Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Bahçeşehir Üniversitesi, ABD'nin başkenti Washington'daki yeni kampüs binasıyla Beyaz Saray'a komşu oldu. Açılış törenine katılan Egemen Bağış, “Bu okulda okuyan her öğrencinin Türkiye'nin adeta birer "büyükelçisi" olacağını” söyledi.
Beyaz Saray'ın hemen yanındaki bir binanın üç katını satın alan üniversitenin yeni kampüsü, düzenlenen törenle açıldı.
Dünyanın birçok farklı noktasına yerleşke ve kampüsler açan Bahçeşehir Üniversitesi'nin, ABD'deki ilk Türk üniversite kampüsü özelliğini taşıyan Washington'taki kampüsünün açılışı vesilesiyle tören düzenlendi.
Törene, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel, William and Harriet Fulbright Center'ın başkanı Harriet Fulbright'ın da aralarında olduğu çok sayıda seçkin davetli katıldı.
Bakan Bağış, törende yaptığı konuşmada, "Biz burada sadece Bahçeşehir Üniversitesi'nin, Türkiye'nin gözbebeği eğitim kurumlarından birinin bir kampüsünü açmakla kalmıyoruz, aslında Türkiye'nin yeni bir misyon binasını, Türkiye'nin Washington'daki yeni merkezlerinden bir tanesinin daha açılışını birlikte gerçekleştiriyoruz" dedi.
Bağış, binanın sadece Bahçeşehir Üniversitesi ile değil, buradaki farklı Türk kurumlarının, derneklerin, vakıfların ortak çalışacağı yepyeni bir Türk kültür merkezi haline geldiğini ifade etti.
"Her bir öğrenci adeta büyükelçi olacak"
Bu okulda okuyan her öğrencinin Türkiye'nin adeta birer "büyükelçisi" olacağını ifade eden Bağış, Türkiye'nin bugün çok farklı bir noktada olduğunu, jeopolitik olarak çok farklı bir rol oynadığını, ABD de dahil olmak üzere global ölçekte artık çok daha tanınan ve itibar gören bir ülke haline geldiğini söyledi.
"Artık Türkiye çok farklı bir ligde oynuyor" diyen Bağış, Türkiye'nin artık yeniden kendi gücünün farkına varan ve kendi gücünü başkalarına fark ettiren bir ülke olduğunu, kazandığı farklı bir özgüvenle dünyanın artık her yerinde varlığını hissettirdiğini kaydetti. Bağış, Türkiye'nin geleceğin parlayan yıldızlarından biri olacağına değil, bugünün parlayan yıldızlarından biri olduğuna inandığını belirtti.
"Türkiye artık çantada keklik müttefik değil"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün ABD Başkanı Barack Obama ile çok kapsamlı ve uzun süren görüşmeler yaptığına ve Beyaz Saray'da çok sıcak bir şekilde ağırlandığına işaret eden Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ilişkide artık farklı bir noktaya geldiğimizi, Türkiye'nin hiçbir şekilde çantada keklik bir müttefik gibi değil, saygın, kendi bölgesindeki istikrarın merkezi, kendi bölgesine ilham kaynağı olan bir ülke olarak, küresel bir lideri ağırlamanın heyecanıyla başbakanımızı ağırladıklarına hep beraber şahitlik ettik. İşte öyle bir başbakanın ülkesinin farklı kurumlarının da kendini farklı temsil etmesi gerekir. İşte Bahçeşehir Üniversitesi'nin bu vizyonunu ben kutluyorum."
Bakan Bağış, "Bugün şu tabloya baktığımız zaman, Bahçeşehir Üniversitesi'nin artık dünyanın her yerinde olduğunu, ama bunun sadece Bahçeşehir meselesi olmadığını, bunu bir Türkiye'nin vizyon meselesi olduğunu hep beraber görüyoruz. Artık dünyanın neresinde bir uçağa binerseniz, elinde çantasıyla bir Türk işadamının farklı pazarlara farklı piyasalara gittiğine ve oralardaki imkanları değerlendirdiğine şahit olursunuz" diye konuştu.
"Geleceğin yüzyılını Türkiye'nin tercihleri belirleyecek"
ABD'nin eski başkanlarından Bill Clinton'ın Türkiye'yi ziyareti sırasındaki bir anısından da bahseden Bağış, "O seyahatte, Başkan Clinton TBMM'ye bizim gönlümüzü okşayan, hoşumuza giden ama inanmakta zorlandığımız bir cümle kurmuştu. İşte Başkan Clinton'ın vizyonu gerçekleşti. Çünkü o gün o konuşmasında Sayın Clinton, 'geleceğin yüzyılını Türkiye'nin tercihleri belirleyecek' demişti. Artık Türkiye'nin tercihleri gerçekten önümüzdeki yüzyılı belirlemeye başladı" dedi.
Dershaneden üniversiteye
TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu da böyle hayırlı bir hizmeti hayata geçirmesi ve vizyonundan dolayı üniversitenin mütevelli heyet başkanı Enver Yücel'i kutladı.
Hisarcıklıoğlu, "9 yıl önce dershanenin açılışını yapmıştık, bugün üniversitenin açılışını yapıyoruz. Bu müthiş bir vizyon işi. Kendisini kutluyorum. Müthiş bir hadise bu Türkiye açısından" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel de 9 yıl önce Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları'nın Washington'daki dil okulunun açılışı sırasında Başbakan Erdoğan'ın, "İnşallah burayı üniversiteye dönüştürürsün" dediğini anlatarak, şimdi bunun gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yücel, burasının Bahçeşehir Üniversitesi'nin Washington'daki bir merkezinden ibaret olmayacağını, Türkiye'deki bütün üniversitelerin, bütün işadamlarının, bütün akademisyenlerin, medyanın uğrak yeri olacağını ifade etti.
ABD Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Maureen McLoughlin, bugünkü açılışın, iki ülke arasında eğitim alanındaki birbirine bağlılığın vurgulanması açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. McLoughlin, dünya genelinde kaliteli eğitim ve kültürel alışverişin günümüz dünyasında daha da önemli hale geldiğini belirtti.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey de bir kısmını Türkçe yaptığı konuşmasında, bugünün kendisi için çok önemli bir gün olduğunu belirterek, bu törene katılmaktan büyük onur duyduğunu, Türkiye ile ABD arasındaki kültür ilişkileri son derece önemli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından, Bakan Bağış'ın da katılımıyla, üniversite binasının önünde kurdele kesme töreni düzenlendi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bahçeşehir Üniversitesi, ABD'nin başkenti Washington'daki yeni kampüs binasıyla Beyaz Saray'a komşu oldu. Açılış törenine katılan Egemen Bağış, “Bu okulda okuyan her öğrencinin Türkiye'nin adeta birer "büyükelçisi" olacağını” söyledi.
Beyaz Saray'ın hemen yanındaki bir binanın üç katını satın alan üniversitenin yeni kampüsü, düzenlenen törenle açıldı.
Dünyanın birçok farklı noktasına yerleşke ve kampüsler açan Bahçeşehir Üniversitesi'nin, ABD'deki ilk Türk üniversite kampüsü özelliğini taşıyan Washington'taki kampüsünün açılışı vesilesiyle tören düzenlendi.
Törene, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel, William and Harriet Fulbright Center'ın başkanı Harriet Fulbright'ın da aralarında olduğu çok sayıda seçkin davetli katıldı.
Bakan Bağış, törende yaptığı konuşmada, "Biz burada sadece Bahçeşehir Üniversitesi'nin, Türkiye'nin gözbebeği eğitim kurumlarından birinin bir kampüsünü açmakla kalmıyoruz, aslında Türkiye'nin yeni bir misyon binasını, Türkiye'nin Washington'daki yeni merkezlerinden bir tanesinin daha açılışını birlikte gerçekleştiriyoruz" dedi.
Bağış, binanın sadece Bahçeşehir Üniversitesi ile değil, buradaki farklı Türk kurumlarının, derneklerin, vakıfların ortak çalışacağı yepyeni bir Türk kültür merkezi haline geldiğini ifade etti.
"Her bir öğrenci adeta büyükelçi olacak"
Bu okulda okuyan her öğrencinin Türkiye'nin adeta birer "büyükelçisi" olacağını ifade eden Bağış, Türkiye'nin bugün çok farklı bir noktada olduğunu, jeopolitik olarak çok farklı bir rol oynadığını, ABD de dahil olmak üzere global ölçekte artık çok daha tanınan ve itibar gören bir ülke haline geldiğini söyledi.
"Artık Türkiye çok farklı bir ligde oynuyor" diyen Bağış, Türkiye'nin artık yeniden kendi gücünün farkına varan ve kendi gücünü başkalarına fark ettiren bir ülke olduğunu, kazandığı farklı bir özgüvenle dünyanın artık her yerinde varlığını hissettirdiğini kaydetti. Bağış, Türkiye'nin geleceğin parlayan yıldızlarından biri olacağına değil, bugünün parlayan yıldızlarından biri olduğuna inandığını belirtti.
"Türkiye artık çantada keklik müttefik değil"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün ABD Başkanı Barack Obama ile çok kapsamlı ve uzun süren görüşmeler yaptığına ve Beyaz Saray'da çok sıcak bir şekilde ağırlandığına işaret eden Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ilişkide artık farklı bir noktaya geldiğimizi, Türkiye'nin hiçbir şekilde çantada keklik bir müttefik gibi değil, saygın, kendi bölgesindeki istikrarın merkezi, kendi bölgesine ilham kaynağı olan bir ülke olarak, küresel bir lideri ağırlamanın heyecanıyla başbakanımızı ağırladıklarına hep beraber şahitlik ettik. İşte öyle bir başbakanın ülkesinin farklı kurumlarının da kendini farklı temsil etmesi gerekir. İşte Bahçeşehir Üniversitesi'nin bu vizyonunu ben kutluyorum."
Bakan Bağış, "Bugün şu tabloya baktığımız zaman, Bahçeşehir Üniversitesi'nin artık dünyanın her yerinde olduğunu, ama bunun sadece Bahçeşehir meselesi olmadığını, bunu bir Türkiye'nin vizyon meselesi olduğunu hep beraber görüyoruz. Artık dünyanın neresinde bir uçağa binerseniz, elinde çantasıyla bir Türk işadamının farklı pazarlara farklı piyasalara gittiğine ve oralardaki imkanları değerlendirdiğine şahit olursunuz" diye konuştu.
"Geleceğin yüzyılını Türkiye'nin tercihleri belirleyecek"
ABD'nin eski başkanlarından Bill Clinton'ın Türkiye'yi ziyareti sırasındaki bir anısından da bahseden Bağış, "O seyahatte, Başkan Clinton TBMM'ye bizim gönlümüzü okşayan, hoşumuza giden ama inanmakta zorlandığımız bir cümle kurmuştu. İşte Başkan Clinton'ın vizyonu gerçekleşti. Çünkü o gün o konuşmasında Sayın Clinton, 'geleceğin yüzyılını Türkiye'nin tercihleri belirleyecek' demişti. Artık Türkiye'nin tercihleri gerçekten önümüzdeki yüzyılı belirlemeye başladı" dedi.
Dershaneden üniversiteye
TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu da böyle hayırlı bir hizmeti hayata geçirmesi ve vizyonundan dolayı üniversitenin mütevelli heyet başkanı Enver Yücel'i kutladı.
Hisarcıklıoğlu, "9 yıl önce dershanenin açılışını yapmıştık, bugün üniversitenin açılışını yapıyoruz. Bu müthiş bir vizyon işi. Kendisini kutluyorum. Müthiş bir hadise bu Türkiye açısından" dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel de 9 yıl önce Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları'nın Washington'daki dil okulunun açılışı sırasında Başbakan Erdoğan'ın, "İnşallah burayı üniversiteye dönüştürürsün" dediğini anlatarak, şimdi bunun gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yücel, burasının Bahçeşehir Üniversitesi'nin Washington'daki bir merkezinden ibaret olmayacağını, Türkiye'deki bütün üniversitelerin, bütün işadamlarının, bütün akademisyenlerin, medyanın uğrak yeri olacağını ifade etti.
ABD Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Maureen McLoughlin, bugünkü açılışın, iki ülke arasında eğitim alanındaki birbirine bağlılığın vurgulanması açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. McLoughlin, dünya genelinde kaliteli eğitim ve kültürel alışverişin günümüz dünyasında daha da önemli hale geldiğini belirtti.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey de bir kısmını Türkçe yaptığı konuşmasında, bugünün kendisi için çok önemli bir gün olduğunu belirterek, bu törene katılmaktan büyük onur duyduğunu, Türkiye ile ABD arasındaki kültür ilişkileri son derece önemli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından, Bakan Bağış'ın da katılımıyla, üniversite binasının önünde kurdele kesme töreni düzenlendi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 18 May 2013 11:03
Gösterim: 2225
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacının 128 bin olduğunu, Ağustos’ta yapılacak atamalarda en az 100 bin öğretmenin atanmasını istediklerini belirtti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan kadro sayısının 37 bin 706 olduğunu fakat Bakanlığın öğretmen ihtiyacının 128 bin olduğunu aradaki boşluğu da ücretli öğretmenle doldurduğunu ifade etti.
Bakanlığın, bu yıl yine öğretmen ihtiyacını karşılayamayacağını ve atama bekleyenlerin hayal kırıklığı yaşayacağını ileri süren Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadığını, ülkede atama bekleyen 350 bin öğretmen bulunduğunu ve her yıl eğitim fakültelerinden 40-50 bin kişinin mezun olduğunu hatırlattı. İsmail Koncuk, "Haziranda mezun olacaklarla atama bekleyen öğretmen sayısı 400 bini bulacaktır. Öte yandan ülkemizin öğretmen ihtiyacı da çok fazladır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını 128 bin olarak açıklamıştır. Bakanlık okulların öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler eliyle gidermeye çalışmaktadır. Ülkemizde okullarda görev yapan ücretli öğretmen sayısı yaklaşık 60 bin’dir. Eğitimin kalitesini ve verimini düşüren, iş güvencesinden yoksun, girdiği ders başına ücret alan öğretmenlerle Türkiye'nin nasıl bir geleceği olabilir" dedi.
Şubat ayında atama yapılmaması nedeniyle öğretmenlerin ağustos ayındaki tek atamayı beklediğini belirten Koncuk, Avcı'nın bakanlığa ayrılan kadroyu kabul etmemesini ve ağustosta 100 bin öğretmen ataması için ikna turlarına çıkmasını istedi. Koncuk, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu noktada, öğretmenler de ağustosta ciddi bir atama yapılması konusundaki taleplerini, Başbakanlığa, Milli Eğitim ve Maliye bakanlıklarına telefon, faks, mektup yoluyla iletmelidir. Hükümet de seçim sürecine gireceğimizi göz önüne alarak, atama bekleyen öğretmenlerin taleplerine kulak vermelidir. Türk Eğitim-Sen olarak 100 binden daha az öğretmen atamasını kabul etmiyoruz ve bunun tüm sorumluluğunun hükümette olduğunu ilan ediyoruz. Bu ülkeyi yönetenler bilmelidir ki öğretmenler sadaka değil, ülkenin öğretmen ihtiyacını giderecek kadar atama yapılmasını istemektedir."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacının 128 bin olduğunu, Ağustos’ta yapılacak atamalarda en az 100 bin öğretmenin atanmasını istediklerini belirtti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan kadro sayısının 37 bin 706 olduğunu fakat Bakanlığın öğretmen ihtiyacının 128 bin olduğunu aradaki boşluğu da ücretli öğretmenle doldurduğunu ifade etti.
Bakanlığın, bu yıl yine öğretmen ihtiyacını karşılayamayacağını ve atama bekleyenlerin hayal kırıklığı yaşayacağını ileri süren Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadığını, ülkede atama bekleyen 350 bin öğretmen bulunduğunu ve her yıl eğitim fakültelerinden 40-50 bin kişinin mezun olduğunu hatırlattı. İsmail Koncuk, "Haziranda mezun olacaklarla atama bekleyen öğretmen sayısı 400 bini bulacaktır. Öte yandan ülkemizin öğretmen ihtiyacı da çok fazladır. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını 128 bin olarak açıklamıştır. Bakanlık okulların öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler eliyle gidermeye çalışmaktadır. Ülkemizde okullarda görev yapan ücretli öğretmen sayısı yaklaşık 60 bin’dir. Eğitimin kalitesini ve verimini düşüren, iş güvencesinden yoksun, girdiği ders başına ücret alan öğretmenlerle Türkiye'nin nasıl bir geleceği olabilir" dedi.
Şubat ayında atama yapılmaması nedeniyle öğretmenlerin ağustos ayındaki tek atamayı beklediğini belirten Koncuk, Avcı'nın bakanlığa ayrılan kadroyu kabul etmemesini ve ağustosta 100 bin öğretmen ataması için ikna turlarına çıkmasını istedi. Koncuk, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu noktada, öğretmenler de ağustosta ciddi bir atama yapılması konusundaki taleplerini, Başbakanlığa, Milli Eğitim ve Maliye bakanlıklarına telefon, faks, mektup yoluyla iletmelidir. Hükümet de seçim sürecine gireceğimizi göz önüne alarak, atama bekleyen öğretmenlerin taleplerine kulak vermelidir. Türk Eğitim-Sen olarak 100 binden daha az öğretmen atamasını kabul etmiyoruz ve bunun tüm sorumluluğunun hükümette olduğunu ilan ediyoruz. Bu ülkeyi yönetenler bilmelidir ki öğretmenler sadaka değil, ülkenin öğretmen ihtiyacını giderecek kadar atama yapılmasını istemektedir."
Son Güncelleme: Pazar, 19 May 2013 21:13
Gösterim: 1785
Öğretmen adayları ile öğretmenlerin merakla beklediği Milli Eğitim Bakanlığı Atama Takvimi belli oldu. Takvime göre, atama bekleyen öğretmenlerin atamaları 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değişiklikleri haziran ve temmuzda yapılacak.
Alan değişikliği işlemleri temmuz, özür durumundan yer değiştirmeler 15 Temmuz-5 Ağustos'ta, ilk atamalar ise 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla öğretmenlerin yer değiştirmelerine yönelik yazı valiliklere gönderildi.
Geçen yıl başlatılan dönüşümün devam ettiği bildirilen yazıda, şu bilgiler yer aldı:
"İlköğretim okullarının bağımsız ilkokul ya da ortaokul şeklindeki yapılandırılması işlemleri, öğretmen ve yönetici norm kadroların güncellenebilmesi bakımından dönüşüm onay işlemleri mayıs sonu itibarıyla tamamlanarak, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı ders kesimi tarihinde dönüştürülen ve kapatılan okulların öğretmen ve yönetici norm kadro güncelleme işlemleri sona erdirilecek. Norm kadro güncellemeleri 20 Mayıs-21 Haziran 2013'te yapılacak.
İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenler dönüştürme sonucunda oluşturulan ve ilişkilendirildikleri ilkokula ya da ortaokula alanları dikkate alınarak öncelikle atanacaklar. Sınıf öğretmenlerinin önceki sınıflarını okutmaya devam etmeleri sağlanacak. Ara sınıflarda sınıf birleştirilmesi yoluyla öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşürülmesine meydan verilmeyecek."
Norm kadro fazlası olma imkanı
Bu okullara yapılan atamalar sonrasında yapılacak norm kadro güncellemelerinden sonra öğretmen fazlalığı oluşması durumunda, istekli öğretmenlere norm kadro fazlası olarak ayrılma imkanı sağlanacak. Okullarda belirlenen norm kadrodan fazla öğretmen bulunması ve ayrılmaya istekli öğretmen bulunmaması durumunda ise hizmet puan üstünlüğüne göre yapılacak değerlendirmeden sonra hizmet puanı en düşükler norm kadro fazlası olarak belirlenecek.
Eylülden önce sonuçlanacak
Söz konusu öğretmenlerin yer değişikliklerinin her yılki atama plan ve programları çerçevesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde yapılacağı vurgulanan yazıda, şunlar kaydedildi:
"Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer derişiklikleri haziran ve temmuz, alan değişikliği işlemleri temmuz, özür durumundan yer değiştirmeler 15 Temmuz-5 Ağustos'ta, ilk atamalar 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğretmen adayları ile öğretmenlerin merakla beklediği Milli Eğitim Bakanlığı Atama Takvimi belli oldu. Takvime göre, atama bekleyen öğretmenlerin atamaları 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değişiklikleri haziran ve temmuzda yapılacak.
Alan değişikliği işlemleri temmuz, özür durumundan yer değiştirmeler 15 Temmuz-5 Ağustos'ta, ilk atamalar ise 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla öğretmenlerin yer değiştirmelerine yönelik yazı valiliklere gönderildi.
Geçen yıl başlatılan dönüşümün devam ettiği bildirilen yazıda, şu bilgiler yer aldı:
"İlköğretim okullarının bağımsız ilkokul ya da ortaokul şeklindeki yapılandırılması işlemleri, öğretmen ve yönetici norm kadroların güncellenebilmesi bakımından dönüşüm onay işlemleri mayıs sonu itibarıyla tamamlanarak, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı ders kesimi tarihinde dönüştürülen ve kapatılan okulların öğretmen ve yönetici norm kadro güncelleme işlemleri sona erdirilecek. Norm kadro güncellemeleri 20 Mayıs-21 Haziran 2013'te yapılacak.
İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenler dönüştürme sonucunda oluşturulan ve ilişkilendirildikleri ilkokula ya da ortaokula alanları dikkate alınarak öncelikle atanacaklar. Sınıf öğretmenlerinin önceki sınıflarını okutmaya devam etmeleri sağlanacak. Ara sınıflarda sınıf birleştirilmesi yoluyla öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşürülmesine meydan verilmeyecek."
Norm kadro fazlası olma imkanı
Bu okullara yapılan atamalar sonrasında yapılacak norm kadro güncellemelerinden sonra öğretmen fazlalığı oluşması durumunda, istekli öğretmenlere norm kadro fazlası olarak ayrılma imkanı sağlanacak. Okullarda belirlenen norm kadrodan fazla öğretmen bulunması ve ayrılmaya istekli öğretmen bulunmaması durumunda ise hizmet puan üstünlüğüne göre yapılacak değerlendirmeden sonra hizmet puanı en düşükler norm kadro fazlası olarak belirlenecek.
Eylülden önce sonuçlanacak
Söz konusu öğretmenlerin yer değişikliklerinin her yılki atama plan ve programları çerçevesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde yapılacağı vurgulanan yazıda, şunlar kaydedildi:
"Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer derişiklikleri haziran ve temmuz, alan değişikliği işlemleri temmuz, özür durumundan yer değiştirmeler 15 Temmuz-5 Ağustos'ta, ilk atamalar 16-29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek."
Son Güncelleme: Cuma, 17 May 2013 11:59
Gösterim: 5176
Yaptıkları robotlarla uluslararası başarılar kazanan İzmirli öğrenciler, Hollanda'da düzenlenecek RoboCup Dünya Robot Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek. Yarışma, 25 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında Hollanda'da yapılacak.
Özel TAKEV Ortaokulu Fen ve Teknoloji Bölüm Başkanı Musa Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır düzenlenen şampiyonaya üç yıldır Türkiye'den de katılım olduğunu belirtti.
Okul olarak üç yıldır mücadele ettikleri şampiyonada "en iyi teknik sunum" ve dünya beşinciliği gibi çeşitli başarılar elde ettiklerini aktaran Gündüz, bu sonuçlar doğrultusunda 25 Haziran -1 Temmuz tarihleri arasında Hollanda'da yapılacak RoboCup Dünya Robot Şampiyonası'na davet edildiklerini söyledi.
Gündüz, ortaokul öğrencilerinden oluşan 19 kişilik iki ekibin, dans ve arama-kurtarma kategorilerinde yarışacağını ifade ederek, "Ortaokul kategorisinde yarışacak tek Türk takımı olarak şampiyonluğu hedefliyoruz" dedi. Dans kategorisinde robotun müzikle senkronize dans ve tiyatral gösteri sunarak rakiplerini geçmeye çalışacağını kaydeden Gündüz, arama-kurtarma kategorisinde ise robottan bir düzenek üzerinde ışık takibi yapması, karşılaştığı engelleri aşması, 25 derecelik eğime sahip rampayı geçmesi ve "kurban" denilen cismi kurtarılmış bölgeye taşıma görevini yapmasının beklendiğini kaydetti.
Günde en az 3 saat çalışıyorlar
Gündüz, öğretmenler olarak çocuklara ilk etapta parçaları tanıma, robot yapımına yönelik el becerisi geliştirme ve yaratıcı düşünme gibi eğitimler verdiklerini kaydederek, şöyle konuştu:
"Öğrencilerimizi daha sonra mekatronik alana yönlendiriyoruz. Motorlar, sensörler, robot beyinleri ile verilen görevleri becerebilecek şekilde robot tasarlamaya çalışıyorlar. Kullandıkları, elektrik devreleri çok olan robotlar değil. Malzemeleri kendi yaratıcılığıyla bir araya getirerek, bilgisayar üzerinden programlamasını yapıyor. Çocuklarımız şampiyonaya günde en az 3 saat çalışarak hazırlanıyor" diye konuştu.
Bu tür etkinliklerin akademik bilgilerin yanı sıra kişisel gelişime de fayda sağladığına dikkati çeken Gündüz, "Çocuklarımız grup içinde sorumluluk almayı öğreniyor. Bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşıyor ve özgüveni gelişiyor. Ayrıca uluslararası etkinliklerle de farklı kültürleri tanıyorlar" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yaptıkları robotlarla uluslararası başarılar kazanan İzmirli öğrenciler, Hollanda'da düzenlenecek RoboCup Dünya Robot Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek. Yarışma, 25 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında Hollanda'da yapılacak.
Özel TAKEV Ortaokulu Fen ve Teknoloji Bölüm Başkanı Musa Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır düzenlenen şampiyonaya üç yıldır Türkiye'den de katılım olduğunu belirtti.
Okul olarak üç yıldır mücadele ettikleri şampiyonada "en iyi teknik sunum" ve dünya beşinciliği gibi çeşitli başarılar elde ettiklerini aktaran Gündüz, bu sonuçlar doğrultusunda 25 Haziran -1 Temmuz tarihleri arasında Hollanda'da yapılacak RoboCup Dünya Robot Şampiyonası'na davet edildiklerini söyledi.
Gündüz, ortaokul öğrencilerinden oluşan 19 kişilik iki ekibin, dans ve arama-kurtarma kategorilerinde yarışacağını ifade ederek, "Ortaokul kategorisinde yarışacak tek Türk takımı olarak şampiyonluğu hedefliyoruz" dedi. Dans kategorisinde robotun müzikle senkronize dans ve tiyatral gösteri sunarak rakiplerini geçmeye çalışacağını kaydeden Gündüz, arama-kurtarma kategorisinde ise robottan bir düzenek üzerinde ışık takibi yapması, karşılaştığı engelleri aşması, 25 derecelik eğime sahip rampayı geçmesi ve "kurban" denilen cismi kurtarılmış bölgeye taşıma görevini yapmasının beklendiğini kaydetti.
Günde en az 3 saat çalışıyorlar
Gündüz, öğretmenler olarak çocuklara ilk etapta parçaları tanıma, robot yapımına yönelik el becerisi geliştirme ve yaratıcı düşünme gibi eğitimler verdiklerini kaydederek, şöyle konuştu:
"Öğrencilerimizi daha sonra mekatronik alana yönlendiriyoruz. Motorlar, sensörler, robot beyinleri ile verilen görevleri becerebilecek şekilde robot tasarlamaya çalışıyorlar. Kullandıkları, elektrik devreleri çok olan robotlar değil. Malzemeleri kendi yaratıcılığıyla bir araya getirerek, bilgisayar üzerinden programlamasını yapıyor. Çocuklarımız şampiyonaya günde en az 3 saat çalışarak hazırlanıyor" diye konuştu.
Bu tür etkinliklerin akademik bilgilerin yanı sıra kişisel gelişime de fayda sağladığına dikkati çeken Gündüz, "Çocuklarımız grup içinde sorumluluk almayı öğreniyor. Bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşıyor ve özgüveni gelişiyor. Ayrıca uluslararası etkinliklerle de farklı kültürleri tanıyorlar" diye konuştu.
Son Güncelleme: Cuma, 17 May 2013 12:08
Gösterim: 1534
Cumhurbaşkanı Gül, yabancı dil bilmenin önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Çankaya Köşki’nde gençleri kabul ettiği toplantıda, “Dünyaya açık olmak için yabancı dil bilmenin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkçe kelime dağarcığının da zengin olması gerektiğini, Türkçeyi çok iyi bilmeyenlerin başka dilleri iyi öğrenemeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile gençlerden oluşan heyeti Çankaya Köşkü'nde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Abrdullah Gül, kabulde yaptığı konuşmada, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Türkiye'nin dört bir yanından ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen gençleri Çankaya Köşkü'nde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gençlere kendilerini iyi yetiştirmeleri tavsiyesinde bulunan Gül, şunları söyledi:
"Bu yaşlar sizin şarj edeceğiniz, kendinizi dolduracağınız yaşlardır. İleride bunları kullanacaksınız, ileride birikiminizin sizin için servet olduğunu göreceksiniz. Vaktinizi boşa geçirmeyin. Geleceğinizi güzel bir şekilde planlayın, çizin. Hedefleriniz olsun, bu hedeflere ulaşmak için de kararlı adımlarla ilerleyin. Hedefiniz neyse, hangi dalda olursa olsun.
Bugün imkanlar çok, eskiden bu imkanlar yoktu. Bugün fırsat eşitliği var eğitimde, her şeye ulaşmada fırsat eşitliği var. Bilgiye ulaşmada, bilgiyi almada fırsat eşitliği var. Sizler bizlerden daha iyi kullanıyorsunuz bilgisayarları, interneti. Ellerinizdeki elektronik makinelerle her yere ulaşıyor, her şeyi yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla nerede olursanız olun, hangi ilde, ilçede olursanız olun sanki İstanbul'da, Ankara'da, New York'ta, Paris'te gibisiniz. Onun için bu fırsatları çok iyi değerlendirmeniz gerekir. Siz ne kadar iyi değerlendirirseniz, sizin toplamınız da Türkiye'ye yansıyacaktır."
"Aile bağlarınız güçlü olacak"
Dünyanın sadece Türkiye'den ibaret olmadığını, büyük bir okyanus gibi farklılıkları barındırdığını ifade eden Gül, diğer ülkelere açılmanın önemine işaret etti. Artık her yere gidilebildiğini, her yerde çalışılabildiğini, her yerde yaşanabildiğini belirten Gül, gençlerden kendilerini buna göre hazırlamalarını istedi.
"Siz ne kadar geleceğe hazırlıklı olursanız Türkiye'nin de geleceği o kadar güçlü olur" değerlendirmesinde bulunan Gül, gençlerin kendilerine ayrılan imkanlardan yararlanmasının yolunu bulmaları gerektiğini söyledi.
Herkesin önce ailesine sonra da ülkesine karşı borcu olduğunu dile getiren Gül, gençlere "Önce ailelerinize karşı saygınızı, sevginizi muhafaza edeceksiniz, aile bağlarınızı güçlü yapacaksınız. Sonra tabii ki ülkenize, bu vatana karşı hepinizin sorumluluğu vardır. Önce vatanı sevmek, iyi bir yurttaş olmak çok önemlidir" diye hitap etti.
Gençlere şu tavsiyelerde bulundu;
Gençlerden, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, tarihi çok iyi bilmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Gül, önceki senelerde de bu tavsiyede bulunduğunu belirterek, acısı tatlısıyla tarihte olan her şeyin bilinmesi halinde vatan sevgisinin daha güçlü hale geleceğini vurguladı.
Dünyaya açık olmak için yabancı dil bilmenin önemine de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkçe kelime dağarcığının da zengin olması gerektiğini, Türkçeyi çok iyi bilmeyenlerin başka dilleri iyi öğrenemeyeceğini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Cumhurbaşkanı Gül, yabancı dil bilmenin önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Çankaya Köşki’nde gençleri kabul ettiği toplantıda, “Dünyaya açık olmak için yabancı dil bilmenin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkçe kelime dağarcığının da zengin olması gerektiğini, Türkçeyi çok iyi bilmeyenlerin başka dilleri iyi öğrenemeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile gençlerden oluşan heyeti Çankaya Köşkü'nde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Abrdullah Gül, kabulde yaptığı konuşmada, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Türkiye'nin dört bir yanından ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen gençleri Çankaya Köşkü'nde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gençlere kendilerini iyi yetiştirmeleri tavsiyesinde bulunan Gül, şunları söyledi:
"Bu yaşlar sizin şarj edeceğiniz, kendinizi dolduracağınız yaşlardır. İleride bunları kullanacaksınız, ileride birikiminizin sizin için servet olduğunu göreceksiniz. Vaktinizi boşa geçirmeyin. Geleceğinizi güzel bir şekilde planlayın, çizin. Hedefleriniz olsun, bu hedeflere ulaşmak için de kararlı adımlarla ilerleyin. Hedefiniz neyse, hangi dalda olursa olsun.
Bugün imkanlar çok, eskiden bu imkanlar yoktu. Bugün fırsat eşitliği var eğitimde, her şeye ulaşmada fırsat eşitliği var. Bilgiye ulaşmada, bilgiyi almada fırsat eşitliği var. Sizler bizlerden daha iyi kullanıyorsunuz bilgisayarları, interneti. Ellerinizdeki elektronik makinelerle her yere ulaşıyor, her şeyi yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla nerede olursanız olun, hangi ilde, ilçede olursanız olun sanki İstanbul'da, Ankara'da, New York'ta, Paris'te gibisiniz. Onun için bu fırsatları çok iyi değerlendirmeniz gerekir. Siz ne kadar iyi değerlendirirseniz, sizin toplamınız da Türkiye'ye yansıyacaktır."
"Aile bağlarınız güçlü olacak"
Dünyanın sadece Türkiye'den ibaret olmadığını, büyük bir okyanus gibi farklılıkları barındırdığını ifade eden Gül, diğer ülkelere açılmanın önemine işaret etti. Artık her yere gidilebildiğini, her yerde çalışılabildiğini, her yerde yaşanabildiğini belirten Gül, gençlerden kendilerini buna göre hazırlamalarını istedi.
"Siz ne kadar geleceğe hazırlıklı olursanız Türkiye'nin de geleceği o kadar güçlü olur" değerlendirmesinde bulunan Gül, gençlerin kendilerine ayrılan imkanlardan yararlanmasının yolunu bulmaları gerektiğini söyledi.
Herkesin önce ailesine sonra da ülkesine karşı borcu olduğunu dile getiren Gül, gençlere "Önce ailelerinize karşı saygınızı, sevginizi muhafaza edeceksiniz, aile bağlarınızı güçlü yapacaksınız. Sonra tabii ki ülkenize, bu vatana karşı hepinizin sorumluluğu vardır. Önce vatanı sevmek, iyi bir yurttaş olmak çok önemlidir" diye hitap etti.
Gençlere şu tavsiyelerde bulundu;
Gençlerden, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, tarihi çok iyi bilmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Gül, önceki senelerde de bu tavsiyede bulunduğunu belirterek, acısı tatlısıyla tarihte olan her şeyin bilinmesi halinde vatan sevgisinin daha güçlü hale geleceğini vurguladı.
Dünyaya açık olmak için yabancı dil bilmenin önemine de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkçe kelime dağarcığının da zengin olması gerektiğini, Türkçeyi çok iyi bilmeyenlerin başka dilleri iyi öğrenemeyeceğini söyledi.
Son Güncelleme: Cuma, 17 May 2013 08:57
Gösterim: 1156