Vakıf meslek yüksekokullarının gelişmesinde engeller
- Ayrıntılar
- Kategori: Üniversiteler
- Çarşamba, 09 Ekim 2013 12:10 tarihinde oluşturuldu
Mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi amacıyla vakıflar tarafından bir üniversiteye bağlı olmadan bir meslek yüksekokulu kurmak mümkün ancak toplam sayısı 8 olan bu meslek yüksekokullarını yaşadığı sorunlar bu tür meslek yüksekokullarının gelişmesi ve sayılarının artması konusunda engel teşkil ediyor.
2008’de 5772 sayılı Kanunda, 2547 sayılı Kanunun Ek-2 maddesinde yapılan değişiklikte “Vakıflar, bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla meslek yüksekokulu kurabilir. Bu meslek yüksekokulu kamu tüzel kişiliğine haiz olup, Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile kurulur” şeklindeki değişiklikle vakıf üniversiteleri gibi bir hukuki temele oturtuldu. Mesleki eğitimin geliştirilmesi amacıyla yapılan bu düzenleme sonraki aşamalarda devletten gerekli desteği alamayınca cılız kaldı. Şimdiye kadar birçok meslek yüksekokulu kurulmasına rağmen bir kısmının gelişiminin belli bir aşamasında üniversite olması nedeniyle sayıları başlangıçtaki daha çok meslek yüksekokulu daha az üniversite amacına ulaşamadı. Bugün mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesi amacıyla birşeyler yapılmak isteniyorsa işe öncelikle bu meslek yüksekokullarının yaşadığı sorunların çözümlenmesiyle başlanabilir.
Yasanın çıktığı tarihten itibaren 40 yeni vakıf üniversitesi kuruldu. Bunlardan beşi zamanla üniversite oldu.
Gedik Üniversitesi
Gediz Üniversitesi
İstanbul Aydın Üniversitesi
İstanbul Gelişim Üniversitesi
Nişantaşı Üniversitesi
Halen 8 bağımsız meslek yüksekokulu faaliyette bulunuyor.
Adıgüzel MYO
Avrupa MYO
Beykoz Lojistik MYO
Plato MYO
Kapadokya MYO
Kavram MYO
Faruk Saraç MYO
Şişli MYO
Yönetim Sorunları
Bağımsız meslek yüksekokulları kamu tüzel kişiliğine sahip olmalarına rağmen, bir üniversiteye bağlı meslek yüksekokulunun yer aldığı yasal çerçeve ve anlayış içerisinde değerlendirilmekte, bu da kurumların yönetimini zorlaştırmaktadır. Bu yüksekokullarda yapılacak atama ve yükseltmelerde gerekli işlemlerinin yüksekokulun devir taahhüdünü kabul eden Devlet üniversitesince (Garantör Üniversite) yapılmasının istenmesi önemli bir sorundur. İşlemlerin bu denli karmaşık bir yapıda olması akademik personel istihdamını zorlaştırmaktadır.
Bağımsız meslek yüksekokulu organizasyonlarında bir üniversite organizasyon yapısı (genel sekreter, daire başkanlıkları, şube müdürlükleri, vb) oluşumu mümkün kılınmalıdır. Aynı şekilde meslek yüksekokulu kurulu ve meslek yüksekokulu yönetim kurulunun üniversite senatosu ve üniversite yönetim kurulu gibi yetkilendirilmeleri gerekir.
Aslında vakıf yükseköğretim kurumlarının açılmasında en üst düzeyde hukuki dayanak oluşturan T. C. Anayasası’nın 130. Maddesinde vakıf üniversiteleri devlet üniversiteleriyle birlikte düzenlenmiş ancak vakıf üniversitelerinin “mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan Yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabii” olduğu belirtilmiştir. Bu kapsam dışında kalan “idari ve mali” konular içerisinde bir vakıf yükseköğretim kurumunun kendi özgün organizasyonunu gerçekleştirebiliyor olması gerekir.
Teşvik ve Destekler
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) içinde kurulan meslek liselerine yönelik yeni bir teşvik devreye sokuldu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da bu meslek liselerine öğrenci başına nakdi destekler verileceği belirtilmektedir. Benzer bir teşvikin yükseköğretim düzeyinde de gerçekleşebilmesi için Yükseköğretim Kurulu ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında bir işbirliği başlatılmalı ve vakıf meslek yüksekokulları teşvik kapsamına alınmalıdır.
Mesleki Yükseköğretime Geçiş
Meslek yüksekokullarının çoğu programlarına meslek lisesi mezunları sınavsız geçişle, genel lise mezunları ise YGS sonuçları ile yerleştirilmektedir. Yapılan bilinçsiz tercihler nedeniyle tamamı dolan kontenjanlarda bile öğrencilerin %20-30’luk bölümü kayıt yaptırmamaktadır. Ek kontenjan sonucunda da aynı nedenlerle bu açık devam etmektedir. Kontenjanların tamamen dolması için ek kontenjan yerleştirmesinden sonra kalan kontenjanlara taban puan alan öğrencilerden ön kayıt sistemiyle kayıt yapılabilmesinin sağlanması ile bu açık kapatılabilecektir.
Mesleki programları tercih eden öğrenci profili içerisinde yeni mezunlar yanında mesleki kariyerinde belli bir noktaya gelmiş ve formel bir eğitim almak isteyen yetişkinler de yer almaktadır. Bu tür taleplerin daha iyi karşılanabilmesi için belli bir yaşa gelmiş yetişkinlerin mesleki yükseköğretim programlarına kabulü kolaylaştırılmalıdır. Birçok batı ülkesinde böyle bir yaş sınırı konularak adaylar programlara daha esnek koşullarla yerleştirilebilmekte hatta çalışırken edindikleri beceriler değerlendirilerek belli derslerden muaf olmaları sağlanmaktadır. Mesleki yükseköğretime geçişle ilgili böyle bir düzenleme yapılması mesleki eğitime olan talebi arttıracaktır.
İleri Düzeyde Meslek Eğitimi
Yükseköğretim düzeyinde meslek meslek yüksekokullarında eğitimi ön lisans düzeyinde, yüksekokullarda ve bazı fakülte yapılarında lisans düzeyinde sürdürülmektedir. Birçok meslek için ön lisans düzeyinde bir eğitim yeterli bulunmamakta öğrencilerin büyük bölümü dikey geçiş yoluyla lisans eğitimine devam etme amacı taşımaktadır. Yukarıda sözü edilen yasal düzenleme ile gerçekleşen bir üniversiteye bağlı olmaksızın vakıflar tarafından meslek yüksekokulu kurulabileceği hükmü, meslek eğitiminin yaygınlaştırılması ve meslek eğitimi ile ilgili olumsuz algıların ortadan kaldırılması amacıyla yüksekokul kurmayı da içerecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Bu yüksekokullar bünyesinde sürdürülecek 4 yıllık mesleki lisans eğitimi sonrasında mezunlar fakülte mezunları ile aynı dereceye sahip olacağından telep yükselecektir. Aynı zamanda ön lisans diploması sahibi öğrencilerin dikey geçiş yapabilecekleri mesleki lisans programlarının kapasiteleri artacaktır.
Böyle bir düzenleme mevcut vakıf meslek yüksekokullarının üniversite olma taleplerini düşürecek, kurulması için başvuru yapılan başka vakıf yükseköğretim kurumları için de alternatif çözüm olabilecek ve daha fazla üniversite kurulması yönündeki baskıyı hafifletecektir.
Çıkarılacak bir kanunla yine Bakanlar Kurulu kararı ile Vakıf Yüksekokulu kurulması sağlanabilir ve aynı yasal düzenleme ile mevcut vakıf meslek yüksekokullarının meslek yüksekokulu faaliyetlerine de devam ederek yüksekokula dönüşmeleri sağlanabilir. Hazırlanacak kanun tasarısı mevcut vakıf meslek yüksekokullarına yüksekokul unvanı verecek şekilde düzenlenerek mevcut vakıf meslek yüksekokullarının sorunları çözülebilir. Bu yeni statüdeki yüksekokullar bünyelerinde hem 2 yıllık mesleki ön lisans hem de 4 yıllık mesleki lisans eğitimleri yapabilir.
Dr. Mustafa Melek
Vakıf Meslek Yüksekokulları Birliği Genel Sekreteri
Plato MYO Mütevelli Heyet Başkan Vekili
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİLİ HABERLER
-
Tehdit altındaki akademisyenleri desteklemek için yeni AB fonlu program
-
Meslek yüksekokullarında puanlar yükseldi doluluk yüzde 100 oldu
-
YÖK Başkanı: Tıp fakültelerinde 120 bin öğrencimiz okuyor
-
44 Yıllık Tecrübesiyle Uluslararası Final Üniversitesi
-
KOSTÜ, Esnek Eğitim Modeli ile öğrencileri geleceğin dünyasına hazırlıyor
-
Üniversiteliler 'fon' için yarışacak
-
YÖK: Üniversite kampüslerinde çok dilli tabelalar yaygınlaştırılmalı
-
Uluslararası Final Üniversitesi iş garantili programlarıyla öne çıkıyor
-
Prof. Dr. İrfan Erdoğan’dan çağrı: Yeni asırda yeni ve özgün bir Türk Pedagojisi üretmek durumundayız
-
Yükseköğretimde önceliğimiz sistemi ayakta tutmak olmalı