Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türkiye 4+4+4’ü tartışırken ve her değişen hükümetle birlikte eğitim sistemi de değişirken dünyada birçok ülke eğitim standartlarını yükseltmeye devam ediyor. Bunun en çarpıcı örneği ise İngiltere’nin en köklü okullarından kralların kurduğu ve krallarla devlet adamları yetiştiren Eton College oldu
İngiltere'nin hatta dünyanın en eski ve elit özel okullarından biri olan Eton College, 1441 yılında Kral VI. Henry tarafından kuruldu. İlkokul düzeyinde eğitim veren okul, kuruluşundan beri sadece 13-19 yaş arasındaki erkekleri yatılı olarak kabul ediyor. Ülkenin en soylu ailelerinin çocuklarını kabul eden kolej, öğrencilerine üstün standartlar sunuyor. Bu okuldan mezun olanlar ise başbakan, prens, bilimadamı ve yazar oluyor. Eton College'ın yıllık ücreti 40 bin Euro'dan başlıyor. Ancak her parayı veren okula kabul edilmiyor. Soylu bir aileden gelen öğrenciler oldukça zor bir sınava sokuluyor ve sonuçlara göre okula girecekler belirleniyor. Kolejde pozitif bilimlerin yanı sıra edebiyat ve sanat derslerine ağırlık veriliyor.
Kraliyet ailesinin çocukları da bu okuldan mezun
Eton College'den mezun olan ünlülerin ismi ise saymakla bitmiyor. Kraliyet ailesinin çocuklarının eğitim gördüğü bu okuldan 19 başbakanın yanı sıra, John Maynard Keynes, Ian Fleming, George Orwell gibi birçok ünlü isim çıktı. Prens Charles ve Diana'nın oğulları, babasından sonra tahtın varisi Prens William ve İngiltere krallığında tahta namzet üçüncü kişi olan kardeşi Prens Harry de Eton'un son yıllardaki en popüler mezunlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Dünyanın en pahalı okulu
Eton College, eğitim bakımdan dünyanın en iyi okulu olarak gösteriliyor. Konumu nedeniyle en değerli okul ise Londra'daki "Holland Park School..." 80 milyon pounda mal olan okulun arazisi, ev yapımı için satılırsa değeri 105 milyon pound oluyor. 2 bin 500 TL'lik masanın kullanıldığı okulda, bin 480 öğrenci eğitim görüyor
(kaynak takvim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye 4+4+4’ü tartışırken ve her değişen hükümetle birlikte eğitim sistemi de değişirken dünyada birçok ülke eğitim standartlarını yükseltmeye devam ediyor. Bunun en çarpıcı örneği ise İngiltere’nin en köklü okullarından kralların kurduğu ve krallarla devlet adamları yetiştiren Eton College oldu
İngiltere'nin hatta dünyanın en eski ve elit özel okullarından biri olan Eton College, 1441 yılında Kral VI. Henry tarafından kuruldu. İlkokul düzeyinde eğitim veren okul, kuruluşundan beri sadece 13-19 yaş arasındaki erkekleri yatılı olarak kabul ediyor. Ülkenin en soylu ailelerinin çocuklarını kabul eden kolej, öğrencilerine üstün standartlar sunuyor. Bu okuldan mezun olanlar ise başbakan, prens, bilimadamı ve yazar oluyor. Eton College'ın yıllık ücreti 40 bin Euro'dan başlıyor. Ancak her parayı veren okula kabul edilmiyor. Soylu bir aileden gelen öğrenciler oldukça zor bir sınava sokuluyor ve sonuçlara göre okula girecekler belirleniyor. Kolejde pozitif bilimlerin yanı sıra edebiyat ve sanat derslerine ağırlık veriliyor.
Kraliyet ailesinin çocukları da bu okuldan mezun
Eton College'den mezun olan ünlülerin ismi ise saymakla bitmiyor. Kraliyet ailesinin çocuklarının eğitim gördüğü bu okuldan 19 başbakanın yanı sıra, John Maynard Keynes, Ian Fleming, George Orwell gibi birçok ünlü isim çıktı. Prens Charles ve Diana'nın oğulları, babasından sonra tahtın varisi Prens William ve İngiltere krallığında tahta namzet üçüncü kişi olan kardeşi Prens Harry de Eton'un son yıllardaki en popüler mezunlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Dünyanın en pahalı okulu
Eton College, eğitim bakımdan dünyanın en iyi okulu olarak gösteriliyor. Konumu nedeniyle en değerli okul ise Londra'daki "Holland Park School..." 80 milyon pounda mal olan okulun arazisi, ev yapımı için satılırsa değeri 105 milyon pound oluyor. 2 bin 500 TL'lik masanın kullanıldığı okulda, bin 480 öğrenci eğitim görüyor
(kaynak takvim)
Son Güncelleme: Salı, 13 Kasım 2012 09:31
Gösterim: 8918
Hükümet, milyonlarca memuru ilgilendiren yeni bir düzenlemeye gidiyor. 657 sayılı devlet memurluğu kanununda köklü değişiklikler için düğmeye basıldı. Düzenleme hayata geçerse memuriyette ‘home office’ dönemiyle part time çalışma da gündemde
Özel sektörün ardından memurlara da esnek çalışma modelinin uygulanması öngörülüyor. Düzenleme hayata geçerse kamu kuruluşlarında ‘home office’ dönemi başlayacak. Part time personel çalıştırılması da gündemde.
Esnek çalışma modeli geliyor
Star Gazetesi’nin haberine göre, milyonlarca memurun ve memur adayının merakla beklediği 657 sayılı devlet memurları kanununda yapılacak değişiklikler netleşmeye başladı. Bu çerçevede, yapılacak düzenlemede, özel sektörün ardından memurlara da esnek çalışma modelinin uygulanması öngörülüyor. Düzenleme hayata geçerse, kamu kurumlarında home ofice dönemi başlayacak. Halen hazırlıkları devam eden kamu personel rejiminin değiştirilmesine ilişkin çalışmalarda, memurların özlük ve sosyal haklarının yanı sıra, çalışma saatleri de masaya yatırıldı. Çalışmalar esnasında, trafik sorununa çözüm getirmek, kamu personelini daha verimli çalıştırmak ve güvenlik sorununu nedeniyle hizmet götürülemeyen vatandaşlara hizmet sağlamak amacıyla esnek çalışma modelinin kamuya da uygulanması kararlaştırıldı. Düzenleme öncesinde, Avrupa ülkelerindeki örnekler incelendi. Yapılan incelemede, birçok Avrupa ülkesinde, kamu kurumlarında değişik esnek çalışma modellerinin uygulandığı görüldü. Uygulamalar doğrultusunda Türkiye için de bir esnek çalışma sistemi oluşturulması öngörüldü. Düzenleme öncelikle, pilot olarak bazı kamu kurumlarının bazı illerdeki birimlerinde uygulanacak. Başarı sağlanması durumunda, diğer kamu kurumlarına ve tüm illere de yaygınlaştırılacak.
Mesai saatleri değişebilir
Uygulamaya geçilmesi planlanın esnek çalışma modelinde, kamu personelinin nasıl çalışacağı henüz netleşmedi. Ancak konuyla ilgili olarak değişik alternatifler üzerinde duruluyor. Bu alternatiflerin başında, mesai saatlerinin değiştirilmesi yer alıyor. Örneğin, esnek çalışma modeli ile 08.00 olan mesai saati başlangıç saatinin 10.00’a çekilmesi ve bitiş saatinin de ona göre ayarlanması öngörülüyor. Bu sistemde de memurlar, yine haftada 40 saat süreyle çalışacaklar. İkinci olarak üzerinde durulan alternatifte evden çalışma sisteminin getirilmesini içeriyor. Birçok işleminin bilgisayar ortamında yapıldığına dikkate alan uzmanlar, bazı bölümlerdeki kamu görevlilerin işlerini evlerinden yapabileceklerini belirlediler. Ancak burada kontrolün nasıl sağlanacağı konusunda bazı endişeler var. Üzerinde çalışılan üçüncü alternatif ise kamu kurumlarında da part-time personelin çalıştırılmasını kapsıyor. Bu alternatifte iş yoğunluğunun arttığı saat dilimlerinde part time personel çalıştırılması öngörülüyor. Tüm bu alternatiflerin hepsi sivil taraflarla da masaya yatırılmasının ardından hayata geçirilecek
(star)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hükümet, milyonlarca memuru ilgilendiren yeni bir düzenlemeye gidiyor. 657 sayılı devlet memurluğu kanununda köklü değişiklikler için düğmeye basıldı. Düzenleme hayata geçerse memuriyette ‘home office’ dönemiyle part time çalışma da gündemde
Özel sektörün ardından memurlara da esnek çalışma modelinin uygulanması öngörülüyor. Düzenleme hayata geçerse kamu kuruluşlarında ‘home office’ dönemi başlayacak. Part time personel çalıştırılması da gündemde.
Esnek çalışma modeli geliyor
Star Gazetesi’nin haberine göre, milyonlarca memurun ve memur adayının merakla beklediği 657 sayılı devlet memurları kanununda yapılacak değişiklikler netleşmeye başladı. Bu çerçevede, yapılacak düzenlemede, özel sektörün ardından memurlara da esnek çalışma modelinin uygulanması öngörülüyor. Düzenleme hayata geçerse, kamu kurumlarında home ofice dönemi başlayacak. Halen hazırlıkları devam eden kamu personel rejiminin değiştirilmesine ilişkin çalışmalarda, memurların özlük ve sosyal haklarının yanı sıra, çalışma saatleri de masaya yatırıldı. Çalışmalar esnasında, trafik sorununa çözüm getirmek, kamu personelini daha verimli çalıştırmak ve güvenlik sorununu nedeniyle hizmet götürülemeyen vatandaşlara hizmet sağlamak amacıyla esnek çalışma modelinin kamuya da uygulanması kararlaştırıldı. Düzenleme öncesinde, Avrupa ülkelerindeki örnekler incelendi. Yapılan incelemede, birçok Avrupa ülkesinde, kamu kurumlarında değişik esnek çalışma modellerinin uygulandığı görüldü. Uygulamalar doğrultusunda Türkiye için de bir esnek çalışma sistemi oluşturulması öngörüldü. Düzenleme öncelikle, pilot olarak bazı kamu kurumlarının bazı illerdeki birimlerinde uygulanacak. Başarı sağlanması durumunda, diğer kamu kurumlarına ve tüm illere de yaygınlaştırılacak.
Mesai saatleri değişebilir
Uygulamaya geçilmesi planlanın esnek çalışma modelinde, kamu personelinin nasıl çalışacağı henüz netleşmedi. Ancak konuyla ilgili olarak değişik alternatifler üzerinde duruluyor. Bu alternatiflerin başında, mesai saatlerinin değiştirilmesi yer alıyor. Örneğin, esnek çalışma modeli ile 08.00 olan mesai saati başlangıç saatinin 10.00’a çekilmesi ve bitiş saatinin de ona göre ayarlanması öngörülüyor. Bu sistemde de memurlar, yine haftada 40 saat süreyle çalışacaklar. İkinci olarak üzerinde durulan alternatifte evden çalışma sisteminin getirilmesini içeriyor. Birçok işleminin bilgisayar ortamında yapıldığına dikkate alan uzmanlar, bazı bölümlerdeki kamu görevlilerin işlerini evlerinden yapabileceklerini belirlediler. Ancak burada kontrolün nasıl sağlanacağı konusunda bazı endişeler var. Üzerinde çalışılan üçüncü alternatif ise kamu kurumlarında da part-time personelin çalıştırılmasını kapsıyor. Bu alternatifte iş yoğunluğunun arttığı saat dilimlerinde part time personel çalıştırılması öngörülüyor. Tüm bu alternatiflerin hepsi sivil taraflarla da masaya yatırılmasının ardından hayata geçirilecek
(star)
Son Güncelleme: Salı, 13 Kasım 2012 09:05
Gösterim: 1461
Van'da geçen yıl meydana gelen depremlerin ardından Vehbi Koç Vakfı tarafından kentteki öğretmenler için inşa edilen lojmanların açılışı yapıldı.
Vehbi Koç Vakfı, kentte 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremler sonrasında, ilde görevli öğretmenlerin kalabileceği lojmanların yapımı için çalışma başlattı.
Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında, mayıs ayında temeli atılan 128 lojman, 6 ayda tamamlanarak faaliyete geçti.
Lojmanların açılış töreninde konuşan Vali Münir Karaloğlu, bir yıl önce yaşanan depremleri anımsatarak, 76'sı öğretmen 644 vatandaşın yaşamını yitirdiği depremlerde, ciddi maddi ve manevi kayıpların da olduğunu söyledi.
Depremlerin ardından 76 milyon insanın tek yürek olarak Van'a yardıma koştuğuna, özel sektörde önemli yeri olan Koç grubunun da tüm şirketleri ile Van'ın ve Vanlının yanında yer aldığına dikkati çeken Karaloğlu, Vehbi Koç Vakfı'nın, kente kalıcı şeyler bırakmak ve hayatını kaybeden öğretmenlerin anısını yaşatmak adına lojman yaptırma kararı aldığını ifade etti.
Karaloğlu, yaklaşık 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan lojmanların bugünkü törenle milli eğitim camiasına bağışlandığını bildirerek, lojmanların yapımında son teknoloji inşaat malzemelerinin kullanıldığını ve yer olarak sağlam bir zemin seçildiğini dile getirdi.
Lojmanlarla birlikte içerisindeki beyaz eşyaların da vakıf tarafından tahsis edildiğine işaret eden Karaloğlu, ''Bu, Koç topluluğunun sosyal sorumluk ve toplumsal duyarlılığının bir gereğidir. Van halkı ve eğitim camiamız bunu hiçbir zaman unutmayacak ve her zaman minnetle, şükranla bu güzel yatırımı hatırlayacaktır. Van halkı adına bu yatırımı yapanlara teşekkür ediyorum'' dedi.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ise kentte yaşanan depremlerin ardından Van'ın yeniden kalkınması sürecine katkı sunmaya çalıştıklarını vurgulayarak, inşa edilen lojmanların da bölgedeki eğitimin gelişmesine katkı sağlayacağını kaydetti.
''Ümit ederim ki geçmişte olduğu gibi gelecekte de güzel ilimiz Van, özverili eğitimcilerimizle başarılı nesillerin yetişmesine katkı sağlayacak'' diyen Koç, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunun ülkeyi ayakta tutan en önemli unsur olduğunu belirtti.
Öğretmenler için gereken konfor, yaşam alanları ve gereçlerle donatılan lojmanların, deprem yönetmeliğine uygun inşa edildiğini anlatan Koç, lojmanların hayırlı olmasını temenni etti.
Konuşmaların ardından Vali Karaloğlu ile Mustafa Koç ve diğer katılımcılar açılış kurdelesini kestikleri lojmanlarda incelemede bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Van'da geçen yıl meydana gelen depremlerin ardından Vehbi Koç Vakfı tarafından kentteki öğretmenler için inşa edilen lojmanların açılışı yapıldı.
Vehbi Koç Vakfı, kentte 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremler sonrasında, ilde görevli öğretmenlerin kalabileceği lojmanların yapımı için çalışma başlattı.
Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında, mayıs ayında temeli atılan 128 lojman, 6 ayda tamamlanarak faaliyete geçti.
Lojmanların açılış töreninde konuşan Vali Münir Karaloğlu, bir yıl önce yaşanan depremleri anımsatarak, 76'sı öğretmen 644 vatandaşın yaşamını yitirdiği depremlerde, ciddi maddi ve manevi kayıpların da olduğunu söyledi.
Depremlerin ardından 76 milyon insanın tek yürek olarak Van'a yardıma koştuğuna, özel sektörde önemli yeri olan Koç grubunun da tüm şirketleri ile Van'ın ve Vanlının yanında yer aldığına dikkati çeken Karaloğlu, Vehbi Koç Vakfı'nın, kente kalıcı şeyler bırakmak ve hayatını kaybeden öğretmenlerin anısını yaşatmak adına lojman yaptırma kararı aldığını ifade etti.
Karaloğlu, yaklaşık 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan lojmanların bugünkü törenle milli eğitim camiasına bağışlandığını bildirerek, lojmanların yapımında son teknoloji inşaat malzemelerinin kullanıldığını ve yer olarak sağlam bir zemin seçildiğini dile getirdi.
Lojmanlarla birlikte içerisindeki beyaz eşyaların da vakıf tarafından tahsis edildiğine işaret eden Karaloğlu, ''Bu, Koç topluluğunun sosyal sorumluk ve toplumsal duyarlılığının bir gereğidir. Van halkı ve eğitim camiamız bunu hiçbir zaman unutmayacak ve her zaman minnetle, şükranla bu güzel yatırımı hatırlayacaktır. Van halkı adına bu yatırımı yapanlara teşekkür ediyorum'' dedi.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ise kentte yaşanan depremlerin ardından Van'ın yeniden kalkınması sürecine katkı sunmaya çalıştıklarını vurgulayarak, inşa edilen lojmanların da bölgedeki eğitimin gelişmesine katkı sağlayacağını kaydetti.
''Ümit ederim ki geçmişte olduğu gibi gelecekte de güzel ilimiz Van, özverili eğitimcilerimizle başarılı nesillerin yetişmesine katkı sağlayacak'' diyen Koç, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunun ülkeyi ayakta tutan en önemli unsur olduğunu belirtti.
Öğretmenler için gereken konfor, yaşam alanları ve gereçlerle donatılan lojmanların, deprem yönetmeliğine uygun inşa edildiğini anlatan Koç, lojmanların hayırlı olmasını temenni etti.
Konuşmaların ardından Vali Karaloğlu ile Mustafa Koç ve diğer katılımcılar açılış kurdelesini kestikleri lojmanlarda incelemede bulundu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Kasım 2012 15:38
Gösterim: 1625
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Okullar Hayat Olsun’ projesiyle, ders sonunda kapısına kilit vurulan okullar, ailelere açılıyor. Bahçelere yapılacak ağaçlandırma, geleneksel ve eğitici oyun çizimleri, konferans salonlarında verilecek kişisel eğitim seminerleri ve kurslarla okullar artık veliler ve çocukların buluşma yeri oluyor.
Bahçesi düz bir asfalttan oluşan ve ders sonrası kapısına kilit vurulan okullar artık halka açılıyor. Başta öğrenciler olmak üzere okul bahçesinden konferans salonlarına, kütüphanelerden bilgisayar sınıflarına kadar birçok yer ailelere de hizmet verecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ‘Okullar Hayat Olsun’ sloganıyla hayata geçirdiği projeyle okul bahçeleri yeşillendiriliyor ve geleneksel oyunlarla daha aktif hale getiriliyor. Pilot uygulaması İstanbul Sultangazi’deki Orhangazi İlköğretim Okulu’nda hayata geçiriliyor. Proje ile okullar hafta sonu ve tatillerde çeşitli kültürel ve eğitim etkinliklerine açılarak, okulun sürekli eğitim merkezi haline gelmesi amaçlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve gönüllü kurumlarca hayata geçirilen proje kapsamında NT Mağazaları da 7 bölgede 35 okulu hazırlıyor. Okul bahçelerine çizimlerle oyunlar hazırlanacak, Türkçe-İngilizce eğitici grafikler ve şekiller çizilecek. Okul kütüphanesinin öğrenci ve velilerin hafta içi ve hafta sonu kullanımına açık olması, bilgisayar laboratuvarlarının ders dışında da ödev hazırlama ve araştırma yapılması için açık tutulması ve konferans salonlarının eğitim ve seminerler için halka açık tutulması da projede yer alıyor. Çalışmalarına Orhangazi İlköğretim Okulu ile başlayan NT, tedarikçilerini de projeye dâhil etmek istiyor. Proje kapsamında unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunları yeniden hayat buluyor. Okul bahçesinin bazı bölümleri oyun sahasına dönüştürülerek teneffüslerde çocukların düzenli oyun oynamaları sağlanıyor. ‘Sek sek’, ‘yakan top’, ‘köşe kapmaca’, ‘yağ satarım bal satarım’ gibi oyun alanlarının oluşturulacağı çalışma ile çocuklara, dikkatli olma, hızlı ve doğru karar verme, kavram ve şekilleri öğrenme, vücut dilini kullanma gibi yetenekler kazandırılması amaçlanıyor. İngilizce figürler, sayı ve renkler yazılarak İngilizcenin daha kolay öğrenilmesine de katkı sağlanıyor. Öğrencilere sağlanacak bu imkânların yanı sıra sınıflarda ve spor salonlarında açılacak yabancı dil, müzik, ebru gibi çeşitli kurslarla aileler de okullu oluyor. Akşam 21.00’e kadar açık olacak bilgisayar sınıflarına öğrencilerle birlikte veliler de gelebilecek. Okul bahçelerinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TEMA Vakfı’nın hazırlayacağı doğa bahçeleri de ailelerin yeşille iç içe olacakları sosyal yaşam alanları haline gelecek.
NT Mağazaları aracılığıyla projeye destek verecek firmalardan birisi de Fatih Kalem. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Çiftçioğlu, Fatih Kalem olarak öğrencilerin eğitimlerinde her zaman yanlarında olmak istediklerini söylüyor. “Öğrencilerimizin geleceğine sosyal sorumluluk bilinci ile biz de katkı sağlayarak her bölgede 5 tane olmak üzere 7 bölgede toplam 35 okula destek vereceğiz.” diyen Çiftçioğlu, ‘Okullar Hayat Olsun’ projesinin kültürel değerler ve çocuklara yeni oyun alanları oluşturması açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.
Orhangazi İlköğretim Okulu’nun açılışı 15 Kasım’da Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, NT Mağazacılık Genel Müdürü Murat Kara, Fatih Kalem Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Çiftçioğlu, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ve diğer protokol üyelerinin katılımıyla yapılacak.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Okullar Hayat Olsun’ projesiyle, ders sonunda kapısına kilit vurulan okullar, ailelere açılıyor. Bahçelere yapılacak ağaçlandırma, geleneksel ve eğitici oyun çizimleri, konferans salonlarında verilecek kişisel eğitim seminerleri ve kurslarla okullar artık veliler ve çocukların buluşma yeri oluyor.
Bahçesi düz bir asfalttan oluşan ve ders sonrası kapısına kilit vurulan okullar artık halka açılıyor. Başta öğrenciler olmak üzere okul bahçesinden konferans salonlarına, kütüphanelerden bilgisayar sınıflarına kadar birçok yer ailelere de hizmet verecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ‘Okullar Hayat Olsun’ sloganıyla hayata geçirdiği projeyle okul bahçeleri yeşillendiriliyor ve geleneksel oyunlarla daha aktif hale getiriliyor. Pilot uygulaması İstanbul Sultangazi’deki Orhangazi İlköğretim Okulu’nda hayata geçiriliyor. Proje ile okullar hafta sonu ve tatillerde çeşitli kültürel ve eğitim etkinliklerine açılarak, okulun sürekli eğitim merkezi haline gelmesi amaçlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve gönüllü kurumlarca hayata geçirilen proje kapsamında NT Mağazaları da 7 bölgede 35 okulu hazırlıyor. Okul bahçelerine çizimlerle oyunlar hazırlanacak, Türkçe-İngilizce eğitici grafikler ve şekiller çizilecek. Okul kütüphanesinin öğrenci ve velilerin hafta içi ve hafta sonu kullanımına açık olması, bilgisayar laboratuvarlarının ders dışında da ödev hazırlama ve araştırma yapılması için açık tutulması ve konferans salonlarının eğitim ve seminerler için halka açık tutulması da projede yer alıyor. Çalışmalarına Orhangazi İlköğretim Okulu ile başlayan NT, tedarikçilerini de projeye dâhil etmek istiyor. Proje kapsamında unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunları yeniden hayat buluyor. Okul bahçesinin bazı bölümleri oyun sahasına dönüştürülerek teneffüslerde çocukların düzenli oyun oynamaları sağlanıyor. ‘Sek sek’, ‘yakan top’, ‘köşe kapmaca’, ‘yağ satarım bal satarım’ gibi oyun alanlarının oluşturulacağı çalışma ile çocuklara, dikkatli olma, hızlı ve doğru karar verme, kavram ve şekilleri öğrenme, vücut dilini kullanma gibi yetenekler kazandırılması amaçlanıyor. İngilizce figürler, sayı ve renkler yazılarak İngilizcenin daha kolay öğrenilmesine de katkı sağlanıyor. Öğrencilere sağlanacak bu imkânların yanı sıra sınıflarda ve spor salonlarında açılacak yabancı dil, müzik, ebru gibi çeşitli kurslarla aileler de okullu oluyor. Akşam 21.00’e kadar açık olacak bilgisayar sınıflarına öğrencilerle birlikte veliler de gelebilecek. Okul bahçelerinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TEMA Vakfı’nın hazırlayacağı doğa bahçeleri de ailelerin yeşille iç içe olacakları sosyal yaşam alanları haline gelecek.
NT Mağazaları aracılığıyla projeye destek verecek firmalardan birisi de Fatih Kalem. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Çiftçioğlu, Fatih Kalem olarak öğrencilerin eğitimlerinde her zaman yanlarında olmak istediklerini söylüyor. “Öğrencilerimizin geleceğine sosyal sorumluluk bilinci ile biz de katkı sağlayarak her bölgede 5 tane olmak üzere 7 bölgede toplam 35 okula destek vereceğiz.” diyen Çiftçioğlu, ‘Okullar Hayat Olsun’ projesinin kültürel değerler ve çocuklara yeni oyun alanları oluşturması açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.
Orhangazi İlköğretim Okulu’nun açılışı 15 Kasım’da Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, NT Mağazacılık Genel Müdürü Murat Kara, Fatih Kalem Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Çiftçioğlu, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ve diğer protokol üyelerinin katılımıyla yapılacak.
(zaman)
Son Güncelleme: Salı, 13 Kasım 2012 08:34
Gösterim: 2387
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında, “onlar hala yasakları savunurken biz 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye eğitim veriyoruz” dedi
Başbakan Erdoğan, ''Onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında, kendisine tevdi edilen fahri doktora unvanından dolayı üniversite senatosuna şükranlarını sundu.
Akıllı tahtalar 3 yıl içinde tüm okullara gelecek
Öğrencilerin dönem başlarında kitaplarını sıralarında bulduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''İnşallah üç yıllık bir programla bütün okullarımız akıllı tahtasına ve tablet bilgisayarına kavuşacak'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Dün Rize'nin köylerine ulaşılmıyordu, bugün Kenya'nın köylerine, Filistin'in köylerine, Bosna'nın köylerine kadar ulaşıyor, Türkiye üniversitelerinde okumak için can atan çocukların mülakatlarını yapıyoruz. Bir dönem bize, bizim şahsımızda millete, milletin öz evlatlarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Bizler o dönemi yaşadık, bize 'gerici' dediler. Bize 'yobaz' dediler, bize 'niçin cenaze yıkayıcısı olacaksınız-' dediler. Öğretmenlerimiz dedi bunu. 'Softa' dediler, 'bunlar anlamaz, bunlar bilmez' dediler. 'Yapamaz, başaramaz' dediler. Bizi, bizim şahsımızda milletin kendisini, tutucu olmakla, gerici olmakla, daha da ileri giderek karanlıkla, cahillikle özdeşleştirmek istediler. Şu anda kimin ak kimin de kara olduğu çok net bir biçimde ortaya çıktı. Dikkat edin, onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz. Onlar hala milletin öz evlatları için okul yollarını kapatmanın mücadelesini verirken biz okul yollarını açıyor, tercihleri çoğaltıyor, tercih özgürlüğünü genişletiyoruz.''
İmam hatiplerde okuyanlara öcü muamelesi yaptılar
''On yıllar boyunca bu ülkede meslek liselerine neler çektirdiler'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''İmam hatipleri hep tartışma konusu yaptılar. Sabah akşam bu okulları konuştular. Bu okulları 'öcü' gibi gösterdiler, bu okulları 'gerici yuvası' gibi gösterdiler. Bu okullarda okuyan çocuklara adeta bu ülkede 'öcü' muamelesi yaptılar. Peki soruyorum, Allah aşkına ne oldu- 80'ler, 90'lar boyunca en büyük tehdit olarak gösterdiğiniz o imam hatip okulları Allah aşkına Türkiye'ye hangi zararı verdi- O imam hatip okullarının mezunları şu anda Türkiye'yi yeni baştan inşa ediyorlar. O imam hatip okullarının mezunları şu anda 75 milyona efendilik için değil, hizmetkar olmak için bir mücadele veriyorlar. Daha bu sene kademeli eğitime geçiş düzenlemesi sırasında o bildik ezberleri dile getirdiler. O bildik sanal tehditleri savurdular. Peki ne oldu- İmam hatip okullarını açtık, milletin evlatlarının önüne tercihleri koyduk, tercih özgürlüğünü koyduk. Bu süreç şimdi tıkır tıkır işliyor. Eğitimden, öğrenimden korkanlar, kusura bakmayın, eğitime bu kadar yatırım yapmazlar. Okuldan, okumaktan, bilimden korkanlar, Türkiye'nin eğitim öğretim altyapısında böyle devrim niteliğinde düzenlemeleri gerçekleştiremezler. Onlar geriye dönüp baktıklarında kendi geçmişlerindeki yasakları, baskıları, zulümleri, kendi tarihlerindeki toplum mühendisliğini görecekler ama biz geriye baktığımızda bu ülkeye kazandırdığımız hizmetleri, eserleri, yatırımları göreceğiz. Daha bugünden bunları görüyoruz. Çünkü biz bu milletin gençlerini, çocuklarımızı çok seviyoruz.''
Eğitim yatırımlarının sonuçlarının uzun vadede alındığını belirten Erdoğan, Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet konularında yükseltmek için yola çıktıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Bunlar üzerinde Türkiye şu anda yükseliyor. İnşallah şu son 10 yılda yaptığımız yatırımlar Türkiye'nin çehresini çok köklü şekilde değiştirecek, zaten değişmeye başladı'' dedi.
Gençlere hiçbir zaman umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmamalarını söyleyen Erdoğan, toplantıya katılan öğretim üyelerinden de Rize'de göreve başlayıp biraz hizmet verdikten sonra kenti bırakmamalarını istedi. Erdoğan, ''İnanın, Rize'nin çocukları, öğrencileri bir harf öğretenin kölesidir. Çok sever ama burayı, bizi bırakmayın. Şu üniversitemize hep birlikte sahip çıkalım'' diye konuştu.
21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır
Üniversitenin fiziki imkanlarının süratle giderilmesine yönelik çalışmaların yapıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Fiziki imkanlar noktasında eksiklerinin süratle giderildiği bir Recep Tayyip Üniversitesi burada inanıyorum ki, sizin daha huzurlu hizmet vermenize fırsat vereceği gibi çok daha fazla öğrencimizi Rize'ye çekme noktasında da bir cazibe merkezi oluşturacaktır. Özellikle gençlerimize, öğrencilerimize, Rizeli genç kardeşlerimize, üniversitemizin öğrencilerine umutsuzluktan, yeisten, karamsarlıktan özenle kaçınmalarını rica ediyorum. On yılda olmazları olur hale getirdik, 'yapılamaz' denilenleri başardık. Azimle, sabırla, sebatla çok daha fazlasını hep birlikte yapacağız. Bir kere bu ülkenin her bir ferdi gönülden, yürekten şuna inanacak, 21. yüzyıl hiç şüpheniz olmasın bir Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedeflerini Allah'ın izniyle tutturacağız. Bizden sonra gelecek nesiller de yani henüz doğmamış veya yeni doğmuş nesiller de 2071 hedeflerine sımsıkı sarılacak, o hedefleri de inşallah tutturacaklar. Çünkü Alparslan'ın torunları inşallah yan gelip yatmayacaklar. Ben inanıyorum ki çok çalışacaklar. Ecdadımız nasıl yaptıysa, nasıl başardıysa biz de başaracağız. Bir kere daha başaracağız, bir kere daha dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alacağız. Önce kendimize inanacağız ondan sonra da bu adımları atacağız.''
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin yapılacak çalışmalarla Türkiye genelinde bilimsel rekabetteki yerinin çok daha yükseklere çıkarılacağı yönündeki inancını belirten Erdoğan, ''Rize'den aldığımız dersle, Karadeniz'den aldığımız ilhamla, Türkiye için, dünya için, biz ve bizden sonra gelenler inşallah çok daha güzel, çok daha büyük hizmetler üretecekler. İnşallah Rize'ye mahcup olmayacağız, Rizeli kardeşlerimizi de mahcup etmeyeceğiz'' diye konuştu.
Üniversitenin yeni akademik yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, kendisine tevdi edilen fahri doktora ünvanı için de rektöre, üniversite senatosuna, öğretim üyelerine, öğrencilere ve Rizelilere şükranlarını sundu. kararlılıkla sürdürmek durumundayız.
40 bini aşkın uluslararası öğrenciye eğitim veriyoruz
Başbakan Erdoğan, ''Onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında, “onlar hala yasakları savunurken biz 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye eğitim veriyoruz” dedi
Başbakan Erdoğan, ''Onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında, kendisine tevdi edilen fahri doktora unvanından dolayı üniversite senatosuna şükranlarını sundu.
Akıllı tahtalar 3 yıl içinde tüm okullara gelecek
Öğrencilerin dönem başlarında kitaplarını sıralarında bulduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''İnşallah üç yıllık bir programla bütün okullarımız akıllı tahtasına ve tablet bilgisayarına kavuşacak'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Dün Rize'nin köylerine ulaşılmıyordu, bugün Kenya'nın köylerine, Filistin'in köylerine, Bosna'nın köylerine kadar ulaşıyor, Türkiye üniversitelerinde okumak için can atan çocukların mülakatlarını yapıyoruz. Bir dönem bize, bizim şahsımızda millete, milletin öz evlatlarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Bizler o dönemi yaşadık, bize 'gerici' dediler. Bize 'yobaz' dediler, bize 'niçin cenaze yıkayıcısı olacaksınız-' dediler. Öğretmenlerimiz dedi bunu. 'Softa' dediler, 'bunlar anlamaz, bunlar bilmez' dediler. 'Yapamaz, başaramaz' dediler. Bizi, bizim şahsımızda milletin kendisini, tutucu olmakla, gerici olmakla, daha da ileri giderek karanlıkla, cahillikle özdeşleştirmek istediler. Şu anda kimin ak kimin de kara olduğu çok net bir biçimde ortaya çıktı. Dikkat edin, onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz. Onlar hala milletin öz evlatları için okul yollarını kapatmanın mücadelesini verirken biz okul yollarını açıyor, tercihleri çoğaltıyor, tercih özgürlüğünü genişletiyoruz.''
İmam hatiplerde okuyanlara öcü muamelesi yaptılar
''On yıllar boyunca bu ülkede meslek liselerine neler çektirdiler'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''İmam hatipleri hep tartışma konusu yaptılar. Sabah akşam bu okulları konuştular. Bu okulları 'öcü' gibi gösterdiler, bu okulları 'gerici yuvası' gibi gösterdiler. Bu okullarda okuyan çocuklara adeta bu ülkede 'öcü' muamelesi yaptılar. Peki soruyorum, Allah aşkına ne oldu- 80'ler, 90'lar boyunca en büyük tehdit olarak gösterdiğiniz o imam hatip okulları Allah aşkına Türkiye'ye hangi zararı verdi- O imam hatip okullarının mezunları şu anda Türkiye'yi yeni baştan inşa ediyorlar. O imam hatip okullarının mezunları şu anda 75 milyona efendilik için değil, hizmetkar olmak için bir mücadele veriyorlar. Daha bu sene kademeli eğitime geçiş düzenlemesi sırasında o bildik ezberleri dile getirdiler. O bildik sanal tehditleri savurdular. Peki ne oldu- İmam hatip okullarını açtık, milletin evlatlarının önüne tercihleri koyduk, tercih özgürlüğünü koyduk. Bu süreç şimdi tıkır tıkır işliyor. Eğitimden, öğrenimden korkanlar, kusura bakmayın, eğitime bu kadar yatırım yapmazlar. Okuldan, okumaktan, bilimden korkanlar, Türkiye'nin eğitim öğretim altyapısında böyle devrim niteliğinde düzenlemeleri gerçekleştiremezler. Onlar geriye dönüp baktıklarında kendi geçmişlerindeki yasakları, baskıları, zulümleri, kendi tarihlerindeki toplum mühendisliğini görecekler ama biz geriye baktığımızda bu ülkeye kazandırdığımız hizmetleri, eserleri, yatırımları göreceğiz. Daha bugünden bunları görüyoruz. Çünkü biz bu milletin gençlerini, çocuklarımızı çok seviyoruz.''
Eğitim yatırımlarının sonuçlarının uzun vadede alındığını belirten Erdoğan, Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet konularında yükseltmek için yola çıktıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Bunlar üzerinde Türkiye şu anda yükseliyor. İnşallah şu son 10 yılda yaptığımız yatırımlar Türkiye'nin çehresini çok köklü şekilde değiştirecek, zaten değişmeye başladı'' dedi.
Gençlere hiçbir zaman umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmamalarını söyleyen Erdoğan, toplantıya katılan öğretim üyelerinden de Rize'de göreve başlayıp biraz hizmet verdikten sonra kenti bırakmamalarını istedi. Erdoğan, ''İnanın, Rize'nin çocukları, öğrencileri bir harf öğretenin kölesidir. Çok sever ama burayı, bizi bırakmayın. Şu üniversitemize hep birlikte sahip çıkalım'' diye konuştu.
21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır
Üniversitenin fiziki imkanlarının süratle giderilmesine yönelik çalışmaların yapıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Fiziki imkanlar noktasında eksiklerinin süratle giderildiği bir Recep Tayyip Üniversitesi burada inanıyorum ki, sizin daha huzurlu hizmet vermenize fırsat vereceği gibi çok daha fazla öğrencimizi Rize'ye çekme noktasında da bir cazibe merkezi oluşturacaktır. Özellikle gençlerimize, öğrencilerimize, Rizeli genç kardeşlerimize, üniversitemizin öğrencilerine umutsuzluktan, yeisten, karamsarlıktan özenle kaçınmalarını rica ediyorum. On yılda olmazları olur hale getirdik, 'yapılamaz' denilenleri başardık. Azimle, sabırla, sebatla çok daha fazlasını hep birlikte yapacağız. Bir kere bu ülkenin her bir ferdi gönülden, yürekten şuna inanacak, 21. yüzyıl hiç şüpheniz olmasın bir Türkiye yüzyılı olacaktır. 2023 hedeflerini Allah'ın izniyle tutturacağız. Bizden sonra gelecek nesiller de yani henüz doğmamış veya yeni doğmuş nesiller de 2071 hedeflerine sımsıkı sarılacak, o hedefleri de inşallah tutturacaklar. Çünkü Alparslan'ın torunları inşallah yan gelip yatmayacaklar. Ben inanıyorum ki çok çalışacaklar. Ecdadımız nasıl yaptıysa, nasıl başardıysa biz de başaracağız. Bir kere daha başaracağız, bir kere daha dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alacağız. Önce kendimize inanacağız ondan sonra da bu adımları atacağız.''
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin yapılacak çalışmalarla Türkiye genelinde bilimsel rekabetteki yerinin çok daha yükseklere çıkarılacağı yönündeki inancını belirten Erdoğan, ''Rize'den aldığımız dersle, Karadeniz'den aldığımız ilhamla, Türkiye için, dünya için, biz ve bizden sonra gelenler inşallah çok daha güzel, çok daha büyük hizmetler üretecekler. İnşallah Rize'ye mahcup olmayacağız, Rizeli kardeşlerimizi de mahcup etmeyeceğiz'' diye konuştu.
Üniversitenin yeni akademik yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, kendisine tevdi edilen fahri doktora ünvanı için de rektöre, üniversite senatosuna, öğretim üyelerine, öğrencilere ve Rizelilere şükranlarını sundu. kararlılıkla sürdürmek durumundayız.
40 bini aşkın uluslararası öğrenciye eğitim veriyoruz
Başbakan Erdoğan, ''Onlar hala üniversitelerde yasakları savunurken biz hiçbir ayrım yapmadan üniversiteleri, milletin üniversiteleri olarak dünya milletlerinin hizmetine açtık. Onlar hala başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış oradan bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz'' dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Kasım 2012 14:46
Gösterim: 1419