banner

Üniversitelerin de sanayicilerden öğreneceği çok şey var!




Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu: Dünya pazarında yarışa giren işletmelerin bilgiyi de üretir hale geldiğinin ve kendi içlerinde bir üniversite oluşturduğunu belirtiyor.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M Suat HacısalihoğluTrabzon her geçen gün daha çok gelişen, Türkiye’nin en önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri. Hem bölgesel ölçekte hem de ülke ölçeğinde Türkiye’nin ekonomik yapılanmasında kilit noktalardan birinde duruyor. Bu önemli sanayi şehri nitelikli iş gücü ve bilimsel-akademik desteğe de ciddi anlamda ihtiyaç duyuyor. Üniversite-sanayi işbirliği için buluşulacak zeminin taraflar için rahatlıkla ulaşılabilir olması gerektiğini söyleyen Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Hem üniversitelerin hem de sanayilerin birbirine kapıları ardına kadar açılabileceği süreçlere destek verilmelidir. Sanayinin ve üniversitelerin bağlı olduğu bakanlıklar arasında bu işbirliği için buluşulacak zemine çıkış yolları artırılmalıdır” diye konuşuyor. Üniversitelerin yeniliklerin, teknolojinin üretildiği, bilginin yenilendiği, üretildiği noktalar olduğunu vurgulayan Hacısalihoğlu, öte yandan günümüzde bilgiyi üreten, uygulayan ve ticarileştiren işletmelerin ortaya çıktığına işaret ediyor. Hacısalihoğlu, dünya pazarında yarışa giren işletmelerin bilgiyi de üretir hale geldiğini ve kendi içlerinde bir üniversite oluşturduğuna dikkat çekerek, atılması gereken adımlar hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor: “Gelinen nokta da üniversiteler de sanayiden çok şey öğrenebilecek durumdadır. Her üretim atölyesindeki bilgiye haiz olmalıdırlar. Tarafları buluşturacak zemini iyi hazırlayabilen bir devlet geleceğini daha net görebilecek bir ekonomik süreçte olduğumuzun farkında olmalı, işbirliğini teşvik edecek modelleri çoğaltırken bu alana kaynak ayırmalıdır.”
 

SAN-TEZ PROJELERİ DAHA GENİŞ BİR ZEMİNE YAYILMALI

Türkiye’nin 2023 yılı için çizdiği yol haritası açısından değerlendirdiğinizde üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Üniversite ve sanayi arasındaki işbirliğini geliştirmeyi başaran toplumlar bugün dünya ekonomisine yön veren lider ülkeler olmuştur. Türkiye olarak önümüze koyduğumuz 2023 projeksiyonunda dünyanın on büyük ekonomisi arasına girme hedefimizi başarıya taşımak istiyorsak; muhakkak ki ülkemizde üniversite-sanayi işbirliğini bugünkü konumundan daha ileriye taşımalıyız. Üniversite ve sanayi işbirliğini kolaylaştırıcı önlemler alınmalıdır. Ortak çalışmalar desteklenmelidir. Bugün uygulamada olan San-Tez projelerinin daha geniş bir tabana yayılmasına imkân verecek yeni uygulamalara geçilmelidir.
 

TTSO olarak üniversitelerle ortak yaptığınız projeler hakkında bilgi verir misiniz? Bölgenizde yeni ürün, inovasyon ve teknoloji geliştirme anlamında imza attığınız işbirliklerinden söz eder misiniz?

Trabzon İnovasyon Merkezi ile dünyada bir ilke adım attık. Üniversite ve sanayi işbirliğine örnek bir çalışmanın ilk adımlarını hayata geçirmeye başladık. TTSO tarafından Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Teknik Destek Programı kapsamında hazırlanan, sağlık sektöründe mühendislerin ve tıp ana bilim dalındaki uzman doktorların koordineli çalışarak hastaya özel, hastanın kendi anatomisi üzerinde ileri mühendislik yöntemleri ile hızlı tasarlama imkanı sağlayan “Biyomekanik Tasarım, Önemi ve Uygulama Alanları” projesi ile bir başlangıç yaptık. Çalışmanın özünü; üniversiteden çıkan gençlerin bölgede çağa uygun teknolojik sistem içerisinde, üretime dönük düşünce tarzıyla eğitilmesi oluşturuyor. Teknokent’in içinde kuracak olduğumuz merkezde gerek bölgenin gerek ülkenin gerekse uluslararası piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve sanayinin hemen hemen her dalında üretim yapmak üzere bir sistem başlangıcı oluşturuyoruz. Bu doğrultuda işin ilk ayağı eğitim idi. Eğitim olmadan bunların hiçbirinin olmayacağını düşünerek önümüzdeki günlerde başlayacak olan yatırım programımızın eğitim ayağını bir an önce başlatmak istedik. Burada meslekten olan doktor arkadaşlarımızın işin içine girmeleri, diğer taraftan da mühendislerimizin imalat alanında yapacakları çalışmalara paralel olarak uluslararası piyasalarda uygulanan eğitim sisteminin aynısı bir eğitim başlayacak ve bu eğitim sürdürülebilir şekilde devam edecek.

Proje ile Trabzon sadece bölgede değil dünyada tanınacak bir şehir haline gelecek. Bu eğitimler devam ederken bizler de Teknokent içindeki fiziki mekânın hazırlığıyla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bölgemizin altyapısı müsait olmadığı için ağır sanayi gelişemiyor. Ama dünyaya paralel olarak üniversitemizden yetişen mühendislerimizin ve mezunlarımızın kendi sektörlerine paralel olarak katma değeri yüksek ürünler konusunda çalışmalarını arzu ederek böyle bir yola girdik. Dolayısıyla Trabzon’u sadece Türkiye’de değil dünyada tanınacak bir şehir haline getirmeyi arzu ediyoruz.
 

BAŞARIYA KOŞMAYA HAZIR GENÇ MEZUNLAR BEKLİYORUZ!

TTSO olarak üniversitelerden beklentilerinizi aktarabilir misiniz? Sanayinin hangi alanları ve alt dallarında üniversitelerin katkıları daha yoğun olabilir?

Özel sektörün temsilcisi bir sivil toplum kuruluşu olarak Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın üniversitelerden beklentilerinin başında öncelikle üyelerimizin işletmelerinde istihdam edilebilecek nitelikli işgücünün yetiştirilmesi geliyor. Üniversitenin en önemli çıktılarından biri olan yetişmiş bu işgücünün rekabete hazır, tam donanımlı, küresel pazarlardaki gelişmelere hakim, risk alabilen, dünya ile yarışa hazır, başarıya koşmaya istekli genç mezunlar olmalarını bekliyoruz.

Dünyadaki teknolojik gelişmelerin ulusal sanayimize uygulanmasında üniversitelerimizin önemli bir fonksiyonu olabilir. Özellikle dünya trendlerinin okunmasında ulusal sanayi yanında bölgesel ve yerel sanayilerinde bu trendlere eriştirilmesinde aktif olabilirler. Ve bu trendlerin ışığında mevcut yatırımların geliştirilmesi ve yeni yatırımların yönlendirilmesinde üniversitelerden, sanayi ve iş dünyasına katkı sağlamasını beklemekteyiz. Bunun yanında üniversiteler, ulusal ve bölgesel sanayimizi iyi etüt ederek verimlilik oranının artırılmasına önderlik yapabilirler. Yine üniversiteler sektörleri yakından takip ederek dünya ölçeğindeki olası öngörüleri paylaşabilirler. İhtiyaçları belirlemede katkıları daha yoğun olabilir.
 

Başta Trabzon olmak üzere sanayinin yoğun olduğu bölgelerde en çok hangi sektörlerde kalifiye eleman sıkıntısı çekiliyor? Bu konuda üniversitelerle birlikte çalışma yapıyor musunuz?

Trabzon’da sanayi iki önemli karakteristik özellik gösteriyor. Birincisi belirli alanlarda oturmuş, dünya genelinde kendine pazar edinmiş, rekabet üstünlüğü olan sanayi üretimlerimiz... Diğeri de, bölge ve komşu ülkelerimizin ihtiyaçlarını karşılayan bir sanayi üretimi olarak şekilleniyor.

Özellikle son yıllarda bilgi teknolojilerinin bütün sektörlerle iç içe olmasından ötürü bilgisayar tabanlı mühendislik hizmetlerinin sanayi tesislerinde ihtiyacı artıyor. Trabzon özelinde bir ticaret ve ihracat kenti karakteristiği taşımasından ötürü de pazarlama ve işletme elemanı alanında yetkin işgücüne ihtiyaç duyuluyor.

Bu anlamda ortaya çıkan işgücü ihtiyacını Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası olarak, üniversite işbirliğinde yetiştirmeye çalışmaktayız. Hazırladığımız programlarda yetişen işgücünü de firmalarımızda istihdam etmekteyiz. Son dönemde üniversite ile odamız arasında yaptığımız bu tür programlarda önce piyasadaki üyelerimizin ihtiyaçlarını tespit ediyor, ardından uygulamalara geçiyoruz. Bu açıdan pazarlama elemanı talebinin yüksek olmasından ötürü bu alanda programları sıklıkla uyguluyoruz. Bu projelere örnek olarak Oda olarak KTÜ Teknokent ile gerçekleştirdiğimiz Bilgisayar Destekli Tasarım Eğitimi Projesi’ni gösterebiliriz.
 

GENÇLER GLOBAL PAZARLARIN ÇALIŞANI DEĞİL ‘GİRİŞİMCİSİ’ OLMALI

Artık iş gücünün de globalleşmesinden söz ediliyor. Bu anlamda Türkiye’deki işgücünün niteliğini değerlendirebilir misiniz?

Türkiye’deki işgücü global planda ülkemizin önüne ciddi bir fırsat koyuyor. Avrupa nüfusunun yaşlanmasından kaynaklanan sorunlardan biri de işletmelerin yeni nesle aktarılmasında yaşanıyor. İşletmeler kapanma riski taşıyorlar. Gençlerimizin birer girişimci olarak yetiştirilmesine devletimizin desteğinin artarak devam etmesini önemsiyoruz. Ayrıca yurt dışı pazarlara gençlerin yönlendirilmesine, global ölçekte desteklerin gençlere sağlanmasına öncelik tanınması gerektiğini düşünüyoruz.

Biz oda olarak gençlerimizin global pazarlara çalışan olarak değil, girişimci olarak sürülmesinden ülke olarak çok büyük menfaatler elde edeceğimize inanıyoruz. Gençlerimizin girişimcilik değerlerinin yüksek olması da bunu kanıtlıyor.
 

STATİK EĞİTİM MODELİ BAŞARI İÇİN YETERLİ DEĞİL

TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu’na göre; bilgi ve teknolojinin hızla üretildiği ve aynı hızla tüketildiği bir çağda, üretim ve tüketimin bu baş döndürücü hızı karşısında, yetişmiş işgücünün hazırlanması için statik bir eğitim modelinin tek başına başarılı olabilmesi mümkün değil. Bu hızla baş edebilmek için, üniversiteler ve meslek yüksekokullarının, bilginin üretim ve tüketim hızına ayak uydurması gerekli. Rekabetin öncelikle işletmeleri etkilediğini belirten Hacısalihoğlu, sanayinin ve iş dünyasının ihtiyaçlarına yetişebilecek bir eğitim anlayışının dünya ölçeğinde yaşanan bu yarışta, işletmelerin rekabet gücünü koruyacağını söylüyor. Hacısalihoğlu, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası’nın bu konunun çözümüne ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Trabzon’daki mesleki ve teknik eğitim okul/kurumları ile özel sektör arasında teknoloji transferi yapılmasına ait esasları düzenleyen bir Çerçeve Protokolü imzaladığını kaydediyor.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.