Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB, Eğitimde Fatih Projesi kapsamında 700 bin adet tablet bilgisayar alımı için ihale yapacak. Tablet ihalesi için son teklif başvuru tarihi 24 Şubat 2015 olarak açıklandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 700 bin tablet bilgisayar alımı için ihale duyurusu yayınladı.

700 bin tablet ihale başvuru detayları için Tıklayın







> MEB, 700 bin tablet bilgisayar alacak

MEB, Eğitimde Fatih Projesi kapsamında 700 bin adet tablet bilgisayar alımı için ihale yapacak. Tablet ihalesi için son teklif başvuru tarihi 24 Şubat 2015 olarak açıklandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 700 bin tablet bilgisayar alımı için ihale duyurusu yayınladı.

700 bin tablet ihale başvuru detayları için Tıklayın







Son Güncelleme: Salı, 03 Şubat 2015 12:01

Gösterim: 1847

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasıyla, mesleki ve teknik eğitime devam eden öğrenci oranının yüzde 27'den yüzde 54'e çıktığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, üniversiteye girişte (28 Şubat süreciyle birlikte) getirilen katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasıyla, mesleki ve teknik eğitime devam eden öğrenci oranının yüzde 27'den yüzde 54'e çıktığını bildirdi.

MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nce Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde düzenlenen toplantıya katılan Yıldırım, gazetecilere çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Mesleki ve teknik eğitim okullarında 2014-2015 eğitim öğretim yılında 3 bin 296 okul ve 1 milyon 875 bin 599 öğrencinin bulunduğunu belirten Yıldırım, mezunların işgücüne katılım oranının yüzde 65 düzeyinde olduğunu dile getirdi. Yıldırım, mesleki ve teknik lise mezunlarının yüzde 25-30'unun üniversiteye devam ettiğini söyledi.

Mesleki ve teknik eğitimde geçen yıl yapılan düzenlemeyle 22 okul çeşidinin "mesleki ve teknik anadolu lisesi" altında birleştirildiğini dile getiren Yıldırım, hazırlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve eylem planının uygulanmaya başladığını vurguladı. Eylem planına göre, mesleki ve teknik eğitimde kalite güvence sisteminin kurulacağını ifade eden Yıldırım, böylece okulların belli standardın üzerinde kalması ve bu standardı taahhüt etmelerine ilişkin çalışma yapılacağını ve okulların dış denetçilere açılacağını belirterek, "akredite"ye dayalı bir sistemin kurma çalışmalarını da sürdürdüklerini bildirdi.

Yıldırım, (28 Şubat süreciyle getirilen) üniversiteye girişte katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasının ardından mesleki ve teknik eğitimi tercih eden öğrenci sayısında büyük artış yaşandığına dikkati çekerek, "2009'dan itibaren yüzde 27'lere düşen mesleki ve teknik eğitim öğrenci oranı, katsayının kaldırılmasının ardından kademeli olarak artarak, geçen eğitim-öğretim yılında yüzde 54'e ulaştı. Böylece Türkiye, mesleki ve teknik eğitimde okullaşma oranında, yüzde 46 olan OECD ortalamasının üzerine çıktı" dedi. TEOG sonuçlarına göre mesleki ve teknik eğitimi tercih eden öğrenci sayısının 2014-2015 döneminde 638 bine ulaştığını bildiren Yıldırım, mesleki ve teknik liselerin, kısa vadede meslek edinmek isteyenler için değil, aynı zamanda üniversiteye devam etmek isteyenler için de fırsatlar içerdiğini ifade etti.

Meslek lisesi 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin fizik, kimya, matematik ve biyoloji derslerini zorunlu olarak, 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin de seçmeli olarak alabildiğini; teknik lisesi öğrencilerinin de bu dersleri 4 yıl boyunca zorunlu olarak aldıklarını bildiren Yıldırım, böylece lise eğitiminin ardından üniversiteye gitmek isteyen öğrencilerin akademik eğitimine de destek verildiğini kaydetti.

Yıldırım, yapılan araştırmalara göre, mesleki ve teknik eğitim mezunu ve sektörde çalışan öğrencilerin okulda edindikleri becerilerden memnuniyet oranının yüzde 80 düzeyinde, sektörün öğrencilerden memnuniyetinin ise yüzde 70'in üzerine çıktığını bildirdi.

Almanya'daki Türklere sertifika müjdesi

Avrupa Birliği ülkelerinde özellikle "usta" istihdamı için sadece meslek lisesi diplomasının yetmediğini, bunun yanında ayrıca belgeler gerektiğini aktaran Yıldırım, bu sebeple Ulusal Referans Noktası (URN) ile çalışmaların tamamlandığını ve URN sitesinde mesleki ve teknik eğitim alan ve dallarına ilişkin EUROPASS sertifika eklerinin yayımlandığını bildirdi. Yıldırım, bu uygulamanın Avrupa ülkelerinde işe girme ya da ücret artışı için gerekli olduğuna işaret ederek, özellikle Almanya'daki Türk vatandaşlarının mesleklerinde ilerlemeleri için büyük önem taşıdığını kaydetti.

Enerji Meslek Lisesi'nin temeli atılacak

Osman Yıldırım, mesleki ve teknik eğitimde Türkiye'de bir ilki hayata geçireceklerini bildirerek, Ankara'da "yeşil teknoloji" konusunda uluslararası eğitim merkezi olarak faaliyet gösterecek bir okul yapmayı planladıklarını bildirdi.

Bu okulun iş ve işlemleriyle ilgili ihale aşamasının Ankara Valiliği tarafından yürütüldüğünü belirten Yıldırım, "Burada yenilenebilir enerji ile ilgili 3 yıl önce bir alan açtık. Öğrenciler, bu okulda rüzgar ve güneş enerjisi gibi dallarda eğitim alacaklar, bina ise kullandığı enerjiyi tamamen kendi üretecek. Yani okul tamamen akıllı bir okul olacak" bilgisini verdi.

3. havaalanına personel yetiştirilecek

Mesleki ve teknik eğitimde ilk defa uygulamaya konulacak "sivil havacılık" alanı yer hizmetleri öğretim programının geliştirileceğini ve uygulamaya konulacağını kaydeden Yıldırım, "Ülkemizde dünyanın en büyük 3. havaalanı yapılacak. Bununla birlikte yer hizmetleri alanında çok fazla elemana ihtiyaç olacak. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için sivil havacılık yer hizmetleri öğretim programını taslak olarak hazırladık. Önümüzdeki yıl, bunu uygulamaya koyacağız" ifadesini kullandı.

Eğitime 3. boyut geliyor

Osman Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 1. eğitim öğretim dönemi karnelerini dağıttığı Kızılcahamam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde aynı anda 3D Laboratuvarının açılışını da yaptığını anımsatarak, "Burada mesleki ve teknik eğitimde 3 boyutlu materyal hazırlama projesini tüm alanlar için yaygınlaştırıp video olarak tüm okullara yaygınlaştıracağız. Bundan sonra tüm meslek liselerinde 3 boyutlu eğitim materyalleri kullanılacak. Bu eğitimler bir perde üzerinde üç boyutlu görüntülerle verildiğinden gerçekten de sinema keyfi veriyor ve öğrencilerin motivasyonunu da arttırıyor" dedi.

Genel Müdür Yıldırım, proje kapsamında bir ekip kurulacağını ve öğretmenlere eğitimler verileceğini sözlerine ekledi.

> Meslek liselerini tercih edenlerin sayısı ikiye katlandı

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasıyla, mesleki ve teknik eğitime devam eden öğrenci oranının yüzde 27'den yüzde 54'e çıktığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, üniversiteye girişte (28 Şubat süreciyle birlikte) getirilen katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasıyla, mesleki ve teknik eğitime devam eden öğrenci oranının yüzde 27'den yüzde 54'e çıktığını bildirdi.

MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nce Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde düzenlenen toplantıya katılan Yıldırım, gazetecilere çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Mesleki ve teknik eğitim okullarında 2014-2015 eğitim öğretim yılında 3 bin 296 okul ve 1 milyon 875 bin 599 öğrencinin bulunduğunu belirten Yıldırım, mezunların işgücüne katılım oranının yüzde 65 düzeyinde olduğunu dile getirdi. Yıldırım, mesleki ve teknik lise mezunlarının yüzde 25-30'unun üniversiteye devam ettiğini söyledi.

Mesleki ve teknik eğitimde geçen yıl yapılan düzenlemeyle 22 okul çeşidinin "mesleki ve teknik anadolu lisesi" altında birleştirildiğini dile getiren Yıldırım, hazırlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve eylem planının uygulanmaya başladığını vurguladı. Eylem planına göre, mesleki ve teknik eğitimde kalite güvence sisteminin kurulacağını ifade eden Yıldırım, böylece okulların belli standardın üzerinde kalması ve bu standardı taahhüt etmelerine ilişkin çalışma yapılacağını ve okulların dış denetçilere açılacağını belirterek, "akredite"ye dayalı bir sistemin kurma çalışmalarını da sürdürdüklerini bildirdi.

Yıldırım, (28 Şubat süreciyle getirilen) üniversiteye girişte katsayı uygulamasının 2009'da kaldırılmasının ardından mesleki ve teknik eğitimi tercih eden öğrenci sayısında büyük artış yaşandığına dikkati çekerek, "2009'dan itibaren yüzde 27'lere düşen mesleki ve teknik eğitim öğrenci oranı, katsayının kaldırılmasının ardından kademeli olarak artarak, geçen eğitim-öğretim yılında yüzde 54'e ulaştı. Böylece Türkiye, mesleki ve teknik eğitimde okullaşma oranında, yüzde 46 olan OECD ortalamasının üzerine çıktı" dedi. TEOG sonuçlarına göre mesleki ve teknik eğitimi tercih eden öğrenci sayısının 2014-2015 döneminde 638 bine ulaştığını bildiren Yıldırım, mesleki ve teknik liselerin, kısa vadede meslek edinmek isteyenler için değil, aynı zamanda üniversiteye devam etmek isteyenler için de fırsatlar içerdiğini ifade etti.

Meslek lisesi 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin fizik, kimya, matematik ve biyoloji derslerini zorunlu olarak, 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin de seçmeli olarak alabildiğini; teknik lisesi öğrencilerinin de bu dersleri 4 yıl boyunca zorunlu olarak aldıklarını bildiren Yıldırım, böylece lise eğitiminin ardından üniversiteye gitmek isteyen öğrencilerin akademik eğitimine de destek verildiğini kaydetti.

Yıldırım, yapılan araştırmalara göre, mesleki ve teknik eğitim mezunu ve sektörde çalışan öğrencilerin okulda edindikleri becerilerden memnuniyet oranının yüzde 80 düzeyinde, sektörün öğrencilerden memnuniyetinin ise yüzde 70'in üzerine çıktığını bildirdi.

Almanya'daki Türklere sertifika müjdesi

Avrupa Birliği ülkelerinde özellikle "usta" istihdamı için sadece meslek lisesi diplomasının yetmediğini, bunun yanında ayrıca belgeler gerektiğini aktaran Yıldırım, bu sebeple Ulusal Referans Noktası (URN) ile çalışmaların tamamlandığını ve URN sitesinde mesleki ve teknik eğitim alan ve dallarına ilişkin EUROPASS sertifika eklerinin yayımlandığını bildirdi. Yıldırım, bu uygulamanın Avrupa ülkelerinde işe girme ya da ücret artışı için gerekli olduğuna işaret ederek, özellikle Almanya'daki Türk vatandaşlarının mesleklerinde ilerlemeleri için büyük önem taşıdığını kaydetti.

Enerji Meslek Lisesi'nin temeli atılacak

Osman Yıldırım, mesleki ve teknik eğitimde Türkiye'de bir ilki hayata geçireceklerini bildirerek, Ankara'da "yeşil teknoloji" konusunda uluslararası eğitim merkezi olarak faaliyet gösterecek bir okul yapmayı planladıklarını bildirdi.

Bu okulun iş ve işlemleriyle ilgili ihale aşamasının Ankara Valiliği tarafından yürütüldüğünü belirten Yıldırım, "Burada yenilenebilir enerji ile ilgili 3 yıl önce bir alan açtık. Öğrenciler, bu okulda rüzgar ve güneş enerjisi gibi dallarda eğitim alacaklar, bina ise kullandığı enerjiyi tamamen kendi üretecek. Yani okul tamamen akıllı bir okul olacak" bilgisini verdi.

3. havaalanına personel yetiştirilecek

Mesleki ve teknik eğitimde ilk defa uygulamaya konulacak "sivil havacılık" alanı yer hizmetleri öğretim programının geliştirileceğini ve uygulamaya konulacağını kaydeden Yıldırım, "Ülkemizde dünyanın en büyük 3. havaalanı yapılacak. Bununla birlikte yer hizmetleri alanında çok fazla elemana ihtiyaç olacak. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için sivil havacılık yer hizmetleri öğretim programını taslak olarak hazırladık. Önümüzdeki yıl, bunu uygulamaya koyacağız" ifadesini kullandı.

Eğitime 3. boyut geliyor

Osman Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 1. eğitim öğretim dönemi karnelerini dağıttığı Kızılcahamam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde aynı anda 3D Laboratuvarının açılışını da yaptığını anımsatarak, "Burada mesleki ve teknik eğitimde 3 boyutlu materyal hazırlama projesini tüm alanlar için yaygınlaştırıp video olarak tüm okullara yaygınlaştıracağız. Bundan sonra tüm meslek liselerinde 3 boyutlu eğitim materyalleri kullanılacak. Bu eğitimler bir perde üzerinde üç boyutlu görüntülerle verildiğinden gerçekten de sinema keyfi veriyor ve öğrencilerin motivasyonunu da arttırıyor" dedi.

Genel Müdür Yıldırım, proje kapsamında bir ekip kurulacağını ve öğretmenlere eğitimler verileceğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 17:20

Gösterim: 1493

İGEDER, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket gerçekleştirdi. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 621 öğretmenden 4 bin 715'i, öğrencilerin kendi sınıfında sınava girmesinin stresi azalttığını söyledi.

İGEDER, Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl uygulamaya başladığı TEOG sisteminin, eğitim-öğretime yansımalarını gönüllü öğretmenlerin katkılarıyla araştırdı.

Derneğin Ar-Ge Koordinatörü Mücahit Kıbrıs ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar'ın direktörlüğünde gerçekleştirilen çalışmada gönüllü öğretmenler, merkezi sınavlara konu olan Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, fen bilimleri, sosyal bilgiler derslerine giren 5 bin 621 branş öğretmeniyle, 7 bölgede 38 ilde yüz yüze görüştü.

Geçen eğitim öğretim yılının iki döneminde de yapılan görüşmelerde elde edilen veriler, Ocak ayında İstanbul'da düzenlenen TEOG çalıştayında, MEB Müşaviri Ercan Demirci'nin de bulunduğu 26 katılımcı tarafından değerlendirildi ve raporlaştırıldı.

Anket sonuçlarına göre, 5 bin 621 öğretmenden 3 bin 328'i, merkezi sınavların, öğrenci okul ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda, "Merkezi sınav süresince öğrenci okul ilişkisi güncellendi mi?"  sorusuna, 3 bin 328 öğretmen "evet", 2 bin 293 öğretmen de "hayır" yanıtını verdi. Öğretmenlerin çoğunluğu yeni sınav sisteminin eğitim sistemine uyumlu mu buldu. Konuya ilişkin soruyu 3 bin 642 öğretmen "evet", bin 979’u da "hayır" şeklinde cevaplandırdı. 

Öğretmenlere, "Müfredat takviminin işlenme süreci, sınıf içi öğretim yöntemlerindeki çeşitliliği azalttı mı?" sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların 3 bin 888’i "evet", bin 733’ü "hayır" cevabı verdi.

Branş öğretmenlerinden, ankette kendilerini de değerlendirmeleri istendi. Ankete katılan 3 bin 481 öğretmen, merkezi sınavların kendilerini derse daha hazırlıklı gelmelerini sağladığını belirtti.

Öğretmenler sınav stresinin azaldığını düşünüyor

Ankette, merkezi sınavların, strese etkisi de araştırıldı. Anketteki "Öğrencilerin, kendi okullarında sınava girmeleri sınav stresini azalttı mı?" sorusu, öğretmelerin en fazla "evet" yanıtını verdiği soru oldu. Bu soruya 4 bin 715 öğretmen "evet", 906 öğretmen "hayır" cevabını verdi.

"Öğretmenlerin, müfredatı yetiştirme kaygısı taşıdığını düşünüyor musunuz?"  sorusu da 6 dersin branş öğretmenlerinin en fazla olumlu yanıt verdiği sorulardan biri oldu. Bu soruyu da öğretmenlerin 4 bin 556'sı "evet", bin 65'i "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi "kalmalı" denildi

Merkezi sınav sürecinde tartışma konusu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersi sorularının sınavda yer alıp almaması da araştırıldı. Ankete katılan öğretmenlerin çoğunluğu, sınavda öğrencilere din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru yöneltilmesi uygulamasına devam edilmesi yönünde görüş bildirdi.

Bu kapsamda, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılmaya devam edilmeli mi?" sorusuna 4 bin 372 öğretmen "evet", bin 249 "hayır" cevabını verdi. 

Üniversiteye girişte TEOG modeli

TEOG sisteminin, üniversiteye giriş sürecinde de uygulanıp uygulanamayacağı öğretmenlere sorulan sorular arasında yer aldı.

Öğretmenlerin 3 bin 180'i, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

Ayrıca, "Sınav süreci, ders esnasında kaynaştırma öğrencilerine ayrılan ilgiyi azalttı mı?" sorusunu öğretmenlerin 3 bin 412’si "evet", 2 bin 209’ü "hayır"; "Sınav süreci öğrencilerin okula devamını olumlu etkiledi mi?"  sorusunu ise öğretmelerin 3 bin 930'ü "evet", bin 691'ü "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

> Üniversiteye girişte TEOG modeli uygulanabilir mi?

İGEDER, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket gerçekleştirdi. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 621 öğretmenden 4 bin 715'i, öğrencilerin kendi sınıfında sınava girmesinin stresi azalttığını söyledi.

İGEDER, Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl uygulamaya başladığı TEOG sisteminin, eğitim-öğretime yansımalarını gönüllü öğretmenlerin katkılarıyla araştırdı.

Derneğin Ar-Ge Koordinatörü Mücahit Kıbrıs ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar'ın direktörlüğünde gerçekleştirilen çalışmada gönüllü öğretmenler, merkezi sınavlara konu olan Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, fen bilimleri, sosyal bilgiler derslerine giren 5 bin 621 branş öğretmeniyle, 7 bölgede 38 ilde yüz yüze görüştü.

Geçen eğitim öğretim yılının iki döneminde de yapılan görüşmelerde elde edilen veriler, Ocak ayında İstanbul'da düzenlenen TEOG çalıştayında, MEB Müşaviri Ercan Demirci'nin de bulunduğu 26 katılımcı tarafından değerlendirildi ve raporlaştırıldı.

Anket sonuçlarına göre, 5 bin 621 öğretmenden 3 bin 328'i, merkezi sınavların, öğrenci okul ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda, "Merkezi sınav süresince öğrenci okul ilişkisi güncellendi mi?"  sorusuna, 3 bin 328 öğretmen "evet", 2 bin 293 öğretmen de "hayır" yanıtını verdi. Öğretmenlerin çoğunluğu yeni sınav sisteminin eğitim sistemine uyumlu mu buldu. Konuya ilişkin soruyu 3 bin 642 öğretmen "evet", bin 979’u da "hayır" şeklinde cevaplandırdı. 

Öğretmenlere, "Müfredat takviminin işlenme süreci, sınıf içi öğretim yöntemlerindeki çeşitliliği azalttı mı?" sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların 3 bin 888’i "evet", bin 733’ü "hayır" cevabı verdi.

Branş öğretmenlerinden, ankette kendilerini de değerlendirmeleri istendi. Ankete katılan 3 bin 481 öğretmen, merkezi sınavların kendilerini derse daha hazırlıklı gelmelerini sağladığını belirtti.

Öğretmenler sınav stresinin azaldığını düşünüyor

Ankette, merkezi sınavların, strese etkisi de araştırıldı. Anketteki "Öğrencilerin, kendi okullarında sınava girmeleri sınav stresini azalttı mı?" sorusu, öğretmelerin en fazla "evet" yanıtını verdiği soru oldu. Bu soruya 4 bin 715 öğretmen "evet", 906 öğretmen "hayır" cevabını verdi.

"Öğretmenlerin, müfredatı yetiştirme kaygısı taşıdığını düşünüyor musunuz?"  sorusu da 6 dersin branş öğretmenlerinin en fazla olumlu yanıt verdiği sorulardan biri oldu. Bu soruyu da öğretmenlerin 4 bin 556'sı "evet", bin 65'i "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi "kalmalı" denildi

Merkezi sınav sürecinde tartışma konusu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersi sorularının sınavda yer alıp almaması da araştırıldı. Ankete katılan öğretmenlerin çoğunluğu, sınavda öğrencilere din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru yöneltilmesi uygulamasına devam edilmesi yönünde görüş bildirdi.

Bu kapsamda, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılmaya devam edilmeli mi?" sorusuna 4 bin 372 öğretmen "evet", bin 249 "hayır" cevabını verdi. 

Üniversiteye girişte TEOG modeli

TEOG sisteminin, üniversiteye giriş sürecinde de uygulanıp uygulanamayacağı öğretmenlere sorulan sorular arasında yer aldı.

Öğretmenlerin 3 bin 180'i, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

Ayrıca, "Sınav süreci, ders esnasında kaynaştırma öğrencilerine ayrılan ilgiyi azalttı mı?" sorusunu öğretmenlerin 3 bin 412’si "evet", 2 bin 209’ü "hayır"; "Sınav süreci öğrencilerin okula devamını olumlu etkiledi mi?"  sorusunu ise öğretmelerin 3 bin 930'ü "evet", bin 691'ü "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 12:14

Gösterim: 1828

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı AYM üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin töreninde konuşma yaptı. 

Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasayla ilgili düzenlemenin sorulması üzerine Kılıç, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır. Bugün istatistikleri bugün verdim. İtiraz ve iptal davaları konusunda mahkememizde herhangi bir sorun yok. Biz bunu artık güncel yıl haline getirdik. Geçmişten kalan dosyamız artık yok denecek kadar az durumda. 2015 yılına devreden dosyalar da, 2014 yılının sonunda açılan davalar nedeniyle bir zorunluluk olarak bu yıla devretmiştir. Bu yönüyle bir sorun yok. En kısa sürede önemli davalar var, bunlar sonuçlandırılacak" ifadelerini kullandı.

> Anayasa Mahkemesi Başkanı’ndan dershane açıklaması

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı AYM üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin töreninde konuşma yaptı. 

Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasayla ilgili düzenlemenin sorulması üzerine Kılıç, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır. Bugün istatistikleri bugün verdim. İtiraz ve iptal davaları konusunda mahkememizde herhangi bir sorun yok. Biz bunu artık güncel yıl haline getirdik. Geçmişten kalan dosyamız artık yok denecek kadar az durumda. 2015 yılına devreden dosyalar da, 2014 yılının sonunda açılan davalar nedeniyle bir zorunluluk olarak bu yıla devretmiştir. Bu yönüyle bir sorun yok. En kısa sürede önemli davalar var, bunlar sonuçlandırılacak" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 17:17

Gösterim: 1376

Bazı okullarda öğrenci velileriyle siyasi toplantılar yapıldığını belirleyen MEB, seçim öncesi tedbir almak için harekete geçti.

Haziranda yapılacak Genel Seçimlere az bir zaman kala Milli Eğitim Bakanlığı, bazı okullarda eğitim ve öğretim faaliyetinin amaç ve hedefi dışında öğrenci velileriyle siyasi, ideolojik konularda toplantı ve görüşmeler yapıldığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen Bakanlık, maarif müfettişlerine ve yöneticilere talimat vererek bu konudaki her türlü ihbar, şikâyet ve duyumun değerlendirilmesini istedi.

MEB Rehberlik ve Denetim Başkanı Atıf Ala imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine bir uyarı yazısı gönderildi. Devlet memurlarının hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda bulunamayacaklarını ve bu mahiyetteki eylemlere katılamayacaklarını kaydeden Ala, mevzuata aykırı eylemlere girişen öğretmenler hakkında gereğinin yapılması talimatını verdi.

Kaynak Türkiye

> MEB’den okullara ‘seçim’ uyarısı

Bazı okullarda öğrenci velileriyle siyasi toplantılar yapıldığını belirleyen MEB, seçim öncesi tedbir almak için harekete geçti.

Haziranda yapılacak Genel Seçimlere az bir zaman kala Milli Eğitim Bakanlığı, bazı okullarda eğitim ve öğretim faaliyetinin amaç ve hedefi dışında öğrenci velileriyle siyasi, ideolojik konularda toplantı ve görüşmeler yapıldığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen Bakanlık, maarif müfettişlerine ve yöneticilere talimat vererek bu konudaki her türlü ihbar, şikâyet ve duyumun değerlendirilmesini istedi.

MEB Rehberlik ve Denetim Başkanı Atıf Ala imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine bir uyarı yazısı gönderildi. Devlet memurlarının hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda bulunamayacaklarını ve bu mahiyetteki eylemlere katılamayacaklarını kaydeden Ala, mevzuata aykırı eylemlere girişen öğretmenler hakkında gereğinin yapılması talimatını verdi.

Kaynak Türkiye

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 09:23

Gösterim: 1889


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.