Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşümü için bu ay içinde bütün dershanelerin bir envanterinin çıkarılacağını belirterek, "Tek tek dershanelerimizin fiziki altyapıları nedir, beşeri altyapıları nedir, öğretmen ve diğer çalışanların niteliği nedir? İnceden inceye bütün dershanelerimizin bir anlamda röntgenini çıkartacağız ki bu dönüşüm sürecinde herkes kendi altyapısına uygun kurumsallaşmayı kolaylıkla gerçekleştirebilsin" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Antalya'daki Topkapı Palace Otel'de düzenlenen "Milli Eğitim Müdürleri Değerlendirme Toplantısı"na katılan Bakan Avcı, basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 28 ve 29 Kasım'da ortaöğretime geçiş ortak sınavları kapsamında Türkiye genelinde denetimli yazılıların yapıldığını hatırlatan Avcı, bugün yapılan toplantıda da bu sınavların değerlendirileceğini söyledi.

Yazılı uygulamalardan sonra il müdürlerinin uygulamada gördükleri hususları tek tek elden geçirmek istediklerini belirten Avcı, "Nisanda yapacağımız yazılı uygulamalarda daha da gelişmiş ne tür yöntemler uygulayabiliriz, bunları konuşmak üzere il müdürlerimizle burada iki günlük bir çalışma toplantısı düzenledik" diye konuştu.

Ortaöğretime geçiş ortak sınavlarının başarılı geçtiğini, kendilerine ulaşan ilk bilgilere göre öğrencilerin, öğretmenlerin ve velililerin çok mutlu olduklarını ifade eden Avcı, çocukların kendi sınıflarında sınava girdiğini, öğretmenlerin de kendi okullarında görev yaptıklarını, bunun da öğrenci ve velilerin psikolojilerini olumlu etkilediğini kaydetti.

Bakan Avcı, söz konusu organizasyonun başarılı olmasında emeği geçen, öğretmenler, milli eğitim müdürleri ile güvenliği sağlayan polis ve jandarma  ekiplerine teşekkür etti.

Dershanelerin dönüşümü

Dershanelerin dönüşümüyle ilgili çalışmaların sorulması üzerine Bakan Nabi Avcı, daha önce açıkladıkları program çerçevesinde 2014 yılı Ocak ayında konuyla ilgili tasarıyı Meclis'e sevk etmiş olacaklarını bildirdi.

Dönüşüm için bu ay içinde bütün dershanelerin envanterini çıkartacaklarını kaydeden Avcı, şunları söyledi:

"Tek tek dershanelerimizin fiziki alt yapıları nedir, beşeri altyapıları nedir, orada görev yapan öğretmenlerin ve diğer çalışanların sayısı, niteliği nedir inceden inceye bütün dershanelerimizin röntgenini bir anlamda çıkartacağız ki bu dönüşüm sürecinde herkes kendi altyapısına en uygun kurumsallaşmayı kolaylıkla gerçekleştirebilsin. Şimdi biz öncelikle inceleyelim, tek tek herkesin durumunu bir görelim. Nasıl bir binada çalışıyorsunuz, kirada mısınız, kendi mülkünüzde misiniz? Kaç dersliğiniz var? Kaloriferli mi, sobalı mı?.. Bunlara varıncaya kadar bunların röntgenini bir çıkarmak istiyoruz. Sonra çalışanların durumları… Formasyonu olan öğreticileriniz var mı, formasyonu olmayan öğreticileriniz kaç kişi, bunların branşları nedir, kaç yıldan beri sigortalı çalışıyorlar gibi daha sonra yapılacak düzenlemelerde bizim işimize yarayacak yoğun bir envanter çalışması yapacağız. İnşallah bu envanter çalışmasıyla biz kurumlarımıza hangi tip kuruma dönüşmelerinin kendileri açısından, öğrenciler açısından ve içinde bulundukları ortam, şehir açısından en uygun olacağını önerebiliriz."

Özel okula dönüşmek için şu anda bir başvuru yapılmadı

Özel okula dönüşmek için şu anda bir başvuru olmadığını belirten Avcı, fakat dershane sektörünün temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde bu konuda ciddi bir istek olduğunu gördüklerini söyledi.

Dershaneler konusunda 2012 yılında yapılmış araştırmalar olduğunu da ifade eden Avcı, fakat o günden bugüne ne tür değişikliklerin olduğunu görmek açısından yeni bir çalışma yapmak istediklerini vurguladı. Avcı, "Sağlıklı kararlar verebilelim diye bu çalışmayı güncellemek istiyoruz. Yani bu bir güncelleme çalışması, daha ayrıntılı bir güncelleme çalışması" diye konuştu.

Üniversite sınav sisteminde değişiklik

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda iki sene kadar önce alınan karar çerçevesinde, üniversiteye girişin tek bir sınava endeksli olmaktan çıkartılması için bir çalışma içinde bulunduklarını bildiren Bakan Avcı, "Çocuklarımızın özellikle lisedeki başarılarının değerlendirilmesine dayalı bir yerleştirilmenin yapılması için bir Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararı vardı. O karar gereğince zaten gerek YÖK, gerek ÖSYM, gerek TÜBİTAK ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak uyumlu bir biçimde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnşallah 2015'i hedefleyerek yapıyoruz bu çalışmalarımızı" dedi.

 2015 yılından itibaren ortaöğretime geçişte olduğu gibi üniversite sınavlarının da tek sınava endeksli olmaktan çıkartılacağını vurgulayan Avcı, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra orta ve uzun vadede diğer sosyal etkinliklerdeki başarılarını da üniversiteye yerleştirmede esas alacak bir çalışma yaptıklarını kaydetti.

Müfredat sadeleştirmesi

Okullardaki ders müfredatlarını sadeleştirme yönündeki çalışmaların sürdüğünü de belirten Milli Eğitim Bakanı Avcı, müfredata çok şey konulduğunu, fakat bunların pek azının öğretilebildiğini söyledi. Avcı, müfredatın daha gerçekçi bir yaklaşımla oluşturulacağını ve bir ders yılında öğretilebileceği kadarının hedefleneceğini bildirdi.

Müfredatın tek sınava endeksli olmaktan çıkartılması gerektiğini kaydeden Avcı, çocukların daha analitik düşünme, düşündüklerini ifade etme kabiliyetlerini geliştirebilecek bir uygulamayı hayata geçirmek istediklerini dile getirdi.

2006 yılından bu yana matematik ve fen bilgisinde iyileşme hızının arttığını ifade eden Avcı, fakat henüz istedikleri yerde olmadıklarını vurguladı.

"Bugün çocuklarınızı bir kitapçıya götürün"

7 Aralık gününün tüm dünyada "Bugün Çocuklarınızı Bir Kitapçıya Götürün Günü" olarak kutlandığını anlatan Avcı, "Ben de böyle bir günün olduğunu yeni öğrendim. Buradan bütün velilerimize, öğretmenlerimize ve çocuklarımıza duyuralım istiyorum. Bugün çocuklarını alsınlar uygun yerde olanlar çocuklarını kitapçıya götürsünler ve bir kitap alsınlar" dedi.

> Bakan Avcı: Dershanelerin envanterini çıkaracağız

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşümü için bu ay içinde bütün dershanelerin bir envanterinin çıkarılacağını belirterek, "Tek tek dershanelerimizin fiziki altyapıları nedir, beşeri altyapıları nedir, öğretmen ve diğer çalışanların niteliği nedir? İnceden inceye bütün dershanelerimizin bir anlamda röntgenini çıkartacağız ki bu dönüşüm sürecinde herkes kendi altyapısına uygun kurumsallaşmayı kolaylıkla gerçekleştirebilsin" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Antalya'daki Topkapı Palace Otel'de düzenlenen "Milli Eğitim Müdürleri Değerlendirme Toplantısı"na katılan Bakan Avcı, basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 28 ve 29 Kasım'da ortaöğretime geçiş ortak sınavları kapsamında Türkiye genelinde denetimli yazılıların yapıldığını hatırlatan Avcı, bugün yapılan toplantıda da bu sınavların değerlendirileceğini söyledi.

Yazılı uygulamalardan sonra il müdürlerinin uygulamada gördükleri hususları tek tek elden geçirmek istediklerini belirten Avcı, "Nisanda yapacağımız yazılı uygulamalarda daha da gelişmiş ne tür yöntemler uygulayabiliriz, bunları konuşmak üzere il müdürlerimizle burada iki günlük bir çalışma toplantısı düzenledik" diye konuştu.

Ortaöğretime geçiş ortak sınavlarının başarılı geçtiğini, kendilerine ulaşan ilk bilgilere göre öğrencilerin, öğretmenlerin ve velililerin çok mutlu olduklarını ifade eden Avcı, çocukların kendi sınıflarında sınava girdiğini, öğretmenlerin de kendi okullarında görev yaptıklarını, bunun da öğrenci ve velilerin psikolojilerini olumlu etkilediğini kaydetti.

Bakan Avcı, söz konusu organizasyonun başarılı olmasında emeği geçen, öğretmenler, milli eğitim müdürleri ile güvenliği sağlayan polis ve jandarma  ekiplerine teşekkür etti.

Dershanelerin dönüşümü

Dershanelerin dönüşümüyle ilgili çalışmaların sorulması üzerine Bakan Nabi Avcı, daha önce açıkladıkları program çerçevesinde 2014 yılı Ocak ayında konuyla ilgili tasarıyı Meclis'e sevk etmiş olacaklarını bildirdi.

Dönüşüm için bu ay içinde bütün dershanelerin envanterini çıkartacaklarını kaydeden Avcı, şunları söyledi:

"Tek tek dershanelerimizin fiziki alt yapıları nedir, beşeri altyapıları nedir, orada görev yapan öğretmenlerin ve diğer çalışanların sayısı, niteliği nedir inceden inceye bütün dershanelerimizin röntgenini bir anlamda çıkartacağız ki bu dönüşüm sürecinde herkes kendi altyapısına en uygun kurumsallaşmayı kolaylıkla gerçekleştirebilsin. Şimdi biz öncelikle inceleyelim, tek tek herkesin durumunu bir görelim. Nasıl bir binada çalışıyorsunuz, kirada mısınız, kendi mülkünüzde misiniz? Kaç dersliğiniz var? Kaloriferli mi, sobalı mı?.. Bunlara varıncaya kadar bunların röntgenini bir çıkarmak istiyoruz. Sonra çalışanların durumları… Formasyonu olan öğreticileriniz var mı, formasyonu olmayan öğreticileriniz kaç kişi, bunların branşları nedir, kaç yıldan beri sigortalı çalışıyorlar gibi daha sonra yapılacak düzenlemelerde bizim işimize yarayacak yoğun bir envanter çalışması yapacağız. İnşallah bu envanter çalışmasıyla biz kurumlarımıza hangi tip kuruma dönüşmelerinin kendileri açısından, öğrenciler açısından ve içinde bulundukları ortam, şehir açısından en uygun olacağını önerebiliriz."

Özel okula dönüşmek için şu anda bir başvuru yapılmadı

Özel okula dönüşmek için şu anda bir başvuru olmadığını belirten Avcı, fakat dershane sektörünün temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde bu konuda ciddi bir istek olduğunu gördüklerini söyledi.

Dershaneler konusunda 2012 yılında yapılmış araştırmalar olduğunu da ifade eden Avcı, fakat o günden bugüne ne tür değişikliklerin olduğunu görmek açısından yeni bir çalışma yapmak istediklerini vurguladı. Avcı, "Sağlıklı kararlar verebilelim diye bu çalışmayı güncellemek istiyoruz. Yani bu bir güncelleme çalışması, daha ayrıntılı bir güncelleme çalışması" diye konuştu.

Üniversite sınav sisteminde değişiklik

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda iki sene kadar önce alınan karar çerçevesinde, üniversiteye girişin tek bir sınava endeksli olmaktan çıkartılması için bir çalışma içinde bulunduklarını bildiren Bakan Avcı, "Çocuklarımızın özellikle lisedeki başarılarının değerlendirilmesine dayalı bir yerleştirilmenin yapılması için bir Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararı vardı. O karar gereğince zaten gerek YÖK, gerek ÖSYM, gerek TÜBİTAK ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak uyumlu bir biçimde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnşallah 2015'i hedefleyerek yapıyoruz bu çalışmalarımızı" dedi.

 2015 yılından itibaren ortaöğretime geçişte olduğu gibi üniversite sınavlarının da tek sınava endeksli olmaktan çıkartılacağını vurgulayan Avcı, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra orta ve uzun vadede diğer sosyal etkinliklerdeki başarılarını da üniversiteye yerleştirmede esas alacak bir çalışma yaptıklarını kaydetti.

Müfredat sadeleştirmesi

Okullardaki ders müfredatlarını sadeleştirme yönündeki çalışmaların sürdüğünü de belirten Milli Eğitim Bakanı Avcı, müfredata çok şey konulduğunu, fakat bunların pek azının öğretilebildiğini söyledi. Avcı, müfredatın daha gerçekçi bir yaklaşımla oluşturulacağını ve bir ders yılında öğretilebileceği kadarının hedefleneceğini bildirdi.

Müfredatın tek sınava endeksli olmaktan çıkartılması gerektiğini kaydeden Avcı, çocukların daha analitik düşünme, düşündüklerini ifade etme kabiliyetlerini geliştirebilecek bir uygulamayı hayata geçirmek istediklerini dile getirdi.

2006 yılından bu yana matematik ve fen bilgisinde iyileşme hızının arttığını ifade eden Avcı, fakat henüz istedikleri yerde olmadıklarını vurguladı.

"Bugün çocuklarınızı bir kitapçıya götürün"

7 Aralık gününün tüm dünyada "Bugün Çocuklarınızı Bir Kitapçıya Götürün Günü" olarak kutlandığını anlatan Avcı, "Ben de böyle bir günün olduğunu yeni öğrendim. Buradan bütün velilerimize, öğretmenlerimize ve çocuklarımıza duyuralım istiyorum. Bugün çocuklarını alsınlar uygun yerde olanlar çocuklarını kitapçıya götürsünler ve bir kitap alsınlar" dedi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Aralık 2013 18:29

Gösterim: 1517

CHP'nin, "Öteki Türkiye" raporunda, çocuk işçi sayısının 450 bine yaklaştığı belirtilirken, bu yılın 10 ayında ise 55 çocuğun "iş kazası kurbanı" olduğu kaydedildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in koordinasyonunda hazırlanan "Öteki Türkiye" başlıklı raporda, Türkiye genelinde işçiler, çocuk ve kadınlar ile Suriye'den Türkiye'ye sığınanların durumlarına ilişkin çeşitli veriler ve değerlendirmeler yer aldı.  

Raporun "çocuk işçiler" bölümünde ise çocukların büyüyen ekonominin "en zayıf halkasını" oluşturduğu ileri sürüldü.

Çocukların başta Marmara Bölgesi ve özelde İstanbul olmak üzere sanayi, tarım ve ev işleri gibi sektörlerde "insan onuruna ve çocuk haklarına aykırı" koşullar altında çalışmaya zorlandığı belirtildi.

BM'nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin birçok maddesinin çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini desteklediği, ayrıca anayasada da devletin her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirleri almasına yönelik maddeler olduğu hatırlatılan raporda, "Anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin çizdiği çerçeveye rağmen Türkiye'de çocukların çalışma hayatına katılımında, dünyadaki genelinin tersine ciddi bir artış görülmektedir" görüşü savunuldu. 

Çalışan çocuk sayısının 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükseldiği iddia edilen raporda, ekonomik bir faaliyette çalışan okuyan çocuk sayısının yüzde 3'e, ev işlerinde çalışanlarının oranının ise yüzde 50'ye yükseldiği bildirildi.

Tarım sektöründe istihdam edilen çocukların sayısında son 10 yılda görülen 8,1 puanlık artışın, çocuk mevsimlik tarım işçilerindeki artıştan kaynaklandığı ifade edilirken, "Türkiye’de çocuklar ya serbest piyasanın görünmez eline ya da ücretsiz aile işçiliği ‘sektörüne teslim edilmekte" denildi.

55 çocuk işçi hayatını kaybetti

Raporda, "Çocuk İşçi Cinayetleri" başlığında iş kazalarına da yer verildi. 

Geçen yıl önlenebilir nedenlerden dolayı 36 çocuk işçinin kaza geçirdiği belirtilen raporda, en büyüğü 17, en küçüğü ise 16 aylık olmak üzere 28 çocuğun da iş kazasında hayatını kaybettiği bildirildi. Bu çocuklardan üçünün ise beş, yedi ve dokuz yaşlarında olduğu belirtildi. Raporda, 2013’ün ilk 10 ayında ise en az 55 çocuk işçinin hayatını kaybettiği ifade edildi.

> Türkiye’deki çocuk işçi sayısı 450 bine yaklaştı

CHP'nin, "Öteki Türkiye" raporunda, çocuk işçi sayısının 450 bine yaklaştığı belirtilirken, bu yılın 10 ayında ise 55 çocuğun "iş kazası kurbanı" olduğu kaydedildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in koordinasyonunda hazırlanan "Öteki Türkiye" başlıklı raporda, Türkiye genelinde işçiler, çocuk ve kadınlar ile Suriye'den Türkiye'ye sığınanların durumlarına ilişkin çeşitli veriler ve değerlendirmeler yer aldı.  

Raporun "çocuk işçiler" bölümünde ise çocukların büyüyen ekonominin "en zayıf halkasını" oluşturduğu ileri sürüldü.

Çocukların başta Marmara Bölgesi ve özelde İstanbul olmak üzere sanayi, tarım ve ev işleri gibi sektörlerde "insan onuruna ve çocuk haklarına aykırı" koşullar altında çalışmaya zorlandığı belirtildi.

BM'nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin birçok maddesinin çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini desteklediği, ayrıca anayasada da devletin her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirleri almasına yönelik maddeler olduğu hatırlatılan raporda, "Anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin çizdiği çerçeveye rağmen Türkiye'de çocukların çalışma hayatına katılımında, dünyadaki genelinin tersine ciddi bir artış görülmektedir" görüşü savunuldu. 

Çalışan çocuk sayısının 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükseldiği iddia edilen raporda, ekonomik bir faaliyette çalışan okuyan çocuk sayısının yüzde 3'e, ev işlerinde çalışanlarının oranının ise yüzde 50'ye yükseldiği bildirildi.

Tarım sektöründe istihdam edilen çocukların sayısında son 10 yılda görülen 8,1 puanlık artışın, çocuk mevsimlik tarım işçilerindeki artıştan kaynaklandığı ifade edilirken, "Türkiye’de çocuklar ya serbest piyasanın görünmez eline ya da ücretsiz aile işçiliği ‘sektörüne teslim edilmekte" denildi.

55 çocuk işçi hayatını kaybetti

Raporda, "Çocuk İşçi Cinayetleri" başlığında iş kazalarına da yer verildi. 

Geçen yıl önlenebilir nedenlerden dolayı 36 çocuk işçinin kaza geçirdiği belirtilen raporda, en büyüğü 17, en küçüğü ise 16 aylık olmak üzere 28 çocuğun da iş kazasında hayatını kaybettiği bildirildi. Bu çocuklardan üçünün ise beş, yedi ve dokuz yaşlarında olduğu belirtildi. Raporda, 2013’ün ilk 10 ayında ise en az 55 çocuk işçinin hayatını kaybettiği ifade edildi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Aralık 2013 11:27

Gösterim: 1779

Elazığ'ın Baskil ilçesinde bir ortaokulda geçen hafta yapılan merkezi ortak sınavda kitapçıklardan birinin eksik çıkmasını araştırmak üzere 4 müfettiş görevlendirildi

Elazığ'ın Baskil ilçesinde merkezi ortak sınavlar için Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik çıkmasını araştırmak üzere 4 müfettiş görevlendirildiği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Milli Eğitim Bakanlığı, merkezi ortak sınavın 29 Kasım'daki oturumu için Baskil ilçesindeki Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine, konunun araştırılması için 4 müfettiş görevlendirdi.

Müfettişlerin kente gelerek çalışmalara başladığı ve hazırlanacak rapor doğrultusunda soruşturmanın devam edeceği öğrenildi.

Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatılmıştı.

> Merkezi sınavlardaki kayıp kitapçık soruşturuluyor

Elazığ'ın Baskil ilçesinde bir ortaokulda geçen hafta yapılan merkezi ortak sınavda kitapçıklardan birinin eksik çıkmasını araştırmak üzere 4 müfettiş görevlendirildi

Elazığ'ın Baskil ilçesinde merkezi ortak sınavlar için Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik çıkmasını araştırmak üzere 4 müfettiş görevlendirildiği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Milli Eğitim Bakanlığı, merkezi ortak sınavın 29 Kasım'daki oturumu için Baskil ilçesindeki Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine, konunun araştırılması için 4 müfettiş görevlendirdi.

Müfettişlerin kente gelerek çalışmalara başladığı ve hazırlanacak rapor doğrultusunda soruşturmanın devam edeceği öğrenildi.

Vakıfbank Ortaokuluna gönderilen 8. sınıf fen ve teknoloji dersi A grubu kitapçıklarından birinin eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatılmıştı.

Son Güncelleme: Cuma, 06 Aralık 2013 14:44

Gösterim: 1261

Bitlis'te 14 yaşındaki çocuğun kullandığı traktörün devrilmesi sonucu 13'ü öğrenci 14 kişi yaralandı

Bitlis merkeze bağlı İçgeçit köyünde öğrencileri taşıyan traktörün devrilmesi sonucu, 14 kişi yaralandı.

Bölükyazı Tekel Edip Safder Gaydalı Yatılı Bölge Ortaokulu'ndaki öğrencileri, okul çıkışında İçgeçit köyündeki evlerine götürmek isteyen 14 yaşındaki Y.K'nın (14) kullandığı traktör, İçgeçit köyü yakınlarında virajı alamayarak devrildi.

Kazada, sürücü ile traktörün römorkunda bulunan 13 öğrenci yaralandı.

Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulans ve köy minibüsleriyle Bitlis ve Tatvan devlet hastanelerine kaldırıldı.

Kazanın ardından Vali Veysel Yurdakul, İl Emniyet Müdürü Sadettin Akgüç ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Alaaddin Yurderi, Bitlis Devlet Hastanesi'ne gelerek, buradaki yaralı öğrencileri ziyaret etti.

Öğrencilerin sağlık durumu hakkında doktorlardan bilgi alan Yurdakul, kazayla ilgili inceleme başlatılacağını söyledi.

Yaralı öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Yurdakul, öğrencilerin velilerine geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, bir süre sohbet etti.

> Öğrencileri taşıyan traktör devrildi: 14 yaralı

Bitlis'te 14 yaşındaki çocuğun kullandığı traktörün devrilmesi sonucu 13'ü öğrenci 14 kişi yaralandı

Bitlis merkeze bağlı İçgeçit köyünde öğrencileri taşıyan traktörün devrilmesi sonucu, 14 kişi yaralandı.

Bölükyazı Tekel Edip Safder Gaydalı Yatılı Bölge Ortaokulu'ndaki öğrencileri, okul çıkışında İçgeçit köyündeki evlerine götürmek isteyen 14 yaşındaki Y.K'nın (14) kullandığı traktör, İçgeçit köyü yakınlarında virajı alamayarak devrildi.

Kazada, sürücü ile traktörün römorkunda bulunan 13 öğrenci yaralandı.

Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulans ve köy minibüsleriyle Bitlis ve Tatvan devlet hastanelerine kaldırıldı.

Kazanın ardından Vali Veysel Yurdakul, İl Emniyet Müdürü Sadettin Akgüç ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Alaaddin Yurderi, Bitlis Devlet Hastanesi'ne gelerek, buradaki yaralı öğrencileri ziyaret etti.

Öğrencilerin sağlık durumu hakkında doktorlardan bilgi alan Yurdakul, kazayla ilgili inceleme başlatılacağını söyledi.

Yaralı öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Yurdakul, öğrencilerin velilerine geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, bir süre sohbet etti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Aralık 2013 10:10

Gösterim: 1348

Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Gaziantep’teki okullarda görev yapan öğretmenlere “Hatim indirin” çağrısı yapıldı

Hürriyet Gazetesi’nden Gülseven Özkan’ın haberine göre, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Celal Kartal imzasıyla eğitim kurumlarına gönderilen yazıda şöyle denildi: “Gaziantep’in kuruluşunun 92’nci yıldönümü münasebetiyle Gaziantep’in savunmasında şehit olan 6317 şehidimiz için 25.12.2013 tarihine kadar hatim indirilecek olup, okulunuz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri başta olmak üzere diğer öğretmenlerden de hatim indirmek isteyenlere gerekli duyurunun yapılması hususunda gereğini önemini rica ederim.”

Şahinbey İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Celal Kartal, yazının Kaymakamlığın isteği üzerine düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi: “Şehitleri anmak amacıyla böyle bir çalışma yapılıyor. Kaymakamlığın bilgi görevlendirilmesi doğrultusunda yazı gönderildi. Gönüllülük esasına dayanarak, isteyen öğretmeler katılabilir. Ders saatleri dışında, evinde oturduğu yerde hatim indirebiliyor. Okullarımızda eğitimi engelleyecek bir durum yok. Bunun amacı şehitlerimizi anmak. Gaziantep’in kurtuluş yıldönümü nedeniyle il genelinde yapılacak.”

Bu uygulama ilk

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, böyle bir duyuru ile ilk kez karşılaştıklarını söyleyerek, şöyle konuştu: “Okullara İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile gönderilen bir yazı var. Din kültürü öğretmenlerinin ve katılmak isteyenlerin isimleri isteniyor. Okullar dışında kültür merkezinde yapılması düşünülüyor. Gönüllülük temeline dayanıyor ancak bu uygulama dinsel eğitimin okullara girdiğini gösteriyor. Seçmeli din dersi ile muhafazakar hale gelen eğitim kurumları bu yolla ne yapılması amaçlanıyor? Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile müftülükler görevlendirilebilir. İmamlar üzerine düşenleri yapabilir. Daha önce böyle bir durumla hiç karşılaşmadık.”

Kaynak Hürriyet

> Öğretmenlere ‘hatim indirin’ duyurusu

Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Gaziantep’teki okullarda görev yapan öğretmenlere “Hatim indirin” çağrısı yapıldı

Hürriyet Gazetesi’nden Gülseven Özkan’ın haberine göre, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Celal Kartal imzasıyla eğitim kurumlarına gönderilen yazıda şöyle denildi: “Gaziantep’in kuruluşunun 92’nci yıldönümü münasebetiyle Gaziantep’in savunmasında şehit olan 6317 şehidimiz için 25.12.2013 tarihine kadar hatim indirilecek olup, okulunuz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri başta olmak üzere diğer öğretmenlerden de hatim indirmek isteyenlere gerekli duyurunun yapılması hususunda gereğini önemini rica ederim.”

Şahinbey İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Celal Kartal, yazının Kaymakamlığın isteği üzerine düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi: “Şehitleri anmak amacıyla böyle bir çalışma yapılıyor. Kaymakamlığın bilgi görevlendirilmesi doğrultusunda yazı gönderildi. Gönüllülük esasına dayanarak, isteyen öğretmeler katılabilir. Ders saatleri dışında, evinde oturduğu yerde hatim indirebiliyor. Okullarımızda eğitimi engelleyecek bir durum yok. Bunun amacı şehitlerimizi anmak. Gaziantep’in kurtuluş yıldönümü nedeniyle il genelinde yapılacak.”

Bu uygulama ilk

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, böyle bir duyuru ile ilk kez karşılaştıklarını söyleyerek, şöyle konuştu: “Okullara İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile gönderilen bir yazı var. Din kültürü öğretmenlerinin ve katılmak isteyenlerin isimleri isteniyor. Okullar dışında kültür merkezinde yapılması düşünülüyor. Gönüllülük temeline dayanıyor ancak bu uygulama dinsel eğitimin okullara girdiğini gösteriyor. Seçmeli din dersi ile muhafazakar hale gelen eğitim kurumları bu yolla ne yapılması amaçlanıyor? Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile müftülükler görevlendirilebilir. İmamlar üzerine düşenleri yapabilir. Daha önce böyle bir durumla hiç karşılaşmadık.”

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Cuma, 06 Aralık 2013 12:02

Gösterim: 1440


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.