Eğitim Tercihi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kayıt zamanı okul idaresinin eksiğini, gediğini kapatmak için velilerden istediği 15 lirayı alamazken, çocukların haftada iki gün gittiği dershaneler için yüksek miktarlarda paralar ödendiğini söyledi. Avcı, velilerin her şeyi devletten beklememeleri gerektiğini belirtti.

Avcı, Yozgat Belediyesi Çapanoğlu Kentpark Sosyal Tesisleri'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelerek, eğitimle ilgili soruları yanıtladı.

Bir katılımcının okullardaki eksikliklerle ilgili yönelttiği soru üzerine Avcı, kayıt zamanı okul idaresinin eksiğini, gediğini kapatmak için velilerden istediği 15 lirayı alamazken, çocukların haftada iki gün gittiği dershaneler için yüksek miktarlarda paralar ödendiğini söyledi.

Avcı, velilerin her şeyi devletten beklememeleri gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi çocuklarımızı dershanelere gönderiyoruz. Dershanelere o günün parasıyla söyleyeyim, kardeşim sen çocuğunu gönderiyor musun? Gönderiyorsun. Ne kadar veriyorsun?  100 lira veriyorsun. Peki okulun eksiği gediği için 10 lira istenmiş. Haftanın 5 günü bu okulda okuyor çocuk, senin okulun. İki günlük dershaneye 100 lira vermeye erinmiyorsun, bunu yük görmüyorsun, çocuğunun okuluna 5 liralık, 10 liralık katkıda bulunmak ağır geliyor, her şeyi devletten beklememek lazım. Bu anlayışımızı da değiştirmemiz lazım."

Hayırsever olmak için okul yaptırmanın şart olmadığını ifade eden Avcı, herkesin gücü yettiği ölçüde eğitime destek olarak, amel defterini açık tutabileceğini dile getirdi.

Okulların teknoloji ile donatılmaya başlandığını ifade eden Avcı, şöyle devam etti:

"Bilindiği üzere Fatih Projesi, dünyanın en kapsamlı eğitim projelerinden bir tanesi. Şimdi liseler başta olmak üzere, daha sonra orta okullar, diğer okullar her sınıfımıza etkileşimli tahta. Yani bilgisayarla etkileşimi yürüyen, teknolojisi olan, etkileşime halk arasında akıllı tahta deniliyor. Biz tahtanın akıllısı olmaz, insanın akıllısı olur diye 'etkileşimli tahta' tabirini tercih ediyoruz. Etkileşimli tahtalar yerleştiriliyor. Önümüzdeki ay içerisinde ihalesine geçiliyor. 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alacağız. Bu ihalede de temel şart, bunun belirli bir zaman içerisinde yerli üretime dayandırılması. Yani hem çocuklarımıza tablet bilgisayar dağıtalım hem de Türkiye'de bilgisayar sanayisinin, teknolojisinin üretiminin temellerini atmış olalım."

"Ceketimi satacağım, seni okutacağım"

Eğitim sorunlarından bahsederken ülke gerçeklerinin göz ardı edilmemesi gerektiğine de işaret eden Avcı, "Şimdi eğitimin sorunlarından bahsederken şunu da unutmamamız gerekiyor. Türkiye'nin, petrolü yok, ekstra gelirleri yok, ne yapıyorsa kendi alın teriyle, dişiyle tırnağıyla yapıyor. Bu aziz millet gerçekten eğitime çok büyük destek veriyor. Şahsen de söyleriz 'Ceketimi satacağım, seni okutacağım', bunu artık devlet de söylüyor. Devlet de bu gün hükümetimiz de bütçeden en büyük payı eğitime ayırdı" diye konuştu.