Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı 6554 sayılı Kanunu'nda üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri, araştırma ve öğretim görevlisi, okutmanlar uzmanlar çevirici eğitim öğretim planlamacılarına yeni mali haklar getiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6554 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 6565 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Macaristan Hükümeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu, İşleyişi ve Faaliyetleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile 6566 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı, 6564 sayılı "Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutmanlar, uzmanlar, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacılarına yeni mali haklar getiriyor.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, 6564 sayılı "Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"u onayladı. Erdoğan'ın onayladığı kanunlar, yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.

Kanun, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'na madde eklenerek, yüksek öğretim tazminatı uygulamasını düzenleniyor.

Buna göre, Devlet Memurları Kanunu'na tabi en yüksek devlet memuru, ek gösterge dahil brüt aylık tutarının profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrosunda bulunanlara yüzde 100'ü, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman, uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacıları  kadrosunda bulunanlara yüzde 115'i oranında her ay yükseköğretim tazminatı ödenecek. Bu tazminata hak kazanılması ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak.

Bu maddeye göre ödenecek tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak.

Akademik Teşvik Ödeneği

Kanuna göre bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırdıkları proje, yaptıkları araştırma, yayın ve sergi, aldıkları patent ile çalışmalarına yapılan atıflar, bilim danışma kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda sundukları ve almış oldukları akademik ödüller esas alınarak, öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanlar için yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak, aldıkları puanlarla orantılı olarak da akademik teşvik ödeneği adı altında yeni bir ödeme yapılacak.

Akademik teşvik ödeneğinden Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında bulunan öğretim elemanları da yararlanacak.

Buna göre her bir takvim yılı için, bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent  ile çalışmalara yapılan atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki  toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak öğretim elemanları için  yüz puan üzerinden yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak.

Akademik teşvik puanı otuz ve üzerinde bulunanlara, Devlet Memurları Kanunu'na tabi ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru brüt aylık tutarının, profesör kadrosunda bulunanlar için yüzde 100'üne, doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 90'ına, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 80'ine, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman, uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacısı  kadrosunda bulunanlar için yüzde 70'ine aldıkları akademik teşvik puanının yüze bölünmesi suretiyle bulunacak oranın uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda akademik teşvik ödeneği verilecek.

Ödeme, aylık ödendiği sürece ve kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumları tarafından şubat ayının onbeşinden itibaren oniki ay süreyle her ayın 15'inde yapılacak. Damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak. İlgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak.

Bilim alanlarının özellikleri ve öğretim elemanlarının unvanına göre, akademik teşvik puanlarının hesaplanmasında  esas alınacak faaliyetlerin ayrıntılı özellikleri, bu faaliyetlerin puan karşılıkları, akademik teşvik toplam puanının yüzde 30'unu geçmemek üzere her bir akademik faaliyet türünün toplam puanın hesaplanmasındaki ağırlıkları, akademik teşvik puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu hesaplamaları yapacak komisyonun oluşumu ile diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu'nun önerisi, Maliye Bakanlığının görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek.

Söz konusu yönetmelik 4 ay içinde yürürlüğe konulacak, ilk defa akademik teşvik puanı hesaplanması, 2015 yılında yapılan faaliyetler esas alınmak suretiyle, 2016 yılı için yapılacak.

"Eczacıların yetiştirilmesi kanunu ile Türkiye ve Macaristan arasında işbirliği kanunu"

Erdoğan'ın onayladığı, 6566 sayılı Eczacılar ve Eczanler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, hasta odaklı uzmanlık eğitimi alan eczacıların yetiştirilmesini düzenliyor.

Kanuna göre, eczacılığın herhangi bir uzmanlık dalında uzman olmak ve unvanı ilan edebilmek için Sağlık Bakanlığınca kabul ve ilan edilen Türkiye eğitim kurumlarınca verilmiş veya yabancı memleketlerin eğitim kurumlarından biri tarafından tasdik edilmiş ve Sağlık Bakanlığınca tescil olunmuş bir uzmanlık belgesine haiz olunacak.

Eczacılıkta uzmanlık eğitimlerine, merkezi olarak yapılacak "eczacılıkta uzmanlık sınavı" ile girilecek.

Uzmanlık dallarının eğitim müfredatları ve bu müfredatlara göre uzmanlık dallarının temel uygulama alanları ile görev ve yetkilerinin çerçevesi "Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu" tarafından belirlenecek. Kanunla, 56 kadro ihdas ediliyor.

Erdoğan, ayrıca, 6565 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Macaristan Hükümeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu, İşleyişi ve Faaliyetleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunu da onayladı.

> Cumhurbaşkanı onayladı Akademisyenlere yeni haklar geliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı 6554 sayılı Kanunu'nda üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri, araştırma ve öğretim görevlisi, okutmanlar uzmanlar çevirici eğitim öğretim planlamacılarına yeni mali haklar getiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6554 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 6565 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Macaristan Hükümeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu, İşleyişi ve Faaliyetleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile 6566 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı, 6564 sayılı "Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutmanlar, uzmanlar, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacılarına yeni mali haklar getiriyor.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, 6564 sayılı "Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"u onayladı. Erdoğan'ın onayladığı kanunlar, yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.

Kanun, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'na madde eklenerek, yüksek öğretim tazminatı uygulamasını düzenleniyor.

Buna göre, Devlet Memurları Kanunu'na tabi en yüksek devlet memuru, ek gösterge dahil brüt aylık tutarının profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrosunda bulunanlara yüzde 100'ü, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman, uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacıları  kadrosunda bulunanlara yüzde 115'i oranında her ay yükseköğretim tazminatı ödenecek. Bu tazminata hak kazanılması ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak.

Bu maddeye göre ödenecek tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak.

Akademik Teşvik Ödeneği

Kanuna göre bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırdıkları proje, yaptıkları araştırma, yayın ve sergi, aldıkları patent ile çalışmalarına yapılan atıflar, bilim danışma kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda sundukları ve almış oldukları akademik ödüller esas alınarak, öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanlar için yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak, aldıkları puanlarla orantılı olarak da akademik teşvik ödeneği adı altında yeni bir ödeme yapılacak.

Akademik teşvik ödeneğinden Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında bulunan öğretim elemanları da yararlanacak.

Buna göre her bir takvim yılı için, bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent  ile çalışmalara yapılan atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki  toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak öğretim elemanları için  yüz puan üzerinden yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak.

Akademik teşvik puanı otuz ve üzerinde bulunanlara, Devlet Memurları Kanunu'na tabi ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru brüt aylık tutarının, profesör kadrosunda bulunanlar için yüzde 100'üne, doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 90'ına, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 80'ine, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman, uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacısı  kadrosunda bulunanlar için yüzde 70'ine aldıkları akademik teşvik puanının yüze bölünmesi suretiyle bulunacak oranın uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda akademik teşvik ödeneği verilecek.

Ödeme, aylık ödendiği sürece ve kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumları tarafından şubat ayının onbeşinden itibaren oniki ay süreyle her ayın 15'inde yapılacak. Damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak. İlgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak.

Bilim alanlarının özellikleri ve öğretim elemanlarının unvanına göre, akademik teşvik puanlarının hesaplanmasında  esas alınacak faaliyetlerin ayrıntılı özellikleri, bu faaliyetlerin puan karşılıkları, akademik teşvik toplam puanının yüzde 30'unu geçmemek üzere her bir akademik faaliyet türünün toplam puanın hesaplanmasındaki ağırlıkları, akademik teşvik puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu hesaplamaları yapacak komisyonun oluşumu ile diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu'nun önerisi, Maliye Bakanlığının görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek.

Söz konusu yönetmelik 4 ay içinde yürürlüğe konulacak, ilk defa akademik teşvik puanı hesaplanması, 2015 yılında yapılan faaliyetler esas alınmak suretiyle, 2016 yılı için yapılacak.

"Eczacıların yetiştirilmesi kanunu ile Türkiye ve Macaristan arasında işbirliği kanunu"

Erdoğan'ın onayladığı, 6566 sayılı Eczacılar ve Eczanler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, hasta odaklı uzmanlık eğitimi alan eczacıların yetiştirilmesini düzenliyor.

Kanuna göre, eczacılığın herhangi bir uzmanlık dalında uzman olmak ve unvanı ilan edebilmek için Sağlık Bakanlığınca kabul ve ilan edilen Türkiye eğitim kurumlarınca verilmiş veya yabancı memleketlerin eğitim kurumlarından biri tarafından tasdik edilmiş ve Sağlık Bakanlığınca tescil olunmuş bir uzmanlık belgesine haiz olunacak.

Eczacılıkta uzmanlık eğitimlerine, merkezi olarak yapılacak "eczacılıkta uzmanlık sınavı" ile girilecek.

Uzmanlık dallarının eğitim müfredatları ve bu müfredatlara göre uzmanlık dallarının temel uygulama alanları ile görev ve yetkilerinin çerçevesi "Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu" tarafından belirlenecek. Kanunla, 56 kadro ihdas ediliyor.

Erdoğan, ayrıca, 6565 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Macaristan Hükümeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu, İşleyişi ve Faaliyetleri Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunu da onayladı.

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Kasım 2014 14:23

Gösterim: 1334

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, 6 Kasım'da yapılan okul sütü ihalesinin onaylandığı bildirildi 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, 6 Kasım'da yapılan okul sütü ihalesinin onaylandığı bildirildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, program kapsamında özel okullar dahil, yaklaşık 34 bin bağımsız anaokulu, anasınıfı ve ilkokulda 5 milyon 800 bin öğrenciye haftada 3 gün, 378 milyon 145 bin 312 adet 200 mililitre sade, yağlı UHT süt dağıtılacak.

Okul sütü için 6 Kasım'da yapılan ihalede en düşük teklifi birinci kısım (Doğu Anadolu- Ege Bölgesi) için Yörükoğlu Süt, üçüncü kısım (Karadeniz- Marmara Bölgesi) için Ak Gıda, dördüncü kısım (Akdeniz Bölgesi) için Güney Süt vermişti.  Bakanlık söz konusu tekliflerin onaylanmasına, ikinci kısım (Güneydoğu Anadolu-İç Anadolu Bölgesi) için verilen tekliflerin, yaklaşık maliyetin üzerinde olması nedeniyle ihalenin yenilenmesine karar verdi.

Eğitim-öğretim yılının ikinci döneminin ilk gününde okullarda sütlerin bulunmasını sağlayacak şekilde ikinci kısım için yeniden ihale yapılacak.

Okul sütü dağıtımı okulların açıldığı 9 Şubat 2015'te başlayacak ve 2014-2015 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi boyunca devam edecek.










> Okul sütü uygulaması 9 Şubat 2015'te başlayacak

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, 6 Kasım'da yapılan okul sütü ihalesinin onaylandığı bildirildi 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, 6 Kasım'da yapılan okul sütü ihalesinin onaylandığı bildirildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, program kapsamında özel okullar dahil, yaklaşık 34 bin bağımsız anaokulu, anasınıfı ve ilkokulda 5 milyon 800 bin öğrenciye haftada 3 gün, 378 milyon 145 bin 312 adet 200 mililitre sade, yağlı UHT süt dağıtılacak.

Okul sütü için 6 Kasım'da yapılan ihalede en düşük teklifi birinci kısım (Doğu Anadolu- Ege Bölgesi) için Yörükoğlu Süt, üçüncü kısım (Karadeniz- Marmara Bölgesi) için Ak Gıda, dördüncü kısım (Akdeniz Bölgesi) için Güney Süt vermişti.  Bakanlık söz konusu tekliflerin onaylanmasına, ikinci kısım (Güneydoğu Anadolu-İç Anadolu Bölgesi) için verilen tekliflerin, yaklaşık maliyetin üzerinde olması nedeniyle ihalenin yenilenmesine karar verdi.

Eğitim-öğretim yılının ikinci döneminin ilk gününde okullarda sütlerin bulunmasını sağlayacak şekilde ikinci kısım için yeniden ihale yapılacak.

Okul sütü dağıtımı okulların açıldığı 9 Şubat 2015'te başlayacak ve 2014-2015 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi boyunca devam edecek.










Son Güncelleme: Cuma, 14 Kasım 2014 11:08

Gösterim: 1638

Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 30 yıldır sürdürdüğü ve yaklaşık 2 milyon öğrenciye sahip Açıköğretim Fakültesi'ne ilişkin yapılan araştırma sonucuna göre, öğrenci ve mezunların yüzde 60'ı kendisini ekonomik güvence altında hissediyor.

AÜ'nün, Açıköğretim Fakültesi, İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi'nden 2000-2009'da mezun olan 8 bin kişiyle anket yöntemi kullanılarak, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Trabzon, Gaziantep, Adana ve Antalya'da, aynı fakültelerden mezun, şu an çalışan veya işsiz 125 kişiyle de yüzyüze görüşme yöntemiyle yapılan, "Açık ve Uzaktan Eğitimin Ekonomik ve Sosyal Refaha Katkıları ile Yoksulluğu Azaltmadaki Rolü" konulu araştırması tamamlandı. 

Proje yürütücüsü ve aynı zamanda AÜ Yaşamboyu Öğrenim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Günsoy, araştırmanın ekonomik sonuçlarına ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmanın boyutu, kapsamı ve yöntemiyle Türkiye'de ilk defa yapıldığını belirterek, "Proje ile Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemi'nin ekonomik ve sosyal refaha katkıları ile yoksulluğu azaltmadaki rolünü ilgili tarafların deneyimlerinden yararlanarak, analiz etmeyi amaçladık" dedi.

40 yaşın üzerinde 150 bin kişi Açıköğretim'de 

Açıköğretim sistemi hakkında bilgi veren Günsoy, "Bu sistemin dünyada son dönemin en önemli kavramlarından biri olan 'yaşam boyu öğrenimi' hakkıyla yerine getirmekte olduğu görülmektedir. Çünkü 40 yaşın üzerinde 150 binin üzerinde öğrencisi var. İkinci üniversiteyi okuyanların sayısı da 250 bini geçmiştir. Binlerce engelli ve yine binlerce tutuklu ve hükümlü öğrencisi bulunuyor" diye konuştu.

Çalışma kapsamında 28 soruya yanıt aradıklarını anlatan Günsoy, şunları bildirdi:

"Açıköğretim öğrencilerine yapılan anket sonuçlarına göre öğrencilerin yüzde 72.3 gibi büyük bir oranı hem çalışıyor hem de okuyor. Bu durum açık ve uzaktan eğitimin avantajlı yönüne işaret etmekte, bir yandan eğitimde fırsat eşitliği sağlayan diğer yandan bireyleri gelir açısından destekleyen bir sistemin olumlu yönüne vurgu yapmaktadır. Araştırmada dikkati çeken sonuçlara göz attığımızda, 'Açıköğretim sistemi size ekonomik güvence sağladı mı?' sorusuna katılımcıların yüzde 60'ı, 'evet' yanıtı vermişlerdir. Bu açık ve uzaktan eğitim sisteminin ekonomik refahı sağladığının ispatı yönünde önemli bir sonuçtur."

İş başvurularında güveni arttırdı 

Çalışmada, "İş başvurularında kendinize güveniniz arttı mı?' sorusunu katılımcıların yüzde 76.9'unun "güvenim arttı" şeklinde cevapladığını aktaran Günsoy, iş bulma yollarını yüzde 68.7 oranında kolaylaştırdığını da söyledi.

Sonuçlara göre açıköğretimden sağlanan kazanımların, iş hayatında yüzde 75 oranında yarar sağladığına da dikkati çeken Günsoy, açıköğretim sisteminin  bilimsel anlamda yoksulluğun en önemli belirtilerinden biri olan "seçeneksizlik "ile de mücadele ettiğini dile getirdi. Günsoy, "Açıköğretim öğrencisi ve mezunu olmam hayatta karşıma çıkan seçenekleri artırdı" ifadesi hakkında da yüzde 38.4'ünün "kesinlikle katılıyorum" ve yüzde 27'sinin de "kısmen katılıyorum" diye yanıtladığını kaydetti. 

Daha bilinçli oldular

Araştırmada katılımcıların yüzde 80'inin temel ihtiyaçları karşılarken Açıköğretim sisteminden alınan eğitim sayesinde daha "bilinçli" oldukları sonucuna ulaştıklarını belirten Günsoy, şöyle devam etti:

"Açıköğretim sistemiyle almış olduğum eğitim yoksulluğa düşme riskinden uzak kalmamı sağladı' ifadesine mezun ve öğrencilerin yüzde 21.3'ü kesinlikle katıldığını, yüzde 21.9'unun da kısmen katıldığını bildirdi. Bu oranlar yoksulluk oranı düşünüldüğünde oldukça anlamlıdır. Yine 'Yoksulluktan kurtulmamı sağladı' görüşüne de katılımcıların yüzde 14.2'si kesinlikle katıldığını belirtirken, yüzde 14.8'i de kısmen katıldığını aktardı. Açıköğretim Fakültesi eğitimi ve mezuniyetiyle gelirin, temel ihtiyaçları karşılayabilir hale gelip gelmediği sorusuna ise yüzde 44.3'ü 'evet' cevabını vermiştir. Sadece öğrenciyken eğitimin gelir durumuna etkisine ilişkin bir soruya ise yine katılımcıların yüzde 67.1'i olumlu olduğunu ifade etmişlerdir.  Bu sonuçlardan görüldüğü üzere açıköğretimlilerin, öğrenciyken elde ettikleri gelir ile sonrasındaki gelir arasında anlamlı bir fark var. Bu durum açık ve uzaktan öğretim öğrencilerinin diploma sonrasında gelir düzeylerinin yükseldiğini ve dolayısıyla eğitim sürecinin etkin bir şekilde işlediğinin göstergesidir."

Prof. Dr. Günsoy, Açıköğretim sisteminin eğitimde fırsat eşitliği sağladığı, bireylere yaşam boyu öğrenme fırsatları sunduğu, ekonomik ve sosyal refahı, dolayısıyla mutluluğu artırdığı, yoksulluğu azaltmada önemli rol oynamasının araştırmanın genel sonuçları arasında yer aldığını sözlerine ekledi.

> Açıköğretim, ekonomik güvence altında hissettiriyor

Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 30 yıldır sürdürdüğü ve yaklaşık 2 milyon öğrenciye sahip Açıköğretim Fakültesi'ne ilişkin yapılan araştırma sonucuna göre, öğrenci ve mezunların yüzde 60'ı kendisini ekonomik güvence altında hissediyor.

AÜ'nün, Açıköğretim Fakültesi, İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi'nden 2000-2009'da mezun olan 8 bin kişiyle anket yöntemi kullanılarak, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Trabzon, Gaziantep, Adana ve Antalya'da, aynı fakültelerden mezun, şu an çalışan veya işsiz 125 kişiyle de yüzyüze görüşme yöntemiyle yapılan, "Açık ve Uzaktan Eğitimin Ekonomik ve Sosyal Refaha Katkıları ile Yoksulluğu Azaltmadaki Rolü" konulu araştırması tamamlandı. 

Proje yürütücüsü ve aynı zamanda AÜ Yaşamboyu Öğrenim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Günsoy, araştırmanın ekonomik sonuçlarına ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmanın boyutu, kapsamı ve yöntemiyle Türkiye'de ilk defa yapıldığını belirterek, "Proje ile Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemi'nin ekonomik ve sosyal refaha katkıları ile yoksulluğu azaltmadaki rolünü ilgili tarafların deneyimlerinden yararlanarak, analiz etmeyi amaçladık" dedi.

40 yaşın üzerinde 150 bin kişi Açıköğretim'de 

Açıköğretim sistemi hakkında bilgi veren Günsoy, "Bu sistemin dünyada son dönemin en önemli kavramlarından biri olan 'yaşam boyu öğrenimi' hakkıyla yerine getirmekte olduğu görülmektedir. Çünkü 40 yaşın üzerinde 150 binin üzerinde öğrencisi var. İkinci üniversiteyi okuyanların sayısı da 250 bini geçmiştir. Binlerce engelli ve yine binlerce tutuklu ve hükümlü öğrencisi bulunuyor" diye konuştu.

Çalışma kapsamında 28 soruya yanıt aradıklarını anlatan Günsoy, şunları bildirdi:

"Açıköğretim öğrencilerine yapılan anket sonuçlarına göre öğrencilerin yüzde 72.3 gibi büyük bir oranı hem çalışıyor hem de okuyor. Bu durum açık ve uzaktan eğitimin avantajlı yönüne işaret etmekte, bir yandan eğitimde fırsat eşitliği sağlayan diğer yandan bireyleri gelir açısından destekleyen bir sistemin olumlu yönüne vurgu yapmaktadır. Araştırmada dikkati çeken sonuçlara göz attığımızda, 'Açıköğretim sistemi size ekonomik güvence sağladı mı?' sorusuna katılımcıların yüzde 60'ı, 'evet' yanıtı vermişlerdir. Bu açık ve uzaktan eğitim sisteminin ekonomik refahı sağladığının ispatı yönünde önemli bir sonuçtur."

İş başvurularında güveni arttırdı 

Çalışmada, "İş başvurularında kendinize güveniniz arttı mı?' sorusunu katılımcıların yüzde 76.9'unun "güvenim arttı" şeklinde cevapladığını aktaran Günsoy, iş bulma yollarını yüzde 68.7 oranında kolaylaştırdığını da söyledi.

Sonuçlara göre açıköğretimden sağlanan kazanımların, iş hayatında yüzde 75 oranında yarar sağladığına da dikkati çeken Günsoy, açıköğretim sisteminin  bilimsel anlamda yoksulluğun en önemli belirtilerinden biri olan "seçeneksizlik "ile de mücadele ettiğini dile getirdi. Günsoy, "Açıköğretim öğrencisi ve mezunu olmam hayatta karşıma çıkan seçenekleri artırdı" ifadesi hakkında da yüzde 38.4'ünün "kesinlikle katılıyorum" ve yüzde 27'sinin de "kısmen katılıyorum" diye yanıtladığını kaydetti. 

Daha bilinçli oldular

Araştırmada katılımcıların yüzde 80'inin temel ihtiyaçları karşılarken Açıköğretim sisteminden alınan eğitim sayesinde daha "bilinçli" oldukları sonucuna ulaştıklarını belirten Günsoy, şöyle devam etti:

"Açıköğretim sistemiyle almış olduğum eğitim yoksulluğa düşme riskinden uzak kalmamı sağladı' ifadesine mezun ve öğrencilerin yüzde 21.3'ü kesinlikle katıldığını, yüzde 21.9'unun da kısmen katıldığını bildirdi. Bu oranlar yoksulluk oranı düşünüldüğünde oldukça anlamlıdır. Yine 'Yoksulluktan kurtulmamı sağladı' görüşüne de katılımcıların yüzde 14.2'si kesinlikle katıldığını belirtirken, yüzde 14.8'i de kısmen katıldığını aktardı. Açıköğretim Fakültesi eğitimi ve mezuniyetiyle gelirin, temel ihtiyaçları karşılayabilir hale gelip gelmediği sorusuna ise yüzde 44.3'ü 'evet' cevabını vermiştir. Sadece öğrenciyken eğitimin gelir durumuna etkisine ilişkin bir soruya ise yine katılımcıların yüzde 67.1'i olumlu olduğunu ifade etmişlerdir.  Bu sonuçlardan görüldüğü üzere açıköğretimlilerin, öğrenciyken elde ettikleri gelir ile sonrasındaki gelir arasında anlamlı bir fark var. Bu durum açık ve uzaktan öğretim öğrencilerinin diploma sonrasında gelir düzeylerinin yükseldiğini ve dolayısıyla eğitim sürecinin etkin bir şekilde işlediğinin göstergesidir."

Prof. Dr. Günsoy, Açıköğretim sisteminin eğitimde fırsat eşitliği sağladığı, bireylere yaşam boyu öğrenme fırsatları sunduğu, ekonomik ve sosyal refahı, dolayısıyla mutluluğu artırdığı, yoksulluğu azaltmada önemli rol oynamasının araştırmanın genel sonuçları arasında yer aldığını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Kasım 2014 12:45

Gösterim: 1176

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kamuran Karaca, müdürlerin görevden alınması ve bu alanda yapılan düzenlemeye ilişkin Danıştay'a açtıkları davaların bugünlerde sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.

Karaca, sendikanın Trabzon Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, okul idarecilerinin belirlenmesinde yapılan uygulama sonrası Eğitim Sen üyesi müdürlerin neredeyse tamamının görevden alındığını savundu.

Puanlamalarda haksızlıklar yapıldığını belirten Karaca, "Birçok arkadaşımız sınavla müdürlük hakkı kazanmıştı. Yazılı sınavlar sonucu müdür ve idareci olmuştu. Bu hakları, yapılan düzenlemelerle ellerinden alındı" diye konuştu.

Müdürlerin görevden alınması ve bu alanda yapılan düzenlemeye ilişkin mahkemelere başvurduklarını ifade eden Karaca, "Bireysel davalar açtırdık. Danıştay'a başvuru yaptık. Süreci Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Özellikle Danıştay'a açtığımız davaların bugünlerde sonuçlanmasını bekliyoruz" dedi.

Karaca, bireysel açılan davaların bir kısmının sonuçlanmaya ve mahkemeyi kazanan arkadaşlarının görevlerine dönme kararlarının çıkmaya başladığını dile getirerek, Anayasa Mahkemesi'nden hem yönetmeliğin hem de yasanın iptalini beklediklerini söyledi.

> Müdürlerin görevden alınması yargıda

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kamuran Karaca, müdürlerin görevden alınması ve bu alanda yapılan düzenlemeye ilişkin Danıştay'a açtıkları davaların bugünlerde sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.

Karaca, sendikanın Trabzon Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, okul idarecilerinin belirlenmesinde yapılan uygulama sonrası Eğitim Sen üyesi müdürlerin neredeyse tamamının görevden alındığını savundu.

Puanlamalarda haksızlıklar yapıldığını belirten Karaca, "Birçok arkadaşımız sınavla müdürlük hakkı kazanmıştı. Yazılı sınavlar sonucu müdür ve idareci olmuştu. Bu hakları, yapılan düzenlemelerle ellerinden alındı" diye konuştu.

Müdürlerin görevden alınması ve bu alanda yapılan düzenlemeye ilişkin mahkemelere başvurduklarını ifade eden Karaca, "Bireysel davalar açtırdık. Danıştay'a başvuru yaptık. Süreci Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Özellikle Danıştay'a açtığımız davaların bugünlerde sonuçlanmasını bekliyoruz" dedi.

Karaca, bireysel açılan davaların bir kısmının sonuçlanmaya ve mahkemeyi kazanan arkadaşlarının görevlerine dönme kararlarının çıkmaya başladığını dile getirerek, Anayasa Mahkemesi'nden hem yönetmeliğin hem de yasanın iptalini beklediklerini söyledi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Kasım 2014 16:05

Gösterim: 1450

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Japon ilk ve ortaokulunu ziyaret etti. 

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitim UNESCO Dünya Konferansına katılmak üzere Japonya'da bulunan Nabi Avcı, resmi temaslar kapsamında başkent Tokyo'da incelemelerde bulundu. 

Japon ilk ve ortaokulunu ziyaret eden Bakan Avcı, öğrencilerin yoğun sevgi gösterisiyle ve Türkçe "merhaba" ifadeleriyle karşılandı. Avcı, daha sonra okul yetkililerinden bilgi aldı. 

Ellerinde Türk - Japon bayrağı taşıyan öğrenciler, Bakan Avcı ve heyetini Türkçe "elveda" diyerek uğurladı. 

Bakan Avcı, daha sonra Tokyo Camisini ve Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti.

> Bakan Avcı’ya Japon okulunda sıcak karşılama

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Japon ilk ve ortaokulunu ziyaret etti. 

Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitim UNESCO Dünya Konferansına katılmak üzere Japonya'da bulunan Nabi Avcı, resmi temaslar kapsamında başkent Tokyo'da incelemelerde bulundu. 

Japon ilk ve ortaokulunu ziyaret eden Bakan Avcı, öğrencilerin yoğun sevgi gösterisiyle ve Türkçe "merhaba" ifadeleriyle karşılandı. Avcı, daha sonra okul yetkililerinden bilgi aldı. 

Ellerinde Türk - Japon bayrağı taşıyan öğrenciler, Bakan Avcı ve heyetini Türkçe "elveda" diyerek uğurladı. 

Bakan Avcı, daha sonra Tokyo Camisini ve Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti.

Son Güncelleme: Çarşamba, 12 Kasım 2014 11:13

Gösterim: 828


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.