Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yaşar Özay, Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde Seviye Belirleme Sınavı’nda tercih yapacak adaylara önemli uyarılarda bulundu. Özay, “Doğru bir tercih listesi hazırlamak sınavda alınan puan kadar önem taşıyor. Uzmanlar ise bu listeyi oluştururken puana değil de başarı sırasına dikkat etmek gerektiğini söylüyor” dedi.
Özel okullar, Anadolu liseleri, fen liseleri, özel fen liseleri gibi gözde okullara öğrenci kazandıran Seviye Belirleme Sınavı sona erdi. Sırada en az sınavlar kadar önem taşıyan tercih maratonu yani okul seçimi bulunuyor. 12 Temmuz 2013 tarihinde sonuçların açıklanması ile birlikte adayları tercih ve hangi okula yerleşeceğiz telaşı alacak. En az sınava hazırlık süreci kadar önemli olan bu dönemde adayların listesine almayı düşündükleri tüm okullar hakkında bilgi sahibi olmaları ve tercihlerini istek sırasına göre oluşturmaları oldukça önemli. Seviye Belirleme Sınavı Tercih Kılavuzu, yerleştirme başvuruları alınmadan önce yayınlanacak. Tercih işlemlerinde izlenecek yol kesinlikle kılavuza bağlı kalınarak yapılmalı.
PUAN DEĞİL BAŞARI SIRASI
Doğru bir tercih listesi hazırlamak sınavda alınan puan kadar önem taşıyor. Uzmanlar ise bu listeyi oluştururken puana değil de başarı sırasına dikkat etmek gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle tercih listesine aldığınız okulun geçen yıl en son aldığı öğrencinin başarı sırasına dikkat etmeniz önemli. Öte yandan öğrenim görmek istediğiniz okulun başvuru şartlarının sizin durumunuza uyup uymadığını da tercih kılavuzundan kontrol etmeniz gerekiyor.
SBS puanınız ile tercih edeceğiniz okulların başarı sıraları arasında denge kurun.
Başarı sıranıza uygun okullarla birlikte sizin durumunuzdan yüksek sırada yer alan birkaç okula da listenizde yer verin.
Tercihleriniz hangi aralıkta olursa olsun, isteyerek gideceğiniz okullara listede yer verin.
Tercih yaparken taban puanlarına göre büyükten küçüğe doğru bir sıralama yapılabilir. İsteğe göre karma olarak da tercih yapmak mümkü
Tercih listesine en fazla okumak istediğiniz ve puanı yüksek olan okullardan başlamalı ve 2 okuldan fazla yazılmamalı.
Tercih listesinin en sonuna ise her ihtimale karşı öğrencinin kesinlikle kazanabileceği okullar eklenmeli. Ancak bu okullar kesinlikle adayın okumak istediği isimlerden oluşmalı.
Eş değerdeki okullardan kontenjanı yüksek olanlar tercih edilirse daha iyi olur.
HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAMAYIN
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç Över, okul seçiminin öğrencinin özellikleri, veli beklentileri ve okulun sunduğu hizmetin örtüştürülmesi anlamı taşıdığını belirterek, "Bu üç özelliği göz önüne alarak yapılacak okul seçimi bizi gereksiz hayal kırıklığından, olumsuz yaşantılardan ve çeşitli kaynakları ziyan etmekten koruyabilir. Okul seçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli ölçüt öğrencinin kişilik özellikleri ve akademik becerileridir. Örneğin çalışma ve düzenli yaşama disiplini yavaş gelişen bir öğrenci için askeri liseler uygun olmayabilir. Öğrencinin hayatta ve okuldaki başarısı mutlu ve motive olması ile paralellik taşıdığından, çocuğun mutsuz olabileceği ya da başarısız olma duygusunu sıklıkla yaşayabileceği okullara yönelmemek doğru bir seçim olacaktır" dedi. Okul seçiminin ikinci ayağının veli beklentileri olduğunu söyleyen Över, velilere şu önerilerde bulundu: "Ortaöğretime kayıt olan öğrenci için "son karar" velinin kararı olduğu için, anne-babaların "Okuldan ne bekliyorum?", "Okulun çocuğuma ne kazandırmasını arzu ediyorum?" sorusunu kendilerine sormaları gerekir. Bunun gibi, üniversiteye yerleşmede başarı mı yoksa öğrencinin entelektüel birikiminin olması mı önemlidir? Belki de sizin olmazsa olmazınız her ikisini bir arada verebilen bir okuldur. Okul seçiminin üçüncü ayağı, okulun sunduğu eğitim hizmetidir. Burada da önemli olan okulun ne yaptığından çok nasıl yaptığını görmeye çalışmaktır.
ÖZELOKULLAR NASIL ÖĞRENCİ ALACAK?
Özel okullara öğrenci kayıt kabul işlemleri, öğrencinin SBS'de elde ettiği ham puana göre okullar tarafından taban puan ilanı ve ön kayıt-kesin kayıt yoluyla yapılacak. Adayın, özel okullardan birine yerleştirilme işlemlerine dahil edilebilmesi için, Sınıf Seviye Belirleme Sınavı'na katılmış ve sınavının Bakanlıkça geçerli sayılmış olması gerekiyor. Adaylar, puanı tutan birden fazla okula ön kayıt yaptırabilecek. Kesin kayıt yaptırıp ayrılan öğrencilerin yerine, öğrencinin ayrılışı hangi kayıt dönemine denk gelmişse o kayıt dönemi içinde sıralama listesine göre yeni öğrenci kaydı yapılacak. Kesin kayıt yapıldıktan sonra okuldan ayrılan adaylar, daha sonra aynı okula başvuruda bulunamayacaklar.
KENDİNİZE UYGUN OKULU SEÇİN
Fen Liseleri: Eğitim süresi 4 yıl. Nitelikli bilim insanları yetiştirmek öncelikleri arasında. Matematik ve fen dersleri yoğun olarak uygulanır.
Anadolu liseleri: Öğrencilerin ilgi, yetenek ve başarılarına göre dünyadaki teknolojik gelişmeleri yabancı dilde takip edecek düzeyde bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Sayısal, eşit-ağırlık ve sosyal bilimler alanında eğitim verir
Sosyal bilimler liseleri: Statü bakımından fen liselerine eşittir. Üstün nitelikli bilim adamlarının yetiştirilmesine kaynaklık etmesi amacıyla kurulmuştur. Eğitim süresi 5 yıl. Diğer liselerden farklı olarak Sosyal Bilimler Liseleri'nde sadece Türkçe- Matematik ve Sosyal Bilgiler alanlarında eğitim veriliyor.
Anadolu Öğretmen Liseleri: Genel ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarına öğrenci hazırlar. Öğretim süresi dört yıl. Tüm sınıflarda ağırlıklı yabancı dil ve ortak genel kültür derslerinin yanı sıra meslek dersleri ve kendi bireysel ilgi alanlarına ve yeteneklerine uygun dersler okutulur.
Meslek Liseleri: Meslek liselerinin genel amaçları, iş yerlerinin çeşitli alanlarda ihtiyaç duyduğu ara elemanları yetiştirmek, bunun yanında bir üst yükseköğretim kurumları için öğrencileri hazırlamaktır. Meslek lisesi öğrencileri kendi alanlarının devamı niteliğindeki yükseköğretim lisans programlarını seçtikleri taktirde avantajlıdır.
8. sınıf SBS sonucuna göre öğrenci alacak özel okulların kayıt takvimi
1. Ön kayıt dönemi: 12-13-14 Ağustos ön kayıt, 22-23 Ağustos kesin kayıt
2. Ön kayıt dönemi: 19-20-21 Ağustos ön kayıt, 22-23 Ağustos kesin kayıt
3. Ön kayıt dönemi: 26-27 Ağustos ön kayıt, 28-29 Ağustos kesin kayıt
Son kayıt dönemi: 2 Eylül'den itibaren...
Kaynak Sabah
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yaşar Özay, Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde Seviye Belirleme Sınavı’nda tercih yapacak adaylara önemli uyarılarda bulundu. Özay, “Doğru bir tercih listesi hazırlamak sınavda alınan puan kadar önem taşıyor. Uzmanlar ise bu listeyi oluştururken puana değil de başarı sırasına dikkat etmek gerektiğini söylüyor” dedi.
Özel okullar, Anadolu liseleri, fen liseleri, özel fen liseleri gibi gözde okullara öğrenci kazandıran Seviye Belirleme Sınavı sona erdi. Sırada en az sınavlar kadar önem taşıyan tercih maratonu yani okul seçimi bulunuyor. 12 Temmuz 2013 tarihinde sonuçların açıklanması ile birlikte adayları tercih ve hangi okula yerleşeceğiz telaşı alacak. En az sınava hazırlık süreci kadar önemli olan bu dönemde adayların listesine almayı düşündükleri tüm okullar hakkında bilgi sahibi olmaları ve tercihlerini istek sırasına göre oluşturmaları oldukça önemli. Seviye Belirleme Sınavı Tercih Kılavuzu, yerleştirme başvuruları alınmadan önce yayınlanacak. Tercih işlemlerinde izlenecek yol kesinlikle kılavuza bağlı kalınarak yapılmalı.
PUAN DEĞİL BAŞARI SIRASI
Doğru bir tercih listesi hazırlamak sınavda alınan puan kadar önem taşıyor. Uzmanlar ise bu listeyi oluştururken puana değil de başarı sırasına dikkat etmek gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle tercih listesine aldığınız okulun geçen yıl en son aldığı öğrencinin başarı sırasına dikkat etmeniz önemli. Öte yandan öğrenim görmek istediğiniz okulun başvuru şartlarının sizin durumunuza uyup uymadığını da tercih kılavuzundan kontrol etmeniz gerekiyor.
SBS puanınız ile tercih edeceğiniz okulların başarı sıraları arasında denge kurun.
Başarı sıranıza uygun okullarla birlikte sizin durumunuzdan yüksek sırada yer alan birkaç okula da listenizde yer verin.
Tercihleriniz hangi aralıkta olursa olsun, isteyerek gideceğiniz okullara listede yer verin.
Tercih yaparken taban puanlarına göre büyükten küçüğe doğru bir sıralama yapılabilir. İsteğe göre karma olarak da tercih yapmak mümkü
Tercih listesine en fazla okumak istediğiniz ve puanı yüksek olan okullardan başlamalı ve 2 okuldan fazla yazılmamalı.
Tercih listesinin en sonuna ise her ihtimale karşı öğrencinin kesinlikle kazanabileceği okullar eklenmeli. Ancak bu okullar kesinlikle adayın okumak istediği isimlerden oluşmalı.
Eş değerdeki okullardan kontenjanı yüksek olanlar tercih edilirse daha iyi olur.
HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAMAYIN
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç Över, okul seçiminin öğrencinin özellikleri, veli beklentileri ve okulun sunduğu hizmetin örtüştürülmesi anlamı taşıdığını belirterek, "Bu üç özelliği göz önüne alarak yapılacak okul seçimi bizi gereksiz hayal kırıklığından, olumsuz yaşantılardan ve çeşitli kaynakları ziyan etmekten koruyabilir. Okul seçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli ölçüt öğrencinin kişilik özellikleri ve akademik becerileridir. Örneğin çalışma ve düzenli yaşama disiplini yavaş gelişen bir öğrenci için askeri liseler uygun olmayabilir. Öğrencinin hayatta ve okuldaki başarısı mutlu ve motive olması ile paralellik taşıdığından, çocuğun mutsuz olabileceği ya da başarısız olma duygusunu sıklıkla yaşayabileceği okullara yönelmemek doğru bir seçim olacaktır" dedi. Okul seçiminin ikinci ayağının veli beklentileri olduğunu söyleyen Över, velilere şu önerilerde bulundu: "Ortaöğretime kayıt olan öğrenci için "son karar" velinin kararı olduğu için, anne-babaların "Okuldan ne bekliyorum?", "Okulun çocuğuma ne kazandırmasını arzu ediyorum?" sorusunu kendilerine sormaları gerekir. Bunun gibi, üniversiteye yerleşmede başarı mı yoksa öğrencinin entelektüel birikiminin olması mı önemlidir? Belki de sizin olmazsa olmazınız her ikisini bir arada verebilen bir okuldur. Okul seçiminin üçüncü ayağı, okulun sunduğu eğitim hizmetidir. Burada da önemli olan okulun ne yaptığından çok nasıl yaptığını görmeye çalışmaktır.
ÖZELOKULLAR NASIL ÖĞRENCİ ALACAK?
Özel okullara öğrenci kayıt kabul işlemleri, öğrencinin SBS'de elde ettiği ham puana göre okullar tarafından taban puan ilanı ve ön kayıt-kesin kayıt yoluyla yapılacak. Adayın, özel okullardan birine yerleştirilme işlemlerine dahil edilebilmesi için, Sınıf Seviye Belirleme Sınavı'na katılmış ve sınavının Bakanlıkça geçerli sayılmış olması gerekiyor. Adaylar, puanı tutan birden fazla okula ön kayıt yaptırabilecek. Kesin kayıt yaptırıp ayrılan öğrencilerin yerine, öğrencinin ayrılışı hangi kayıt dönemine denk gelmişse o kayıt dönemi içinde sıralama listesine göre yeni öğrenci kaydı yapılacak. Kesin kayıt yapıldıktan sonra okuldan ayrılan adaylar, daha sonra aynı okula başvuruda bulunamayacaklar.
KENDİNİZE UYGUN OKULU SEÇİN
Fen Liseleri: Eğitim süresi 4 yıl. Nitelikli bilim insanları yetiştirmek öncelikleri arasında. Matematik ve fen dersleri yoğun olarak uygulanır.
Anadolu liseleri: Öğrencilerin ilgi, yetenek ve başarılarına göre dünyadaki teknolojik gelişmeleri yabancı dilde takip edecek düzeyde bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Sayısal, eşit-ağırlık ve sosyal bilimler alanında eğitim verir
Sosyal bilimler liseleri: Statü bakımından fen liselerine eşittir. Üstün nitelikli bilim adamlarının yetiştirilmesine kaynaklık etmesi amacıyla kurulmuştur. Eğitim süresi 5 yıl. Diğer liselerden farklı olarak Sosyal Bilimler Liseleri'nde sadece Türkçe- Matematik ve Sosyal Bilgiler alanlarında eğitim veriliyor.
Anadolu Öğretmen Liseleri: Genel ve öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarına öğrenci hazırlar. Öğretim süresi dört yıl. Tüm sınıflarda ağırlıklı yabancı dil ve ortak genel kültür derslerinin yanı sıra meslek dersleri ve kendi bireysel ilgi alanlarına ve yeteneklerine uygun dersler okutulur.
Meslek Liseleri: Meslek liselerinin genel amaçları, iş yerlerinin çeşitli alanlarda ihtiyaç duyduğu ara elemanları yetiştirmek, bunun yanında bir üst yükseköğretim kurumları için öğrencileri hazırlamaktır. Meslek lisesi öğrencileri kendi alanlarının devamı niteliğindeki yükseköğretim lisans programlarını seçtikleri taktirde avantajlıdır.
8. sınıf SBS sonucuna göre öğrenci alacak özel okulların kayıt takvimi
1. Ön kayıt dönemi: 12-13-14 Ağustos ön kayıt, 22-23 Ağustos kesin kayıt
2. Ön kayıt dönemi: 19-20-21 Ağustos ön kayıt, 22-23 Ağustos kesin kayıt
3. Ön kayıt dönemi: 26-27 Ağustos ön kayıt, 28-29 Ağustos kesin kayıt
Son kayıt dönemi: 2 Eylül'den itibaren...
Kaynak Sabah
Son Güncelleme: Salı, 11 Haziran 2013 14:19
Gösterim: 2063
Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi diğer adıyla Seviye Belirleme Sınavı (SBS) seneye değişiyor. Yeni sisteme göre, tek sınav yerine birden çok sınav yapılacak ve okulda yapılan sınavlardan alınan notlar da değerlendirilecek.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, gelecek sene uygulanacak olan “ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi” hakkında açıklama yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir’de Han Yöresi Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (HAYÖDER) tarafından Han ilçesindeki bir mesire alanında gerçekleştirilen pikniğe katıldı.
Bakan Avcı, yanına gelen bir öğrencinin "Seviye Belirleme Sınavı (SBS) gelecek yıl nasıl olacak?" sorusunu "Bu yıl SBS'ye giriliyor. Seneye tek sınavlı ve dershane ağırlıklı olmayacak, yıl içerisinde girdiğiniz derslerden aldığınız notlar da değerlendirmeye katılacak. 'Adil olur mu?' ve 'Bazı sınıflarda notlar şişirilir mi?' diye soruyorsunuz. Ona fırsat vermeyecek bir düzenleme yapacağız. Not şişirmece yok" diye yanıtladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi diğer adıyla Seviye Belirleme Sınavı (SBS) seneye değişiyor. Yeni sisteme göre, tek sınav yerine birden çok sınav yapılacak ve okulda yapılan sınavlardan alınan notlar da değerlendirilecek.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, gelecek sene uygulanacak olan “ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi” hakkında açıklama yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir’de Han Yöresi Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (HAYÖDER) tarafından Han ilçesindeki bir mesire alanında gerçekleştirilen pikniğe katıldı.
Bakan Avcı, yanına gelen bir öğrencinin "Seviye Belirleme Sınavı (SBS) gelecek yıl nasıl olacak?" sorusunu "Bu yıl SBS'ye giriliyor. Seneye tek sınavlı ve dershane ağırlıklı olmayacak, yıl içerisinde girdiğiniz derslerden aldığınız notlar da değerlendirmeye katılacak. 'Adil olur mu?' ve 'Bazı sınıflarda notlar şişirilir mi?' diye soruyorsunuz. Ona fırsat vermeyecek bir düzenleme yapacağız. Not şişirmece yok" diye yanıtladı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 05 Haziran 2013 08:58
Gösterim: 2489
Kontrol eden aileler hem çocuklarının ilgisini ve motivasyonunu öldürüyor, hem de çocuklarıyla güvenden ve sevgiden yoksun bir ilişki kuruyor.
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde çocuklarının her yaptığına müdahale eden, onları sürekli kontrol altında tutan, çocuklarını her şeyin en iyisini ben bilirim anlayışıyla yönlendiren ailelerle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Bolat, kontrolcü aileler olarak tanımlanan bu ebeveynlerin yapılan bir deneyden yola çıkarak çocuklarını farkında olmadan nasıl yanlış yetiştirdiklerini gözler önüne serdi.
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde kontrolcü annelerin çocuklarının her yaptığına müdahale ederek onlar üzerinde, “Ben sana müdahale ediyorum ve hatta senin yerine yapıyorum çünkü bunu yapmazsam, sen mükemmel yapamazsın. Ben sana müdahale ediyorum çünkü sen doğruya tek başına karar veremezsin ve doğru olanı yapacak kadar becerikli değilsin.” gibi gizli mesajlarla olumsuz bir etki yarattığını belirtti.
Bolat, Kontrolcü annelerin, çocuğunun elinden keşfetme ve başarma duygusunu aldığını, çocuğu birey olarak görmektense, kendi uzantısı olarak gördüğünü, bunun da kendisine çocuğu kontrol etme hakkını verdiğini düşündüğünü belirtiyor.
Bolat, “Kısacası kontrol eden aileler hem çocuklarının ilgisini ve motivasyonunu öldürüyor, hem de çocuklarıyla güvenden ve sevgiden yoksun bir ilişki kuruyor.
Onun için en doğrusu çocuklara güvenli sınırlar çizip, o sınırlar içinde özgürlük ve seçme hakkı tanımak. Bu süreçte de güvenilir bir rehber olarak her zaman onların yanında olmak. Ancak o zaman hem mutlu hem de başarılı çocuklar yetiştirebiliriz.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kontrol eden aileler hem çocuklarının ilgisini ve motivasyonunu öldürüyor, hem de çocuklarıyla güvenden ve sevgiden yoksun bir ilişki kuruyor.
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde çocuklarının her yaptığına müdahale eden, onları sürekli kontrol altında tutan, çocuklarını her şeyin en iyisini ben bilirim anlayışıyla yönlendiren ailelerle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Bolat, kontrolcü aileler olarak tanımlanan bu ebeveynlerin yapılan bir deneyden yola çıkarak çocuklarını farkında olmadan nasıl yanlış yetiştirdiklerini gözler önüne serdi.
Özgür Bolat, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde kontrolcü annelerin çocuklarının her yaptığına müdahale ederek onlar üzerinde, “Ben sana müdahale ediyorum ve hatta senin yerine yapıyorum çünkü bunu yapmazsam, sen mükemmel yapamazsın. Ben sana müdahale ediyorum çünkü sen doğruya tek başına karar veremezsin ve doğru olanı yapacak kadar becerikli değilsin.” gibi gizli mesajlarla olumsuz bir etki yarattığını belirtti.
Bolat, Kontrolcü annelerin, çocuğunun elinden keşfetme ve başarma duygusunu aldığını, çocuğu birey olarak görmektense, kendi uzantısı olarak gördüğünü, bunun da kendisine çocuğu kontrol etme hakkını verdiğini düşündüğünü belirtiyor.
Bolat, “Kısacası kontrol eden aileler hem çocuklarının ilgisini ve motivasyonunu öldürüyor, hem de çocuklarıyla güvenden ve sevgiden yoksun bir ilişki kuruyor.
Onun için en doğrusu çocuklara güvenli sınırlar çizip, o sınırlar içinde özgürlük ve seçme hakkı tanımak. Bu süreçte de güvenilir bir rehber olarak her zaman onların yanında olmak. Ancak o zaman hem mutlu hem de başarılı çocuklar yetiştirebiliriz.”
Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Haziran 2013 11:44
Gösterim: 2118
Kanada'nın üç üniversitesine Türkoloji kürsüsü kurulması için çalışmalara başlandığı bildirildi.
Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ontario eyaletinde Toronto Üniversitesine, başkent Ottawa'da Carleton Üniversitesine ve British Colombia'da da British Colombia Üniversitesine Türkoloji kürsüsü kurulması için çalışmalara başlandığını söyledi.
Kürsülerin kuruluş çalışmalarının yerinden gönüllü gruplarca yürütüldüğünü bildiren Güney, Toronto’daki çalışmalara konsolosluk olarak kendisinin de destek verdiğini ifade etti.
Milyonlarca dolarlık proje
Toronto Üniversitesinin dünya üniversiteleri sıralamasında üst basamaklarda olduğunu belirten Başkonsolos Güney, "Sadece bu üniversitemizdeki proje birkaç milyon dolar maliyetinde. Bu kürsüye, Türk olmayan bir doktora öğrencisi, aralarında bizden birinin de bulunduğu seçici kurul kararı ile alınacak. Bu öğrenci, Türk medeniyetinin her aşamasını, bu kürsüdeki çalışması süresince öğrenecek” dedi.
Proje maliyetinin, istihdam edilecek tam zamanlı bir kürsü başkanı, bilimsel araştırma giderleri ve diğer harcamalardan oluştuğunu kaydeden Ali Rıza Güney, şunları söyledi:
"Kanada’daki yüksek öğrenim kurumları arasında ilk sıralarda yer alan, özellikle sosyal bilimler alanında Kuzey Amerika’da ilk 10’a giren, dünya genelinde ise 2012 yılında 16’ncılığa yükselen Toronto Üniversitesinin Yakın ve Orta Doğu Çalışmaları Bölümü'nde “Türk çalışmaları kürsüsü” kurulması konusunda ilke kararı alınmıştır. Türk toplumunun Kanada’daki "prestij projesi" olacak kürsünün tam kapasite faaliyete geçebilmesi için bir dizi aşamanın finansman sağlanmak suretiyle tamamlanması gerekmektedir. İlk aşamada, en az bir yabancı doktora öğrencisine burs katkısı sunulacaktır. Bu amaçla sağlanacak maddi katkıya "eşleşme" yöntemiyle Toronto Üniversitesi tarafından da destek verilecektir. Tam zamanlı bir akademisyen görevlendirilmesi projenin ikinci aşamasını teşkil edecektir. Üçüncü ve son aşamada ise kıdemli bir profesörün çalışmaya başlamasıyla kürsünün akademik faaliyetlerde bulunabilmesi için gerekli unsurlar tamamlanmış olacaktır. Kanada’daki Türk toplumunun özellikle akademik çevrelerde hak ettiği saygınlığa kavuşabilmesi yönünde önemli bir adımı teşkil edecek projeye yine Türk toplumu tarafından sahip çıkılacağına olan inancımız tamdır."
Güney, proje finansmanının temini için 21 Eylül'de düzenlenecek resepsiyonda bağış toplanacağını ayrıca Kanada'da yaşayan Türk sanatçıların projeye bağışlayacakların eserlerin açık artırma yoluyla satılamasının planlandığını kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kanada'nın üç üniversitesine Türkoloji kürsüsü kurulması için çalışmalara başlandığı bildirildi.
Türkiye’nin Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ontario eyaletinde Toronto Üniversitesine, başkent Ottawa'da Carleton Üniversitesine ve British Colombia'da da British Colombia Üniversitesine Türkoloji kürsüsü kurulması için çalışmalara başlandığını söyledi.
Kürsülerin kuruluş çalışmalarının yerinden gönüllü gruplarca yürütüldüğünü bildiren Güney, Toronto’daki çalışmalara konsolosluk olarak kendisinin de destek verdiğini ifade etti.
Milyonlarca dolarlık proje
Toronto Üniversitesinin dünya üniversiteleri sıralamasında üst basamaklarda olduğunu belirten Başkonsolos Güney, "Sadece bu üniversitemizdeki proje birkaç milyon dolar maliyetinde. Bu kürsüye, Türk olmayan bir doktora öğrencisi, aralarında bizden birinin de bulunduğu seçici kurul kararı ile alınacak. Bu öğrenci, Türk medeniyetinin her aşamasını, bu kürsüdeki çalışması süresince öğrenecek” dedi.
Proje maliyetinin, istihdam edilecek tam zamanlı bir kürsü başkanı, bilimsel araştırma giderleri ve diğer harcamalardan oluştuğunu kaydeden Ali Rıza Güney, şunları söyledi:
"Kanada’daki yüksek öğrenim kurumları arasında ilk sıralarda yer alan, özellikle sosyal bilimler alanında Kuzey Amerika’da ilk 10’a giren, dünya genelinde ise 2012 yılında 16’ncılığa yükselen Toronto Üniversitesinin Yakın ve Orta Doğu Çalışmaları Bölümü'nde “Türk çalışmaları kürsüsü” kurulması konusunda ilke kararı alınmıştır. Türk toplumunun Kanada’daki "prestij projesi" olacak kürsünün tam kapasite faaliyete geçebilmesi için bir dizi aşamanın finansman sağlanmak suretiyle tamamlanması gerekmektedir. İlk aşamada, en az bir yabancı doktora öğrencisine burs katkısı sunulacaktır. Bu amaçla sağlanacak maddi katkıya "eşleşme" yöntemiyle Toronto Üniversitesi tarafından da destek verilecektir. Tam zamanlı bir akademisyen görevlendirilmesi projenin ikinci aşamasını teşkil edecektir. Üçüncü ve son aşamada ise kıdemli bir profesörün çalışmaya başlamasıyla kürsünün akademik faaliyetlerde bulunabilmesi için gerekli unsurlar tamamlanmış olacaktır. Kanada’daki Türk toplumunun özellikle akademik çevrelerde hak ettiği saygınlığa kavuşabilmesi yönünde önemli bir adımı teşkil edecek projeye yine Türk toplumu tarafından sahip çıkılacağına olan inancımız tamdır."
Güney, proje finansmanının temini için 21 Eylül'de düzenlenecek resepsiyonda bağış toplanacağını ayrıca Kanada'da yaşayan Türk sanatçıların projeye bağışlayacakların eserlerin açık artırma yoluyla satılamasının planlandığını kaydetti.
Son Güncelleme: Pazar, 02 Haziran 2013 19:51
Gösterim: 2172
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, DTCF öğrencilerinin yargılandığı davada 6 sanığın tahliyesine karar verdi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''terör örgütü PKK/KCK'nın DTCF'deki gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları'' ve bu kapsamda çeşitli suçlara karıştıkları iddiasıyla tutuklu yargılanan 6 sanığın tahliyesine karar verdi. Sincan F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda kaldığı sırada intihar eden tutuklu sanıklardan Harun Toygar'ın avukatı, mahkemeye tepki göstererek duruşma salonunu terk etti
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinden (DTCF) 14 öğrencinin, ''terör örgütü PKK/KCK'nın DTCF'deki gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları'' ve bu kapsamda çeşitli suçlara karıştıkları iddiasıyla yargılandığı davada, tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar verildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Kadir Toraman, Maşallah Demir, Kerem Çiçek, Abdulkerim Cin, Necmettin İşik, Mehmet Şimşek ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Sincan F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda kaldığı sırada intihar eden sanık Harun Toygar'ın avukatı Mürsel Sarı, müvekkilinin psikolojik tedavi gördüğüne yönelik belgeyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sözleşmesini mahkemeye sunarak, müvekkilinin ölümü nedeniyle duruşmayı ayakta izlemek istediğini söyledi.
Müşteki Hasan Koç, beyanında, çıkan olaylar nedeniyle eğitim, öğretim hakkının engellendiğini, bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Koç'un katılma talebine, sanık avukatları karşı çıktı. Avukat Nuray Özdoğan, Koç'un olayların içinde yer aldığını ve kesici alet taşıdığını ileri sürerek, olay anında çekilen bazı fotoğrafları mahkemeye verdi.Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal'ın, fotoğraftakinin kendisi olup olmadığını sorduğu Hasan Koç, "Fotoğraflardaki ben değilim" dedi. Avukat Fahriye Belgün Baba da olay günü okulun tatil edilmediğini, Koç'un derslere gitmek yerine olaylara katıldığını savunarak, katılma talebinin reddedilmesini istedi. Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır da Hasan Koç'un müdahilliğine karar verilmesini talep etti.
Avukat Sarı duruşmayı terk etti
Bu sırada söz alan avukat Mürsel Sarı, "Mahkemenizin cennet kokan havasını bırakmak için müsaade istiyorum. Müvekkilimin adli tıptaki raporunu alacağım. Yaşasaydı, muhtemelen bu duruşmada tahliye edilecekti ve sonra da beraat edecekti. Müvekkilim öldüğü halde tutukluluk ve itiraz incelemesinde ismi geçmiştir. Ben, kendi yerime AİHM sözleşmesini bırakarak duruşmadan çekliyorum" diye tepki göstererek, duruşma salonunu terk etti.
Duruşmaya devam eden mahkeme, tanıkları dinledi. Tanık Mustafa Dönmez, DTCF'de koruma güvenlik amiri olarak görev yaptığını belirterek, bazı sanıkların ellerinde sopalarla olaylara karıştığını gördüğünü, kendilerini ayırmaya çalıştığını anlattı. Osman Akşit isimli öğrenciyi bıçakla yaralayanı görmediğini ifade eden Dönmez,"Yaralayanın Harun Toygar olduğunu emniyette öğrendim. Sanıkların bir örgüt içerisinde olup olmadıklarını bilmiyorum" dedi.
Avukat Nuray Özdoğan'ın verdiği fotoğrafların gösterildiği Mustafa Dönmez, olaya karışanlar arasında müşteki Hasan Koç'un da bulunduğunu teşhis etti. Duruşmada, okulda özel güvenlik olarak görev yapan tanıklar da dinlendi.
Mahkemenin kararı
Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır, olayların tespiti açısından, kamera görüntülerinin bilirkişilerce incelenmesini, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Sanık avukatları, basit bir kavgayı örgüt suçu olarak göstermenin yanlış olduğunu savunarak, müvekkillerinin beraatlerini istedi.
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, verilen aranın ardından kararı açıkladı. DTCF'de olaylar nedeniyle 6 Kasım 2012'de eğitime ara verilip verilmediğinin sorulmasına karar veren mahkeme, Hasan Koç'un müdahillik talebinin, gelecek cevaba göre değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Kamera görüntülerinin incelenmesine yer olmadığına karar veren mahkeme, tutuklu sanıklar Kadir Toraman, Maşallah Demir, Kerem Çiçek, Abdulkerim Cin, Necmettin İşik ve Mehmet Şimşek'i tahliye ederek, duruşmayı erteledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, DTCF öğrencilerinin yargılandığı davada 6 sanığın tahliyesine karar verdi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''terör örgütü PKK/KCK'nın DTCF'deki gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları'' ve bu kapsamda çeşitli suçlara karıştıkları iddiasıyla tutuklu yargılanan 6 sanığın tahliyesine karar verdi. Sincan F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda kaldığı sırada intihar eden tutuklu sanıklardan Harun Toygar'ın avukatı, mahkemeye tepki göstererek duruşma salonunu terk etti
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinden (DTCF) 14 öğrencinin, ''terör örgütü PKK/KCK'nın DTCF'deki gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları'' ve bu kapsamda çeşitli suçlara karıştıkları iddiasıyla yargılandığı davada, tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar verildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Kadir Toraman, Maşallah Demir, Kerem Çiçek, Abdulkerim Cin, Necmettin İşik, Mehmet Şimşek ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Sincan F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda kaldığı sırada intihar eden sanık Harun Toygar'ın avukatı Mürsel Sarı, müvekkilinin psikolojik tedavi gördüğüne yönelik belgeyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sözleşmesini mahkemeye sunarak, müvekkilinin ölümü nedeniyle duruşmayı ayakta izlemek istediğini söyledi.
Müşteki Hasan Koç, beyanında, çıkan olaylar nedeniyle eğitim, öğretim hakkının engellendiğini, bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Koç'un katılma talebine, sanık avukatları karşı çıktı. Avukat Nuray Özdoğan, Koç'un olayların içinde yer aldığını ve kesici alet taşıdığını ileri sürerek, olay anında çekilen bazı fotoğrafları mahkemeye verdi.Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal'ın, fotoğraftakinin kendisi olup olmadığını sorduğu Hasan Koç, "Fotoğraflardaki ben değilim" dedi. Avukat Fahriye Belgün Baba da olay günü okulun tatil edilmediğini, Koç'un derslere gitmek yerine olaylara katıldığını savunarak, katılma talebinin reddedilmesini istedi. Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır da Hasan Koç'un müdahilliğine karar verilmesini talep etti.
Avukat Sarı duruşmayı terk etti
Bu sırada söz alan avukat Mürsel Sarı, "Mahkemenizin cennet kokan havasını bırakmak için müsaade istiyorum. Müvekkilimin adli tıptaki raporunu alacağım. Yaşasaydı, muhtemelen bu duruşmada tahliye edilecekti ve sonra da beraat edecekti. Müvekkilim öldüğü halde tutukluluk ve itiraz incelemesinde ismi geçmiştir. Ben, kendi yerime AİHM sözleşmesini bırakarak duruşmadan çekliyorum" diye tepki göstererek, duruşma salonunu terk etti.
Duruşmaya devam eden mahkeme, tanıkları dinledi. Tanık Mustafa Dönmez, DTCF'de koruma güvenlik amiri olarak görev yaptığını belirterek, bazı sanıkların ellerinde sopalarla olaylara karıştığını gördüğünü, kendilerini ayırmaya çalıştığını anlattı. Osman Akşit isimli öğrenciyi bıçakla yaralayanı görmediğini ifade eden Dönmez,"Yaralayanın Harun Toygar olduğunu emniyette öğrendim. Sanıkların bir örgüt içerisinde olup olmadıklarını bilmiyorum" dedi.
Avukat Nuray Özdoğan'ın verdiği fotoğrafların gösterildiği Mustafa Dönmez, olaya karışanlar arasında müşteki Hasan Koç'un da bulunduğunu teşhis etti. Duruşmada, okulda özel güvenlik olarak görev yapan tanıklar da dinlendi.
Mahkemenin kararı
Cumhuriyet Savcısı Sadık Bayındır, olayların tespiti açısından, kamera görüntülerinin bilirkişilerce incelenmesini, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Sanık avukatları, basit bir kavgayı örgüt suçu olarak göstermenin yanlış olduğunu savunarak, müvekkillerinin beraatlerini istedi.
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, verilen aranın ardından kararı açıkladı. DTCF'de olaylar nedeniyle 6 Kasım 2012'de eğitime ara verilip verilmediğinin sorulmasına karar veren mahkeme, Hasan Koç'un müdahillik talebinin, gelecek cevaba göre değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Kamera görüntülerinin incelenmesine yer olmadığına karar veren mahkeme, tutuklu sanıklar Kadir Toraman, Maşallah Demir, Kerem Çiçek, Abdulkerim Cin, Necmettin İşik ve Mehmet Şimşek'i tahliye ederek, duruşmayı erteledi.
Son Güncelleme: Salı, 28 May 2013 09:05
Gösterim: 2127

