu, "Engelsiz yaşam evleri yapacağız. Engelli vatandaşlar, bu evlerde günübirlik veya birkaç günlüğüne kalabilecekler. Aileler de sosyal hayatta daha fazla olabilecekler. Engelli vatandaşlarımızın evin değil hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu.
- "İşaret dili kullananlarla iletişim halinde olunmalı"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işaret dili tercümanı Oya Tanyeli ise işaret dilinin öğrenilmesinin faydalı olduğunu belirterek "Neden insanlar İngilizce, Almanca öğreniyorlarsa işaret dilini de bunun için öğrenilmeli çünkü bu bir kültürün anlatımı. Bu, bir grup insanın kullandığı kendine ait bir ana dil. O insanlarla iletişim kurmak istiyorsak bu dili bilmek durumundayız."
Hiçbir dilin birkaç saat içinde öğrenilemeyeceğine ve doğru insanlardan eğitim alınması gerektiğine işaret eden Tanyeli, işaret dili kullananlarla da iletişim halinde olunmasının öneme değindi.
Tanyeli, işaret dili öğrenmek isteyenler için Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları olduğunu aktardı.
Bakan Ramazanoğlu'na bir süredir ders verdiğini anlatan Tanyeli, "Bakanımız, bu konuda çok hevesli ve yetenekli. Bundan sonra da çok iyi devam edeceğine inanıyorum" dedi.
Son Güncelleme: Cuma, 08 Ocak 2016 11:43
Gösterim: 1111
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2016 mali yılı itibarıyla tüm resmi pansiyonlu okullarda, elektronik bütçe (e-Bütçe) uygulamasına geçti.
MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan uygulamanın iş ve işlemleri büyük ölçüde hızlandırırken, şeffaf bir bütçeleme sistemini de ortaya koyduğu bildirildi.
e-Bütçe ile pansiyon gelir gider cetveli hazırlama ile ilgili bütün iş ve işlemler, elektronik ortama aktarılarak okulların ve Bakanlığın iş yükü hafifletildi.
Bu kapsamda, e-Bütçe, e-Pansiyonda kayıtlı bulunan öğrenci sayısı baz alınarak gerçekleştiriliyor. e-Bütçe’nin kullanımı ile temizlik, ulaştırma, jeneratör, revir-ecza, yangından korunma ve idari giderler, öğrenci başına belirlenen katsayı ve sabitlere göre belirlenmeye başladı. Bu kapsamda, ülke genelindeki tüm pansiyonlarda harcama kalemleri standarda bağlandı.
- Yeni sistem, bölgeler arası karşılaştırma yapma imkanı sağlıyor
Yakıt, elektrik ve su giderleri, gelir gider cetvelinden çıkarıldı. Pansiyonların elektronik ortamda fatura girişlerini yapıp ödeneklerini alabileceği bir sistem kullanılarak bağımsız aboneliği olan pansiyonların yakıt, elektrik ve su giderlerinin ne kadar tuttuğu tam olarak bilinebilir hale geldi.
Dolayısıyla öğrenci başına düşen yakıt, elektrik ve su tüketim miktarlarını hesaplama, bölgeler arası karşılaştırma yapma, tüketimi farklılık gösteren pansiyonları belirleme ve müdahale etme imkanı sağlandı.
e-Bütçe işlemleri ile şeffaf ve hızlı bir gelir gider cetveli hazırlama süreci başlatıldı. Öğrenci sayısına göre ödenek gönderildiğinden pansiyonlar arasındaki gelir dağılımı, tüm Türkiye'de adaletli bir şekilde yapılıyor.
Gelir gider cetvelinin elektronik ortamda hazırlanması ile pansiyonların yönetimini kolaylaştırma anlamında aşama kaydedildi. Raporlama ekranlarının kullanıma sunulmasıyla, pansiyonlar ile ilgili mali bilgilere ve tüketime yönelik istatistiki verilere erişme ve analiz yapma imkanı oluştu.
e-Bütçe uygulamasıyla uygulayıcıdan kaynaklanması muhtemel görünen hatalar da daha kolay şekilde ortadan kaldırılmış olacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2016 mali yılı itibarıyla tüm resmi pansiyonlu okullarda, elektronik bütçe (e-Bütçe) uygulamasına geçti.
MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan uygulamanın iş ve işlemleri büyük ölçüde hızlandırırken, şeffaf bir bütçeleme sistemini de ortaya koyduğu bildirildi.
e-Bütçe ile pansiyon gelir gider cetveli hazırlama ile ilgili bütün iş ve işlemler, elektronik ortama aktarılarak okulların ve Bakanlığın iş yükü hafifletildi.
Bu kapsamda, e-Bütçe, e-Pansiyonda kayıtlı bulunan öğrenci sayısı baz alınarak gerçekleştiriliyor. e-Bütçe’nin kullanımı ile temizlik, ulaştırma, jeneratör, revir-ecza, yangından korunma ve idari giderler, öğrenci başına belirlenen katsayı ve sabitlere göre belirlenmeye başladı. Bu kapsamda, ülke genelindeki tüm pansiyonlarda harcama kalemleri standarda bağlandı.
- Yeni sistem, bölgeler arası karşılaştırma yapma imkanı sağlıyor
Yakıt, elektrik ve su giderleri, gelir gider cetvelinden çıkarıldı. Pansiyonların elektronik ortamda fatura girişlerini yapıp ödeneklerini alabileceği bir sistem kullanılarak bağımsız aboneliği olan pansiyonların yakıt, elektrik ve su giderlerinin ne kadar tuttuğu tam olarak bilinebilir hale geldi.
Dolayısıyla öğrenci başına düşen yakıt, elektrik ve su tüketim miktarlarını hesaplama, bölgeler arası karşılaştırma yapma, tüketimi farklılık gösteren pansiyonları belirleme ve müdahale etme imkanı sağlandı.
e-Bütçe işlemleri ile şeffaf ve hızlı bir gelir gider cetveli hazırlama süreci başlatıldı. Öğrenci sayısına göre ödenek gönderildiğinden pansiyonlar arasındaki gelir dağılımı, tüm Türkiye'de adaletli bir şekilde yapılıyor.
Gelir gider cetvelinin elektronik ortamda hazırlanması ile pansiyonların yönetimini kolaylaştırma anlamında aşama kaydedildi. Raporlama ekranlarının kullanıma sunulmasıyla, pansiyonlar ile ilgili mali bilgilere ve tüketime yönelik istatistiki verilere erişme ve analiz yapma imkanı oluştu.
e-Bütçe uygulamasıyla uygulayıcıdan kaynaklanması muhtemel görünen hatalar da daha kolay şekilde ortadan kaldırılmış olacak.
Son Güncelleme: Cuma, 08 Ocak 2016 13:33
Gösterim: 1319
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı.
Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.
Şubat ataması uyarısı
Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi.
Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı.
Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.
Şubat ataması uyarısı
Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi.
Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı.
Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 13:34
Gösterim: 2189