Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Ortaöğretime Yerleşme Sistemi (TEOG) değişiyor mu? İşte Yeni TEOG yerleştirme sistemi ile ilgili merak edilen tüm ayrıntılar

Geçtiğimiz ortaöğretim kurumlarına geçiş ve yerleştirme sisteminde yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacı ile 2015 tercih ve yerleştirme sistemi tamamen değiştirildi, taslak kılavuzu yayımlandı.

Düşünülen yeni yerleştirme sisteminin temel amacı, öncelikle özel okulları tercih edecek öğrencilerin sistemden çıkmasını sağlayarak resmi okullara daha etkin yerleştirme yapabilmek. Bu amaçla özel okullardan kayıtlarını 24 Haziran-10 Temmuz 2015 tarihleri arasında almaları isteniyor. Merkezi yerleştirme sistemi için tercihler ise 6-16 Temmuz 2015 tarihleri arasında alınacak. Başka bir ifade ile önce özel okulları tercih edecek öğrenciler sistemden çıkacak, geriye kalanlar ise merkezi yerleştirme sistemine girecek.

TEOG Sınavlarında tescillenmiş başarılarıyla dikkat çeken Oğuzkaan Eğitim Kurumları son TEOG sınavında da her 10 öğrencisinden birinin soruların tümüne doğru cevap vermesi ve Maltepe birinciliğiyle de bu başarısını perçinledi. Yeni sistemin tüm ayrıntılarını ve kafalarda oluşan tüm soruları Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz değerlendirdi.

Önerilen Sistem Başarılı Öğrenciyi Baştan Cezalandırıyor

Olaya bir de veli ve öğrenci penceresinden bakalım. Oldukça başarılı hatta 0,03 lük yüzdelik dilimde bir öğrenciyi düşünün. Bu öğrencinin gitmek isteyeceği resmi okullar, olursa ilk 300 den öğrenci alan Galatasaray Lisesi veya ilk 700 öğrenci alan İstanbul Lisesi olacak; olmazsa Robert Koleji olacaktır. Bilindiği gibi 1. TEOG’da 5000 e yakın tam yapan öğrenci var. Benzer bir durum veya 1000 e yakın öğrenci 2. TEOG’da da tam yapabilir. Bu durumda öğrenci özel okula kayıt yaptırsa resmi okula giriş şansını kaybedecek; bu kadar çok tam yapanın olduğu bir sistemde Anadolu lisesi şansını denerse istediği özel okula girme şansını kaybedecek. Her şeye rağmen kesin kararlı az sayıdaki öğrenci dışındaki öğrenciler merkezi yerleştirme şanslarını deneyecektir.

Tercihler Neden Doğrudan Merkezi Olarak Alınmıyor da Nakil Komisyonlarınca Alınıyor!

 Görülen ikinci sorun, boş kontenjanlara tercih başvurularının il/ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca alınacak olması. Taslak kılavuzda yerleştirme işlerinin bir defaya mahsus yapılacağı ve yedek yerleştirme yapılmayacağı belirtilmiş. Taslak kılavuzda öğrencilere 25 okul seçme hakları verileceği belirtiliyor. Böylece öğrencilerin çok büyük bir oranda bir okula yerleşebileceği düşünülmüş; ancak daha önceki tercih sayısı ortalamaları incelendiğinde öğrencilerin 12 tercihin bile tamamını işaretlenmediği görülecektir. Öğrenciye 25 hak da verseniz öğrenci istemediği veya gidemeyeceği okulları tercih listesine almayacaktır. Merkezi yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonra ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilerin bir bölümü özel okullara geçiş yapacaktır. Bu geçişler ağırlıklı olarak 17 Ağustos’tan sonra açılacaktır. Bu tarihten sonra açılacak kontenjanların nasıl doldurulacağı ise açıklanmamıştır.

Geçtiğimiz yıl nakil komisyonları her öğrenciden sadece bir okul için nakil dilekçesi alıyordu; bu yıl beş okul için dilekçe isteyecek. Bu durumda nakil komisyonu üyeleri sadece nakillerle uğraşacaklarından asli işlerini yapamayacaklardır.

Ayrıca nakil komisyonlarının öğrenciden beş tercih alacakları belirtilmiş. Yerleştirme ise merkezi sistemle yapılacakmış. Yerleştirme doğrudan nakil komisyonu tarafından yapılacaksa bu durumda yerleştirme sistemi suistimale açık olacak demektir. Bu da sistemin güvenirliğini yitirmesine yol açabilir.

Sistemin önemli değişiklerinden biri de bu yıl özel okullara yapılan kayıtların e-okulda görülecek olması. Ancak özel okullara 24 Haziran -10 Temmuz tarihleri dışında kayıt yapabilmeleri için hangi tarihlerde izin verileceği şimdilik belirtilmemiş.

Özel okulların çok büyük bir çoğunluğu resmi okulları denemek isteyen öğrencilerinin kayıtlarını e-okula işlemeyeceklerdir. Dolayısıyla sistem sorun üretmeye devam edecektir. Bu konuda benim önerim; 24 Haziran 2015 tarihinden itibaren tamamen tercihlerin alınıp sonuçları en kısa sürede açıklayarak kayıtlara başlanmasıdır. Boş kontenjanlar her akşam ilan edilerek sırası gelen öğrencinin kaydının yapılması sistemin hızla ilerlemesini sağlayacaktır.

Bu arada özel okulların kayıt sistemi dört ayrı grupta toplanmış durumda. 11 veya 12 okul kendi belirledikleri puan hesaplama yöntemiyle öğrenci alacak. 2. grup YEP ile öğrenci alacak, ancak merkezi yerleştirme kılavuzuna girmeyecek. 3. grup YEP ile öğrenci alacak ve merkezi yerleştirme kılavuzuna girecek. 4. grup ise herhangi bir sınav sonucu aramayacak. Velilerin ne tür özel okul aradıklarını da iyi bilmeleri gerekiyor.

Eğitimci Hatice Yılmaz

> TEOG yerleştirme sistemi değişiyor mu?

Ortaöğretime Yerleşme Sistemi (TEOG) değişiyor mu? İşte Yeni TEOG yerleştirme sistemi ile ilgili merak edilen tüm ayrıntılar

Geçtiğimiz ortaöğretim kurumlarına geçiş ve yerleştirme sisteminde yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacı ile 2015 tercih ve yerleştirme sistemi tamamen değiştirildi, taslak kılavuzu yayımlandı.

Düşünülen yeni yerleştirme sisteminin temel amacı, öncelikle özel okulları tercih edecek öğrencilerin sistemden çıkmasını sağlayarak resmi okullara daha etkin yerleştirme yapabilmek. Bu amaçla özel okullardan kayıtlarını 24 Haziran-10 Temmuz 2015 tarihleri arasında almaları isteniyor. Merkezi yerleştirme sistemi için tercihler ise 6-16 Temmuz 2015 tarihleri arasında alınacak. Başka bir ifade ile önce özel okulları tercih edecek öğrenciler sistemden çıkacak, geriye kalanlar ise merkezi yerleştirme sistemine girecek.

TEOG Sınavlarında tescillenmiş başarılarıyla dikkat çeken Oğuzkaan Eğitim Kurumları son TEOG sınavında da her 10 öğrencisinden birinin soruların tümüne doğru cevap vermesi ve Maltepe birinciliğiyle de bu başarısını perçinledi. Yeni sistemin tüm ayrıntılarını ve kafalarda oluşan tüm soruları Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz değerlendirdi.

Önerilen Sistem Başarılı Öğrenciyi Baştan Cezalandırıyor

Olaya bir de veli ve öğrenci penceresinden bakalım. Oldukça başarılı hatta 0,03 lük yüzdelik dilimde bir öğrenciyi düşünün. Bu öğrencinin gitmek isteyeceği resmi okullar, olursa ilk 300 den öğrenci alan Galatasaray Lisesi veya ilk 700 öğrenci alan İstanbul Lisesi olacak; olmazsa Robert Koleji olacaktır. Bilindiği gibi 1. TEOG’da 5000 e yakın tam yapan öğrenci var. Benzer bir durum veya 1000 e yakın öğrenci 2. TEOG’da da tam yapabilir. Bu durumda öğrenci özel okula kayıt yaptırsa resmi okula giriş şansını kaybedecek; bu kadar çok tam yapanın olduğu bir sistemde Anadolu lisesi şansını denerse istediği özel okula girme şansını kaybedecek. Her şeye rağmen kesin kararlı az sayıdaki öğrenci dışındaki öğrenciler merkezi yerleştirme şanslarını deneyecektir.

Tercihler Neden Doğrudan Merkezi Olarak Alınmıyor da Nakil Komisyonlarınca Alınıyor!

 Görülen ikinci sorun, boş kontenjanlara tercih başvurularının il/ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca alınacak olması. Taslak kılavuzda yerleştirme işlerinin bir defaya mahsus yapılacağı ve yedek yerleştirme yapılmayacağı belirtilmiş. Taslak kılavuzda öğrencilere 25 okul seçme hakları verileceği belirtiliyor. Böylece öğrencilerin çok büyük bir oranda bir okula yerleşebileceği düşünülmüş; ancak daha önceki tercih sayısı ortalamaları incelendiğinde öğrencilerin 12 tercihin bile tamamını işaretlenmediği görülecektir. Öğrenciye 25 hak da verseniz öğrenci istemediği veya gidemeyeceği okulları tercih listesine almayacaktır. Merkezi yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonra ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilerin bir bölümü özel okullara geçiş yapacaktır. Bu geçişler ağırlıklı olarak 17 Ağustos’tan sonra açılacaktır. Bu tarihten sonra açılacak kontenjanların nasıl doldurulacağı ise açıklanmamıştır.

Geçtiğimiz yıl nakil komisyonları her öğrenciden sadece bir okul için nakil dilekçesi alıyordu; bu yıl beş okul için dilekçe isteyecek. Bu durumda nakil komisyonu üyeleri sadece nakillerle uğraşacaklarından asli işlerini yapamayacaklardır.

Ayrıca nakil komisyonlarının öğrenciden beş tercih alacakları belirtilmiş. Yerleştirme ise merkezi sistemle yapılacakmış. Yerleştirme doğrudan nakil komisyonu tarafından yapılacaksa bu durumda yerleştirme sistemi suistimale açık olacak demektir. Bu da sistemin güvenirliğini yitirmesine yol açabilir.

Sistemin önemli değişiklerinden biri de bu yıl özel okullara yapılan kayıtların e-okulda görülecek olması. Ancak özel okullara 24 Haziran -10 Temmuz tarihleri dışında kayıt yapabilmeleri için hangi tarihlerde izin verileceği şimdilik belirtilmemiş.

Özel okulların çok büyük bir çoğunluğu resmi okulları denemek isteyen öğrencilerinin kayıtlarını e-okula işlemeyeceklerdir. Dolayısıyla sistem sorun üretmeye devam edecektir. Bu konuda benim önerim; 24 Haziran 2015 tarihinden itibaren tamamen tercihlerin alınıp sonuçları en kısa sürede açıklayarak kayıtlara başlanmasıdır. Boş kontenjanlar her akşam ilan edilerek sırası gelen öğrencinin kaydının yapılması sistemin hızla ilerlemesini sağlayacaktır.

Bu arada özel okulların kayıt sistemi dört ayrı grupta toplanmış durumda. 11 veya 12 okul kendi belirledikleri puan hesaplama yöntemiyle öğrenci alacak. 2. grup YEP ile öğrenci alacak, ancak merkezi yerleştirme kılavuzuna girmeyecek. 3. grup YEP ile öğrenci alacak ve merkezi yerleştirme kılavuzuna girecek. 4. grup ise herhangi bir sınav sonucu aramayacak. Velilerin ne tür özel okul aradıklarını da iyi bilmeleri gerekiyor.

Eğitimci Hatice Yılmaz

Son Güncelleme: Salı, 17 Şubat 2015 13:32

Gösterim: 3825

YÖK, yurtdışında alınan akademik unvanların denkliğine ilişkin ilk kez değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esasları yeniden belirledi.

YÖK, şikayetler üzerine, yurtdışında alınan doktora, sanatta yeterlik, doçentlik ve profesörlük unvanların denkliğine ilişkin ilk kez değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esasları yeniden belirledi.

Buna göre, yurtdışında akademik unvan alanlar da Türkiye’de bu unvanlara sahip kişilerden istenen asgari dil ve yayın şartlarını yerine getirecek, yurtdışından alınan belgeler ilgili kurumlardan teyit edilecek.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, son yıllarda artan şikayetler üzerine, yurtdışında alınan doktora, sanatta yeterlik, doçentlik ve profesörlük unvanlarını değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esaslarının belirlenmesi talimatı verdi. 

Yükseköğretim Kurulu ile Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca (ÜAK) ilk kez  belirlenen usul ve esaslara göre, yurt dışında doktora, sanatta yeterlilik, doçentlik ve profesörlük unvanlarını alan kişiler, denklik alabilmek için Türkiye’de bu unvanlara sahip olanlardan istenen asgari şartları yerine getirecek.

Dil ve şartlarını sağlayan kişilerin unvan denkliği kabul edilecek. Böylece, yurtdışında bazı ülkelerde, dil şartı veya yayın şartı olmadan akademik unvan alan kişilerle, Türkiye'de 65 dil şartı ile ve yayın şartını sağlayarak akademik unvan alan kişiler arasında ortaya çıkan haksız durumun önüne geçilerek, hakkaniyet sağlanması hedefleniyor.

Türkiye’deki asgari dil ve yayın şartını sağlayamayanlar, bu şartları yerine getirdikten sonra tekrar denklik başvurusu yapabilecek.

Pasaportlar incelenecek

Ayrıca yurtdışında profesörlük veya doçentlik unvanını almış olanların,  yurtdışında YÖK tarafından kabul edilen, öğretim ve araştırma kurumlarında, kesintisiz olarak en az 2 yıl bu unvan ve yetkiyle çalışmış olması gerekecek.

Bu kapsamda, artık yükseköğretim kurumu niteliğinde olmayan, araştırma merkezi ve benzeri kurumlardaki çalışmalar kabul edilmeyecek.

Denkliği talep edilen doktora veya sanatta yeterlik öğrenimi ya da doçentlik ve profesörlük unvanıyla yapılan çalışma sürelerinde kullanılan pasaportların, asıllarının veya giriş çıkış tarihlerini ve işlem gören sayfalarını kapsayan, okunaklı, Türk dış temsilcilikleri veya noterce onaylanmış suretinin başvuru dosyasıyla birlikte sunulması gerecek. Böylece,kişilerin çalışma sürelerinde, yurdışındaki ülkeye giriş çıkış tarihleri ve süreleri de kontrol edilecek.

Doktora eğitiminin örgün eğitim kurumlarından alınması gerekecek

Doktora denkliği işlemlerinde de ilk kez lisans ve yüksek lisans diplomaları ile Türkiye’de doktoraya kabul için aranan dil yeterliliğinin sağladığına ilişkin belgeler istenecek.

Bu diplomalar yabancı ülkeden ise Yükseköğretim Kurulundan alınmış denklik belgesinin aslı veya onaylı sureti verilecek.

Doktora eğitiminin, YÖK tarafından tanınan, yükseköğretim kurumlarında örgün eğitim yöntemiyle alınmış olması şartı da getirildi.

Doçentlik denkliği işlemlerinde ilk kez, doktora belgesinin aslı veya onaylı tercümesi, belge yurtdışında alınmış ise eşdeğerlik belgesi veya onaylı sureti; profesörlük denkliği işlemlerinde ise ilk kez, doçentlik belgesinin aslı, belge yabancı ülkede alınmış ise Türkiye'de alınan eşdeğerlik belgesi veya onaylı sureti istenecek.

 Yurtdışında bu unvanlara sahip olup Türkiye’de eşdeğerlilik için başvuran yabancılar için de aynı şartlar geçerli olacak.

Denklikte teyit dönemi

 ÜAK bünyesinde bu alanda yürütülen denklik çalışmalarında alınan belgelerle ilgili bugüne kadar bir teyit işlemi yapılmazken, yeni düzenlemede, yurtdışından alınan akademik belgelerin yurtdışındaki kurumlardan verilip verilmediği de yazışma yoluyla teyit edilecek. Böylece sahteciliğin önüne geçilmeye çalışılacak.

Bu esasların yürürlüğe girdiği 15 Ocak'tan önce denklik işlemleri için ÜAK'a başvurmuş olanlar hakkında bu düzenleme ile getirilen ek kriterler uygulanmayacak.

> Yurtdışında alınan akademik unvanlarda yeni dönem

YÖK, yurtdışında alınan akademik unvanların denkliğine ilişkin ilk kez değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esasları yeniden belirledi.

YÖK, şikayetler üzerine, yurtdışında alınan doktora, sanatta yeterlik, doçentlik ve profesörlük unvanların denkliğine ilişkin ilk kez değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esasları yeniden belirledi.

Buna göre, yurtdışında akademik unvan alanlar da Türkiye’de bu unvanlara sahip kişilerden istenen asgari dil ve yayın şartlarını yerine getirecek, yurtdışından alınan belgeler ilgili kurumlardan teyit edilecek.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, son yıllarda artan şikayetler üzerine, yurtdışında alınan doktora, sanatta yeterlik, doçentlik ve profesörlük unvanlarını değerlendirme işlemlerinde uyulacak usul ve esaslarının belirlenmesi talimatı verdi. 

Yükseköğretim Kurulu ile Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca (ÜAK) ilk kez  belirlenen usul ve esaslara göre, yurt dışında doktora, sanatta yeterlilik, doçentlik ve profesörlük unvanlarını alan kişiler, denklik alabilmek için Türkiye’de bu unvanlara sahip olanlardan istenen asgari şartları yerine getirecek.

Dil ve şartlarını sağlayan kişilerin unvan denkliği kabul edilecek. Böylece, yurtdışında bazı ülkelerde, dil şartı veya yayın şartı olmadan akademik unvan alan kişilerle, Türkiye'de 65 dil şartı ile ve yayın şartını sağlayarak akademik unvan alan kişiler arasında ortaya çıkan haksız durumun önüne geçilerek, hakkaniyet sağlanması hedefleniyor.

Türkiye’deki asgari dil ve yayın şartını sağlayamayanlar, bu şartları yerine getirdikten sonra tekrar denklik başvurusu yapabilecek.

Pasaportlar incelenecek

Ayrıca yurtdışında profesörlük veya doçentlik unvanını almış olanların,  yurtdışında YÖK tarafından kabul edilen, öğretim ve araştırma kurumlarında, kesintisiz olarak en az 2 yıl bu unvan ve yetkiyle çalışmış olması gerekecek.

Bu kapsamda, artık yükseköğretim kurumu niteliğinde olmayan, araştırma merkezi ve benzeri kurumlardaki çalışmalar kabul edilmeyecek.

Denkliği talep edilen doktora veya sanatta yeterlik öğrenimi ya da doçentlik ve profesörlük unvanıyla yapılan çalışma sürelerinde kullanılan pasaportların, asıllarının veya giriş çıkış tarihlerini ve işlem gören sayfalarını kapsayan, okunaklı, Türk dış temsilcilikleri veya noterce onaylanmış suretinin başvuru dosyasıyla birlikte sunulması gerecek. Böylece,kişilerin çalışma sürelerinde, yurdışındaki ülkeye giriş çıkış tarihleri ve süreleri de kontrol edilecek.

Doktora eğitiminin örgün eğitim kurumlarından alınması gerekecek

Doktora denkliği işlemlerinde de ilk kez lisans ve yüksek lisans diplomaları ile Türkiye’de doktoraya kabul için aranan dil yeterliliğinin sağladığına ilişkin belgeler istenecek.

Bu diplomalar yabancı ülkeden ise Yükseköğretim Kurulundan alınmış denklik belgesinin aslı veya onaylı sureti verilecek.

Doktora eğitiminin, YÖK tarafından tanınan, yükseköğretim kurumlarında örgün eğitim yöntemiyle alınmış olması şartı da getirildi.

Doçentlik denkliği işlemlerinde ilk kez, doktora belgesinin aslı veya onaylı tercümesi, belge yurtdışında alınmış ise eşdeğerlik belgesi veya onaylı sureti; profesörlük denkliği işlemlerinde ise ilk kez, doçentlik belgesinin aslı, belge yabancı ülkede alınmış ise Türkiye'de alınan eşdeğerlik belgesi veya onaylı sureti istenecek.

 Yurtdışında bu unvanlara sahip olup Türkiye’de eşdeğerlilik için başvuran yabancılar için de aynı şartlar geçerli olacak.

Denklikte teyit dönemi

 ÜAK bünyesinde bu alanda yürütülen denklik çalışmalarında alınan belgelerle ilgili bugüne kadar bir teyit işlemi yapılmazken, yeni düzenlemede, yurtdışından alınan akademik belgelerin yurtdışındaki kurumlardan verilip verilmediği de yazışma yoluyla teyit edilecek. Böylece sahteciliğin önüne geçilmeye çalışılacak.

Bu esasların yürürlüğe girdiği 15 Ocak'tan önce denklik işlemleri için ÜAK'a başvurmuş olanlar hakkında bu düzenleme ile getirilen ek kriterler uygulanmayacak.

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Şubat 2015 12:35

Gösterim: 2347

ÖSYM, sınav sorularını yayınlamayacak ancak ÖSYM’nin yaptığı sınavlara ait soru kitapçıkları ve cevap anahtarları sınava giren adaylarca incelenebilecek.

ÖSYM, ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na ait soru kitapçığı ve cevap anahtarının adayların incelemesine sunulacağını duyurdu. Bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi. 

ÖSYM, yargı kararları gereği,  ‘Bilgi Edinme Hakkı’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağını ve ilgili kararın diğer sınavlar için de geçerli olacağını belirtti. ÖSYM’den yapılan açıklamada, Anyasa Mahkemesi’nin aldığı kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulması kararına istinaden ve Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınav Sorularına ilişkin vermiş olduğu karar doğrultusunda ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile 6114 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ikinci fıkrasının tanımış olduğu “sorular ve cevapların, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabileceği” yetkisi kapsamında olmak üzere; sınavlarda sorulan soruların ve cevapların ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanmaması uygulamasına devam edilmekle birlikte Anayasa Mahkemesinin ve buna bağlı Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararları gereği 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 10. maddesi 2. fıkrası (a) bendi çerçevesinde 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi sınavına girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağı ifade edildi. Açıklamada, bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi.

ÖSYM’den yapılan açıklamada ayrıca, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelli veya bedelsiz olarak süreli veya süresiz hiçbir basın yayın kuruluş veya organına telif hakkı devri yapılmayacak ve başka bir yolla da yayımlanmasına izin verilmeyecektir ifade yer aldı.

> Adaylar kendi soru ve cevap kağıtlarını inceleyebilecek

ÖSYM, sınav sorularını yayınlamayacak ancak ÖSYM’nin yaptığı sınavlara ait soru kitapçıkları ve cevap anahtarları sınava giren adaylarca incelenebilecek.

ÖSYM, ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na ait soru kitapçığı ve cevap anahtarının adayların incelemesine sunulacağını duyurdu. Bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi. 

ÖSYM, yargı kararları gereği,  ‘Bilgi Edinme Hakkı’ kapsamında 2014 STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınavı’na girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağını ve ilgili kararın diğer sınavlar için de geçerli olacağını belirtti. ÖSYM’den yapılan açıklamada, Anyasa Mahkemesi’nin aldığı kararın Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulması kararına istinaden ve Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi Sınav Sorularına ilişkin vermiş olduğu karar doğrultusunda ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile 6114 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ikinci fıkrasının tanımış olduğu “sorular ve cevapların, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden açıklanabileceği” yetkisi kapsamında olmak üzere; sınavlarda sorulan soruların ve cevapların ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanmaması uygulamasına devam edilmekle birlikte Anayasa Mahkemesinin ve buna bağlı Ankara 9. İdare Mahkemesinin kararları gereği 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 10. maddesi 2. fıkrası (a) bendi çerçevesinde 2014-STS Tıp Doktorluğu İlkbahar Dönemi sınavına girmiş olan adayların başvuru yapmaları halinde kendilerine ait soru kitapçığı, cevap kağıdı ve cevap anahtarı ile birlikte incelemesine sunulacağı ifade edildi. Açıklamada, bu uygulamanın diğer tüm sınavlar için de devam ettirileceği belirtildi.

ÖSYM’den yapılan açıklamada ayrıca, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelli veya bedelsiz olarak süreli veya süresiz hiçbir basın yayın kuruluş veya organına telif hakkı devri yapılmayacak ve başka bir yolla da yayımlanmasına izin verilmeyecektir ifade yer aldı.

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Şubat 2015 17:33

Gösterim: 2121

Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için 122 lira olacak.

Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için 122 lira olacak.

Maliye Bakanlığının, "2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği (Sıra No: 5)" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için aylık 122 lira olarak belirlendi.

Belirlenen tutarlar, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten, bu tutarları aşan kısmı ise ilgililer tarafından karşılanacak.

Tebliğ, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

> Engellilere verilecek eğitim desteği belli oldu

Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için 122 lira olacak.

Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için 122 lira olacak.

Maliye Bakanlığının, "2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği (Sıra No: 5)" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 434 lira, grup eğitimi için aylık 122 lira olarak belirlendi.

Belirlenen tutarlar, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten, bu tutarları aşan kısmı ise ilgililer tarafından karşılanacak.

Tebliğ, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Şubat 2015 10:30

Gösterim: 1243

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeli dersler konusunda, öğretmenlerin kasıtlı yönlendirmeler yaptıklarının dile getirildiğini ifade etti..

Kılıçdaroğlu, beraberindeki Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Burhan Şenatalar ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile JW Marriot Otel'de, okul aile birliklerinin yönetici ve üyeleriyle bir araya geldi.

Bütün velilerin, istisnasız, çocuklarının iyi bir eğitim almasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu toplantıda ilk kez, velilerin gözünden eğitimin sorunlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

İstanbul Bağcılar’da 1000 kişiye bir rehber öğretmen düştüğünü bu durumda öğrencilere yeterli eğitimin verilemeyeceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Öğretmen eksiliğinden çok fazla şikayet var. İstanbul Bağcılar’dan tipik bir örnek verildi.  1000 kişiye bir rehber öğretmen düşüyor. Hangi öğrencinin hangi sorunu ile ilgilenecek. Bu konuda yeterli öğretmenin atanması velilerimizin ortak talebi" diye konuştu.

"Neredeyse haftada bir öğretmen değişiyor"

Mardin’den gelen bir okul aile birliği yöneticisinin okulda sürekli öğretmen değişmesinden şikayet etmesine değinen Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

"Mardin’den gelen okul aile birliği yöneticisi,  ‘O kadar sık öğretmen değişiyor ki neredeyse iki haftada bir öğretmen değişiyor. Dolayısıyla çocuklarımız tam öğretmen ısınacakken öğretmen değişiyor.  6 -7 yaşındaki bir çocuk ile 15-16 yaşındaki bir çocuk ile aynı bahçeyi paylaşıyor’ diyerek  bunun sakıncalarına değindi. Bunun mutlaka önlenmesi gerektiği ifade edildi."

"Velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi maaş verilmesi"

Velilerin ortak talebinin öğretmen maaşlarının iyileştirmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün velilerin ortak talebi öğretmemelere iyi bir maaş verilmesi gerekiyor. Öğretmen açsa, çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen okul aile birliği yöneticileri, çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını, yeni gelen öğretmenlerin de yüksek kiralar ödemek zorunda olduklarını da dile getirdiler" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci, Türkiye birincisine okulda bir tören yapmak istiyorlar.  Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok. Müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Seçmeli dersler

Kılıçdaroğlu, "Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendireler yaptığı dile getirildi. bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bir arkadaşımız eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel  bir eğitim görmüyor.

Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi, sevgiyi, kardeşi, birlikte yaşamayı öğretsin. Bu velilerimizin ortak talebi" dedi.

> ‘Seçmeli dersler konusunda kasıtlı yönlendirme var’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeli dersler konusunda, öğretmenlerin kasıtlı yönlendirmeler yaptıklarının dile getirildiğini ifade etti..

Kılıçdaroğlu, beraberindeki Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Burhan Şenatalar ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile JW Marriot Otel'de, okul aile birliklerinin yönetici ve üyeleriyle bir araya geldi.

Bütün velilerin, istisnasız, çocuklarının iyi bir eğitim almasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu toplantıda ilk kez, velilerin gözünden eğitimin sorunlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

İstanbul Bağcılar’da 1000 kişiye bir rehber öğretmen düştüğünü bu durumda öğrencilere yeterli eğitimin verilemeyeceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Öğretmen eksiliğinden çok fazla şikayet var. İstanbul Bağcılar’dan tipik bir örnek verildi.  1000 kişiye bir rehber öğretmen düşüyor. Hangi öğrencinin hangi sorunu ile ilgilenecek. Bu konuda yeterli öğretmenin atanması velilerimizin ortak talebi" diye konuştu.

"Neredeyse haftada bir öğretmen değişiyor"

Mardin’den gelen bir okul aile birliği yöneticisinin okulda sürekli öğretmen değişmesinden şikayet etmesine değinen Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

"Mardin’den gelen okul aile birliği yöneticisi,  ‘O kadar sık öğretmen değişiyor ki neredeyse iki haftada bir öğretmen değişiyor. Dolayısıyla çocuklarımız tam öğretmen ısınacakken öğretmen değişiyor.  6 -7 yaşındaki bir çocuk ile 15-16 yaşındaki bir çocuk ile aynı bahçeyi paylaşıyor’ diyerek  bunun sakıncalarına değindi. Bunun mutlaka önlenmesi gerektiği ifade edildi."

"Velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi maaş verilmesi"

Velilerin ortak talebinin öğretmen maaşlarının iyileştirmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün velilerin ortak talebi öğretmemelere iyi bir maaş verilmesi gerekiyor. Öğretmen açsa, çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen okul aile birliği yöneticileri, çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını, yeni gelen öğretmenlerin de yüksek kiralar ödemek zorunda olduklarını da dile getirdiler" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci, Türkiye birincisine okulda bir tören yapmak istiyorlar.  Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok. Müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Seçmeli dersler

Kılıçdaroğlu, "Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendireler yaptığı dile getirildi. bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bir arkadaşımız eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel  bir eğitim görmüyor.

Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi, sevgiyi, kardeşi, birlikte yaşamayı öğretsin. Bu velilerimizin ortak talebi" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 12 Şubat 2015 16:28

Gösterim: 1524


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.