Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısına katıldı.

mahmut_ozer_isoMillî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısında İSO ile mesleki eğitimde yaptıkları iş birliklerine ilişkin bilgi verdi. Bakan Özer, güzel sanatlar liseleri ve özel eğitim meslek okullarında da yeni açılımlar yaptıklarını aktardı. Kaynakçılıkla ilgili meslek eğitimine ciddi bir yatırım yaptıklarını ifade eden Özer, "İnşallah, daha yürüyecek çok yolumuz var. Aslında bakanlık olarak, hükûmet olarak çok ciddi açılımlar yapıldı." diye konuştu.

Sadece mesleki eğitimin niteliğinin artırılmasıyla ilgili değil; bunun yanında genç işsizliği azaltmayla ilgili, lise ve üniversite mezunlarından isteyenlere mesleki eğitimi tamamlamayla ilgili de çalışmaların nihayetlendiğini aktaran Özer, "İnşallah, Türkiye'de genç işsizliği azaltmayla ilgili mesleki eğitimi çok farklı boyutlarda en etkin, en verimli enstrüman olarak kullanabilmek için tüm bakanlıklarımızla iş birliği içinde yeni açılımlar yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Yeni iş birliğinde işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik"
Öğretmenlerin öğrencilerden başarı beklentisi düştükçe sistemden kopulduğunu, belli bir süre sonra iş gücü piyasasının da artık aradığı elemanı bulamamaktan, bulduğu zaman da istediği yeterlilik ve yetkinlikte olmamasından şikayet etmeye başladığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: "Bakın, basit bir eğitim politikası müdahalesi Türkiye'nin sadece eğitim sisteminde değil; iş gücü piyasasına da çok ciddi maliyetler ödemesine yol açtı. Yaklaşık 10 yılın üzerinde uygulanan bir katsayı uygulamasından bahsediyoruz. Kaldırılmasından sonra hakikaten mesleki eğitimin güçlendirilmesi için her hükûmet çok ciddi efor sarf etti. İş gücü piyasasıyla güçlü iş birlikleri kuruldu, birlikte projeler yönetildi ama özellikle son üç yılda iş gücü piyasasıyla çok daha sistemik, olaya bakarak bütüncül bir şekilde süreci yöneterek bir iş birliği modeli ortaya koyduk. Daha önce iş verenlerden sadece bir okul binası, bir atölye yapması istenirken yeni iş birliğinde Bakanlık olarak işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik. Aslında paradigma değişikliği denilen şey, bu. Yani şu üç yıl içinde elde edilen başarının anahtarı, işvereni eğitim sürecinin dışında tutup mezunları bekleyen pasif bir konumdan, eğitimin başlangıcından itibaren okula çekerek tüm sürecin içine dahil etmekten kaynaklanan bir dönüşümdür. Sizlerle birlikte müfredatı inceliyoruz. Sizlerle birlikte işletmede beceri eğitimini yeniden dizayn ettik. Sizlerle birlikte öğretmenlerin iş, başarı ve mesleki gelişim eğitimlerini düzenledik ve istihdamı merkeze aldık. 3 yıl içinde inanılmaz bir dönüşüm oldu."

"Geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı"
Kovid sürecinde mesleki eğitimin göstermiş olduğu performansı anımsatan Mahmut Özer, "Ülkeler maske bulamıyordu. Havaalanlarından maskeler çalınıyordu. Mesleki eğitim bir anda üretim kapasitesini devreye soktu. Maskeden dezenfektana, yüz koruyucu siperlikten tek kullanımlık önlüğe, daha sonra solunum cihazına, maske makinesine kadar birçok ürünü üretip valilerin koordinasyonunda tüm illerde vatandaşın hizmetine sundu." şeklinde konuştu.

Bakan Özer, bu hareket kabiliyetinin önemini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesleki eğitim, sadece iş gücü piyasasının istediği nitelikli elemanı yetiştirmekle kalmıyor. Sahip olduğu müktesebat, sahip olduğu üretim kapasitesi, devletin ve milletinin olağanüstü koşullarda aktif olarak harekete geçirebileceği bir kapasitenin de orada var olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının önündeki en önemli itici güçlerinden bir tanesi de fikri mülkiyet konusudur. Patent, faydalı model, marka, tasarım üretmesi ve bunu tescillemesi, sadece tescillemesi değil, ticarileştirebilmesi ve yaygınlaştırabilmesi... Son on yıl içinde Millî Eğitim Bakanlığı mesleki eğitimdeki fikrî mülkiyet tescil oranı, yılda 2,9'du. Kovid sürecinden sonra geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı. Bakın, 2,9'dan 188'e... Bu seneki hedefimiz 250. Şu an itibarıyla 198 ürünü tescillemiş bulunuyoruz. Çok rahat bir şekilde değerlendirme sürecine göre süreç ilerliyor."

"Akademik olarak başarılı öğrenciler de mesleki eğitimi tercih ediyor"
Artık Türkiye'de akademik olarak başarılı öğrencilerin de mesleki eğitimi tercih etmeye başladığını vurgulayan Özer, şöyle devam etti: "Yüzde birlik dilimden ilk defa mesleki eğitim öğrenci almaya başladı. İnşallah, Yazılım Lisesi de bu liselerden biri olacak. Yani fen lisesine gidebilecek puan alan öğrenci artık mesleki eğitime geliyor. Aslında bu, bir dönüşümün başladığını gösteriyor. Yıllardan beri özlenen, eğitimle iş gücü piyasası el ele verdiği zaman süreci nasıl şekillendirebileceğini ve birlikte hareket ettiği zaman aslında çözülemez gibi duran sorunların nasıl kolaylıkla çözülebilir olduğunu göstermesi anlamında hakikaten çok önemli bir model. Bu modeli de en başarılı bir şekilde uyguladığımız ortağımız, İstanbul Sanayi Odası."

Özer, uzun bir aradan sonra ilk kez fiziki olarak toplanan İSO Meclisinin ilk konuğu olmaktan dolayı da duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerini "İnşallah, birlikte el ele verip artık mesleki eğitimi Türkiye gündeminden çıkaracağız. Çok daha iyi okullar noktasına getireceğiz. Yeter ki el birliği yapalım. El birliği yaptığımız zaman çözülemeyecek hiçbir problem olmadığına inanıyorum." diyerek tamamladı.

> "Başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih ediyor"

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısına katıldı.

mahmut_ozer_isoMillî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısında İSO ile mesleki eğitimde yaptıkları iş birliklerine ilişkin bilgi verdi. Bakan Özer, güzel sanatlar liseleri ve özel eğitim meslek okullarında da yeni açılımlar yaptıklarını aktardı. Kaynakçılıkla ilgili meslek eğitimine ciddi bir yatırım yaptıklarını ifade eden Özer, "İnşallah, daha yürüyecek çok yolumuz var. Aslında bakanlık olarak, hükûmet olarak çok ciddi açılımlar yapıldı." diye konuştu.

Sadece mesleki eğitimin niteliğinin artırılmasıyla ilgili değil; bunun yanında genç işsizliği azaltmayla ilgili, lise ve üniversite mezunlarından isteyenlere mesleki eğitimi tamamlamayla ilgili de çalışmaların nihayetlendiğini aktaran Özer, "İnşallah, Türkiye'de genç işsizliği azaltmayla ilgili mesleki eğitimi çok farklı boyutlarda en etkin, en verimli enstrüman olarak kullanabilmek için tüm bakanlıklarımızla iş birliği içinde yeni açılımlar yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Yeni iş birliğinde işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik"
Öğretmenlerin öğrencilerden başarı beklentisi düştükçe sistemden kopulduğunu, belli bir süre sonra iş gücü piyasasının da artık aradığı elemanı bulamamaktan, bulduğu zaman da istediği yeterlilik ve yetkinlikte olmamasından şikayet etmeye başladığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: "Bakın, basit bir eğitim politikası müdahalesi Türkiye'nin sadece eğitim sisteminde değil; iş gücü piyasasına da çok ciddi maliyetler ödemesine yol açtı. Yaklaşık 10 yılın üzerinde uygulanan bir katsayı uygulamasından bahsediyoruz. Kaldırılmasından sonra hakikaten mesleki eğitimin güçlendirilmesi için her hükûmet çok ciddi efor sarf etti. İş gücü piyasasıyla güçlü iş birlikleri kuruldu, birlikte projeler yönetildi ama özellikle son üç yılda iş gücü piyasasıyla çok daha sistemik, olaya bakarak bütüncül bir şekilde süreci yöneterek bir iş birliği modeli ortaya koyduk. Daha önce iş verenlerden sadece bir okul binası, bir atölye yapması istenirken yeni iş birliğinde Bakanlık olarak işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik. Aslında paradigma değişikliği denilen şey, bu. Yani şu üç yıl içinde elde edilen başarının anahtarı, işvereni eğitim sürecinin dışında tutup mezunları bekleyen pasif bir konumdan, eğitimin başlangıcından itibaren okula çekerek tüm sürecin içine dahil etmekten kaynaklanan bir dönüşümdür. Sizlerle birlikte müfredatı inceliyoruz. Sizlerle birlikte işletmede beceri eğitimini yeniden dizayn ettik. Sizlerle birlikte öğretmenlerin iş, başarı ve mesleki gelişim eğitimlerini düzenledik ve istihdamı merkeze aldık. 3 yıl içinde inanılmaz bir dönüşüm oldu."

"Geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı"
Kovid sürecinde mesleki eğitimin göstermiş olduğu performansı anımsatan Mahmut Özer, "Ülkeler maske bulamıyordu. Havaalanlarından maskeler çalınıyordu. Mesleki eğitim bir anda üretim kapasitesini devreye soktu. Maskeden dezenfektana, yüz koruyucu siperlikten tek kullanımlık önlüğe, daha sonra solunum cihazına, maske makinesine kadar birçok ürünü üretip valilerin koordinasyonunda tüm illerde vatandaşın hizmetine sundu." şeklinde konuştu.

Bakan Özer, bu hareket kabiliyetinin önemini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesleki eğitim, sadece iş gücü piyasasının istediği nitelikli elemanı yetiştirmekle kalmıyor. Sahip olduğu müktesebat, sahip olduğu üretim kapasitesi, devletin ve milletinin olağanüstü koşullarda aktif olarak harekete geçirebileceği bir kapasitenin de orada var olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının önündeki en önemli itici güçlerinden bir tanesi de fikri mülkiyet konusudur. Patent, faydalı model, marka, tasarım üretmesi ve bunu tescillemesi, sadece tescillemesi değil, ticarileştirebilmesi ve yaygınlaştırabilmesi... Son on yıl içinde Millî Eğitim Bakanlığı mesleki eğitimdeki fikrî mülkiyet tescil oranı, yılda 2,9'du. Kovid sürecinden sonra geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı. Bakın, 2,9'dan 188'e... Bu seneki hedefimiz 250. Şu an itibarıyla 198 ürünü tescillemiş bulunuyoruz. Çok rahat bir şekilde değerlendirme sürecine göre süreç ilerliyor."

"Akademik olarak başarılı öğrenciler de mesleki eğitimi tercih ediyor"
Artık Türkiye'de akademik olarak başarılı öğrencilerin de mesleki eğitimi tercih etmeye başladığını vurgulayan Özer, şöyle devam etti: "Yüzde birlik dilimden ilk defa mesleki eğitim öğrenci almaya başladı. İnşallah, Yazılım Lisesi de bu liselerden biri olacak. Yani fen lisesine gidebilecek puan alan öğrenci artık mesleki eğitime geliyor. Aslında bu, bir dönüşümün başladığını gösteriyor. Yıllardan beri özlenen, eğitimle iş gücü piyasası el ele verdiği zaman süreci nasıl şekillendirebileceğini ve birlikte hareket ettiği zaman aslında çözülemez gibi duran sorunların nasıl kolaylıkla çözülebilir olduğunu göstermesi anlamında hakikaten çok önemli bir model. Bu modeli de en başarılı bir şekilde uyguladığımız ortağımız, İstanbul Sanayi Odası."

Özer, uzun bir aradan sonra ilk kez fiziki olarak toplanan İSO Meclisinin ilk konuğu olmaktan dolayı da duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerini "İnşallah, birlikte el ele verip artık mesleki eğitimi Türkiye gündeminden çıkaracağız. Çok daha iyi okullar noktasına getireceğiz. Yeter ki el birliği yapalım. El birliği yaptığımız zaman çözülemeyecek hiçbir problem olmadığına inanıyorum." diyerek tamamladı.

Son Güncelleme: Perşembe, 23 Eylül 2021 13:49

Gösterim: 632

MEB, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan öğrencilerin eğitim gördüğü özel eğitim meslek okulu mezunlarına yönelik çalışmayı başlattı. Öğrencilerin Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girmeleri için yönetmelik değişikliği yapılacak; İSO ile yapılan iş birliği ile de bu öğrencilerin gerçek iş ortamlarında beceri eğitimi almaları ve istihdamlarına öncelik tanınması sağlanacak.

mebSon yıllarda, mesleki eğitimde çok sayıda projeyi uygulayarak önemli bir dönüşümü hayata geçiren MEB, mesleki eğitimde yaşanan bu deneyimi, hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri bulunan öğrenciler için hizmet veren özel eğitim meslek okullarına aktarmaya hazırlanıyor. Bu amaçla istihdam ve yükseköğretime erişim olmak üzere iki temel alanda önemli iyileştirmeler yapılacak.

İSO ile istihdama yönelik önemli adım
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, “Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan öğrencilerimiz için hizmet veren özel eğitim meslek okulu mezunlarımızın istihdamına yönelik yeni bir adım attık.” açıklamasında bulundu.
“Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımız ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğinde İstanbul'daki özel eğitim meslek okulu öğrencilerimizin işletmelerde beceri eğitimini gerçek iş ortamlarında almaları sağlanacak ve sonrasında da istihdamlarına öncelik verilecektir.” diyen Gül, “Türkiye genelinde özel eğitim okul ve öğrenci sayısı, en fazla İstanbul'da bulunurken, 21 özel eğitim meslek okulunda 3 bin 348 öğrenci eğitim alıyor. İSO, bu öğrencilerin eğitim sürelerinde işletmelerde yapacakları beceri eğitimlerini gerçek iş ortamlarında ve nitelikli bir şekilde alınmasını sağlayacak. İSO, aynı zamanda bu okullardaki meslek öğretmenlerinin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerine ve mezunların iş gücü piyasasında öncelikli olarak istihdam edilmeleri için destek verecek.” diye konuştu.

İSO, öğretmen ve yöneticilere mesleki gelişim eğitim desteği de sağlayacak
İş birliğine ilişkin açıklamada bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı ile mesleki eğitimde üç yıldır çok önemli çalışma yürüttüklerini belirtti. İstanbul'da mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek için çok önemli iyileştirmeler yaptıklarını anlatan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, şu bilgileri verdi: "Şimdi bu iş birliğimizi özel eğitim meslek okullarında eğitim alan yavrularımız için genişletme kararı aldık. Bu amaçla İstanbul'da 21 özel eğitim meslek okulunda eğitim alan öğrencilerimizin işletmelerde beceri eğitimlerini sağlıklı bir şekilde almaları ve mezun olduklarında işletmelerde öncelikli olarak istihdam edilebilmeleri için koordinasyon desteği sağlayacağız. Ayrıca, bu okullarımızdaki öğretmen ve yöneticilere yönelik mesleki gelişim eğitim desteği de sağlayacağız. Hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri bulunan bu yavrularımıza vereceğimiz bu desteği önemli bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Böylesine değerli bir projede İSO olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu konuda bizleri sürekli destekleyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum."

Yükseköğretim Kurumları Sınavına da girebilecekler
Milli Eğitim Bakanlığımızın özel eğitim meslek okulları ile yapacağı ikinci iyileştirme alanı, bu okul mezunlarının yükseköğretime erişim hakkı ile ilgili oldu.
Türkiye'de 184 özel eğitim meslek okulunda eğitim alan 13 bin öğrenci mezun olduklarında Özel Eğitim Meslek Okulu Diploması almakta olup halen yükseköğretime devam etme hakları bulunmuyor. Ancak, bireylerin kamuda bir işte istihdam edilmesi durumunda bu diploma bireylerin meslek lisesi mezunlarına tanınan özlük haklarından yararlanmalarını sağlıyor. Bakanlığımız, özel eğitim meslek okullarının yükseköğretime devam edebilme hakkına sahip olmaları için yönetmelikte değişiklik yapacak.
Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, özel eğitim meslek okullarına yönelik başlatılacak her iki adımla ilgili değerlendirmede bulundu.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren özel eğitim meslek okullarında hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri olan öğrencilere 18 mesleki eğitim alanında eğitim verildiğini aktaran Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, Türkiye genelinde 184 okulda yaklaşık 13 bin öğrencinin eğitim aldığını belirtti.
Bu okul mezunları ile ilgili istihdam ve yükseköğretim olmak üzere iki alanda sorun bulunduğunu vurgulayan Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, şunları kaydetti: "Her iki sorun alanında iyileştirme yapmak için adım atıyoruz. İstihdama yönelik adımı İSO ile atıyoruz. Özel eğitim meslek okullarında en fazla öğrenci olan ilimiz İstanbul. Bu nedenle bu adımı İstanbul'da attık. Sonrasında diğer illerimize de yaygınlaştıracağız. Bu konuda desteklerinden dolayı İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'a şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, bu süreçleri İstanbul'da başarılı bir şekilde yürüten İstanbul Milli Eğitim Müdürümüz Levent Yazıcı ve çalışma arkadaşlarını da kutluyorum. İkinci adımda da bu okul mezunlarımızın yükseköğretime erişimlerini sağlamaya yönelik. Mevcut düzenlemeye göre bu okul mezunlarımız, yükseköğretime devam edemiyorlar. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde yeni bir düzenlemeye gidiyoruz. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde artık bu okul mezunlarımız, Yükseköğretime Geçiş Sınavına (YKS) girebilecekler. Bu süreci yöneten Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürümüz Mehmet Nezir Gül ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum."

 

> MEB’den meslek okullarına istihdam ve üniversite müjdesi

MEB, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan öğrencilerin eğitim gördüğü özel eğitim meslek okulu mezunlarına yönelik çalışmayı başlattı. Öğrencilerin Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girmeleri için yönetmelik değişikliği yapılacak; İSO ile yapılan iş birliği ile de bu öğrencilerin gerçek iş ortamlarında beceri eğitimi almaları ve istihdamlarına öncelik tanınması sağlanacak.

mebSon yıllarda, mesleki eğitimde çok sayıda projeyi uygulayarak önemli bir dönüşümü hayata geçiren MEB, mesleki eğitimde yaşanan bu deneyimi, hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri bulunan öğrenciler için hizmet veren özel eğitim meslek okullarına aktarmaya hazırlanıyor. Bu amaçla istihdam ve yükseköğretime erişim olmak üzere iki temel alanda önemli iyileştirmeler yapılacak.

İSO ile istihdama yönelik önemli adım
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, “Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği bulunan öğrencilerimiz için hizmet veren özel eğitim meslek okulu mezunlarımızın istihdamına yönelik yeni bir adım attık.” açıklamasında bulundu.
“Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımız ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğinde İstanbul'daki özel eğitim meslek okulu öğrencilerimizin işletmelerde beceri eğitimini gerçek iş ortamlarında almaları sağlanacak ve sonrasında da istihdamlarına öncelik verilecektir.” diyen Gül, “Türkiye genelinde özel eğitim okul ve öğrenci sayısı, en fazla İstanbul'da bulunurken, 21 özel eğitim meslek okulunda 3 bin 348 öğrenci eğitim alıyor. İSO, bu öğrencilerin eğitim sürelerinde işletmelerde yapacakları beceri eğitimlerini gerçek iş ortamlarında ve nitelikli bir şekilde alınmasını sağlayacak. İSO, aynı zamanda bu okullardaki meslek öğretmenlerinin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerine ve mezunların iş gücü piyasasında öncelikli olarak istihdam edilmeleri için destek verecek.” diye konuştu.

İSO, öğretmen ve yöneticilere mesleki gelişim eğitim desteği de sağlayacak
İş birliğine ilişkin açıklamada bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı ile mesleki eğitimde üç yıldır çok önemli çalışma yürüttüklerini belirtti. İstanbul'da mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek için çok önemli iyileştirmeler yaptıklarını anlatan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, şu bilgileri verdi: "Şimdi bu iş birliğimizi özel eğitim meslek okullarında eğitim alan yavrularımız için genişletme kararı aldık. Bu amaçla İstanbul'da 21 özel eğitim meslek okulunda eğitim alan öğrencilerimizin işletmelerde beceri eğitimlerini sağlıklı bir şekilde almaları ve mezun olduklarında işletmelerde öncelikli olarak istihdam edilebilmeleri için koordinasyon desteği sağlayacağız. Ayrıca, bu okullarımızdaki öğretmen ve yöneticilere yönelik mesleki gelişim eğitim desteği de sağlayacağız. Hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri bulunan bu yavrularımıza vereceğimiz bu desteği önemli bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Böylesine değerli bir projede İSO olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu konuda bizleri sürekli destekleyen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum."

Yükseköğretim Kurumları Sınavına da girebilecekler
Milli Eğitim Bakanlığımızın özel eğitim meslek okulları ile yapacağı ikinci iyileştirme alanı, bu okul mezunlarının yükseköğretime erişim hakkı ile ilgili oldu.
Türkiye'de 184 özel eğitim meslek okulunda eğitim alan 13 bin öğrenci mezun olduklarında Özel Eğitim Meslek Okulu Diploması almakta olup halen yükseköğretime devam etme hakları bulunmuyor. Ancak, bireylerin kamuda bir işte istihdam edilmesi durumunda bu diploma bireylerin meslek lisesi mezunlarına tanınan özlük haklarından yararlanmalarını sağlıyor. Bakanlığımız, özel eğitim meslek okullarının yükseköğretime devam edebilme hakkına sahip olmaları için yönetmelikte değişiklik yapacak.
Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, özel eğitim meslek okullarına yönelik başlatılacak her iki adımla ilgili değerlendirmede bulundu.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren özel eğitim meslek okullarında hafif düzeyde zihinsel yetersizlikleri olan öğrencilere 18 mesleki eğitim alanında eğitim verildiğini aktaran Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, Türkiye genelinde 184 okulda yaklaşık 13 bin öğrencinin eğitim aldığını belirtti.
Bu okul mezunları ile ilgili istihdam ve yükseköğretim olmak üzere iki alanda sorun bulunduğunu vurgulayan Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer, şunları kaydetti: "Her iki sorun alanında iyileştirme yapmak için adım atıyoruz. İstihdama yönelik adımı İSO ile atıyoruz. Özel eğitim meslek okullarında en fazla öğrenci olan ilimiz İstanbul. Bu nedenle bu adımı İstanbul'da attık. Sonrasında diğer illerimize de yaygınlaştıracağız. Bu konuda desteklerinden dolayı İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'a şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, bu süreçleri İstanbul'da başarılı bir şekilde yürüten İstanbul Milli Eğitim Müdürümüz Levent Yazıcı ve çalışma arkadaşlarını da kutluyorum. İkinci adımda da bu okul mezunlarımızın yükseköğretime erişimlerini sağlamaya yönelik. Mevcut düzenlemeye göre bu okul mezunlarımız, yükseköğretime devam edemiyorlar. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde yeni bir düzenlemeye gidiyoruz. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde artık bu okul mezunlarımız, Yükseköğretime Geçiş Sınavına (YKS) girebilecekler. Bu süreci yöneten Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürümüz Mehmet Nezir Gül ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum."

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 05 Haziran 2021 13:44

Gösterim: 695

Niğde'de Akşemsettin Bilim ve Sanat Merkezi 9. sınıf öğrencisi Akif Emre Özyıldız, operasyonlara katılan askerlerin anlık nabız bilgilerini merkeze aktaran, yaralandıkları anları tespit eden, GPS cihazı bulunan, yanıcı ve patlayıcı gazları tespit edebilen sensör içerikli akıllı miğfer geliştirdi.

akilli_migferNiğde'de Akşemsettin Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Akif Emre Özyıldız'ın 'RooboKask' ismini verdiği proje, TÜBİTAK 52. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması'nda Teknolojik Tasarım Kategorisinde birinci oldu. Proje hakkında bilgiler veren Özyıldız, RoboKask'ı askerlerin sahadaki üstünlüğünü artırmak ve olumsuzluklar yaşanması durumunda hızlı müdahale edilmesini sağlamak amacıyla geliştirdiğini anlattı.

Özyıldız, projesi hakkında bilgi vererek şunları söyledi: "Kaskımdaki çeşitli sensörler aracılığıyla kaskı kullanan askerin vurulması gibi vücudunda gerçekleşen bütün fizyolojik değişiklikleri tespit ediyorum bu sayede ana merkeze anlık olarak bilgi gidiyor ve böylece erken müdahale imkânı sağlanıyor. Aynı şekilde kaskımda yer alan çeşitli kameralar aracılığıyla kaskımı kullanan operatörün duvar arkası ve benzeri engellerin arkasındaki hedeflerin konum bilgisi gösteriliyor hem ekranıma hem de ana üssüme böylece erken müdahale imkânı sağlanmış oluyor. Kaskın ön tarafında yer alan kameram sayesinde anlık, canlı veri akışı ana üssüme sağlanabilmekte. Kaskımda yer alan gaz sensörü ve benzeri sensörlerim sayesinde anlık olarak ortamın havası sürekli olarak ölçülmekte ve böylece herhangi bir patlayıcı ve yanıcı gazın tespit edilmesi durumunda anlık olarak ana üsse bilgi verilmektedir. İvme sensörü sayesinde askerimizin düşmesi, yuvarlanması kaybolması gibi durumlar da anlık olarak merkeze bildirilmektedir. Kaskımın içinde yer alan GPS modülüm sayesinde ise kaskı kullanan operatörün anlık olarak konum bilgisi alınabilmektedir."

Proje Danışmanı, BİLSEM Biyoloji Öğretmeni Murat Sakarya ise "Öğrencimizin yapmış olduğu bu çalışma yarım asırdır sürdürülen TÜBİTAK'ın 52. Kayseri Bölge Yarışması'nda önemli bir başarıya imza attı. Bu bölgede 7 ilimiz yarışmakta ve birçok proje içinde 1. olması önemli bir sonuç. Finalde yarışacak Türkiye geneli açısından da bir derece olmasını bekliyoruz. Çalışmanın patent açısından da müracaatı yapıldı. Ülkemiz adına da önemli bir kazanım olacak. Tabii ki bu katma değer olarak ülkemize döndüğünde savunma sanayinde özellikle terörle mücadele eden bir ülke olarak öncelikle askerimizin güvenliğini sağlayacak ve aynı zamanda katma değer olarak pazarlama açısından da kazanım sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

6 aylık AR-GE çalışması sonucunda prototipi yapılan miğferde bulunan termal kamera ve yüz tanıma sistemi sayesinde sisteme tanımlanmış suçluların da tespiti yapılabiliyor.

> Lise öğrencisinden mehmetçik için akıllı miğfer

Niğde'de Akşemsettin Bilim ve Sanat Merkezi 9. sınıf öğrencisi Akif Emre Özyıldız, operasyonlara katılan askerlerin anlık nabız bilgilerini merkeze aktaran, yaralandıkları anları tespit eden, GPS cihazı bulunan, yanıcı ve patlayıcı gazları tespit edebilen sensör içerikli akıllı miğfer geliştirdi.

akilli_migferNiğde'de Akşemsettin Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Akif Emre Özyıldız'ın 'RooboKask' ismini verdiği proje, TÜBİTAK 52. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması'nda Teknolojik Tasarım Kategorisinde birinci oldu. Proje hakkında bilgiler veren Özyıldız, RoboKask'ı askerlerin sahadaki üstünlüğünü artırmak ve olumsuzluklar yaşanması durumunda hızlı müdahale edilmesini sağlamak amacıyla geliştirdiğini anlattı.

Özyıldız, projesi hakkında bilgi vererek şunları söyledi: "Kaskımdaki çeşitli sensörler aracılığıyla kaskı kullanan askerin vurulması gibi vücudunda gerçekleşen bütün fizyolojik değişiklikleri tespit ediyorum bu sayede ana merkeze anlık olarak bilgi gidiyor ve böylece erken müdahale imkânı sağlanıyor. Aynı şekilde kaskımda yer alan çeşitli kameralar aracılığıyla kaskımı kullanan operatörün duvar arkası ve benzeri engellerin arkasındaki hedeflerin konum bilgisi gösteriliyor hem ekranıma hem de ana üssüme böylece erken müdahale imkânı sağlanmış oluyor. Kaskın ön tarafında yer alan kameram sayesinde anlık, canlı veri akışı ana üssüme sağlanabilmekte. Kaskımda yer alan gaz sensörü ve benzeri sensörlerim sayesinde anlık olarak ortamın havası sürekli olarak ölçülmekte ve böylece herhangi bir patlayıcı ve yanıcı gazın tespit edilmesi durumunda anlık olarak ana üsse bilgi verilmektedir. İvme sensörü sayesinde askerimizin düşmesi, yuvarlanması kaybolması gibi durumlar da anlık olarak merkeze bildirilmektedir. Kaskımın içinde yer alan GPS modülüm sayesinde ise kaskı kullanan operatörün anlık olarak konum bilgisi alınabilmektedir."

Proje Danışmanı, BİLSEM Biyoloji Öğretmeni Murat Sakarya ise "Öğrencimizin yapmış olduğu bu çalışma yarım asırdır sürdürülen TÜBİTAK'ın 52. Kayseri Bölge Yarışması'nda önemli bir başarıya imza attı. Bu bölgede 7 ilimiz yarışmakta ve birçok proje içinde 1. olması önemli bir sonuç. Finalde yarışacak Türkiye geneli açısından da bir derece olmasını bekliyoruz. Çalışmanın patent açısından da müracaatı yapıldı. Ülkemiz adına da önemli bir kazanım olacak. Tabii ki bu katma değer olarak ülkemize döndüğünde savunma sanayinde özellikle terörle mücadele eden bir ülke olarak öncelikle askerimizin güvenliğini sağlayacak ve aynı zamanda katma değer olarak pazarlama açısından da kazanım sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

6 aylık AR-GE çalışması sonucunda prototipi yapılan miğferde bulunan termal kamera ve yüz tanıma sistemi sayesinde sisteme tanımlanmış suçluların da tespiti yapılabiliyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 May 2021 15:28

Gösterim: 233

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve OPET’in desteğiyle Ocak ayında hayata geçirilen “İşimiz Temiz Projesi” içerik geliştirme çalıştayı düzenlendi.

yusuf_buyuk_meb25-26 Mayıs’ta Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve TOBB Antalya, İzmir ve Muğla Kadın Girişimciler Kurulu yönetici, uzmanları ile pek çok ilgili oda ve birlik temsilcilerinin katıldığı çalıştayda, projenin eğitim programı geliştirme ve uygulamalarına yönelik görüş ve öneriler değerlendirildi. Elde edilen çıktılarla şekillenecek program ile mikro işletme temsilcilerine eğitimler verilmeye başlanacak.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TOBB Kadın Girişimciler Kurulu liderliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve 21 yıldır yürüttüğü Temiz Tuvalet Kampanyası ile bu alanda önemli bir deneyime sahip olan OPET işbirliğiyle yürüyen “İşimiz Temiz” Projesi ile hizmet sektöründeki mikro işletmeler için hijyen odaklı eğitim programları oluşturarak tüm Türkiye’de temiz, hijyenik, sağlıklı hizmet sunan işletmelere sahip olmak amaçlanıyor. “İşimiz Temiz Projesi” ile mikro işletme olarak adlandırılan; yıllık çalışan istihdamı 10 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ise 3 milyon TL’yi aşmayan işletmelerin hijyen kapasitelerini artırmak ve işlerinden duydukları memnuniyetle birlikte gelirlerinin yükselmesi hedefleniyor. Eğitimler sonunda verilecek sertifika ile hijyen normlarının belgelenmesi hedefleniyor. Eğitimlerin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması ve projenin sadece pandemi dönemiyle sınırlı kalmayıp sürdürülebilir olması amaçlanıyor.

Bu kapsamda Ocak ayında başlatılan proje kapsamında Antalya’da geliştirme çalıştayı düzenlendi. 25-26 Mayıs’ta Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta gerçekleştirilen, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve TOBB Antalya, İzmir ve Muğla Kadın Girişimciler Kurulu yönetici ve uzmanları ile pek çok ilgili oda ve birlik temsilcilerinin katıldığı çalıştayda projenin eğitim programı geliştirme ve uygulamalarına yönelik görüş ve öneriler değerlendirildi. İki gün boyunca Covid -19 tedbirlerine uygun olarak süren, hizmet sektöründe faaliyet gösteren mikro işletmelerin ve mikro işletmelerden hizmet alanların temel sorunlarına odaklanarak düzenlenen çalıştayda projenin gelişimine katkı sağlayacak çözüm önerileri, eğitim içerikleri ve muhtemel kazanımlar ortaya çıktı. Bu sayede ortaya çıkan yol haritası ile hijyen ve temizlik algılarının değişime uğradığı bu dönemde özellikle hizmet alan katılımcıların bulundukları ortamlarda kendilerini rahat, huzurlu ve güvende hissetme ihtiyacına yönelik temel aksiyonlar alınarak işletme sahiplerine rutin tedbirler dışında iyileştirmeye yönelik katkı sağlanacak. Çalıştay sonrasında mikro işletmelere yönelik eğitim programı içerikleri oluşturularak Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliği ile Halk Eğitim Merkezleri’nde işletme temsilcilerine eğitimler verilmeye başlanacak. Eğitimi alan işletmelere ‘İşimiz Temiz Belgesi’ verilerek hijyen statüsü belirlenmiş ve belgelenmiş olacak bu sayede bu işletmelerin daha çok tercih edilmesi sağlanacak.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRÜ YUSUF BÜYÜK: PROJEMİZİ TÜRKİYE’YE YAYARAK BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM BAŞLATACAĞIZ
Çalıştayda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, eğitimin yaşının sınırının olmadığını düşüncesiyle hareket ettiklerini belirterek şöyle konuştu: “Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışa açılan, insanlara dokunan bir müdürlüğü. Hedefimiz her zaman eğitim verdiğimiz kişi sayısını nasıl yükseltiriz, daha çok kursiyere nasıl ulaşabiliriz oldu. 995 Halk Eğitim Merkezi ve 24 Olgunlaşma Enstitüsü ile Türkiye’nin en ücra ilçelerine kadar ulaşıyoruz. Ocak ayında Dünya Hijyen Günü’nde başladığımız ‘İşimiz Temiz Projesi’nde de o günden bugüne tüm paydaşlarımızla birlikte çok yol kat ettik. Bizim kültürümüzde her zaman temizlik ön planda oldu. Bizler pandemiden önce de ellerimizi sık sık yıkardık, misafirlerimize kolonya ikram ederdik. Bu ülkenin gençlerine, çocuklarına daha temiz, daha iyi bir dünya sunmak için bu projeyle birlikte temizlik kültürümüzü daha da yayacağız. Bu çalıştaydan çok güzel sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Projemizi tüm Türkiye’ye yayarak büyük bir dönüşüm başlatacağımıza inanıyorum.”
OPET YÖNETİM KURULU KURUCU ÜYESİ- TOBB KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU BAŞKANI NURTEN ÖZTÜRK: PROJE ÜLKEMİZİN KALKINMASINA KATKI SAĞLAYACAK
Projeye katkı sağlayan ve emeği geçen herkese teşekkür eden OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ise şöyle konuştu: “OPET olarak paydaş katılımı esasıyla yaşayan, toplumsal sorunlara çözüm arayan, uzun vadeli projeler üretiyor ve birçok projeye de tam destek veriyoruz. Temiz ve sağlıklı bir toplum yaratmak amacıyla 2000 yılından bu yana sürdürdüğümüz Temiz Tuvalet Kampanyası ile bugüne dek 10 milyonu aşkın kişiye hijyen ve temizlik eğitimleri verdik. Pandemi, hijyenin her ortam için ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bugün çalıştayını gerçekleştirdiğimiz İşimiz Temiz Projesi’yle de birlikte bu ülke için birlikte çok güzel işler yapacağız. Ülkemizde her işletme kuracak kişinin kuracağı işletmeyle ilgili bir takım yetkinlik bilgilerini bir yerden elde etmesi gerekiyor. İşte bunu İşimiz Temiz Projesi’nde Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüyle, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve çok değerli hocalarımızla yapmak istiyoruz. Bu projenin ülkemizin kalkınmasına ciddi katkısı olacağına inanıyorum. Gücümüz var, enerjimiz var ve en büyük şey olan sahip olduğumuz heyecan var. İşimiz Temiz olacak.”

İŞİMİZ TEMİZ HAKKINDA

Proje kapsamında İzmir’de yeme-içme sektöründen 6.000, konaklama sektöründen 6.000 ve ulaşım sektöründen 6.000 olmak üzere toplam 18.000, Antalya’da yeme-içme sektöründen 3.000, konaklama sektöründen 3.000 ve ulaşım sektöründen 3.000 olmak üzere toplam 9.000 ve Muğla’da ise yeme-İçme sektöründen 1.500, konaklama sektöründen 1.500 ve ulaşım sektöründen 1.500 olmak üzere toplam 4.500 mikro işletmeye ve toplamda ise 31.500 mikro işletmeye toplum sağlığı açısından hayati önem taşıyan hijyenik koşulların oluşturulması ve işletilmesi amacıyla hijyen eğitimleri düzenlenecek. Üç farklı alan için online çalıştayların düzenleneceği proje ile uygulamaların öncesi ve sonrasında gerçekleştirilen araştırmalarla hedef kitlenin bilgi, tutum ve değişiklikleri raporlanacak. Eğitimlerini tamamlayan kişiler ‘Hijyen Eğitim Sertifikası’nı almaya hak kazanırken işletmesi de “İşimiz Temiz Hijyen Eğitimi” belgesini alarak işletmesinin görünen uygun yerinde sergileyebilecek. Ayrıca proje sürecinde yarattığı etkinin ölçümlenmesi amaçlı sosyal etki araştırması da yapılacak. Proje kapsamında geliştirilecek 3 farklı sektöre özel hijyen eğitimleri ve diğer proje uygulamaları pilot iller olan İzmir, Antalya ve Muğla’da yürütülecek olup; geliştirilen online eğitim içerikleri sayesinde eğitimlerin, MEB online eğitim platformları yoluyla tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması hedefleniyor.

> Yusuf Büyük: İşimiz Temiz Projemizi Türkiye’ye yayacağız

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve OPET’in desteğiyle Ocak ayında hayata geçirilen “İşimiz Temiz Projesi” içerik geliştirme çalıştayı düzenlendi.

yusuf_buyuk_meb25-26 Mayıs’ta Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve TOBB Antalya, İzmir ve Muğla Kadın Girişimciler Kurulu yönetici, uzmanları ile pek çok ilgili oda ve birlik temsilcilerinin katıldığı çalıştayda, projenin eğitim programı geliştirme ve uygulamalarına yönelik görüş ve öneriler değerlendirildi. Elde edilen çıktılarla şekillenecek program ile mikro işletme temsilcilerine eğitimler verilmeye başlanacak.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TOBB Kadın Girişimciler Kurulu liderliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve 21 yıldır yürüttüğü Temiz Tuvalet Kampanyası ile bu alanda önemli bir deneyime sahip olan OPET işbirliğiyle yürüyen “İşimiz Temiz” Projesi ile hizmet sektöründeki mikro işletmeler için hijyen odaklı eğitim programları oluşturarak tüm Türkiye’de temiz, hijyenik, sağlıklı hizmet sunan işletmelere sahip olmak amaçlanıyor. “İşimiz Temiz Projesi” ile mikro işletme olarak adlandırılan; yıllık çalışan istihdamı 10 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ise 3 milyon TL’yi aşmayan işletmelerin hijyen kapasitelerini artırmak ve işlerinden duydukları memnuniyetle birlikte gelirlerinin yükselmesi hedefleniyor. Eğitimler sonunda verilecek sertifika ile hijyen normlarının belgelenmesi hedefleniyor. Eğitimlerin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması ve projenin sadece pandemi dönemiyle sınırlı kalmayıp sürdürülebilir olması amaçlanıyor.

Bu kapsamda Ocak ayında başlatılan proje kapsamında Antalya’da geliştirme çalıştayı düzenlendi. 25-26 Mayıs’ta Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta gerçekleştirilen, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve TOBB Antalya, İzmir ve Muğla Kadın Girişimciler Kurulu yönetici ve uzmanları ile pek çok ilgili oda ve birlik temsilcilerinin katıldığı çalıştayda projenin eğitim programı geliştirme ve uygulamalarına yönelik görüş ve öneriler değerlendirildi. İki gün boyunca Covid -19 tedbirlerine uygun olarak süren, hizmet sektöründe faaliyet gösteren mikro işletmelerin ve mikro işletmelerden hizmet alanların temel sorunlarına odaklanarak düzenlenen çalıştayda projenin gelişimine katkı sağlayacak çözüm önerileri, eğitim içerikleri ve muhtemel kazanımlar ortaya çıktı. Bu sayede ortaya çıkan yol haritası ile hijyen ve temizlik algılarının değişime uğradığı bu dönemde özellikle hizmet alan katılımcıların bulundukları ortamlarda kendilerini rahat, huzurlu ve güvende hissetme ihtiyacına yönelik temel aksiyonlar alınarak işletme sahiplerine rutin tedbirler dışında iyileştirmeye yönelik katkı sağlanacak. Çalıştay sonrasında mikro işletmelere yönelik eğitim programı içerikleri oluşturularak Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliği ile Halk Eğitim Merkezleri’nde işletme temsilcilerine eğitimler verilmeye başlanacak. Eğitimi alan işletmelere ‘İşimiz Temiz Belgesi’ verilerek hijyen statüsü belirlenmiş ve belgelenmiş olacak bu sayede bu işletmelerin daha çok tercih edilmesi sağlanacak.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRÜ YUSUF BÜYÜK: PROJEMİZİ TÜRKİYE’YE YAYARAK BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM BAŞLATACAĞIZ
Çalıştayda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, eğitimin yaşının sınırının olmadığını düşüncesiyle hareket ettiklerini belirterek şöyle konuştu: “Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışa açılan, insanlara dokunan bir müdürlüğü. Hedefimiz her zaman eğitim verdiğimiz kişi sayısını nasıl yükseltiriz, daha çok kursiyere nasıl ulaşabiliriz oldu. 995 Halk Eğitim Merkezi ve 24 Olgunlaşma Enstitüsü ile Türkiye’nin en ücra ilçelerine kadar ulaşıyoruz. Ocak ayında Dünya Hijyen Günü’nde başladığımız ‘İşimiz Temiz Projesi’nde de o günden bugüne tüm paydaşlarımızla birlikte çok yol kat ettik. Bizim kültürümüzde her zaman temizlik ön planda oldu. Bizler pandemiden önce de ellerimizi sık sık yıkardık, misafirlerimize kolonya ikram ederdik. Bu ülkenin gençlerine, çocuklarına daha temiz, daha iyi bir dünya sunmak için bu projeyle birlikte temizlik kültürümüzü daha da yayacağız. Bu çalıştaydan çok güzel sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Projemizi tüm Türkiye’ye yayarak büyük bir dönüşüm başlatacağımıza inanıyorum.”
OPET YÖNETİM KURULU KURUCU ÜYESİ- TOBB KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU BAŞKANI NURTEN ÖZTÜRK: PROJE ÜLKEMİZİN KALKINMASINA KATKI SAĞLAYACAK
Projeye katkı sağlayan ve emeği geçen herkese teşekkür eden OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ise şöyle konuştu: “OPET olarak paydaş katılımı esasıyla yaşayan, toplumsal sorunlara çözüm arayan, uzun vadeli projeler üretiyor ve birçok projeye de tam destek veriyoruz. Temiz ve sağlıklı bir toplum yaratmak amacıyla 2000 yılından bu yana sürdürdüğümüz Temiz Tuvalet Kampanyası ile bugüne dek 10 milyonu aşkın kişiye hijyen ve temizlik eğitimleri verdik. Pandemi, hijyenin her ortam için ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bugün çalıştayını gerçekleştirdiğimiz İşimiz Temiz Projesi’yle de birlikte bu ülke için birlikte çok güzel işler yapacağız. Ülkemizde her işletme kuracak kişinin kuracağı işletmeyle ilgili bir takım yetkinlik bilgilerini bir yerden elde etmesi gerekiyor. İşte bunu İşimiz Temiz Projesi’nde Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüyle, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve çok değerli hocalarımızla yapmak istiyoruz. Bu projenin ülkemizin kalkınmasına ciddi katkısı olacağına inanıyorum. Gücümüz var, enerjimiz var ve en büyük şey olan sahip olduğumuz heyecan var. İşimiz Temiz olacak.”

İŞİMİZ TEMİZ HAKKINDA

Proje kapsamında İzmir’de yeme-içme sektöründen 6.000, konaklama sektöründen 6.000 ve ulaşım sektöründen 6.000 olmak üzere toplam 18.000, Antalya’da yeme-içme sektöründen 3.000, konaklama sektöründen 3.000 ve ulaşım sektöründen 3.000 olmak üzere toplam 9.000 ve Muğla’da ise yeme-İçme sektöründen 1.500, konaklama sektöründen 1.500 ve ulaşım sektöründen 1.500 olmak üzere toplam 4.500 mikro işletmeye ve toplamda ise 31.500 mikro işletmeye toplum sağlığı açısından hayati önem taşıyan hijyenik koşulların oluşturulması ve işletilmesi amacıyla hijyen eğitimleri düzenlenecek. Üç farklı alan için online çalıştayların düzenleneceği proje ile uygulamaların öncesi ve sonrasında gerçekleştirilen araştırmalarla hedef kitlenin bilgi, tutum ve değişiklikleri raporlanacak. Eğitimlerini tamamlayan kişiler ‘Hijyen Eğitim Sertifikası’nı almaya hak kazanırken işletmesi de “İşimiz Temiz Hijyen Eğitimi” belgesini alarak işletmesinin görünen uygun yerinde sergileyebilecek. Ayrıca proje sürecinde yarattığı etkinin ölçümlenmesi amaçlı sosyal etki araştırması da yapılacak. Proje kapsamında geliştirilecek 3 farklı sektöre özel hijyen eğitimleri ve diğer proje uygulamaları pilot iller olan İzmir, Antalya ve Muğla’da yürütülecek olup; geliştirilen online eğitim içerikleri sayesinde eğitimlerin, MEB online eğitim platformları yoluyla tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 27 May 2021 13:58

Gösterim: 536

"İstihdam, Eğitim Ve Sosyal Politikalar Sektörel Operasyonel Programı kapsamında uygulanmakta olan “VOC-TEST Merkezleri III Hibe Programı kapsamında desteklenen Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) - Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” açılış konferansı online/çevrimiçi olarak gerçekleşti.

bilisimTÜBİSAD ve BAUSEM iş birliğinde hayata geçirilen proje ile, bulut bilişimden yapay zekâya, blok zincirinden yazılım geliştiriciliğine kadar farklı alanlarda AB ülkelerinde de geçerli mesleki standartları hazırlanacak ve revize edilecek.

TÜBİSAD - BAUSEM iş birliğinde hayata geçirilecek olan “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” 11 Şubat’ta düzenlenen açılış konferansıyla başlatıldı. VOC-Test Merkezleri – III Hibe Programı kapsamında yürütülecek projenin paydaşları arasında T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Bakanlığa bağlı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi (İKGPRO) ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) da yer alıyor.

Proje, bilişim sektörüne yönelik sertifikalı iş gücünün geliştirilmesine, eğitim ve istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesine katkıda bulunacak. Proje kapsamında, TÜBİSAD ve BAUSEM’in yetkili kılındığı bilişim sektöründeki çeşitli meslekler için Ulusal Meslek Standartları ve Mesleki Yeterlilikler oluşturulacak. Böylece Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’nin Avrupa Yeterlilikler çerçevesi ile uyumu da sağlanmış olacak. TÜBİSAD ve BAUSEM, bilişim sektörünün mesleki standartlarına önemli katkılarda bulunacak Voc-Test Merkezi’nin (Sınav ve Belgelendirme Merkezi) kurulumunu da gerçekleştirecek. Kurulacak merkezde ilgili mesleklerin sınav ve belgelendirmeleri yapılacak, Bilişim Sektörü sertifikalı işgücüne kavuşacak.

“Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” açılış konferansında TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı AB ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanı Süreyya Erkan, MYK Yönetim Kurulu ve Kurum Başkanı Adem Ceylan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Eğitim ve Öğretim Sektörü Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı birer konuşma yaptı.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca şunları söyledi: “Bilişim dünyasının yeni ufuklarını paydaşlarımızla birlikte keşfedecek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Kurulacak test merkezi ile sektörümüzün mesleki standartların oluşturulması ve sektörümüzün sertifikalı işgücünün artırılması açısından önemli değerler yaratacağımıza inanıyoruz. Bu anlamlı proje ayrıca, yaratacağı çarpan etkisiyle de ülkemizin bilişim altyapısını güçlendirecektir. Özellikle bulut bilişim, yapay zekâ ve blokzinciri gibi geleceğin mesleklerine de yön veren yeni nesil teknolojilerde elde edeceğimiz uzmanlıkla teknoloji dünyasına istihdam olarak da önemli katkılarda bulunabileceğiz.”

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr dk-apotek.com. Şirin Karadeniz ise şunları söyledi: “Büyük veri, Bulut Sistemleri, Yapay Zekâ ve Nesnelerin İnterneti teknolojilerinin gelişimi; yeni meslekler, yeni işler ve ülkemizin teknoloji hamlesi için yeni fırsatları ortaya çıkarıyor. Gençlerimizin dönüşen ve gelişen iş yaşamlarına hazır bulunuşluk düzeylerini arttırmak, sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak ve dolayısıyla ülkemizin teknoloji hamlesinde öne çıkmasına katkı sağlamak için anlamlı bir iş birliğine başlıyoruz. Üniversitemiz, TÜBİSAD iş birliğinde hayata geçirilecek VOC – Test Merkezinde; yapay zekâ, büyük veri gibi yeni nesil mesleklerdeki işgücünün sınav ve belgelendirme işlemleri gerçekleştirilecektir. İş birliğimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Açılış konuşmaları sonrası düzenlenen “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar” başlıklı panelin yöneticiliğini BAU Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nafiz Arıca yaparken, BAU BlochainİST Center Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, Enocta Ceo’su Ahmet Hançer, Wissen Akdemie Genel Müdürü Çetin Sarpkaya, MYK Meslek Standartları Dairesi Başkanı Dr. Yaprak Akçay Zileli, Unlearn Academy Kurucu Üyesi Dr. Ecmel Ayral da panele konuşmacı olarak katıldı.

Proje kapsamında, bilişim teknolojileri sektörüne yönelik dört meslek standardı hazırlanırken, beş meslek standardı revize edilecek, yedi yeni ulusal yeterlilik hazırlanacak ve üç yeterlilik revize edilecek.

> Bilişimde meslek standartları belirleniyor

"İstihdam, Eğitim Ve Sosyal Politikalar Sektörel Operasyonel Programı kapsamında uygulanmakta olan “VOC-TEST Merkezleri III Hibe Programı kapsamında desteklenen Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) - Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” açılış konferansı online/çevrimiçi olarak gerçekleşti.

bilisimTÜBİSAD ve BAUSEM iş birliğinde hayata geçirilen proje ile, bulut bilişimden yapay zekâya, blok zincirinden yazılım geliştiriciliğine kadar farklı alanlarda AB ülkelerinde de geçerli mesleki standartları hazırlanacak ve revize edilecek.

TÜBİSAD - BAUSEM iş birliğinde hayata geçirilecek olan “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” 11 Şubat’ta düzenlenen açılış konferansıyla başlatıldı. VOC-Test Merkezleri – III Hibe Programı kapsamında yürütülecek projenin paydaşları arasında T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Bakanlığa bağlı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi (İKGPRO) ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) da yer alıyor.

Proje, bilişim sektörüne yönelik sertifikalı iş gücünün geliştirilmesine, eğitim ve istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesine katkıda bulunacak. Proje kapsamında, TÜBİSAD ve BAUSEM’in yetkili kılındığı bilişim sektöründeki çeşitli meslekler için Ulusal Meslek Standartları ve Mesleki Yeterlilikler oluşturulacak. Böylece Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’nin Avrupa Yeterlilikler çerçevesi ile uyumu da sağlanmış olacak. TÜBİSAD ve BAUSEM, bilişim sektörünün mesleki standartlarına önemli katkılarda bulunacak Voc-Test Merkezi’nin (Sınav ve Belgelendirme Merkezi) kurulumunu da gerçekleştirecek. Kurulacak merkezde ilgili mesleklerin sınav ve belgelendirmeleri yapılacak, Bilişim Sektörü sertifikalı işgücüne kavuşacak.

“Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar Projesi” açılış konferansında TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı AB ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanı Süreyya Erkan, MYK Yönetim Kurulu ve Kurum Başkanı Adem Ceylan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Eğitim ve Öğretim Sektörü Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı birer konuşma yaptı.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca şunları söyledi: “Bilişim dünyasının yeni ufuklarını paydaşlarımızla birlikte keşfedecek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Kurulacak test merkezi ile sektörümüzün mesleki standartların oluşturulması ve sektörümüzün sertifikalı işgücünün artırılması açısından önemli değerler yaratacağımıza inanıyoruz. Bu anlamlı proje ayrıca, yaratacağı çarpan etkisiyle de ülkemizin bilişim altyapısını güçlendirecektir. Özellikle bulut bilişim, yapay zekâ ve blokzinciri gibi geleceğin mesleklerine de yön veren yeni nesil teknolojilerde elde edeceğimiz uzmanlıkla teknoloji dünyasına istihdam olarak da önemli katkılarda bulunabileceğiz.”

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr dk-apotek.com. Şirin Karadeniz ise şunları söyledi: “Büyük veri, Bulut Sistemleri, Yapay Zekâ ve Nesnelerin İnterneti teknolojilerinin gelişimi; yeni meslekler, yeni işler ve ülkemizin teknoloji hamlesi için yeni fırsatları ortaya çıkarıyor. Gençlerimizin dönüşen ve gelişen iş yaşamlarına hazır bulunuşluk düzeylerini arttırmak, sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak ve dolayısıyla ülkemizin teknoloji hamlesinde öne çıkmasına katkı sağlamak için anlamlı bir iş birliğine başlıyoruz. Üniversitemiz, TÜBİSAD iş birliğinde hayata geçirilecek VOC – Test Merkezinde; yapay zekâ, büyük veri gibi yeni nesil mesleklerdeki işgücünün sınav ve belgelendirme işlemleri gerçekleştirilecektir. İş birliğimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Açılış konuşmaları sonrası düzenlenen “Dijitalleşme Çağında Geleceğin Meslekleri İçin Yeni Ufuklar” başlıklı panelin yöneticiliğini BAU Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nafiz Arıca yaparken, BAU BlochainİST Center Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, Enocta Ceo’su Ahmet Hançer, Wissen Akdemie Genel Müdürü Çetin Sarpkaya, MYK Meslek Standartları Dairesi Başkanı Dr. Yaprak Akçay Zileli, Unlearn Academy Kurucu Üyesi Dr. Ecmel Ayral da panele konuşmacı olarak katıldı.

Proje kapsamında, bilişim teknolojileri sektörüne yönelik dört meslek standardı hazırlanırken, beş meslek standardı revize edilecek, yedi yeni ulusal yeterlilik hazırlanacak ve üç yeterlilik revize edilecek.

Son Güncelleme: Cumartesi, 13 Şubat 2021 14:05

Gösterim: 4386


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.