Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Duayen Eğitimci İşadamı Hukukçu merhum Necdet Doğanata’nın 1965 yılında temellerini atarak, İzmir ve Türkiye’de köklü bir eğitim kurumu haline getirdiği Doğanata Eğitim Kurumları İzmir Özel Fatih Koleji öğrencilerinin her alandaki başarılarıyla farklı bir eğitim kurumu olarak eğitim-öğretime devam ediyor.
İzmir Fatih Koleji’nin misyonunu “Ülkemizde Atatürkçü düşünce sistemine sahip, milli ve manevi değerlerimize saygılı evrensel vizyonu benimseyen, bilgiyi ve sevgiyi paylaşan, problem çözme becerisini kazanmış, teknolojiyi izleyip kullanabilen, araştırmacı ve üretken bireyler yetiştirmek“ olarak ifade eden İzmir Fatih Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Doğanata, bu misyonla yarım asırdır İzmir ve Türkiye’nin en önemli eğitim kurumları arasında yer aldıklarını söylüyor.
“TUBİTAK başta olmak üzere Türkiye’de gerçekleşen proje ve bilim olimpiyatlarında başarı gösteren öğrencilerimiz Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor.” diye konuşan Ali Rıza Doğanata, sözlerini şöyle sürdürüyor: Üniversitelere ve liselere giriş sınavlarında elde edilen dereceler, Bilim Olimpiyatları ve Proje Yarışmalarında kazanılan Dünya dereceleri ve madalyalar, sporda ve güzel sanatlar alanlarında alınan ulusal ve uluslararası şampiyonluklar ve dereceler ile başarının bir gelenek haline geldiğini göstermektedir.”
BAŞARININ ALTINDA KURUM KÜLTÜRÜ YATIYOR
Hem hukukçu, hem eğitimci, hem de iş adamı kimliği ile eğitime ömrünü adayan merhum Necdet Doğanata’nın, araştırmaya verdiği önemin yanı sıra, etik değerlerden taviz vermemesi ve eğitimi ticarileştirmemesi her geçen yıl çıtayı yükselterek ulusal ve uluslararası başarıların art arda gelmesini sağladığını vurgulayan İzmir Fatih Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Doğanata, öğrenci, öğretmen, veli ve okulun işbirliği içinde takım olarak çalışmasıyla başarıların ortaya çıktığının altını çiziyor. “Yüksek standartlara ulaşan “Kurum Kültürümüz” ile artık kendi başarılarımızla yarışıyoruz.” diyen Doğanata, okul başarıları hakkında şu bilgileri veriyor: “Yabancı dil eğitiminde de yüksek hedeflerimiz var. Bu alanda da başarılarımız hep gündemde. Geçtiğimiz yıl her yıl farklı bir ülkede gerçekleşen 22. düzenlenen tüm dünyada ICYS olarak bilinen “Uluslararası Genç Bilim İnsanları Konferansı’na” ev sahipliği yaptık. Türkiye’de ilk defa gerçekleşen organizasyonu İzmir ve Kuşadası’nda gerçekleştirdik. Bu konferansa 20 ülkeden 300 civarında öğrenci ve eğitimci katıldı. Bu yıl beşincisini gerçekleştireceğimiz DOESEF’te artık ulusal boyutunun yanı sıra uluslararası boyutta gerçekleşiyor.”
İNOVATİF PROJELERE ÖNEM VERİYORUZ
Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı ve İzmir Üniversitesi ile gerçekleştirilen DOESEF Yarışması ile Türkiye’den seçilen projeler 15’e yakın uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil ediyor. Küreselleşen ve her an yeni bilgilerin üretildiği dünyada öğrencilerin doğru bilgiye hızla ulaşmasının ve inovasyonun önemine vurgu yapan Doğanata, “Gençlerimizi buna göre yetiştirmeye çalışıyoruz. İnovatif projeler üzerinde çalışıyoruz ve gelecekte de buna devam edeceğiz. Yaparak yaşayarak öğrenen insanın daha kalıcı bilgiye sahip olduğu gerçeğiyle bilimden, sanata, spordan, kültüre kadar her alanda öğrencilerimize destek veriyoruz. Her okula nasip olmayan bir alt yapımız var. Vizyon ve Misyonumuzda da belirttiğimiz gibi Doğanata Eğitim Kurumlarının bugün olduğu gibi gelecekte de amacı, Atatürk ilke ve devrimlerini tanıyan, benimseyen, yurdunu seven, çağdaş, demokratik ve lâik, ulusal ve evrensel değerlere saygılı, bilgi çağının gereklerini yerine getiren, öğrenmeyi temel ilke olarak benimseyen, yaratıcı ve üretken, hoşgörü sahibi, farklılıkları zenginlik sayan, düşünsel, duygusal, sosyal açıdan yetişmiş bireyler yetiştirmektir. “ dedi.
İZMİR ÜNİVERSİTESİ HIZLI ve DENGELİ BÜYÜYOR
Aynı zamanda İzmir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı olan Ali Rıza Doğanata, “İzmir Üniversitesi’nin kuruluş sürecini rahmetli babam Necdet Doğanata ile her aşamasında yaşadığını, üniversitenin çok hızlı ama dengeli bir büyüme gerçekleştirdiğini söylüyor. İzmir Üniversitesi’nin şu anda 30’dan fazla bölümde eğitim-öğretime devam ettiğini belirten Ali Rıza Doğanata, üniversite hakkında şu bilgileri aktarıyor: “Hukuk, Tıp, Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler, Mimarlık, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fen ve Edebiyat Fakülteleri mevcut. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu, Sosyal Bilimler, Mühendislik, Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri Enstitüleri var. Her yıl yeni bölümler bunların bünyelerine katılıyor. Bu sürece gelmek tabi ki hiç kolay olmadı. Rahmetli babamın çalışmaları, inancı ve hayalleri İzmir Üniversitesi ile taçlandı. İzmir Üniversitesi özellikle kadınlar, gençler ve engelliler konusunda kuruluşundan bu yana tıpkı İzmir Fatih Koleji gibi sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. “
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Duayen Eğitimci İşadamı Hukukçu merhum Necdet Doğanata’nın 1965 yılında temellerini atarak, İzmir ve Türkiye’de köklü bir eğitim kurumu haline getirdiği Doğanata Eğitim Kurumları İzmir Özel Fatih Koleji öğrencilerinin her alandaki başarılarıyla farklı bir eğitim kurumu olarak eğitim-öğretime devam ediyor.
İzmir Fatih Koleji’nin misyonunu “Ülkemizde Atatürkçü düşünce sistemine sahip, milli ve manevi değerlerimize saygılı evrensel vizyonu benimseyen, bilgiyi ve sevgiyi paylaşan, problem çözme becerisini kazanmış, teknolojiyi izleyip kullanabilen, araştırmacı ve üretken bireyler yetiştirmek“ olarak ifade eden İzmir Fatih Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Doğanata, bu misyonla yarım asırdır İzmir ve Türkiye’nin en önemli eğitim kurumları arasında yer aldıklarını söylüyor.
“TUBİTAK başta olmak üzere Türkiye’de gerçekleşen proje ve bilim olimpiyatlarında başarı gösteren öğrencilerimiz Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor.” diye konuşan Ali Rıza Doğanata, sözlerini şöyle sürdürüyor: Üniversitelere ve liselere giriş sınavlarında elde edilen dereceler, Bilim Olimpiyatları ve Proje Yarışmalarında kazanılan Dünya dereceleri ve madalyalar, sporda ve güzel sanatlar alanlarında alınan ulusal ve uluslararası şampiyonluklar ve dereceler ile başarının bir gelenek haline geldiğini göstermektedir.”
BAŞARININ ALTINDA KURUM KÜLTÜRÜ YATIYOR
Hem hukukçu, hem eğitimci, hem de iş adamı kimliği ile eğitime ömrünü adayan merhum Necdet Doğanata’nın, araştırmaya verdiği önemin yanı sıra, etik değerlerden taviz vermemesi ve eğitimi ticarileştirmemesi her geçen yıl çıtayı yükselterek ulusal ve uluslararası başarıların art arda gelmesini sağladığını vurgulayan İzmir Fatih Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Doğanata, öğrenci, öğretmen, veli ve okulun işbirliği içinde takım olarak çalışmasıyla başarıların ortaya çıktığının altını çiziyor. “Yüksek standartlara ulaşan “Kurum Kültürümüz” ile artık kendi başarılarımızla yarışıyoruz.” diyen Doğanata, okul başarıları hakkında şu bilgileri veriyor: “Yabancı dil eğitiminde de yüksek hedeflerimiz var. Bu alanda da başarılarımız hep gündemde. Geçtiğimiz yıl her yıl farklı bir ülkede gerçekleşen 22. düzenlenen tüm dünyada ICYS olarak bilinen “Uluslararası Genç Bilim İnsanları Konferansı’na” ev sahipliği yaptık. Türkiye’de ilk defa gerçekleşen organizasyonu İzmir ve Kuşadası’nda gerçekleştirdik. Bu konferansa 20 ülkeden 300 civarında öğrenci ve eğitimci katıldı. Bu yıl beşincisini gerçekleştireceğimiz DOESEF’te artık ulusal boyutunun yanı sıra uluslararası boyutta gerçekleşiyor.”
İNOVATİF PROJELERE ÖNEM VERİYORUZ
Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı ve İzmir Üniversitesi ile gerçekleştirilen DOESEF Yarışması ile Türkiye’den seçilen projeler 15’e yakın uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil ediyor. Küreselleşen ve her an yeni bilgilerin üretildiği dünyada öğrencilerin doğru bilgiye hızla ulaşmasının ve inovasyonun önemine vurgu yapan Doğanata, “Gençlerimizi buna göre yetiştirmeye çalışıyoruz. İnovatif projeler üzerinde çalışıyoruz ve gelecekte de buna devam edeceğiz. Yaparak yaşayarak öğrenen insanın daha kalıcı bilgiye sahip olduğu gerçeğiyle bilimden, sanata, spordan, kültüre kadar her alanda öğrencilerimize destek veriyoruz. Her okula nasip olmayan bir alt yapımız var. Vizyon ve Misyonumuzda da belirttiğimiz gibi Doğanata Eğitim Kurumlarının bugün olduğu gibi gelecekte de amacı, Atatürk ilke ve devrimlerini tanıyan, benimseyen, yurdunu seven, çağdaş, demokratik ve lâik, ulusal ve evrensel değerlere saygılı, bilgi çağının gereklerini yerine getiren, öğrenmeyi temel ilke olarak benimseyen, yaratıcı ve üretken, hoşgörü sahibi, farklılıkları zenginlik sayan, düşünsel, duygusal, sosyal açıdan yetişmiş bireyler yetiştirmektir. “ dedi.
İZMİR ÜNİVERSİTESİ HIZLI ve DENGELİ BÜYÜYOR
Aynı zamanda İzmir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı olan Ali Rıza Doğanata, “İzmir Üniversitesi’nin kuruluş sürecini rahmetli babam Necdet Doğanata ile her aşamasında yaşadığını, üniversitenin çok hızlı ama dengeli bir büyüme gerçekleştirdiğini söylüyor. İzmir Üniversitesi’nin şu anda 30’dan fazla bölümde eğitim-öğretime devam ettiğini belirten Ali Rıza Doğanata, üniversite hakkında şu bilgileri aktarıyor: “Hukuk, Tıp, Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler, Mimarlık, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fen ve Edebiyat Fakülteleri mevcut. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu, Sosyal Bilimler, Mühendislik, Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri Enstitüleri var. Her yıl yeni bölümler bunların bünyelerine katılıyor. Bu sürece gelmek tabi ki hiç kolay olmadı. Rahmetli babamın çalışmaları, inancı ve hayalleri İzmir Üniversitesi ile taçlandı. İzmir Üniversitesi özellikle kadınlar, gençler ve engelliler konusunda kuruluşundan bu yana tıpkı İzmir Fatih Koleji gibi sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. “
Son Güncelleme: Çarşamba, 03 Şubat 2016 10:46
Gösterim: 2176
İSTEK Okulları’nın İstanbul’un farklı lokasyonlarında 8 kampüsü bulunuyor. Kampüslerinde farklı branşlarda çeşitli projeler hazırlanıyor.
İSTEK Okulları 2015 yılında devam eden projelerini eksiksiz tamamlamak ve elde ettiği deneyimleri 2016 yılına aktararak daha güzel sonuçlar almayı hedefliyor. Daha fazla sayıda öğrencinin uluslararası ve ulusal düzeyde yapılacak proje çalışmalarına katılmasını amaçlıyor.
İSTEK Okulları’nın İstanbul’un farklı lokasyonlarında 8 kampüsü bulunuyor ve her kampüsünde fen, teknoloji, yabancı dil, matematik, sosyal bilimler, sanat ve spor alanlarında olmak üzere farklı branşlarda çeşitli projelere imza atılıyor. Yapılan tüm projeler ve öğrencilerin gösterdiği gelişim, öncelikle okul yönetimi, rehberlik servisi ve danışman öğretmenler tarafından izleniyor, değerlendiriliyor, ilgili kurum ve kuruluşlara aktarılıyor. Uluslararası projeler, uluslararası düzeyde belirlenen kriterler doğrultusunda, proje komiteleri tarafından değerlendiriliyor. Değerlendirmelerin sonucunda projeleri ile derece ve ödül alan öğrenci ve takımlar oluyor.
İSTEK Acıbadem Okulları’nda; Fizik, Kimya ve Biyoloji bilim dallarında proje çalışmalarına başlandı. Fizik alanında “Elektromanyetik alan”, “Lazerin farklı kullanım alanları”, Kimya dalında “Bitkilerdeki etken maddeler” ve Biyoloji branşında “Yerel tohumlar”, “Bitki özütlerinin farklı kullanım alanları” konularında hazırlanan projelerin deney süreçleri devam ediyor.
İSTEK Atanur Oğuz Okulları, Biyoloji alanında “AtorvastatininProkaruptik ve Ökaruptik Hücrelerin Yağ Asitlerine Etkisi”, “Paradaki Gizli Tehlike”, “Güneş Pillerinin Gücünü Yaprak Yapısından Yola Çıkarak Artırma” ve “Meyve Sebze Çürümesinin Engellenmesi- Raf Ömürlerinin Uzatılması”, Tarih alanında “100. yılında Saklı Kalmış Büyük Zafer: KUT’ÜL AMARE SAVAŞI”, Coğrafya alanında “Yassıada Sualtı Yaşamını Desteklemek” ve Türk Dili ve Edebiyatı alanında “Görsel Etkinliklerin Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkisi” konulu TÜBİTAK projelerini hazırlıyor. Bunların yanı sıra; ESN Uluslararası Öğrenci Değişim Çalıştayları, İstanbul genelinde düzenlenen Dans Yarışması ve öğrenci meclisinin hazırladığı Engelleri Aşmaya İSTEK’liyiz adlı sosyal sorumluluk projelerini yürütüyor.
İSTEK Kaşgarlı Mahmut Okulları farklı yaş seviyelerinde ulusal ve uluslararası projelere imza atıyor. İstanbul çapında liseler arası bir yarışma olan İngilizce Kısa Tanıtım Filmi Yarışması bu yıl Mevlana’yı konu alıyor. Liseler arası sosyal sorumluluk yarışması olan Turist Rehberliği projesi de Sultanahmet ve çevresini tanıtmayı amaç ediniyor. Çalışmaları süren projeler 2. dönem ortalarında gerçekleşecek.
İSTEK Kaşgarlı Mahmut İlkokulu’nda 3 proje uygulanıyor. eTwinning projesi kapsamında Fransa, Yunanistan ve Hırvatistan ile işbirliği içinde Brother John şarkısı, her ülke öğrencilerinin kendi dilinde seslendiriliyor. Cambridge PenFriend Projesi kapsamında Avrupa’dan çeşitli ülke öğrencileri ile mektup arkadaşlığı projesi yürütülüyor. Skype in theClassroomProjesi kapsamında ise Estonia’dan bir okul ile canlı video konferansı gerçekleştirilecek.
İSTEK Semiha Şakir Okulları ve İSTEK Kemal Atatürk Okulları’nda her yıl olduğu gibi bu yıl da Birleşmiş Milletlerin bir modeli olan MUN Konferansı’na hazırlanıyor. Proje kapsamında konu ve ülke seçimleri yapılıyor.
İSTEK Belde Okulları’nda Felsefe Olimpiyatları, Coğrafya Olimpiyatları ve Sosyal Sorumluluk Kulübünün planladığı toplum hizmet projeleri öne çıkıyor.
İSTEK Uluğbey Okulları’nda yürütülen 4 proje var. ErasmusPlus’a entegre edilen eTwinning projesinde ülkelerin ortak kullandığı platforma fotoğraf yükleme aşamasına gelindi. 7. ve 8. sınıf öğrencileri ile Kanada Waterloo Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Gauss Matematik Yarışmasına katılım sağlanıyor. Anadolu ve Fen Lisesi 9-11. sınıf öğrencilerinin katıldığı Uluslararası Pascal-Cayley-Fermat Matematik Yarışması için çalışmalar devam ediyor. Ayrıca İSTEK Uluğbey Klasik Orkestrası, Budapeşte’de yapılacak MRF Müzik Festivali’ne katılacak. Orkestrada yer alan 25 öğrenci, özenle seçtiği parçaları çalışmayı sürdürüyor.
İSTEK Kemal Atatürk Okulları’nda Veysel Vardal Görme Engelliler Okuluna yardım ve devlet okullarına İngilizce kurs takviyesi amaçlı sosyal sorumluluk projesi, uluslararası alanda uygulanan Kod Saati projesi, öğrencilerin kendi oyunlarını ve komutlarını yazmasının hedeflediği “Küçük Yazılımcılar Projesi” uygulanıyor. Aynı zamanda Matematik ve Fen Bölümlerinin ortaklaşa düzenledikleri First Lego League için “Çöpe çözüm, çöple çözüm” adlı proje hazırlanıyor. Yabancı diller bölümü ise SpellingBee, Quiz Show ve SpeakingContest projeleriyle farklı yaş seviyeleri için çalışmalar yürütüyor.
Ulusal düzeyde TÜBİTAK ve SEMEP (Güneydoğu Akdeniz Projesi) projeleri için İSTEK Okulları’nda yoğun çalışmalar gerçekleşiyor.
ESN (EuropianStudent Network), Öğrenci Değişim Programı Türkiye’den İSTEK Atanur Oğuz ve İSTEK Belde okullarının gerçekleştirdiği uluslararası bir program. Bu projeye 8 farklı ülkeden 30 okul katılıyor. Amaç her öğrencinin lise hayatı boyunca en az bir programa katılıp, farklı kültürleri yaşayarak tanıması ve İngilizcesini sınıf dışına taşıyarak farklı ortamlarda kendi ayakları üzerinde durma becerisini geliştirebilmesi…
ECO-SCHOOL PROJESİ YEŞİL BAYRAK ÖDÜLÜ ALDI
İSTEK Acıbadem Okulları, Eco-School projesi kapsamında geçtiğimiz yıllarda yeşil bayrak ödülü aldı. Bu bayrağın devamlılığını sağlamak üzere “Sağlıklı Yaşam” başlığı altında tüm okul toplumuna yönelik çeşitli çalışmalara yapılıyor.
İSTEK Uluğbey ve İSTEK Kaşgarlı Mahmut Okulları, eTwinning projesi kapsamında; Avrupa’daki okullarla iletişim kurmak, işbirliği yapmak, projeler geliştirmek, paylaşmak, kısacası Avrupa’daki öğrenme topluluğunu tanımak ve bu topluluğun bir parçası olmak adına çalışmalar yürütüyor.
İSTEK Belde Okulları, her yıl İtalya Sanremo'da gerçekleştirilen Gef-Uluslararası Müzik Festivali için planlamalar yapıyor.
Yapılan tüm çalışmalarda hedef öğrencilere yaşayarak öğrenecekleri bir ortam yaratmak. Bilimsel alanlarda yapılan projelerde öğrencilerin bilimsel çalışmaların değerini kavramasını, bilimsel düşünme becerilerinin artmasını hedefliyor. Uluslararası projelerde yürütülen çalışmalarda amaç; öncelikle öğrencilerin uluslararası platformlarda İngilizceyi aktif ve akıcı kullanmaları, kendilerini yabancı dilde rahat ifade edebilmeleri… Öğrencilerin, katıldıkları tüm projelerde yaşadıkları sorunlara karşı akılcı çözümler üretmesi, toplumsal ve uluslararası sorunlara karşı duyarlı olmaları da amaçlanıyor.
Projelerin hazırlık aşamalarında, öğrenciler, danışman/mentor öğretmenleriyle çalışma imkanı buluyor. Projenin gereklilikleri ve ortak hedefleri doğrultusunda özgün ve yaratıcı fikirler üreten öğrenciler; çalışmalarında öğretmenleri tarafından takip ediliyor, yönlendiriliyor ve destekleniyor.
PROJELERE KATILAN ÖĞRENCİLERİN BAŞARISI VE ÖZGÜVENİ ARTIYOR
Projelerde yer alacak öğrencilerin seçimleri, çalışacakları projenin yapısı ve gerekliliklerine göre değişiklik gösteriyor.
Bilimsel projelere katılım için ileride akademik çalışmalarda bulunmak isteyen öğrenciler arasından, gönüllülük esasına göre seçim yapılıyor. Bu proje çalışmaları; merak duygusu yüksek, keşfederek öğrenmeyi seven öğrencilere gerek ders başarısı gerekse özgüven yönünden olumlu katkılar sağlıyor.
Uluslararası konferans ve projelere katılacak öğrencilerin İngilizce bilgilerinin iyi olmasının yanı sıra, yıl içinde başarılı bir grafik çizmeleri ve sorumluluk sahibi olmaları da seçilmeleri için önemli kriterler. Bu konferans ve projeler öğrencilerin yabancı dili kullanma konusundaki bilinç ve özgüvenlerini artırıyor, farklı kültürlere aşina olmalarını sağlıyor, dünyaya bakış açılarını değiştiriyor.
Matematik yarışmalarına katılacak öğrenciler, bulundukları yaş seviyeleri, merak ve istek durumlarını göz önüne alınarak belirleniyor. Bu çalışmalar ile öğrencilerimizde duygusal zekasının gelişmesini, matematiğe olan ilgisinin artmasını, farklı ülkelerin matematik sorularını görmesini ve kendini değerlendirmesini hedefliyoruz.
Müzik festivallerine; orkestrada görevli ve müzikle beraber mesleki yaşantısına da devam edecek öğrenci profilinden seçim yapılıyor.
eTwinning projesi öğrencilere yeni öğrenme fırsatları sunduğu için pilot sınıf olarak seçilen 4 ve İngilizce ağırlıklı eğitim gören hazırlık sınıfı statüsünde olan 5. sınıflarımızda uygulanıyor. Proje öğrencilere; derse daha fazla motive olma, başka ülkelerden akranları ile iletişim kurarak farklı kültürleri tanıma, yabancı dilde iletişim kurabilme, web teknolojilerinin eğitim amacıyla da kullanabileceğini fark etme ve projede yer aldığı için derslere daha etkin katılma gibi imkanlar sağlıyor.
İSTEK Okulları 2015 yılında devam eden projelerini eksiksiz tamamlamak ve elde ettiği deneyimleri 2016 yılına aktararak daha güzel sonuçlar almayı hedefliyor. Daha fazla sayıda öğrencinin uluslararası ve ulusal düzeyde yapılacak proje çalışmalarına katılmasını amaçlıyor.
Tüm bu çalışmaların sonucunda uzun vadede; yabancı dil kullanımında uzmanlaşmış, hedef belirleyen, planlama yapan ve hedefe ulaşmak için emek veren, çalışan, özgüveni yüksek, her platformda kendini ifade edebilen, teknolojiyi doğru kullanan, gelişmeye açık, ülkesini seven nesiller yetiştirmeyi hedefliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
İSTEK Okulları’nın İstanbul’un farklı lokasyonlarında 8 kampüsü bulunuyor. Kampüslerinde farklı branşlarda çeşitli projeler hazırlanıyor.
İSTEK Okulları 2015 yılında devam eden projelerini eksiksiz tamamlamak ve elde ettiği deneyimleri 2016 yılına aktararak daha güzel sonuçlar almayı hedefliyor. Daha fazla sayıda öğrencinin uluslararası ve ulusal düzeyde yapılacak proje çalışmalarına katılmasını amaçlıyor.
İSTEK Okulları’nın İstanbul’un farklı lokasyonlarında 8 kampüsü bulunuyor ve her kampüsünde fen, teknoloji, yabancı dil, matematik, sosyal bilimler, sanat ve spor alanlarında olmak üzere farklı branşlarda çeşitli projelere imza atılıyor. Yapılan tüm projeler ve öğrencilerin gösterdiği gelişim, öncelikle okul yönetimi, rehberlik servisi ve danışman öğretmenler tarafından izleniyor, değerlendiriliyor, ilgili kurum ve kuruluşlara aktarılıyor. Uluslararası projeler, uluslararası düzeyde belirlenen kriterler doğrultusunda, proje komiteleri tarafından değerlendiriliyor. Değerlendirmelerin sonucunda projeleri ile derece ve ödül alan öğrenci ve takımlar oluyor.
İSTEK Acıbadem Okulları’nda; Fizik, Kimya ve Biyoloji bilim dallarında proje çalışmalarına başlandı. Fizik alanında “Elektromanyetik alan”, “Lazerin farklı kullanım alanları”, Kimya dalında “Bitkilerdeki etken maddeler” ve Biyoloji branşında “Yerel tohumlar”, “Bitki özütlerinin farklı kullanım alanları” konularında hazırlanan projelerin deney süreçleri devam ediyor.
İSTEK Atanur Oğuz Okulları, Biyoloji alanında “AtorvastatininProkaruptik ve Ökaruptik Hücrelerin Yağ Asitlerine Etkisi”, “Paradaki Gizli Tehlike”, “Güneş Pillerinin Gücünü Yaprak Yapısından Yola Çıkarak Artırma” ve “Meyve Sebze Çürümesinin Engellenmesi- Raf Ömürlerinin Uzatılması”, Tarih alanında “100. yılında Saklı Kalmış Büyük Zafer: KUT’ÜL AMARE SAVAŞI”, Coğrafya alanında “Yassıada Sualtı Yaşamını Desteklemek” ve Türk Dili ve Edebiyatı alanında “Görsel Etkinliklerin Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkisi” konulu TÜBİTAK projelerini hazırlıyor. Bunların yanı sıra; ESN Uluslararası Öğrenci Değişim Çalıştayları, İstanbul genelinde düzenlenen Dans Yarışması ve öğrenci meclisinin hazırladığı Engelleri Aşmaya İSTEK’liyiz adlı sosyal sorumluluk projelerini yürütüyor.
İSTEK Kaşgarlı Mahmut Okulları farklı yaş seviyelerinde ulusal ve uluslararası projelere imza atıyor. İstanbul çapında liseler arası bir yarışma olan İngilizce Kısa Tanıtım Filmi Yarışması bu yıl Mevlana’yı konu alıyor. Liseler arası sosyal sorumluluk yarışması olan Turist Rehberliği projesi de Sultanahmet ve çevresini tanıtmayı amaç ediniyor. Çalışmaları süren projeler 2. dönem ortalarında gerçekleşecek.
İSTEK Kaşgarlı Mahmut İlkokulu’nda 3 proje uygulanıyor. eTwinning projesi kapsamında Fransa, Yunanistan ve Hırvatistan ile işbirliği içinde Brother John şarkısı, her ülke öğrencilerinin kendi dilinde seslendiriliyor. Cambridge PenFriend Projesi kapsamında Avrupa’dan çeşitli ülke öğrencileri ile mektup arkadaşlığı projesi yürütülüyor. Skype in theClassroomProjesi kapsamında ise Estonia’dan bir okul ile canlı video konferansı gerçekleştirilecek.
İSTEK Semiha Şakir Okulları ve İSTEK Kemal Atatürk Okulları’nda her yıl olduğu gibi bu yıl da Birleşmiş Milletlerin bir modeli olan MUN Konferansı’na hazırlanıyor. Proje kapsamında konu ve ülke seçimleri yapılıyor.
İSTEK Belde Okulları’nda Felsefe Olimpiyatları, Coğrafya Olimpiyatları ve Sosyal Sorumluluk Kulübünün planladığı toplum hizmet projeleri öne çıkıyor.
İSTEK Uluğbey Okulları’nda yürütülen 4 proje var. ErasmusPlus’a entegre edilen eTwinning projesinde ülkelerin ortak kullandığı platforma fotoğraf yükleme aşamasına gelindi. 7. ve 8. sınıf öğrencileri ile Kanada Waterloo Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Gauss Matematik Yarışmasına katılım sağlanıyor. Anadolu ve Fen Lisesi 9-11. sınıf öğrencilerinin katıldığı Uluslararası Pascal-Cayley-Fermat Matematik Yarışması için çalışmalar devam ediyor. Ayrıca İSTEK Uluğbey Klasik Orkestrası, Budapeşte’de yapılacak MRF Müzik Festivali’ne katılacak. Orkestrada yer alan 25 öğrenci, özenle seçtiği parçaları çalışmayı sürdürüyor.
İSTEK Kemal Atatürk Okulları’nda Veysel Vardal Görme Engelliler Okuluna yardım ve devlet okullarına İngilizce kurs takviyesi amaçlı sosyal sorumluluk projesi, uluslararası alanda uygulanan Kod Saati projesi, öğrencilerin kendi oyunlarını ve komutlarını yazmasının hedeflediği “Küçük Yazılımcılar Projesi” uygulanıyor. Aynı zamanda Matematik ve Fen Bölümlerinin ortaklaşa düzenledikleri First Lego League için “Çöpe çözüm, çöple çözüm” adlı proje hazırlanıyor. Yabancı diller bölümü ise SpellingBee, Quiz Show ve SpeakingContest projeleriyle farklı yaş seviyeleri için çalışmalar yürütüyor.
Ulusal düzeyde TÜBİTAK ve SEMEP (Güneydoğu Akdeniz Projesi) projeleri için İSTEK Okulları’nda yoğun çalışmalar gerçekleşiyor.
ESN (EuropianStudent Network), Öğrenci Değişim Programı Türkiye’den İSTEK Atanur Oğuz ve İSTEK Belde okullarının gerçekleştirdiği uluslararası bir program. Bu projeye 8 farklı ülkeden 30 okul katılıyor. Amaç her öğrencinin lise hayatı boyunca en az bir programa katılıp, farklı kültürleri yaşayarak tanıması ve İngilizcesini sınıf dışına taşıyarak farklı ortamlarda kendi ayakları üzerinde durma becerisini geliştirebilmesi…
ECO-SCHOOL PROJESİ YEŞİL BAYRAK ÖDÜLÜ ALDI
İSTEK Acıbadem Okulları, Eco-School projesi kapsamında geçtiğimiz yıllarda yeşil bayrak ödülü aldı. Bu bayrağın devamlılığını sağlamak üzere “Sağlıklı Yaşam” başlığı altında tüm okul toplumuna yönelik çeşitli çalışmalara yapılıyor.
İSTEK Uluğbey ve İSTEK Kaşgarlı Mahmut Okulları, eTwinning projesi kapsamında; Avrupa’daki okullarla iletişim kurmak, işbirliği yapmak, projeler geliştirmek, paylaşmak, kısacası Avrupa’daki öğrenme topluluğunu tanımak ve bu topluluğun bir parçası olmak adına çalışmalar yürütüyor.
İSTEK Belde Okulları, her yıl İtalya Sanremo'da gerçekleştirilen Gef-Uluslararası Müzik Festivali için planlamalar yapıyor.
Yapılan tüm çalışmalarda hedef öğrencilere yaşayarak öğrenecekleri bir ortam yaratmak. Bilimsel alanlarda yapılan projelerde öğrencilerin bilimsel çalışmaların değerini kavramasını, bilimsel düşünme becerilerinin artmasını hedefliyor. Uluslararası projelerde yürütülen çalışmalarda amaç; öncelikle öğrencilerin uluslararası platformlarda İngilizceyi aktif ve akıcı kullanmaları, kendilerini yabancı dilde rahat ifade edebilmeleri… Öğrencilerin, katıldıkları tüm projelerde yaşadıkları sorunlara karşı akılcı çözümler üretmesi, toplumsal ve uluslararası sorunlara karşı duyarlı olmaları da amaçlanıyor.
Projelerin hazırlık aşamalarında, öğrenciler, danışman/mentor öğretmenleriyle çalışma imkanı buluyor. Projenin gereklilikleri ve ortak hedefleri doğrultusunda özgün ve yaratıcı fikirler üreten öğrenciler; çalışmalarında öğretmenleri tarafından takip ediliyor, yönlendiriliyor ve destekleniyor.
PROJELERE KATILAN ÖĞRENCİLERİN BAŞARISI VE ÖZGÜVENİ ARTIYOR
Projelerde yer alacak öğrencilerin seçimleri, çalışacakları projenin yapısı ve gerekliliklerine göre değişiklik gösteriyor.
Bilimsel projelere katılım için ileride akademik çalışmalarda bulunmak isteyen öğrenciler arasından, gönüllülük esasına göre seçim yapılıyor. Bu proje çalışmaları; merak duygusu yüksek, keşfederek öğrenmeyi seven öğrencilere gerek ders başarısı gerekse özgüven yönünden olumlu katkılar sağlıyor.
Uluslararası konferans ve projelere katılacak öğrencilerin İngilizce bilgilerinin iyi olmasının yanı sıra, yıl içinde başarılı bir grafik çizmeleri ve sorumluluk sahibi olmaları da seçilmeleri için önemli kriterler. Bu konferans ve projeler öğrencilerin yabancı dili kullanma konusundaki bilinç ve özgüvenlerini artırıyor, farklı kültürlere aşina olmalarını sağlıyor, dünyaya bakış açılarını değiştiriyor.
Matematik yarışmalarına katılacak öğrenciler, bulundukları yaş seviyeleri, merak ve istek durumlarını göz önüne alınarak belirleniyor. Bu çalışmalar ile öğrencilerimizde duygusal zekasının gelişmesini, matematiğe olan ilgisinin artmasını, farklı ülkelerin matematik sorularını görmesini ve kendini değerlendirmesini hedefliyoruz.
Müzik festivallerine; orkestrada görevli ve müzikle beraber mesleki yaşantısına da devam edecek öğrenci profilinden seçim yapılıyor.
eTwinning projesi öğrencilere yeni öğrenme fırsatları sunduğu için pilot sınıf olarak seçilen 4 ve İngilizce ağırlıklı eğitim gören hazırlık sınıfı statüsünde olan 5. sınıflarımızda uygulanıyor. Proje öğrencilere; derse daha fazla motive olma, başka ülkelerden akranları ile iletişim kurarak farklı kültürleri tanıma, yabancı dilde iletişim kurabilme, web teknolojilerinin eğitim amacıyla da kullanabileceğini fark etme ve projede yer aldığı için derslere daha etkin katılma gibi imkanlar sağlıyor.
İSTEK Okulları 2015 yılında devam eden projelerini eksiksiz tamamlamak ve elde ettiği deneyimleri 2016 yılına aktararak daha güzel sonuçlar almayı hedefliyor. Daha fazla sayıda öğrencinin uluslararası ve ulusal düzeyde yapılacak proje çalışmalarına katılmasını amaçlıyor.
Tüm bu çalışmaların sonucunda uzun vadede; yabancı dil kullanımında uzmanlaşmış, hedef belirleyen, planlama yapan ve hedefe ulaşmak için emek veren, çalışan, özgüveni yüksek, her platformda kendini ifade edebilen, teknolojiyi doğru kullanan, gelişmeye açık, ülkesini seven nesiller yetiştirmeyi hedefliyor.
Son Güncelleme: Salı, 02 Şubat 2016 14:52
Gösterim: 2271
“Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projelere yoğunlaşıyoruz” diyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje ürettiklerini belirtiyor.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak 2015-2016 Eğitim Öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar? Bilgi verebilir misiniz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak her zaman iddialı projeler gerçekleştirdik ve önemli projelerin parçası olduk. 2015-2016 yılında da Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje üretmiş bulunuyoruz. Örneğin, Kültür 2000 Liselerimizde Yabancı Diller Bölümümüzün yürüttüğü 19 Mart günü 20.00-21.30 saatleri arasında tüm ışıkların kapatılarak iklim değişimi ve enerji kullanımında farkındalık yaratmayı amaçlayan küresel “Earth Hour” projesine katıldık. Tüm bölümlerimizin ortak imzasıyla gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir çalışma olan Çatalhöyük Kültürel Mirasımızın Tanıtımı Projesi’ni gerçekleştirdik. Bu proje uluslararası bir projedir. IB öğrencilerimizle birlikte yürüttüğümüz CAS Günü etkinliğimiz gerçekleşti.
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimiz de mevcut. Örneğin, 19 Mayıs Gençlik Haftası’nda Miami ve Orlando IB Okulları ile işbirliği yapacağımız uluslararası bir projemiz var. Proje, okul ortamında bir sunumla başlayıp tüm liselerin ve Kültür Üniversitesi’nin de katılımıyla daha geniş tabana yayılacak. Proje kapsamında IB öğrencilerimiz NicolaTesla’nın hayatını konu alan bir tiyatro oyununu sahneleyecekler. Bu açıdan etkinliğin bilimle edebiyatı buluşturan disiplinlerarası bir uygulama projesi olduğunu söyleyebilirim. Veli ve öğrencilerle birlikte yürütmeyi planladığımız yeni projelerimizi gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz. Bu projeler arasında öğrencilerimizi doğayla bütünleştirmeyi hedeflediğimiz “Alkent2000 Doğanın Farkındalığı: Veli-Öğrenci Yürüyüşü Projesi” ve “Büyükçekmece Gölü Bisiklet Yarışması”nın yanı sıra, şarkı söz yazma çalışmalarımız, şiir yazma etkinliklerimiz, dans yarışmalarımız da bulunuyor. Ayrıca, tüm etkinliklerden elde edilen gelirleri Kültür Koleji Mezunlar Derneği kardeş okulu Soma Cenkyeri İlköğretim Okulu’na bağışlayarak sosyal projelere dönüştüreceğimizi belirtmek isterim.
Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulumuzda ise, “Klavye Hızını Test Et” projemiz mevcuttur. Proje, öğrencilerin klavye hızlarını test edebildikleri online çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda elde ettikleri bireysel puanlamaları içerir. İstekli ve yetenekli öğrenciler ulusal ve uluslararası platformda yarışabiliyorlar. Bir başka çalışmamız ise INGED Drama Festivali’dir. Bu çalışma, 4. sınıfların katılmasını planladığımız, İzmir’de düzenlenen İngilizce drama festivalidir. Öğretmenlerimiz tarafından oyunlar belirlenmiş bulunuyor.
“Sustainable in Cities: Sürdürülebilir Şehirler Mümkün mü?” konulu İngilizce kompozisyon yarışmasına da 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz 9 kompozisyonla katıldı. Sonuçları 1. dönem sonunda belli olacak. Comenius için İtalya koordinatörlüğündeki “Not Only Pizza” ve Yunanistan koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” isimli projelere başvurularımızı yaptık. Sonuçlarını beklemekteyiz.
Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak “Kültür Anayasası” çerçevesinde belli başlı ilkelerimiz var. Bu ilkeler ışığında sıralayacağım konular bizim için çok önemli: Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projeler. Genel anlamda bu alanlara yoğunlaşıyoruz diyebilirim.
Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
Ulusal düzeyde “Klavyeni Test Et”, “Atık Piller Çöp Değildir”, “Kapak Deyip Geçmeyin” projelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ancak, daha önce de bahsettiğim gibi sene içerisinde gerçekleştireceğimiz başka projelerimiz de olacak.
YARATICILIK UNSURUNU İÇEREN PROJELER ARIYORUZ
Avrupa Birliği’nin Ulusal Ajansı tarafından yürütülen Comenius Programı kapsamındaki projelerinizin içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Comenius Programı dışında uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeler var mı? Bunlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Comenius Programı kapsamında İtalya’nın koordinatörlüğünü yaptığı “Not Only Pizza” isimli projeye Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulu olarak proje ortağı olmak üzere başvurduk. Ayrıca aynı program kapsamında Yunanistan’ın koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” projesine de başvurumuzu tamamladık. Öte yandan Erasmus kapsamında yer alan projelere katılmak için çalışmalara devam ediyoruz. Bu hususta özellikle yaratıcılık unsurunu içeren projeler arıyoruz.
Kültür2000 Koleji İlkokul ve Ortaokulu’nda ise,“E-Twinning”, “Comenius” ve “Read Your Way Across Europe!”projelerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. E-Twinning portalından oluşturulan projelerin incelenmesi ardından eğitsel hedeflerimize uygun olan bu proje için okul ortaklığına kabul edildik. Şimdi Ulusal Ajans’a hibe başvurusu aşamasındayız. Bu projemizde İngiltere, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Ukrayna’dan toplam 7 okul ile işbirliği yapmaktayız. İşbirliği yaptığımız okullar, Zespół Placówek Oświatowych w Kamieniu (Polonya), Adeyfield School (İngiltere), Základníškola Varnsdorf (Çek Cumhuriyeti), Millennium Integrated Primary School (İngiltere), Yelanets Humanitarian Gymnasium (Ukrayna) ve IES LES FOIES (İspanya) eğitim kurumlarıdır.
Bunun dışında uluslararası projelerimizden bir diğer ise, UNESCO Kardeş Okullar Ağı Programı – ASPnet Okulu Projesi’dir. ASPnet (Kardeş Okullar Ağı), UNESCO tarafından 1953 yılında kurulan, 181 ülkedeki 10,000’in üzerinde eğitim kurumunun yer aldığı evrensel bir eğitim ağıdır. Tüm üye kuruluşlar, uygulamada uluslararası anlayış, barış, kültürlerarası diyalog, eğitimde sürdürülebilir kalkınma ve kaliteli eğitim yararına çalışırlar. Kültür2000 Koleji olarak 2016 senesi Işık Kirliliği yılı olduğundan dünya sorunları kategorisinde “Çevre Kirliliği” temasında bir proje üzerinde çalışmaktayız.
Avrupa Kod Haftası “Küçük Web ‘çiler Organizasyonu” ise, bizi heyecanlandıran bir başka proje. “Kod Haftası” tüm Avrupa’da kodlamayı ilerletmek amacıyla düzenlenen bir organizasyon olarak ortaya çıkmıştır. Tüm yıl boyunca düzenlenebilecek kod saati etkinliği için okulumuz 1 Mart-10 Haziran tarihlerini belirlemiştir. Bu organizasyon kapsamında Kültür 2000 Ortaokulu öğrencileri Web Tasarım derslerinde HTML ve CSS kodlarını kullanarak web sitelerini tasarlayacaklardır. Bu çalışmalarla öğrencilerimiz hayal güçlerini geliştirmeye ve kendilerine ait bir sosyal mecra tasarlamaya adım atmış olacaklardır.
Ayrıca, “GEF – The World Festival of Creativity in Schools!” organizasyonu kapsamında ise, “Let’s Write” başlıklı uluslararası bir öğrenci yarışmasına katılacağız. Finalleri İtalya’nın Sanremo kentinde gerçekleştirilecek olan yazma yarışmasına 4. ve 8.sınıf öğrencilerimizle katılım sağlayacağız. Yarışma 4 kategoride gerçekleştiriliyor ve her kategori için bir okuldan maksimum 5 öğrenci kabul edilmektedir. Yarışmanın dili İngilizce ve İtalyanca’dır. Finale kalan çalışmalar ise 7 Mart 2016 tarihinde belli olacaktır. Bu yarışmada hedefimiz 4-7 Mayıs tarihlerinde İtalya’nın Sanremo şehrinde gerçekleştirilecek olan törene katılarak okulumuzun adını uluslararası platformda duyurmak ve okulumuza ödül kazandırmaktır.
Kültür2000 Koleji’nde IB Programı öğrencilerimiz ile diğer IB okullarıyla uluslararası düzeyde ortak projeler gerçekleştiriyoruz. “Saraydan Kız Kaçırma” operasını Georhe Washington IB High School, Feyyaz Şentürk ve Buse Düz isimli öğrencilerimizin oyunlaştırıp yönettiği “Sultan Hürrem” oyununu da Dwight IB High School’da sahneledik. 2015 yılında Boston’da düzenlenen BOSMUN Konferansı’na özel davetli olarak katıldık. Ayrıca Wheelock College’de Göbeklitepe sunumuna davet edildik. Chicago’da düzenlenen English Language Development projesinde yer aldık. Yine George Washington IB High School’un organize ettiği Kısa Film Yarışması’na ve Mozart drama etkinliğine katıldık. San Remo’daki Global Eğitim Festivali de katıldığımız renkli projelerden birisiydi.
Projelerin hazırlanma aşaması hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca projelerle ulaşmak istediğiniz hedefleri de anlatabilir misiniz?
Oluşturduğumuz temalar öncelikle öğretim programının içine yıllık planlar hazırlanırken eklenir. Proje ve tema bazlı dil edinimi sağlamaya çalıştığımız için bu projeler bizim ders aracımız olarak kullanılır. Ayrıca kendi kültürümüzü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtabilmemiz için genel kültür oluşumu sağlamak gerektiğinden araştırma ve sunum teknikleri ile hedeflenen özgüven ve dil ediniminin günlük hayata uyarlanması esas aldığımız noktalardır.
ÖĞRENCİLERİMİZ PROJELERE ETKİN KATILIYORLAR
Projelerde yer alacak öğrencileri nasıl belirliyorsunuz? Projeler öğrencilere neler katıyor?
Projeler sınıf bazında tüm öğrencilerin gelişmiş ve geliştirilmesi gereken özelliklerini destekleyecek şekilde sınıflarda uygulatılıyor. Öğrencilerimiz hem bireysel hem de grup olarak projelere etkin katılıyorlar. Bu sayede gelişimlerini kendileri de görmüş oluyor.
Projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Proje dönem sonunda veli ve öğrencilere sunuluyor. Sunum notu, öğrenci bireysel öz değerlendirmesi, akran değerlendirmesi değerleri bir performans notunu oluşturuyor. Ayrıca proje konusunda bir yazılı sınav hazırlanıp değerlendiriliyor
Son olarak 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2016 yılında yine NASA yarışmasına katılmayı hedefliyoruz. Ayrıca diğer TÜBİTAK projeleri de katılmak istediğimiz projeler arasında.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
“Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projelere yoğunlaşıyoruz” diyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje ürettiklerini belirtiyor.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak 2015-2016 Eğitim Öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar? Bilgi verebilir misiniz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak her zaman iddialı projeler gerçekleştirdik ve önemli projelerin parçası olduk. 2015-2016 yılında da Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje üretmiş bulunuyoruz. Örneğin, Kültür 2000 Liselerimizde Yabancı Diller Bölümümüzün yürüttüğü 19 Mart günü 20.00-21.30 saatleri arasında tüm ışıkların kapatılarak iklim değişimi ve enerji kullanımında farkındalık yaratmayı amaçlayan küresel “Earth Hour” projesine katıldık. Tüm bölümlerimizin ortak imzasıyla gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir çalışma olan Çatalhöyük Kültürel Mirasımızın Tanıtımı Projesi’ni gerçekleştirdik. Bu proje uluslararası bir projedir. IB öğrencilerimizle birlikte yürüttüğümüz CAS Günü etkinliğimiz gerçekleşti.
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimiz de mevcut. Örneğin, 19 Mayıs Gençlik Haftası’nda Miami ve Orlando IB Okulları ile işbirliği yapacağımız uluslararası bir projemiz var. Proje, okul ortamında bir sunumla başlayıp tüm liselerin ve Kültür Üniversitesi’nin de katılımıyla daha geniş tabana yayılacak. Proje kapsamında IB öğrencilerimiz NicolaTesla’nın hayatını konu alan bir tiyatro oyununu sahneleyecekler. Bu açıdan etkinliğin bilimle edebiyatı buluşturan disiplinlerarası bir uygulama projesi olduğunu söyleyebilirim. Veli ve öğrencilerle birlikte yürütmeyi planladığımız yeni projelerimizi gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz. Bu projeler arasında öğrencilerimizi doğayla bütünleştirmeyi hedeflediğimiz “Alkent2000 Doğanın Farkındalığı: Veli-Öğrenci Yürüyüşü Projesi” ve “Büyükçekmece Gölü Bisiklet Yarışması”nın yanı sıra, şarkı söz yazma çalışmalarımız, şiir yazma etkinliklerimiz, dans yarışmalarımız da bulunuyor. Ayrıca, tüm etkinliklerden elde edilen gelirleri Kültür Koleji Mezunlar Derneği kardeş okulu Soma Cenkyeri İlköğretim Okulu’na bağışlayarak sosyal projelere dönüştüreceğimizi belirtmek isterim.
Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulumuzda ise, “Klavye Hızını Test Et” projemiz mevcuttur. Proje, öğrencilerin klavye hızlarını test edebildikleri online çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda elde ettikleri bireysel puanlamaları içerir. İstekli ve yetenekli öğrenciler ulusal ve uluslararası platformda yarışabiliyorlar. Bir başka çalışmamız ise INGED Drama Festivali’dir. Bu çalışma, 4. sınıfların katılmasını planladığımız, İzmir’de düzenlenen İngilizce drama festivalidir. Öğretmenlerimiz tarafından oyunlar belirlenmiş bulunuyor.
“Sustainable in Cities: Sürdürülebilir Şehirler Mümkün mü?” konulu İngilizce kompozisyon yarışmasına da 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz 9 kompozisyonla katıldı. Sonuçları 1. dönem sonunda belli olacak. Comenius için İtalya koordinatörlüğündeki “Not Only Pizza” ve Yunanistan koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” isimli projelere başvurularımızı yaptık. Sonuçlarını beklemekteyiz.
Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak “Kültür Anayasası” çerçevesinde belli başlı ilkelerimiz var. Bu ilkeler ışığında sıralayacağım konular bizim için çok önemli: Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projeler. Genel anlamda bu alanlara yoğunlaşıyoruz diyebilirim.
Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
Ulusal düzeyde “Klavyeni Test Et”, “Atık Piller Çöp Değildir”, “Kapak Deyip Geçmeyin” projelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ancak, daha önce de bahsettiğim gibi sene içerisinde gerçekleştireceğimiz başka projelerimiz de olacak.
YARATICILIK UNSURUNU İÇEREN PROJELER ARIYORUZ
Avrupa Birliği’nin Ulusal Ajansı tarafından yürütülen Comenius Programı kapsamındaki projelerinizin içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Comenius Programı dışında uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeler var mı? Bunlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Comenius Programı kapsamında İtalya’nın koordinatörlüğünü yaptığı “Not Only Pizza” isimli projeye Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulu olarak proje ortağı olmak üzere başvurduk. Ayrıca aynı program kapsamında Yunanistan’ın koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” projesine de başvurumuzu tamamladık. Öte yandan Erasmus kapsamında yer alan projelere katılmak için çalışmalara devam ediyoruz. Bu hususta özellikle yaratıcılık unsurunu içeren projeler arıyoruz.
Kültür2000 Koleji İlkokul ve Ortaokulu’nda ise,“E-Twinning”, “Comenius” ve “Read Your Way Across Europe!”projelerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. E-Twinning portalından oluşturulan projelerin incelenmesi ardından eğitsel hedeflerimize uygun olan bu proje için okul ortaklığına kabul edildik. Şimdi Ulusal Ajans’a hibe başvurusu aşamasındayız. Bu projemizde İngiltere, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Ukrayna’dan toplam 7 okul ile işbirliği yapmaktayız. İşbirliği yaptığımız okullar, Zespół Placówek Oświatowych w Kamieniu (Polonya), Adeyfield School (İngiltere), Základníškola Varnsdorf (Çek Cumhuriyeti), Millennium Integrated Primary School (İngiltere), Yelanets Humanitarian Gymnasium (Ukrayna) ve IES LES FOIES (İspanya) eğitim kurumlarıdır.
Bunun dışında uluslararası projelerimizden bir diğer ise, UNESCO Kardeş Okullar Ağı Programı – ASPnet Okulu Projesi’dir. ASPnet (Kardeş Okullar Ağı), UNESCO tarafından 1953 yılında kurulan, 181 ülkedeki 10,000’in üzerinde eğitim kurumunun yer aldığı evrensel bir eğitim ağıdır. Tüm üye kuruluşlar, uygulamada uluslararası anlayış, barış, kültürlerarası diyalog, eğitimde sürdürülebilir kalkınma ve kaliteli eğitim yararına çalışırlar. Kültür2000 Koleji olarak 2016 senesi Işık Kirliliği yılı olduğundan dünya sorunları kategorisinde “Çevre Kirliliği” temasında bir proje üzerinde çalışmaktayız.
Avrupa Kod Haftası “Küçük Web ‘çiler Organizasyonu” ise, bizi heyecanlandıran bir başka proje. “Kod Haftası” tüm Avrupa’da kodlamayı ilerletmek amacıyla düzenlenen bir organizasyon olarak ortaya çıkmıştır. Tüm yıl boyunca düzenlenebilecek kod saati etkinliği için okulumuz 1 Mart-10 Haziran tarihlerini belirlemiştir. Bu organizasyon kapsamında Kültür 2000 Ortaokulu öğrencileri Web Tasarım derslerinde HTML ve CSS kodlarını kullanarak web sitelerini tasarlayacaklardır. Bu çalışmalarla öğrencilerimiz hayal güçlerini geliştirmeye ve kendilerine ait bir sosyal mecra tasarlamaya adım atmış olacaklardır.
Ayrıca, “GEF – The World Festival of Creativity in Schools!” organizasyonu kapsamında ise, “Let’s Write” başlıklı uluslararası bir öğrenci yarışmasına katılacağız. Finalleri İtalya’nın Sanremo kentinde gerçekleştirilecek olan yazma yarışmasına 4. ve 8.sınıf öğrencilerimizle katılım sağlayacağız. Yarışma 4 kategoride gerçekleştiriliyor ve her kategori için bir okuldan maksimum 5 öğrenci kabul edilmektedir. Yarışmanın dili İngilizce ve İtalyanca’dır. Finale kalan çalışmalar ise 7 Mart 2016 tarihinde belli olacaktır. Bu yarışmada hedefimiz 4-7 Mayıs tarihlerinde İtalya’nın Sanremo şehrinde gerçekleştirilecek olan törene katılarak okulumuzun adını uluslararası platformda duyurmak ve okulumuza ödül kazandırmaktır.
Kültür2000 Koleji’nde IB Programı öğrencilerimiz ile diğer IB okullarıyla uluslararası düzeyde ortak projeler gerçekleştiriyoruz. “Saraydan Kız Kaçırma” operasını Georhe Washington IB High School, Feyyaz Şentürk ve Buse Düz isimli öğrencilerimizin oyunlaştırıp yönettiği “Sultan Hürrem” oyununu da Dwight IB High School’da sahneledik. 2015 yılında Boston’da düzenlenen BOSMUN Konferansı’na özel davetli olarak katıldık. Ayrıca Wheelock College’de Göbeklitepe sunumuna davet edildik. Chicago’da düzenlenen English Language Development projesinde yer aldık. Yine George Washington IB High School’un organize ettiği Kısa Film Yarışması’na ve Mozart drama etkinliğine katıldık. San Remo’daki Global Eğitim Festivali de katıldığımız renkli projelerden birisiydi.
Projelerin hazırlanma aşaması hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca projelerle ulaşmak istediğiniz hedefleri de anlatabilir misiniz?
Oluşturduğumuz temalar öncelikle öğretim programının içine yıllık planlar hazırlanırken eklenir. Proje ve tema bazlı dil edinimi sağlamaya çalıştığımız için bu projeler bizim ders aracımız olarak kullanılır. Ayrıca kendi kültürümüzü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtabilmemiz için genel kültür oluşumu sağlamak gerektiğinden araştırma ve sunum teknikleri ile hedeflenen özgüven ve dil ediniminin günlük hayata uyarlanması esas aldığımız noktalardır.
ÖĞRENCİLERİMİZ PROJELERE ETKİN KATILIYORLAR
Projelerde yer alacak öğrencileri nasıl belirliyorsunuz? Projeler öğrencilere neler katıyor?
Projeler sınıf bazında tüm öğrencilerin gelişmiş ve geliştirilmesi gereken özelliklerini destekleyecek şekilde sınıflarda uygulatılıyor. Öğrencilerimiz hem bireysel hem de grup olarak projelere etkin katılıyorlar. Bu sayede gelişimlerini kendileri de görmüş oluyor.
Projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Proje dönem sonunda veli ve öğrencilere sunuluyor. Sunum notu, öğrenci bireysel öz değerlendirmesi, akran değerlendirmesi değerleri bir performans notunu oluşturuyor. Ayrıca proje konusunda bir yazılı sınav hazırlanıp değerlendiriliyor
Son olarak 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2016 yılında yine NASA yarışmasına katılmayı hedefliyoruz. Ayrıca diğer TÜBİTAK projeleri de katılmak istediğimiz projeler arasında.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ocak 2016 17:34
Gösterim: 2310
Türkiye Özel Okullar Birliği’nin 28-30 Ocak 2016 tarihinde Antalya’da düzenlediği 15. Geleneksel Eğitim Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi yayınlandı.
TÜRKİYE ÖZEL OKULLAR DERNEĞİ XV. GELENEKSEL EĞİTİM SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
Okul ve Eğitim / 28-30 Ocak 2016, Antalya
Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından düzenlenen “Okul ve Eğitim” temalı XV. Geleneksel Eğitim Sempozyumu Antalya Kaya Riu Palazzo Otel’de 28-30 Ocak 2016 tarihlerinde Bakanlık bürokratları, özel öğretim kurumlarını temsil eden dernek başkanları, Uluslararası Bakalorya (IB) Avrupa-Afrika-Ortadoğu Bölgesi Başkanı, yurtdışından gelen yabancı akademisyenler, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden bilim insanları, eğitim uzmanları, yazılı ve görsel basın mensupları, özel okul kurucu, yönetici ve öğretmenlerinden oluşan 1200’ün üzerinde katılımcı ile 3 gün boyunca 11 salonda eş zamanlı konferans, panel ve çalıştaylarla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca eğitim ve öğretimle ilgili ürün ve hizmetler sağlayan firmalar fuar alanında dünyada eğitim alanındaki en son gelişmeleri yansıtan ürün ve hizmetlerini katılımcılara sunmuşlardır.
Bu yıl “Okul ve Eğitim” gibi çok geniş kapsamlı bir tema seçilmesi sayesinde eğitimle profesyonel olarak ilgilenen bürokrat, okul kurucusu, yöneticisi, öğretmen, akademisyen gibi farklı paydaşların hepsi için ortak bir platform yaratılmış oldu ve büyük resmin görülmesi sağlandı. 15. Eğitim Sempozyumunda eğitim konferanslarında geleneksel olarak ele alınan pedagojik konuların yanı sıra, eğitimin etkin bir şekilde düzenlenmesi ve yürütülmesinde okul kurucusu, yöneticisi gibi farklı paydaşları ilgilendiren okul mimarisi, yönetimi, işletmeciliği, insan kaynakları, finansman ve yatırımları gibi konular ele alınmış ve eğitim hakkının, herkesi kapsaması, bireysel farklılıkları ve özel eğitim gereksinimlerini gözetmesi, bireyin gelişimine bütüncül yaklaşması gereği vurgulanmıştır.
Açılış konuşması sırasında Uluslararası Bakalorya Avrupa-Afrika-Orta Doğu Başkanı tarafından uluslar arası eğitimin akademik standartlar ve ölçme kadar iletişim ve farkındalıkla uluslararası bakış açısı kazandırarak dünya barışına da hizmet ettiği, ve Türk IB okullarının ortalamasının denklik sorunlarına rağmen dünya ortalamasının üzerinde olduğu belirtilmiştir.
Çağımızda değişen öğrenen profili eğitim alanındaki şartları ve görüntüyü de değiştirmiştir. Artan iletişim ve bilgi edinme fırsatları sayesinde eğitimde disiplinler arası ve transdisipliner bir evrilme yaşanmış, zaman ve mekan içinde bütünü anlamlandırma önem kazanmıştır. Teorik bilginin yanında uygulamalı eğitim, kavramsal düzeyde pekiştirici etkiye sahiptir ve yaratıcılığı arttırır.
Bu nedenleöğrencilere ilgi alanlarını çeşitlendirebilecekleri ve daha katılımcı olabilecekleri, deneyimleyerek, sosyalleşerek ve teknolojiyle aktif etkileşim içinde problemlere bütüncül çözümler geliştirebilecekleri, tasarladıkları çözümleri sürekli olarak güncelleyebilecekleri ortamlar sağlanmalıdır.
Sanat ve sporun bilişsel ve duyuşsal özellikleri olumlu etkilediği kanıtlanmıştır. Bu nedenle, her çocuğun kendi potansiyelini geliştirebilmesi için okulların sadece bilişsel becerilere ağırlık vermemesi, sanat, müzik ve atletik becerileri de önemsemesi gerekmektedir.
Bunun için deeğitimcilerin alışkanlıkları sorgulayarak nitelikli alternatiflerle değiştirmeleri, dijital gereçlerin ve sosyal medyanın gücünü dizginlemeyi öğrenmeleri ve uygulamalarını etik kurallar içinde gerçekleştirerek model olmaları gerektiği kabul edilmiştir.
Okullarda gelişim odaklı kültürün oluşturulması okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerine, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarına, birlikte öğrenme sürecini kolaylaştıracak lider yöneticilerin varlığına bağlıdır. Bu nedenleeğitimcilerin mesleki gelişimlerini sürdürmeleri önemlidir ve sürekli olarak desteklenmelidir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türkiye Özel Okullar Birliği’nin 28-30 Ocak 2016 tarihinde Antalya’da düzenlediği 15. Geleneksel Eğitim Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi yayınlandı.
TÜRKİYE ÖZEL OKULLAR DERNEĞİ XV. GELENEKSEL EĞİTİM SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
Okul ve Eğitim / 28-30 Ocak 2016, Antalya
Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından düzenlenen “Okul ve Eğitim” temalı XV. Geleneksel Eğitim Sempozyumu Antalya Kaya Riu Palazzo Otel’de 28-30 Ocak 2016 tarihlerinde Bakanlık bürokratları, özel öğretim kurumlarını temsil eden dernek başkanları, Uluslararası Bakalorya (IB) Avrupa-Afrika-Ortadoğu Bölgesi Başkanı, yurtdışından gelen yabancı akademisyenler, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden bilim insanları, eğitim uzmanları, yazılı ve görsel basın mensupları, özel okul kurucu, yönetici ve öğretmenlerinden oluşan 1200’ün üzerinde katılımcı ile 3 gün boyunca 11 salonda eş zamanlı konferans, panel ve çalıştaylarla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca eğitim ve öğretimle ilgili ürün ve hizmetler sağlayan firmalar fuar alanında dünyada eğitim alanındaki en son gelişmeleri yansıtan ürün ve hizmetlerini katılımcılara sunmuşlardır.
Bu yıl “Okul ve Eğitim” gibi çok geniş kapsamlı bir tema seçilmesi sayesinde eğitimle profesyonel olarak ilgilenen bürokrat, okul kurucusu, yöneticisi, öğretmen, akademisyen gibi farklı paydaşların hepsi için ortak bir platform yaratılmış oldu ve büyük resmin görülmesi sağlandı. 15. Eğitim Sempozyumunda eğitim konferanslarında geleneksel olarak ele alınan pedagojik konuların yanı sıra, eğitimin etkin bir şekilde düzenlenmesi ve yürütülmesinde okul kurucusu, yöneticisi gibi farklı paydaşları ilgilendiren okul mimarisi, yönetimi, işletmeciliği, insan kaynakları, finansman ve yatırımları gibi konular ele alınmış ve eğitim hakkının, herkesi kapsaması, bireysel farklılıkları ve özel eğitim gereksinimlerini gözetmesi, bireyin gelişimine bütüncül yaklaşması gereği vurgulanmıştır.
Açılış konuşması sırasında Uluslararası Bakalorya Avrupa-Afrika-Orta Doğu Başkanı tarafından uluslar arası eğitimin akademik standartlar ve ölçme kadar iletişim ve farkındalıkla uluslararası bakış açısı kazandırarak dünya barışına da hizmet ettiği, ve Türk IB okullarının ortalamasının denklik sorunlarına rağmen dünya ortalamasının üzerinde olduğu belirtilmiştir.
Çağımızda değişen öğrenen profili eğitim alanındaki şartları ve görüntüyü de değiştirmiştir. Artan iletişim ve bilgi edinme fırsatları sayesinde eğitimde disiplinler arası ve transdisipliner bir evrilme yaşanmış, zaman ve mekan içinde bütünü anlamlandırma önem kazanmıştır. Teorik bilginin yanında uygulamalı eğitim, kavramsal düzeyde pekiştirici etkiye sahiptir ve yaratıcılığı arttırır.
Bu nedenleöğrencilere ilgi alanlarını çeşitlendirebilecekleri ve daha katılımcı olabilecekleri, deneyimleyerek, sosyalleşerek ve teknolojiyle aktif etkileşim içinde problemlere bütüncül çözümler geliştirebilecekleri, tasarladıkları çözümleri sürekli olarak güncelleyebilecekleri ortamlar sağlanmalıdır.
Sanat ve sporun bilişsel ve duyuşsal özellikleri olumlu etkilediği kanıtlanmıştır. Bu nedenle, her çocuğun kendi potansiyelini geliştirebilmesi için okulların sadece bilişsel becerilere ağırlık vermemesi, sanat, müzik ve atletik becerileri de önemsemesi gerekmektedir.
Bunun için deeğitimcilerin alışkanlıkları sorgulayarak nitelikli alternatiflerle değiştirmeleri, dijital gereçlerin ve sosyal medyanın gücünü dizginlemeyi öğrenmeleri ve uygulamalarını etik kurallar içinde gerçekleştirerek model olmaları gerektiği kabul edilmiştir.
Okullarda gelişim odaklı kültürün oluşturulması okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerine, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarına, birlikte öğrenme sürecini kolaylaştıracak lider yöneticilerin varlığına bağlıdır. Bu nedenleeğitimcilerin mesleki gelişimlerini sürdürmeleri önemlidir ve sürekli olarak desteklenmelidir.
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Şubat 2016 14:32
Gösterim: 1925
2016 yılında dönüşüm okullarının açılmayacak olmasına rağmen sektördeki büyüme oranının yüzde 20 bandında olmasını beklediklerini belirten Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, iki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranının bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldiğini söyledi.
Özel okul sektöründe kronik problemlerden söz etmenin artık mümkün olmadığına dikkat çeken Yelkenci, “Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz.” diye konuştu.
Şu an eğitim gören yaklaşık 15.5 milyon öğrencinin1 milyon 130 bini özel okul öğrencisi. Özel okullaşmada yüzde %45 oranında artış söz konusu. Özel okul sayısındaki bu artışın nedeni nedir? Ayrıca özel okul sayısındaki bu artış 2016 yılında daha da artar mı?
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı bugün itibarı ile 1.130.909 oldu. Önceki yıla göre artış oranı yaklaşık olarak yüzde 45 şeklinde gerçekleşti. Bu öğrencilerin 183.191’i de dershane dönüşümü sebebiyle oluşan temel liselere devam ediyor. Temel liselere giden öğrencileri hariç tuttuğumuzda artış oranı yüzde 22. Geçen yıl bu oran bir önceki yıla göre yüzde 19’du. Geçen yıl için bu bir rekordu. Bu yıl da yüzde 22 üzerinden baktığımızda bile yeni bir rekor gerçekleştiğini görmekteyiz.
Bu artışın birkaç sebebi var bunlardan birincisi öğrenci başı eğitim öğretim desteği. Sadece destekle birlikte geçen yıl 100 bin, bu yıl ise 148 bin toplamda 248 bin öğrenci ilk kez özel okul öğrencisi oldu. Bu tablo öğrenci teşviğinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
İkinci olarak dönüşüm okullarının etkisi. Bu seneye mahsus olarak gerçekleşen bu etki sektörde ciddi bir hareketlilik oluşturmuştur.
Üçüncü olarak ise Bakanlık olarak sektörle oluşturduğumuz işbirliği ve buna dayalı olarak gelişen güven ortamı. Bu güven ortamı sayesinde insanlar gönül rahatlığı ile bu alana yatırım yapabilmekteler.
2016 yılında bu artış devam eder mi sorusuna gelince, dönüşüm okulları artık açılmayacak. Oradan gelen etki bundan sonraki yıllarda olmayacak. Ancak teşvik ve sektörle işbirliği artarak devam edecek. Böylece bundan sonra da bu iki değişkene bağlı olarak özel okullarımızda artış ivmesinin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. 2016 yılı için de bu oran yine yüzde 20’ler bandına dayanabilir. İki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranı bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldi. 2019 sonu itibarı ile Bakanlık Stratejik Planımızda da yer verdiğimiz gibi hedefimiz yüzde 12. Stratejik Plan dönemi sonu itibarı ile bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi umuyoruz.
Özel eğitim kurumlarının sayısındaki bu artış eğitimin kalitesini artırma noktasında olumlu bir etki yapabilir mi? Bu artışın sektöre etkileri neler olabilir? Bahsedebilir misiniz? Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz? Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer nedir? Ayrıca dünyada özel okul sektörünün durumuna ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle eğitim dünyamızda ilk kez ortaya çıktıkları II. Abdülhamit döneminden günümüze özel okullar, devletin üzerinden önemli bir eğitim yükünü almışlar ve bunu da o dönemde bile dile getirmişlerdir. Ancak teşebbüs olarak konulan katkı ile beraber ben daha çok eğitimin özgürleşmesinde alan açma becerileri noktasında katkılarının daha anlamlı hale geldiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Bununla birlikte her iki anlamda da bu katkının çok yetersiz olduğu, var olan potansiyelin çok daha büyük olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca özel sektör gerekli destek sağlandığında ve özgürlük alanı tanındığında çok hızlı hareket etme yeteneğine sahip. Bu yetenek sayısal büyümeye direk yansıdığı gibi, nitelik ve içerik konusuna da aynen belki de daha hızlı olabilmektedir. Bu noktadan bakıldığında özel okulculuğun sayısal olarak büyümesi ile birlikte değişik biçimlerde da nitelik ve içerik konularında da eğitim camiasına liderlik yapabilmektedirler.
Bunlardan birincisi Bakanlığımızın önderliğinde yürütülen program geliştirme ve uygulama serbestisidir ki bu sayada IB, MYP, NECEF gibi programlar ülkemizde eğitimin gündemine girmiş ve uygulanabilmektedir. Bir diğeri ise yeni paradigmaların eğitim sistemimize yerli süzgeçlerden geçirilerek kazandırılmasıdır. Eğitim dünyamız öğrenme stilleri, çoklu zekâ kuramı, bilgiyi işleme kuramı gibi kuramların uygulanabilirliğini yani pratik karşılığını özel okullar sayesinde görebilmiştir. Niteliğin artmasına bundan daha etkili bir katkı olabilir mi?
Bunun sayısal artışla korelasyonu ne olabilir? diye sorarsak, bu noktada böyle özgürlükçü ve çeşitlilik arz eden bir ortamda daha çok öğrencinin hizmet alması anlamına gelir ki bu da nitelikte total bir artış anlamına gelir.
Şunu da belirtmem gerekir ki bu kadar büyük bir yapıda her şey sorunsuz gitmez. Mutlaka sorunlarımız da var ancak biz çözmek için buradayız. Sektörle yüksek işbirliği içinde sorunlarımızı da bir taraftan çözmek için çalışıyoruz. Ancak sorunların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini bilmek en büyük rahatlığımızdır.
2015 yılında özel okul teşvik kapsamında kaç öğrenciye eğitim desteği verildi? Ayrıca özel okul teşviki eğitim sistemimize ne gibi faydalar sağlayacak? Bu konuya ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Geçen yıl 166.563, bu yıl 227.422 toplamda 393.985 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmış oldu. 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplamda 338.730 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmaktadır.
Özel okullarımıza verilen eğitim ve öğretim desteğiyle özel okullarımızda boş kalan kontenjanların devlet okullarımızda okuyan öğrencilerimizle doldurulması amaçlandı. Bu kapsamda, eğitim ve öğretim desteği uygulamasının, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması ve Türk Millî Eğitiminin temel amaçlarının Türk Milleti lehine geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünüldü. Aynı zamanda öz sermayelerle kurulmuş özel okullarımızın eğitim ve öğretim desteği ile güçlendirilmesi ve olumlu rekabet ortamlarının oluşturulmasıyla eğitimde kaliteye erişimin kolaylaştırılması hedeflendi. Eğitim ve öğretim desteği uygulaması ile sosyo-ekonomik yönden oluşmuş bölgesel farklılıkları azaltmayı amaçlayan bu yönüyle devlet okullarımızın imkânlarının artırılmasını doğrudan ve dolaylı etkileyen bir anlayışı esas alındı. Bu kapsamda özel okullarımızın öğrenci sayılarının stratejik plan öngörüsünde artırılarak ihtiyacımız olan noktaya çıkarılması hedeflendi. Ayrıca ufak bir katkı ile çocuklarını özel okula gönderebilecek nispeten dar gelirli ailelerin çocuklarının da özel okullarda eğitim öğretime erişimleri amaçlandı.
SÜRÜCÜ EĞİTİMİ VE ÖZEL EĞİTİME ÖNEM VERECEĞİZ
Özel öğretime ilişkin hedefleriniz ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Özel okullarla ilgili çalışmalarımızdan ve planlarımızdan bahsettik. Bunun yanında iki alandan özel olarak söz açmak isterim. Bunlardan biri neticeleri itibarı ile insan hayatına taalluk eden sürücü eğitimi, diğeri ise bizim için kutsal olan özel eğitim alanı.
Sürücü eğitimi ile ilgili olarak son yıllarda yaptığımız çalışmalarla sınavlardaki başarı oranları % 95’ler seviyesinden % 56’ya kadar düştü. Bu da aşağı yukarı AB ortalamaları demek. Bu şu anlama geliyor ki artık sürücü yeterliliklerine sahip olmayan adaylar sürücü belgesi alamıyorlar. Ayrıca bu konuda ülke genelinde gerek teşkilâtımıza, gerek sektöre yönelik yaptığımız eğitim çalışmaları ile farkındalık oluşturma yönünde de önemli mesafeler kat ettik.
1 Ocak 2015’te başlayan dönemle de sürücü eğitiminde yeni bir döneme başlamış olduk. Taban fiyat uygulaması, ön sınav ve trafik adabı dersini getirdik. Burada neden trafik adâbı dersi sorusu sorulabilir. Hemen bunu cevaplandırmaya çalışalım. Şunu iyi biliyoruz ki sürücülerin kural bilgisi ile ilgili problemi yok. Yani kuralları gayet iyi biliyorlar. Ancak uygulamıyorlar. Bu da onları içselleştirmemelerinden kaynaklanıyor. Örneğin sürücüler kırmızı ışıkta geçmemeleri gerektiğini biliyorlar ancak trafik polisi, elektronik denetleme sistemi gibi motivatörler olmadığında geçebiliyorlar. İşte bunu yaptıklarında bir hakkı gasp ettiklerini, insan hayatına mal olabileceğini, bunu aynı zamanda herkese büyük bir saygısızlık olduğunu içselleştirirlerse iç motivasyonla bu yanlışı yapmamaya başlayacaklardır. Bu eğitim alan sürücülerin 5-10 yıl ve daha sonrasının trafiğine çok büyük olumlu katkılar sağlayacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik olarak özel özel eğitim okulları ve özel rehabilitasyon merkezleri üzerinden hizmet veriyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki özel eğitim kapsamına giren bireylerin bize ihtiyacından çok, insanî tamamlanmamız için bizim onlara ihtiyacımız var. Hatta şunu da eklemeliyiz ki bize göre engelli saydığımız bu bireylere göre de birçok alanda biz engelliyiz. Dolayısıyla öncelikle biz kendi engellerimizi gidermemiz gerekir ki konuya sağlıklı bir bakış açısı geliştirebilelim. Rehabilitasyon merkezlerine devam eden bireylere 2015 yılı için toplamda yaklaşık olarak 2 milyar lira destek veriyoruz. Ancak daha önemlisi bu alanı yeniden ele alarak programlarını yeniden yazıp, aile eğitimine varana kadar alanı yine sektörle beraber yeniden düzenleyip sağlıklı bir zemine oturtma çalışmalarımız verimli bir şekilde devam etmektedir.
Bütün alanlara yönelik çalışmalarda temel prensibimiz gerek planlama ve gerekse uygulama aşamalarında sektörle beraber hareket etmektir. Böylece çok hızlı ve verimli yol aldığımızı söylemeliyim. Bundan sonra da özel teşebbüsün eğitime katkısının artarak devam edeceğini ümit ediyorum.
KALİTE GELİŞTİRME SİSTEMİ HAZIR
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü olarak özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi konularında yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Buraya kadar da yer yer bahsettiğimiz gibi özel okulculuğun oranının artması için sektörle işbirliğini arttırarak devam ettirmeyi, teşvik sistemini daha da yaygınlaştırmayı, Hükümetin acil eylem planına da aldığı, OSB’lerde açılan meslek liseleri sayısını arttırmayı, ayrıca OSB dışında açılacak meslek liselerine de yeni teşvik alanları açmayı ve özendirmeyi düşünüyoruz. Şu anda bunun yasal altyapısı üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada hali hazırda Organize Sanayi Bölgelerinde 23 okulumuz bulunmaktadır ve her geçen yıl sayısı artmaktadır. Geçen yıl OSB’lerde okuyan öğrencilerimize de 15 farklı alanda ve 9. Sınıflarda öğrenci başına 4.000 ile 5.900 Türk Lirası, teşvik veriyoruz.
Bunu yanında niteliği arttırma noktasında geçtiğimiz yıl çalışmaya başladığımız ve pilot uygulamalarını da yaptığımız Kalite Geliştirme Sistemin hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Sistem standart alanlar ve kriterler itibarı ile hazır. Ancak standart alanları ilişkilendirdiğimiz teşvik başlıkları ile ilgili olarak bazı noktalarda yasal düzenlemeler gerekiyor. Bunu da yaptığımızda sistem uygulamaya geçecek. Böylece sektörü sektörle beraber denetleyeceğiz, tecrübe paylaşımını sağlayacağız, yönlendireceğiz. Bu da direk niteliğe yansıyacak bir çalışma olacaktır.
Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz. Şu anda özel okullarla ilgili sitemi tıkayan büyüklükte ya da kronik sorunlardan bahsetmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Karşımıza sorun çıktığında alışılmış bürokratik hantallıkla değil, özel sektörün hızlı ve esnek refleksleri ile karşılık verdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
ÖZEL OKUL ORANLARI ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE DEĞİŞİYOR
“Dünyaya baktığımızda ise özel okulculuğa verilen önemde çok büyük farklılıkların olduğunu görebiliyorsunuz. OECD ve AB ülkeleri oranları birbirine yakın %16-17’ler seviyesinde ancak tek tek ülkeleri incelediğinizde bahsettiğimiz farklılıklarla karşılaşabiliyorsunuz. Meselâ Fransa’da bu oran % 17 iken, İngiltere’de % 18. Danimarka öğrenci başına 8000, yatılı ise 12.500 avro destek verirken, Finlandiya’da özel okul yok. Söylemek istediğim şu; her ülkenin şartlarına ve ihtiyaçlarına göre bu oranlar değişebiliyor. Ülkemizde de özel okul oranı bu şekilde, şartlar ve ihtiyaçlara göre doğal olarak kendi mecrasını bulmalıdır. Doğal olan yol budur. Biz bunun Türkiye için artı, eksi yüzde 20’ler seviyesi olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bunun manipüle edilerek değil az önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi doğal bir şekilde oluşmasının doğru olduğunu düşünüyoruz.”
SAYILARLA ÖZEL EĞİTİM SEKTÖRÜ
Okul sayımız bugün itibarı ile 8.281, okullardaki toplam öğretmen sayımız ise 152.510’dir. Bütün kurumlarda öğretmen, uzman öğretmen, usta öğretici sayısı ise 237.261 şeklindedir. 1.130.909 öğrenci özel okullarımızda öğrenim görmektedir.
2013-2014 öğretim yılında bütün eğitim kademelerinde özel okullardaki öğrencilerin oranı yüzde 4.13 iken 2015-2016 öğretim yılında bu oran yüzde 7.3 olmuştur. Bakanlık olarak 2015-2019 Stratejik Planda ise bu hedefi yüzde 12 olarak belirledik.
Genel müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren ayrıca; 3.497 sürücü kursu, 4.694 yurt, 1.950 rehabilitasyon merkezi, 2.811 çeşitli kurs, 188 öğretim kursu, 1096 öğrenci etüt eğitim merkezi, 930 diğer, toplamda ise genel müdürlüğümüze bağlı 20 bini aşkın öğretim kurumu bulunmaktadır. Bu da hem çeşitlilik olarak ve hem de sayısal olarak nasıl bir geniş alana hizmet verdiğimizi net bir şekilde göstermektedir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
2016 yılında dönüşüm okullarının açılmayacak olmasına rağmen sektördeki büyüme oranının yüzde 20 bandında olmasını beklediklerini belirten Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, iki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranının bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldiğini söyledi.
Özel okul sektöründe kronik problemlerden söz etmenin artık mümkün olmadığına dikkat çeken Yelkenci, “Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz.” diye konuştu.
Şu an eğitim gören yaklaşık 15.5 milyon öğrencinin1 milyon 130 bini özel okul öğrencisi. Özel okullaşmada yüzde %45 oranında artış söz konusu. Özel okul sayısındaki bu artışın nedeni nedir? Ayrıca özel okul sayısındaki bu artış 2016 yılında daha da artar mı?
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı bugün itibarı ile 1.130.909 oldu. Önceki yıla göre artış oranı yaklaşık olarak yüzde 45 şeklinde gerçekleşti. Bu öğrencilerin 183.191’i de dershane dönüşümü sebebiyle oluşan temel liselere devam ediyor. Temel liselere giden öğrencileri hariç tuttuğumuzda artış oranı yüzde 22. Geçen yıl bu oran bir önceki yıla göre yüzde 19’du. Geçen yıl için bu bir rekordu. Bu yıl da yüzde 22 üzerinden baktığımızda bile yeni bir rekor gerçekleştiğini görmekteyiz.
Bu artışın birkaç sebebi var bunlardan birincisi öğrenci başı eğitim öğretim desteği. Sadece destekle birlikte geçen yıl 100 bin, bu yıl ise 148 bin toplamda 248 bin öğrenci ilk kez özel okul öğrencisi oldu. Bu tablo öğrenci teşviğinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
İkinci olarak dönüşüm okullarının etkisi. Bu seneye mahsus olarak gerçekleşen bu etki sektörde ciddi bir hareketlilik oluşturmuştur.
Üçüncü olarak ise Bakanlık olarak sektörle oluşturduğumuz işbirliği ve buna dayalı olarak gelişen güven ortamı. Bu güven ortamı sayesinde insanlar gönül rahatlığı ile bu alana yatırım yapabilmekteler.
2016 yılında bu artış devam eder mi sorusuna gelince, dönüşüm okulları artık açılmayacak. Oradan gelen etki bundan sonraki yıllarda olmayacak. Ancak teşvik ve sektörle işbirliği artarak devam edecek. Böylece bundan sonra da bu iki değişkene bağlı olarak özel okullarımızda artış ivmesinin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. 2016 yılı için de bu oran yine yüzde 20’ler bandına dayanabilir. İki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranı bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldi. 2019 sonu itibarı ile Bakanlık Stratejik Planımızda da yer verdiğimiz gibi hedefimiz yüzde 12. Stratejik Plan dönemi sonu itibarı ile bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi umuyoruz.
Özel eğitim kurumlarının sayısındaki bu artış eğitimin kalitesini artırma noktasında olumlu bir etki yapabilir mi? Bu artışın sektöre etkileri neler olabilir? Bahsedebilir misiniz? Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz? Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer nedir? Ayrıca dünyada özel okul sektörünün durumuna ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle eğitim dünyamızda ilk kez ortaya çıktıkları II. Abdülhamit döneminden günümüze özel okullar, devletin üzerinden önemli bir eğitim yükünü almışlar ve bunu da o dönemde bile dile getirmişlerdir. Ancak teşebbüs olarak konulan katkı ile beraber ben daha çok eğitimin özgürleşmesinde alan açma becerileri noktasında katkılarının daha anlamlı hale geldiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Bununla birlikte her iki anlamda da bu katkının çok yetersiz olduğu, var olan potansiyelin çok daha büyük olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca özel sektör gerekli destek sağlandığında ve özgürlük alanı tanındığında çok hızlı hareket etme yeteneğine sahip. Bu yetenek sayısal büyümeye direk yansıdığı gibi, nitelik ve içerik konusuna da aynen belki de daha hızlı olabilmektedir. Bu noktadan bakıldığında özel okulculuğun sayısal olarak büyümesi ile birlikte değişik biçimlerde da nitelik ve içerik konularında da eğitim camiasına liderlik yapabilmektedirler.
Bunlardan birincisi Bakanlığımızın önderliğinde yürütülen program geliştirme ve uygulama serbestisidir ki bu sayada IB, MYP, NECEF gibi programlar ülkemizde eğitimin gündemine girmiş ve uygulanabilmektedir. Bir diğeri ise yeni paradigmaların eğitim sistemimize yerli süzgeçlerden geçirilerek kazandırılmasıdır. Eğitim dünyamız öğrenme stilleri, çoklu zekâ kuramı, bilgiyi işleme kuramı gibi kuramların uygulanabilirliğini yani pratik karşılığını özel okullar sayesinde görebilmiştir. Niteliğin artmasına bundan daha etkili bir katkı olabilir mi?
Bunun sayısal artışla korelasyonu ne olabilir? diye sorarsak, bu noktada böyle özgürlükçü ve çeşitlilik arz eden bir ortamda daha çok öğrencinin hizmet alması anlamına gelir ki bu da nitelikte total bir artış anlamına gelir.
Şunu da belirtmem gerekir ki bu kadar büyük bir yapıda her şey sorunsuz gitmez. Mutlaka sorunlarımız da var ancak biz çözmek için buradayız. Sektörle yüksek işbirliği içinde sorunlarımızı da bir taraftan çözmek için çalışıyoruz. Ancak sorunların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini bilmek en büyük rahatlığımızdır.
2015 yılında özel okul teşvik kapsamında kaç öğrenciye eğitim desteği verildi? Ayrıca özel okul teşviki eğitim sistemimize ne gibi faydalar sağlayacak? Bu konuya ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Geçen yıl 166.563, bu yıl 227.422 toplamda 393.985 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmış oldu. 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplamda 338.730 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmaktadır.
Özel okullarımıza verilen eğitim ve öğretim desteğiyle özel okullarımızda boş kalan kontenjanların devlet okullarımızda okuyan öğrencilerimizle doldurulması amaçlandı. Bu kapsamda, eğitim ve öğretim desteği uygulamasının, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması ve Türk Millî Eğitiminin temel amaçlarının Türk Milleti lehine geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünüldü. Aynı zamanda öz sermayelerle kurulmuş özel okullarımızın eğitim ve öğretim desteği ile güçlendirilmesi ve olumlu rekabet ortamlarının oluşturulmasıyla eğitimde kaliteye erişimin kolaylaştırılması hedeflendi. Eğitim ve öğretim desteği uygulaması ile sosyo-ekonomik yönden oluşmuş bölgesel farklılıkları azaltmayı amaçlayan bu yönüyle devlet okullarımızın imkânlarının artırılmasını doğrudan ve dolaylı etkileyen bir anlayışı esas alındı. Bu kapsamda özel okullarımızın öğrenci sayılarının stratejik plan öngörüsünde artırılarak ihtiyacımız olan noktaya çıkarılması hedeflendi. Ayrıca ufak bir katkı ile çocuklarını özel okula gönderebilecek nispeten dar gelirli ailelerin çocuklarının da özel okullarda eğitim öğretime erişimleri amaçlandı.
SÜRÜCÜ EĞİTİMİ VE ÖZEL EĞİTİME ÖNEM VERECEĞİZ
Özel öğretime ilişkin hedefleriniz ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Özel okullarla ilgili çalışmalarımızdan ve planlarımızdan bahsettik. Bunun yanında iki alandan özel olarak söz açmak isterim. Bunlardan biri neticeleri itibarı ile insan hayatına taalluk eden sürücü eğitimi, diğeri ise bizim için kutsal olan özel eğitim alanı.
Sürücü eğitimi ile ilgili olarak son yıllarda yaptığımız çalışmalarla sınavlardaki başarı oranları % 95’ler seviyesinden % 56’ya kadar düştü. Bu da aşağı yukarı AB ortalamaları demek. Bu şu anlama geliyor ki artık sürücü yeterliliklerine sahip olmayan adaylar sürücü belgesi alamıyorlar. Ayrıca bu konuda ülke genelinde gerek teşkilâtımıza, gerek sektöre yönelik yaptığımız eğitim çalışmaları ile farkındalık oluşturma yönünde de önemli mesafeler kat ettik.
1 Ocak 2015’te başlayan dönemle de sürücü eğitiminde yeni bir döneme başlamış olduk. Taban fiyat uygulaması, ön sınav ve trafik adabı dersini getirdik. Burada neden trafik adâbı dersi sorusu sorulabilir. Hemen bunu cevaplandırmaya çalışalım. Şunu iyi biliyoruz ki sürücülerin kural bilgisi ile ilgili problemi yok. Yani kuralları gayet iyi biliyorlar. Ancak uygulamıyorlar. Bu da onları içselleştirmemelerinden kaynaklanıyor. Örneğin sürücüler kırmızı ışıkta geçmemeleri gerektiğini biliyorlar ancak trafik polisi, elektronik denetleme sistemi gibi motivatörler olmadığında geçebiliyorlar. İşte bunu yaptıklarında bir hakkı gasp ettiklerini, insan hayatına mal olabileceğini, bunu aynı zamanda herkese büyük bir saygısızlık olduğunu içselleştirirlerse iç motivasyonla bu yanlışı yapmamaya başlayacaklardır. Bu eğitim alan sürücülerin 5-10 yıl ve daha sonrasının trafiğine çok büyük olumlu katkılar sağlayacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik olarak özel özel eğitim okulları ve özel rehabilitasyon merkezleri üzerinden hizmet veriyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki özel eğitim kapsamına giren bireylerin bize ihtiyacından çok, insanî tamamlanmamız için bizim onlara ihtiyacımız var. Hatta şunu da eklemeliyiz ki bize göre engelli saydığımız bu bireylere göre de birçok alanda biz engelliyiz. Dolayısıyla öncelikle biz kendi engellerimizi gidermemiz gerekir ki konuya sağlıklı bir bakış açısı geliştirebilelim. Rehabilitasyon merkezlerine devam eden bireylere 2015 yılı için toplamda yaklaşık olarak 2 milyar lira destek veriyoruz. Ancak daha önemlisi bu alanı yeniden ele alarak programlarını yeniden yazıp, aile eğitimine varana kadar alanı yine sektörle beraber yeniden düzenleyip sağlıklı bir zemine oturtma çalışmalarımız verimli bir şekilde devam etmektedir.
Bütün alanlara yönelik çalışmalarda temel prensibimiz gerek planlama ve gerekse uygulama aşamalarında sektörle beraber hareket etmektir. Böylece çok hızlı ve verimli yol aldığımızı söylemeliyim. Bundan sonra da özel teşebbüsün eğitime katkısının artarak devam edeceğini ümit ediyorum.
KALİTE GELİŞTİRME SİSTEMİ HAZIR
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü olarak özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi konularında yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Buraya kadar da yer yer bahsettiğimiz gibi özel okulculuğun oranının artması için sektörle işbirliğini arttırarak devam ettirmeyi, teşvik sistemini daha da yaygınlaştırmayı, Hükümetin acil eylem planına da aldığı, OSB’lerde açılan meslek liseleri sayısını arttırmayı, ayrıca OSB dışında açılacak meslek liselerine de yeni teşvik alanları açmayı ve özendirmeyi düşünüyoruz. Şu anda bunun yasal altyapısı üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada hali hazırda Organize Sanayi Bölgelerinde 23 okulumuz bulunmaktadır ve her geçen yıl sayısı artmaktadır. Geçen yıl OSB’lerde okuyan öğrencilerimize de 15 farklı alanda ve 9. Sınıflarda öğrenci başına 4.000 ile 5.900 Türk Lirası, teşvik veriyoruz.
Bunu yanında niteliği arttırma noktasında geçtiğimiz yıl çalışmaya başladığımız ve pilot uygulamalarını da yaptığımız Kalite Geliştirme Sistemin hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Sistem standart alanlar ve kriterler itibarı ile hazır. Ancak standart alanları ilişkilendirdiğimiz teşvik başlıkları ile ilgili olarak bazı noktalarda yasal düzenlemeler gerekiyor. Bunu da yaptığımızda sistem uygulamaya geçecek. Böylece sektörü sektörle beraber denetleyeceğiz, tecrübe paylaşımını sağlayacağız, yönlendireceğiz. Bu da direk niteliğe yansıyacak bir çalışma olacaktır.
Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz. Şu anda özel okullarla ilgili sitemi tıkayan büyüklükte ya da kronik sorunlardan bahsetmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Karşımıza sorun çıktığında alışılmış bürokratik hantallıkla değil, özel sektörün hızlı ve esnek refleksleri ile karşılık verdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
ÖZEL OKUL ORANLARI ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE DEĞİŞİYOR
“Dünyaya baktığımızda ise özel okulculuğa verilen önemde çok büyük farklılıkların olduğunu görebiliyorsunuz. OECD ve AB ülkeleri oranları birbirine yakın %16-17’ler seviyesinde ancak tek tek ülkeleri incelediğinizde bahsettiğimiz farklılıklarla karşılaşabiliyorsunuz. Meselâ Fransa’da bu oran % 17 iken, İngiltere’de % 18. Danimarka öğrenci başına 8000, yatılı ise 12.500 avro destek verirken, Finlandiya’da özel okul yok. Söylemek istediğim şu; her ülkenin şartlarına ve ihtiyaçlarına göre bu oranlar değişebiliyor. Ülkemizde de özel okul oranı bu şekilde, şartlar ve ihtiyaçlara göre doğal olarak kendi mecrasını bulmalıdır. Doğal olan yol budur. Biz bunun Türkiye için artı, eksi yüzde 20’ler seviyesi olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bunun manipüle edilerek değil az önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi doğal bir şekilde oluşmasının doğru olduğunu düşünüyoruz.”
SAYILARLA ÖZEL EĞİTİM SEKTÖRÜ
Okul sayımız bugün itibarı ile 8.281, okullardaki toplam öğretmen sayımız ise 152.510’dir. Bütün kurumlarda öğretmen, uzman öğretmen, usta öğretici sayısı ise 237.261 şeklindedir. 1.130.909 öğrenci özel okullarımızda öğrenim görmektedir.
2013-2014 öğretim yılında bütün eğitim kademelerinde özel okullardaki öğrencilerin oranı yüzde 4.13 iken 2015-2016 öğretim yılında bu oran yüzde 7.3 olmuştur. Bakanlık olarak 2015-2019 Stratejik Planda ise bu hedefi yüzde 12 olarak belirledik.
Genel müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren ayrıca; 3.497 sürücü kursu, 4.694 yurt, 1.950 rehabilitasyon merkezi, 2.811 çeşitli kurs, 188 öğretim kursu, 1096 öğrenci etüt eğitim merkezi, 930 diğer, toplamda ise genel müdürlüğümüze bağlı 20 bini aşkın öğretim kurumu bulunmaktadır. Bu da hem çeşitlilik olarak ve hem de sayısal olarak nasıl bir geniş alana hizmet verdiğimizi net bir şekilde göstermektedir.
Son Güncelleme: Salı, 26 Ocak 2016 15:02
Gösterim: 2909

