Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia etti.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldı.
2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia eden Serter şöyle konuştu: “Sayın Bakan’ın bir konuya dikkatini çekmek istiyorum: Bir yıldır bildiğim hâlde, bunu, ilk defa, burada açıklama ihtiyacı duydum; daha önce söylemedim çünkü söylersem uluslararası bir skandala neden olabilirdi. 2012 yılında, sınav yapılmadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok üst düzey bir bürokratı, bir müsteşar yardımcısı, sınav sorularının öğretmenler aracılığıyla öğrencilere çözdürülmesi için soruları elinde bulunduran bürokratlara ağır baskı uygulamıştır. Ancak, bunun açıklanması, ortaya çıkması halinde, hem Türkiye sistemden diskalifiye olacak hem de büyük bir uluslararası skandal ortaya çıkacaktı. O bürokratların direnmesiyle, ısrarıyla bu gerçekleştirilmemiştir. O direnci gösteren bürokratların, bugün, o görevde olmadıklarının da altını çizmek istiyorum. İsterseniz isim isim de size takdim edebilirim.”
Kazanana umre bileti
CHP’li Serter, Konya’da bir anaokulunda umreye gitme oyunu oynayan çocukların fotoğrafını gösterdi. Serter, “Konya’da bir anaokulu. Sayın Bakanım, lütfen bakın. Bu çocuklar ne yapıyor, biliyor musunuz? Bu çocuklara Umre oyunu oynattırılıyor, oyunda kazanan umre bileti kazanıyor. Bu özgür eğitim mi AKP tipi insan yaratmak için kurguladığınız eğitim mi?” diye konuştu.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia etti.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldı.
2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia eden Serter şöyle konuştu: “Sayın Bakan’ın bir konuya dikkatini çekmek istiyorum: Bir yıldır bildiğim hâlde, bunu, ilk defa, burada açıklama ihtiyacı duydum; daha önce söylemedim çünkü söylersem uluslararası bir skandala neden olabilirdi. 2012 yılında, sınav yapılmadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok üst düzey bir bürokratı, bir müsteşar yardımcısı, sınav sorularının öğretmenler aracılığıyla öğrencilere çözdürülmesi için soruları elinde bulunduran bürokratlara ağır baskı uygulamıştır. Ancak, bunun açıklanması, ortaya çıkması halinde, hem Türkiye sistemden diskalifiye olacak hem de büyük bir uluslararası skandal ortaya çıkacaktı. O bürokratların direnmesiyle, ısrarıyla bu gerçekleştirilmemiştir. O direnci gösteren bürokratların, bugün, o görevde olmadıklarının da altını çizmek istiyorum. İsterseniz isim isim de size takdim edebilirim.”
Kazanana umre bileti
CHP’li Serter, Konya’da bir anaokulunda umreye gitme oyunu oynayan çocukların fotoğrafını gösterdi. Serter, “Konya’da bir anaokulu. Sayın Bakanım, lütfen bakın. Bu çocuklar ne yapıyor, biliyor musunuz? Bu çocuklara Umre oyunu oynattırılıyor, oyunda kazanan umre bileti kazanıyor. Bu özgür eğitim mi AKP tipi insan yaratmak için kurguladığınız eğitim mi?” diye konuştu.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 10:46
Gösterim: 1616
Milli Eğitim Bakanlığı, Taraf Gazetesi’nde çıkan fişleme haberini yalanladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haberin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
İşte MEB’den yapılan yazılı açıklama;
Bugün (dün itibariyle), Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haber üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Söz konusu haberde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Bakanlık bünyesindeki kamu görevlilerini fişlediği ve fişlenen isimlerin tasfiye edildiği iddia edilmektedir.
Kamuoyunun yanlış bir şekilde yönlendirilmesine neden olan bu ve benzeri haberler aracılığıyla dile getirilen iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta olup, Bakanlığımız tarafından herhangi bir kişi, grup ya da yapıya yönelik bir fişleme ve tasfiye çalışması yapılmadığı gibi, bundan sonra da bu türden çalışmaların yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla mezkûr habere konu oluşturan “kamu görevlileri fişleniyor ve tasfiye ediliyor” yönündeki iddia bütünüyle gerçekdışıdır.
Bütün iş ve işlemlerinde hukuk devletinin ilke ve esaslarına uymakla yükümlü olan Bakanlığımızın, başta özel hayatın gizliliğinin korunması olmak üzere, temel insan haklarına ve evrensel düzeyde kabul gören ahlâki kurallara aykırı hiçbir tasarrufu söz konusu değildir.
Gerek Bakanlığımızın gerekse bahse konu haberde ismi geçen Bakanlık yetkililerimizin bu asılsız itham ve iddialara karşı gerekli bütün yasal yollara başvuracağını tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, Taraf Gazetesi’nde çıkan fişleme haberini yalanladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haberin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
İşte MEB’den yapılan yazılı açıklama;
Bugün (dün itibariyle), Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haber üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Söz konusu haberde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Bakanlık bünyesindeki kamu görevlilerini fişlediği ve fişlenen isimlerin tasfiye edildiği iddia edilmektedir.
Kamuoyunun yanlış bir şekilde yönlendirilmesine neden olan bu ve benzeri haberler aracılığıyla dile getirilen iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta olup, Bakanlığımız tarafından herhangi bir kişi, grup ya da yapıya yönelik bir fişleme ve tasfiye çalışması yapılmadığı gibi, bundan sonra da bu türden çalışmaların yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla mezkûr habere konu oluşturan “kamu görevlileri fişleniyor ve tasfiye ediliyor” yönündeki iddia bütünüyle gerçekdışıdır.
Bütün iş ve işlemlerinde hukuk devletinin ilke ve esaslarına uymakla yükümlü olan Bakanlığımızın, başta özel hayatın gizliliğinin korunması olmak üzere, temel insan haklarına ve evrensel düzeyde kabul gören ahlâki kurallara aykırı hiçbir tasarrufu söz konusu değildir.
Gerek Bakanlığımızın gerekse bahse konu haberde ismi geçen Bakanlık yetkililerimizin bu asılsız itham ve iddialara karşı gerekli bütün yasal yollara başvuracağını tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.
Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 12:58
Gösterim: 953
Milli Eğitim Bakanı Avcı, 2014 yılında konsolide bütçenin yüzde 5,02 savunma harcamalarına, yüzde 16,7'sinin ise eğitime ayrıldığını belirtti.
Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığının 2014 yılı bütçesinin sunumunda yaptığı konuşmaya, son günlerde trafik kazaları ve farklı sebeplerle hayatını kaybeden öğretmenlere, isimlerini sayarak Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
AK Parti hükümetlerinin, 2002'den beri eğitimi en öncelikli gündem maddesine haline getirdiğini söyleyen Avcı, bu önceliği politikalarının merkezine yerleştirdiğini kaydetti. 2002'den bu yana bütün bütçelerde eğitime ayrılan payın istikrarlı bir şekilde arttığını ifade eden Avcı, "Bu durum, hükümetimizin bu konudaki kararlılığın en açık göstergesidir" dedi.
Eğitime ayrılan bütçe büyüklüğünün bir yandan hükümetin eğitime verdiği önemi gösterirken bir yandan da ülkenin demokratikleşme ve normalleşme sürecinin yönüne işaret ettiğini belirten Avcı, "2002 yılından bugüne kadar eğitime ayrılan bütçe büyüklüğünün savunma harcamalarına kıyasla yaşadığı değişimden bunu izleyebiliyoruz. 2014 yılında konsolide bütçenin yüzde 5,02 savunma harcamalarına, yüzde 16,7'si eğitime ayrılmıştır" diye konuştu.
FATİH Projesi
FATİH projesiyle ilgili bilgi veren Avcı, bu projenin, bilişim ve iletişim alanında küresel ölçekte yaşanan değişimin eğitim sektöründe kullanılmasını hedefleyen çok önemli bir reform girişimi olduğunu kaydetti.
FATİH Projesi'nin merkezine öğrenciyi ve öğretmeni alan, bilgiye ulaşmada bütün engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen, çocukların çağın yeniliklerini küçük yaşlardan itibaren tanıyabilmelerini öngören bir çalışma olduğunu ifade eden Avcı, "Artık her öğrencimiz ile bire bir ilgilenebileceğimiz, eğitimini ve öğretimini güçlendirebileceğimiz bir çağa geldik" dedi.
2015 yılı sonuna kadar bütün ortaokul ve lise sınıflarına etkileşimli tahtaların kurulmuş olacağını dile getiren Avcı, FATİH Projesi'yle her öğrencinin eğitim içeriğine her yerden ulaşabilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Eğitimde kalitenin sürekli ölçülebileceği bir alt yapının kurulacağını belirten Avcı, projenin aynı zamanda yerli üretimi teşvik eden çok önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
FATİH Projesi'nin artık eğitimde küresel bir marka olma yolunda olduğunu dile getiren Avcı, bugüne kadar toplam 62 bin 800 adet tabet bilgisayar dağıtımının gerçekleştiğini bildirdi.
FATİH Projesi'yle ilgili yapılan alımlarla ilgili de bilgi veren Avcı, 10 milyon 600 bin adet tablet bilgisayar alımı ihale sürecinin başladığını, değerlendirmenin devam ettiğini söyledi. Avcı, "İhale ile ilgili değerlendirme sürecinde son aşamaya gelinmiştir. Önümüzdeki günlerde bu ihalenin neticeleneceği buradan müjdelemek isterim" dedi.
Avcı, meslek liseleri dışındaki diğer liselerin 9. sınıfında okuyan öğrencilerin tamamına ve ilgili öğretmenlere dağıtılmak üzere, geçen haftalarda 675 bin adet tablet bilgisayar seti alım ihalesi yapıldığını ve sonuçlandırıldığını dile getirdi.
347 bin adet etkileşimli tahta alımı ihale sürecinin başladığını, değerlendirmelerin sona ermek üzere olduğunu ifade eden Avcı, proje kapsamında bütün öğretmenler ve idareciler için 110 hizmet içi eğitim merkezinin de bakanlığa kazandırıldığını ifade etti.
Avcı, 2002'den bu yana 408 bin 274 öğretmen atamasının yapıldığını bildirdi.
Konuşma süresinin yetmeyen Avcı'nın "bilenler bilmeyenlere anlatsın" demesi, Genel Kurul'da gülüşmelere yol açtı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, 2014 yılında konsolide bütçenin yüzde 5,02 savunma harcamalarına, yüzde 16,7'sinin ise eğitime ayrıldığını belirtti.
Avcı, TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığının 2014 yılı bütçesinin sunumunda yaptığı konuşmaya, son günlerde trafik kazaları ve farklı sebeplerle hayatını kaybeden öğretmenlere, isimlerini sayarak Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
AK Parti hükümetlerinin, 2002'den beri eğitimi en öncelikli gündem maddesine haline getirdiğini söyleyen Avcı, bu önceliği politikalarının merkezine yerleştirdiğini kaydetti. 2002'den bu yana bütün bütçelerde eğitime ayrılan payın istikrarlı bir şekilde arttığını ifade eden Avcı, "Bu durum, hükümetimizin bu konudaki kararlılığın en açık göstergesidir" dedi.
Eğitime ayrılan bütçe büyüklüğünün bir yandan hükümetin eğitime verdiği önemi gösterirken bir yandan da ülkenin demokratikleşme ve normalleşme sürecinin yönüne işaret ettiğini belirten Avcı, "2002 yılından bugüne kadar eğitime ayrılan bütçe büyüklüğünün savunma harcamalarına kıyasla yaşadığı değişimden bunu izleyebiliyoruz. 2014 yılında konsolide bütçenin yüzde 5,02 savunma harcamalarına, yüzde 16,7'si eğitime ayrılmıştır" diye konuştu.
FATİH Projesi
FATİH projesiyle ilgili bilgi veren Avcı, bu projenin, bilişim ve iletişim alanında küresel ölçekte yaşanan değişimin eğitim sektöründe kullanılmasını hedefleyen çok önemli bir reform girişimi olduğunu kaydetti.
FATİH Projesi'nin merkezine öğrenciyi ve öğretmeni alan, bilgiye ulaşmada bütün engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen, çocukların çağın yeniliklerini küçük yaşlardan itibaren tanıyabilmelerini öngören bir çalışma olduğunu ifade eden Avcı, "Artık her öğrencimiz ile bire bir ilgilenebileceğimiz, eğitimini ve öğretimini güçlendirebileceğimiz bir çağa geldik" dedi.
2015 yılı sonuna kadar bütün ortaokul ve lise sınıflarına etkileşimli tahtaların kurulmuş olacağını dile getiren Avcı, FATİH Projesi'yle her öğrencinin eğitim içeriğine her yerden ulaşabilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Eğitimde kalitenin sürekli ölçülebileceği bir alt yapının kurulacağını belirten Avcı, projenin aynı zamanda yerli üretimi teşvik eden çok önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
FATİH Projesi'nin artık eğitimde küresel bir marka olma yolunda olduğunu dile getiren Avcı, bugüne kadar toplam 62 bin 800 adet tabet bilgisayar dağıtımının gerçekleştiğini bildirdi.
FATİH Projesi'yle ilgili yapılan alımlarla ilgili de bilgi veren Avcı, 10 milyon 600 bin adet tablet bilgisayar alımı ihale sürecinin başladığını, değerlendirmenin devam ettiğini söyledi. Avcı, "İhale ile ilgili değerlendirme sürecinde son aşamaya gelinmiştir. Önümüzdeki günlerde bu ihalenin neticeleneceği buradan müjdelemek isterim" dedi.
Avcı, meslek liseleri dışındaki diğer liselerin 9. sınıfında okuyan öğrencilerin tamamına ve ilgili öğretmenlere dağıtılmak üzere, geçen haftalarda 675 bin adet tablet bilgisayar seti alım ihalesi yapıldığını ve sonuçlandırıldığını dile getirdi.
347 bin adet etkileşimli tahta alımı ihale sürecinin başladığını, değerlendirmelerin sona ermek üzere olduğunu ifade eden Avcı, proje kapsamında bütün öğretmenler ve idareciler için 110 hizmet içi eğitim merkezinin de bakanlığa kazandırıldığını ifade etti.
Avcı, 2002'den bu yana 408 bin 274 öğretmen atamasının yapıldığını bildirdi.
Konuşma süresinin yetmeyen Avcı'nın "bilenler bilmeyenlere anlatsın" demesi, Genel Kurul'da gülüşmelere yol açtı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Aralık 2013 13:05
Gösterim: 1440
TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında söz alan Rhode Island College Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adaylarının, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebileceğini belirtti.
TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, Rhode Island Collge Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, 'Okulda Üniversite: Türkiye'de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak için Bir Model Önerisi' başlıklı rapor hakkında bilgi verdi.
Rapora göre, öğretmen yetiştirmek için artık 4 yıllık lisans eğitimi yeterli değil. Öğretmenler lisans eğitimi ile birlikte bir bilim dalında yüksek lisans da yapmalı. Eğitimlerinin büyük bölümünü okullarda yardımcı öğretmen olarak geçirmeliler. Eğitim fakültelerinde görevli akademisyenler de zamanlarının büyük bölümünü okullarda geçirmeli, öğretmen adaylarına eğitim vermeli.
Model ile öğretmenlik eğitiminin süresinin 7 yıla kadar çıkarılması, adayların ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak eğitim fakültelerine alınmalı.
Raporla ilgili konuşan Prof. Dr. Mustafa Özcan, atama bekleyen öğretmenlerin de bu modelle sisteme dahil edilebileceğini belirterek, "Türkiye'de atama bekleyen öğretmenler olduğunu biliyoruz. Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adayları, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebilir. Dünyada bunun örnekleri var. Öğretmen yardımcıları tam gün çalışıyorlar. Bu yöntemle hem öğretmenler mesleği öğrenir, hem de çocuklarımız daha iyi yetişir. Amaç çocuklarımızın başarısını arttırmak" diye konuştu.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında söz alan Rhode Island College Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adaylarının, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebileceğini belirtti.
TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, Rhode Island Collge Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, 'Okulda Üniversite: Türkiye'de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak için Bir Model Önerisi' başlıklı rapor hakkında bilgi verdi.
Rapora göre, öğretmen yetiştirmek için artık 4 yıllık lisans eğitimi yeterli değil. Öğretmenler lisans eğitimi ile birlikte bir bilim dalında yüksek lisans da yapmalı. Eğitimlerinin büyük bölümünü okullarda yardımcı öğretmen olarak geçirmeliler. Eğitim fakültelerinde görevli akademisyenler de zamanlarının büyük bölümünü okullarda geçirmeli, öğretmen adaylarına eğitim vermeli.
Model ile öğretmenlik eğitiminin süresinin 7 yıla kadar çıkarılması, adayların ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak eğitim fakültelerine alınmalı.
Raporla ilgili konuşan Prof. Dr. Mustafa Özcan, atama bekleyen öğretmenlerin de bu modelle sisteme dahil edilebileceğini belirterek, "Türkiye'de atama bekleyen öğretmenler olduğunu biliyoruz. Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adayları, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebilir. Dünyada bunun örnekleri var. Öğretmen yardımcıları tam gün çalışıyorlar. Bu yöntemle hem öğretmenler mesleği öğrenir, hem de çocuklarımız daha iyi yetişir. Amaç çocuklarımızın başarısını arttırmak" diye konuştu.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Aralık 2013 11:32
Gösterim: 1943
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını bildirdi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını belirterek, "Atanamayan öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru değil. Oynamayın" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik ile Dışişleri bakanlıklarının 2014 yılı bütçeleri üzerinde bakanlar, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını bildirdi.
"Öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru mu?"diye sorulduğunu Avcı, "Aynı şeyi ben de size söylüyorum. Atanamayan öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru değil. Oynamayın" dedi.
Avcı, AK Pakti hükümetlerinin, 2002'den beri eğitimi en öncelikli gündem maddesine haline getirdiğini, bu önceliğini politikalarının merkezine yerleştirdiğini söyledi.
FATİH projesiyle ilgili bilgi veren Avcı, bu projenin, bilişim ve iletişim alanında küresel ölçekte yaşanan değişimin eğitim sektöründe kullanılmasını hedefleyen çok önemli bir reform girişimi olduğunu kaydetti.
FATİH Projesi'nin merkezine öğrenciyi ve öğretmeni alan, bilgiye ulaşmada bütün engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen, çocukların çağın yeniliklerini küçük yaşlardan itibaren tanıyabilmelerini öngören bir çalışma olduğunu ifade eden Avcı, "Artık her öğrencimiz ile bire bir ilgilenebileceğimiz, eğitimini ve öğretimini güçlendirebileceğimiz bir çağa geldik" dedi.
2015 yılı sonuna kadar tüm ortaokul ve liseler akıllı tahtaya geçecek
2015 yılı sonuna kadar bütün ortaokul ve lise sınıflarına etkileşimli tahtaların kurulmuş olacağını dile getiren Avcı, FATİH Projesi'yle her öğrencinin eğitim içeriğine her yerden ulaşabilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını bildirdi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını belirterek, "Atanamayan öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru değil. Oynamayın" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik ile Dışişleri bakanlıklarının 2014 yılı bütçeleri üzerinde bakanlar, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Avcı, Şubat 2014'de 10 bin, Ağustos 2014'de 40 bin olmak üzere 50 bin öğretmen alacaklarını bildirdi.
"Öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru mu?"diye sorulduğunu Avcı, "Aynı şeyi ben de size söylüyorum. Atanamayan öğretmen adaylarının duygularıyla oynamak doğru değil. Oynamayın" dedi.
Avcı, AK Pakti hükümetlerinin, 2002'den beri eğitimi en öncelikli gündem maddesine haline getirdiğini, bu önceliğini politikalarının merkezine yerleştirdiğini söyledi.
FATİH projesiyle ilgili bilgi veren Avcı, bu projenin, bilişim ve iletişim alanında küresel ölçekte yaşanan değişimin eğitim sektöründe kullanılmasını hedefleyen çok önemli bir reform girişimi olduğunu kaydetti.
FATİH Projesi'nin merkezine öğrenciyi ve öğretmeni alan, bilgiye ulaşmada bütün engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen, çocukların çağın yeniliklerini küçük yaşlardan itibaren tanıyabilmelerini öngören bir çalışma olduğunu ifade eden Avcı, "Artık her öğrencimiz ile bire bir ilgilenebileceğimiz, eğitimini ve öğretimini güçlendirebileceğimiz bir çağa geldik" dedi.
2015 yılı sonuna kadar tüm ortaokul ve liseler akıllı tahtaya geçecek
2015 yılı sonuna kadar bütün ortaokul ve lise sınıflarına etkileşimli tahtaların kurulmuş olacağını dile getiren Avcı, FATİH Projesi'yle her öğrencinin eğitim içeriğine her yerden ulaşabilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Aralık 2013 09:07
Gösterim: 1527