Kürtçe öğretmenliği eğitimi başladı
- Ayrıntılar
- Kategori: Üniversiteler
- Cumartesi, 09 Mart 2013 12:46 tarihinde oluşturuldu
Dicle Üniversitesi'nde Kürtçe Tezsiz Yüksek Lisans eğitimi başladı; eğitimi tamamlayanlar, Kürtçe öğretmeni, Kürdolog veya mahkemelerde bilirkişi olarak görev yapabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) okullarda Kürtçe'yi seçmeli ders olarak kabul etmesiyle doğan öğretmen ihtiyacının giderilmesi için yapılan başvuru sonrası YÖK tarafından 150 kontenjan ayrılan Dicle Üniversitesi'ndeki (DÜ) Tezsiz Yüksek Lisans eğitiminde 120 kişi Kırmançça, 30 kişi de Zazaca lehçesinde eğitim alıyor.
YÖK'ün onayı ile 3 sömestrden aralıksız devam edecek şekilde 2 sömestre indirilen eğitimi tamamlayanlar, Kürtçe öğretmeni, Kürt Dili ve Edebiyatı'nda doktora yaparak Kürdolog veya yerel dil bilirkişisi olabilecek.
Tezsiz Yüksek Lisans eğitimini tamamlayanların doktora için ya Fransa'ya gönderilmesi ya da Fransa'dan gelen Kürdologlar tarafından Türkiye'de doktora eğitimi alması planlanıyor.
DÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kürtçe eğitime ilişkin, bölge hatta Türkiye kamuoyunun beklentisinden çok daha hızlı gelişmeler yaşandığını, bu kapsamda 150 öğrenci ile Kürtçe üzerine Tezsiz Yüksek Lisans eğitimine başladıklarını söyledi.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİLİ HABERLER
-
Tehdit altındaki akademisyenleri desteklemek için yeni AB fonlu program
-
Meslek yüksekokullarında puanlar yükseldi doluluk yüzde 100 oldu
-
YÖK Başkanı: Tıp fakültelerinde 120 bin öğrencimiz okuyor
-
44 Yıllık Tecrübesiyle Uluslararası Final Üniversitesi
-
KOSTÜ, Esnek Eğitim Modeli ile öğrencileri geleceğin dünyasına hazırlıyor
-
Üniversiteliler 'fon' için yarışacak
-
YÖK: Üniversite kampüslerinde çok dilli tabelalar yaygınlaştırılmalı
-
Uluslararası Final Üniversitesi iş garantili programlarıyla öne çıkıyor
-
Prof. Dr. İrfan Erdoğan’dan çağrı: Yeni asırda yeni ve özgün bir Türk Pedagojisi üretmek durumundayız
-
Yükseköğretimde önceliğimiz sistemi ayakta tutmak olmalı