Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yaşamını evrenin gizemini çözmeye adayan ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, insanoğlunun geleceği için uzay araştırmalarının sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking'e göre, insan ırkının, soyunu sürdürmek için yaşayacak yeni bir gezegen bulması gerekiyor.
Los Angeles'taki Cedars-Sinai Tıp Merkezi'nde yer alan bir kök hücre laboratuvarını ziyaret eden 71 yaşındaki Hawking, yaşayacak yeni bir gezegen bulamaması durumunda insan ırkının bin yıl daha ayakta kalmasının mümkün olamayacağını ileri sürdü.
Evrenin kökenleri ve kara deliklerle ilgili kitaplarıyla dünya çapında tanınan Hawking, ''Eğer evrenin nasıl işlediğini anlayabilirsek, o zaman kontrol etmenin de bir yolunu bulabiliriz'' değerlendirmesinde bulundu.
Hastalığıyla ilgili bir soru üzerine ise Hawking, ''Hayat ne kadar zor görünürse görünsün, her zaman yapabileceğiniz bir şey vardır'' ifadesini kullandı.
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken yakalandığı motor nöron hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nedeniyle hareket edemeyen ve konuşamayan Hawking, iletişim kurabilmek için için bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yaşamını evrenin gizemini çözmeye adayan ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, insanoğlunun geleceği için uzay araştırmalarının sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking'e göre, insan ırkının, soyunu sürdürmek için yaşayacak yeni bir gezegen bulması gerekiyor.
Los Angeles'taki Cedars-Sinai Tıp Merkezi'nde yer alan bir kök hücre laboratuvarını ziyaret eden 71 yaşındaki Hawking, yaşayacak yeni bir gezegen bulamaması durumunda insan ırkının bin yıl daha ayakta kalmasının mümkün olamayacağını ileri sürdü.
Evrenin kökenleri ve kara deliklerle ilgili kitaplarıyla dünya çapında tanınan Hawking, ''Eğer evrenin nasıl işlediğini anlayabilirsek, o zaman kontrol etmenin de bir yolunu bulabiliriz'' değerlendirmesinde bulundu.
Hastalığıyla ilgili bir soru üzerine ise Hawking, ''Hayat ne kadar zor görünürse görünsün, her zaman yapabileceğiniz bir şey vardır'' ifadesini kullandı.
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken yakalandığı motor nöron hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nedeniyle hareket edemeyen ve konuşamayan Hawking, iletişim kurabilmek için için bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 11 Nisan 2013 16:22
Gösterim: 1323
Cenevre Uluslararası İcatlar Fuarı'nda üç Türk mucit icatlarıyla birincilik için yarışacak. Fuarda geçen yıl Yrd. Doç. Dr. Fatma Gülru Erdoğan "Vidalı Tırnak Düzeltme Aparatı" buluşu ile altın madalya kazanmıştı.
Cenevre Uluslararası İcatlar Fuarı'nın 41'incisi bugün başlayacak. Palexpo Sergi Merkezi'ndeki fuarda 45 farklı ülkeden 1000'den fazla yeni buluş ve ürün sergilenecek.
Geçen yıldan itibaren fuara katılmaya başlayan Türk Patent Enstitüsü'nün açacağı stantta, üç Türk buluşu da ziyaretçilere tanıtılacak.
Stantta, Dr. Emre Karadeniz, kemik kırıklarının tedavisinde kullanılan "tel tutucusu", Bekir Kuralkan ve Hamit Kanuni Kuralkan "şişirilebilen kulak tıkacı", Muammer Yıldız ise sadece mıknatısların manyetik gücü ile çalışan "manyetik motor" adlı buluşlarını sergileyecekler. Fuarda düzenlenecek yarışmaya katılacak üç Türk mucit projeleriyle birincilik kovalayacak.
Fuarda geçen yıl Yrd. Doç. Dr. Fatma Gülru Erdoğan "Vidalı Tırnak Düzeltme Aparatı" buluşu ile altın madalyaya, Doç. Dr. Yavuz Soydan "Modüler Olarak Sukuterden Tekerlekli Sandalyeye, Tekerlekli Sandalyeden Sukutere Dönüştürülebilen Motorlu Engelli Taşıtı" buluşu ile gümüş madalyaya layık görülmüştü.
Geleneksel hale gelen fuarı her yıl dünyanın dört bir tarafından gelen 10 binlerce kişi ziyaret ediyor. Fuar, 14 Nisan Pazar gününe kadar açık kalacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Cenevre Uluslararası İcatlar Fuarı'nda üç Türk mucit icatlarıyla birincilik için yarışacak. Fuarda geçen yıl Yrd. Doç. Dr. Fatma Gülru Erdoğan "Vidalı Tırnak Düzeltme Aparatı" buluşu ile altın madalya kazanmıştı.
Cenevre Uluslararası İcatlar Fuarı'nın 41'incisi bugün başlayacak. Palexpo Sergi Merkezi'ndeki fuarda 45 farklı ülkeden 1000'den fazla yeni buluş ve ürün sergilenecek.
Geçen yıldan itibaren fuara katılmaya başlayan Türk Patent Enstitüsü'nün açacağı stantta, üç Türk buluşu da ziyaretçilere tanıtılacak.
Stantta, Dr. Emre Karadeniz, kemik kırıklarının tedavisinde kullanılan "tel tutucusu", Bekir Kuralkan ve Hamit Kanuni Kuralkan "şişirilebilen kulak tıkacı", Muammer Yıldız ise sadece mıknatısların manyetik gücü ile çalışan "manyetik motor" adlı buluşlarını sergileyecekler. Fuarda düzenlenecek yarışmaya katılacak üç Türk mucit projeleriyle birincilik kovalayacak.
Fuarda geçen yıl Yrd. Doç. Dr. Fatma Gülru Erdoğan "Vidalı Tırnak Düzeltme Aparatı" buluşu ile altın madalyaya, Doç. Dr. Yavuz Soydan "Modüler Olarak Sukuterden Tekerlekli Sandalyeye, Tekerlekli Sandalyeden Sukutere Dönüştürülebilen Motorlu Engelli Taşıtı" buluşu ile gümüş madalyaya layık görülmüştü.
Geleneksel hale gelen fuarı her yıl dünyanın dört bir tarafından gelen 10 binlerce kişi ziyaret ediyor. Fuar, 14 Nisan Pazar gününe kadar açık kalacak.
Son Güncelleme: Çarşamba, 10 Nisan 2013 16:51
Gösterim: 2013
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılması konusunda nasıl bir karar alacağı belirsizliğini koruyor. Bu yıl son kez yapılması planlanan SBS ile ilgili henüz bakanlıktan net bir açıklama yapılmadı. Akşam Gazetesi Yazarı Turgay Polat, SBS ile ilgili gelişmeleri köşesine taşıdı. SBS kaldırılacak mı? SBS yerine getirilecek sınav ya da sistem nasıl işleyecek? Özel okullar nasıl öğrenci alacak? İşte tüm bu soruların cevabı Turgay Polat’ın bu yazısında.
Milli Eğitim Bakanlığı SBS'yi kaldırmayı askıya aldı. SBS devam edecek ama yapılan bir çalışma var. Bu çalışmaya göre fen liselerinin giriş sistemi ile Anadolu liselerinin giriş sistemi birbirinden farklı olacak. Özel okullar farklı öğrenci alacak. Anadolu liseleri talebe göre gerekirse ön kayıtla ve ön kayıt sonucu aşırı yığılma olursa il bazlı sınavla öğrenci alacak. Yeni bakan özellikle özel statülü hazırlık sınıfı olan liseleri korumak hatta geliştirmek istiyor. Bu yüzden çok yakın zamanda hazırlık eğitimi konusunda da ciddi bir çalışmayla kamuoyunun karşısına çıkacaklar.
Buna göre, 'her Anadolu lisenin mahalle mektebine dönüştürülmesi, fen liselerin az nüfuslu yerlerde kapanması, öğretmen liselerine kilit vurulmasını' içeren plandan vazgeçiliyor... İşte önümüzdeki yıldan itibaren uygulanacak yeni SBS'nin ayrıntıları:
Sınavlar il bazında
- DÜZ liseler kalkacak ve tümü Anadolu liselerine dönüştürülecek.
- BU liselere giriş, öğrencilerin 8'inci sınıfın mayıs ayında gitmek istedikleri okula ön kayıt yaptırmasıyla başlayacak.
- İLKÖĞRETİM başarı puanı, öğrencinin spor, bilim, sanat gibi faaliyetleri de birleştirilerek bir puan oluşturulacak. Ön kabul, bu puana göre gerçekleştirilecek.
- BİR sonraki aşamada ise bir okul kontenjanın üzerinde kayıt almazsa öğrenci kaydını yaptıracak.
- ÖN kayıtta kontenjanın üzerinde öğrencinin başvurduğu okullar için il bazında bir tek sınav açılacak. Ardından yerleştirme yapılacak. Öğrenci isterse başka bir şehirdeki okula da müraacat edebilecek. Verilere göre öğrencilerin yüzde 98'i kendi oturduğu kentte okuyor.
ABD ve Alman Modeli
- SİSTEMİN faydası, sınav cenderesine girecekler 'yüksek puanlı okulları' hedefleyen başarılı öğrencilerle sınırlı kalacak. Diğerleri sınav sisteminde bir milyon 300 bin öğrenci stres, baskı yaşamayacak.
- FEN liselerine giriş sınavla olacak. Farklı olarak puanlama sadece MF (matematik fen) değerlendirmesi yapılacak.
- ÖZEL okullar dilerse fen liseleri sınavı puanıyla dilerse kendi açtıkları ayrı bir sınavla öğrenci kabul edecek.
- HAZIRLIK sınıflı Galatasaray, Kabataş, İstanbul, Kadıköy Anadolu gibi liselerin devamı ve desteklenmesi sağlanacak. Bu liselerde yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi için üniversitelerin hazırlık sınıflarıyla eşleştirme yapılacak.
- SİSTEMİN en önemli özelliği ABD ve Alman modelinin bir tür karışımı olması...
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılması konusunda nasıl bir karar alacağı belirsizliğini koruyor. Bu yıl son kez yapılması planlanan SBS ile ilgili henüz bakanlıktan net bir açıklama yapılmadı. Akşam Gazetesi Yazarı Turgay Polat, SBS ile ilgili gelişmeleri köşesine taşıdı. SBS kaldırılacak mı? SBS yerine getirilecek sınav ya da sistem nasıl işleyecek? Özel okullar nasıl öğrenci alacak? İşte tüm bu soruların cevabı Turgay Polat’ın bu yazısında.
Milli Eğitim Bakanlığı SBS'yi kaldırmayı askıya aldı. SBS devam edecek ama yapılan bir çalışma var. Bu çalışmaya göre fen liselerinin giriş sistemi ile Anadolu liselerinin giriş sistemi birbirinden farklı olacak. Özel okullar farklı öğrenci alacak. Anadolu liseleri talebe göre gerekirse ön kayıtla ve ön kayıt sonucu aşırı yığılma olursa il bazlı sınavla öğrenci alacak. Yeni bakan özellikle özel statülü hazırlık sınıfı olan liseleri korumak hatta geliştirmek istiyor. Bu yüzden çok yakın zamanda hazırlık eğitimi konusunda da ciddi bir çalışmayla kamuoyunun karşısına çıkacaklar.
Buna göre, 'her Anadolu lisenin mahalle mektebine dönüştürülmesi, fen liselerin az nüfuslu yerlerde kapanması, öğretmen liselerine kilit vurulmasını' içeren plandan vazgeçiliyor... İşte önümüzdeki yıldan itibaren uygulanacak yeni SBS'nin ayrıntıları:
Sınavlar il bazında
- DÜZ liseler kalkacak ve tümü Anadolu liselerine dönüştürülecek.
- BU liselere giriş, öğrencilerin 8'inci sınıfın mayıs ayında gitmek istedikleri okula ön kayıt yaptırmasıyla başlayacak.
- İLKÖĞRETİM başarı puanı, öğrencinin spor, bilim, sanat gibi faaliyetleri de birleştirilerek bir puan oluşturulacak. Ön kabul, bu puana göre gerçekleştirilecek.
- BİR sonraki aşamada ise bir okul kontenjanın üzerinde kayıt almazsa öğrenci kaydını yaptıracak.
- ÖN kayıtta kontenjanın üzerinde öğrencinin başvurduğu okullar için il bazında bir tek sınav açılacak. Ardından yerleştirme yapılacak. Öğrenci isterse başka bir şehirdeki okula da müraacat edebilecek. Verilere göre öğrencilerin yüzde 98'i kendi oturduğu kentte okuyor.
ABD ve Alman Modeli
- SİSTEMİN faydası, sınav cenderesine girecekler 'yüksek puanlı okulları' hedefleyen başarılı öğrencilerle sınırlı kalacak. Diğerleri sınav sisteminde bir milyon 300 bin öğrenci stres, baskı yaşamayacak.
- FEN liselerine giriş sınavla olacak. Farklı olarak puanlama sadece MF (matematik fen) değerlendirmesi yapılacak.
- ÖZEL okullar dilerse fen liseleri sınavı puanıyla dilerse kendi açtıkları ayrı bir sınavla öğrenci kabul edecek.
- HAZIRLIK sınıflı Galatasaray, Kabataş, İstanbul, Kadıköy Anadolu gibi liselerin devamı ve desteklenmesi sağlanacak. Bu liselerde yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi için üniversitelerin hazırlık sınıflarıyla eşleştirme yapılacak.
- SİSTEMİN en önemli özelliği ABD ve Alman modelinin bir tür karışımı olması...
Son Güncelleme: Salı, 09 Nisan 2013 09:00
Gösterim: 3244
Milli Eğitim Bakanlığı, e-okul üzerinden aldığı öğrenci kayıtlarını sıkı takibe aldı. Çocuğunu okula göndermeyenlere 500 lira para cezası verilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ülke genelindeki tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine 'Okula Kayıtsız Çocuklar ve Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) Uygulaması' başlıklı bir yazı gönderdi. Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık imzalı yazı da, bakanlığın en önemli görev ve sorumlulukları arasından mecburi öğretim çağındaki tüm çocukların, Anayasa ve uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan eğitim ve öğretim hakkının temini olduğu kaydedildi.
Mecburi öğretim çağında olup okula kayıtsız çocukların isim ve adres bilgilerinin e-okul sisteminde il/ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderildiği vurgulanan yazı da, "il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri okula kayıtsız öğrencileri ikametleri uygun okullara yönlendirecek. Ayrıca okul yönetimleri tarafından oluşturulacak bir ekiple kayıtsız çocuklarının ikametleri ziyaret edilecek. Ziyaretler kapsamında okul kayıtları için gerekli ikna çalışmaları ve diğer tedbirler anlatılacak. Devamsız öğrencilerin okula kazandırılmasına ilişkin her türlü tedbir alınarak çocuğunu okula göndermeyen sorumlular hakkında yasal yaptırımlar uygulanacak." Denildi.
İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na göne çocuğunu okula göndermeyen, verilen izin müddetini geçiren,geç nakil yaptıran, okul çevresi dışına çıkarak izini kaybettiren, çocuğunun devamsızlık durumunu özürsüz olarak zamanında okul idaresine bildirmeyen öğrencinin veli veya vasi veya aile başkanları okul idaresince köylerde muhtarlığa, diğer yerlerde mülki amirliğe hemen bildirilecek. Muhtarlar ve mülki amirler en geç üç gün içinde durumun veli,vasi veya aile başkanlarına tebliğini sağlayacak. Yapılan tebliğde okulca kabul edilecek geçerli sebepler dışında çocuğun okula gönderilmemesi hâlinde idarî para cezasıyla cezalandırılacak. Muhtarlıkça veya mülkî amirce yapılan tebliğe rağmen çocuğunu okula göndermeyen veli veya vasiye okul idaresince tespit edilen çocuğun okula devam etmediği her gün için onbeş Türk Lirası idarî para cezası verilecek. Bu para cezasına rağmen çocuğunu okula göndermeyen veya göndermeme sebeplerini okul idaresine bildirmeyen çocuğun veli veya vasisine beşyüz Türk Lirası idarî para cezası uygulanacak.
Oku kaydı yapılan çocuklardan özel bir şekilde kendini yetiştirmiş olanlar sınavla tespit edilerek bilgi düzeyine ve yaşlarına göre uygun sınıflara kaydedilecek. Diğer çocuklarda ise okuma yazma bilmeyenler, yaşlarına bakılmaksızın birinci sınıfa kaydedilecek.
Kaynak Habertürk
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, e-okul üzerinden aldığı öğrenci kayıtlarını sıkı takibe aldı. Çocuğunu okula göndermeyenlere 500 lira para cezası verilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ülke genelindeki tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine 'Okula Kayıtsız Çocuklar ve Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) Uygulaması' başlıklı bir yazı gönderdi. Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık imzalı yazı da, bakanlığın en önemli görev ve sorumlulukları arasından mecburi öğretim çağındaki tüm çocukların, Anayasa ve uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan eğitim ve öğretim hakkının temini olduğu kaydedildi.
Mecburi öğretim çağında olup okula kayıtsız çocukların isim ve adres bilgilerinin e-okul sisteminde il/ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderildiği vurgulanan yazı da, "il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri okula kayıtsız öğrencileri ikametleri uygun okullara yönlendirecek. Ayrıca okul yönetimleri tarafından oluşturulacak bir ekiple kayıtsız çocuklarının ikametleri ziyaret edilecek. Ziyaretler kapsamında okul kayıtları için gerekli ikna çalışmaları ve diğer tedbirler anlatılacak. Devamsız öğrencilerin okula kazandırılmasına ilişkin her türlü tedbir alınarak çocuğunu okula göndermeyen sorumlular hakkında yasal yaptırımlar uygulanacak." Denildi.
İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na göne çocuğunu okula göndermeyen, verilen izin müddetini geçiren,geç nakil yaptıran, okul çevresi dışına çıkarak izini kaybettiren, çocuğunun devamsızlık durumunu özürsüz olarak zamanında okul idaresine bildirmeyen öğrencinin veli veya vasi veya aile başkanları okul idaresince köylerde muhtarlığa, diğer yerlerde mülki amirliğe hemen bildirilecek. Muhtarlar ve mülki amirler en geç üç gün içinde durumun veli,vasi veya aile başkanlarına tebliğini sağlayacak. Yapılan tebliğde okulca kabul edilecek geçerli sebepler dışında çocuğun okula gönderilmemesi hâlinde idarî para cezasıyla cezalandırılacak. Muhtarlıkça veya mülkî amirce yapılan tebliğe rağmen çocuğunu okula göndermeyen veli veya vasiye okul idaresince tespit edilen çocuğun okula devam etmediği her gün için onbeş Türk Lirası idarî para cezası verilecek. Bu para cezasına rağmen çocuğunu okula göndermeyen veya göndermeme sebeplerini okul idaresine bildirmeyen çocuğun veli veya vasisine beşyüz Türk Lirası idarî para cezası uygulanacak.
Oku kaydı yapılan çocuklardan özel bir şekilde kendini yetiştirmiş olanlar sınavla tespit edilerek bilgi düzeyine ve yaşlarına göre uygun sınıflara kaydedilecek. Diğer çocuklarda ise okuma yazma bilmeyenler, yaşlarına bakılmaksızın birinci sınıfa kaydedilecek.
Kaynak Habertürk
Son Güncelleme: Perşembe, 11 Nisan 2013 08:58
Gösterim: 2178
Özgür Bolat Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde öğretmenlerin sınıfta ders anlatırken öğrencilere gizli mesajlar verdiğini ve bu mesajların öğrenciler üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti. Bolat, öğretmenlerin genelde farkında olmadan yaptığı bu davranış ve tutumun öğrencilerin başarısızlığında önemli bir etken olduğunu ifade etti.
Özgür Bolat’ın bugünkü yazısı;
Öğretmenler tüm iyi niyetleriyle çocuklara yardımcı olmaya çalışsa da bazen farkında olmadan verdikleri gizli mesajlar ile onları başarısızlığa itiyor.
Nedir bu gizli mesajlar?
GÖZLEM
Bir matematik öğretmeninin dersini gözlemliyorum. Öğretmen çocuklara çarpım tablosunu soruyor. Arkada oturan bir çocuğu işaret ederek “4 kere 6 kaç eder?” diye soruyor.
Çocuk biraz düşünüyor. Öğretmen 1-2 saniye bekliyor, yanıt gelmeyince diğer çocuğa söz veriyor.
Öğretmenin niyeti ne? Çocuğu zorlayarak onu utandırmamak, zamanı etkili kullanmak ve parmak kaldıran diğer çocuklara hak vermek. Ama verdiği gizli mesaj ne?
BİLMESEN DE OLUR
Öğretmenin verdiği ilk mesaj “Bilmesen de olur.”
Böyle davranışlar ile öğretmen tüm sınıfa derse katılmama hakkı veriyor. Diğer çocuklar da biliyor ki eğer çalışmazlarsa ve yanıtı bilmezlerse, öğretmen iki saniye bekleyip onları yalnız bırakacak.
Bu mesaj, çocuklara bilmeme ve çalışmama hakkı veriyor. Aynı zamanda sorumluluk almasını engelliyor.
DÜŞÜK BEKLENTİ
Öğretmen, bir çocuğa soru sorup yanıtı almadan, başka öğrenciye geçerse; çocuk öğretmenin kendisinden yüksek beklentisi olmadığını da anlıyor.
Öğretmen gerçekten çocuğun bilebileceğine inansa, o zaman hemen onu terketmezdi. Hemen onu terketmek “Senden düşük beklentim var.” mesajı veriyor.
Kendisinden düşük beklentisi olan bir çocuk çalışmaz ya da yeteri kadar çalışır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Özgür Bolat Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde öğretmenlerin sınıfta ders anlatırken öğrencilere gizli mesajlar verdiğini ve bu mesajların öğrenciler üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti. Bolat, öğretmenlerin genelde farkında olmadan yaptığı bu davranış ve tutumun öğrencilerin başarısızlığında önemli bir etken olduğunu ifade etti.
Özgür Bolat’ın bugünkü yazısı;
Öğretmenler tüm iyi niyetleriyle çocuklara yardımcı olmaya çalışsa da bazen farkında olmadan verdikleri gizli mesajlar ile onları başarısızlığa itiyor.
Nedir bu gizli mesajlar?
GÖZLEM
Bir matematik öğretmeninin dersini gözlemliyorum. Öğretmen çocuklara çarpım tablosunu soruyor. Arkada oturan bir çocuğu işaret ederek “4 kere 6 kaç eder?” diye soruyor.
Çocuk biraz düşünüyor. Öğretmen 1-2 saniye bekliyor, yanıt gelmeyince diğer çocuğa söz veriyor.
Öğretmenin niyeti ne? Çocuğu zorlayarak onu utandırmamak, zamanı etkili kullanmak ve parmak kaldıran diğer çocuklara hak vermek. Ama verdiği gizli mesaj ne?
BİLMESEN DE OLUR
Öğretmenin verdiği ilk mesaj “Bilmesen de olur.”
Böyle davranışlar ile öğretmen tüm sınıfa derse katılmama hakkı veriyor. Diğer çocuklar da biliyor ki eğer çalışmazlarsa ve yanıtı bilmezlerse, öğretmen iki saniye bekleyip onları yalnız bırakacak.
Bu mesaj, çocuklara bilmeme ve çalışmama hakkı veriyor. Aynı zamanda sorumluluk almasını engelliyor.
DÜŞÜK BEKLENTİ
Öğretmen, bir çocuğa soru sorup yanıtı almadan, başka öğrenciye geçerse; çocuk öğretmenin kendisinden yüksek beklentisi olmadığını da anlıyor.
Öğretmen gerçekten çocuğun bilebileceğine inansa, o zaman hemen onu terketmezdi. Hemen onu terketmek “Senden düşük beklentim var.” mesajı veriyor.
Kendisinden düşük beklentisi olan bir çocuk çalışmaz ya da yeteri kadar çalışır.
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Nisan 2013 09:11
Gösterim: 3409