Gençler kendi yollarını bulmalı!
- Ayrıntılar
- Kategori: EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
- Perşembe, 25 Temmuz 2019 12:54 tarihinde oluşturuldu
Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü
Geleceğin dünyası ve geleceğin meslekleri ifadeleri doksanlı yıllardan bu yana popülaritesini koruyor. Doksanlarda iki binli yıllarda geleceğin mesleği olacağı tahmin edilen birçok meslek beklenen düzeye bir türlü ulaşamadı. Üzerine konuşulmayan meslekler ise dönemin en geçerli meslekleri haline geldiler. Dünya değişiyor ve gelişiyor, farklı alanlar doğuyor, yeni uzmanlık alanları ortaya çıkıyor. Ancak eski meslekler de devam ediyor. Alanların değişiminden çok o alandaki değişimlerin farkına varmak çok önemli. Yeni meslek arayışından çok yeni olana uyum sağlayıp, yenilenebilen insanı tartışmak daha anlamlı olabilir.
Aslında geleceğin mesleği yerine geleceğin insanının kim olduğunu soralım. Kimler geleceğin insanı olacak? Gelecek hangi özellikteki insanlara daha fazla şans tanıyacak? Geleceğin koşullarını bugünden analiz etmek mümkün mü? Bugünkü eğitim süreci içinde geleceğe hazırlanmak mümkün mü? Gençler üniversite ve bölüm seçerken bugünün popülaritesine kapılıp tercih yaparken geleceğin fırsatlarını baştan kaçırıyor olabilirler mi? İş garantili bir meslek peşinde koşarken hayallerden vazgeçenlerin geleceklerinden de vazgeçtikleri söylenebilir mi?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Gençlerimiz geleceklerini belirlerken özgür olmalılar. Bugünün diliyle konuşup, bugünün sınırları içinde düşünmemeliler. Geleceğin verdiği ipuçlarını yakalamalı, o dilden konuşmaya çalışmalılar. İpuçlarına baktığımızda geleceğin insanı çok dilli, çok kültürlü, analitik düşünen, farklı seçenekleri görebilen, her şeyi bilmek yerine, bilgiye nasıl ulaşacağını bilen insanlardan oluşacak. Tüm iletişim araçlarına ve teknolojik süreçlere hâkimiyeti ise büyük bir başlık olarak kenarda tutalım.
Geleceğin kendisi hayal demek, hayal kurmayanının geleceği olamaz. Zaman içinde ilerlemek geleceğe ulaşmak anlamını taşımıyor. Öncelikle gençlerimiz sonra hepimiz için gelecek, hayallere ve hedeflere ulaşmak demek. Gençlerimiz büyük hayaller kurmalı ve o hayalleri gerçekleştirmek için yollar aramamalılar. Üniversite eğitimi bu yollardan birisi ancak doğru üniversite ve doğru bölümü seçmek koşuluyla. Sadece puan aralığına sıkışarak, kendi yetenek ve ilgilerine göre yapmadıkları tüm tercihler gelecekteki pişmanlıkları haline gelebilir.
Gençler önce kendi içlerinde bir yolcuğa çıkmalı ve kim olduklarını bulmalılar. Kim olduklarını ve ne yapmak istediklerini yüksek sesle kendilerine sormalılar. Gelecekte duracakları yere odaklanmalılar. Kolay değil ama bu bir zorunluluk. Geleceğin insanı olabilmek için bugün bir şey yapmalı!
Gençler bu yolculuğa çıktıklarında sistemle, aileyle, öğretmenle karşı karşıya kalıyor. Sistemin puan aralığına sıkışan gençler, kendilerine yol bulmaya çalışırken anne babanın yarım kalmış hikâyelerinin başrol oyuncusu olmaya zorlanıyorlar. Öğretmenler kendi deneyimlerinden yola çıkarak gençleri kendi doğrularına doğru çekmeye çalışıyor. Bu iç yolculuk çoğu zaman hiç başlayamıyor.
Sınav hazırlığı kadar ve bir o kadar zor olan tercih döneminin en önemli kişileri rehber öğretmenlerdir. Rehber öğretmenlerin görevi kurallara uygun bir liste hazırlamak değil. Gençlerin kendi yollarını bulmak için teşvik eden, onları cesaretlendiren çok daha önemli ve asli bir görevleri var.
Mesleki rehberlik en genel tanımıyla gençlerin sahip oldukları potansiyeli ortaya çıkarmaları için gösterilen faaliyetler bütünüdür. Bireyler meslek seçerken psikolojik ve sosyal etkilerin altında hareket ederler. Rehber öğretmen gençlerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlamalı, ihtiyaçlarına dikkat çekebilmelidir.
Rehberlik hizmetlerinin en önemli görevi olan gencin kendi özelliklerini doğru değerlendirmesine yardımcı olmaktır. Rehber öğretmen gencin kendi isteklerini ve olanaklarını doğru değerlendirmesi ve için yol gösterici olmalıdır. Gençlerin sadece kendilerini tanımaları yeterli değildir, seçeneklerinin de ne olduğunu bilmeliler ki kendilerine uygun olup olmadığına karar verebilsinler. Rehber öğretmenler gençler için en iyi olana karar veren değil, gençlerin kendisi için en iyi olanın ne olduğunu bulmasına, keşfetmesine yardım eden kişidir. Burada rol çalmamalıyız. Gencin yerine değil, gencin anne babası gibi değil onun rehber öğretmeni olarak hareket etmeliyiz. Buradan başladıktan sonra meslekler ve üniversitelerle ilgili en doğru ve güncel bilgiye sahip olmalı, kendi gençlik hayallerimizi gençlere en doğrusu bu diye aktarmamalıyız. Mesleki yönlendirme yaparken ön yargılardan arınmalı, alanlar ve üniversiteler konusunda gerçek bilgiler vermeliyiz.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.