Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ataması dün yapılan öğretmenler, yarından itibaren 3 gün sürecek uyum eğitimine alınacak.

Ataması dün yapılan ve milli eğitim camiasına yeni katılan öğretmenler,  göreve başlayacakları illere varmak için yola çıktı. Bakanlık, öğretmenlerin belki de ilk kez gittikleri yerlerde zorlanmamaları, acemilik çekmemeleri için komisyonlar oluşturdu. 

İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan komisyonlar, öğretmenleri havaalanlarında, otogarlardaki irtibat bürolarında çiçeklerle karşılayacak.

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, AA muhabirine, Bakanlığın öğretmenleri önemsediğini vurgulayarak, ''Daha önceleri iller yeni gelen öğretmenlerin çok da farkında değildi. Ancak bu uygulamayla farkındalık arttı. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız da Bakanlığın kendilerine sahip çıktığını görüyor. Bu çok önemli'' diye konuştu.

Balıbey, karşılama organizasyonlarının Türkiye'nin her ilinde düzenleneceğini belirtti.

Yeni sistem yeni öğretmenlere anlatılacak

Öğretmenlerin hiçbir şekilde mağdur edilmeyeceğini, barınacakları yerlerin de organize edildiğini aktaran Balıbey, öğretmen adaylarının öğretmenevlerinde, misafirhanelerde kalacaklarını ve ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi.

Yeni öğretmenlerin yarından itiberin 3 gün süren bir uyum eğitimine alınacaklarını belirten Balıbey, bu eğitimin mesleğe daha bilinçli ve umutlu başlamaları için destekleyici olacağını vurguladı.

Uzaktan eğitim yoluyla verilecek eğitimin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın konuşmasıyla başlayacağını belirten Balıbey, uyum eğitimi kapsamında taşımalı, kaynaştırma eğitimin yanı sıra ortaöğretime geçişte uygulanacak yeni sistemin de anlatılacağını kaydetti.

Balıbey, yeni sistemde öğretmenlerin neler yapması gerektiğinin, il milli eğitim müdürlüklerince anlatılacağını söyledi.

Dün yapılan atamayla, öğretmen camiasına, 87 branşta 36 bin 837 öğretmen katılmıştı.

> Ataması yapılan öğretmenlere 3 günlük uyum eğitimi

Ataması dün yapılan öğretmenler, yarından itibaren 3 gün sürecek uyum eğitimine alınacak.

Ataması dün yapılan ve milli eğitim camiasına yeni katılan öğretmenler,  göreve başlayacakları illere varmak için yola çıktı. Bakanlık, öğretmenlerin belki de ilk kez gittikleri yerlerde zorlanmamaları, acemilik çekmemeleri için komisyonlar oluşturdu. 

İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan komisyonlar, öğretmenleri havaalanlarında, otogarlardaki irtibat bürolarında çiçeklerle karşılayacak.

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, AA muhabirine, Bakanlığın öğretmenleri önemsediğini vurgulayarak, ''Daha önceleri iller yeni gelen öğretmenlerin çok da farkında değildi. Ancak bu uygulamayla farkındalık arttı. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız da Bakanlığın kendilerine sahip çıktığını görüyor. Bu çok önemli'' diye konuştu.

Balıbey, karşılama organizasyonlarının Türkiye'nin her ilinde düzenleneceğini belirtti.

Yeni sistem yeni öğretmenlere anlatılacak

Öğretmenlerin hiçbir şekilde mağdur edilmeyeceğini, barınacakları yerlerin de organize edildiğini aktaran Balıbey, öğretmen adaylarının öğretmenevlerinde, misafirhanelerde kalacaklarını ve ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi.

Yeni öğretmenlerin yarından itiberin 3 gün süren bir uyum eğitimine alınacaklarını belirten Balıbey, bu eğitimin mesleğe daha bilinçli ve umutlu başlamaları için destekleyici olacağını vurguladı.

Uzaktan eğitim yoluyla verilecek eğitimin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın konuşmasıyla başlayacağını belirten Balıbey, uyum eğitimi kapsamında taşımalı, kaynaştırma eğitimin yanı sıra ortaöğretime geçişte uygulanacak yeni sistemin de anlatılacağını kaydetti.

Balıbey, yeni sistemde öğretmenlerin neler yapması gerektiğinin, il milli eğitim müdürlüklerince anlatılacağını söyledi.

Dün yapılan atamayla, öğretmen camiasına, 87 branşta 36 bin 837 öğretmen katılmıştı.

Son Güncelleme: Salı, 10 Eylül 2013 13:44

Gösterim: 1617

CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu özel okulların gerçeği yansıtmayan sınav başarılarına sahip olduğunu iddia ederek Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Bakanlığın velilerin şikayetlerine yanıt vermediğini anlatan Milletvekili Erdoğdu, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle hizmet veren özel okullarda artan rekabet, okullaşmaya uygun koşulları taşımayan dershanelerin özel okul açmaya teşvik edilmesi ve farklı sektörlerden gelen yatırımcıların sektöre katılması ile yasal düzenlemelerin dışındaki uygulamaların arttığını savundu.

Erdoğdu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yönelik olarak hazırladığı soru önergesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, son zamanlarda sayıları hızla artan, ancak kalitesi de bir o kadar sorgulanan bazı özel okulların gerçeği yansıtmayan sınav başarıları ve aldatıcı reklamlarla velilerin karşısına çıktığını dile getirdi. Erdoğdu şöyle devam etti:

“Bu okullarda okuyan öğrenciler devlet okulu standartlarının dahi altında hizmet almaya başlamıştır. Gerçeği yansıtmayan sınav başarıları ve aldatıcı reklamlardan etkilenen veliler umutla çocuklarını bu okullara kaydettirmekte, şişirilmiş notlar ile uyutulmakta, gerçekle yüzleşene kadar yıllar geçmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı denetim mekanizması bazı özel okullarda etkili olurken, nedense bazı özel okullarda çalışmamaktadır. Öncelikli olarak ilkeli öğrenciler yetiştirme sorumluluğu içerisinde olan özel okulların bu ilkesiz tutumları karşısında velilerin sorgulayıcı bir tutum sergilemesi ve tercih yaparken çok daha dikkatli davranması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanının bu soru önergesinde yer alan maddelere bir an önce cevap vermesini ve halkımızı aydınlatmasını diliyorum.”

Öğretmenlere düşük ücret ödeniyor

Soru önergesinde bu okullardaki öğretmenlerin dengi resmî okullarda ödenen aylık altında çalıştırılamayacağını vurgulayan Erdoğdu, “Ancak bu kadar açık belirlenmiş bir hususta dahi bazı özel okulların öğretmenlerine çok daha düşük ücretler ödediği ve Bakanlığın bu konuya kayıtsız kaldığı şikâyetleri tarafımıza ulaşmaktadır.  Devletin öngördüğü seviyenin altında ücret alan özel okul öğretmenleri ve idarecileri haklarını aramak için devletin hangi kurumlarına başvurmalıdır” diye sordu.

e-okul’ da bulunan bilgiler paylaşılıyor mu?

Erdoğdu önergesinde, bir özel öğretim kurumu tarafından kurulan çağrı merkezinden öğrenci kimlik bilgileri kullanılarak Türkiye’de çok sayıda veliye telefonla pazarlama yapıldığına dair şikâyetlerin kendisine ulaştığını bildirerek şu soruların yanıtını istedi:

“Bu konuda Bakanlığınıza ulaşan herhangi bir şikayet olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda Bakanlığınızca yapılmış herhangi bir inceleme/soruşturma var mıdır? Varsa akıbeti ne olmuştur? Bakanlığınızın kontrolündeki e-okul sisteminde bulunan özel bilgiler bu özel eğitim kurumunun eline geçmiş olabilir mi? Kişilerin özel bilgileri kullanılarak pazarlama yapılması suç teşkil etmez mi? E-okul sistemindeki veli ve öğrenci bilgilerinin mahremiyeti nasıl sağlanmaktadır? Son 6 aylık dönemde e-okul bilgi sisteminden yapılmış toplu sorgulama var mıdır? Bu konuda tespit edilmiş bir usulsüzlük veya inceleme/soruşturma olmuş mudur? Olmuşsa inceleme/soruşturma sonucu nedir?”

Televizyonda reklam yapıyorlar

Özel öğretim kurumlarının SBS ve LYS’ deki başarı durumları hakkında yanıltıcı ve haksız rekabete yol açacak nitelikte reklam yapmalarının önlenmesi için Bakanlığın ne gibi tedbirler aldığını da soran Erdoğdu, bu kurumların televizyonlardan reklam yapmalarının yasak olduğunu hatırlatarak, “Yıllardır televizyon dizilerinde örtülü olarak bazı özel okulların reklamı yapılmaktadır. Bu şekilde televizyonda reklam yapılması yasal mıdır? Söz konusu kanuna muhalefetten hakkında işlem yapılmış özel öğretim kurumu var mıdır? Yapılmışsa nasıl bir yaptırım uygulanmıştır” dedi.

CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu’nun soru önergesi şöyle:

1) İstanbul ili Beykoz ilçesi sınırları içerisinde, 2B niteliğindeki devlet arazisi üzerinde bir özel öğretim kurumunun kampüsü ve kaçak yapıları bulunmakta mıdır? Eğer doğru ise ilgili idareler olan İstanbul Valiliği, Beykoz Belediye Başkanlığı ve Beykoz Kaymakamlığı yıkım ve tahliye kararı uygulayacak mıdır?

2) Benzer durumda olup da yıkımı yapılan ya da yıkımı bekletilen başka özel öğretim kurumları var mıdır?

3) Özel öğretim kurumlarına verilen kontenjan özel öğretim kurumları yönetmeliği ve standartlar yönergesinde tarif edilmiş bulunmaktadır. Ancak birçok özel okulda uygun bahçesi olmamasına rağmen kontenjan verildiği ya da dersliklere standartlara göre uyulması gereken sınırların üzerinde öğrenci yerleştirdiği şikâyetleri tarafımıza yapılmaktadır. Bu standartları taşımadığı tespit edilen özel öğretim kurumları var mıdır? Varsa hangi özel eğitim öğretim kurumları için ne tür yaptırımlar uygulanmıştır?

4) Bir özel öğretim kurumu tarafından kurulan çağrı merkezinden öğrenci kimlik bilgileri kullanılarak Türkiye’de çok sayıda veliye telefonla pazarlama yapıldığına dair şikâyetler tarafıma ulaşmaktadır. Bu konuda Bakanlığınıza ulaşan herhangi bir şikayet olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda Bakanlığınızca yapılmış herhangi bir inceleme/soruşturma var mıdır? Varsa akıbeti ne olmuştur? Bakanlığınızın kontrolündeki e-okul sisteminde bulunan özel bilgiler bu özel eğitim kurumunun eline geçmiş olabilir mi?

5) Kişilerin özel bilgileri kullanılarak pazarlama yapılması suç teşkil etmez mi?

6) E-okul sistemindeki veli ve öğrenci bilgilerinin mahremiyeti nasıl sağlanmaktadır?  Kimlerin bu sistemden toplu bilgi sorgulamaya yetkili oldukları belli midir? Veli ve öğrenci bilgilerinin e-okul sisteminden toplu sorgulanması durumunda bunun kim tarafından yapıldığının bilgi sistemi kütük kayıtlarından tespiti mümkün müdür?

7) Son 6 aylık dönemde e-okul bilgi sisteminden yapılmış toplu sorgulama var mıdır? Bu konuda tespit edilmiş bir usûlsüzlük veya inceleme/soruşturma olmuş mudur? Olmuşsa inceleme/soruşturma sonucu nedir?

8) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9. Maddesi uyarınca okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği malûmlarıdır. Ancak bu kadar açık belirlenmiş bir hususta dahi bazı özel okulların öğretmenlerine çok daha düşük ücretler ödediği ve Bakanlığın bu konuya kayıtsız kaldığı şikâyetleri tarafımıza ulaşmaktadır. Yönetmelikler çerçevesinde, ek ders ücreti de dikkate alındığında devletin öngördüğü seviyenin altında ücret alan özel okul öğretmenleri ve idarecileri haklarını aramak için devletin hangi kurumlarına başvurmalıdır? Çalışanların bu konuda mağduriyeti var ise geriye dönük işlem yapılarak gecikmiş haklarını almaları mümkün müdür? Bu konuda inceleme yetkisi kimdedir?

9) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 13. Maddesinde “Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar artırılabilir.” denilmektedir. İlgili yönetmeliklerde ücretsiz okutulacak öğrencilerin indirim oranı ile dağılımı tanımlanmaktadır. Telefonla pazarlama yapılarak burs adı altında yapılan indirimler yasal mıdır? Anılan kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında ücretsiz ve indirimli okuyan öğrenci sayısı bir özel öğretim kurumu bazında ne olmalıdır? Ücretsiz ve indirimli öğrenci okutulmasına ilişkin yasal düzenlemelere uyulmaması halinde özel öğretim kurumları arasında oluşabilecek olası haksız rekabetin önlenmesi için Bakanlığınızca ne tür tedbirler alınmaktadır?

10) SBS ve LYS’ de her bir özel öğretim kurumu bazında okulların başarı durumunun tespiti için Bakanlığınızca belirlenmiş kriterler var mıdır? Bu konuda Bakanlığın yayınladığı bir sıralama mevcut mudur? Başarılarını ilan eden kurumlar hangi sıralamayı referans göstererek reklam ve ilan yapmaktadır? Bakanlığın ilan etmediği bir sıralamaya göre reklam yapmak haksız rekabet oluşturmaz mı?

11) Özel öğretim kurumlarının SBS ve LYS’ deki başarı durumları hakkında yanıltıcı ve haksız rekabete yol açacak nitelikte reklam yapmalarının önlenmesi için Bakanlığınızca alınmış tedbirler var mıdır? Bunlar nelerdir? Haksız rekabete yol açacak, yanlış ve yanıltıcı nitelikte reklam yapan özel öğretim kurumu olmuş mudur? Bu konuda Bakanlığınızca yapılmış bir tespit veya Bakanlığınıza ulaşmış herhangi bir şikayet var mıdır? Varsa nasıl bir işlem yapılmıştır?

12) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 11 inci maddesinde “Bu kurumlar reklâm ve ilânlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar ve televizyonda reklâm ve ilân yapamazlar.” denilmektedir. Hâlbuki yıllardır televizyon dizilerinde örtülü olarak bazı özel okulların reklamı yapılmaktadır. Bu şekilde televizyonda reklam yapılması yasal mıdır? Söz konusu kanuna muhalefetten hakkında işlem yapılmış özel öğretim kurumu var mıdır? Yapılmışsa nasıl bir yaptırım uygulanmıştır?

13) Elinde resmi bir onay olmaksızın çeşitli uluslararası marka ve eğitim kuruluşları tarafından akredite olduğunu duyuran özel öğretim kurumlarının yanlış ve yanıltıcı bilgiler vermesi Türk Ticaret Kanununa göre haksız rekabet oluşturmaz mı? Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda yaptırım sahibi midir? Bu konuda Bakanlığınızca yapılmış bir inceleme mevcut mudur?

14) Mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde kurum açma izni olmayan bir okulun öğrenci kaydı alması mümkün değildir. Ancak bir özel öğretim kurumunun Türkiye’nin birçok yerinde inşaatı devam eden okullarının satış ofislerinde maket üzerinde öğrenci kaydı aldığına dair duyumlar tarafıma ulaşmaktadır. Hatta kurum açma izni olmayan bu okulların açılış törenlerine Bakanlık birimlerinden yetkililer katılarak usulsüz bir uygulamanın şahitliğini yapmaktadır. Bakanlığınıza bu konuda ulaşmış bir şikâyet veya bilgi olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda yapılmış bir inceleme var mıdır? Varsa akıbeti nedir?

15) Eylül ayında başlayacak olan yeni öğretim döneminde kurum açma ve öğretime başlama izni tamamlanmayan okullara kayıt olan öğrencilerin durumu ne olacaktır? Öğrenci ve velilerin olası mağduriyetlerinin önlenmesi bakımından Bakanlığınızca nasıl önlemler alınmıştır?

16) Yabancı ortaklı öğretim kurumlarının mevcut yasa ve yönetmelikler kapsamında kurum açma izni alarak Türk vatandaşlarına hizmet vermesi kanunlara uygun mudur? Bu konuda Bakanlığınıza yapılmış bir başvuru var mıdır? Varsa nasıl bir işlem yapılmıştır?

Kaynak Hürriyet

> Özel okullar Meclis gündemine taşındı

CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu özel okulların gerçeği yansıtmayan sınav başarılarına sahip olduğunu iddia ederek Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Bakanlığın velilerin şikayetlerine yanıt vermediğini anlatan Milletvekili Erdoğdu, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle hizmet veren özel okullarda artan rekabet, okullaşmaya uygun koşulları taşımayan dershanelerin özel okul açmaya teşvik edilmesi ve farklı sektörlerden gelen yatırımcıların sektöre katılması ile yasal düzenlemelerin dışındaki uygulamaların arttığını savundu.

Erdoğdu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yönelik olarak hazırladığı soru önergesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, son zamanlarda sayıları hızla artan, ancak kalitesi de bir o kadar sorgulanan bazı özel okulların gerçeği yansıtmayan sınav başarıları ve aldatıcı reklamlarla velilerin karşısına çıktığını dile getirdi. Erdoğdu şöyle devam etti:

“Bu okullarda okuyan öğrenciler devlet okulu standartlarının dahi altında hizmet almaya başlamıştır. Gerçeği yansıtmayan sınav başarıları ve aldatıcı reklamlardan etkilenen veliler umutla çocuklarını bu okullara kaydettirmekte, şişirilmiş notlar ile uyutulmakta, gerçekle yüzleşene kadar yıllar geçmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı denetim mekanizması bazı özel okullarda etkili olurken, nedense bazı özel okullarda çalışmamaktadır. Öncelikli olarak ilkeli öğrenciler yetiştirme sorumluluğu içerisinde olan özel okulların bu ilkesiz tutumları karşısında velilerin sorgulayıcı bir tutum sergilemesi ve tercih yaparken çok daha dikkatli davranması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanının bu soru önergesinde yer alan maddelere bir an önce cevap vermesini ve halkımızı aydınlatmasını diliyorum.”

Öğretmenlere düşük ücret ödeniyor

Soru önergesinde bu okullardaki öğretmenlerin dengi resmî okullarda ödenen aylık altında çalıştırılamayacağını vurgulayan Erdoğdu, “Ancak bu kadar açık belirlenmiş bir hususta dahi bazı özel okulların öğretmenlerine çok daha düşük ücretler ödediği ve Bakanlığın bu konuya kayıtsız kaldığı şikâyetleri tarafımıza ulaşmaktadır.  Devletin öngördüğü seviyenin altında ücret alan özel okul öğretmenleri ve idarecileri haklarını aramak için devletin hangi kurumlarına başvurmalıdır” diye sordu.

e-okul’ da bulunan bilgiler paylaşılıyor mu?

Erdoğdu önergesinde, bir özel öğretim kurumu tarafından kurulan çağrı merkezinden öğrenci kimlik bilgileri kullanılarak Türkiye’de çok sayıda veliye telefonla pazarlama yapıldığına dair şikâyetlerin kendisine ulaştığını bildirerek şu soruların yanıtını istedi:

“Bu konuda Bakanlığınıza ulaşan herhangi bir şikayet olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda Bakanlığınızca yapılmış herhangi bir inceleme/soruşturma var mıdır? Varsa akıbeti ne olmuştur? Bakanlığınızın kontrolündeki e-okul sisteminde bulunan özel bilgiler bu özel eğitim kurumunun eline geçmiş olabilir mi? Kişilerin özel bilgileri kullanılarak pazarlama yapılması suç teşkil etmez mi? E-okul sistemindeki veli ve öğrenci bilgilerinin mahremiyeti nasıl sağlanmaktadır? Son 6 aylık dönemde e-okul bilgi sisteminden yapılmış toplu sorgulama var mıdır? Bu konuda tespit edilmiş bir usulsüzlük veya inceleme/soruşturma olmuş mudur? Olmuşsa inceleme/soruşturma sonucu nedir?”

Televizyonda reklam yapıyorlar

Özel öğretim kurumlarının SBS ve LYS’ deki başarı durumları hakkında yanıltıcı ve haksız rekabete yol açacak nitelikte reklam yapmalarının önlenmesi için Bakanlığın ne gibi tedbirler aldığını da soran Erdoğdu, bu kurumların televizyonlardan reklam yapmalarının yasak olduğunu hatırlatarak, “Yıllardır televizyon dizilerinde örtülü olarak bazı özel okulların reklamı yapılmaktadır. Bu şekilde televizyonda reklam yapılması yasal mıdır? Söz konusu kanuna muhalefetten hakkında işlem yapılmış özel öğretim kurumu var mıdır? Yapılmışsa nasıl bir yaptırım uygulanmıştır” dedi.

CHP İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu’nun soru önergesi şöyle:

1) İstanbul ili Beykoz ilçesi sınırları içerisinde, 2B niteliğindeki devlet arazisi üzerinde bir özel öğretim kurumunun kampüsü ve kaçak yapıları bulunmakta mıdır? Eğer doğru ise ilgili idareler olan İstanbul Valiliği, Beykoz Belediye Başkanlığı ve Beykoz Kaymakamlığı yıkım ve tahliye kararı uygulayacak mıdır?

2) Benzer durumda olup da yıkımı yapılan ya da yıkımı bekletilen başka özel öğretim kurumları var mıdır?

3) Özel öğretim kurumlarına verilen kontenjan özel öğretim kurumları yönetmeliği ve standartlar yönergesinde tarif edilmiş bulunmaktadır. Ancak birçok özel okulda uygun bahçesi olmamasına rağmen kontenjan verildiği ya da dersliklere standartlara göre uyulması gereken sınırların üzerinde öğrenci yerleştirdiği şikâyetleri tarafımıza yapılmaktadır. Bu standartları taşımadığı tespit edilen özel öğretim kurumları var mıdır? Varsa hangi özel eğitim öğretim kurumları için ne tür yaptırımlar uygulanmıştır?

4) Bir özel öğretim kurumu tarafından kurulan çağrı merkezinden öğrenci kimlik bilgileri kullanılarak Türkiye’de çok sayıda veliye telefonla pazarlama yapıldığına dair şikâyetler tarafıma ulaşmaktadır. Bu konuda Bakanlığınıza ulaşan herhangi bir şikayet olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda Bakanlığınızca yapılmış herhangi bir inceleme/soruşturma var mıdır? Varsa akıbeti ne olmuştur? Bakanlığınızın kontrolündeki e-okul sisteminde bulunan özel bilgiler bu özel eğitim kurumunun eline geçmiş olabilir mi?

5) Kişilerin özel bilgileri kullanılarak pazarlama yapılması suç teşkil etmez mi?

6) E-okul sistemindeki veli ve öğrenci bilgilerinin mahremiyeti nasıl sağlanmaktadır?  Kimlerin bu sistemden toplu bilgi sorgulamaya yetkili oldukları belli midir? Veli ve öğrenci bilgilerinin e-okul sisteminden toplu sorgulanması durumunda bunun kim tarafından yapıldığının bilgi sistemi kütük kayıtlarından tespiti mümkün müdür?

7) Son 6 aylık dönemde e-okul bilgi sisteminden yapılmış toplu sorgulama var mıdır? Bu konuda tespit edilmiş bir usûlsüzlük veya inceleme/soruşturma olmuş mudur? Olmuşsa inceleme/soruşturma sonucu nedir?

8) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9. Maddesi uyarınca okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği malûmlarıdır. Ancak bu kadar açık belirlenmiş bir hususta dahi bazı özel okulların öğretmenlerine çok daha düşük ücretler ödediği ve Bakanlığın bu konuya kayıtsız kaldığı şikâyetleri tarafımıza ulaşmaktadır. Yönetmelikler çerçevesinde, ek ders ücreti de dikkate alındığında devletin öngördüğü seviyenin altında ücret alan özel okul öğretmenleri ve idarecileri haklarını aramak için devletin hangi kurumlarına başvurmalıdır? Çalışanların bu konuda mağduriyeti var ise geriye dönük işlem yapılarak gecikmiş haklarını almaları mümkün müdür? Bu konuda inceleme yetkisi kimdedir?

9) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 13. Maddesinde “Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar artırılabilir.” denilmektedir. İlgili yönetmeliklerde ücretsiz okutulacak öğrencilerin indirim oranı ile dağılımı tanımlanmaktadır. Telefonla pazarlama yapılarak burs adı altında yapılan indirimler yasal mıdır? Anılan kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında ücretsiz ve indirimli okuyan öğrenci sayısı bir özel öğretim kurumu bazında ne olmalıdır? Ücretsiz ve indirimli öğrenci okutulmasına ilişkin yasal düzenlemelere uyulmaması halinde özel öğretim kurumları arasında oluşabilecek olası haksız rekabetin önlenmesi için Bakanlığınızca ne tür tedbirler alınmaktadır?

10) SBS ve LYS’ de her bir özel öğretim kurumu bazında okulların başarı durumunun tespiti için Bakanlığınızca belirlenmiş kriterler var mıdır? Bu konuda Bakanlığın yayınladığı bir sıralama mevcut mudur? Başarılarını ilan eden kurumlar hangi sıralamayı referans göstererek reklam ve ilan yapmaktadır? Bakanlığın ilan etmediği bir sıralamaya göre reklam yapmak haksız rekabet oluşturmaz mı?

11) Özel öğretim kurumlarının SBS ve LYS’ deki başarı durumları hakkında yanıltıcı ve haksız rekabete yol açacak nitelikte reklam yapmalarının önlenmesi için Bakanlığınızca alınmış tedbirler var mıdır? Bunlar nelerdir? Haksız rekabete yol açacak, yanlış ve yanıltıcı nitelikte reklam yapan özel öğretim kurumu olmuş mudur? Bu konuda Bakanlığınızca yapılmış bir tespit veya Bakanlığınıza ulaşmış herhangi bir şikayet var mıdır? Varsa nasıl bir işlem yapılmıştır?

12) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 11 inci maddesinde “Bu kurumlar reklâm ve ilânlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar ve televizyonda reklâm ve ilân yapamazlar.” denilmektedir. Hâlbuki yıllardır televizyon dizilerinde örtülü olarak bazı özel okulların reklamı yapılmaktadır. Bu şekilde televizyonda reklam yapılması yasal mıdır? Söz konusu kanuna muhalefetten hakkında işlem yapılmış özel öğretim kurumu var mıdır? Yapılmışsa nasıl bir yaptırım uygulanmıştır?

13) Elinde resmi bir onay olmaksızın çeşitli uluslararası marka ve eğitim kuruluşları tarafından akredite olduğunu duyuran özel öğretim kurumlarının yanlış ve yanıltıcı bilgiler vermesi Türk Ticaret Kanununa göre haksız rekabet oluşturmaz mı? Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda yaptırım sahibi midir? Bu konuda Bakanlığınızca yapılmış bir inceleme mevcut mudur?

14) Mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde kurum açma izni olmayan bir okulun öğrenci kaydı alması mümkün değildir. Ancak bir özel öğretim kurumunun Türkiye’nin birçok yerinde inşaatı devam eden okullarının satış ofislerinde maket üzerinde öğrenci kaydı aldığına dair duyumlar tarafıma ulaşmaktadır. Hatta kurum açma izni olmayan bu okulların açılış törenlerine Bakanlık birimlerinden yetkililer katılarak usulsüz bir uygulamanın şahitliğini yapmaktadır. Bakanlığınıza bu konuda ulaşmış bir şikâyet veya bilgi olmuş mudur? Olmuşsa bu konuda yapılmış bir inceleme var mıdır? Varsa akıbeti nedir?

15) Eylül ayında başlayacak olan yeni öğretim döneminde kurum açma ve öğretime başlama izni tamamlanmayan okullara kayıt olan öğrencilerin durumu ne olacaktır? Öğrenci ve velilerin olası mağduriyetlerinin önlenmesi bakımından Bakanlığınızca nasıl önlemler alınmıştır?

16) Yabancı ortaklı öğretim kurumlarının mevcut yasa ve yönetmelikler kapsamında kurum açma izni alarak Türk vatandaşlarına hizmet vermesi kanunlara uygun mudur? Bu konuda Bakanlığınıza yapılmış bir başvuru var mıdır? Varsa nasıl bir işlem yapılmıştır?

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Salı, 10 Eylül 2013 09:00

Gösterim: 1544

4+4+4’e göre 60-66 aylıkların da aralarında olduğu milyonlarca birinci sınıf öğrencisi, bugün uyum eğitim kapsamında okula başladı. Minik öğrenciler ders kitaplarıyla ve sıralarla ilk kez tanıştı.

Öğrencilerin kitaplarının arasından geçen yıl olduğu gibi Başbakan Erdoğan'ın öğrencilere yazdığı mektup çıktı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

> Başbakan'dan miniklere mektup

4+4+4’e göre 60-66 aylıkların da aralarında olduğu milyonlarca birinci sınıf öğrencisi, bugün uyum eğitim kapsamında okula başladı. Minik öğrenciler ders kitaplarıyla ve sıralarla ilk kez tanıştı.

Öğrencilerin kitaplarının arasından geçen yıl olduğu gibi Başbakan Erdoğan'ın öğrencilere yazdığı mektup çıktı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 17:59

Gösterim: 1535

Geçen hafta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretime geçişte yeni sistem çalışmaları ile ilgili basına yansıyan bilgilere göre sistemin bazı açıklarını gündeme getirmiş ve bu açıkların karar vericiler nezdinde de tartışılmış olduğunu ümit edelim demiştim. Niyetim bu haftaki yazıda “melez” de denilebilecek bir model önerisinde bulunmaktı. Ancak Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı, hafta ortasında bütün kurmaylarıyla beraber;  VTR kullanımından aktüel video bölümlerine, profesyonel sunucu kullanımından program akışına kadar bildiğimiz televizyon programı tarzında bir sunumla yeni sistemi, ‘Yeni bir şey yok.” diyerek açıklayınca benim bu niyetim de niyet tarihimdeki yerini almış oldu.

Yeni sistemin içeriğine, yazının hacmini şişireceği için değinmeyeceğim. Zaten açıklamanın ardından birçok mecrada (öncelikle de www.egitimtercihi.com  portalında) geniş ve aydınlatıcı bilgilendirmeler yapıldı.

Artık yeni şeyler söylemek lazım

Açıklama öncesinde eğitim ile öyle ya da böyle ilgili hemen herkes yeni süreç hakkında görüş beyan etmişti. Eleştirenler, model önerisinde bulunanlar, bakanlığın alacağı kararı destekleyenler vs. Artık alınmış bir karar var. Bu kararın doğru ya da yanlış olduğu düşünülebilir. Kararın doğru olduğunu düşünenler için zaten bir sorun yok. Yanlış olduğunu düşünenler için iki yol var: Ya her fırsatta bu sistemin yanlışlığı, haksızlığı, asla işlemeyeceği üzerine tartışmalar çıkarmak ya da sistemin işlerliği için yapıcı eleştirilerde bulunmak.

Demokrasilerde yönetici iradenin aldığı kararlar ve yürüttüğü icraatın yanlış olduğu düşünülebilir, ancak karşı duruş için öncelikle bu kararlar ve icraatın “meşru” olup olmadığına bakılmalıdır. Anayasal olarak ülkemizdeki eğitim politikalarını belirlemek ve uygulamak millet adına Milli Eğitim Bakanlığı’nın uhdesindedir. Dolayısıyla ortaöğretime geçiş sistemi ile ilgili açıklanan yeni modelin yanlış olduğunu elbette düşünebiliriz ama meşruiyeti konusunda bir tartışma yapamayız.

Demokratik bir hak olarak, alınan bu idari kararda yürütmenin durdurulması için yargı yoluna gidilebilir. Ancak bu süreçte oluşacak belirsizlik durumu,  eğitim yönetimini değil, sevgili çocuklarımızı daha çok yoracaktır. Kafası karışık milyonlarca çocuğumuzun, sistemin netleşmesi ve ona göre çalışmaya başlayabilmeyi beklemekte olduğu şu günlerde, biz eğitimcilerin, açıklanan sistemdeki olası açıkların giderilmesi için katkı sağlaması çok daha öncelikli bir görev olsa gerek.

Özel okullar dikkat!

Açıklamada benim dikkatimi çeken bir hususu paylaşmak istiyorum.

Sayın Bakan, geçmiş uygulamalarda öğrencinin okul başarısı ile merkezi sınavlarda elde ettiği başarı arasında bir korelasyon olup olmadığına bakılmadığını ifade ederek, yeni dönemde rastgele örneklemlerle bu denetimin yapılacağını açıkladı.

Her yeni sistemin başlangıcında bu tarz açıklamaların zaten yapıldığı ama bir türlü bu denetimlerin gerçekleştirilemediği aklınıza gelebilir. Ki geçmiş deneyimlere baktığımızda haklı da olursunuz. Ancak bugün itibariyle denetim konusunda bakanlığın elinde çok güçlü bir arguman olduğunu dikkate almalıyız; e-okul. Bu sistem marifetiyle not denetimi yapmak artık son derece kolay.

Okul başarısından elde edilen not konusu, hatırlayacaksınız, son SBS’nin yapıldığı yaz başında ve Ağustos ortasında da okuduğu özel okulda notları kırık olan bir öğrencinin yaşadığı mağduriyet basına yansıdığında gündemimize güçlü bir vurgu ile girmişti. Eğitim kamuoyu, bazı özel okulların not konusunda “rutin dışı” işlemler yaptığı haberleriyle çalkalanmış, bakanlık, bu konuda şikâyet olması halinde inceleme başlatılacağını duyurmuştu. Bu bilgi ile Sayın Bakan’ın denetim yapılacağı açıklamalarını alt alta yazıp topladığımızda önemli bir sonuca ulaşıyoruz. Buna uyarı demek daha yerinde olur.

Notlar konusunda kimsenin devlet okullarına baktığı yok. Hatta ailelerde, devlet okullarında öğretmenlerin not konusunda çok katı davrandığı, bir öğretmenin verdiği düşük notun öğrencinin geleceği konusunda karartmalara neden olduğu algısı vardır. Özel okulların bazılarında ise hem öğrenci hem de okul başarısı için notlar üzerinde “rutin dışı” çalışmalar yapıldığı iddiası döner durur.

Şimdi, denetim yapılacağına ve bazı özel okullar için yukarıda ifade edilen “rutin dışı” işlem algısı bulunduğuna göre, bakanlık neden bu denetimler konusunda “rastgele örneklem” radarlarını öncelikle özel okullara çevirmesin. Yeni sisteme güven konusunu, tabir uygunsa birkaç “günah keçisi” üzerinden neden sağlamasın?

Özel okullardaki dostlarımız, dikkat.

A. Serdar ŞEKER

Eğitimci

> Yeni Sistem Meşru mu? Özel Okullar Dikkat!

Geçen hafta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretime geçişte yeni sistem çalışmaları ile ilgili basına yansıyan bilgilere göre sistemin bazı açıklarını gündeme getirmiş ve bu açıkların karar vericiler nezdinde de tartışılmış olduğunu ümit edelim demiştim. Niyetim bu haftaki yazıda “melez” de denilebilecek bir model önerisinde bulunmaktı. Ancak Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı, hafta ortasında bütün kurmaylarıyla beraber;  VTR kullanımından aktüel video bölümlerine, profesyonel sunucu kullanımından program akışına kadar bildiğimiz televizyon programı tarzında bir sunumla yeni sistemi, ‘Yeni bir şey yok.” diyerek açıklayınca benim bu niyetim de niyet tarihimdeki yerini almış oldu.

Yeni sistemin içeriğine, yazının hacmini şişireceği için değinmeyeceğim. Zaten açıklamanın ardından birçok mecrada (öncelikle de www.egitimtercihi.com  portalında) geniş ve aydınlatıcı bilgilendirmeler yapıldı.

Artık yeni şeyler söylemek lazım

Açıklama öncesinde eğitim ile öyle ya da böyle ilgili hemen herkes yeni süreç hakkında görüş beyan etmişti. Eleştirenler, model önerisinde bulunanlar, bakanlığın alacağı kararı destekleyenler vs. Artık alınmış bir karar var. Bu kararın doğru ya da yanlış olduğu düşünülebilir. Kararın doğru olduğunu düşünenler için zaten bir sorun yok. Yanlış olduğunu düşünenler için iki yol var: Ya her fırsatta bu sistemin yanlışlığı, haksızlığı, asla işlemeyeceği üzerine tartışmalar çıkarmak ya da sistemin işlerliği için yapıcı eleştirilerde bulunmak.

Demokrasilerde yönetici iradenin aldığı kararlar ve yürüttüğü icraatın yanlış olduğu düşünülebilir, ancak karşı duruş için öncelikle bu kararlar ve icraatın “meşru” olup olmadığına bakılmalıdır. Anayasal olarak ülkemizdeki eğitim politikalarını belirlemek ve uygulamak millet adına Milli Eğitim Bakanlığı’nın uhdesindedir. Dolayısıyla ortaöğretime geçiş sistemi ile ilgili açıklanan yeni modelin yanlış olduğunu elbette düşünebiliriz ama meşruiyeti konusunda bir tartışma yapamayız.

Demokratik bir hak olarak, alınan bu idari kararda yürütmenin durdurulması için yargı yoluna gidilebilir. Ancak bu süreçte oluşacak belirsizlik durumu,  eğitim yönetimini değil, sevgili çocuklarımızı daha çok yoracaktır. Kafası karışık milyonlarca çocuğumuzun, sistemin netleşmesi ve ona göre çalışmaya başlayabilmeyi beklemekte olduğu şu günlerde, biz eğitimcilerin, açıklanan sistemdeki olası açıkların giderilmesi için katkı sağlaması çok daha öncelikli bir görev olsa gerek.

Özel okullar dikkat!

Açıklamada benim dikkatimi çeken bir hususu paylaşmak istiyorum.

Sayın Bakan, geçmiş uygulamalarda öğrencinin okul başarısı ile merkezi sınavlarda elde ettiği başarı arasında bir korelasyon olup olmadığına bakılmadığını ifade ederek, yeni dönemde rastgele örneklemlerle bu denetimin yapılacağını açıkladı.

Her yeni sistemin başlangıcında bu tarz açıklamaların zaten yapıldığı ama bir türlü bu denetimlerin gerçekleştirilemediği aklınıza gelebilir. Ki geçmiş deneyimlere baktığımızda haklı da olursunuz. Ancak bugün itibariyle denetim konusunda bakanlığın elinde çok güçlü bir arguman olduğunu dikkate almalıyız; e-okul. Bu sistem marifetiyle not denetimi yapmak artık son derece kolay.

Okul başarısından elde edilen not konusu, hatırlayacaksınız, son SBS’nin yapıldığı yaz başında ve Ağustos ortasında da okuduğu özel okulda notları kırık olan bir öğrencinin yaşadığı mağduriyet basına yansıdığında gündemimize güçlü bir vurgu ile girmişti. Eğitim kamuoyu, bazı özel okulların not konusunda “rutin dışı” işlemler yaptığı haberleriyle çalkalanmış, bakanlık, bu konuda şikâyet olması halinde inceleme başlatılacağını duyurmuştu. Bu bilgi ile Sayın Bakan’ın denetim yapılacağı açıklamalarını alt alta yazıp topladığımızda önemli bir sonuca ulaşıyoruz. Buna uyarı demek daha yerinde olur.

Notlar konusunda kimsenin devlet okullarına baktığı yok. Hatta ailelerde, devlet okullarında öğretmenlerin not konusunda çok katı davrandığı, bir öğretmenin verdiği düşük notun öğrencinin geleceği konusunda karartmalara neden olduğu algısı vardır. Özel okulların bazılarında ise hem öğrenci hem de okul başarısı için notlar üzerinde “rutin dışı” çalışmalar yapıldığı iddiası döner durur.

Şimdi, denetim yapılacağına ve bazı özel okullar için yukarıda ifade edilen “rutin dışı” işlem algısı bulunduğuna göre, bakanlık neden bu denetimler konusunda “rastgele örneklem” radarlarını öncelikle özel okullara çevirmesin. Yeni sisteme güven konusunu, tabir uygunsa birkaç “günah keçisi” üzerinden neden sağlamasın?

Özel okullardaki dostlarımız, dikkat.

A. Serdar ŞEKER

Eğitimci

Son Güncelleme: Salı, 10 Eylül 2013 08:49

Gösterim: 1825

Milli Eğitim Bakanı Avcı, bir sınıf tahtasına kendi karikatürünü çizdi.

nabi avcı karikatürMilli Eğitim Bakanı Avcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ve öğrenci velilerinin de katılımıyla, Ataşehir Halil Atamavcı İlkokulu'nda program düzenlendi. Programın ardından bir sınıfa giren Bakan Avcı burada tahtaya yazdığı yeni öğretim yılı mesajının altına kendi karikatürünü çizdi.

Çocukları seven ve onlarla sohbet eden Avcı, bir sınıf tahtasına, "2013-2014 eğitim öğretim yılı bütün öğrencilerimize, velilerimize, yöneticilerimize ve görevlilerimize hayırlı uğurlu olsun. Sağlık ve mutluluk içerisinde nice yıllara. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı" yazdı ve tahtaya kendi karikatürünü de çizdi.

karikatur nabi avcı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

> Tahtaya öyle bir şey çizdi ki...

Milli Eğitim Bakanı Avcı, bir sınıf tahtasına kendi karikatürünü çizdi.

nabi avcı karikatürMilli Eğitim Bakanı Avcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ve öğrenci velilerinin de katılımıyla, Ataşehir Halil Atamavcı İlkokulu'nda program düzenlendi. Programın ardından bir sınıfa giren Bakan Avcı burada tahtaya yazdığı yeni öğretim yılı mesajının altına kendi karikatürünü çizdi.

Çocukları seven ve onlarla sohbet eden Avcı, bir sınıf tahtasına, "2013-2014 eğitim öğretim yılı bütün öğrencilerimize, velilerimize, yöneticilerimize ve görevlilerimize hayırlı uğurlu olsun. Sağlık ve mutluluk içerisinde nice yıllara. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı" yazdı ve tahtaya kendi karikatürünü de çizdi.

karikatur nabi avcı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 16:51

Gösterim: 3248


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.